Görünen o ki sayın Zaharoff'un sorusuna verilen yanıtların önemli bir kısmı "kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla" özelliğinde ve sanırım forumda bulunan masonlara hitap eden yanıtlardan oluşuyor.
Bu yanıtların bir kısmı ise her topluluk gibi bu topluluğun içerisinde de kimi kronik sıkıntıların yaşandığını ele veriyor.
Bu sıkıntılar da aslında ortada herkesten saklanması gereken ahım şahım bir sır, normal yollarla asla ulaşılamayacak bir bilgi yada mükemmel bir yaşam öğretisinin bulunmadığına işaret ediyor.
Sanırım olacak olan ila nihayetinde şu: Mason da herkes gibi yaşayacak ve ölecek. Ama nedir? Aklı çok ileri olmasa bile, şeyleri merak edip düşünen insanların bulunduğu bir toplulukta bulunmanın katalizör etkisi onun farkındalık düzeyini ister istemez arttıracak, bunun da şüphesiz yaşadığı hayata olumlu katkıları olacaktır. Ama tabi bu olgu masonluğa spesifik bir olgu değil, insanların toplanıp düşünme ve düşünce özgürlüğü içerisinde akıl yürüttükleri her yerde bu böyledir, atıyorum belki Bostancı felsefe topluluğuna üye olmanın bireye katkısı masonluğunkinden biraz daha fazladır, bunu bilemeyiz, neyi sevip neden tat aldığımız da çok önemli...
Ama şunu bilebiliriz: Hiç kimse bize öğretebilecek olduğu kutsal bir sırra sahip değil...
Hay aksi, en gizli büyük sırrı böylece ağzımdan kaçırmış oldum...
Umberto Eco'nun Foucault'un sarkacı kitabının ilk cümlesinde farklı bir biçimde söz edilen sırların sırrı...
Saygılar, Sevgiler...