Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Sırtakinin doğuşu :)  (Okunma sayısı 5652 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 30, 2008, 06:42:45 ös
  • Ziyaretçi




Mayıs 01, 2008, 12:47:07 öö
Yanıtla #1
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 202
  • Cinsiyet: Bay

:) Bir hayli güzel olmuş...


Mayıs 01, 2008, 12:52:32 öö
Yanıtla #2
  • Ziyaretçi

:) Bir hayli güzel olmuş...

Bende çok beğendim :) Ama boğazına zeytin kaçan adamın olayı çaktırmaması daha da hoştu :)


Mayıs 01, 2008, 12:55:04 öö
Yanıtla #3
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 202
  • Cinsiyet: Bay

:) Bir hayli güzel olmuş...

Bende çok beğendim :) Ama boğazına zeytin kaçan adamın olayı çaktırmaması daha da hoştu :)

ehh bu da hanımefendinin gözlerindeki ışıltıdan kaynaklanıyor.  :)


Mayıs 01, 2008, 12:56:35 öö
Yanıtla #4
  • Ziyaretçi

Yani, siz beyefendiler hanımların gözlerinin içindeki ışıltıdan ötürü küçük bir çocuk gibi olabiliyorsunuz :)


Mayıs 01, 2008, 01:06:16 öö
Yanıtla #5
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 202
  • Cinsiyet: Bay

Yani, siz beyefendiler hanımların gözlerinin içindeki ışıltıdan ötürü küçük bir çocuk gibi olabiliyorsunuz :)

Kişiye göre değişir. :) Neyse burada bu konuları konuşmak, masonlar.org'nin farklılığını göz ardı etmek demek olur sanıyorum...  Konumuza dönelim. Bende hemen kaynakça sirtaki'den söz edeyim.

Sirtaki günümüz Yunan kültürünün ayrılmaz bir parçası haline gelen Sirtaki dansı Bizans döneminde İstanbul'da oynanan Hasapiko Argo dansından doğmuştur. Hasapiko ağırlıklı olarak İstanbul'un Fener ve Balat semtlerinde, kasap loncaları arasında doğdu ve 1900'lü yılların başına kadar kasap loncalarında popülerliğini korudu.

Ancak Bizans'ta günlük yaşamdan kesitler sunan bir eserde, kasapların hayvanları kesmeden önce bir tür vicdan rahatlatma ritüeli olarak hayvanların etrafında döndükleri, önlerinde diz kırıp çöktükleri türünden bilgilere rastlanır. O dönemde Bizans kasaplarının çoğu Arnavut olduğu halde, Hasapiko'nun niçin bir Yunan dansı olarak ünlendiği ise başka bir muammadır. Ama eminiz ki yeni çalışmalar ortaya çıktıkça dansın kökenine ilişkin bilgilerimiz zenginleşecek, değişip çeşitlenecektir.

Sirtaki mi Hasapiko mu, yoksa Sirtaki-Hasapiko mu?

İsimlendirme konusunda, özellikle de Yunan olmayanlar arasında ciddi bir kavram kargaşası, anlaşmazlığı söz konusu. Yine de kimi isimlendirmeler artık yerleşik hale gelmiş durumda. Öncelikle, Sirtaki görece yeni bir sözcüktür, 1960'lı yıllarda kullanılmaya başlamıştır. O yıllara kadar asıl kullanılan sözcük Hasapiko ve onun türevleridir; Hasapiko Argo (Ağır Kasap), Hasapiko Grigoro (Hızlı Kasap) ve Hasaposerviko (Sırp Kasabı) gibi.

Peki Sirtaki nereden çıktı? Sirtaki sözcüğü, bir diğer Yunan dansının adı olan Sirto sözcüğüne, Yunanca'da küçültme ve şirinleştirme eki olan -aki soneki eklenerek elde edilmiştir. Bu yeni isimlendirmeye Hasapiko'da yapılan bir değişiklik nedeniyle ihtiyaç duyulmuştur. Böylece Hasapiko Argo ile Sirtaki arasındaki farka gelmiş oluyoruz; Hasapiko Argo aynı ritimle başlayıp biten yavaş bir danstır. Ancak özellikle Theodorakis ve Hacıdakis gibi bestecilerin 1960'lı yıllarda geleneksel Yunan müziklerine getirdikleri yeni yorumlarla birlikte, geleneksel Yunan dansları da bu dönemde belli bir değişime uğramıştır. Ağır bir ritimle başlayan Hasapiko Argo belli bir noktadan sonra giderek hızlandırılmaya başlamıştır. İşte bu yeni türü saf Hasapiko'dan ayırmak için Sirtaki sözcüğü türetilmiştir. Yani Sirtaki, Hasapiko Argo ile başlayan ama bir süre sonra hızlanan dansın adıdır. Öyleyse Sirtaki hem Hasapiko'ya bağlıdır hem de ondan bağımsızdır.

Öte yandan, bu isimlendirmeleri karmaşık hale getiren şey çeşitli kesimlerin bu danslar karşısındaki tutumlarıdır. Bu anlamda Sirtaki sözcüğü günümüzde bir parça aşınmıştır. Yunan kültürünün özgünlüğü hakkında kaygı taşıyan çevreler Sirtaki sözcüğünü dejenere olmuş, içi boşaltılmış bir sözcük olarak görür ve bu yüzden genellikle Hasapiko sözcüğünü kullanırlar. Bu kültürü fazlaca bilmeyenler ise Hasapiko Argo için bile Sirtaki isimlendirmesini kullanırlar. (Ben ise, çeşitli faktörleri dikkate alarak Sirtaki-Hasapiko isimlendirmesini daha kapsayıcı ve açıklayıcı bulduğum için böyle bir isimlendirme kullanmayı tercih ediyorum.)

Sirtaki-Hasapiko Müzikleri

Sirtaki-Hasapiko parçalarının müziksel yapısı çoğu zaman 2/4'lük bir ölçüye dayanır. Tempo genellikle 60-65 bar/dakika biçimindedir. Bu standart ölçünün yanı sıra, özellikle Sirtaki parçaları 2/4'lük Hasapiko ölçüsü ile başlayıp, 4/4'lük Hasaposerviko ölçüsü ile bitmektedir. Bu tür parçalarla dansedilirken, dansa ağır Hasapiko ritmi ile başlanır, daha sonra şarkının bir yerinde müziğe bağlı olarak yumuşak ya da sert bir geçişle Hasaposerviko'ya geçilir. Bazı Hasapiko müziklerinde, özellikle de eski parçalarda taksimia denilen uzun bir intro bölümü vardır; ancak yeni parçalardaki taksimialar çok daha kısadır, hatta kimi yeni parçalar doğrudan ritimle başlamaktadır.

Sirtaki-Hasapiko Müziklerinin Enstrümanları

Sirtaki-Hasapiko müziklerinin geleneksel enstrümanı kuşkusuz Buzuki'dir. Yunanca'daki "buzuki" sözcüğü Türkçe'deki "bozuk" sözcüğünden türemiştir; zira buzuki olarak bilinen çalgı, Anadolu'da yaygın bir şekilde kullanılan Bozuk Saz'ın küçültülmüş bir türevidir. Buzuki dışındaki Sirtaki-Hasapiko müzik enstrümanları arasında şunlar sayılabilir: bağlama (baglama), ud (udi), santur (santuri), kanun (kanoni), çimbalo (santurun biraz daha geliştirilmiş türevi), laterna, tulum (gayda), davul (daoli) ve akordeon. Yeni müziklerde bunlara org, gitar ve piyano da eklenmiştir. Sirtaki müziklerinde kimi zaman bu enstrümanlardan birkaçı, kimi zaman da tümü çeşitli kombinasyonlarla bir araya getirilerek, birlikte veya dönüşümlü olarak kullanılmaktadır. Ancak buzuki ve baglama çoğu parçada temel enstrümanlar olarak öne çıkar.

Figürler

Sirtaki-Hasapiko, balo salonlarında büyük bir disiplin ve ciddiyetle icra edilen "avant-garde" danslardan oldukça uzak bir karaktere sahiptir. Modern batı danslarıyla kıyaslandığında, Sirtaki-Hasapiko yalın bir danstır. Ama basit değildir. Bu dansta da belli bir beceri ve ustalık gerektiren birçok karmaşık figür vardır. Bununla birlikte, çeşitli sıçrama ve bükülmeleri saymazsak, Sirtaki-Hasapiko'da bedeni çok zorlayan veya aşırı bir çeviklik gerektiren figürler çok fazla değildir. Hayatlarında hiç dansetmemiş bazı öğrencilerim bile çoğu figürü kolayca öğrenebildi. Ama tuhaf olan şu ki, insanlar esasen basit figürlerde daha çok zorlanıyorlar. Belki de böylesi figürleri hafife aldıkları için! Genel olarak bakıldığında, Bu daınsta öğrenilmesi zor olan şey figürler değildir; esas zorluk, bu figürlere can ve ruh kazandıracak bir tarzı ve havayı kazanma noktasında karşımıza çıkıyor. Yani Sirtaki-Hasapiko öğrenilirken üzerinde en çok durulması gereken şey estetiktir. Figürlerin bedene iyice oturup refleksleşmesi anlamına gelen estetik ise zamanla, ancak bir figür defalarca yapıldıktan sonra kazanılabiliyor. Sevindirici olan şey şu ki, diğer danslarla kıyaslandığında, bu süreç Sirtaki-Hasapiko'da çok hızlı işliyor; öğrenci birkaç hafta içinde çarpıcı bir gelişim kaydedebiliyor.

Sirtaki-Hasapiko ve diğer Yunan danslarının figürleri üzerine pek çok araştırma yapılmıştır. Yunan halk dansları üzerine yaptıkları önemli araştırmalar ve çalışmalarla tanınan Prof. Alkis Raftis ve Dora Stratou gibi araştırmacılar çeşitli figürlerin ortaya çıkışı ve bu figürlere yüklenmiş anlamlar üzerinde hayli ilginç gözlemlerde bulunmuşlardır. Bu çerçevede ele alındığında, Sirtaki-Hasapiko figürleri üç farklı kategoriye ayrılır; coşku ve sevinç figürleri, koyverme ve dağıtma figürleri, toparlanma ve durulma figürleri. Bu figürlerin tümü aynı müzik parçasında ardışık olarak yapılabilir; öte yandan bazı parçalar belli bir figür grubuna daha uygundur.

Kaynak: vikipedi


Mayıs 01, 2008, 01:13:33 öö
Yanıtla #6
  • Ziyaretçi

Teşekkürler Sayın Isleo bu bilgiler için.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
99 Yanıt
45480 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 25, 2009, 12:46:58 ös
Gönderen: Saygın
12 Yanıt
8542 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 04, 2007, 06:33:32 ös
Gönderen: Fraternis
0 Yanıt
2196 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 18, 2008, 12:37:59 ös
Gönderen: tcorbaci
0 Yanıt
2244 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 15, 2009, 01:33:18 ös
Gönderen: karahan
4 Yanıt
4483 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 17, 2010, 04:53:27 ös
Gönderen: martı
1 Yanıt
3410 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 17, 2010, 05:08:10 ös
Gönderen: martı
0 Yanıt
2708 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 17, 2010, 10:02:54 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
4605 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 28, 2010, 12:50:37 ös
Gönderen: Mozart
0 Yanıt
2247 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 09, 2013, 05:13:21 ös
Gönderen: GOASISG
0 Yanıt
2561 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 20, 2015, 08:38:34 öö
Gönderen: Risus