Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: ATATÜRK'ün Vefatı  (Okunma sayısı 1533 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 09, 2018, 08:25:53 ös
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 149
  • Cinsiyet: Bayan

Bütün hayatı mücadele içinde geçen ATATÜRK’ün 1937 yılının sonlarına doğru sağlığı bozulmaya başlamıştı. Buna rağmen o dönemde yoğun bir biçimde bitmeyen bir heyecanla Hatay'ın ana vatana dahil olması için çalıştı. Kendisinde mevcut karaciğer kifayetsizliği Ocak 1938'de daha da belirginleşti. Büyük Önder son günlerini İstanbul’da sürekli doktorların gözetiminde geçirdi. 10 Kasım 1938 Perşembe günü saat dokuzu beş geçe Dolmabahçe Sarayı'nda hayata gözlerini kapadı. Ölümü bütün dünyada derin akisler yaptı ve büyük üzüntü yarattı.

ATATÜRK’ün vefatı, müdavim tabipleri Prof. Neşet Ömer İrdelp, Prof. Mim Kemal Öke ve Dr. Nihad Reşat beyler ile müşavir tabipler Prof. Akil Muhtar Özden, Prof. Hayrullah Diker, Prof. Süreyya H. Serter, Dr. Kamil Berk ve Dr. Abravaya Marmaralı tarafından yazılan şu raporla tespit edildi: “Reisicumhur ATATÜRK’ün umumî hâllerindeki vehamet dün gece saat 24’te neşir edilen tebliğden sonra her an artarak bugün, 10 İkinciteşrin 1938 Perşembe sabahı saat dokuzu beş geçe büyük şefimiz derin koma içinde terki hayat etmişlerdir. 10 İkinciteşrin 1938.”

ATATÜRK'ün naaşı, Dolmabahçe Sarayı salonunda özel bir katafalka yerleştirildi. Türk bayrağına sarılı ve başında silâh arkadaşlarının nöbet tuttuğu mukaddes tabut, üç gün müddetle milletin ziyaretine bırakıldı.Cenazenin Ankara'ya nakil işlemi 19 Kasım Cumartesi günü yapılacaktı. Nakil hazırlıkları bugüne kadar sürdürüldü. ATATÜRK’ün naaşı Dolmabahçe’den çıkarılmadan hemen önce, Ord. Prof. Şerefettin Yaltkaya tarafından cenaze namazı kıldırıldı. Kortej, Galata Köprüsü’nü geçecek, tabut Sarayburnu rıhtımına yanaşmış Zafer torpidosuna, oradan Yavuz zırhlısına çıkarılacaktı. Daha sabahın ilk ışıklarından itibaren çok sayıda vatandaş güzergâhı doldurmuş bulunuyordu. ATATÜRK’ün naaşı, 20 Kasım'da Ankara'ya getirildi.

Cenazeyi Ankara garında başta Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Meclis Reisi Abdülhalik Renda, Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak, bakanlar, milletvekilleri, komutanlar olmak üzere protokolde bulunan bütün zevat karşılamıştır. Başbakan Celal Bayar, beyaz trende, tabutun arkasındaki vagonda ATATÜRK’ün Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak ve bazı eski arkadaşları ile beraber İstanbul’dan gelenler arasında idi.

Türk bayrağına sarılı tabut, istasyondan Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde hazırlanan katafalka konulur. Halkın ziyareti başlar. Burada komutanlar ve silâh arkadaşları tarafından tutulan saygı nöbeti, 20 Kasım 1938 Pazar günü saat 10.30’da başlamış, 21 Kasım 1938 Pazartesi törenin başlayacağı 09.00 saatine kadar devam etmiştir. Her rütbeden 6 subayın yer aldığı 45 “nöbet postası” ile bu saygı nöbeti gerçekleştirilmiştir.

21 Kasım'da büyük törenle Etnografya Müzesi'ndeki geçici kabrine kondu. Cenaze törenine bütün dünya devletleri özel temsilciler gönderdi. Çanakkale'de ve diğer muharebelerde ona karşı savaşmış yabancı generaller törende bilhassa dikkati çekiyordu. ATATÜRK’ün naaşı, 10 Kasım 1953 tarihinde yapılan büyük bir devlet töreni ile Etnografya Müzesi’ndeki muvakkat (geçici) kabirden alınarak; Anıtkabir’deki ebedî istirahatgâhına tevdi edildi.

Anıtkabir’e nakil törenine Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes, İsmet İnönü, TBMM Başkanı Şükrü Saraçoğlu ve ATATÜRK’ün kız kardeşi Makbule Atadan hanımefendi başta olmak üzere; bütün mülkî ve askerî erkân ile kalabalık bir halk topluluğu katıldı. Kortej, Opera, Ulus, TBMM, Gar, Tandoğan meydanı güzergâhını takiben Anıtkabir’e ulaştı. Burada yapılan törende Cumhurbaşkanı Celal Bayar çok duygulu bir konuşma yaptı. Töreni milyonlarca insan radyodan yapılan naklen yayından dinledi. ATATÜRK’ün naaşı, şeref holünde tek parça mermerden yapılan mozolenin tam altında yer alan sekizgen odanın içinde hazırlanan mezarda, İslâmî kaidelere uygun olarak, dualarla “vatan toprağı”na defnedildi. O zaman altmış yedi olan bütün vilâyetler ile Kıbrıs’tan getirilen ve harmanlanan vatan toprağı büyük ATA’sını kucakladı. Bugün bu vilâyet toprakları ile sonradan vilâyet olan yerlerden getirilen toprakların numuneleri birer vazo içerisinde, ATATÜRK’ün mezarının etrafını süslemektedir. Sevgiyle saygıyla ve büyük bir minnetle..

Kaynak :
http://www.ata.tsk.tr/01_hayati/vefati.html


Kasım 09, 2018, 08:54:12 ös
Yanıtla #1
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 172
  • Cinsiyet: Bay

MERHABALAR
çorbada tuzum bulunsun diye bu vidoyu atıyorum izlemek isteyen izler.

https://youtu.be/atmwooYyFxc
saygılarımla ve sevgilerimle


Kasım 09, 2018, 09:02:09 ös
Yanıtla #2

Mustafa Kemal Atatürk, bana göre 20. Yüzyılın en büyük zekası, kalbi ve insanı. İlelebet kalbimizde olmaya devam edeceksin.

Saygı ve sevgiyle anıyoruz.
Errare humanum est.
Ayıplı Müzmin öğrenci


Kasım 10, 2018, 05:52:09 öö
Yanıtla #3
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3235
  • Cinsiyet: Bay

Allah rahmet eylesin . Güzel ve Akıllı bir insandı bizim bir değerimizdi.Allah korktuğunda kurtarsın .
Saygılar
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Kasım 10, 2018, 09:14:06 öö
Yanıtla #4
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 172
  • Cinsiyet: Bay

"Benim nacizane vücudum elbet bir gün toprak olacaktır.
Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır."
Seni sevgi ve saygıyla anıyoruz.!
sen rahat uyu atam gençliğe emanet ettiğin Cumhuriyetin her zaman bekçisiyiz.
saygılarımla ve sevgilerimle
« Son Düzenleme: Kasım 10, 2018, 10:14:38 öö Gönderen: Suat »


Kasım 10, 2018, 11:31:12 öö
Yanıtla #5
  • Yeni Katilimci
  • *
  • İleti: 15
  • Cinsiyet: Bay

Merhaba;

Yüce önder GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK yüksek zekası ve stratejik bir zekaya sahip büyük kumandan olarak dünyada büyük saygı görmektedir.
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ve güvenilir arkadaşları ve daha önemlisi silah taşıyan inanan askerlerimiz sayesinde şu anda TÜRK BAYRAĞI gibi anlamlı bayrağımız var.
Bu sayede şu anda evimizde, işimizde, sokaklarda, havada, karada, suda huzurlu şekilde sınırlarımız içinde yaşamaktayız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün yol gösterdiği ışık doğrultusunda ilerlemeye çalışıyoruz.

Duygularımı bir kaç satır ile anlatarak bitiremem. Saygıyla ve özlemle anıyoruz.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE


Kasım 10, 2018, 11:35:44 öö
Yanıtla #6
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3235
  • Cinsiyet: Bay

audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Kasım 10, 2018, 07:58:53 ös
Yanıtla #7


 Tüm cihanda ve bu ulusta, olgunluğun elma'yı kızarttığı,sakalları aklaştırdığı gibi erdemlerin uçlarında doğan,yaşayan,ölen ve nesillere yol gösteren insanlar her daim olucaktır ve olmuştur; tıpkı, Mustafa Kemal ATATÜRK gibi...

Sevgiler
Sen Özelsin


Kasım 10, 2018, 11:53:41 ös
Yanıtla #8
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 64
  • Cinsiyet: Bay

Alıntı
Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir.

   Dün ve bugün Anıtkabir'e Türkiye'nin dört bir tarafından insanlar geldi. Bazıları Atatürk'ü anmaya bazıları da Ankara'yı gezmeye gelmişti... Kimi günün anlam ve önemini idrak ediyor kimi gayri ciddi sırıtarak geziyordu... Atatürk bana Anıtkabir yapılsın demedi , beni her yıl gelip anın ve her zaman saygınızı gösterin diye bir şey de söylemedi. Mirasını da mezar yaptırmaya da harcamadı... Bugün Anıtkabir'de bulunmaktan daha önemli bir görevimiz vardır.
  O da Cumhuriyet'in kurucusunu hatırlamak,mirası olan devletimize sahip çıkmak(lafla değil) ve onun gösterdiği hedefi bir kez daha hatırlayıp o hedef uğruna çalışmaktır.Hepimiz görevimizi layıkıyla yaparsak Atatürk huzur içinde olur buna karşılık biz ki tembelleşip , başka devletlere boyun eğmek zorunda kalırsak Ata'nın kemikleri sızlar... Bir kez daha hatırlatmak istedim.

   Ali Rıza Oğlu Mustafa Kemal huzur içinde yat.

   
"Rehber olarak erdemi değil talihi seçenler aklın ışığından yoksun kalır, özgürlük bilincini yitirerek başkalarına kul olur."
Lucius Annaeus Seneca