Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: kadınlar ve erkekler  (Okunma sayısı 4266 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Aralık 29, 2007, 03:19:10 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

Karşı cinse stratejik yaklaşımlar


oyun teorisinin inceleme alanina girer. bu tip stratejik yaklasimlarin en populer orneklerinden biri "a beautiful mind" filminde gecen ornektir. izleyenler hatirlayacaklardir. universiteli bir dahi olan john nash, bir gun barda oturup etraftaki kizlari keserken bir gercegin farkina varir. bardaki erkekler gelen kizlarin icerisinden once en guzel olanina yazmaktadirlar. tabii bir kizi 40 kisi ister biri alir misali iclerinden sadece biri basarili olur. digerleri daha sonra diger kizlara yonelmek isteseler de ikinci tercih olmayi gururlarina yediremeyen obur kizlar, basta en guzel kiza yazan erkeklere siktiri cekerler. dolayisiyla guzel kiza yazan erkek grubu icinden sadece biri muradina ererken, digerleri kos kos evlerine donerler. halbuki bu gencler aralarinda anlassa ve de her biri farkli kizlara yazsalar, yine iclerinden biri guzel kizi alacak ama digerleri de bosta kalmayacaktir. lakin mesele guzel kizi kim alacak, kizlarin paylasimi nasil yapilacak meselesidir. eger kimse en guzel kizdan vazgecmek istemezse, boyle bir anlasma saglanamayacak ve biri disinda hepsi babayi alacaktir.

john nash'in hayatini konu edinen filmdeki kisa hikaye boyle. bireyler arasindaki stratejik etkilesimleri inceleyen oyun teorisi gunluk hayatin ve insan iliskilerinin hemen her alanina uygulanabilir. hatta cok bilinen oyun turlerinden biri kadin-erkek iliskilerinden alinan ilhamla battle of the sexes diye anilir




Aralık 29, 2007, 03:22:22 ös
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

Herkes için biri vardır.

eger herkes kendini begenecek ve sevecek birini bulabilir seklinde algilanirsa dogru bir onermedir. ama ruh ikizi gibi ancak metafizik bir aciklama getirilebilecek bir kavram kastediliyorsa tabii ki gercekligi suphe goturur.

oncelikle, sevgi denen sey o kadar ilginctir ki tum tercihleri ortadan kaldirir. mesela insanin anne-babasina duydugu sevgi onlarin dunyanin en mukemmel ebeveynleri ya da en iyi insanlari olmalarindan kaynaklanmaz. ama araya dunyevi problemler girmedikce, kisi icin anne-babasindan iyisi yoktur. ayni sey sevgi temeline dayanan tum iliskilerde gecerlidir. bu yuzden sevilebilecek bir seyleri olan herkesi sevecek biri vardir. asil sorun onu bulmaktir.

tabii burada aciklik getirilmesi gereken bir husus gercek hayatin masallardan farkli olmasidir. insanin sevilesi biri olmasi, iliskilerde etkili olan dunyevi faktorleri ortadan kaldirmaz. fiziksel ozelliklerden tutun da maddi gerceklere, inanc farkliliklarina, hatta icinde yasanan ortamin iliskiyi onaylamasina kadar pek cok faktor iliskilerin surdurulebilirligini etkiler. bu yuzdendir ki angelina jolie bana degil brad pitt'e evet der. zaten gercekci olan da budur. ;D :D

iliskilerin duygusal boyutunu, kadin ve erkegin tercihlerini etkileyen diger maddi manevi faktorler arasina katip tercihleri mekanik olarak inceleyecek olursak, kadin ve erkegin eslesmesi ogrenci secme ve yerlestirme sistemine benzer (bu varsayim iliskinin duygusal boyutuyla ilgilenmeyen insanlarin davranislarini da kapsayacagi icin analizimizi daha genellestirecektir. mesela sadece cinsel bir partner arayan biri icin duygusallik ihtiyaci sifir alinmalidir). yani bir angelina jolie'yi milyon erkek ister, brad pitt alir. diger erkekler birini bulana kadar baska kizlara yazmayi surdururler. dunyada hemen hemen esit sayida kadin ve erkek olduguna gore herkes icin bir en iyinin olmasi ve cok az sayida insanin bosta kalmasi gerekir. bu da sorun degildir, zira iliskiler baslayip bittikce bostaki insanlar surekli degisir. zaten iliskiler dinamik olduguna gore birinden ayrilanin baska birisini bulabilmesi icin birilerinin her daim bosta olmasi gerekir (burada zaman zaman angelinanin da bosta kaldigini hatirlatmaliyim). sonucta cok buyuk bir dezavantaji olmadigi muddetce herkesi isteyecek biri bulunur, her ne kadar bu insanin odasinin duvarlarini brad pitt ya da angelina jolie posterleri suslese de.

burada asil sorun bilgi problemleridir. gercek dunyada osym benzeri erkekleri kadinlarla esleyecek merkezi bir sistem yoktur. daha onemlisi kendisine cikma teklif edilen kizin (ya da erkegin) elinde adaylarin ideal es/sevgili/partner sinavi sonuclari benzeri bir veri yoktur. herkes kendisini bilir ama karsisindakine her zaman kendini dogru olarak yansitmaz. bu yuzden bilgi asimetrisi gibi sorunlar varsa, cesitli olumsuz sonuclar ortaya cikabilir. bilgi asimetrisinin kadin-erkek iliskileri basta olmak uzere insan iliskileri uzerinde etkisi konusunda detayli bir yazi icin (bkz: bilgi asimetrisi).

herkes cogu zaman kendince hakli sebeplerden kendini sakladigi; zaman zaman da toplumsal ve kulturel sebepler, aile baskisi gibi faktorler insanlarin koselerine sinmelerine yol actigi icin; insanlanin disarda bir yerde kendisini isteyen insani bulmasi zorlasir. kisi elbette ki kendisi icin en uygun, en iyi uyum saglayacagi insanla birlikte olmak ister. osys orneginden cikarilacak sonuc, herkes icin (ne kadar iyi oldugu baska bir mesele olmakla birlikte) bir en iyinin oldugudur. lakin bilgi problemlerinin oldugu ortamda bunu bulmak hemen hemen imkansizdir (ruh ikizini bulmak gibi metafizik konulari tartismiyorum). kaldi ki dunyadaki tum erkeklerin/kadinlarin bilgisine sahip olmadigi icin kisi kendisi icin en iyiyi bulsa bile bunu bilemez. dolayisiyla her insan kendi durumuna uygun bir arama stratejisi gelistirir. ornegin, evlenmek icin yasinin geldigini dusunen, sosyal cevresi dar, uzerindeki aile baskisi yuksek, ortalama bir kiz elindeki en iyi koca adayiyla fazla ince eleyip sik dokumadan evlenebilir. diger tum faktorler ayni kalmak kaydiyla, yasi genc ve/veya aile destegi tam ve/veya cekici bir kiz digerine gore daha ince eleyebilir; hatta bir gun evlenecegini aklina bile getirmeyebilir.

sonuc olarak, dunya uzerinde herkes icin bir en iyi tercih oldugu gercektir; herkese evet diyecek birinin oldugu da hemen hemen kesindir. mesele bu insanlarin nerede oldugudur. dolayisiyla iyi bir arama stratejisi gelistirmek; ne zaman, nerde, nasil arayacagini bilmek ve aramaya inanmak en onemli konulardir.


Aralık 29, 2007, 03:42:16 ös
Yanıtla #2
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

bilgi asimetrisi

sosyal etkilesim icindeki bireylere stratejik davranma imkani verir. oyun teorisinin konusu olan stratejik davranislar toplumsal olarak optimal olmayan sonuclar ortaya cikarabilir. ornegin guzel bir kadinla evlenmek isteyen adam evlenmeden once kendini oldugundan daha duyarli, kulturlu, zengin vs., hulasa daha iyi bir koca adayi gibi gosterirse, kendisine normal sartlarda hayir diyecek bir kadina evet dedirtebilir. imzayi attiktan sonra bosanmanin belli bir bedeli olacagindan (bosanmanin maddi-manevi kulfetleri, sosyal baski, cocuk olmussa onunla ilgili kaygilar vs. vs.) evlenilen kadin beklediginden cok azini bulmadiysa adamdan bosanmayacaktir. o yuzden adam icin kendini oldugundan bir miktar daha iyi gostermek, durust davranmaktan daha iyidir. ama kadin da aptal degildir, adamin durust davranmama egilimini bildiginden adami degerlendirirken bunu da goz onune alacaktir. dolayisiyla gercekten durust davranip kendini oldugu gibi gosteren bir adam, kadinin gozunde oldugundan da kotu bir koca adayi gibi gorulecektir. bu yuzden de evlenmek isteyen bir adam icin dominant strateji durust olmamaktir.

tabii ayni sey evlenmek isteyen kadin icin de gecerli. bu durumda herkes kendini sisirecegi icin soylenilen yalanlarin da kisiye daha iyi bir es saglamak icin bir yarari olmayacaktir, yine de kisi kendini sisirmek zorundadir yoksa bundan zarar gorecektir. geriye ise yalan ve palavranin topluma maddi ve manevi kulfeti kalacaktir. ayni seyler her duzeydeki kadin-erkek iliskisi ve genel olarak tum sosyal iliskiler icin de gecerlidir. ama sevgilisinden ayrilmak bir adam/kadin icin karisindan/kocasindan bosanmak kadar zor olmayacagindan, daha dusuk duzeydeki bagliliklarin sosyal maliyeti daha az olacaktir.

peki ne gibi bir mekanizma insanlarin stratejik davranma isteklerini yok edebilir ve herkesi dogruyu soylemeye itebilir? amerikayi yeniden kesfetmeye gerek yok. her ne kadar bilgi asimetrisi kavram olarak yeni olsa da bu sorun hep vardi ve hep var olan bir soruna karsi yuzyillar icinde toplum icinde evrilmis yontemler olmamasi olanaksiz. evlilik oncesi yeterince uzun bir nisanlilik donemi (ya da gunumuzde ciftlerin yeterince uzun sure cikmalari) iste boyle bir mekanizma. yeterince uzun suren bir beraberlik surec icinde bilgi asimetrilerini azaltacagindan, evlilik karari verilecegi zaman bireylere daha saglikli bir karar imkani saglar. nisanlilik doneminde adamin ne mal oldugu ortaya cikacagindan, evlenme teklifinin gelecekte reddedilecegini bilen adam (amaci evlenmekse gecen zamanin ona maliyeti olacagindan) bastan gercek durumunu saklamak icin caba gostermeyecektir.

kisaca uzun ve mutlu birliktelikler isteyen insanlara oyun teorisi acele etmeyin, oldugunuz gibi yasayin, bilgi asimetrilerinin azalmasini bekleyin diyor. birini kafeslemek isteyenlere de elinizi cabuk tutun diyor. tabii bunlarin yaninda, ozellikle fazla zamani olmayanlar icin, adayin verecegi cesitli sinyaller de onun hakkindaki bilgiyi arttirabilir. ornegin, adamin arkadaslarina, eski sevgililerine, evine vs. bakilabilir. sonucta bilgi asimetrisinin olumsuzluklarini azaltmanin tek yolu asimetrinin kendisini azaltmaktan gecer.



Haziran 13, 2008, 06:48:06 ös
Yanıtla #3
  • Ziyaretçi

Sn.Shemuel Paylaşımınız için teşekkür ederim.
Sevgi ve Saygılarımla.


Ağustos 06, 2013, 03:25:50 öö
Yanıtla #4
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 856
  • Cinsiyet: Bayan

Her adayın veya her evli çiftin strateji kurbanı oldukları söylenemese bile günümüzde bu tip  ilişkiler çok yaygın; evlenme programlarında dominant stratejinin örneklerine sık rastlayabiliyoruz, sokakta gezerken rastlayabiliyoruz. Ailesel problemleri tenzih ederek, nedir peki bu stratejiyi tetikleyen ? Beğenilme arzusu mu, meta hevesi mi ? Hayat şartları  göz önünde bulundurulursa belki hepsi, belki hiç biri.. Fakat ne olursa olsun yalan temelli hiçbir şey kalıcı değildir, olamaz. Ve yalan ile başlayan 'mutluluklar' er yada geç yerini 'mutsuzluğa' bırakacaktır.

Saygılarımla
Adequatio intellectus et rei


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
13 Yanıt
12354 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 01, 2008, 08:58:39 ös
Gönderen: blossom
2 Yanıt
3064 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 27, 2008, 07:49:27 ös
Gönderen: Supeluta
2 Yanıt
3307 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 19, 2011, 08:17:30 ös
Gönderen: arte
0 Yanıt
2598 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 21, 2011, 10:48:54 öö
Gönderen: oasis
36 Yanıt
20879 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 14, 2011, 02:16:57 ös
Gönderen: ceycet
90 Yanıt
37878 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 30, 2015, 06:44:46 ös
Gönderen: ADAM
25 Yanıt
11481 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 06, 2014, 08:12:45 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2760 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 25, 2014, 08:45:05 öö
Gönderen: ADAM
21 Yanıt
10265 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 01, 2014, 06:15:12 ös
Gönderen: ADAM
19 Yanıt
9090 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 07, 2014, 10:50:09 öö
Gönderen: ADAM