Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Moğol Kozmolojisi  (Okunma sayısı 2192 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ocak 02, 2011, 06:45:06 öö
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 236
  • Cinsiyet: Bayan

Moğol Kozmolojisi

Moğolların evreni sadece üç boyutlu olarak değil, ama zaman açısından da bir daire olarak düşünülebilir. Her şeyin dairesel bir hareketi vardır, güneşin günden güne yörüngesi, yıldan yıla mevsimlerin dönüşü ve bütün canlıların ruhlarının dünyaya tekrar tekrar dönüşü bunu gösterir. Daireyle dört yönün eksenleri ve dünya merkezinden  çıkıp ebedi semaların ötesinden üst dünyalara giden, Toprak Anaya inip alt dünyaya inen eksen kesişir. Bununla da örtüşen Şaman yolculuklarının görüş bakışından, Şamanın üst dünyaya çıkmak için dünya ağacına tırmanıp veya uçacağı, veya ruh nehrinden yüzüp kuzeydeki alt dünyalar girişine gireceği veya bir tünel bulup yerin altına ineceği yolculuğun evren görüntüsü vardır.



Dört Yön (Durvun Zug)

Dört yönün farkındalığı Moğul dünya görüşü için hayati önem taşır. Birkaç Moğol arkadaşım sürekli olarak dört yönün konumunun farkında olmadıklarında rahatsız hissettiklerini anlatmışlardı. Dört yönün adları "ön", "arka", "sol" ve "sağa" tekabül eder. Kadim zamanlarda Moğollar için "ön" konum doğuydu, ama bilinmeyen bir nedenle bu yön günümüzde halen olduğu gibi güneye dönüştü.   

Moğol dünya görüşü kuzeyden güneye bakar. Bundan dolayı güneye "ön" taraf denilir. Buna karşılık kuzeye Moğollar "arka" derler. Dünyanın (batı) sağ yönü özde eril ve ulvi gök ruhların mekanı olarak kabul edilir. Dünyanın (doğu) sol yönünün dişil ve gök ruhlarının hastalık ve uyumsuzluk getirdiğine inanılır.



Ger ve Kutsal Daire

Batılılar tarafından yurt olarak bilinen ger, Moğolların geleneksel yaşam mekanlarıdır. Yuvarlak bir örgü duvar üstüne monte edilmiş merkezi bir duman çıkış halkasından (tono) yayılan direklerden (uni) inşa edilmiştir ve  Amerikan Güneybatısı yerlileri Navahoların hooghan'larına yakın bir benzerlik arz eder. Ayrıca, Tsantang ve Urianhai dahil birçok Siberia halkı tepee'lerde yaşar. Her durumda ger'in konumu ve sembolizmi bütün Moğol toplulukları için geçerli olmaktadır. Göçebe yaşantısı gereği seyahatlerine uymak üzere ger ve tepee'ler (yurt) kolay sökülüp takılmak için tasarlanmışlardı, ama yine de nerede kurulursa da ger'in görüntü ve anlamı değişmez.     

Ger sadece evrenin merkezi değil, ama aynı zamanda evrenin içinde bir küçük kopyası olarak bir mikrokozmostur. Hatta evrenin bir haritasıdır ve içindeki kubbe gök kubbesine tekabül etmektedir. Ger'in önü olmasından dolayı, giriş her zaman güneye bakar. Ateşin arkasında bulunan hoimar denilen kuzey tarafı ger'de en onurlu yerdir. Burada bir masa üstüne kutsal eşyalar, ongon ruh mekanları ve diğer dini imajlar konulur. Hoimar'ın yanındaki oturma yeri en onurlu yerdir ve yaşlılar, reisler, şamanlar ve diğer saygın kişilere ayrılır. Sağ batı tarafı eril taraftır ve erkeklerin oturduğu ve ok, tüfek, semer gibi eril eşyalarını sakladığı yerdir. Sol taraf kadınların oturduğu ve mutfak eşyaların, beşiklerin ve diğer dişil eşyaların saklandığı yerdir. Güney taraf en az onurlu yer olduğu için orada genelde sağında solunda gençler otururlar.   


Hareket "güneşe doğru" saat yönündedir. Bunun nedeni ise,  güneşin yolu olarak görüldüğü gündüzleri ger'in tepesinde duman deliğinden gelen güneş ışınlarının bıraktığı yuvarlak izin takip ettiği yolu düşünürsek hemen anlarız. Ger içinde ne zaman hareket edilirse hep güneş yönünde dönmek gerekir. Aynı hareket ayrıca şamanik dans, ibadet ve ritüellerde'de gerekli görülür.

Ger'in merkezi gal golomt, ger'in en kutsal yeri, ateş yeridir. O Gök Babanın kızı Golomto'nın mekanıdır ve ona karşı mutlak bir huşu ve saygı gösterilmelidir. Ger'in nasıl dünyanın merkeziyse, ateş yeri de ger'in temsil ettiği evrenin merkezidir. Gal golomt'tan yükselen duman sütunu şeklinde dikey eksen de Şamanların üst aleme çıktıkları Dünya Ağacını temsil eder ve tepedeki duman deliği de üst aleme açılan kapıyı temsil eder. Bazı Şaman ritüellerde, örneğin Buryatia'daki Şamanların inisiyasyonlarında gal golomt'ten duman deliğinden geçip ötesine giden bir ağaç monte edilir. Vecd halinde Şaman ağaca tırmandıkça üst aleme yolculuğunu anlatır. Ayrıca toroo ağacının bulunmadığı durumlarda bile, bir çok kez ruhu bir kuşa dönüşen Şaman yine de duman deliğinden çıktıktan sonra başka dünyalara seyahat eder

Dolayısıyla, ger, Amerikan yerlilerinin dört yöne ve evrene göre konumlanmış kutsal dairenin bir fiziksel temsilcisi olan şifa çemberine bir paralel olarak görülebilir. Dairesel motif ve dört yöne düzenleme ayrıca kutsal aboo cairnleri etrafında yürüme ve dans etme veya Şamanı gökyüzüne kaldırmak için dansçıların spiral bir dans yaptıkları toroo ağacı etrafındaki yohor dansı gibi açık hava Şamanik seremonilerde de dikkate alınır.  Güneş yönünde dairesel hareketler ayrıca dallaga kutsama seremonisinde ve bütün Şaman danslarında kullanılır.



Üst ve Alt Alemler, ve Dünya Merkezi

Bütün Sibirya boyunca ve birçok Amerikan yerli grubunda evrende üstü üste üç ayrı alem varolduğu konusunda yaygın bir inanç vardır. Bazı bakımlardan, üst ve alt alemlerin varoluşu görüşü pastadaki üst üste yığılmış dilimlerden ziyade paralel dünyaların iç içe varolduklarını ima etmektedir. Gökyüzünün sonsuz derinlikte olduğuna inanılırken, Şamanlar yine de semaların ötesine yol açan bir kapı olduğunu iddia ederler. Aynı şekilde, dünyanın derin ve katı olduğuna inanılırken, ruhların ve Şamanların alt dünyanın ötesine geçebilecekleri birçok geçit vardır. Diğer iki dünya konusunda diğer bir fikir de onlarında dünyamıza benzer yönü olması, onlarda da güneş, ay, orman ve beşeri sakinleri vardır. Üst ve alt alemlerin sakinleri bizim orta alemimizce görünmezdir ve oraya seyahat edenler de görünmezdir. Bu tür varlıkların gelişi ateşte bir çıtırdı, tilkilerin havlaması veya Şaman tarafından görülmesi ile belli olur.   

Alt alem genelde dünyamıza benzerdir, ancak sakinlerinin insanlar gibi üç ruhu değil tek ruhu vardır. Bedende solunum ve sıcaklığa neden olan ami ruhu eksiktir, dolayısıyla alt dünya sakinleri soğukturlar ve karanlık renkte kanları vardır. Ayrıca, alt dünyaların bazı sakinleri reenkarnasyon bekleyen insanların güneş ruhlarıdır. Güneş ve ay bu alemde dünyamız kadar parlak değildir, ve her iki yarım küre görüntüdedir. Alt alemin aynı dünyamız gibi orman, dağ ve yerleşimleri vardır, hatta sakinlerinin Şamanları da vardır.

Alt dünyanın hakimi Gök Babanın oğlu Erleg Handır. O ruhların durumları üzerinde, ne zaman ve ne nerede reenkarne olacakları üzerinde otoritesi vardır. Daha beden ölmeden erken alt dünyaya kayan ruhları geri getirmek için Şamanların ona başvurup talepte bulunmaları gerekir. Bu durumlar dışında orta dünyada yaşayan insanlar nadir olarak alt aleme girerler.   

Alt dünyaya birçok farklı yolla girip çıkılır. Yollardan biri alt aleme akan ve Mongoldai Nagts tarafından girişi korunan ve beden ölmeden ruhların alt aleme girmelerini önlenen Erk Nehridir. Yine de, bazen ruhlar oraya kayar ve ruhun olmayışından kaynaklanan hastalığın kalıcı hasar yapmadan oradan geri getirilmesi gerekir. Erk Nehrinde seyahat çok tehlikelidir ve şiddetli akıntıları vardır. Bir ruhu alt dünyadan geri getirmeye çalışırken ölen bir Şamanın fazla tehlikeli bir yolculuğa girdiği ve ruhu kaybolduğu söylenir. Bir Şamanın alt aleme yolculuk yaptığı sırada Mongoldai Nagts ve Erleg Han ile karşılaşıp yatıştırmak ve ruhun geri alınmasını arz edip onları bu yönde ikna etmek zorunda olabilir. Alt aleme ayrıca mağaralardan, girdaplardan, derelerden ve alt alem varlıkların dünyaya çıktıkları mevcut birçok tünelden girilebilir.

Üst alem aynı alt alem gibi dünyaya büyük bir benzerlik arz etmektedir. Ancak üst alem, normal olarak insan ruhlarını barındırmaz, yine de Şamanlar tarafından ziyaret edilebilir. Dünyamızdan daha aydınlıktır, bazı efsanelere göre yedi güneşi vardır. Üst alemi anlatanlar, dünyaya benzediğini, ama doğası halen bozulmadığını söylerler. Sakinleri atalarının geleneksel tarzında yaşadıkları söylenmektedir. Üst alemin hakimi aynı Erleg Han gibi Gök Babanın oğlu olan Ulgen'dir. Bazen alemler arasındaki kapı aralandığında üst alemin aydınlığı açığa çıkar. Bu bulutların ötesinden gelen güneş ışınları şeklinde görülür ve bu durumda söylenen dualar özellikle güçlüdür.   

Üst aleme seyahat etmek uçuş gerektirir ve Şamanlar bu yolculuğu yapabilmek için sıkça kuş şekline dönüşmektedirler. Yolculuklarını gerçekleştirmek için bir geyik veya ata da binebilirler. Yol direk yukarıya doğru veya Güneye, dünya nehrinin kaynağına doğru olabilir. Şaman inisiyasyonları ile ilgili bazı anlatımlar, üst aleme seyahat etmek ve Şamanın dünyada aldığı inisiyasyondan önce ruhlar tarafından inisiye edilmesini içermektedir. Üst aleme seyahat etmenin diğer bir yolu, şaman ayinlerinde bir ağaç olarak temsil edilen Evren Ağacı toroo'ya tırmanmaktır. Şaman vecd halinde fiziksel ağacı tırmanır ve ruhu aynı anda semalara toroo ağacında yükselir. Diğer bir yol da Şamanların erk Dagur Moğul terimi soolong ile ifade edilen erk rüyaları yoluyladır. Standart Moğol dilinde solongo gökkuşağı demektir ve Şaman rüya yoluyla bilgi almak üzere uykusunda gökkuşağın üstünden üst aleme yolculuk yapabilir.

Bu yazının başlarında ger'in dünya merkezini temsil ettiğini yazmıştık. Aslında, her bir kişi şuuru açısından dünyanın merkezinde durmaktadır. Şamanlar ayrıca çalışmalarını yaparken ritüelleri sırasında kendilerini dünyanın merkezinde konumlandırmaktadır. Dünyanın merkezi ile ilgili birçok farklı imajlar ilişkilendirilmektedir. Bunlar arasında en iyi bilinenlerden biri dünya ve üç alemi birbirine bağlayan eksenin buluşma noktası olan ger'de ateş yeridir. Diğer de, hem bir eksen, hem de bir iniş ve çıkış için bir sütun olan toroo ağacıdır. Sibirya ve Moğol gelenekleri bu ağacı dünyanın merkezine, ama ayrıca üst ve orta alemin birbirine dokunduğu güneye de atfetmektedir. Bazılarının "gündüz ve gecenin ayrımında" durduğu dediği dünya ağacıyla dünya nehri üst alemdeki kaynağından orta dünyaya girmektedir. Altayların geleneklerine göre, bu ağaca çıkıldığı zaman orman hayvanlarının efendisi Bayan Ami ile karşılanacaktır ve Şaman'ın üst aleme yolculuğunda yardımcı olmak üzere kazlar verecektir. Toroo ağacının tepesi gök kubbesini yerinde tutun gök çivisi kutup yıldızı altan hadaas'te göğe değmektedir.  Dünya merkezinin diğer bir sembolü de dünya dağı Sumber dağının zirvesidir. Dünyanın merkezindeki zirve kuzey kutba yakındır ve kökleri alt dünyada bir kaplumbağa üzerindedir.       



Rüzgar Tayı ve Buyanhişig

Şamanizm kişisel erk ve yaşama şans ve bereket getirmekle ilgilidir. Günlük yaşam bireyi başka insanlarla kesişen durumlarla yüzyüze getirmektedir, ama yaşamın ana sorunları kişisel evrenin içinde yatmaktadır.  Evrenin bu kişisel açısından kişi evrenin tam ortasında Toprak Ana ile desteklenmiş ve Gök Babanın muazzam aydın maviliği tarafından sarılı durmaktadır. Kişinin kozmik ruhu (suns) parlak beyaz bir güneş gibi ışıldar ve beden ruhu (ami) bir kırmızı ışık noktası gibidir. Uzayın derinliğinde veya yeryüzünde kişi serbestçe seyahat edebilir. Çünkü kişinin kendi yolu vardır ve nihai olarak kendi hareketleri için sorumludur.   

Kişisel psişik güce hii (rüzgar) veya hiimori (rüzgar tayı) denilir. Bu güç göğüste mekan etmektedir ve kişinin onu nasıl biriktirdiğine göre büyüklüğü değişir. Çok güçlü rüzgar tayı insanın berrak ve analitik bir şekilde düşünmesini, aldanmadan dış görünüşlerin ötesine görmesini sağlar. Rüzgar tayı Şaman ve diğer güçlü insanların yapılmasını gerekeni kolay bir şekilde becermelerini sağlar. Kişisel gücün zararlı emeller için veya evrenin dengesini bozmak için kullanmak rüzgar tayını tükettir. Bundan dolayı gerçek anlamda kötü niyetli insanlar zaman içinde kendilerine karşı yıkıcı davranışlarda bulunurlar. Evrendeki dengeyi yinelemeye yönelik hareketler ve dini uygulamalarla rüzgar tayı artırabilir. Semaya, dünyaya veya ataların ruhuna içecek sunmak, dua etmek veya ululamak gibi günlük basit hareketler rüzgar tayını destekler. Ada çayı, kekik, ardıç ve diğer otlardan çıkan kutsal buhur Şamanist tapınma sırasında rüzgar tayını yükseltir. Eğer belirli bir amaç için yapılırsa veya geleneksel bayramlarda yapılırsa kurbanlar da rüzgar tayını yükseltmek için diğer bir yöntemdir.         

Semadan veya ruhlardan bir nimet olan buyanhishig, rüzgar tayına ilişkin bir kavramdır. Buyanhishig'i banka hesabına benzetebilen kişinin hareketlerine göre artan veya azalan bir varlık olarak görebiliriz. Büyük bir buyanhishig (kısaca buyan olarak da bilinen) birikimi kısmet, olumsuzluklardan korunmak ve mutlulukla sonuçlanır. İnsan ayrıca tabuları (yasakları) çiğneyerek, atalarının ruhlarına saygısızlık göstermek, amaçsız olarak hayvanları öldürerek doğa ruhlarını öfkelendirerek buyan kaybedebilir. Kişisel pislik de buyan'a zararlıdır. Misafirlere yiyecek ve içecek ikram etmek, ihtiyacı olanları doyurmak aynı rüzgar tayı gibi buyan'ı da artırır. Buyan aynı rüzgar tayı gibi düzgün ve basiretli bir yaşamla (yostoi), dini davranışlar ve kurbanla da artırılır. Gök Baba ve ruhlar ayrıca dallaga ritüeli ile çağrılabilir. Bu da buyan'ı yaşamımıza ve cemaatımıza getirir. Bu ellerle güneş yönünde yapılan dairesel bir hareketle birlikte zikredilen "hurai, hurai, hurai!" kelimelerle gerçekleşir.   

Rüzgar tayı ve buyan'ın bilincinde olmakla kişi yaşamını güç, korunma ve iyi şansa geçirebilir. Yaşama karşı tavır, kişinin bulunduğu hareketlerde farkındalık ve davranışlarının nasıl kaderini şekillendirdiği konusunda bilinç yaratır. İdeal insan yostoi (geleneklere uygun yaşam) yaşamayı öğrenir. Bu da saygılı yaşamak ve dünya dengesini bozan tabuları ihlal etmemek
Quoddam ubiquae, Quoddam semper, Quoddam ab omnibus, creditum est!


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
2610 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 24, 2012, 11:51:20 öö
Gönderen: symbol