Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Yüce Türk Milletinin Şerefli Komutanları İstifa Etti!!!  (Okunma sayısı 28593 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Temmuz 31, 2011, 07:57:17 ös
Yanıtla #20
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 199
  • Cinsiyet: Bay

   Değerli Dostlarım
   Ben bu konuya duygusal olarak değil, ideolojik olarak yaklaşmaktayım. Eğer ben ""taraf"lı gazete Taraf" veya "göremeyen vatandaşlar" dediğimde "duygusal yaklaşıyorsun" yorumunu alıyorsam bundan ancak şunu çıkarabilirim. Benim en basit sözüm bile taraflı ve duygusal anlaşılıyordur. Yani ortada ideolojik bir sorun vardır. Farklı ideolojilerin çatışması vardır. Evet, farklı ideolojilerin çatışması her zaman vardır fakat benim bu sözlerim buna yorumlanıyorsa burada farklı ideolojilerin çatışması ve daha da fazla farklı ideolojilerin "savaş"ı vardır. Evet, evet. Bu sözümü hiç çekinmeden söylüyorum. Farklı ideolojilerin savaşı vardır. Ki sanıyorum Türkiye'de yıllardır süregelen bu savaşın herkes farkındadır. Hatta "cumhuriyetçiler" ve "II. Cumhuriyetçiler" şeklinde isim dahi verilmiştir.
   Benim verdiğim örnek tam anlamıyla şu iki örneğe benzer. Bir yazarımız şu sözleri  (Özellikle isimsiz "bir yazarımız") köşe yazısına çekinmeden aktarıyor. Hatırladığım kadarıyla yazıyorum sizlere. "Başbakanımızın "gaf" olarak değerlendirdiğimiz sözleri aslında "gaf" değildir. Bizler onun kadar siyasi bilgiye sahip olmadığımız için onun ne demek istediğini anlayamıyoruz. Aslında o sözler siyasi bir hamledir." Bu söze taraflı tarafsız herkes güler. Veya başka bir örnek vereyim. Başka "bir yazarımız" da köşe yazısına hiç çekinmeden yine bazı kelimeleri eklemiştir. Yine hatırladığım kadarını aktarıyorum. "Ve daha sonra Kubilay'ın başından akan kanları hunharca içtiler." Konunun ne olduğunu tahmin edebilirsiniz. "Menemen olayı." Ve konuyu az çok bilen herkes böyle bir kan içme olayının olmadığını bilir. Ben bunları neden yazıyorum? Nereden geldim buraya? Şuradan geldim. Taraf Gazetesi'nin yaptığı olay taraflı tarafsız herkesin farkında olacağı ideolojik bir savaşın esintileridir. Bunun duygusal yaklaşmayla alakası yoktur. Bunun bertaraf olmamak için bitaraf olmamakla alakası vardır.
   Sn. Masor1976
   Diğer üyelerle yaptığınız diyaloglara kesinlikle karışmak istemem. Katılmadığım noktaları var. Hem de çok fazla. Fakat adı üstünde "di-yalog". Sadece şu iki noktaya değinmek isterim. Şu bölgeyi kalkındırma konusunda bana kalırsa sonuna kadar haklısınız. Sizinle bu görüşte buluşuyoruz. Ve sanıyorum ki birçok kişi de bu görüşte.
   Diğer değinmek istediğim konu ise şu: "Taraf gibi gazeteler bunu dile getirince de vatan hainiymişler gibi kaşımızı çatıyoruz." Burada kendimize sormamız gereken sorular şunlar. Bu gazete bunu acaba bir şeyleri düşünerek mi yapıyor? Gerçekten saf ve temiz duygularla mı bu sorunları dile getiriyor? Gerçekten bir şeylerin düzelmesi gerektiğine inandığı için mi yapıyor bunu?
   Şöyle cevap vereyim. Hayır! Evet bir şeylerin düzelmesi için yaptığı bir gerçek. Ama daha önce de tartıştığımız gibi sorun "DÜZEN" kelimesinde. Ne demek istediğimi anlatabildiğimi umuyorum. Unutmayalım bazı gazetelerin bulmaca sayfalarında çıkan gizli kelimeler bile siyasi anlamlar içeriyor. Örnek: "Siz mi mazlum sunuz yoksa biz mi?" İşte siz-biz olayının en açık göstergesi. İdeolojik savaşın en açık göstergesi.
   Konuyu fazla dallandırmadan son olarak şunu ekliyorum.
   Atatürk'ün temelleri gerçekten sağlamdır. Fakat buna "Bu temeller asla yıkılmaz!" şeklinde yorum getirdiğimizde kendimizi kandırmaktan öteye gidemeyiz. Bu temelleri kimisi yıkmak ister kimisi yaşatmak. Eğer korunmaz ise de yıkılır.
   NOT:Alıntı yapmayı bilmediğim için sözlerinizi tırnak içinde yazdım. Eğer hata yaptım ise lütfen kusura bakmayın.
   Saygılar...
                                                                                                                                          MMT
Size ne yapacağınızı söyleyebilirler ama ne düşüneceğinizi asla!


Temmuz 31, 2011, 08:52:10 ös
Yanıtla #21
  • Ziyaretçi

Ordunun devletin her kurumu gibi, yeni düzenlemelere tabi tutulmasından tabii bir şey olamaz, ancak ordu kurumu bu devletin kurucu kurumu değil mi ? Devletin kuruluşuna öncülük edenlerin tamamına yakını asker değil mi ?  Kuruluş sürecinde mücadele edilen güçlerin şimdi orduyu düzenlemeye çalışması aslında, ne kadar aksi söylense de, rövanş duygusuyla yapılmıyor mu ?

Zamanında polislerin öze harekatı güçlerinin karıştığı olaylar hala hatırlardayken şimdi yeniden aynı konsepte dönülmesini değerlendiremiyorum ancak şunu çok net görebiliyoruz;

Enformatik cehalet devrinde yaşıyoruz. İletilerin bombardımanı altında, olan ile gösterilem istenen arasında hep ikinciye meyilli bir ileti yağmuruna maruz kalıyoruz. Halk hangi yönde iletiye maruz bırakılırsa bırakılsın, bu iletilere maruz bırakılan halkın parametreleri ne kadar buna musait olursa olsun, bir gün akıl ve bilime dayalı gerçek ortaya çıkacaktır. 

Aslanı yemleye yemleye kafese koyuyorlar ancak aslan bir gün aslanlığını hatırlayacaktır diye düşünen veya bunan inanmak isteyenler de var bu ülkede.


Ağustos 01, 2011, 12:42:44 öö
Yanıtla #22
  • Ziyaretçi

Sayın MMT, duygusal derken kastım ideolojik duygusallıktı zaten. İdeoloji dogmalardan doğar. Dogmaların mantıksız taraflarına biri dokunduğunda 9 köyden kovulan biri halini alır.

Bence eğer devleti ve milleti savunma açısından  idol veya başka deyişle örnek bir yapı ele alınacak ise İsrail çok güzel bir örnek yapıdır. Yani insanlar çocukluktan itibaren silahlı ve silahsız savaş eğitimden geçirilmeli ve her evde her tür silah olmalı. Bu şekilde hırsızlık, terör vb. gibi kavramlar da cesaret edemeyeceklerinden ortadan kalkardı.

Ordu gereksiz demiyorum. Ordu her kezi askere alıp dayakla eğitmeyi bırakmalı, özellikle nükleer silahlara ve teknolojik yapılanmaya yönelmelidir. Ben askerlik yaptığım süre boyunca mantıksız bir şey görmedim. Her şeyde bir mantık var askerlikte. Fakat 200 yıl öncesinin mantığıyla hareket edilmesi garip. Zaman ve şartlar çok değişti. O kadar elektronik cihaz varken yaklaşık 10 dakikada normal bir insanın donarak öldüğü dağlarda 2 saat nöbet tuttuk mesela. Yazık değil mi o çocuklara. Örneğin ben hala bacaklarımda donma nedeniyle oluşan ağrılarla yaşamak zorundayım. Fakat kendileri tutmuyor yani TSK mensupları gayet rahatlar.

TSK'yı eleştiren insanın ağzını gözünü dağıtma çabası yanlıştır. Her kurum ve kişi eleştiriye açık olması gerekir. Ki oldukça iktidarsız bir organın nesiyle övünebiliriz ki? Yukarıda 2.dünya savaşı sırasında ve terör döneminde harcanan ve yok edilen büyük paraların neden hesabını kimse soramıyor. Darbe döneminde ölen yüzbinlerce mahkumu saymaya bile utanıyorum.

Duygusal olmayalım derken ne kastettiğimi sanırım şimdi biraz anlatabilmişimdir.

Saygılarımla.


Ağustos 01, 2011, 04:50:58 öö
Yanıtla #23
  • Ziyaretçi

Askerlikten ve şehitlerden bahsetmişken okuyanların işine yarayabilecek ilginç bir anımı paylaşmak istedim. Askerlik yaptığım taburda tüm askerler 1993 yılındaki baskında şehit düşmüştü. Çok fazla şehit verilen bir tabur. Ben askere gitmeden önce kasıklarımda doktorların anlam veremediği 8 sene süren çok ciddi ağrılarım vardı. Acemi birliğinde çok ağır spor yaparken bu daha da arttı gitiğim doktorlar anlam veremediği için çok zor bir acemi birliği dönemi yaşadım. Çünkü her adım atışta, otururken, yatarken bile 24 saat  canım yanıyordu. Dini inançlarım gereği intihar etmedim yoksa gerçekten acıyla yaşamak gerçekten zordur.

Usta birliğinde şehit veren bir toprak üstünde 1 ay sonra ağrılarım kendiliğinden yok olmuştu. Her şehirde mutlaka şehitlik vardır. Sağlık sorunları olan kişilerin şehitlikleri ziyaret etmelerini öneririm. Böyle şeylere inanırsınız inanmazsınız bilemem fakat denemekten zarar görmezsiniz.

Saygılarımla.


Ağustos 01, 2011, 09:14:18 öö
Yanıtla #24
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

İstifa önemli bir erdemdir bence.Silahlı kuvvetlerde ilk olması benzersiz olması dahada anlamılı.Yazılardan bazıları haka çok aşırı duygusal başlık bile nerede ise öyle.Geçen bir gazeteci ismet berkandı sanırım 13 şehit verildiğinde istifa etme eğilimi göstermeliydiler demişti.Bu tip sosyal sorumluluğu olan işlerde sorumlular sorumluluk almalıdırlar.13 şehidi önemsemeyip hükümetle anlaşamayıp istifa etmenin çok mantıklı bir tarafı olduğunu düşünmüytorum.Benimde evladım bu ay askere gidecek anne baba olarak aynı jorkuları yaşıyor ve evladımızın güvenliğinden endişe ediyoruz.

Bir kurum bu kadar yıpratılmamalı belki ama sonuçta evladda bizim evladımız.Bence çok demokratik bir durum.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Ağustos 01, 2011, 10:37:58 öö
Yanıtla #25

Bakıyorum da "Daha Karpuz kesecektik" diyen taraflı vatansever(!)lerden burada da varmış... Ne güzel, ileri demokrasi bu olsa gerek...

Fazlasıyla yetti ama devam...
Bir kavramın tarihini bilmediğiniz sürece
Kavramın kendisini idrak edemezsiniz


Ağustos 01, 2011, 11:19:50 öö
Yanıtla #26
  • Ziyaretçi

Sevgili Forumcu Arkadaşlar,
Bana göre Paşalar gösterebileceği tepkiyi en demokratik şekilde göstermiştir. Kendilerini teprik ediyorum. İnanıyorum ki hiç kimse böyşe bir ortamda kriz yaratmak istemez ama kriz yaratmamak uğruna da sessizliğe bürünmek kabul edilemez. Bu 3-5 günlük bir planlama değil, yıllara dayanan geçmişiyle aslında herkes tarafından gelişi görünen ama kimsenin ses çıkarmadığı bir oyunun gerçekleşimleridir. Eminim ki bir çoğumuz kıyısından köşesinden bu oluşuma sürüklenme durumu hasıl olmuş, bazılarımız dahil olmuş bazılarımızsa kaçabilmiştir.
Bu iktidarın ilk yıllarında, evet iyi çalışıyorlar ama asıl niyetleri belli şükürler olsun ki emniyet subabımız (ordu) var derdim. Bunu onlarda çok iyi biliyordu!! ve nitekim o sübabı da yok etmeyi becerdiler... Bu daha başlangıç bence!!
Hepimiz maalesef susuyoruz ve sustukçada sıra daha bir çok şeye geşecek...


Ağustos 01, 2011, 02:01:37 ös
Yanıtla #27
  • Ziyaretçi

İnsanların türlü halleri var. Her insanın bazen çok gereksiz seviyesiz olabilirken bazen de çok seviyeli, kaliteli davranışlar sergileyebilir. O bakımdan burada insanların her zaman çok seviyeli olmasını beklemek doğal olarak insanın karakterine aykırı bir durum. Günceli, köy kıraathanesinde değerlendirildiği gibi değerlendirebiliriz burada, buna bir mani yoktur elbette. Ama o zaman da şöyle bir sorun ortaya çıkıyor; günceli öyle değerlendirme yolunu seçersek yani sıradanlaştırırsak biz de bir anlamda sıradanlaşmıyor muyuz ? Bu ülkenin günceli üzerine söz söyleyecek olanlaırn iki kalem bu ülkenin yaşadıkları konusunda bilgi sahibi olmasını beklemek hata mıdır ?



Ağustos 01, 2011, 03:17:23 ös
Yanıtla #28
  • Ziyaretçi

Söz konusu istifaların milli bilinç dahilinde bir tepki olduğuna ihtimal bile vermiyorum. 2013 e doğru hayata geçeceğini tahmin ettiğim “Federal Anadolu” olgusu öncesinde TSK’nın tasfiye edilmesi sürecinin de sonuçlanmış bulunduğunu değerlendirmekteyim.


Ağustos 01, 2011, 03:28:55 ös
Yanıtla #29
  • Ziyaretçi

bana göre tepki olarak yapılan istifalar şu ülkede çok yararsız. Çünkü bu ülke insanı bu ve bunun gibi olaylara ses çıkarmamakla birlikte oturup onların diline göre olaylar bir bir anlatılmadığı sürece hiçbir konuyu idrak edemiyorlar. tepki olarak istifa etmek yerine farklı yollar denenebilirdi ordu da tamamen boyun eğmiştir artık ne yazık... gelenek olarak ordu sessizliğini koruyor her zaman fakat zaten şu dönemde bu ülkede herkes susuyor. istifalar yerine halkın karşısına geçip kendilerini savunmalı artık insanlar.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
7884 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 01, 2008, 12:25:21 öö
Gönderen: tcorbaci
Bergman vefat etti

Başlatan Deadly Sinema

0 Yanıt
2432 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 31, 2007, 08:32:21 ös
Gönderen: Deadly
0 Yanıt
3058 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 04, 2007, 09:53:43 ös
Gönderen: shemuel
15 Yanıt
24767 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 21, 2017, 10:43:05 öö
Gönderen: Ankara
4 Yanıt
4860 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 13, 2012, 09:52:22 öö
Gönderen: Tij
7 Yanıt
8191 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 04, 2011, 01:58:58 ös
Gönderen: ADAM
5 Yanıt
4094 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 25, 2009, 11:32:02 ös
Gönderen: asoraman
0 Yanıt
8647 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 18, 2010, 08:36:19 ös
Gönderen: Onien
7 Yanıt
8461 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 26, 2015, 11:19:00 öö
Gönderen: irukanji
4 Yanıt
2233 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 31, 2015, 03:07:28 öö
Gönderen: MEDUSA