Masonlar.org - Harici Forumu

Mason ve Masonluk Nedir? => Evrensel Masonluk => Konuyu başlatan: cerberus - Temmuz 30, 2012, 09:32:38 öö

Başlık: ANDERSON ANAYASASI VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Gönderen: cerberus - Temmuz 30, 2012, 09:32:38 öö
ANDERSON ANAYASASI VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
   Her kurum yasallık kazanmak, kalıcı olmak ve ismini geleceğe yazdırmak istiyorsa, ilke, amaç, doğrultu ve sınırlarını yazılı bir belge ile deklare etmek, kendisi ve üyelerini bu belgede yazılı kurallar ve ilkelerle bağlamak, yönlendirmek, sınırlamak ihtiyacı duymuştur.
   Çağdaş anlamdaki cemiyetlerde tüzük olarak niteleyebileceğimiz bu yazılı kurallar belgesi, kurumun nitelik ve işlevlerine bağlı olarak anayasa, kuruluş yasası veya sadece yasa gibi isimler almıştır.
   Düşünsel Hür Masonların kurucuları ve ilk mensupları, kendilerini, ilkel ve cahil gördükleri operatifler ile aynı sınıfa sokmamakla birlikte, kökenleri itibariyle onlara dayanmakta olduklarını reddettiler. 1723 yılında yayınlanmış olan Anayasa kitabının giriş kısmında yer alan, Masonluğun köklerini, Hz. Musa’ya, eski misterlere ve Nuh tufanına, hatta yaratılışa kadar geriye götüren yakıştırmaların bu İskoçya Locası’nın etkisinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Ancak bu bölümler Anayasanın 1813 Tarihinde kabul edilen biçiminin 1818 baskısından itibaren çıkarılmıştır. Ancak kendisi de Aberdeen’li bir Loca mensubunun oğlu olan James Anderson bu etkiyi kabul etmekten uzak durmuştur.
   Kadim Hermetik bilgilere ulaşmak, kaybolmuş esrarlı sanatları canlandırmak amacını güden yaklaşımlar, simya, okültizm gibi konularla ilgilenen “ Bilimsel Sihirbazlık ” denebilecek bir eğilim, erken düşünsel Hür Masonluğun ana ögelerinden olmuştur. Amacın Seküler bir ahlak öğretisini, onu günün yaklaşımları çerçevesinde merak uyandıran esrarlara ve kadim bilgilere dayandırarak ilgi çekici duruma getirmek olduğu düşünülebilir. Anderson Anayasasının 1723 baskısıyla başlayan,  kadim hermetik bilgiler ve sanatlarla ilişki kurma eğiliminin Schaw statüleriyle İskoçya localarına taşınmış olan 1600’lü yılların trendlerinin İskoçya Locaları aracılığıyla edinilmiş olan yansımaları olabileceği düşünülmektedir. Bu düşünceyi destekleyen kanıtlardan biri, II. Schaw statüsünde yer alan bir ifadedir. Buna göre Batı İskoçya’daki Kilwinning Locasının Nazırından, Loca üyelerini anılar yani kadim geçmişi anabilme sanatı ve ilgili bilim konusunda denemesi istenir. Modern Okültizmin ilk kurucularından Francis Yates’in öğretisiyle tanışık olanlar, bu ifadenin Bilimsel Maji ile Giordano Bruno’nun Heteredoks Dinsel Yaklaşımını, Gülhaç Ezoterizmini ve son olarak da çağdaş bilimi bağdaştırmayı öngören bir yaklaşıma işaret etmekte olduğunu göreceklerdir.

1723 Yılında kaleme alınan Hür Masonların Anderson Anayasası’nın oluşumuna yol açan ve içeriğini belirleyen olaylara ve onların oluşumuna çevresel etkilere baktığımızda şunlar dikkati çeker.
1660’lı yılların başlarında Londra ve çevresinde başlayarak yayılan veba salgını ve Büyük Londra Yangını sonrasında Londra’nın İmarına girişilmiş, bu çabalar kapsamında Sir Cristopher Wren tarafından üstlenilen St. Paul Katedrali ve çevresindeki dinsel binaların imarı, Hampton Court Sarayının genişletilmesi gibi büyük imar projeleri ve başka mimarlarca üstlenilmiş diğer inşaat işleri, dağılmaya yüz tutmuş bulunan Operatif Masonluk Mesleğini canlandırmaya katkıda bulunmuştur. Sir Cristopher Wren’in İmar Projelerinde Mason Localarını kullanmış olması ve mesleği ayağa kaldırmaya katkıda bulunması, onu o tarihte İngiltere’de çalışan Mason Localarının Koruyucusu ve Hamisi, bir anlamda da Büyuk Üstadı konumuna getirmiştir. Henüz Büyük Loca Kavramı ortada olmadığından, Büyük Üstatlık ünvanı sadece bir yakıştırma olarak kullanılmıştır.
Büyük Locanın kurulması için bir araya gelen Dört Kurucu Loca, Şubat 1717’ de toplanarak Büyük Loca olarak bir araya geldiklerini ilan etmişler ve bundan sonra her üç ayda bir toplanıp ilişkilerini sürdürmeyi kararlaştırmışlardır. Bu ilk toplantıda Başkanlık Seçimi yapılmamış, ikinci toplantı, 24 Haziran 1717 Tarihinde St. Paul Locasının toplantı yeri olan Goose and the Gridiron Tavernasında yapılmıştır. Bu toplantıda gösterilen adaylar arasında Anthony Sayer açık oylama ile Büyük Üstatlığa seçilmiş ve aynı zamanda İs’ad edilmiş, böylece Büyük Loca fiilen kurulmuştur. Anthony Sayer’in Başkanlığında yapılan toplantıda, tarihi denebilecek kararlar alınmıştır.
1-   I. Ve II. Nazırlar Büyük Üstat tarafından atanacaktır. İngiltere Büyük Locası ve kendisine bağlı Localar, halen bu geleneği sürdürmektedir. Amerika ve Avrupa Localarında ise Nazırlar da seçimle göreve gelmektedir.
2-   Bu tarihe kadar Loca kurma işi hiçbir kayda bağlı değilken, bundan sonra kurulan locaların düzenli sayılması Büyük Locadan alacağı bir patente yani berata bağlı olacaktır.
3-   Localarda yalnız Çırak Derecesi; her Loca tarafından yapılan tekrisle verilebilecektir. Kalfa Derecesi yalnızca Büyük Loca tarafından verilecektir. O tarihte Üstat Mason Derecesi henüz oluşturulmamıştır. Üstat, her Locanın bu günkü deyimiyle Üstad-ı Muhteremi konumundaki kişiye verilen bir ünvandır. Ancak Locaların sayısı arttıkça, bu kararın uygulanması zorlaştığından, 1760 tarihinden itibaren bütün dereceler Localar tarafından verilmeye başlanmıştır.
4-   Üç ayda bir yapılacak olan toplantılara, bütün bağlı localar Üstatları ve iki Nazırları ile katılacaktır.
5-   Localar, her yıl sonunda, bir yıl içindeki çalışmalarını bir raporla Büyük Loca Toplantısına yani Konvana bildireceklerdir. Konvan, her yıl toplanacak ve Büyük Üstat seçimi dahil önemli konuları görüşüp karara bağlayacaktır.
6-   Localar, düzenleyecekleri iç yönetmeliklerini Büyük Loca Kuruluna onaylatmakla yükümlü idiler.

Büyük Locanın görev ve yetkilerini belirleyen ilk metin olan bu kararlar, yasallığa doğru atılmış ilk adım olmuştur. Bu kararlar itinayla alınmış ve temel ihtiyaçları ilgilendiren kararlar olduklarından, neredeyse 300 yıldır Dünya Masonluğunda bu ilk kararların ruhu korunarak yaşatılmıştır. Ancak bu yeterli görülmediğinden, Mason Cemiyetinin Eski Yükümlülüklerini, gelenekle belirlenmiş adet ve statüleri ile, kökenini ve tarihini belirleyen bir Genel Tüzük hazırlanması kararı, toplantıya katılan Masonların büyük desteğiyle kabul edilmiştir. Bu metin, ileride Anderson Anayasası olarak ortaya çıkacaktır. Dünya çapında Spekülatif Masonluğun Anayasasını oluşturacak bu ilk Tüzük Metninin formüle edilmesi, George Payne ve Desagulier’in eseri olmuştur.
George Payne İkinci defa Büyük Üstatlığa seçildiğinde, Eski Operatif Masonluk döneminden kalma belgelerin toplatılmasına girişilmesini istemiştir. Amacı Desagulier ve başka  Mason düşünürlerle birlikte, oluşturdukları düşünsel birikimi bu tarihi belgelerdeki bilgilerle birleştirerek Masonluğun köklerine dayanan tutarlı ve sağlam bir tüzük metni oluşturmaktı.
Eski Manüskrileri de içeren, Masonluk mesleğinin tarih ve kökleri ile ilgili bir çok değerli belge toplanmış ve incelenmiştir. Gerek derleme ve gerekse de incelemede Desagulier’ in büyük payı olduğu belirtilmektedir. Hatta ileride Anderson Anayasası olarak bilinecek Nizamlar Kitabının gerçek yazarının da Desagulier olduğu düşüncesi hakimdir.
1723 Anayasasının hazırlanması için emek veren Masonlar:
Anthony Sayer 24/06/1717’de Büyük Üstat
George Payne 24/06/1718’de Büyük Üstat
George Payne Anayasa metninin büyük bir bölümü ile Genel Tüzüğün esas yazarıdır.
Jean Teophile Desagulier 24/06/1719’da Büyük Üstat
Desagulier Anayasa yazımında fikren ve fiilen büyük katkıda bulunmuş olup, bilim adamı, deneysel filozofi profesörü, ilahiyatçı ve çok aktif bir Mason olarak Mason tarihinde yer almıştır. Protestandır.
George Payne 24/06/1720’de Büyük Üstat
John Duc de Montagu 24/06/1721’de Büyük Üstat, Tıp Doktoru.
John Beal 24/06/1721’de Büyük Üstat Kaymakamı. Tıp Doktoru.
Philippe Duc de Warton 17/01/1722’de Büyük Üstat
Jean Teophile Desagulier 17/01/1722’de Büyük Üstat Kaymakamı.
James Anderson 17/01/1722’de Büyük Nazır. İlahiyat Doktoru.
Desagulier  Anderson Anayasası’nın sunuş bölümünde şunları yazmıştır.
Pek Sayın Montegü Dükü Hazretlerine.
Lordum, bu günkü, Hür Masonların Pek Sayın Büyük Üstadı Warton Dükü Hazretlerinin Emirleri ile ve Kendilerinin Kaymakamı olarak, geçen yılki Büyük Üstadımıza ve bu görevi şeref, basiret ve dikkatle ifa ettiğine şahit olduğumuz Pek Muhteremlerine iş bu bizim Kardeşlik Anayasasını naçizane ithaf ediyorum.
Bilgin Yazarımızın, bu kitabı eski Tersimattan derleyip özetlemekte ne kadar güçlük çektiğini Pek Muhteremlerine söylemeğe gerek yoktur; keza her ayrıntının gayet doğru ve hassas şekilde kıyaslanarak her şeyin Tarih ve Oluş sırasına uygun olarak yazılmış olan bu yeni Anayasa, dünyanın başlangıcından Pek Muhteremlerinin Büyük Üstatlığına kadar geçen süredeki Masonluğun en gerçek bir özetini oluşturmakta ve aynı zamanda gerçekten eski ve doğru olan her şey kaydedilmiş bulunmaktadır. Yazar, bu Eserden tüm Kardeşlerin memnun olacağını ve Pek Muhteremlerinin onaylarından geçtikten sonra, Localarda kullanılmak üzere, Pek Muhteremlerinin Büyük Üstatlığında, Büyük Loca tarafından Onaylandığını ve bu şekli ile basıldığını bilecekler ve tüm Kardeşler Pek Muhteremlerinin kendilerine verdiği Onuru daima hatırlayacaklar ve Sulh ve Sükun; Uyumluluk ve Ebedi Kardeşliklerine gösterdiği İhtimamı daima hatırlayacaklar ve hiç birinin Lord’larının lütuflarından daha derin hissedilir olmadığını bileceklerdir.
En minnettar ve en itaatkar hizmetkarınız ve sadık Kardeşiniz.
                                              Jean Teophile Desagulier
                                               Büyük Üstat Kaymakamı
George Payne’ in ikinci Büyük Üstatlığı döneminde esef verici bir olay meydana gelmiş ve aralarında değerli el yazmalarının da bulunduğu, Masonluğun geçmişi ile ilgili derlenmiş bir çok belge, dış aleme sızarsa Masonluk aleyhinde propaganda malzemesi oluşturur endişesiyle, aşırı vesveseli bazı Masonlar tarafından yakılmıştır. Her ne kadar yakma olayının görünen gerekçesi bu ise de, bazı Alman ve Fransız yazarlarının kanılarına göre gerçek neden, Eski Masonların 1717 sonrasında benimsenen Protestan, Presbiteryen anlayıştan çok, Katolik Kilisesinin ilke ve kurallarına bağlı olduklarının bu belgelerde ortaya çıkmasıdır.
James Anderson  kendi ismini taşıyan tüzüğün metin taslağını 27 aralık 1721’de tamamladı. Bu metin 14 Masondan kurulu bir komisyon tarafından incelendikten sonra küçük bazı değişikliklerle 25 mart 1722 tarihli oturumda kabul edildi. 1723 tarihinde “ Hür ve Kabul Edilmiş Masonların Eski ve Muhterem Kardeşlik Cemiyetinin Nizamları “ başlığı altında bastırılarak yayınlandı.
1723 tarihli metin, bu güne kadar çeşitli değişikliklere maruz kaldı. Değişikliklerin çoğu önemsiz ölçüde kalmakla birlikte, 1738 ve 1813 tarihli değişiklikler önemlidir. 1738 tarihli ikinci basımda Hz.Nuh Efsanesi, Nuh Tufanı ve sonrasındaki İsrail oğullarının öyküleri, Masonik Öğretinin bir parçasını oluşturdu. Masonlar Hz.Nuh’un soyundan gelenler olarak anılıp, onun temel yasalarına uymaya davet edildi. Bunlar;
1-   Putlara ve yalancı tanrılara tapmayacaksın!
2-   Tanrıya ve kutsal şeylere küfretmeyeceksin!
3-   Kimseyi öldürmeyeceksin!
4-   Asla zina etmeyecek ve eşini aldatmayacaksın!
5-   Hırsızlık yapmayacaksın!
6-   Ulusu yönetenlere ve yasaya karşı gelenlere adaletle hüküm vereceksin!
7-   Kanı akıtılmamış hayvan eti yemeyeceksin! Yasalarıydı.
Eski Ahit’e gönderme yapan bu yaklaşım, Deizm (Yaradancılık) öğretisinin Protestan bir çerçevede ifadesi görüntüsünü vermektedir. Teizm-Deizm tartışmaları (Tanrıcılık-Yaradancılık) Masonlukta bölünmeye yol açmış, Hıristiyan Dinine ve Kiliseye (Angilikan Kilisesine) bağlılığın açıkça belirtilmesini savunan, Büyük Locanın Otoritesini tanımayan York Locası öncülüğündeki “Eski Masonlar Büyük Locası”na bağlı Teizm yanlısı Eskiler ile Spekülatif Masonluğun Kurucularının ana motivasyonu olan inancı her hangi bir kuruma bağlamadan korumayı savunan Deizm yanlısı “Yeniler” veya “Modernler” çatışması, Anderson Anayasasından tarih ile ilgili kısmın 1813 yılında çıkarılmasıyla son bulmuştur.
Kendisinin Masonluğun ilk şekline ait eski ritüellerinin koruyucusu olduğu ve bu nedenle önceliğe sahip olduğunu iddia eden, buna dayanarak İngiltere Büyük Locasının Otoritesini kabul etmeyen York Locası, kendisini izleyen bir gurup Locayla birlikte 1751 yılında Eski Masonlar Büyük Locasını kurmuş,1756 tarihinde de Laurence Dermott isimli bir İrlanda’lı Kardeş tarafından yazılan “Ahiman Rezon” (Kardeşlerin Seçtiği Yasa) isimli Teşkilat Kitabını yayınlamışlardır. Ahim; İbranicede Kardeşler, Manah, seçen belli eden, Razon, yasa veya irade anlamına gelmektedir. Ahiman Rezon’un metni, Anderson Anayasasının 1738 tarihli metni ile hemen hemen aynıdır. Ancak Tanrı ve Din Hakkında başlıklı bölümde, Protestan inancına yakın Teist ifadelere yer verilmekte, Masonluğun bir Hıristiyan Protestan Kurumu olduğu vurgulanmaktadır.
Zamanla İskoçya ve İrlanda Büyük Localarının, İngiltere Büyük Locasını tanıması sonrasında, 1813 yılında İngiltere Tahtına Naip ilan edilen Galler Prensinin ve Kent Dükünün aracılığı ile, iki Büyük Loca birleşme kararı alır. 27 aralık 1813 tarihinde görkemli bir celsede “Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar İngiltere Birleşik Büyük Locası” adı altında birleşme gerçekleşir. Birleşmeye yol açan anlaşmaya göre;
1-Anderson Anayasası, Birleşik Büyük Locanın Anayasası olacaktır. Ancak maddeler yeniden gözden geçirilecektir.
2-İngiltere Büyük Locasının o zamana kadar uygulamış olduğu Ritüeller, “Haricilere” sızdırılmış olduğu gerekçesiyle uygulamadan kaldırılacak, Eskilerin uyguladıkları Ritüeller esas alınacak, Royal Arch Derecesi, Üstat Derecesinin bir parçası olarak kabul edilecektir. Bu anlaşmayla York Riti, İngiliz Masonluğunca benimsenmiştir.
Alınan bu kararlara uyularak, Anderson Anayasası yeniden gözden geçirilir. Tarih ve Efsane ile ilgili kısımlar çıkarılır ve Anderson Anayasası son şeklini alarak, 23 ağustos 1818 tarihinde yayınlanır. Bu yayında;
•   Birinci Bölüm : Tanrı ve Din Hakkındadır.
•   İkinci Bölüm   : Üst ve Alt Resmi Otoriteler Hakkındadır.
•   Üçüncü Bölüm : Localar Hakkındadır.
•   Dördüncü Bölüm : Üstatlar, Nazırlar ve Çıraklar Hakkındadır.
•   Beşinci Bölüm : Çalışma Sonrasında Mesleğin İdaresi Hakkındadır.
•   Altıncı Bölüm : Davranışlar Hakkındadır.
Günümüzün Toplumsal ve Yasal ihtiyaçları, Büyük Locaların çok daha ayrıntılı Tüzük ve Yönetmeliklerle yönetilmelerini gerektirmektedir. Ancak Anderson Anayasasının Tanrı ve Din Hakkında isimli birinci bölümü başta olmak üzere Eski Yükümlülüklerle ilgili bölümleri, çok sade ve açık bir dille bu gün uygulandığı şekliyle Hür Masonluğun Ana İlkelerini tanımlamaktadır. Bu nedenle Dünyadaki bütün Büyük Locaların ayrıntılı Tüzük ve Yönetmelikleri, bu ilk ve önemli Yasalar Kitabından güç almakta ve onun oluşturduğu ana ilkelerle çelişmeden, günün ve bulundukları ülkelerin ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışmaktadır.
                                                                 


KAYNAKÇA:
1.   Anderson Nizamatı 1723
2.   Hür Masonluk Tarihinden Notlar.......................Fikret Çeltikçi
3.   Masonluk.......................................................Paul Naudon
4.   Rehber..........................................................Acar Tekinel
           



 

Başlık: Ynt: ANDERSON ANAYASASI VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Gönderen: ADAM - Temmuz 30, 2012, 11:24:30 öö

Sayın Cerberus’a bu düzenlemesinden ötürü kendi adıma teşekkür etmeliyim. Forumun diğer izleyicilerinden de teşekkür edenler olacaktır elbette.

Bu konuda forumda bir başka başlık altında uzun boylu bir irdeleme vardı. Onu göz ardı etmeyelim. Bu arada belki Sayın Cerberus da bir göz atmak ister çünkü ben bu yazı üzerinde
Biraz eleştirel paylaşımda bulunmak niyetindeyim; blki o çalışmadan doğrudan aktarım söz konusu olabilir.

Başlarken. Önce Sayın Cerberus’u çok iyi niyetle vermiş olduğu kaynakçaya bir göz atalım.

Anderson Nizamatı 1723 diye bir çalışma ya da kitapçık. Acaba bu Kemal Tunusluoğlu’nun kitabı mı yoksa başka mı?

Fikret Çeltikçi’nin Hür Masonluk Tarihinden Notlar adlı kitabının değerli bir derleme olduğundan kuşku duyulamaz; bir emek ürünüdür ama ne yazık ki Sayın Fikret Çeltikçi Masonluğa biraz öznel bir yönden bakar ve nesnel (objektif bir değerlemeden özenle kaçar hatta onu yok sayar.

Paul Naudon’un Varlık yayınlarından çıkan kitabı herhalde Masonluk. Çevirisi iyi değil ve kısaltmalarla yapılmış. Üstelik çeviren de Masonluğu bilmiyor. Aynı kitabın daha yakın tarihte bir başka çevirisi yapılmışsa onu bilemem.

Acar Tekinel’in Rehber adlı kitabı bu konuyu acaba ne denli iyi ve doğru irdeliyor bilemem.

Böyle bir çalışmada asıl olması gereken kaynak bence Murat Özgen Ayfer’in Anderson ve Kitabı adlı yapıtıdır. Dolaylı değil, doğrudan kaynağında yapılmış bir araştırma ve direkt orijinal metinden yapılmış bir çeviri üzerine açıklama ve irdelemeleri de içerir. Aynı yazarın Masonluk Nedir ve Nasıldır adlı kitabında ise yasalara sınırlı ölçüde değinilmekte fakat bunun diğer bağlı konuları incelenmektedir.

İşte bu çalışma üzerine eleştiri yapılırken böyle bir tutum izlenecektir ama konunun eleştirel akış kapsamında hiç kuşkusuz kendi birikimlerimizden de yararlanacağız.

Başlık: Ynt: ANDERSON ANAYASASI VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Gönderen: cerberus - Temmuz 30, 2012, 11:42:37 öö
Sn.ADAM
Anderson Nizamatı 1723  Kemal Tunusluoğlu’nun kitabıdır.
Saygılarımla
Başlık: Ynt: ANDERSON ANAYASASI VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Gönderen: ADAM - Temmuz 30, 2012, 06:02:23 ös

Bence bu konu, forumun çok önemli konularından biridir.

Çok ses, çok değerlenrme olsun dileriz.

Ancak bir görüş ileri sürmeden, yorum yapmaya girişmeden önce bilgi edinmek gerektiğini hatırlatmak isterim.

Onun için ağır gidelm. Katılımda bulunmak isteyecek olanlardan bu bağlamda kendini bilgi bakımından yetersiz görenler belki adları verilmiş kaynakları inceler.

Başlık: Ynt: ANDERSON ANAYASASI VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Gönderen: karahan - Ekim 14, 2018, 01:07:29 öö
Anderson Anayasası ve düşündürdükleri bu başlık forumda pek ilgi görmemiştiSn.Adam'ın söyleyecek pek çok sözü olduğuna eminim.
Lakin bendeniz bu konun içeriğinden bir çok kısmına özellikle masonluğun tarihini irdelemeye öğrenmeye girişmiş idim lakin sonra bir sonuca ulaşmayacağımı bir tarihseer olarak anladım.

Masonluğu bir bütün olarak ele alamayışım tarih yoksunluğu ve dayatılmış bir hikayeye oturtulduğuna olan inancımdandır.
Masonluğun tarihi bölümünde hz.Nuh'a kadar dayandığı gibi Hz.Adem'e onada u bilgiyi cennette ALLAH'ın vermiş olduğunuda kabul eder Anderson.

Bu yazıda düşünülecek çok şey olduğu gibi tonla sorulacak soru var.Masonluğu anlamanın en iyi yolu olaya kronolojik bakmaktır tabi bana göre.
Bu kronolojiye görede sorular ile cevaplara ulaşmalıyız lakin ikna olduğum şey bu cevaplar masonlukta yok.1660 lardaki ingilterede yaşanan sosyal olaylar,yangınlar ve tarih 1723 yılında nizamname ile başlamak zorunda kalır.Gerisi hikaye ,efsane ve mitler.İlerleyebiliyor ve merak ediyor iseniz burası başlamak için güzel bir yer.
Başlık: Ynt: ANDERSON ANAYASASI VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Gönderen: mehmet_g - Ekim 18, 2018, 05:50:14 ös
Anderson Yasasinin ilk maddesinde :"Bir Mason, sıfatının gereği, ahlak yasasına uymak zorundadır, ve eğer Sanat’ı doğru anlıyorsa, asla budala bir ateist veya dinsiz bir liberten olmayacaktır." Fransa Büyük locasi aralarinda ateist olan kardesleri de kabul ediyor.... Bu konu hakkinda ne düsüyorsunuz ?
Başlık: Ynt: ANDERSON ANAYASASI VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Gönderen: mehmet_g - Ekim 19, 2018, 06:43:28 ös
Masonluk, ateizmi kesinlikle red eder, fakat bazı localar bu anayasa kesin olarak bağlı değirlerdir.
örneğin Fransa Büyük Doğusu Anayasasının ilk maddesinde inanç herkesin hür hakla sahip olduğu ifade edilir.   örneğin Fransa Büyük Doğusu Anayasasının ilk maddesinde inanç herkesin hür hakla sahib olduğu ifade edilir. 
Başlık: Ynt: ANDERSON ANAYASASI VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Gönderen: karahan - Haziran 26, 2019, 12:25:03 öö
Devlet Erkanı ve Memurlara Dair
Bir Mason, nerede yaşar ve ne işte çalışır olursa olsun, devlet otoritesi için barışçıl bir unsurdur. Ve hiçbir zaman ulusun barış ve refahına karşı entrikalar ve suikastlar içinde bulunmayacağı gibi, görevli olmadıkça da devlet idaresine müdaheleden kaçınır. Masonluk, savaş, kan dökülmesi ve karışıklıktan daima zarar görmüş olduğundan, eski krallar ve prensler, hep barış zamanlarında gelişmiş olan sanatçıları, barışsverlikleri ve bağlılıklarından dolayı teşvik etmişlerdir. Böylece rakiplerinin saldırılarını fiilen karşılamışlar ve kardeşliğin onurunu yüceltmişlerdir. Dolayısıyla, eğer bir kardeş devlete karşı isyankar olursa, hiçbir zaman o isyanında destek bulamaz. Ona ancak mutsuz bir insan olduğu için acınabilir. Sadık kardeşlik onun bu isyanını asla kabul etmez. Bu sırada hükümet gücendirilmemeli ve siyasi güvensizlik ortamı yaratılmamalıdır. Ne var ki bu kardeş, eğer başka bir suçtan mahkum olmamışsa, Locadan atılmaz, Locayla ilişkisi kesilmez.

Alıntı;https://tr.wikisource.org/wiki/Anderson_Anayasas%C4%B1#Devlet_Erkan%C4%B1_ve_Memurlara_Dair

Alıntı yaptığım bu 2.madde aslında oldukça ilginç,birçok şeyi sanki hiç söylemiyormuş gibi söylüyor.

Konuyu sn.cerberos açmış sn.adam bilgi için bayağı heyecanlanmış ama bir çok konu gibi buda ilerleme şansı bulamamış.
Hadi o zaman birazda ben ittireyim belki ilerler.

Tarihçi Semih Salih Tezcan bakınız ne diyor;

“1723 te yayınlanan Anderson Anayasasının verdiği rahatlıkla, masonlar gerektiğinde siyasî otoriteye karşı tavır almayı ve
üyelerinin politik hayatta görev almalarını başarı ile sürdürmüşlerdir. Anderson Yasalarının 2 nci maddesine eklenen bir
paragrafta, siyasî otoriteye karşı tavır almanın, Locadan kovulma nedeni olmayacağı belirtilmişti. Nitekim, tarihte birçok ülkede
masonların, iktidara karşı tavır aldıkları ve hattâ doğru buldukları zaman bunları eyleme geçirdikleri görülmüştür.”

Yani buradan anlayacağımız masonlar sadece locada siyaset yapmaz ama siyasetin her zaman içerisinde olabilirler.
Başlık: Ynt: ANDERSON ANAYASASI VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Gönderen: Caliper - Haziran 26, 2019, 11:30:01 öö
Devlet Erkanı ve Memurlara Dair
Bir Mason, nerede yaşar ve ne işte çalışır olursa olsun, devlet otoritesi için barışçıl bir unsurdur. Ve hiçbir zaman ulusun barış ve refahına karşı entrikalar ve suikastlar içinde bulunmayacağı gibi, görevli olmadıkça da devlet idaresine müdaheleden kaçınır. Masonluk, savaş, kan dökülmesi ve karışıklıktan daima zarar görmüş olduğundan, eski krallar ve prensler, hep barış zamanlarında gelişmiş olan sanatçıları, barışsverlikleri ve bağlılıklarından dolayı teşvik etmişlerdir. Böylece rakiplerinin saldırılarını fiilen karşılamışlar ve kardeşliğin onurunu yüceltmişlerdir. Dolayısıyla, eğer bir kardeş devlete karşı isyankar olursa, hiçbir zaman o isyanında destek bulamaz. Ona ancak mutsuz bir insan olduğu için acınabilir. Sadık kardeşlik onun bu isyanını asla kabul etmez. Bu sırada hükümet gücendirilmemeli ve siyasi güvensizlik ortamı yaratılmamalıdır. Ne var ki bu kardeş, eğer başka bir suçtan mahkum olmamışsa, Locadan atılmaz, Locayla ilişkisi kesilmez.

Alıntı;https://tr.wikisource.org/wiki/Anderson_Anayasas%C4%B1#Devlet_Erkan%C4%B1_ve_Memurlara_Dair

Alıntı yaptığım bu 2.madde aslında oldukça ilginç,birçok şeyi sanki hiç söylemiyormuş gibi söylüyor.

Konuyu sn.cerberos açmış sn.adam bilgi için bayağı heyecanlanmış ama bir çok konu gibi buda ilerleme şansı bulamamış.
Hadi o zaman birazda ben ittireyim belki ilerler.

Tarihçi Semih Salih Tezcan bakınız ne diyor;

“1723 te yayınlanan Anderson Anayasasının verdiği rahatlıkla, masonlar gerektiğinde siyasî otoriteye karşı tavır almayı ve
üyelerinin politik hayatta görev almalarını başarı ile sürdürmüşlerdir. Anderson Yasalarının 2 nci maddesine eklenen bir
paragrafta, siyasî otoriteye karşı tavır almanın, Locadan kovulma nedeni olmayacağı belirtilmişti. Nitekim, tarihte birçok ülkede
masonların, iktidara karşı tavır aldıkları ve hattâ doğru buldukları zaman bunları eyleme geçirdikleri görülmüştür.”

Yani buradan anlayacağımız masonlar sadece locada siyaset yapmaz ama siyasetin her zaman içerisinde olabilirler.

Her zaman denilir ya, Masonluk farklıdır, Masonlar farklıdır.

Masonluk, siyasetten bağımsızdır.

Masonlar da, landmarkları gereği Locada din ve siyaset konuşmazlar.

Ama Masonlar, Masonluğu siyasete bulaştırmadan siyaset yapabilirler.

Saygılarımla ve sevgilerimle