Malum gazete yalanını sahte bilgi ve belgelerle sürdürme niyetinde. ==>
http://www.yenisafak.com.tr/yazarlar/ibrahimkaragul/teror-dalgasi-o-belgeler-ve-gezi-paralel-ittifaki-2009911 Yazıdan bir bölümü alıntılayalım ve çok ciddi düzeyde nefret dolu bazı temelsiz iftira ve ithamları turuncu renkle gösterelim. Yazıda ittifak veya konsorsiyum olarak tanımlanan oluşum, Fethullah Gülen-Masonluk sözde ittifakı.
Geçen gün bu başlıkla bağlantılı bir diğer konu başlığı altında bir yazı yazmış ama siyasi içeriğinden dolayı yayınlamadan sildiğimi söylemiştim. Aşağıdaki yazıyı okuduktan sonra, o sildiğim yazıdaki düşüncelerimde ne kadar haklı olduğumu bir kez daha anladım. Ortam yalan-dolanlarla ve entrikalarla, Masonluğa karşı bir savaş açmak için hazırlanmakta. Şehit Cumhuriyet Savcısı'na yapılan o kalleş saldırı bile sözde konsorsiyumdan bilinmiş.
Forum üyelerinin ve forumu dışarıdan izleyenlerin takdirine sunuyorum.
--------------------------------------------------------------------------------------
Gülen dosyası ve son saldırılar
Gezi ve 17 Aralık darbe girişiminin aktörlerini tek çatı altında toplayan irade, bu savaşın son savaş olacağını, kendileri için son umut olacağını pekala bilmektedir. Bu yüzden, bulabildikleri bütün argümanlarıyla, malzemeleriyle, ortaklarıyla saldıracaklardır. Su seçimlerin bir genel seçim olmadığını, Türkiye için kader oylaması olacağını, bir daha geri dönüş olmayacağını pekala bilmektedirler.
Bu arada; Yeni Şafak olarak geçtiğimiz pazartesi günü bazı belgeler üzerinden yayınlara başladık. İlk dosya Fethullah Gülen’le ilgiliydi. Üç gün yayınladık, gündem çok hızlı ve dramatik bir şekilde değişti.
Ardı ardına terör saldırıları geldi. Savcı Mehmet Selim Kiraz’ı alçakça şehit ettiler. Bu cinayet, Türkiye’yi karşı kurulan yeni çatının mensuplarını da aslında deşifre etti. Herkesin durduğu yer, aldığı pozisyon net bir şekilde ortaya çıktı.
Türkiye’nin ortak mücadelesi, bundan sonra işte bu yeni konsorsiyuma karşı olacaktır.“Belgeler sahte” iddiası
Birileri düğmeye bastı ve bir kriz dalgası servise konuldu. Oysa yayınlayacaklarımız sadece üç günlük değildi. Elbette biz bunları yayınlamaya devam edeceğiz, dosyayı tamamlayacağız. Çok mahrem konular ve isimler dışında, bazı ilişkileri açığa çıkaran, karanlık noktaları aydınlatan yayınlarımız devam edecek.
Gülen dosyası bunlardan ilkiydi. Önümüzdeki haftadan itibaren o dosya dışında bir başka çarpıcı, ürkütücü bir tartışmayı, yine belgelerle ortaya koyacağız. Yayınlarımıza karşı “belgeler sahte” kampanyası dışında hiçbir argüman üretemeyenler, belgelerin sahte olmadığını, orijinal, tarihi belgeler olduğunu en az bizim kadar iyi biliyorlar. Ama yakalandıkları paniğe karşı olayı sulandırmaktan başka yapabilecekleri bir şey yoktu.
Bakalım yeni belgeler yayınlanınca, tartışma konuları açılınca ne diyecekler..
Şer ittifakının temeline indik
Anlatmak istediğim şu: Yayınladığımız ve yayınlayacağımız ilişkiler ağına,
gizli, karanlık dosyalara baktığınızda aslında Türkiye’nin bugün karşı karşıya bulunduğu ihanetin temellerinin onlarca yıl önce atıldığını göreceksiniz. Bu ilişkilerin, dayanışmanın, ortaklığın yeni olmadığını, tarafların hiç değişmediğini, Türkiye’nin bir gün vesayetten kurtulma mücadelesi vereceğini çok iyi bildikleri için hazırlıkları o zamanlardan başlattıklarını anlayacaksınız. O zaman bugünkü ittifakın aktörlerini apaçık orada göreceksiniz.
İşte o zaman kurulan cephe bugün harekete geçti ve
Türkiye’ye karşı ortak bir savaş veriyor. Bugün o cephede yer alan çevrelerin hepsi o günlerde de ittifak halindeymiş. Amacımız Masonluk tartışması açmak ya da bazı kişileri linç etmek değil.
Amacımız bugünkü şer ittifakının temellerine inerek bunları Türkiye kamuoyunun bilmesini sağlamaktır.
Vesayetin Türkiye ayağı bunlar
İnsanlarımız, bu karanlık ilişkileri, bu şer ittifakının temellerini,
Türkiye’nin karanlık geçmişini bilmeli ve bugünü anlamalı diye bir kaygı güdüyoruz. Çünkü bu ilişkiler ve bağlantıları Türkiye’nin bugün savaş verdiği vesayetin resmini, Türkiye ayağını ortaya koyuyor. Bu yüzden telaşlanıyorlar, bu yüzden öfkeye ve paniğe kapılıyorlar.
Gezi ve 17 Aralık darbe girişiminin arkasındaki isimleri, finans çevrelerini, medya gruplarını, siyasi çevreleri, uluslararası bağlantıları, paralel örgütü, hepsini bu ilişkilerden, belgelerden çıkarabileceksiniz.