Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: İSLAM METİNLERİNDE HERMETİZM - 1  (Okunma sayısı 3978 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 06, 2010, 07:35:04 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Madem İslâm son günlerde bu forumun yine ilgi alanı haline geldi; ben de bir şeyler yazayım.

Bu forumda benim yazılarımı izleyenler biliyor; ben “İslâm” ile ilgili konulara pek bulaşmam. Nedeni de, bu konu üzerindeki bilgi ve birikimimin pek yetersiz oluşudur. Bitmez tükenmez bir konudur “İslâm”. Üstelik öyle geniş çaplı bir simgesel ve alegorik kapsamı vardır ki, baş edebilene aşk olsun! Belki diğer semavi dinlerin hepsinden hayli sonra doğmuş, hepsinden yararlanmış, öncekilerin yanılgılarını yer yer onarmış olduğu içindir; bilemem. Sadece İslâm’ın sosyolojideki yerine, nasıl bir kültür oluşumu sağlayıp öteki kültürleri de nasıl etkilemiş olduğuna değinmeyi yeğlerim. Hatta bu bağlamda belki bir ara Endülüs’ü anlatmak isterim ama o ayrı. Buradaki ise, bazı İslâm metinlerinde Hermetik motiflerin nasıl geçmekte olduğuna ilişkin, sadece “deneme” niteliğinde olmak üzere ve özenle vurgulamak isterim ki kesinlikle iddiasız bir çalışma olacak.





Her şeyden önce, İslâm geleneğindeki bir karakter, Hermes-Thot ve Hermetizm bağlantıları üzerine bize ipucu vermektedir. Bu, Müslümanlıkta adı İdris olarak geçen kişidir.

İdris, 9. yüzyılın İslâm ilâhiyatçılarından Ebû Cafer Muhammed ibn Cerîr et-Taberî ile 12. yüzyılın tefsircilerinden ünlü Fahreddin er-Razi’nin çalışmalarında, İbranilerin kitaplarındaki Enokh-Uhnuh ya da Enoş ile özdeştirilmiştir. 11. yüzyıl başlarının ünlü araştırmacı düşünürü El-Birunî ise, (söz aramızda, bu ne yazık ki pek az tanıma şansını elde edebilmiş olan bilim adamına bayılıyorum) İdris’in aslında Buda olabileceğini düşünmüştür.

El Birunî’nin bu düşüncesi bence yanılgılı. Kuşkusuz ben ondan daha iyi bilemem ama bana yanılgılı geliyor. Keşke bu gibi konulara hiç girmeseydi; çünkü o bir bilim adamı; öncelikle de bir botanikçi. Onun botanik alanındaki bulgularından birçoğunun üzerine günümüzde bile yeni bir şey getirilememiş. Hele bir deyişi var ki, bunu insan pek geniş anlamda alıp başka alanlara da uygulayarak kendine yaşam felsefesi, dünya görüşü yapabilir. Şöyle demiş:

«Taç yapraklı çiçeklerin yedi ve dokuz yapraklı olanı yoktur.»

Basit ve kesinci bir yargı, değil mi? Fakat deyişi bu kadarla kalmıyor; devam ediyor:

«Fakat belki başka yerlerde, belki başka dünyalarda vardır. Ben çok aradım; bulamadım.»

Ara sıra din ile bilimi karşılaştırır ve hangisinin ötekinden üstün olduğunu irdelemeye çalışılırız ya. İşte bence El-Birunî’nin şu ilk tümcesi tam bir dinsel yaklaşım; ikincisi de bilimselliğin yansıması.

Hazır El-Birunî’den söz etmişken buna değinmeden geçemedim. Şimdi konuma, bıraktığım yere döneyim.

İslâm geleneğinde İdris’in yeri daha önceki inanç sistemlerine benzer; ilginç bir konumdadır. Öteki inanç dizgelerinde olduğu gibi burada da seçkin kültürlü bir bilge kişi tiplemesi yinelenmektedir. İdris, diğer insanların yapamayacağı bir şeyi yapmış ve yüce makama (semaya) ölmeden önce yükselmiştir.

Helenlerin Thot karşılığında benimsemiş olduğu Hermes adının kökeni hakkında da farklı görüşler vardır. Aslının Süryanice olduğu ve “bilgin” anlamına geldiğini söyleyenlere göre; Hermes ül-Heramise şeklindeki adı, “bilim adamlarının bilim adamı” (âlimlerin âlimi) anlamına gelmektedir.

Kimi araştırmacılar, Yuhannacılığın bir uzantısı sayılabilecek gnostik nitelikli Mandeizm akımını izleyenlerin (Bunu bir “rin” olarak niteleyenler de var.) önde gelir nur meleklerinden Zehrun’un güneş geleneğiyle özdeşleştirdiklerini, Hermes ya da Hürmüz adının da buradan geldiğini, sonra bunun Sabiler tarafından Hermes’e dönüştürüldüğünü belirtmektedir. Bu varsayım ya da kuramın sonrasında, Sabilerin aynı zamanda Mısırlıların Thot’unu kendi aracı, haberci ya da ezoterik eğiticisi/yol göstericisi olarak görmeleri yer alır.

Kimi araştırmacılar ise bunun İbranilerin Enoch-Uhnuh kökünden “ders çalıştıran” anlamında türemiş olduğunu düşünürken, kimileri de onu M.Ö. 14. yüzyılın ünlü firavunu 4. Amenofis (Akhenaton) ile bağdaştırıp, bilinmeyen bir adının da Uhnuh olduğunu ve Osiris’in ölüler âleminin yol göstericisi tanrısının İdris’e dönüşmüş olabileceğini ileri sürer.

10. yüzyıl İslâm düşünürlerinden el-Mes’ûdî, “Mürücü’z Zeheb I” adlı yapıtında Hermes sözcüğünün Utarit (Merkür) gezegeni anlamına geldiğini belirtmiş.

Yunan mitolojisindeki Hermes’in annesinin adının Maya olması, Buda’nın annesinin adının da Maya olması, Sabilerin Hermes için kullandıkları ad olan Buzasaf ile Buda arasındaki benzerlik, tüm eski araştırmacıların aklını karıştırıp, olayın aslında belki de eski Hint kökenli olduğunun düşünülmesine yol açmıştır. (El-Birunî işte buna kapılmış.)

Çeşitli kaynaklar, Hermes figürünün karşılığı olarak İslâm geleneğinde İdris’i işaret etmektedir. Felsefi yapıtlarda Hermes, ilâhiyat kökenli olarak kullanılmıştır. Müslüman düşünürler de Hermes-ül-Heramise ya da Hermes-ül-Muselles adından yola çıkarak, her biri değişik özellikleri olan üç ayrı Hermes olduğu sonucuna varmışlardır.

Hermes-ül-Heramise’nin ilk insan Gavomart’ın sülâlesinden gelip, Uhnuh ya da İdris ile aynı kişi olduğu belirtilir. İnsanlara gökler ve tıp konusunda bilgiler veren, yazıyı icat eden, giyinmeyi öğreten, insanları Nuh’un tufanından önceden bilgilendiren, ilk tapınakları yapan olarak hep o gösterilmiştir.

İkinci Hermes Babil’de yaşamıştır. Tıp, felsefe ve sayıların gizli özelliği olduğuna inanan, İslâm geleneklerinde “İlmü Havassil Erkeam” diye adlandırılan bir yorumlama sanatının ustası olarak görülür. Bu Hermes’in, Pisagor’un hocası olduğu da kabul edilir. Tufan’dan sonra insanlara bilim ve bilgelik ile bağlantılı bilgileri getirenin o olduğu düşünülür. Lânetlenen Babil Kulesi’nden sorumlu tutulan Kral Nimrod ya da Nemrut’un başına gelenlerden sonra, Babil kentini yeniden kuranın o olduğu belirtilir.

Kitabü Zahiret ül İskender” adlı kitapta Tufan’dan önce bütün bilgileri deniz kenarındaki bir tünel içine gizlediği ve çok sonra Belinus’un (Apollonios) bunu bulup Aristoteles’e verdiği, bilgilerin işte bu kanaldan İskender’e aktarıldığı anlatılmaktadır.

Üçüncü Hermes ise aslen Mısırlıdır. Fustat yakınlarında, Mennofer ya da Memfis’te doğmuştur ve İslâm kaynaklarında Hermes el-İskenderî olarak da bilinir. Hocasının adı Agathedemon, Agsazımun ya da Agasazımun’dur. Birçok kent kurmuştur. Birçok kitabı ile tıp, felsefe, alşimi (simya), hayvanlar ve bitkiler konularında devrinin bir tür bilim adamı rolünü üstlenmiştir.

Ancak İslâmi kaynaklar, Hermes’in doğduğu Memphis’in Mısır’da mı, Babil’de mi olduğu konusunda kararsızdır. Ayrıca Yemen, Harran, Fars gibi değişik ülkelerde doğduğuna ilişkin söylentiler de vardır. Müslüman düşünürler onu Tufan’dan önceye mi sonraya mı oturtacaklarına da kesin karar verememiştir.

Hermes’in Arap dünyasına Harran’daki Sabilerin ünlü bilginlerinden Sabit bin Kurre’nin Hermes’in kitabı “Kitabü-n Nevamis”i Süryaniceden Arapçaya çevirmesiyle ve Abü-Farc Tarihi adıyla bilinen Süryani tarihçisinden gelen anlatımlardan girdiği düşünülmektedir. Bu konu üzerinde araştırma yapanlar, Hermetik birikimlerde eski Mısır dini, Tevrat, Zerdüştilik, Stoacılık, Eflâtunculuk (Platonculuk), Yeni Eflâtunculuk, Pisagorculuk ve Gnostizmden motifler bulmaktaysa da; bana göre bir şeyi gözden kaçırmışlar: Doğrudur ama ortaya konulduğu şekli ile değil, Hermetizmin tüm dinsel sistemlere ve ilgili devrin felsefi düşüncelerine yansıyıp onları etkilemiş olması nedeniyle… Nitekim çağdaş din tarihçilerinden Mircea Eliada, bu yapıtların Yahudi-Mısır sentezinin şekillenmesi ile oluştuğuna dikkat çeker. Zaten sorun da orada…




Yaptığım bu anlatımı konuya bir “giriş” olarak kabul edin lütfen. İslâm metinlerinde Hermetizm konusuna asıl izleyen bölümde başlayacağım.


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
İTTİHAD-I İSLAM (İSLAM BİRLİĞİ)

Başlatan LuckyEye « 1 2 ... 11 12 » Islam

118 Yanıt
51080 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 18, 2009, 04:46:32 ös
Gönderen: ceycet
KUR-AN'DAKİ İSLAM

Başlatan martı « 1 2 » Islam

14 Yanıt
8935 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 12, 2009, 01:05:03 ös
Gönderen: karahan
0 Yanıt
2499 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 29, 2009, 02:53:08 ös
Gönderen: akasya
1 Yanıt
9717 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 01, 2017, 12:47:17 ös
Gönderen: Achilles
İslam da Kadın

Başlatan hiram « 1 2 » Islam

17 Yanıt
10570 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 10, 2010, 09:46:01 ös
Gönderen: cardiffmonster
0 Yanıt
2803 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 07, 2010, 02:26:28 ös
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
4160 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 09, 2010, 02:20:53 ös
Gönderen: Texan
0 Yanıt
2774 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 01, 2010, 07:45:00 öö
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
3751 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 07, 2010, 02:37:50 ös
Gönderen: ceycet
0 Yanıt
3736 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 08, 2010, 10:41:42 öö
Gönderen: ADAM