(http://www.moggied.com/images/charms/CZP-633-NEW-2.jpg)
İnsan Hakları ve Vicdan
Ben, insan haklarına karşı değilim ama ona inanmam. Böyle bir şeyi tam olarak uygulamak güçtür. Çünkü insan hakları, diye bir şey insan tabiatine aykırıdır. Nasıl ki büyük balık küçük balığı yuttuğu müddetçe hayvan hakları diye birşey düşünülemezse, insanların çoğu tabiatlerine ters düştüğü için insan haklarını uygulayamazlar. Bunun ciddî örneklerini, hem de en güvenilmesi icabeden makamlarca pişkince ne hallere sokulduğunu görüyorum. Bu işde menfaat daha etkin oluyor. Bunlar kendi kendimizi aldattığımız olaylardır. Siyasete girmemek için örnekler vermiyorum.
Masonluk, insan haklarına karşı değildir. Bunun gerçekleşmesinden çok memnun kalır. Ama ritüellerinde olsun, ansiklopedilerinde olsun, ciddi kitaplarında olsun insan haklarına fazla bir yer verdiği söylenemez. Üstüne basmaması onu tasvib etmiyor anlamına gelmez, aksine böyle bir şeyi memnuniyetle karşılar. Ama devridaim makinesi keşfetmeğe çalışanlar olduğu gibi insan haklarını uygulamaya çalışanlar da vardır. Bu ikisinin birbirine benzediğini her kafası işleyen kimse hisseder.
Masonluk bireyler için olsun, toplum için olsun, herkesin yararına olan ahlâk ve erdemin üze durur. İnsanların hepsini bu yola çekemeyeceği için mümkün olanı kadarıyla yetinir. Ama kendi üyelerinin tamamı buna uymaktadır. Masonlardan insan haklarına karşı çıkan yoktur. Ama benim gibi inanmayanlar da bulunabilir. Keşke inanabilsek... Masonluğun işlediği konu daha ziyade vicdanımızla ilgilidir. Şimdi vicdanı tarif edelim: Kişinin tasarladığı veya gerçekleştirdiği davranışlarının uygun olup olmadığını kestirmesini sağlayan, tüzel değerlere oluşturduğu yargılama gücü. Doğru hareket ettiğinden emin olmak, kendini suçlu hissetmemek. Bir başka tarifi: Kişinin kendi niyetlerini, eylemlerini ahlâk bakımından iyi ya da kötü bulması, doğru ve iyiyi yapma yükümünü de tanıması.
Masonluk kendine has bir ahlâk ve erdem sistemi olduğuna göre zaten bu verdiğim tariflere uygun şeylerle uğraşmaktadır. Bunları kitaplarına da koymuştur. Hayal olsa da insan haklarının bunların arasına karışmasına bir itirazı yoktur. Masonluk, vicdanımız üzerine çalışır. Dünya yüzündeki insanların çoğunun az veya çok vicdanı vardır. Eğer vicdansızlar ekseriyette olsalardı dünya yaşanmaz hale gelirdi. İnsan hakları üzerine nutuklar atacağımıza, yararlarından şüphemiz olmayan Masonik prensiplere sadık kalalım. Bunları öğrenmek ve uygulamakla hem kendimiz, hem de içinde yaşadığımız toplum daha mükemmel olacak; bunun, insan haklarına da yararı olacaktır.
Raşid TEMEL - Mimar Sinan Dergisi