Bu konuyla eşdeğer bir bilgi paylaşmak istiyorum.
Özellikle TSM (Türk Sanat Müziği) eserlerine baktığımızda hepsi yazılı kaynaklı bir şekilde günümüze gelmiştir. Hemen hemen tüm eserlerin nota aktırımları yapılmış ve arşivlenmiştir. Buna Atatürk’ün sevdiği şarkılar da dahil.
Fakat THM (Türk Halk Müziği) eserlerine baktığımız zaman, halkın içinden kulaktan kulağa, her bir yeni kuşak ferdine değerek gelmiştir.
Velhasıl, eserlere baktığımız zaman, yazılı kaynaklı bir şekilde gelen TSM eserlerinde prozodi hataları görülürken, THM eserlerinde prozodi hataları görülmez. Çünkü yürekten ve kulaktan demlenerek gelir. Kısacası, yazılı olması demek en iyisi anlamına gelmez. Koklamak, dokunmak, duymak, görmek ve yürekten hissetmek gerekir.