Sayın Kırlangıç tekrar merhaba ,
Bana yönelttiğiniz sorunuza cevabımda epeyce ayrıntı verdiğim için aynı hususları uzun uzun tekrarlamayı özünde yararsız görüyorum. Yalnızca meselenin niçin bu tepkiyi uyandırdığı konusunu ve hadisenin can alıcı noktalarını bir parça ıskalamış olduğunuzu düşünüyorum.
Meseleye sadece çalışmayı yaptığımız çocukların maneviyatının aldığı hasar yönünden bakmadığımı belirtmiştim. Ama burası da çok önemli , ben torunumun torununun bu filmi izlediğinde , çalışmayı yaptığımız çocuklarımızın verdiği cevapları vermesine elbette ki Türkiye Halkı'nın her bir üyesi gibi müdahale etmek hakkına sahibim. O cevapları veren çocuklardan bir tanesi benim çocuğum da olabilirdi.
Yoksa elbette , ülkemizde bilim de ilerlesin , güzel sanatlarda da iyi işler yapalım , eğitimli ve nitelikli nüfus oranımız artsın , milli gelirimiz de yükselsin , cari açığımız da çözüme kavuşsun , Olimpiyatlar'da derece de alalım , doğru , iyi , özlenen ve güzel olan herşeye bütün Türkiye Halkı kavuşsun ama çocuklarımızın zihnine bu tür sinsice enjeksiyonlar yapılmamalıdır.
Bu cevapları vermiş çocukların sayısı çalışma grubunun çok büyük bir kısmıdır ve zannederim bu çocukların zarar görmediğini iddia etmeyeceksiniz. Çocukların hepsi mi aynı anda yanlış anladılar
Zarar görmediler diyebiliyorsanız bu sonuçlara rağmen , söyleyecek başka sözüm yok, evet zarar gördüler diyorsanız , bu zararın durdurulması herkesin üzerine borçtur , çünkü çocukların ve gençliğin korunması yetişkinlerin sorumluluğudur.
Uluslararası arenada da bu konu devrimlerle ilgili olarak önümüze gelecek . Tıpkı şu anda Orhan Pamuk'un sözlerinin "Bakınız kendi yazarınız da böyle düşünüyor." biçiminde ısıtılarak masamıza konması gibi. Bu hasarı da göz ardı edebilecek durumdaysanız daha ne diyebilirim ben siz kıymetli üyemize?
Açık ve net ifade ediyorum ki , demokrasi ve özgürlükler konusu ülkemize çok yanlış bir bakış açısıyla empoze ediliyor. Demokrasi zarar verme ve aşındırma "özgürlüğü" nü içermez. Çok kıymetli aile dostumuz Sayın Vural Savaş'ın irdelediği "militan (mücadeleci) demokrasi" kavramını bir müsait zamanınızda incelemenizi önerebilirim. Burada demokrasi var demek "Burası Yol Geçen Hanı'dır, dilediğin zararı verebilirsin."demek değil. Kavramları doğru okumak lazım.
Kuzenimin okulunda bir öğretmeninin "Aydınlanma Dönemi'" ni anlatırken örneğin masonlar hakkında negatif görüş verdiğini ve çocuklara o yönde telkinlerde bulunduğunu öğrendiğimde gidip kendisiyle konuştum.Kendisine :"Bu konuyu niçin bu şekilde öğretiyorsunuz?"diye sorduğumda "hocanım"bana şöyle dedi : "Burası demokratik(!) bir ülke , ben bu konuyu bu şekilde anlatıyorum."Kuzenimi o okuldan alıp nasıl başka okula verdikse , çocuk ve gençlerin zihnine nüfuz ettirilen herşeyi gözden geçirme ve kasıt unsuru gördüğümde yasal müdahale etme hakkım saklıdır.
O çalışma grubundaki çocuklardan birinin sizin çocuğunuz olduğunu düşündüğünüzde konuya bir de bu açıdan bakabilecek olgunlukta bir kişi olduğunuzu düşünüyorum.
Saygı ve en iyi dileklerimle