Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: ZENGİN ÜLKE  (Okunma sayısı 4187 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 05, 2014, 10:43:27 ös
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 291
  • Cinsiyet: Bay

Başkent Ankara’nın en gözde ve korunaklı alanlarından biri olan Atatürk Orman Çiftliği’nin üzerine kurulan, mahkemenin sit alanı olduğu için yıkım kararı vermesine rağmen inşasına devam edilen ve bu yüzden Kaç – Ak Saray adı verilen yeni cumhurbaşkanlığı sarayı 29 Ekim’de açıldı.

Bu aşırı süslü mekân’ın 1000 odası var ve inşası 1 miyar 375 milyon liraya mal oldu.

Toplam alanı yaklaşık 2 milyon 150 bin metre kare ,

yeni uçağın maliyeti 185 milyon dolar,

makam aracı 1 milyon 175 bin lira,

fakat acı olan ise açlık sınırının altında yaşayıp tüm bu lükse ve savrukluğa rağmen zengin bir ülke olduğumuzu düşünerek sevinen insanlar,

fırtınanın şiddeti ne olursa olsun martı sevdiği denizden asla vazgeçmez


Kasım 06, 2014, 12:02:30 öö
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

Bu başlık altında da benzer bir noktaya geldik.
http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=17047.msg112793;topicseen#msg112793

Ancak sizin başlığınız doğru yer.

Sizinle aynı his ve düşünceleri paylaştığımı belirtmek isterim.



Kasım 06, 2014, 12:15:05 öö
Yanıtla #2
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 291
  • Cinsiyet: Bay

sayın sintra teşekkür ederim,

böyle bir siyasi konuyu buraya taşımak istemezdim fakat tepkisiz kalmakta mümkün değil.
fırtınanın şiddeti ne olursa olsun martı sevdiği denizden asla vazgeçmez


Kasım 06, 2014, 12:28:08 öö
Yanıtla #3

Sayın davut,

Daha bu sabah, aslında dün sabah oldu artık, bu konu hakkında iş yerinde hararetli bir tartışma yaşadık. Akşamına bu konuyu forumda görmek ilginç geldi bana.

Sabah yaptığımız tartışmanın gerginliğini üzerimden atamamışken, burada yine aynı şeyleri yazmak istemem. Ancak, böyle bir yapının, ekonomik gücü soğan zarından hallice olan bir ülke içinde yapılıyor olmasına ben diyeyim ironik, siz deyin trajikomik...

Neresinden tutsanız elinizde kalıyor.

Benim açımdan en sarsıcı noktası da, insanların bu yapı hakkındaki düşünceleri. Memleketin imajı için bu tip yapılar gerekli, diyen insanları gördükçe, aklımı yitirmemek için ciddi gayret göstermek zorunda kalıyorum.

Durumun vehameti ve aklı selim insanların bu şekilde politize edilmiş kıtalarla yaptıkları çatışmalar, bazen bu ülkeden kaçma isteği doğuruyor bende. Ama her defasında daha bir güçlü ve azimli olarak çıkıyorum karşılarına.

Muhakkak bir gün bu ülke de Rönesans'ını gerçekleştirecek... İşte o gün dinle aldatma bir son bulacak, dogmaların ve dinsel mitlerin yerini akıl ve bilim alacak.

Saygılarımla.
Vazife karşılığı olmayan hak mevcut değildir!
Mustafa Kemal ATATÜRK


Kasım 06, 2014, 05:59:07 öö
Yanıtla #4
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

Alıntı
Muhakkak bir gün bu ülke de Rönesans'ını gerçekleştirecek... İşte o gün dinle aldatma bir son bulacak, dogmaların ve dinsel mitlerin yerini akıl ve bilim alacak.




İnanmıyorum , İnanmıyorum , İnanmıyorum ...   Hayal

Saygılar
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Kasım 06, 2014, 10:36:02 öö
Yanıtla #5

Alıntı
Muhakkak bir gün bu ülke de Rönesans'ını gerçekleştirecek... İşte o gün dinle aldatma bir son bulacak, dogmaların ve dinsel mitlerin yerini akıl ve bilim alacak.




İnanmıyorum , İnanmıyorum , İnanmıyorum ...   Hayal

Saygılar

Sayın NOSAM33,

Öncelikle yanıtınız için teşekkür ediyorum. Yazdıklarınızı okurken, dönem dönem benim de yaşadığım umutsuzluğu ve inançsızlığı hissettim. Bir önceki yazdığımda da, şuan ki durumdan memnun olan insanları gördükçe, nasıl karamsarlığa kapıldığımı belirtmeye çalışmıştım.

Fakat inanmamak mücadele etmemeyi doğurmamalı! Tarihte de bir çok örneği bulunduğu gibi, bazen insanlar ve hatta liderler, kaybedeceklerini bile bile değerlerini korumak adına mücadeleye girmişlerdir.

Ben bu mücadeleyi yapmak zorundayım. kendim için, eşim için, çocuklarım için. ve bu şekilde hisseden milyonlarca insanın olduğunu biliyorum...

Sonunu da Dr. Martin Luther King Jr.'ın meşhur konuşmasının girişi ile bağlayayım;

I have a dream, one day...

Saygılarımla.
Vazife karşılığı olmayan hak mevcut değildir!
Mustafa Kemal ATATÜRK


Kasım 06, 2014, 01:57:37 ös
Yanıtla #6
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

Sayın animi et spiritus ;   1980 sonrası o idaelleri paylaşanlar susturuldu , susmaya da devam ediyorlar ...

Saygılar
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Kasım 06, 2014, 02:42:34 ös
Yanıtla #7

Sayın NOSAM33,

68 ve 80 kuşaklarına neler yapıldığını, yaşayarak olmasa da, okuyarak, gayet acı bir şekilde öğrendim. O devrin idealistlerinin, tabirimi mazur görün, üzerinden silindirle geçildi. Adeta bir kıyım yaşandı, bu konuda hakkınız var.

İnsanlar can derdine düştü ve susmak zorunda kaldılar. Tabi hayatta kalabilenleri... Ama bu kadar baskı muhakkak bir yerden patlayacak, hatırlayın o kuşağın isyan sebeplerini.

AP'nin politikaları ile şimdi yaşadıklarımız sizce de benzeşmiyor mu? Tüm bunlar yaşanırken, yükselen toplumsal olaylar ve 27 Mayıs 1960 ihtilali gibi senaryolar ülkemizde bir çok kez tekrar etmedi mi?

Ve biliyorsunuzdur, orada bastırılan gençliğin 12 Haziran 1968'de İstanbul Üniversitesi'ni işgali ile başlayan ve meşhur 6. Filo olayları...

Evet, yine tekrar ediyorum, haklısınız. Bir kuşak, belki de fazlası susturuldu. Ama onların çocukları emin olun bunların hepsini çok iyi hatırlıyor.

Saygılarımla.
Vazife karşılığı olmayan hak mevcut değildir!
Mustafa Kemal ATATÜRK


Kasım 06, 2014, 02:59:53 ös
Yanıtla #8
  • Ziyaretçi

Eğer illa bir şeye inanılacaksa aklın ve bilimin gücüne, birgün bunların iktidar olacağına inanmak, inanılacak şeylerin en mantıklısıdır.

Geçmişte bu topraklarda ya da dünyanın diğer yerlerinde ne yaşanmış olursa olsun aydınlanma düşüncesi, bu düşünceyi savunan, eziyet çekmiş cesur kişilerin bedenlerinden çok daha güçlüdür.

Toplumsal hafızamızın tank, top, tüfek, işkence, cinayet, katliam gibi olaylarla dolu olması, korkunun tepeden tırnağa insanı esir alması ve ağzını "aman!"larla, "dikkat!"lerle bağlaması da "karanlık" lehine bir çözüm değildir.

Hakikat Diyojen'dir ve elinde fenerle insanların zihinlerinde dolaşmaktadır.

Unutulmamalı, Spartaküsten bugüne kadar özgürlük ışığı hiç sönmedi. Ortaçağ kilisesi bile öldüremedi düşünceyi.

Bizde de kazanacak. Bizim görüp göremememiz ise ayrı bir tartışma ancak bence bir problem bile değil. Önemli olan bu: ışığa (akıl, bilim, özgürlük) ne kadar katkı sunabiliyoruz... Sorun bu.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
3 Yanıt
6010 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 23, 2013, 03:00:12 ös
Gönderen: NOSAM33
26 Yanıt
14439 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 10, 2008, 05:04:37 ös
Gönderen: tc_boran
10 Yanıt
7667 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 08, 2008, 01:28:39 öö
Gönderen: asoraman
18 Yanıt
37968 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 14, 2011, 07:08:59 öö
Gönderen: ruzber
2 Yanıt
11444 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 15, 2009, 09:24:08 ös
Gönderen: hiram
2 Yanıt
6964 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 02, 2010, 11:54:04 öö
Gönderen: amurdad
2 Yanıt
3145 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 23, 2013, 01:28:51 ös
Gönderen: karahan
9 Yanıt
6769 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 13, 2013, 04:43:55 öö
Gönderen: ADAM
11 Yanıt
6284 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 22, 2014, 11:39:06 öö
Gönderen: mbulut
2 Yanıt
2850 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 09, 2015, 07:10:40 ös
Gönderen: ARARAT