Bence bu konuda özür dilemeye gerek yok. Yeter ki konu başlığının kaynakçasının niteliği üzerinde uyuşalım.
Şöyle bir örnek verelim: Diyelim ki Masonluk hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz ama bu kurumun ne olduğunu öğrenmek istiyorsunuz. Bir araştırmaya girişiyorsunuz. Elinize şu geçende yayınlanmış Tempo dergisi geçiyor. Danha da meraklanıyorsunuz. Piyasayı dolaşıp birtakım kitaplar buluyorsunuz. İşin ilginç yanı o kitapların arasında işinize yarayacak ve sizi bu konuda iyice bilgilendirecek bir kitap daha var ama ona rastlayamıyorsunuz çünkü ya girdiğiniz kitabevinde zaten yok ya da arka raflardan birine konmuş. Bunları okuyor notlar çıkarıyorusunuz. Sonra oturuyorsunuz bilgisayarınızın başına, Google'da Masonluk konusunda bir arama yaptırıyorsunuz. Önünüze 136 bin başlık çıkıyor. En baştan başlıyorsunuz yani en çok hit almış olanlardan. O kadar çok bilgi var ki bunlarda, bir süre sonra artık bu kadarını yeter sayıp geniş kapsamlı bir bilgi birikimi oluşturmuş bulunuyorsunuz.
Şimdi bakalım elinizde ne var: Bol miktarda antimasonik ve Masonluğun özellikle yanlış tanıtıcı bilgi. Ancak siz daha önceden masonluk üzerinde hiz bilgi edinmemiş olduğunuz için, bunların arasında yer yer çelişkiler görmüş olsanız bile en azından asgari müştereklerini doğru olarak benimsiyorsunuz.
Aynı şeyi İlluminati için yapınca, elde edeceğiniz sonuç işkte bunun bir benzeri. Öyle ki, tüm bu kaynakçalarda zsonunda İlluminati diye dünya üzerinde egemenlik kurmaya çalışan, başka kurumları hatta devletleri bile yöneten bir kurumdan söz ediliyor. Oysa tüm bu kaynakça arasında belki biraz daha köşe bucakta kalmış ciddi araştırmalar sonucunda derlenip toparlanmış bir kaynakçaya ulaşabilmiş olsaydınız, çok daha doğru bilgilere (yüzeysel bile olsa) ulaşabilecektiniz. Hatta belki elinizin altından onlar da geçti ama verilen bilgiler yüzeysel. Bu nedenle onlara güvenemediniz. Oysa ötekilerde bir dolu ayrıntıya giriliyor. "Demek ki onlarda verilen bilgiler daha doğru." diye düşünüyorsunuz. Yanıldığınız farkında bile değilsiniz.
Bu sözlerindeki özne Sayın baron değil. Genellikle böyle yapılıyor ne yazık ki. Amaç bir sansasyon yaratmak, ilgi çekmek. İlgi çekme uğraşısının da farklı amaçları olabilir. Şimdi konu İlluminati ya!... Ötede bir başka örgüt var: "Malta Şövalyeleri". Bu zaten tarihin derinliklerine gömülmüş bir askeri tarikattır. Bunu yeterli tarih bilgisine sahip herkes bilir. Günümüzde Malta Şövalyeleri mi kaldı? Bunu kimseye anlatmak olanağı yok. Oysa son yıllarda bir
İlluminati örgütü modası alıp yürüdü. Şimdi biz malta Şövalyeeri'ni de İlluminati gibi gösterirsek yani bu örgüte İllumunati adını verip bir anlatım yaparsak bir "flaş" elde edebilir miyiz? Bu arada kim farkına varabilir bu yanlışlığın? Belki birkaç kişi. Onları boşver, biz büyük kitelelere anlattıklarımızın doğruluğunu yutturabilir mişiz, ona bakalım. Yutarlar çünkü bilmiyorlar ki; çok da ilgilerini çeker, biz de gemimizi yürütürüz.
İşte olaylar böyle gelişiyor ve böyle bir uygulama yapılıyor. Öte yandan eğer 18. yüzyılın ikinci çeyreğinde bir yandan Fransa güneyinde diğer yandan Bavyera'da başlayarak ortaya çıkmış olan özgün İlluminati örgütlerine bugün sahip çıkarak bu adı taşıyan birkaç örgüt varsa (ki var), bunlar kimsenin umurunda değil. Bir eski içişleri bakanı bir TV röportajında rahatça gerek dünya politikası ve ekonomisini Tapınakçıların yönelttiğini söyleyebiliyor. Dünyü yüzünde şu anda sayısı ona yakın Tapınak Şövalyesi Tarikatı olduğunun farkında bile değil. Ona göre hepsi bir. Tapınakçılar yerine İlluminati deseydi belki daha etkili olurdu. O televizyon programında kendisine İlluminati hakkında bir şey sorulmuş olsa, korkarım «Ha Tapınakçılar ha İlluminati, hepsi aynı şey.» bile diyebilirdi. Hatta aynı kefeye Bilderberg'i bile koyabilirdi. Hatta Masonluğu bile onlarla özdeşleştirebilir ya da bir "alt kurum" olarak nitelendirebilirdi.
Ben bu forumun katılımcı üyelerini ayırımsız aydın kişiler olarak görüyorum. Bu nedenle de bir kurumu, bir örgütü, bir olayı, bir tutumu hatta bir inancı yargılarken onlmardan "aydın insan" olmanın gereğine bağlı kalarak çok özenli olmalarını, ön yargılardan sıyrılmalarını, art niyetli yanlış bilgilere kapılmaktan sakınmaya çalışmalarını öneriyorum.
Sevgiler.