Sayın ADAM Merhaba ,
Bu , kırılmalara dahi yol açabilmiş tartışmalı konuda Sayın Ceycet'e verdiğiniz cevapları açıkcası oldukça cesur buldum. Eğitim durumu ne olursa olsun , bir beyefendinin kolay kolay kabule yanaşmayacağı hususları açıklıkla ifade edebilmiş olduğunuzu görüyorum.
Masonik camiaya büyük saygım vardır ve masonlar ile birarada bulunmaktan , eğitim veya kariyerimle ilgili fikir danışmaktan , onlarla felsefe,sosyoloji,siyaset bilimi ve yönetim bilimleri gibi alanlarda fikir alışverişinden çok keyif alırım. Şu ana dek , kadına kıymet vermeyen veya kadın tekamülüne karşı duruş sergileyen bir masonla karşılaşmadım. Ancak tüzel kişi olarak masonluk kurumunun , cinsiyetlerarası sınıfsal farklılıkların ön planda olduğu asırlardan günümüze intikal eden bir yaklaşımı tutarlılık yönünden sürdürme gerekliliği ile aksi bir uygulamayı yürürlüğe koyamayacağını düşünüyorum. Yanlış bilmiyorsam , kadın üye kabulü konusuna loca ortamında temas etmek dahi , masonik prensiplerle bağdaşmamakta .
Ancak bunda zannımca kadınların da yoğun ihmalleri bulunmakta. Evet , bilimde,sanatta ,yönetimde ,askerlikte hatırı sayılır başarılar elde etmiş kadınların sayısında ve vasıflarında artış var ancak gerekenin çok altında bir çaba bu. Özellikle ülkemizde , kadınlarımızın çok büyük bir kısmı , eğitim , bilim , ilerleme , düşünme ,rasyonalite, bireysel ve kollektif çalışma yapabilme , bir erkeğe yaslanmaksızın finansal,sosyal,kültürel ve düşünsel olarak var olabilme , paylaşımcılık , hesapçılıktan uzak yaklaşımlarla insanlığa yaklaşabilme çabasına girişmeyip , "geleneksel kadın" modeline dayalı varoluş biçimlerini benimseyerek kişisel rahatlarına odaklanmaktalar. Çoğu zaman da yalnızca cinsiyetlerine dayalı olan özelliklerini geliştirip , sadece cinsiyetleri ile varlık sergilemekteler ne yazık ki . Bu görünüm , cinsiyetlerarası farklılıkları vurgulayan tüm toplumsal algıları biçimlendirmeye devam etmekte...Bu fotoğrafın mutlak surette değişmesi gerekiyor , aksi takdirde dünya ve toplumsal yaşam cinsiyete dayalı "roller" üzerinden sevk ve idare olunmaya devam edecektir.
Ancak tüm bunlara rağmen , kadın mason localarının varlığını destekliyor değilim. Çünkü benim takıldığım nokta , kadına özel bir locanın da var olması değil , insanlığın topyekun tekamül ve kalkınması için cinsiyet farklılıklarının hiç değerlendirmeye alınmadığı platformların geliştirilmesi gerekliliğidir ; benim için aslolan , erkeğin erkek oluşuna kadının kadın oluşuna göre modellerin geliştirilmesi değil , cinsiyetlerin kendi en iyilerini insanlığın ortak paydalarını ilerletmek yönüne kanalize ederek birarada çalışma yapmalarıdır. Bu doğrultuda mantığıma en yakın düşen karma localardır . Bence küresel tekamül en yüksek oranda her iki cinsin yan yana ve bütünsel çabalarıyla tam olarak gerçekleşebilir. Bu karma locaların kuruluş mantığını çok ileri buluyor ve destekliyorum. Keşke yerküre üzerindeki tüm localar karma olsa idi. Ama bunun özellikle bizim ülkemizde hiçbir biçimde yapılabilir olmadığının da elbette farkındayım. Sadece bir temennidir.
Saygılarımla