Peki vatandaşların vergilerini doğru dürüst ödediği İngiltere gibi ülkelerde de sistemin hata vermesi nedir? Diye sorulabilir. Çok açıktır; alınan vergiye göre verilen hizmetlerin fazla olması. İngiltere'nin yapacağı şey, vergileri düşürüp, vatandaşlarına sunduğu sağlık sigortasının kapsamını daraltmak ve kalan işi özel sektöre bırakmaktır. Ama böyle yapınca da yağmacılar çıkıp "şu hakkımız engelleniyor, şu hakkımızdan yararlanamıyoruz" vb. diyor.
Neden? Çünkü "hak" kavramını açamıyor. "hak" birinin size o hakkın nesnesini sağlayıp önünüze koyması değildir, "hak", eğer o hakkın nesnesine sahip olmak için çalışırsan sana kimsenin engel olamayacağının deklare edilmesidir. "Barınma hakkı" mesela devletin size ev sağlamak zorunda olması demek değildir. Size ev almak özgürlüğünün tanınmış olmasıdır. Aynı şekilde "sağlık" hakkı da, devletin sizin tüm hastalıklarınızı tedavi etmek zorunda olması demek değildir. Siz tedavi olmak istediğinizde size kimsenin engel olmayacağının deklare edilmesidir. "hak" bir bağışlama değildir, "hak" bir özgürlük deklarasyonudur. Daha fazlası değil. Aradaki tüm dengesizlikler "sivil toplum" ile sağlanacaktır. Yani
"Maddi kaygisi olsun olmasin, ben vatandas olarak istedigim yerde saglik ihtiyacimi karsilayabilmeliyim. Bu benim en temel hakkim. Ozelmis, tuzelmis, hukumetmis siyasiymis, bu benim derdimde degil acikcasi."
Demenin hiçbir mantıki gerekçesi yoktur Sayın Cardiffmonster. İnsanlar devleti kurarken böyle bir anlaşma imzalamamışlardır. İmzalamış olsalar dahi, bugün çoğunluk bu anlaşma ahdine vergi vermeyerek vefa göstermedikleri için bu ahdin felsefi, etik gerekçesi ortadan kalkmıştır.
Sn popperist
Mantik cercevesini biraz aciklama luzumu hasil oldu zannindayim.
"Hak"dan kastim, sigorta primi odeyen bir vatandas olarak, hastalandigim zaman, tedavimin, bu odedigim prim karsiliginda , ki bunun icin devlet teorisine girmeye gerek yok. Bu basit bir temel ticari sigortadir. Bu ticari hizmeti sunan devlet olunca da, hali ile, odedigim primin karsiligini sorgulama hakkim vardir.
Sn ozak1977, anlattiklarinizin, okyanusda bur damla su bile olmadigini siz benden daha iyi biliyorsunuz anladigim kadari ile. Sonucta yeni duzenlemedeki eksiklerin, -bence- zamanla duzeltilecegini dusunuyorum. Yahut meslek orgutleri adamakilli ve tutarli politikalar uretmeye basladiklarinda en azindan daha tutarli duzenlemeler cikacaktir zannindayim.
Devletin sigortalilari ozel sektore havale etmesindeki en buyuk sorun, sistemin yogunlugunun kaldirilamamasi. Arti denetimde zaten siz de biliyorsunuzdur, kimi doktor gunde 100u askin hastayi muayene ederken, kimi de sadece imza atmaya hastaneye gitmektedir (az da olsa vardir). Yesil kart konusucok aci ki, hakikaten ihtiyaci olanlara kimse bir sye diyemez, ancak 100 bin nusuflu bir yerde 60 bin yesil kartli varsa, cok pis kokular gelmektedir.... sisteme ufak bir duzenleme (dogru ya da yanlis) mudahalesinde bile ne kadar sallanti cikiyorsa, korkarim ki topyekun bastanasagi yeniden yapilacak bir duzenlemede ne kadar karisacagi asikar....
Bir de not duseyim,
Ozel hastanelerin bir cogu devlet kredisi ile acilmistir, dediginiz gibi bir anlasma iptali, kapattirma -yalan dolan is yapanlar istisna- isleminden zarari gene devlet gorecektir....