Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Kurban kesimi ve masonluk  (Okunma sayısı 17552 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ocak 13, 2020, 10:57:29 öö

Masonluğun kurban kesimine bakışı nasıl? Bireylerin kendi kararına  mı bırakılmıştır yoksa ortak bir karar var mı?

Dip not; bana göre kurban ritüeli yanlış bir uygulama. Yani kısaca kurbana karşıyım.

Sevgiler.
Errare humanum est.
Ayıplı Müzmin öğrenci


Ocak 13, 2020, 11:17:17 öö
Yanıtla #1

Kurban kesmenin Masonlukla değil, dinle ilgisi vardır. Masonluk bir din kesinlikle değildir. Haliyle kendi dini vecibeleri söz konusu olamaz.
Din ise kişilerin kendi inanç ya da yönelimidir. Masonluğun kişilerin inanışlarına karışma, yönlendirme gibi bir derdi de yetkisi de yoktur. Dolayısıyla kişi kendi inanışı çerçevesinde bunu gerekli görüyorsa yapar, gerekli görmüyorsa yapmaz.

Ben bir mason olarak bu konu ile ilgili olsa olsa arkasında ne var bu ihtiyacın diye bakarım. O zamanda Boğa, Koç kurbanının bir zodyak döneminin sonu olduğunu, İbrahim ve Musa ardından İsa geldiğini, onun ise Balık ile sembolize edildiğini fark ederim. Şimdi ise Zodyakta sırada Saka var! Masonlar simgelerle ilgilenir, anlamaya çalışır. Dinlerle ilgilenip, o yanlış bu doğru demez. Herkes kendi kalbindekini yaşar.


Saka burcuna 2010’lu yıllarla girdik diye hatırlıyorum. O zaman yine İbrahim ve İsa gibi başka birinin dönemi mi geliyor diye merak ediyor insan?

Kim olabilir? Mehdi-mesih-saoşyant-maitreya? Çoğu dinde bir eskatoloji figürü bekleniyor? Biz de beklemeli miyiz? Masonlar da bekliyor mu?

Bir de her yüz yılda bir büyük zat çıkar derler. 20. yüzyılda Atatürk ‘tü bana göre. 21. yüzyılda da bu topraklardan böyle büyük bir insan çıkar mı?


Sevgiler sayın ANARCHOSA.
Errare humanum est.
Ayıplı Müzmin öğrenci


Ocak 13, 2020, 11:45:10 öö
Yanıtla #2

Masonlar da bekliyor mu?

Hayır. Tekrar söylüyorum, Masonluk bir din ya da kült değildir.

Peki sizin kişisel fikriniz ne? Mason olarak değil, ANARCHOSA olarak fikriniz ne?
Böyle bir beklentiniz var mı?

Sevgiler sayın ANARCHOSA.
Errare humanum est.
Ayıplı Müzmin öğrenci


Ocak 13, 2020, 12:12:54 ös
Yanıtla #3

Demek ki sayın ANARCHOSA’nın bu konuyla ilgili fikri yok.

Sevgiler.
Errare humanum est.
Ayıplı Müzmin öğrenci


Ocak 13, 2020, 07:46:45 ös
Yanıtla #4
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 85
  • Cinsiyet: Bay

Merhabalar,

Masonluk insan aklının ürünüdür, dinler ise dogmatiktir. Masonluk tanrı ile insanı, insan ile insanı ve madde ile insanın ilişkisini sembollerle anlatır. Zaten sorgulamanın içine bilimin ışığı da eklenince ortaya felsefe çıkar. Lakin kişinin inandığı dinin bir emri olarak geçiyorsa, kurban ritüeli bence sorgulanamaz.

Sayın ANARCHOSA’nın dediklerine katılıyorum. Masonluk ve din çok farklı iki olgudur. Sizin ne demeye çalıştığınızı da anlayabiliyorum. Kendi içinde çelişki barındırdığını düşünüyorsunuz. Masonluk ki kahverengi ayakkabıyı hoş karşılamazken, dinin ritüeli olan hayvan kesme ve can almayı nasıl destekler? Destekler de demeyelim herhangi bir destek yok. Fakat tanrıya inanma zorunluluğu var. (Geleneksel masonluk). İslam dinine sıkı sıkıya bağlı ve inanç ritüellerini yerine getiren insanın kafası karışabilir. Kurbanı kesmese, kendi inancının 5 şartından birini atlamış olacak. Kurbanı kesse, inanç şartını yerine getirecek fakat başka çelişkilerle baş başa kalacak. Ne yapmak lazım? İslamın 5 şartından kurbanı silemeyiz. Şimdiden Karma karışık bir konu haline gelmeye başladı zaten. Fakat dediğim gibi masonluk ayrı, din farklı bir olgudur. Onun içindir ki masonluk din tartışmasına girmez. 

Bununla ilgili bir örnek vermek isterim. İslam dinine sıkı sıkıya inanan, dinin ritüellerini ve şartlarını yerine getiren bir arkadaşım var. Arkadaşım kendisini hümanist insan olarak tanımlıyor. Kendisi vegan. Hiç bir hayvanın etini yemiyor ve süt ürünlerini de tüketmiyor. Fakat kurban bayramında kurban kesiyor.
Bir gün sordum tabi, dostum sen hümanist bir insanım diyorsun, vegansın fakat can alıyorsun, kurban kesiyorsun neden diye sordum.
Çünkü inanışımın bir ritüeli, allahın emri dedi...
« Son Düzenleme: Ocak 13, 2020, 07:54:15 ös Gönderen: Mars »


Ocak 13, 2020, 10:05:06 ös
Yanıtla #5
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

Dünyada günde milyonlarca hayvan kesiliyor da ; sıra Kurbana gelince mi CAN Alınıyor olgusu devreye giriyor. Bu ikilemi çözemedim ...

Saygılar
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Ocak 13, 2020, 11:24:42 ös
Yanıtla #6
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 85
  • Cinsiyet: Bay

Düzeltme: İslamın beş şartından biri değildir Kurban.

Doğru bir düzeltme yanlış bilgi için özür dilerim. “Zekat” şartıyla karıştırmışım. Şart demeyeyim, bir ritüel veyahut maddi gücü olan bir müslümandan yapması beklenen diyeyim.


Ocak 13, 2020, 11:30:55 ös
Yanıtla #7
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 85
  • Cinsiyet: Bay

Dünyada günde milyonlarca hayvan kesiliyor da ; sıra Kurbana gelince mi CAN Alınıyor olgusu devreye giriyor. Bu ikilemi çözemedim ...

Saygılar

Haklısınız, dünyada milyonlarca canlının yaşam hakkı elinden alınıyor. Burada konu başlığı kurban kesimi olduğu için bu pencereden baktım ve örnek verdim. Polemik yaratmaya gerek yok. Günde milyonlarca hayvanın kesilmesi “kurban” değildir lakin kurban kesilmesi bir canı almaktır.


Ocak 14, 2020, 12:55:09 öö
Yanıtla #8
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

Alıntı
Polemik yaratmaya gerek yok. Günde milyonlarca hayvanın kesilmesi “kurban” değildir lakin kurban kesilmesi bir canı almaktır.


Ben bu cümlenin  neresinden başlıyayım karşı tez yazmaya. En güzeli susma hakkımı kullanayım .


Alıntı
Günde milyonlarca hayvanın kesilmesi “kurban” değildir lakin kurban kesilmesi bir canı almaktır.

İkisi de aynı kapıya çıkar . :)

Alıntı
Polemik yaratmaya gerek yok.

Ne alaka ?


Polemik
Polemik Nedir? Polemik Sözcüğünün Anlamları
Polemik terimi Yunanca “savaş , kavga” anlamını taşıyan “polemikos” kelimesinden türemiştir.

Platon “Cumhuriyet” adlı eserinde “Polemarchus” isimli bir karakter yaratmış, polemiği etik tartışmalara götüren bir araç olarak tanımlamıştır.

Türk Dil Kurumu’nun sözlüğünde polemik, ağız dalaşı ve kalem kavgası olarak tanımlanır.

Polemiğe girmek ise yine aynı kaynaklarda siyasi bilimsel ve edebi konularda sert tartışmalara girmek olarak anlatılmaktadır.

Bunun yanında polemiğe kaçmak deyimi vardır ki konudan uzaklaşıp dalaşmak anlamına gelmektedir.

Polemik türleri:

Hiciv (Pamphlet)
Yergi (Libelle)
Propaganda
Taşlama (Satire)
Manifesto
Savaş – Kavga İlanı
Kınama (Blame)



Bu kadar yeter ,burası masonlar org . Her şey bir yere kadar . Öncelikle yazdığına dikkat edeceksin  sonra nereye uzandığını tartacaksın .

Saygılar

audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Ocak 14, 2020, 07:56:14 ös
Yanıtla #9
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 689

Bir vegan olmayı dilerdim...
Doğru rehberini bulana ne mutlu...