Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: LANDMARKLAR ÜZERİNE - 7  (Okunma sayısı 3877 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 02, 2009, 08:20:15 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay




LANDMARKLAR ÜZERİNE GENEL ELEŞTİRİLER

Daha önce de değinmiş olduğum gibi; Landmarkların eleştirileri iki ayrı şekilde yapılmaktadır.

Bunlardan biri Masonlukta “Landmark” kavramının geçerliğini kökünden yadsımak şeklindedir. Bu yaklaşımda, bazı geleneksel masonik kuralların dünyadaki tüm mason kuruluşlarınca evrensel boyutta benimsenerek uygulanmakta olsalar bile “Landmark” olarak nitelendirilmesi kabul edilmez.

Diğer eleştiri yönteminin yaklaşımı ise, Landmark olduğu savunulan ilkeleri tek tek ele alarak, bunların gerçekten de birer “Landmark” olarak benimsenip benimsenemeyeceklerini incelemek, varsa zayıflıklarını ya da yanılgılarını ortaya koymak şeklinde yapılmaktadır.

Landmarklar üzerine yapılan ayrıntılı eleştiriler dört konu üzerinde yoğunlaşmaktadır. Ancak bunların hepsinde de, temel olarak bir göreli Masonluk anlayışının etkisinde kalındığı, eleştirileri yapanların da Landmarkları ileri sürenler gibi yeterince objektif bir yaklaşım sağlayamayıp yan tutmaktan sakınamadıkları bellidir.

1. Landmarkların Eskiliği:

17. yüzyıl öncesinde Operatif Masonluk, oldukça az sayıda ve pek basit ilkeler üzerine kuruluydu. Bu ilkeler, hiçbir zaman “Landmark” anlamına gelebilecek bir terimle ya da benzeri şekilde anılmamıştı. Her loca, mesleğin ve sanatın uygulanmasında kendi başına özgür ve bağımsızdı. Locaları yönetecek, temel ilke ya da kurallara uyup uymadıklarını denetleyecek bir merkezî otorite yoktu.

Bugün “Eski Yükümlülükler” olarak anılan Operatif Masonluk Yasaları ya da Gotik Yasalar, bir mason örgütünün değil, her masonun uyması gereken kuralları içerirdi. Bunlardan bazısı üstatlar, bazısı kalfalar ve çıraklar için düzenlenmişti. Çoğunlukla meslek ve sanat kurallarını, masonların birbirleriyle ilişkilerini nasıl düzenleyeceklerini, uymaları gereken töresel ve dinsel zorunlulukların neler olduğunu anlatırdı.

Bütün bunlara da “Masonluk Mesleğinin Landmarkları” denilemez. Çünkü Spekülatif Masonlukta LANDMARK sözcüğüyle tanıtlanmasına çalışılan şeyler bunlardan çok farklıdır. Kaldı ki Operatif Masonluk dönemindeki bir locanın örgütlenme ve yönetim şekli ile, 1717'de Londra Büyük Locası kurulduktan sonra gerek locaların gerekse bundan sonra ortaya çıkmış olan obediyansların örgütlenme ve yönetim şekilleri birbirlerinden apayrıdır.

2. Landmarklarm Evrenselliği ve Her Yerde Aynı Oluşu:

19. yüzyılın ikinci yarısı ile 20. yüzyılın ilk yarısında yer alan düzenlemeler, Landmark denilen şeylerin evrensel olamadığını, her yerde aynı şekilde benimsenmediklerini göstermiştir. Her mason obediyansı hatta birçok masonik yazar, kendine göre bir “Landmarklar Listesi” düzenlemiştir.

Bunlardan hangisi asıl ve tam doğru olanıdır? Bu soruya açık ve yeterince doyurucu bir yanıt verilemez.
Masonlukta bir Landmarkın evrensel olması gerekmektedir. Ancak bir Landmark, tüm mason kuruluşlarınca aynı şekilde ve gerçekten de bir “Landmark” olarak benimsenmedikçe, onun evrenselliğini ileri sürmek boşunadır.

1. Landmarkların Değiştirilemezliği:

Eğer Landmark oldukları söylenen şeyler gerçekten de birer “Landmark” ise değiştirilemezliklerinin de geçerli olması gerekir. Oysa Landmark olduğu ileri sürülen şeylerin birçoğu değiştirilmiş ve bunların yerine konanlara da yine “Landmark” denilmiştir.

Masonluk tarihinde, Landmark denilen şeylerin benimsenme evreleri gözden geçirildiğinde, bunların nasıl değişikliklere uğradığı apaçık görülmektedir. Önce 1717'de Londra Büyük Locası'nın kuruluşu sırasında, hemen ardından 1723’te Masonluğun anayasasının düzenlenişi sırasında, eskiden kalma geleneksel kuralların ve ilkelerin birçoğu değiştirilmiştir.

18. yüzyılda İngiliz Masonluğu kendi iç çekişmesini sürdürürken, Kıta Avrupası'nda birçok şey değiştirilmiştir. Spekülatif Masonluk Amerika Kıtası'nda yaygınlaştıktan sonra, gene birçok şey değiştirilmiş ve Amerika'da yapılan bu değişiklikler Avrupa Masonluğu'nu da etkilemiştir.

Aydınlanma Çağı olarak anılan 18. yüzyılın hemen ardından, özellikle Fransa'dan kaynaklanan özgürlük ve eşitlik akımlarının da etkisiyle, 19. yüzyıl Masonlukta adeta bir “değişiklikler ve yenilikler yüzyılı” olmuştur. Doğal olarak, Landmark denilen şeyler de bu değişikliklerden soyutlanamamıştır.

Örneğin, en önemli olarak nitelendirilen Landmarklardan biri, bir kişinin mason olabilmesi için onda aranan niteliklerdir. Bu niteliklerin başında da “özgür doğmuş olma” koşulu gelir. Bu koşulu, çağdaş bir yorumlamaya gerek bırakmaksızın ilk kez açıkça değiştiren İngiltere Birleşik Büyük Locası olmuştur. 1847'de İngiltere Birleşik Büyük Locası'nın 1815 tarihli anayasasının 3. Yükümlülüğü değiştirilmiş, “özgür doğmuş” terimi kaldırılarak yerine “özgür insan” terimi getirilmiştir.

İngiltere Birleşik Büyük Locası gibi, Landmarkların değiştirilemeyeceğini savunan obediyanslardan birçoğunun, önceleri Landmark olarak nitelendirdikleri bazı ilkeler üzerinde değişiklikler yapışlarına ilişkin birçok örnek vardır. Bu tür değiştirmeler, gelişmenin, çağdaş koşullara ayak uydurarak kendini yenilemenin zorunluluğundan ileri gelir. Çağ dışında ve çağın gerisinde kalmamak için, Landmarkların da bir esnekliği, değişime elverişli olmaları gereklidir.

Eğer Masonluk çağdaş bir nitelik taşıyorsa ve insanlığı daha olumlu bir geleceğe yöneltmeyi amaçlıyorsa; geçmişte görülmüş olduğu gibi bugün de, bundan sonra da yasalarında, kurallarında ve tüm bunların temelleri olan ilkelerinde birtakım değişikliklerin yapılması kaçınılmaz bir olgudur. Eğer Landmarklar olmaksızın Masonluk olamıyorsa, Landmarklar da hiçbir şekilde değiştirilemiyor ve çağdaşlaştırılamıyorsa; bu durum giderek Masonluğun varlığını yitirmesine neden olur.

4. Landmarklara Uyma Zorunluluğu:

Yeni kurulan bir mason obediyansı, Landmarklara ilişkin birbirinden farklı görüşlerin ve Landmark listelerinin çokluğu karşısında, bunlardan hangisini benimseyeceği konusunda kararsız kalabilir. Belirli bir listeyi benimserse, başka listeleri benimseyen obediyanslara ters düşer. Landmarkları hiç benimsemez ya da kendi listesini düzenlerse de aynı durumdan kurtulamaz. Eğer içeriği üzerinde hiç durmayarak yalnızca Landmarklara uymayı kabul ettiğini belirtecek olursa, kendi kendini, ne oldukları bilinmez birtakım ilkelere bağlıyor demektir; bu da, Masonluğun temel niteliğine aykırı bir art niyetlilik, ikiyüzlülük ya da dalkavukluktan başka bir şey değildir. Ne olduklarını bilmeksizin ve önemsemeksizin Landmarkları benimsediğini ve bunlara uyma zorunluluğunu ileri süren bir mason kuruluşu, ancak Masonlukta böyle bir kuralın kaçınılmazlığı üzerinde direten daha güçlü bir masonik kuruluşun bir kolu ya da uydusu olur.

Öte yandan, pek basit bir yaklaşımla herhangi bir Landmarkı yadsıyan bir mason kuruluşu çıkarsa, böyle bir Landmarkın varlığı ve geçerliği de ortadan kalkmış demektir. Bazı mason kuruluşlarının uymak zorunda bulunduğu, bazılarının ise böyle bir zorunluluk altına girmedikleri bir ilke, kural, gelenek ya da yönteme “Landmark” denilemez.

Mason kuruluşlarının Masonluk anlayışlarındaki farklılığın bir sonucu olarak, değişik ilke ve kurallar benimsemeleri söz konusu olabilir. Bunlardan biri “gerçek mason kuruluşu”, diğeri “Masonluğu taklit eden bir kuruluş” olarak nitelendirilemez. Bu durum Landmarklar için de geçerlidir ama tersine işler: İki mason kuruluşunun “Landmark” olduğunu ileri sürdükleri ilkeler ya da kurallar birbiriyle çelişkiliyse, bunların hiçbiri Landmark değildir. Dolayısıyla bir mason kuruluşu, bir diğerinin Landmark olarak ileri sürdüğü bir kural ya da ilkeyi, aynı şekilde benimsemiyorsa, ona uymak zorunluluğu altında tutulamaz.


Dehşet eleştiriler, değil mi?...

Ancak bu eleştirilerin ne denli haklı olduğunu belirleyebilmek için, şu sözü çok edilen Landmark listelerine de bakmak gerekecektir.

Şimdi ben derim ki… Bende bu listelerden birkaç tanesi var. Burada bunları sıralayayım. Sonunda da kendi yorumumu yapayım.

İyi güzel ama bu ayrıntılar mason olmayanlar için hiç de ilgiye değer olmayabilir. Benim için ilgiye değmişse, o benim araştırıcılığımdan ileri gelmektedir.



Bunun için ben ayrıca derim ki, şayet bu listelerin forum alanında yayınlanmasında sakınca varsa, lütfen yöneticiler beni uyarsın. Listeleri atlayıp, doğrudan bu konunun sonucuna geçeyim.

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
3584 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 27, 2009, 11:11:02 öö
Gönderen: ADAM
13 Yanıt
8475 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 23, 2009, 05:43:49 ös
Gönderen: lucifer
0 Yanıt
5754 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 29, 2009, 08:51:06 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3457 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 30, 2009, 12:21:03 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
5480 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 31, 2009, 08:27:46 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3176 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 01, 2009, 12:23:03 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2962 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 04, 2009, 01:59:16 ös
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
4703 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 25, 2015, 11:55:29 öö
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
3490 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 10, 2018, 11:57:34 ös
Gönderen: Manyetizma
4 Yanıt
3872 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 03, 2018, 09:00:07 ös
Gönderen: Tık-Tik-Tak