Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: ahmet altan'ın gerçek yüzü  (Okunma sayısı 13648 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ekim 25, 2008, 03:18:31 öö
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Yeniçağ gazetesi Ankara muhabiri Selda Kay, "demokrasi" şampiyonu Ahmet Altan ile  1885 yılında yapılan bir röportajı ortaya çıkardı. İşte toplumu ve devleti yeniden yapılandırmaya soyunan Altan'ın "ilginç fikirleri"!

1985 yılında, aylık yayınlanan “Kadınca” dergisinin Eylül sayısı için açıklamalarda bulunan Altan, “Ensest ilişkiyi onayladığını, hayvanlarla cinselliği normal karşıladığını ve bütün kadınlarda bir * eğilimi olması gerektiğini” söylemiş. Hayatında cinayet işlemek istediği dönemler olduğunu ifade eden Altan, ayrıca yaşlı kadınlardan hoşlandığını dile getirmiş.


 Mazohizm aykırı değil!

KahramanlarInIz sevişirken acı çekmeyi ve çektirmeyi seviyorlar. Neden?
Herkeste sado mazohist eğilimler var. Böyle bir sevişmede vahşet olabilir, kardeşlik olabilir, öfke olabilir. Ben sevişmeyi böyle algılıyorum, onun için de sado mazohist eğilimler ortaya çıkabilir. Bu bana çok aykırı gelmiyor.



Anne-oğul, baba-kız!
TABULAR kalkar mı?

Kalkmalı. İki kardeş arasındaki cinsel ilişki Mısır’da, Roma’da var. Birbirini çok seven insanların, sevişmeye ulaşmamasında yanlışlık olduğunu iddia ediyorlar. Katılıyor musunuz buna? Cesaretimi mi deniyorsunuz. Sekste sınıra inanmıyorum. Evet. 2 insan istiyorsa her şey olur



--------------------------------------------------------------------------------
SADO-MAZO İLİŞKİYE DESTEK VERDİKendi hayatını anlattı sözlerinin yanı sıra romanlarınızda seksi, şiddeti ve ölümü öne çıkarmanız da ilgi ile karşılanıyor. Gerçekten niçin bu konular öne fırlıyor.
- Bence seks, şiddet ve ölüm yaşamı oluşturan öğelerden bazıları. Ve insanlar seksle, şiddetle ilgimi çekiyor. 

* Kahramanlarınız sevişirken acı çekmeyi ve çektirmeyi seviyorlar. Kadın ve erkekleri sado - mazohist mi görüyorsunuz ki böyle anlatıyorsunuz ?
- Zannediyorum herkeste sado - mazohist eğilimler var. Bu derece derece ortaya çıkabiliyor... Ben sevişmenin, hayatın bir çok rengini içinde taşıdığını zannediyorum. 

* Örneğin neler ? Hangi renkler ?
-  Böyle bir sevişmede vahşet olabilir, kardeşlik olabilir, öfke olabilir... Ben sevişmeyi böyle algılıyorum, onun için de sado mazohist eğilimler ortaya çıkabilir. Bu bana çok aykırı gelmiyor...
AİLE İÇİ İLİŞKİ OLABİLİR SINIR TANIMIYORUM
* Kadınla erkek arasında bir fark gözetmiyorsunuz ama aşkla etsel çekimi ayırıyorsunuz... Romanınızda aşıkken insanlar müthiş ışıklarla sevişiyorlar. Etsel çekimli sevişmelerse ışıksız... Niçin böyle ?
- Zaman ve mekan kavramları değiştiği zaman zengin duygular sevişmeler olabilir....

* Neler olabilir peki o zaman ? Tabular, yasaklar kalkar mı ?
- Aslında kalkmalı. Eski kültürlerde var aslında. İki kardeş arasındaki cinsel ilişki Mısır’da, Roma’da var.

* Veya anne - oğul, baba - kız arasında olan ilişkiler...
- Tabii... Bunlar yeni teoriler değil. Bu benim fikrim değil. Özellikle araştırmacılar Amerika’da bunu araştırıyor. Birbirini bu kadar seven iki insanın mesela bir erkek kardeşle kız kardeşin, bir anne ile oğlun, bir baba ile kızın... Birbirini bu kadar çok seven insanların, kadınla erkek arasındaki sevginin son noktası olan sevişmeye ulaşmamalarında bir yanlışlık olduğunu iddia ediyorlar. Doğru olabilir...

* Katılıyor musunuz buna ?
- Benim cesaretimi mi deniyorsunuz. Sekste sınıra inanmıyorum. Evet... İki insan da istiyorsa her şey olabilir.

* O zaman hayvanlarla da seks doğal...
- Eğer insan istiyorsa... Eğer insan istediğini yaşamıyorsa çok acıklı.
‘Eşcinsellik  bence doğal’
* Normal şartlarda anormal diye adlandırılan ilişkiler yaşanıyor ama...
- Olabilir... Yani adam eşcinselse bu onun seçimi. Demek ki bundan zevk alıyor.

*  Bazı uzmanlar eşcinselliği sizin gibi karşılamıyor... Eşcinselliğin tedavi edilebilir bir sapma olduğunu iddia ediyorlar. Doğal görmüyorlar eşcinselliği.
- Hayır. Bence doğallığı yasaklar ortadan kaldırıyor. Andre Gide de tam tersine eşcinselliğin çok normal olduğunu anlatmış. Zannediyorum doğada kedilerde var. Ama bu işin uzmanı değilim. Beni de eşcinsellik çok fazla ilgilendirmiyor.
 
KADINDA FAHİŞELİK  EĞİLİMİ OLMALI
* Gündüz Güzeli filmi... Oradaki kadın gizlice fahişelik yapan evli bir kadın olduğuna göre kadınların içlerinde fahişelik yapma isteği taşıması gerektiğine mi inanıyorsunuz kötü ve çekici olabilmeleri için.
- Evet. Böyle bir eğilim olması gerektiğine inanıyorum. Ama fahişelik derken para ile yatmak değil. Bazen kadınlar bunu da özleyebilirler. Mesela eski Roma’da Aristokrat kadınlar kölelerle yatarlardı. Böyle bir düşmüşlük özlemi olabilir kadınların içinde.

* Niçin böyle bir düşmüşlüğün özlemini çekiyorlar peki ?
- Şu veya bu nedene bağlarken çok dikkatli olmak gerekli. Belki bilmediğimiz nedenleri vardır. Kadın ve erkek ilişkisinde çekiciliklerin nerede saklı olduğunu tam bilemeyiz.

* Kadın da, erkek de cinsellikten uzak yetişiyor. Hele kadın... “Cinselliğin yok deniyor. Dürtülerini bastır deniyor. Aşk başka cinsellik başka. Cinsellik kirlenmedir deniyor.” Ve sonuçta da bölünüyor. Eğer böyle bir düşüklük özlemini çekiyorsa bu yüzden çekiyordur bence.
- Evet kadın bölünüyor ama. Bizim gibi baskılı toplumlarda bu böyledir.

* Ama batı toplumu da sınırsız özgürlüğe sahip değil ki. Orada da kadınların bizimle çakışan evrensel sorunları var.
- Var tabii. Mutlaka bunda toplumsalın büyük bir payı vardır. Ama benim söylediğim bir çok şeyin de payı vardır. Yani yasağın, ayıbın, aşağılanmanın çekiciliği vardır.

* Aşağılanmanın çekiciliği mazoşistliği akla getiriyor. İnsan bu kadar mazoşist değildir. En azından doğuştan. Mesela siz aşağılansanız zevk alır mısınız ? Alırsanız nasıl bir zevk?
- Ben aşağılanmaktan zevk almam. Zevkler genel şeyler değildir. Böyle ortak parçaları vardır ama aynı şey değildir. Ben cinsellikte sağlıksızlığın, insanın isteğini yapamamasından kaynaklandığına inanıyorum. Cinsel hayatta yasakların çok acı olduğuna inanıyorum. İnsanın kısa bir ömrü vardır. Bir şeyler yapmak istiyorsun. Üstelik bunun kimseye zararı yok ama yaptırmıyorlar.
 
YAŞLI KADINLARDAN HOŞLANIRIM
* Kaç yaşındasınız onu öğrenmek istiyorum.
- 35

* Romanlarınızdaki kahramanlar da takriben sizin yaşınızda. Kahramanlarınız özellikle baştakiler yaşlı kadınları çekici buluyor. Niçin böyle ?
- Burada benle ilgili bir şey ortaya çıkıyor. Evet, ben yaşlı kadınlardan hoşlanırım.

* Niçin ?
-Orasını bilmiyorum, kendimi çözmeye çalışmadım. 

* Yaşlı kadınlara duyduğunuz çekimde şefkatin etkisi olabilir mi?
- Belki böyle bir şey vardır., tam bilemiyorum. Belki benim çocukluğumdan kalan bir şeydir. Ama yaşlı kadın derken anneanne kadar yaşlı kadınlardan hoşlanmam.

* Ama psikolojiye göre yaşlılara duyulan ilgilerde Oedipus ve Elektra kompleksi vardır...
- Ben bu kadar kolay çözümlemenin doğru olacağını sanmıyorum. Bu çok basit bir mekanizma, bizde çok geçerli olan bir sokak psikolojisi vardır. Ben insanların bu kadar kalıplara gireceğini zannetmiyorum.

*Yaşlılara duyulan bu ilgi hiç mi böyle gerçeklik taşımaz...
- Belki bir gerçeklik payı vardır ama ben hemen insana bakıp gözünden anlamaya inanmıyorum. Şap diye iğnenin deliğinde Hindistan’ı görmek. Büyük erkekten hoşlanıyor, tamam babasını arıyor... bence bu kadar basit değil... Belki yaşlı kadınlarda beni çeken onların o dünyayı bilir halleridir.
 
GÜNDE 8-10 KİŞİYİ ÖLDÜRMEK İSTEYEBİLİRİM
* Cinsellikten başka romanlarınızda ölüm ve cinayetler önemli. Cinayetler çekiyor, niçin?
- Bir şeyi geri dönülmez bir şekilde yok etmenin, bu kadar kesin ve geri dönülmez bir şeyi yapmanın nasıl bir duygu uyandıracağı beni ilgilendiriyor... Çok küçük bir eylemle bu kadar büyük bir sonuca ulaşan işlemi yapmak ilginç.

* Cinayet ilginizi çekiyor işlemek ister miydiniz?
- Cinayet işlemek ister miydim, belki...  Ama bazı şeyler sadece fikir olarak çekici gelir. Cinayet işlemek istediğim zamanlar da olmuştur. Somut bir kişiye karşı değil sadece. Günde 8 - 10 kişiyi öldürmek isteyebilirim. Böyle bir vahşet var insanların içinde. Benim de vahşete bir yakınlığım var. Ama somut bir cinayet bana çirkin gelebilir. Kanlar akacak, adam yıkılacak, düdükler çalacak, polis gelecek... Uzun iş...Ama soyutta cinayet çekici benim için.
 
ZEHİRLE DEĞİL SİLAHLA HALLETMEK DAHA İYİ* Peki nasıl bir cinayet işlerdiniz ?
- Tabii silahı tercih ederdim. Zehir işin dehşetine pek uygun düşmüyor. Fazla sinsice.

* Ölümden çok söz etmeniz akla ölüm korkusunu getiriyor.
- A, evet ölümden korkuyorum. Belki biraz da seviyorum. Belki beni korkuttuğu için seviyorum. Ama ben insanların ölüm korkuları olabileceği gibi yaşamaktan da korkuları olacağına inanıyorum. Çünkü yaşamın tehlikeleri karar verme zorunlulukları, eyleme geçme zorunlulukları, bütün bunlar var.

* Yani yaşamak ölümden daha zor.
- Bazıları için... Oscar Wilde’nin güzel bir sözü vardır. İnsanların yüzde 90’ı yaşamazlar, sadece vardırlar. Bence de bir çok insan yaşamın tehlikelerini göze almaktansa yaşama taklidi yaparak ölmeyi bekliyorlar.
 


Kaynak: Selda Kay-Yeniçağ
« Son Düzenleme: Ekim 25, 2008, 03:20:52 öö Gönderen: M.Akyol »


Ekim 26, 2008, 03:09:03 ös
Yanıtla #1

sn. M.Akyol ,
 Bu değerli paylaşımınız için size teşekkür ediyorum.Zira ,Ahmet Altan denilen bu şahıs artık nereden bulunyorsa yıllardır bu haddi ,sürekli "ilginç" fikirler ortaya atmakta ve bu fikirlerin arkasından gelmeyenleri çeşitli ithamlarla suçlamaktadır.
 Cenab-ı Allah'tan kendisine akıl fikir vermesini diliyorum.
Bilgi , en kutsal güçtür !


Ekim 27, 2008, 04:27:16 ös
Yanıtla #2
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 269
  • Cinsiyet: Bay

Ahmet Altan mı 35 yaşında?
Bilgili bir aptal, bilgisiz bir aptaldan daha aptaldır.
  Moliere


Ekim 27, 2008, 04:45:25 ös
Yanıtla #3
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Bay tcorbaci baştan sona kadar okuyunuz ve dikkatediniz

saygılarımla

1985 yılında, aylık yayınlanan “Kadınca” dergisinin Eylül sayısı için açıklamalarda bulunan Altan


Ekim 27, 2008, 06:20:43 ös
Yanıtla #4
  • Ziyaretçi

 evet o sirada 35 yasindymis anlasilan, yani 23 sene evvel.. hic 23 sene evvel neler soylediginizi veya nasil dusundugunuzu hatirlamaya calistinizmi? nasil evrelerden gectigimizi nasil olgunlasip buyudugumuzu , o vakitler bizi gulduren seylerin bugun dusundurdugunu, ben bunu az once yaptim bu yazi sayesinde... cok sukur ki degistigimin farkina vardim, ayni yerde saymadigimin... bunun icin de alintiyi yapan arkadasima tesekkur ediyorum.. Ahmet Altan in savunmasini yapmak istemem zaten bana gore de savunulacak bir sucu yok.. dusuncelerini ozgurce ifade etmenin suc sayildigi, bu baglamda herkesin topyekun dusunce ozgurlugune sahip ciktigi ancak hoslanmadigi fikirler karsisinda da birdenbire onlari yargilayip astigi bir toplumun bireyi olarak Ahmet Altan iyi ki var diyebilecegim izninizle. Zira yaralari kasiyor , ustune gidiyor, tartisma yratiyor,kizdiriyor...ve biz bu sayede akla karayi goruyoruz, kim tartismanin neresinde anliyoruz, kimin tavri, durusu bize benziyor bizi anlatiyor ayrimina variyoruz.. ancak keske bu metin daha derin dusundurebilseydi diyorum, mesela bir babanin kizina 7-8 yasinda tecavuz etmesini mi olur karsiliyor A. Altan , yoksa iki kisi istiyors bana ne mi demeye getiriyor? Ahmet Altan in provokatrist kisiligi , kalemi sayesinde simdiye kadar ellenmemis ve gec kalinan sorunlar konusuluyor.. Biliyormusunuz bu siteyi bulmadan once ne zaman mason kelimesi yazsam google da "Masonlarin gercek yuzu" seklinde sitelerle karsilastim, bu kelimeyi bu sitede gorebilecegimi hic tahmin etmezdim, dusundurucu..
Sevgilerimle


Ekim 27, 2008, 09:11:41 ös
Yanıtla #5
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

1-Ben şuan 24 yaşında bir birey olarak bundan 23 sene sonra ahmet altan'ın bu röportajını okuduğumda; 23 evvelimi hatırlamam için ahmet altan'ın beslediği bu duyguların bazılarını veya tamamını benimde beslemem gerekiyorki geçmişimle,okuduğum bu yazı çakışsın ve aklıma 23 sene evvel gelsin.Ama şuan ben böyle duygular beslemediğim için de 23 sene sonra da bu kişinin bu röportajını okuduğumda 23 sene evvelimi hatırlamayacağım veya sizin gibi çok şükür değiştim demiyeceğim.

evet o sirada 35 yasindymis anlasilan, yani 23 sene evvel.. hic 23 sene evvel neler soylediginizi veya nasil dusundugunuzu hatirlamaya calistinizmi? nasil evrelerden gectigimizi nasil olgunlasip buyudugumuzu , o vakitler bizi gulduren seylerin bugun dusundurdugunu, ben bunu az once yaptim bu yazi sayesinde... cok sukur ki degistigimin farkina vardim, ayni yerde saymadigimin... bunun icin de alintiyi yapan arkadasima tesekkur ediyorum..

2-Çarpık ilişkileri,sapkın bir durumu onaylamak özgür düşünce değildir,biz ona sapıklık diyoruz.

Ahmet Altan in savunmasini yapmak istemem zaten bana gore de savunulacak bir sucu yok.. dusuncelerini ozgurce ifade etmenin suc sayildigi, bu baglamda herkesin topyekun dusunce ozgurlugune sahip ciktigi ancak hoslanmadigi fikirler karsisinda da birdenbire onlari yargilayip astigi bir toplumun bireyi olarak Ahmet Altan iyi ki var diyebilecegim izninizle.

3-Bugünkü haberleri izlememişsiniz belli,orgeneral Işık Koşaner'in açıklamalarını dinleseydiniz ahmet altan'ın kendi gazetesinde nasıl yalan haber yaptığını belgeleriyle görmüş olurdunuz diğer bütün haberlerinin yalan olduğu gibi.
Ayrıca yalan haber yapmak insanlara siyahla beyazı göstermez, insanlara yanlışa itmeye ve yönlendirmeye çalışır.

Zira yaralari kasiyor , ustune gidiyor, tartisma yratiyor,kizdiriyor...ve biz bu sayede akla karayi goruyoruz, kim tartismanin neresinde anliyoruz, kimin tavri, durusu bize benziyor bizi anlatiyor ayrimina variyoruz

4- Gazetedede çıkan orjinal başlıktır.Ayrıca sizin internet sitelerinde gördüğünüz "Masonlarin gercek yuzu" konu başlıklı yazılar gerçek dışı yani bir belgeye dayanmayan yazılardır.Onları dikkate almayınız yani o konular Ahmet Altan'ın bu yazısı gibi orjinal değildir.

saygılar

Biliyormusunuz bu siteyi bulmadan once ne zaman mason kelimesi yazsam google da "Masonlarin gercek yuzu" seklinde sitelerle karsilastim, bu kelimeyi bu sitede gorebilecegimi hic tahmin etmezdim, dusundurucu..
Sevgilerimle


Ekim 27, 2008, 09:13:28 ös
Yanıtla #6

Ahmet Altan in savunmasini yapmak istemem zaten bana gore de savunulacak bir sucu yok.. dusuncelerini ozgurce ifade etmenin suc sayildigi, bu baglamda herkesin topyekun dusunce ozgurlugune sahip ciktigi ancak hoslanmadigi fikirler karsisinda da birdenbire onlari yargilayip astigi bir toplumun bireyi olarak Ahmet Altan iyi ki var diyebilecegim izninizle.

Aziz kardeşim ,
 "İfade Özgürlüğü" sancısı konusundaki eleştirinize tamamen katılıyorum ancak önceki mesajımda da özellikle altını çizmek istediğim konuya tekrar dikkatiniz çekmek istiyorum :
 Ahmet Altan ,ifade ettiği düşüncelerine "katılmayan" kişiler olduğunda nasıl oluyorsa bir anda "ifade özgürlüğü" aşkını unutup ,saldırgan bir üsluba bürünen çelişkili bir kişiliktir. Saldırganlığının kötü yanı ise "iftira ve şantaj" gibi iğrenç yolları da içinde bulundurmasıdır .

Saygılarımla ...
Bilgi , en kutsal güçtür !


Ekim 28, 2008, 03:36:04 ös
Yanıtla #7
  • Ziyaretçi

Peki 23 yasindaki arkadasim, eger kelimelerin uzerinde duracaksak ve ardindaki dusuncelere gitmeyecek kadar tembelsek benim aklima su soru geliyor.. hatta su sorular geliyor: 1- Ahmet Altan bir gazeteci olarak ylanci ama sizin okudugunuz gazeteler dogrucu mudur? 2- "Çarpık ilişkileri,sapkın bir durumu onaylamak özgür düşünce değildir,biz ona sapıklık diyoruz." Siz kimsiniz pardon? bu boyledir baskasi sapikliktir diyen bir zihniyetin sozculugunu yapmak bunu dayatmak ne derece insanlari ileriye goturur dusundunuz mu? Veya o dahil oldugunuzu dusundugunuz cogunluk veya azinligin da yanlis dusunebilecegini dusundunuz mu? !( bu grubun masonlar olmadigina eminim )baska dusuncelere acik olmazsniz bu ayirima gelmeniz mumkun degil ki3- Beni son yazilarini okumamakla itham etmissiniz , belki okumamisimdir sizin illaki okumus olmami istediginiz yaziyi, dogrudur... belkide her yazisini kitabini okumusumdur.. belki her dusuncesine kafa salliyorumdur belki de bazan oturup bir sayfa elestiri yaziyorumdur, belki cevap veriyordur belki de es geciyordur beni onemsiz...Ama soruyorum  Bu Ahmet Altan tahammulsuzlugu de nedir?
Sadece bizim "sevdigimiz" veya aslinda "cogunlugun sevdigi" kisileri sevmenin onlara kafa sallamanin kolay ama sivrilmek ugruna bazi yollari acmanin ancak dusunce ozgurlugunden gectigini bilerek konusmak-dusunmek-eyleme gecirmekse zordur... hala Turkiyede oglu escinsel oldugu icin bunun hastlik oldugunu dusunup doktora goturenler olmasini ben iste bu farkli dusunceleri duyup -gorup- bilmek istemeyen zihniyete bagliyorum..Sorunuzu duyar gibiyim, evet benimde bir oglum var ve ilk askini yasadigi sirada ve bir genc kiza asik oldugu ilk kez bir oh cekmistim..cunku bunun bir tercih oldugunu ogrenmistim..bunu itiraf etmekten de utanmiyorum zira bu korkumu yenmeyi escinsel olsaydi bile benim oglum olmasindan utanmayacagimi ogrendim.. ( 16 yasini bitirdi )Bende 41 yasimdayim.. Gordugunuz gibi kardesim ( bu hitap tamamen yasinizdan kaynaklaniyor) zaman hepimizi sadece buyutmuyor gelistiriyor, evrimlestiriyor ve bazan da ehlilestiriyor.. Ayilip bayildigimiz bakmaya kiyamadigimiz sevgilimiz bizimle esdeger bir gelisim gostermediginde yillar icinde yabancilasip bosanabiliyoruz bile.. anlayacaginiz 23 yil cok sey degistiriyor.. ve ben bir buyugunuz olarak sevgili kardesim umuyorum 23 yil sonra sizde degisimlerinizle gurur duyarsiniz..
Sevgilerimle




Ekim 28, 2008, 04:47:16 ös
Yanıtla #8

 sn. Demeter ,
 Kişisel bir tartışmaya girmek istemiyorum sizinle ancak sn. M.Akyol'un ortaya koyduklarına sadece "muhalif olmak için" muhalefet ediyorsunuz.Ben
refleks olarak sn. M.Akyol ile benzediğim ya da Ahmet Altan'ın toplumun geneli tarafından tepki gören biri olması sebepleri ile size bu ithamda bulunmuyorum.İnsanın zamana ve şartlara bağlı olarak değişmesi konusunda haklısınız ancak sn. M.Akyol buna karşı çıkmıyor ki ;Ahmet Altan hakkında düşündüklerini ifade ediyor ve "herkes benim gibi düşünsün" gibi bir tavır takınmıyor.Ben ,tartışma başladığından beri sizin ne anlatmaya çalıştığınızı ,konumuzla söylediklerinizin ne alakası olduğunu anlayamadım .
Bilgi , en kutsal güçtür !


Ekim 28, 2008, 08:19:21 ös
Yanıtla #9
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Bay çok sene yaşamış ama hala hitabı bilmeyen yaşı daha fazla olduğundan dolayı karşındakini küçümseyen arkadaşım demek istemiyorum size ben o kadar saygısız değilim.Arkadaşım demişsiniz ben sizin arkadaşınız değilim,ben sizden bilgi olarakda küçükde değilim bilmem anlıyormusunuz.Yani büyüklenmeyin.Size cevap yazarken öncelikle hitap kelimesinin kökünden daha sonra hitaptan bahsetmek isterdim ama 41 yaşında olup hala hitabı ve münazara yerine tartışma yapmanızdan dolayı gereksiz buluyorum.

Peki 23 yasindaki arkadasim


Bay Demeter

1-Öncelikle elmayla armudu ayırmak gerekiyor.Taraf gazetesinin genelyayın yönetmeni,yazarlarından bir tanesi ahmet altan'dır.Bana böyle bir kişi söyleyin ozaman karşılaştırma yapalım.Çünkü ahmet altan yalanıda yazıyor,yalanada onaylayıp gazetesinde izin veriyor,ayrıca Orgeneral büyükanıt'ın ahmet altan'ı ve taraf gazetesini kastederek şu sözü unutulmamalıdır ''O gazetenin finansörüne bakın".Siz belki dersiniz ki gazetenin finansörü Mehmet Betil.Peki sizce bir genelkurmay başkanı istihbarat ya da herhangi bir bilgi olmadan böyle bir söz söyler mi,ayrıca hem Yaşar Büyükanıt hem de İlker Başbuğla ilgili yalan haberlerini farkındasınızdır.Alttaki resimdeki başlığa bir bakın.
http://img148.imageshack.us/img148/2747/taraf1eh5.jpg
Daha sonra bir de Ahmet Altan'ın pkklılarla pozuna bir bakın:
http://www.habervatan.com/haber/2433071832.jpg

Daha sonra Ragıp Duran'ın akp'yi eleştirdiği röportajının akp'yi eleştirdiği bölümleri sansürleyen taraf gazetesinin açıklamasına bir bakın çok güleceksiniz çünkü bir stajyerin yazıdan çıkartığını söylüyor ve hala o bölümlerini yayınlamamıştır.
http://www.taraf.com.tr/haber/12811.htm

Ahmet Altan bir gazeteci olarak ylanci ama sizin okudugunuz gazeteler dogrucu mudur?


2-Sizce çarpık ilişkileri ve sapkın bir durumu onaylamak sapıklık olmayabilir.Sizi anlayışla karşılıyorum.Dünya da tek tip insan olsa zaten dünya çok sıkıcı hale gelir.Günümüzde bir  opera sanatçısının bile tecavüzcü olduğunu gördükten sonra şaşırmam bu duruma.Sapkınlığı onaylamak bizi bir yere götürürmü hiç düşünmedim ama siz bize yardımcı oalabilirsiniz.

"Çarpık ilişkileri,sapkın bir durumu onaylamak özgür düşünce değildir,biz ona sapıklık diyoruz." Siz kimsiniz pardon? bu boyledir baskasi sapikliktir diyen bir zihniyetin sozculugunu yapmak bunu dayatmak ne derece insanlari ileriye goturur dusundunuz mu?


3-Çevremde hiç sapkın düşünceleri olan biri olmadığı için ben hep sapkın düşüncelere onay veren kişilere sapık dedim.Çok mu lümpen kaldım sizin yaşadığınız topluma.Ayrıca bir homoseksüel mason olamaz bundan dolayı sapkınlığa masonlukta karşıdır.

Veya o dahil oldugunuzu dusundugunuz cogunluk veya azinligin da yanlis dusunebilecegini dusundunuz mu? !( bu grubun masonlar olmadigina eminim )baska dusuncelere acik olmazsniz bu ayirima gelmeniz mumkun degil ki


4-Nerde itham etmişim?Kaynak gösterebilirmisiniz.

- Beni son yazilarini okumamakla itham etmissiniz , belki okumamisimdir sizin illaki okumus olmami istediginiz yaziyi, dogrudur... belkide her yazisini kitabini okumusumdur.. belki her dusuncesine kafa salliyorumdur belki de bazan oturup bir sayfa elestiri yaziyorumdur, belki cevap veriyordur belki de es geciyordur beni onemsiz...


5-Sizin yaşantınız, aile bireyleriniz ya da çocuğunuzun cinselliği  beni ilgilendirmiyor yani öyle bir soru aklımdan geçmiyor.Siz sanırım biriyle paylaşma isteği duydunuz.

Sorunuzu duyar gibiyim, evet benimde bir oglum var ve ilk askini yasadigi sirada ve bir genc kiza asik oldugu ilk kez bir oh cekmistim..


6-Siz bana yinede ismimle hitap edin beyefendi.Çünkü ben sizi tanımıyorum.

Gordugunuz gibi kardesim ( bu hitap tamamen yasinizdan kaynaklaniyor)


7-Hatırlarsanız Ahmet Altan'ın sapkınlığı ile röportajını okuduğunuzda aklınıza 23 yıl evveli gelmişti.Ben bu röportajı 23 yıl sonra okurken aklıma 23 yıl evvelim gelmeyecek.Çünkü benim bu röportajda 23 evvelimle ilgili anımsamam olmayacak.Ayrıca büyüklük yaşla olmuyor beyefendi.Büyüklük bilgiyle oluyor.

saygı ve sevgilerimle

23 yil cok sey degistiriyor.. ve ben bir buyugunuz olarak sevgili kardesim umuyorum 23 yil sonra sizde degisimlerinizle gurur duyarsiniz..
« Son Düzenleme: Ekim 28, 2008, 08:26:26 ös Gönderen: M.Akyol »


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
Antisemitizmin Yüzü

Başlatan shemuel « 1 2 ... 6 7 » Yahudiler

64 Yanıt
34168 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 11, 2013, 11:33:52 ös
Gönderen: Melina
7 Yanıt
22704 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 13, 2007, 01:01:06 ös
Gönderen: Supeluta
İslam ın Aydınlık Yüzü

Başlatan DarkSide « 1 2 3 4 » Islam

30 Yanıt
17541 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 25, 2008, 11:05:54 ös
Gönderen: agnusdei
İslam ın Karanlık Yüzü

Başlatan DarkSide « 1 2 ... 23 24 » Islam

235 Yanıt
111587 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 26, 2015, 05:49:22 ös
Gönderen: Alşah
0 Yanıt
3085 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 09, 2009, 04:48:14 ös
Gönderen: karahan
0 Yanıt
3614 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 22, 2009, 03:12:32 ös
Gönderen: ADAM
3 Yanıt
7819 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 30, 2013, 01:49:45 ös
Gönderen: hypatia
1 Yanıt
3819 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 07, 2011, 01:10:06 öö
Gönderen: Masor1976
1 Yanıt
3499 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 29, 2012, 01:18:49 öö
Gönderen: Alşah
2 Yanıt
4513 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 04, 2012, 11:54:10 öö
Gönderen: ADAM