Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Fare arkadaş  (Okunma sayısı 2607 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 05, 2011, 01:52:10 öö
  • Ziyaretçi

Fare arkadaş
   Bruno'nun yıllar önce bir hayal arkadaşı vardır. Bir fare. Onu rüyada mı görmektedir yoksa çocuk yaşın hayal gücü ile gündüz düşleri midir şu an hatırlamamaktadır. Fakat daha felsefe ve hayatın anlamı gibi terimleri bilmezken henüz çocuk bile değilken bu fare ile düpedüz felsefe tartışmaktadır. En ünlü muhabbetleri mülkiyet ve arkadaşlık üzerindedir.

Fare – En çok ne seni mutlu ediyor ? Bir şey istesen ne istersin ?

Bruno – Arkadaşlarımla oynamak ? Çok arkadaşım olması.

Fare – Ya oyuncaklar? Yeterince oyuncağın var mı?

Bruno'nun kafası karışır. Evet oyuncaklar da arkadaşlar kadar önemlidir?

Fare – Oyuncakları kıskandığını ikimiz de biliyoruz. Hepsi senin olsa fena olmaz mı?

Bruno sorunun iki uç arasında bir seçim olduğunu anlar;
   a-) Dünyadaki tüm oyuncaklar benim olacak ama yalnız olacağım. Küçük prens gibi kendi gezegenimdeyim ve sonsuz oyuncağım var.
   b-) Diğer seçenekte ise bir sürü arkadaşım var. Sonsuza kadar olacağı da garanti. Ama hiç oyuncağım yok ve olmayacak.
Bruno seçim yapamaz. Fare onu kınamaz. Seçim yapamaması gayet doğaldır.

İşte bu fare arkadaş yıllar sonra Bruno'yu rüyasında ziyaret eder.

Fare – Merhaba Bruno yıllar geçti sen beni unuttun ama ben seni unutmadım. Bütün hayatını da bilmekteyim.

Bruno – Merhaba. Yıllardır hem içimde hem dışımda bir çok felsefi ikilemler yaşadım ama hiç birisi senin kadar derin değildi. Neden geldin? Soruların cevaplarını mı vereceksin?

Fare – Hayır tabi ki. Yeni bir sorum var.

Bruno – Çok şey değişti. Sadece bende değil, dünyada da. İnternet icad oldu. Artık çocuklar tek elden bilgilenmiyor. Çevreleri kendi arkadaşları ve aileleri ile sınırlı değil. Bir çok kişiyi ve oyuncağı tanıyabiliyorlar. Farelere hala gerek var mı?

Fare – Ben özüm Bruno unuttun mu. Bir formüle yerleştirilen sayıların büyümesi formülü etkiler mi?

Bruno – Haklısın. Bu sezgiyi tanıyorum. Soru nedir? Bir şeye ihtiyacım var. Cevap değilse bile yeni bir soru da iyidir.

Fare – Acele etme önce bir durumunu özetleyelim. Bu sıralar canın mı sıkılıyor?

Bruno – Evet. Yaşadığım hayat anlamlı gelmiyor.

Fare – Bir çok kişinin özeneceği bir hayatın var. İyi bir işin sağlıklı bir ailen. Kadın hayranında oldukça fazla.

Bruno – Ne demek istediğimi biliyorsun. Benim derdim bunlar değil. O eski duygu işte. Sanki görevim, yolum belliymiş. Bunu bana getirecek postacı yolda mesaj mektubunu eşkiyalara kaptırmış gibi.

Fare – Eski çağlarda yaşamış efendileri düşün. Ne yapıyorlardı ki. İstedikleri kadınla birlikte oluyorlardı. İstedikleri yemekleri yiyorlardı. İstedikleri şehirleri geziyorlardı. Bunların hepsini sen de yapabiliyorsun.

Bruno – Ben bunların bedelini ödedim. Yaptığım seçimlerle buraya geldim.

Fare – Hayat andan ibarettir Bruno. Yaptığın seçimler, vazgeçtiklerin, ödediğin bedeller seni değiştirir. Koşullarınsa geçmişe bağlı değildir.Anda sunulur.Bir satranç oyununda bir pozisyon ve bir de yapılacak hamle vardır. O tahtanın o pozisyona nasıl geldiği farketmez. Bu sadece oyuncuların tecrübe dağında bir taştır.

Bruno – Senden ne zaman koptuk ?

Fare – Kendi değerlerini değil de etrafındaki insanların değerlerini kıstas aldığın zaman.

Bruno – Hayır. Burnumun dikine devrimci olduğum dönemlerde de yoktun.

Fare – O zamanda değerlerin dış orjinliydi.

Bruno – Ama kendimi düşünmedim. Kendimi yakıp insanları aydınlatmak istiyordum.

Fare – Bencillikten bahsetmedim. Değerlerini dışarıdan almandan bahsettim.

Bruno – Ne yapabilirdim. Körü körüne bağlanmamak için devamlı okudum, gözlemledim. Pratiğin tatmak için tam ortasına atlamadığım kültür kalmadı. Acıları gördüm. Gereksiz mutsuzluklar yaşandığını farkettim. Mücadele ettim. Tükendim. Yıldım. Vazgeçtim. Sonra annemin dahil mutsuz olduğunu gördüm. Başarı sizin dediğiniz gibi ise ben de yaparım dedim. Bu yola çıktım. Suçum ne?

Fare – Şşşşşş. Seni yargılamıyorum Bruno. Ben mutlak iyinin ve kötünün bilicisi değilim. Beraberce seni sorguluyoruz.

Bruno – Anlıyorum. Şimdi nedir seni geri getiren sor bakalım sorunu.

Fare – Neyin peşindesin ? Kendi krallığın sana yeter mi?

Bruno – Yıllar önceki soruya benziyor. Ona cevabım yoktu ve hala yok. Bu sorunun aternatifim nedir?

Fare – Yoksa kendi krallığın olsa dahi dönüştürme gücün yoksa mutsuz mu olursun?

Bruno düşünür sorunun derinliğini kavrar.

Bruno – Eski soruda bunu sana soramamıştım ama şimdi bir sorum var. Neden ikisinden birisi seçilmeli? Hem kendi krallıkları olan hem de dönüştürme gücü olan insanlar tanıyorum.

Fare – Hayır. Bir tane dönüştürebilen insan yoktur ki kendi krallığında huzur bulsun. Çetin bir yoldur. İlk evrilen atadan Gılgamış'a oradan bugünkü dönüştürücülere kadar bu böyledir.

Bruno – Kendi krallığımda çocuklarımı büyütsem. Onlar dönüştürse olmaz mı?

Fare – O onların bileceği iş. Babaları olabilirsin. Tanrıları değil.

Bruno - Ben hayatımın önemli bir kısmını tükettim zaten.

Fare – Daha demin söyledim. Zamanı düşünme. Hayat andan ibarettir.

Bruno – Peki o zaman bu sorunu yanıtsız bırakmayacağım. Kendi krallığım bana yetmez. Dönüştürmeliyim.

Fare – Görüşmek üzere Bruno.

Bruno uyanır. Düşünür.  Evet garip bir şey olmuştur. Bu sohbet eski sorunun cevabını vermiştir. İlk olarak eski sorunun cevabını arkadaşlar olarak seçmiş ve devrimci döneminde bunu yaşamıştır. Aynen de sezdiği gibi dünyanın düzenindeki tespitlerinde temel hatalar vardır. Arkadaşlar bazı şeyleri yanlış anlamıştır. Belki de merdiveni basamaklardan çıkmak yerine direk yukarı zıplamak istemiştir. Bundan vazgeçtiğinde de iş hayatında oyuncakların peşine düşmüştür. Sahip olmuştur ve daha da olma ihtimali vadır. Kıskandırmış, çatlatmıştır. Her iki yol da bir yere varmamış yeni yollara çıkmıştır.


Eylül 05, 2011, 11:05:28 ös
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

Hayatta her seçim bir kaybediş değil mi zaten ?

O zaman önemli olan; " hayatta öyle seçimler yap ki; kazandığın şeyler, kaybettiklerine değsin..."

Saygılarımla;


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
15 Yanıt
8844 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 20, 2009, 11:10:04 ös
Gönderen: degas
0 Yanıt
2056 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 06, 2011, 12:38:28 öö
Gönderen: Mozart