Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Soru : Masonluğun Fayda Tümleyeni  (Okunma sayısı 5749 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ekim 25, 2011, 01:21:53 ös
Yanıtla #10
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Ben bu başlık altında bir kez daha yazıyorum diye hiç kuşku duyulmasın ki niyetim başlığı açan Sayın neumann'ı tatmin etmek değildir.

Ancak soruyu öyle, belki benim önceden algılayamamış olduğu bir başka açıdan ele almak söz konusu olduğunda, bu tkez oradaki "bireysel yarar" ile "toplumsal yarar" kavramlarını birbirinden iyice ayırmak gerekebilir.

Bireysel yarar sağlanamıyorsa, bini böyle algılayan kurum değil bireyin kendisi olacaktır. Çünkü kurum, bireye, bireysel yarar olanağını sunar. Bunun dışındra başkaca bir şey yapmaz. Bireyin yararlanıp yararlanmaması, doğrudan kendisine bağlıdır. Yararlanabilen bireyler (masonlar) olduğu gibi yararlanamayan bireyler (mason locası üyeleri) de olur.

Yararlanabilen bireyler kurumda kalır; hem yararlanmayı sürdürü çünkü bunun sonu yoktur hem de başkalarını da yararlandırır.

Yanararlanamayan ya da yararlanamadığını sanan bireyler ise er ya da geç, şu ya da bu şekilde kurumdan ayrılır.

Toplumsal yarar konusunda ise bu konuda kimin ya da nasıl bir organın değerleme yapacağı bakımından kararsızım. Bu değerleme kuruma göre farklı, topluma göre farklı olabilir çünkü kurumun istemleri ile toplumun beklentileri birbirini tutmayabilir; hele burada bir ezçoterik kurumdan söz etmekte olduğumuza göre, tutmaması daha olasıdır.

ABD başta olmak üzere bası ülkelerde mason öd-rgütleri kurumsal etkinliklerde de bulunur ve bunun sonucunda ortaya bir toplumsal yarar çıkar. Ancak o toplumsal yarar ile Msonluğun genel amaçları ve ilkeleri bakımından hedeflenen yararlar birbirinden farklıdır.

Şimdi soru şu: Bu yarar sağlanamıyorsa ne olacak?

Konu Masonluk olmasaydı bu soruya pek farklı biçimlerde yanıt verilebilirdi: Kurum niteliğini değiştirmek zorunda kalacak ya da ortadan kalkacak gibi... Fakat konu Masonluk olunca, eğer o sağlanacak yarar masonluğun amaçları kapsamında yer alıyorsa, kurumun ortadan kalkması gibi bir sonuç söz konusu olamaz.  Bu bağlamda masonluğun üzerinde bir başka yaptırımcı güç bulunmadığı için, kurum varlığını sürdürür.

Ancak ötekisi daha tehlikeli... Kurum hep, sonsuza kadar böyle gidemez. Toplumsal yararı sağlayamılyorsa, bu nedenle toplumu sorumlu tutmaya kalkışmadan önce kendi kurumsal öz eleştirisini yapmalıdır. Bunun sonucunda bir değişime uğraması, kendi kendini değiştirmesi, çağın gerçeklerine uyarlaması gerektiği gibi bir sonuç alınabilir.

İşte bu noktada Masonluktaki çatlağı görüyoruz. Şöyle ki, kimi mason örgütleri ya da kuruluşları bbu nedenle kendilerini yeniliyor ve çağdaşlaştırıyorken, kimileri de olana ve eskiye bağlılıkta diretiyor. Bu diretmenin sonucu onları hiçbir yere götürmeyecektir. Onlaür da bir gün ya çağın gereklerine ayak uydurmak ve değişmek zorunda kalacak ya da kapıyı kapatacaklardır.

Ben bunları buraya hiç düşünmeden, çalaklavye yazdım. Eksikleri, eğri büğrülükleri, anlatım kaymaları, başka sou ve tartışmalara yol açma durumu bulunabilir. Bakalım başlığın sahibi Sayın neumann ne der; ona göre devam ederiz.

Sevgiler.   

 
 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ekim 25, 2011, 02:58:23 ös
Yanıtla #11
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 498
  • Cinsiyet: Bay

 Bir zaman önce konusu Atatürk'ün hayata bakışı olan bir kaç konuşmacının bulunduğu mini bir konferansa katılmıştım. Konuşmacılardan birinin şöyle deyişini anımsıyorum:

 " Atatürk'ü bu gün bütün yüceliğiyle hayatta ve ayakta tutan şey şudur: Atatürk'ün milletine hedef olarak göstermiş olduğu değer ve olgulara henüz ulaşılamamıştır. Onun işaret ettiği hedeflerin gerçekleşebilmesi için daha çok yolumuz var. Bu yolu kat edebilmek için de çok çalışmaya ihtiyacımız var. İşte bu yüzdendir ki öncesinde ve sonrasında veya çağdaşı olarak yaşamış bir çok lider tarihin tozlu sayfalarına kalkarken, Atatürk bütün tazeliği ile karşımızda duruyor. Çünkü diğerlerinin misyonu ve düşüncelerinin önemi ortadan kalkmıştır. Oysa Atatürk önümüze kendisini hergün yenileyen hedefler koymuştur."

 Bu anımsamamı şunun için paylaştım. Sayın neumann'ın " çıkarılırsa geriye ne kalır?" diyerek sorduğu sorunun yanıtı aslında yukarıda anımsadığım kadarıyla alıntıladığım düşüncede olabilir. Şöyleki:

 Masonluk özelde bireyin, genelde bütün insanlığın evrimi özgürce, mutluluk ve çoşkuyla yaşamasını ister. Bu da bir gün bitebilecek bir şey değildir. Bilakis kendini hergün yenileyen bir ülküdür. Masonluğun bu ülküsüne ulaşmak isterken izlediği yol bireyden geçer. Bu birey kanalıyla topluma yayılır.

 Şimdi. Bunu şu şekilde somutlaştırabiliriz. Bir Masona "Mason musunuz" diye bir soru yönelttiğinizde alacağınız cevap bütüne yakın bir yüzdeyle " Olmaya çalışıyorum" olacaktır. Bu deyiş, sürekli bir devinimi ve sürekli bir çalışmayı işaret eder. İşte Masonluğun bireysel olarak, bunun doğal bir uzantısı olarak da toplumsal olarak, en büyük faydası budur. Bu fayda Masonluktan soyutlanamaz. Ritüeller, gelenekler, öğreti, landmarklar, töreler, eski yükümlülükler, Hür'ler, Kabul edilmişler, Liberaller, Özgürler... Tamam... Hepsi tamam da, bunların da üstün de ve ötesinde bir de Masonluğun ruhu vardır. Olmalıdır. Bu ruh yukarıda anlatmaya çalıştığım devinim olmalıdır. Bu devinim Masonluğun en büyük faydası olmalıdır. Hiç durmamaya, daha iyi insan olabilmek adına kendinizle bir savaşıma girmeye girişmeyi göze almak az şey midir? Masonluğun bir faydası varsa bence birincisi buıdur. Bu da çıkarılası ( ya da görmezden gelinesi) bir şey değildir.

 Benim şimdiye kadar Masonluk hakkındaki öğrendiklerimden çıkarımım budur.

 En içten sevgi ve saygılarımla.
enelsır


Ekim 25, 2011, 04:25:38 ös
Yanıtla #12
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 187
  • Cinsiyet: Bay

Tüm cevaplar için paylaşım ruhu için teşekkür ederim.

Alıntı
Ben bu başlık altında bir kez daha yazıyorum diye hiç kuşku duyulmasın ki niyetim başlığı açan Sayın neumann'ı tatmin etmek değildir.

Bende sorumu tatmin olmak için sormadım.Bazen kelimelerin belirttiği ile değil ruhuyla anlamak gerekiyor.(İkilem mi ? ikilem haklısınız).Benim söylemek istediğim şu idi : Sayın ADAM tecrübesi ve bilgisi ölçüsünde yararlı paylaşımlarda bulunmuşlardır.Ancak benim soruma cevabı içinde barındırmıyor.

Alıntı
Yanararlanamayan ya da yararlanamadığını sanan bireyler ise er ya da geç, şu ya da bu şekilde kurumdan ayrılır.

O zaman masonluk bir yarar kulübü.Sadece yarar üzerine çalışan bir birliktelik.Bir uç benzetmeyle masonluk ağaç tepesindeki kulübelerinde toplanan bir kaç iyi niyetli orta yaş üstü üyelerinin kulübü.Buna katılmadığınızı biliyorum sayın ADAM.Ancak siz (sayın enelsırın güzel bir kelime tespitiyle ) ruhsuz bir bedenden bahsediyorsunuz.Bu faydacılık sadece bu dünya sisteminde görünen maddi kısım ve yaşamasını sağlayan kısım olabilir.Yani ideale yürüyen bir beden olabilir dedikleriniz ama ruhundan hiç bahsetmiyorsunuz.Nedir bu bedenin ruhu ?

Alıntı
İşte bu noktada Masonluktaki çatlağı görüyoruz. Şöyle ki, kimi mason örgütleri ya da kuruluşları bbu nedenle kendilerini yeniliyor ve çağdaşlaştırıyorken, kimileri de olana ve eskiye bağlılıkta diretiyor. Bu diretmenin sonucu onları hiçbir yere götürmeyecektir. Onlaür da bir gün ya çağın gereklerine ayak uydurmak ve değişmek zorunda kalacak ya da kapıyı kapatacaklardır.

Masonluk hem bilimden bahsedip hem dogmalara karşı gelip  hemde değişimi red ediyorsa bu bir çelişkidir.

Sayın enelsır Atatürkle ilgili örnekleme yapıp aslında ruhun amaç değişimini ve gelişimini sürekli kılan bir ruh olmasını dilemiş.Tabiki bu bir yönü olabilir. Bence olması gereken daha geniş kapsamlı belki temel felsefe kabul edebileceğimiz bir düşünüşü olan çok farklı değerleri olan bir kurumsal bilinç.

Sevgi ve saygılarımla



Ekim 25, 2011, 05:59:55 ös
Yanıtla #13
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Yararlanma ve yararlandırma salt nesnel alanda olmaz. Tinsel alanda da geçerli olabilir. Masonlukta ise nesnel yarar ve yararlanma yoktur. Salt bilgisel ve tinseldir.

Bu nedenle hiçbir masıon kuruluşu hiçbir zaman bir kulüp olmamıştır.

Sayın Neumann bu bedenin ruhunu soruyor.

Asıl o belki de tümünün içinde en önemlisidir zaten ve hayli geniş bir açılımı olmakla birlikte yanıtı tek sözcük ile vermek olanaklıdır:

KARDEŞLİK

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ekim 25, 2011, 07:23:10 ös
Yanıtla #14
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 187
  • Cinsiyet: Bay

Güzel bir cevap.KARDEŞLİK

Bunun arkasından şöyle bir soru gelir : Kardeşlik bağını oluşturan nedir ?

Olası cevap : Ülkü birliği

Masonluğun ruhu kardeşlik , kardeşlik bağınıda oluşturan ülkü birliği ise tekrar başa döndük.

 


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
4 Yanıt
4330 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 15, 2008, 07:15:23 ös
Gönderen: Isis
18 Yanıt
13823 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 17, 2008, 07:44:19 ös
Gönderen: enes34
3 Yanıt
4555 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 08, 2012, 04:30:37 ös
Gönderen: yazbenide
1 Yanıt
3214 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 20, 2010, 09:59:19 öö
Gönderen: zarathustra
5 Yanıt
6610 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 04, 2010, 02:19:31 öö
Gönderen: abdkeskin
5 Yanıt
6992 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 11, 2010, 10:44:55 öö
Gönderen: karahan
15 Yanıt
13585 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 19, 2022, 09:33:46 ös
Gönderen: Tık-Tik-Tak
11 Yanıt
8528 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 13, 2012, 11:24:06 öö
Gönderen: karahan
19 Yanıt
13786 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 12, 2011, 10:42:58 öö
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
3088 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 08, 2014, 10:09:51 ös
Gönderen: Melina