...İlimde derinleşmiş olanlar, “Ona inandık, hepsi Rabbimiz katındandır” derler. [Bu inceliği] ancak akıl sahipleri düşünüp anlar.
Brahman: Ey ilim talep eden Çinli!
Çözemediğin mesele nedir?
Ne arıyorsun?
Raci: Ebedi muammâyı!
Brahman: Hangisini?
Raci: Hangisini mi?
Brahman: Öyle ya, hangisini?
Raci: Ruhun hakikatını.
Brahman: [kısa bir sukût, ifadesiz bir çehre]
Ruhu diriler bilemez.
Ölmeye razı mısın?
Raci: Evet!
Brahman: Yanıma gel!
...
Raci: Ölmek lazım.
Brahman: Ah! Ah! Ölmek, ölmek, işte bu mümkün değil.
Raci: Niçin
Brahman: Çünkü ölmek için önce [diri] olmak gerekir!
(Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi'nin A'mâk-ı Hayâl'inden uyarlanmıştır)
Muammâ ile hakikat gelir mi hiç yanyana? Muammâ sorularda değil, verilen cevaplarda! Diriye mâlumdur, ölüye muammâ! Muammâya ölmek, hakikata dirilmektir. Muammâda "Ben" diyen dirilebilir mi? "O" demeden muammâ perdesi yırtılır mı? O demeden hiç hakikatlar mâlum olur mu?
http://www.1bilen.com/blogtr/gunce.php?p=4