Masonlar.org - Harici Forumu

Inanc => 3 Buyuk Din => Islam => Konuyu başlatan: Asli - Mart 20, 2008, 02:57:28 ös

Başlık: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Asli - Mart 20, 2008, 02:57:28 ös
Fetullah Gülen hocanın son derece yanliş tanındığını ve anlaşıldığını düşünüyorum. Be sebeple konu ile ilgili bir bölüm açmak istedim.


KRONOLOJİK HAYATI

1941 Doğum Yılı:
Fethullah Gülen, resmî nüfus kaydına göre 27 Nisan 1941'de, Erzurum ili, Hasankale (Pasinler) ilçesi, Korucuk köyünde dünyaya geldi.

1945 Kur'an Öğrenmeye Başladı
Annesinden 4 yaşında Kur'an öğrenmeye başladı ve kısa zamanda Kur'an'ı hatmetti.
"Benim ilk Kur'an hocam validemdir. Kendi anlattığına göre bana dört yaşımda Kur'an okumayı öğretmiş. Bir ay içinde de hatmettiğimi söyler. Ben, hatmettiğimi hatırlamıyorum. Ancak bütün köylüye yemek verdiler. Birisi de bana "Senin düğünün oluyor" dedi. Utandım, ağladım."

1946 İlkokula Başladı
"O sıralarda köyümüzde ilkokul yoktu. Şu anda da mevcut olan caminin bitişiğindeki medreseyi, sınıf olarak kullandılar. Gündüzleri çocuklara, geceleri de yaşlı erkek ve kadınlara orada okuma-yazma öğretiyorlardı. O yaşlı başlı insanların durumunu pencereden seyreder gülerdim. Bana halleri çok tuhaf gelirdi. Yaşım tutmadığı için ilk sene beni okula almadılar. Okula gittiğimde yaşım yine tutmuyordu; fakat devam ettim. İki veya üç sene okula gittim."

1949 İlkokul Günleri ve Yarıda Kalan Eğitim
Babasının 1949 yılında Alvar Köyü'ne imam olması ve ailesinin oraya taşınması nedeniyle ilkokulu bırakmak zorunda kaldı ve daha sonra dışarıdan tamamladı.

"İki buçuk sene kadar okuduktan sonra okuldan ayrıldım. Babam, İmam olarak Alvar'a gittiği için biz de ailece oraya taşındık. Bir daha da okula gitmedim. Bir ara Korucuk'a gelmiştim. Bu kadın öğretmen beni görmüş ve "Ben seni dördüncü sınıfa geçirdim" demişti. Fakat onun bu jesti de fayda etmedi. Okula gitmedim. İlkokulu daha sonra, Erzurum'da dıştan imtihanla bitirdim."


1951 Hafızlık Çalışmaları
Babası Ramiz Hocaefendi'den Arapça dersler aldı ve hafızlığını tamamladı.

"Ev işlerinden ve hayvanları gütmekten vakit bulabildiğim ölçüde ezber yapabiliyordum. Buna rağmen iyi çalıştığım günler yarım cüz kadar ezberleyebiliyordum. Zaten yazın vakit bulmam mümkün değildi. O kış hıfzımı tamamladım." (Küçük Dünyam)

"Ben şahsen hafızım ve hayatımda iki defe hafızlık yapanlardanım. Bir, on küsur yaşlarındayken babam yaptırmıştı. Bazı sebeplerden ötürü üzerinde duramadığımdan tamamen unutmuştum. Daha sonra 1980'lerde tekrar dört ayda hafız oldum. Fakat kemâl-i samimiyetle söylemeliyim ki, onu her okuyuşta yeni yeni ufuklar, yeni yeni kıtalar keşfediyor gibi oldum. Ona gönlünü veren herkesin de aynı şekilde düşündüğünü zannediyorum. Elverir ki, mânâya âşina olarak ondaki ilâhi maksatlar takip edilebilsin ve biraz da –daha önce de bahsettiğim gibi- konsantrasyon içinde ciddî bir biçimde okunsun. (Prizma-4, Kasım 2003)"

1955 Erzurum'daki Talebelik Günleri
Kurşunlu Camii Medresesindeki Sadi Efendi'nin yanından ayrıldı ve Kemhan Camii yanındaki medresede 6 ay kadar okudu. Oradan da ayrıldı ve Taşmescid'e gitti. Metruk haldeki Ahmediye Camii'nde kendi imkanlarıyla bir oda hazırlayarak Zinnur adında bir arkadaşıyla oraya yerleştiler. Burada Osman Bektaş Hoca'dan ders almaya başladı.Edirne'ye gidinceye kadar hep burada kaldı.

"Sadi Efendi ile aramızda bir ara huzursuzluk oldu neticede, medreseden ayrılmaktan başka çarem kalmadı. " Sadi Efendi'nin yanından ayrılınca Kemhan Caminin yanındaki medreseye gittim. Zaten eşya olarak sadece bir sandığım vardı. Bu medresede beş-altı arkadaş kalıyorduk. Eğer birinin misafiri gelirse, yatacak yerimiz kalmazdı.

Sadi Efendinin yanından ayrılınca Osman Bektaş Hocanın yanına gittim. Osman Hoca fıkıhta hakikaten üstattı. Zaten müftülüğe bir müstefti (fetva sormak isteyen) gelirse, o sırada müftü olan Sadık Efendi kapıcıyı gönderir ve Osman Hoca'yı müftülüğe çağırırdı. Meşguliyeti fazla olan bir insandı. İmkanları da iyiydi.Osman Hoca beni izhardan başlattı. Bir iki ders okuduktan sonra "Molla Fethullah! Seni bu derslerle meşgul etmeyelim. Sen de Cami oku" dedi."

1957 Risale-i Nurlarla tanışma
Erzurum'da talebelik yıllarında Bediüzzaman'ın yanından gelen Muzaffer Arslan'ın sohbetlerine katılması üzerine risaleleri tanır ve bir daha da sohbetlere katılmaktan geri kalmaz. Ramazan vesilesiyle Amasya, Tokat ve Sivas taraflarını dolaşarak vaazlar verdi ve sohbetler yaptı.

"Kırkıncı Hoca, bana, Selahattin ve Hatem'e Bediüzzaman Hazretlerinin yanından birisi gelmiş, akşam sohbet yapacak, oraya gidelim" dedi. Teklifini hemen kabul ettik. Çünkü, Bediüzzaman'ın yanında bulunmuş bir insanı ilk defa görecektik. Bu da bizim için çok cazip ve orijinal bir hadiseydi.

Mehmet Şergil'in terzi dükkanına geldik. Burası, iki kilimden biraz daha genişçeydi. İlk gece veya ikinci gece orada bulunanlardan aklımda kalan isimlerden bazıları, Mehmet Şevket Eygi, Esat Keşafoğlu ve Osman Demirci'dir. Şevket Eygi, yedek subaylık yapıyordu. Esad Keşafoğlu ise o sırada üsteğmendi. Bediüzzaman Hazretleri, Muzaffer Arslan'a "şark'ı bir dolaş gel" demiş o da Sivas, Erzincan ve Erzurum'u dolaşmaya gelmişti. 15 gün kadar Erzurum'da kaldı. İlk gece Hücumat-ı Sitte okundu. Ertesi gün Beşinci Şua'dan ders yapıldı. Bizimle gelen mollalardan bazıları, oradaki tevillere itiraz ettiler ve bir daha gelmediler. Fakat anlatılanlar beni iyice sarmıştı. Bilhassa Muzaffer Arslan'ın bir sahabe hayatı yaşaması, sadeliği ve samimiyeti bana çok tesir etti. Ben zaten sahabe aşığı bir insandım. Onu görünce, işte aradığım insanları buldum, dedim ve bir daha da ayrılmayı düşünmedim.
Muzaffer Arslan'ın pantolonunun iki dizi de yamalıydı. Ceketi de işte ona göreydi. Tabii ki bu sadelik bana apayrı duygular ilham ediyordu. Ayrıca ibadette derinlik vardı. Namaz kılışları, dua edişleri bana bambaşka görünmüştü. Derse gelip gidenlerden Çiğdem Bakkalı'nın sahibi bir Zeki Efendi vardı. Onun dua edişi de çok hoşuma giderdi. Yürekten dua etmesine bayılırdım. Ne kadar zaman geçti bilmiyorum; fakat kısa bir müddet zannediyorum. Üstad'dan Erzurum'a bir mektup geldi. "Mektup kime hitaben yazılmıştı? Üstad bu mektubu kime dikte ettirmişti?" hatırlamıyorum. Fakat selam gönderdiği isimler vardı. Sonunda da Fethullah ile Hatem'e de selam deniyordu. Ben adımın zikredildiğini duyunca ayaklarım yerden kesildi zannettim; o kadar sevinmiştim. Hayatımda o derece sevindiğim çok az vakidir. Şimdi o mektup nerdedir, kimdedir, onu da bilmiyorum. Ancak bu bana yetmişti. Sohbetlere gitmeyi bir daha terk etmedim."

1959 Erzurum'dan Edirne'ye Gitti
Erzurum'dan ayrılarak Edirne'ye gitti. Edirne'de Hüseyin Top hocanın yardımıyla çevre edindi. Girdiği imtihanları kazandı, ancak askerliğini henüz yapmadığı için 6 Ağustos 1959'da resmen Üçşerefeli Cami ikinci imamlığına tayin edildi. İki buçuk sene Üçşerefeli Cami'nin bir penceresinde kaldı.

1962 Askerlik Günleri ve Hava Değişimi
Acemi eğitim dönemini Ankara Mamak'ta tamamladıktan sonra dağıtım yeri İskenderun'a çıktı. Burada hastalandı ve hava değişimiyle, 4 yıl önce ayrıldığı Erzurum'a gitti. Hava değişimi sırasında Erzurum'daki camilerde vaaz verdi. Usta erlik dönemini İskenderun'da geçiren Fethullah Gülen burada vaazlar verdi. Bir vaazı bahane edilerek mahkemeye sevk edildi. Yeni İstiklal Gazetesi olayı manşetten duyurdu. Mahkemece aklandı. Ancak disiplin cezası olarak 10 gün askeri hapishanede yattı. Hastalandı. Rapor alarak tebdil-i hava için Erzurum'a geldi. Askerliğinin bitmesine 34 gün kala terhis edildi.

1964-1966 Yeniden Edirne'ye Dönüş,Kırklareli ve İzmir'e Tayin
Askerden sonra yaklaşık 1 sene Erzurum'da kaldı. Daha sonra yeniden Edirne'ye döndü ve 4 Temmuz 1964 günü Dar'ül Hadis camiinde Kur'an Kursu öğretmeni ve fahri imam olarak göreve başladı.Şimdi Profesör olan Suat Yıldırım o zamanlar Edirne müftüsü oldu. Bir ev tutup beraberce kaldılar. Darulhadis Camii'nin imam odasında özel sohbetler başlattı.Edirne'de 1 yıl geçmişti.Kırklareli'ne tayin istedi ve 31 Temmuz 1965'te Kırklareli merkez vaizliğine tayin edildi.1966'da İzmir merkez vaizliğine tayin edildi. Bundan ayrı olarak, Kestanepazarı Derneği Kur'an kursunda gönüllü öğreticilik ve belletmenlik yapmaya da başladı.


18.02.1968 İlk Kez Hacca Gitti
İzmir Kestanepazarı Kur’an Kursunda hocalık yaparken Diyanet İşleri Başkan Vekili Lütfü Doğan kendisini telefonla arayarak Diyanet Görevlisi olarak hacca gönderileceği söyleyince o sene ilk kez hacca gitti. 1968 Yılı Kurban ve Hac mevsimi Mart ayının 10’unda idi. Fethullah Gülen’in hacca gidişi ile ilgili haber 19 Şubat 1968 tarihli İttihad gazetesinde yer aldı.
Kabe’ye Doğru
Kurban bayramının yaklaşması münasebetiyle bütün İslâm âleminden Hicaz’a Müslümanlar akın akın gitmekte ve Hac farizelerini ifâ için Mekke-i Mükerreme’de toplanmaya başlamış bulunmaktadırlar. Geçen yıllara nazaran Türkiye’den Hicaz’a gidenlerin sayıları bu yıl bir hayli arttığı gibi, hacı namzetlerini uğurlamak için onbinlerce Müslüman yollara dökülmekte ve tekbir sesleri arasında kafileler-otobüslerle mukaddes beldelere hareket etmektedir. Diyanet İşleri Riyaseti ise, Türkiye’den giden hacı namzetlerinin dini feraizi noksansız ifâ etmelerini temin için Hicaz’a temsilciler göndermiştir. Resimde, Diyanet Riyaseti tarafından Hicaz’a gönderilen İzmir Merkez Vaizi Fethullah Gülen Hoca, kendisini uğurlayan İzmirlilerle birlikte görülüyor. Hocaefendi’nin Diyanet tarafından Hacca vazifeli olarak gönderilmesi İttihad Gazetesi’nde bu şekilde yer almıştı. (İttihad Gazetesi, 19 Şubat 1968)

1971 12 Mart Muhtırası'na Doğru Kestanepazarı'ndan Ayrıldı
1971 yılında 12 Mart Muhtırası'ndan önce Kestanepazarı Kur'an Kursu'ndaki görevinden ayrıldı.

03.05.1971 Tevkif Edildi
"Doktor Bey'e "Bizim eve gidelim" dedim. Yolda yine bir köpeğe çarptık. Ben, "Bizi evde bekliyorlar, herhalde" dedim. Eve girdiğimde siyasî polislerin bütün eşyaları didik didik edip evin ortasına yığdıklarını gördüm.. Ben içeriye girince polisler "Hoş geldin" dediler. Aramaya devam ettiler.

Görevlilere "Geç kalır mıyım? Bir şeyler yiyeyim mi?" dedim. Gayem hem biraz açlığımı yatıştırmak hem de esas niyetlerini öğrenmekti. Bana "karnını doyur. Ne zaman döneceğin belli olmaz" dediler. Bir iki lokma pilavdan aldım. Biraz sonra Tepecik inzibat merkezine götürülmek üzere yola çıktık.

09.11.1971 Tahliye Oldu
"Nihayet 7. ayın içinde son bir kere daha mahkemeye çıkarıldık. Avukatımız üç aydan beri tekrar edip durduğu tahliye talebimizi ümitli bir eda ile mahkeme heyetine bir kez daha arz etti. O esnada, birden bire alışmadığımız bir şey oldu. O güne kadar, elli defa tahliye talebimize bıkmadan usanmadan elli defa "tutukluluklarına" diyen mahkeme heyetine, savcı, ayağa kalktı ve "Nasıl olsa birilerini -Av. Bekir Bey'i kastediyordu- bırakınız; bunları da bırakın gitsinler" dedi. Hem şaşırmış hem de çok sevinmiştik."

20.09.1974 Babası Ramiz Efendi Vefat Etti
Ramazan ayının üçüncü günü, babası Ramiz efendi vefat etti.

"Evet, o sene benim için bir hüzün senesi oldu. Babamın vefatından bir ay kadar önce Edremit'te Ceza Hakimi Necmeddin Güvenli gibi çok sevdiğim bir dostum vefat etmişti. Onun vefatından az önce bir rüya görmüştüm. Rüyamda benim bulunduğum yerde semanın derinliklerine doğru iki uçak batıp kayboluyordu. Bu hadise bir-iki defa tekrarlandı zannediyorum. Ve babam ile Hakim bey bir ay ara ile vefat ettiler. -İnşallah- ikisi de Cenabı Hakk'ın rıdvanına mazhar olmuşlardır.

1975 Konferanslar Vermeye Başladı
1975 yılında Kur'an ve İlim, Darwinizm, Altın Nesil, İçtimaî Adalet ve Nübüvvet isimli konferanslar serisine başladı ve 1976 yılında da devam eden bu konferanslar münasebetiyle İzmir dışında Ankara, Çorum, Malatya, Diyarbakır, Konya, Antalya, Aydın gibi illeri ziyaret etti.

26.08.1977 İstanbul'daki İlk Vaazı
İstanbul Eminönü'nde bulunan Yeni Cami'de ilk vaazını verdi. Vaazın konusu Müslüman'ın öncelikle kendine ve benliğine çeki düzen vermesi idi.

1979 Sızıntı Dergisi'nde Yazılar Yazmaya Başladı
İlk sayısı Şubat 1979'da çıkan Sızıntı Dergisi'nde başyazıları ve daha sonra orta sayfa yazılarını yazmaya başladı. İnsana ve yeni nesle verdiği önemden ötürü ilk başyazı "Bu Ağlamayı Dindirmek İçin Yavru" adını taşıyordu.

09.1980 Askeri Darbe
12 Eylül 1980 günü ihtilalin ardından görevini fiilen sürdürme imkânı bulamadı. 45 günlük bir heyet raporu aldı.
"12 Eylül öncesinde cereyan eden hadiselerin bir darbe ve ihtilale davet mahiyetinde olduğunu anlamak için, zannederim ne ferasete ne de kehanete ihtiyaç vardır. Hadiselerin dilinden en kaba çizgileriyle anlayanlar dahi gelmekte olan ihtilalin sesini kulak zarları yırtılırcasına duymuşlardır. Meseleye bu zaviyeden bakacak olursak, olması muhtemel darbeyi ben de herkes kadar hissetmekteydim ve etrafıma söylediklerim de bu mahiyette şeylerdir.

01.07.1988 Yeni Ümit Dergisi’nde Başyazılara Başladı
İlk sayısı 1 Temmuz 1988 yılında çıkan ve üç aylık periyotlarla yayın hayatına devam eden Yeni Ümit Dergisi’nde başyazılar yazmaya başladı. Bu dergide yazdığı ilk başyazı “Yeni Ümit’in Mütevazı İkliminde” adını taşıyordu.

13.01.1989 Üsküdar’da Valide Sultan Camii'nde Vaazlara Başladı
İstanbul’da 13 Ocak 1989 yılında Üsküdar Valide Sultan Camii'nde vaazlara başladı. Bundan önce en son 6 Nisan 1986 Çamlıca Camii'n açılışında Miraç kandili dolayısıyla vaaz vermişti. Üsküdar vaazları 1 yılı geçkin süreyle 16 mart 1990 tarihine kadar (62 hafta) devam etti. Burada bütün yönleriyle Peygamber Efendimiz’i ve O'nun sünnetini anlattı. Bu vaazlar, daha sonra Sonsuz Nur adıyla 3 cilt halinde kitaplaştırıldı. 1989 yılı içinde Üsküdar Valide Sultan Camii'nde haftada bir Cuma günleri toplam 51 hafta vaaz verdi. Geri kalan 11 haftalık vaaz 1990 yılı içinde 16 Mart gününe kadar devam etti.

28.06.1993 Annesi Refia Gülen Vefat Etti
Refia Gülen Hanımefendi, 28 Haziran 1993 Pazartesi saat 12.20 sularında İzmir'de vefat etti.

23.01.1995 Sabah ve Hürriyet Gazeteleriyle Röportaj Yaptı
Sabah'tan Nuriye Akman ve Hürriyet'ten Ertuğrul Özkök ile yaptığı röportajlar. Röportajlar Türkiye'nin içinde bulunduğu durum, Başbakan Tansu Çiller ile görüşme İslamiyet, siyaset, kadın ve eğitim ekseninde geçti.

11.02.1995 Polat Renaissance'ta Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın İftarına Katıldı
Fethullah Gülen yaptığı konuşmada bu toplantının birlik vesilesi olmasını diledi.

04.04.1996 Patrik Bartholomeos İle Görüştü
Son yıllarda toplumsal hoşgörü temasının en fazla işleyen, Fethullah Gülen ve Fener Rum Patriği Bartholomeos, sıcak bir ortamda bir araya gelerek Türkiye'de Müslüman ve gayr-i müslim kesimler arasında diyalogu başlattılar.

08.11.1996 Fatih Üniversitesi'nin Açılışına Katıldı
İstanbul Beylikdüzü'ndeki merkez kampüsünde bulunan Fatih Üniversitesi 08 Kasım 1996'da Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından hizmete açıldı. Açılışa Alparslan Türkeş, Rıza Akçalı ve birçok siyasetçi, bilim adamı ve işadamı katıldı. Fethullah Gülen bütün davetliler ve Cumhurbaşkanı ile yakından ilgilendi

11.06.1997 Sağlık Problemleri Nedeniyle ABD'ye Gitti
Uzun zamandır kendisini rahatsız eden kalp sıkıştırması nedeniyle ABD'ye gitti. Ohio eyaletinde anjiyo yaptırdı.


27.06.1997 ABD'de Kalp Anjiyosu Geçirdi
Sağlık problemlerinden dolayı bir süredir ABD'de tedavi gören Fethullah Gülen Hocaefendi, başarılı bir kalp anjiyosu geçirdi. Ohio eyaletindeki Cleveland Clinic Foundation Hastanesi kardiyoloji mütehassıslarından Dr. Murat Tuzcu yönetimindeki bir ekibin geçtiğimiz Cuma günü, Hocaefendi'nin kalbine başarılı bir anjiyo müdahalesinde bulunduğu öğrenildi. Hocaefendi, uzun süredir kalp, şeker ve yüksek tansiyon rahatsızlıklarından mustaripti.

23.01.1998 Papa II. John Paul, Ramazan Bayramı Dolayısıyla Kendisine Bir Mesaj Yolladı
Katolik dünyasının lideri Papa II. John Paul, Dinlerarası Diyalog İçin Papalık Kurulu Başkanı Kardinal Francis Arinze aracılığıyla Ramazan'ın sona ermesi ve yaklaşan bayram sebebiyle Fethullah Gülen'e bir mesaj gönderdi.

09.02.1998 Vatikan'da Papa II. John Paul İle Görüştü
Vatikan'da dinlerarası diyalog adına Katolik dünyasının lideri Papa II. John Paul ile yaklaşık 30 dakika süren bir görüşme yaptı.

15.06.1999 Ankara Emniyet Müdürlüğü Tarafından Hakkında Hazırlandığı İddia Edilen Raporla İlgili Olarak Bir Basın Açıklaması Yaptı
Fethullah Gülen, Ankara Emniyet Müdürlüğü tarafından hakkında hazırlandığı iddia edilen raporla ilgili olarak bu raporu hazırlayanların suç işlediğini belirtti. Amerika'da tedavi amacıyla bulunan Fethullah Gülen, Show TV'de Reha Muhtar'ın sorularını cevaplandırdı.


18.06.1999 ATV'de Fethullah Gülen'e Ait Montaj Kaset Görüntüleri Yayınlandı
Bu olaydan sonra Gülen hakkında soruşturma başlatıldı.

03.08.2000 Ankara DGM Savcısı Tutuklama Talep Etti
Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı, hakkında soruşturma yürüttüğü Fethullah Gülen'in tutuklanmasını talep etti. Yaklaşık 1 yıldır Fethullah Gülen hakkında yürüttüğü soruşturmanın sonuna gelen Savcı, Gülen'in tutuklanması talebiyle nöbetçi Ankara 2 No'lu DGM yedek hakimliğine başvurdu.


07.08.2000 Mahkeme Tutuklama İsteğini Reddetti
Ankara DGM Savcısı, Fethullah Gülen hakkında tutuklama talebiyle Ankara 2 No'lu DGM Yedek Hakimliği'ne başvurdu. Ancak, mahkeme “suç vasfının oluşmadığı” gerekçesiyle bu talebi reddetti.


11.08.2000 Fethullah Gülen Hakkında Yeniden Tutuklama Kararı Verildi
Ankara 2 No'lu DGM, Fethullah Gülen hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkardı. Ankara 2 No'lu DGM, Savcı'nın yaptığı itirazı görüştü. Yüksel'in talebini yerinde bulan Hakim Hüseyin Eken başkanlığındaki mahkeme, Gülen hakkında gıyabi tutuklama kararı verdi.


28.08.2000 İstanbul DGM Tutuklama Kararını Kaldırdı
İstanbul 2 No'lu DGM heyeti, Gülen'in gıyabi tutukluluk kararını kaldırdı.
Ankara DGM Cumhuriyet Savcısının, hakkında soruşturma yürüttüğü Fethullah Gülen'in gıyabi tutukluluk kararı kaldırıldı. Şerafettin İste başkanlığındaki İstanbul 2 No'lu DGM heyeti, Gülen'in avukatlarının itirazı üzerine, 23 Ağustos'ta gönderilen ve 12 klasörden oluşan dosyanın incelemesini tamamladı. Heyet, talep doğrultusunda Gülen hakkındaki gıyabi tutuklama kararını kaldırdı.


31.08.2000 DGM Savcısı Dava Açtı
Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul DGM tarafından gıyabi tutukluluk kararı kaldırılan Fethullah Gülen hakkında dava açtı. Başsavcılık, Gülen için 'laik devlet yapısını değiştirerek yerine dini kurallara dayalı bir devlet kurmak amacıyla yasadışı örgüt kurup bu amaç doğrultusunda faaliyetlerde bulunduğu' gerekçesiyle Terörle Mücadele Kanunu'nun 7. maddesine göre, 5 yıldan 10 yıla kadar ağır hapis cezası istedi.


16.10.2000 Fethullah Gülen Hakkındaki Dâvâ Ankara DGM'de Başladı
“Laik devlet yapısını değiştirerek yerine dini kurallara dayalı bir devlet kurmak amacıyla yasadışı örgüt kurup, bu amaç doğrultusunda faaliyetlerde bulunduğu" gerekçesiyle hakkında 10 yıla kadar ağır hapis cezası talebiyle hakkında dava açılan Fethullah Gülen`in muhakemesine başlandı.


04.12.2000 Mahkemenin İkinci Duruşması Yapıldı
Fethullah Gülen hakkında 'laik devlet düzenini yıkmak için örgüt kurmak' iddiasıyla 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası talebiyle açılan davaya devam edildi.

01.12.2001 Kırık Testi Sohbetleri Yayınlanmaya Başladı
Fethullah Gülen Hocaefendi 21 Mart 1999'da ABD'ye gittikten sonra sağlığının elverdiği ölçüde sohbetlerini devam ettirdi. Hocaefendi'nin ABD'de yaptığı sohbetler ilk defa www.herkul.org sitesinde "Kırık Testi" adlı köşede 1 Aralık 2001 tarihinde yayınlanmaya başladı.

31.03.2002 Kalp Rahatsızlığından Dolayı Tedavi Altına Alındı
3 yıldır kronik kalb ve şeker rahatsızlıkları sebebiyle ABD'de bulunan Fethullah Gülen, 31 Mart 2002 Pazar günü yerel saatle 7.30'da acil olarak hastaneye kaldırıldı.


02.04.2002 Tedavi Gördüğü Hastaneden Çıktı
Kronik kalb ve şeker rahatsızlıkları sebebiyle ABD'de bulunan Fethullah Gülen, 31 Mart 2002 Pazar günü yerel saatle 7.30'da acil olarak hastaneye kaldırıldı. 2 Nisan 2002 Salı günü Doktoru Hüseyin Çopur tarafından bir basın açıklaması yapıldı ve yerel saatle 16:30 civarında hastaneden çıkarıldı.

10.03.2003 Mahkemenin Son Duruşması Yapıldı
Fethullah Gülen'in, ''anayasal sistemi değiştirerek yerine İslamî esaslara dayalı devlet kurmak amacıyla yasadışı örgüt kurup, bu amaç doğrultusunda faaliyetlerde bulunduğu'' iddiasıyla 10 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın kesin hükme bağlanması, 4616 sayılı şartla salıverilmeye, dava ve cezaların ertelenmesine dair kanun uyarınca ertelendi.

21.01.2004 Fethullah Gülen Hocaefendi'nin Sol Koroner Arter Damarına Stent Takıldı
Sağlık problemleri sebebiyle bir süredir ABD'de bulunan Fethullah Gülen'in kalp damarına operasyon yapıldı.


22.01.2004 Hastaneden Taburcu Edildi
Fethullah Gülen'in kalp damarına operasyon yapılarak sol koroner arter damarına stent takıldı. 21 Ocak 2004 Çarşamba günü gerçekleşen ameliyat sonrası 24 saat hastanede dinlenen Fethullah Gülen evde dinlenmek üzere 22 Ocak 2004 Perşembe günü taburcu edildi.

29.02.2004 Nuriye Akman'a Mülakat Verdi
Sağlık problemleri sebebiyle Amerika'da bulunan ve beş yıllık aradan sonra ilk kez Nuriye Akman'a konuşan Fethullah Gülen, dünyada ve ülkemizde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Fethullah Gülen 5 yıl önce 21 Mart 1999 tarihinde ABD'ye gitmişti.

Nuriye Akman'ın 1995 yılında Sabah gazetesinde yayınlanan Fethullah Gülen'le yaptığı röportaj o günlerin flaş bir gazetecilik olayı idi. Akman, dokuz yıl aradan sonra, Zaman Gazetesi adına Gülen ile yeni bir söyleşi yapmak istiyordu. Zaman Gazetesi'nde çalışmasına rağmen Amerika'ya sürekli haber yolluyor ama bir türlü olumlu cevap alamıyordu. Bir süre önce, Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, Hocaefendi'ye "Nuriye Akman sizi ziyarete gelmek istiyor" deyince sonunda olumlu cevabı almış. 26 Şubat 2004 günü ABD'ye giden Akman, ziyaretçi olarak karşılanmış ancak röportaj için geldiğini söyleyince, Hocaefendi "Ben böyle bir söz vermedim" diyerek direnmiş ve iki gün konuşmamış. Ancak "bu kadar uzun yoldan geldi, kendisini kırmayalım" diyerek rahatsızlığına rağmen 29 Şubat 2004 günü başlayan sohbetle üç gün boyunca Nuriye Akman'ın sorularına cevap vermeye çalışmış. Bu görüşmeden sekiz gün sürecek bir röportaj dizisi ortaya çıkmış… Röportaj 22 Mart 2004 pazartesi gününden itibaren Zaman Gazetesi'nde yayınlanmaya başladı.

19/12/2004 Milliyet Gazetesi’nden Mehmet Gündem'e Mülakat Verdi
Milliyet Gazetesi’nden Mehmet Gündem Fethullah Gülen ile 19 Aralık 2004 günü mülakat yapmaya başladı. Röportaj "Fethullah Gülen'le 11 Gün" başlığı altında 8 Ocak 2005 Cumartesi gününden itibaren 22 gün süreyle Milliyet Gazetesi'nde yayınlandı.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Asli - Mart 20, 2008, 03:00:44 ös
Dünyanın en muteber gazetelerinde geçen ay Fethullah Gülen ile ilgili önemli makaleler yayınlandı. International Herald Tribune, Gülen'in "Modern dünyada kendini evinde hisseden Müslümanlara ilham verdiğini" söylüyordu.

Erzurum'da geçen çocukluk ve ilk gençlik yıllarından İzmir'deki çalışmalarına; daha sonra Türkiye sınırlarını aşan gayretlerine kadar pek çok açıdan değerlendirme yapıyor ve "seküler devleti yıkma gayesinin bulunmadığı" tespitinin altını çiziyor makale. 18 Ocak'ta yayınlanan yazı, dünyaca ünlü Forbes dergisine de kaynak teşkil etti.

30 Ocak'taki The Economist'te önemli bir analiz yer alıyordu. "Türkiye, Kürtler ve İslam: Dinî Bir Uyanış" başlığıyla sunulan makalede "Kürt sorunu" üzerinde duruluyor ve güncel yorumlar yapılıyor. Güneydoğu'daki oyların AK Parti'ye kayış sebepleri irdeleniyor. Bu arada "Kendi kararı ile adeta bir sürgün hayatı yaşayan liberal bir Müslüman din adamı" olan Fethullah Gülen'den bahsediyor The Economist. Dergi, Kurban Bayramı'nda 60 bin aileye kurban eti dağıtıldığını, bölgeye Gülen'i seven çok sayıda doktorun gittiğini ve bedava sağlık taraması yaptığını, "Kürtler-Türkler kardeştir" mesajının verildiğini anlatıyor.

Yurtdışında art arda neşrolunan makaleler, bir ilginin, bir merakın, bir anlama gayretinin sonucu. Doğru tespitler de var, yanlış izlenimler de; belki de bu hep olacak. Ancak her geçen gün biraz daha gösteriyor ki Fethullah Gülen'e duyulan ilgi artacak ve anlama gayreti çok sayıda yazıya, kitaba, araştırmaya vesile olacak. Daha şimdiden rahatlıkla ifade edebiliriz ki Fethullah Gülen üzerine araştırma yapmak isteyenler, küçük bir literatür taraması sonucunda çok sayıda makaleye ve kitaba ulaşılabiliyor. John Esposito, Hakan Yavuz, Akbar Ahmed, Zeki Sarıtoprak, Thomas Michael, Osman Bakar, İhsan Yılmaz, Elisabeth Özdalga, Ali Ünal, Graham Fuller, Sidney Griffith ve daha birçok önemli isim bu konuda çalışmalara imza attı.

Yakın tarihte de iki önemli kitap neşredildi. Biri Jill Carroll tarafından kaleme alınmış "A Dialogue of Civilizations" adlı kitap. Diğeri Ali Bulaç'ın kapsamlı ve derin muhtevalı eseri: "Din, Kent ve Cemaat / Fethullah Gülen Örneği". Carroll, felsefe tarihinde önemli yere sahip beş filozofla Fethullah Gülen'i kesişen kümelerle konuşturmaya çalışmış. Mesela Kant'ın ahlâk metafiziği ile Gülen'in ahlâk anlayışını, Stuart Mill'in özgürlük kavramına bakışı ile Gülen'in aynı konudaki yaklaşımını metin mukayesesine de dayanan bir yöntemle gözler önüne sermiş. Gülen'in bir filozof olmadığı, İslam kaynaklı marifet haritasına yeni ve güncel yorumlar getirdiği aşikar; ancak modern düşünce tarihinin önem verdiği kişilerle temel bazı konuları daha anlamlı kılmak için pencereler açılması da önemli. Bu açıdan bakıldığında kitap heyecan verici...

Bulaç, cemaat kavramını; bu vesileyle cemiyet gerçeğini ve bu sosyal gerçekleri kuşatan kent, şehir, kültür, gelenek, modernite gibi önemli unsurları masaya yatırıyor. İşin doğrusu, mutlaka okunması gereken bir kitap çıkmış ortaya. Zaman zaman ezber bozuyor Ali Bey, zaman zaman da şu ana kadar ifade edilmemiş sosyal tahlillere başvuruyor; sorguluyor, neticeler çıkarıyor. Belli bir mantık silsilesi içinde kentleşme ve toplum üzerinde duran kitabı ilginç hale getiren önemli bir unsur da Fethullah Gülen Hocaefendi ile ilgili kısımlar. Vakıa, Kitap Zamanı'na Bulaç'ın kitabı ile ilgili derinlikli bir analiz yazan ve aynı zamanda bu alandaki ilk kapsamlı eserin sahibi Enes Ergene (Gülen Hareketinin Analizi: Geleneğin Modern Çağa Tanıklığı) "Gülen hareketiyle ilgili bölümler kitaba sonradan monte edilmiş gibi duruyor." diyor. El hak öyle bir görüntü söz konusu; ancak yazar "Gülen Hareketi"nden hiç bahsetmese bile, kitabın bu noktayı hatıra getirmesi kaçınılmaz görünüyor. Çünkü eserin teorik örgüsü somut misaller istiyor. Kentleşme ve göçlerle başlayan sosyal değişim ve dönüşümlerin analizleri sırasında sosyal hareketlerin, en azından; çağrışımlarla gündeme geleceği aşikâr. Başka bir deyişle, göç dalgalarıyla daha belirgin hale gelen ve ulus devlet tasarımıyla şekillendirilen toplumun yeni bağ arayışlarının kitapta hiç yer almaması, önemli bir eksikliğe neden olacak; belki de ilgili ve bilgili kişilerce o boşluk tasavvurlar yoluyla doldurulacaktı. Sonradan eklenme hissi, sosyal analizlerin cemaat kavramıyla kesiştiği noktalardan çok, hemen herkesin kolayca ulaşabileceği biyografik detayların sunumu sırasında ortaya çıkıyor. Sanırım bu da boşuna başvurulmuş bir metot değil. Konuya yabancı sayılabilecek okurun da kitabı ve kitap içindeki paralelliği anlayabilmesi için böyle bir yola başvurulmuş...

Sosyal bir gerçeklik göz ardı ediliyor...

Her neyse. Ortada önemli bir kitap var. Bu eser, Fethullah Gülen gerçeğini daha yakından anlama imkânı sunuyor. Bu çok önemli. Aklı siyasete kilitlenmiş ve her meseleyi meşum bir iktidar kavgasına "Power Game" odaklamış insanlara yeni bir kapı aralıyor Bulaç. Meselenin bam teli de budur! Gülen'i, ya da sosyal hareketlerdeki pek çok gönül öncüsünü, sadece siyasî analizlerle anlamaya çalışmak, maksadın ters istikametine doğru yürümek demektir; ki hedeflenen noktaya ancak tersinden yapılacak uzun bir seyr-ü sefer ile varmak mümkündür ve maalesef o yürüyüşe çok insanın ne ömrü vefa eder, ne odaklanma gücü.

Türk aydınının, belki bürokrasisinin, kadim bir yanılgısı, sosyal bir gerçeği sürekli göz ardı etmesi, onu ötelemesi, kendi kontrolü dışında bulduğu her türlü oluşumdan ürkmesi; hatta bilgi eksikliğinden kaynaklanan bir endişe ile o gelişmeye karşı çıkmasıdır. Bu nedenle entelijansiyamızın vaktiyle farkına varamadığı gerçeklerin diyetini sadece belli bir zümre ödemedi. Kimi zaman tarihî fırsatlar kaçırıldı; kimi zaman da idealist bazı düşünceler daha doğmadan idama mahkûm edildi.

Aslında dürüst bir aydın için her yürekli adım, anlama gayretiyle başlar. Önyargılar bir kenara itildiğinde, "bir de şöyle düşünsek" dendiğinde, yeni bir keşfe hazırdır insan. Böyle bir yaklaşımı ortaya koymadan da hayat devam ediyor; bunda şüphe yok. Ancak sosyal bir oluşumun ortaya çıkardığı pozitif enerji, herkesin yakından ilgisini çekiyorsa ve ülke sınırlarını aşan bu ilmî merak yeni açılımlar vaat ediyorsa, aydınların kulağı üzerine yatması bir çeşit talihsizlik sayılabilir. Hiç kimse, hiç kimseye "gelin tabi olun" demiyor; diyemez de. Ancak "gelin bu gelişim ve oluşumu doğru anlayalım" demek zarureti vardır. Zira, kendi topraklarımızda neşet etmiş sosyal bir oluşumu, "içeriden anlamak" gibi daha mantıklı, daha makul bir yol varken, onun dışarıdan keşfedilmesini beklemek, en azından, büyük bir vebaldir. Çünkü "dışarıdan bakış" yakından bilmemenin getirdiği tabii hatalarına boyun eğebilir bazen. Ayrıca, dışarıdan yapılan doğru analiz sonunda içerideki nazar tarihî bir fırsatı değerlendirememenin hicabını yaşamakla karşı karşıya kalabilir. Bu acı durum ilk defa yaşanmadığı için "biz insanların kadr-ü kıymetini vefat edince mi anlarız" serzenişi fikir tarihimizde sıkça dile getirilmiş; yaşanan derin inkisar ve infiali içimize gömmek zorunda kalmışızdır.

Anlama gayreti! Evet, aynen böyle! İhtiyaç duyulan tek şey iyi niyetle ortaya konacak anlama çabası. Ne "gelin alkışlayın" davetidir bu; ne de "cehenneme kadar yolunuz var" sitemi. Ortada, göz ardı edilemeyecek kadar önemli bir sosyal gerçek var; önyargılardan arınıp bunu anlamak için gayret sarf edilmeyecekse bugüne kadar yapılan yanlışlar katlanarak devam edecek demektir...

Hocaefendi'nin anlaşılmasında çekilen güçlüğün bir nedeni cemaat kavramı. Maalesef bu kelimeye yüklenen anlam, bir yandan dışa kapalı ve dünyadan izole olmuş topluluğu çağrıştırıyor, diğer yandan da sanki illegal bir örgütlenmeden bahsediliyor gibi kullanılıyor. İkisi de yanlı. Ali Bulaç'ın da kitabında şerh ettiği gibi bazı sosyologların fütüristik kehaneti tutmadı. Modern toplumlarda cemaatleşmenin son bulacağı, toplumdaki birlik ve dayanışma kesitlerinin yeni değerler ve kümeler oluşturacağı varsayılıyordu. Oysa kalabalıklaştıkça yalnızlaştı insanoğlu. Eski çağlarda olduğu gibi kan ve aşiret bağı yoktu ortada; ancak bir kısım değerler ve kimlikler için ortak bir hedefe kilitlenmek mümkündü. İşte tam bu noktada modernitenin belli bir oranda kutsadığı birey, bireysellik, bireysel özgürlük kavramları çıkıyor ve bunların "cemaat" içinde yok olup gideceği farz ediliyordu.

Aslında toplum yapımızın geleneksel akışını bilenler için durum hiç de öyle değildi. Müntesiplerini "üç kişiyseniz biriniz imam olacak" diye örgütleyen ve cemaat olmaya büyük anlam yükleyen kültürel altyapımız, Batı toplumlarındaki cemaat anlamından çok farklı bir gerçeği işaretliyor. İslam kültüründe ruhbanlık sınıfı olmadığı gibi, bireyi ezip geçen bir cemaat yapısı da olamazdı. Her bir ferdin bizzat Allah ile irtibat kurduğu ve tek başına O'na yönelebildiği, aracısız-vasıtasız Allah irtibatından bahsedildiği bir dinde, o dinin mensubu kendi muhasebe ve murakabesini tamamıyla bir başkasına nasıl devredebilirdi ki!

Yazan:Ekrem Dumanlı
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Santander - Mart 20, 2008, 08:36:13 ös
Sn.asli
Fethullah gülenin biyografisini yazarak sempatizan toplamaya çalışıyorsanız oldukca başarısız bir yöntem denediğinizi söylemeliyim.Sanki yıllardır bu ülke insanı söz konusu şahsın kim olduğunu bilmiyormuş gibi "o çok mübarek bir insandır okullar açar" yazınca tüm düşünceler değişecek herkes fethullah hocaya iman edecek ::)
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: OFDincel - Mart 20, 2008, 09:52:07 ös
Sn.asli
Fethullah gülenin biyografisini yazarak sempatizan toplamaya çalışıyorsanız oldukca başarısız bir yöntem denediğinizi söylemeliyim.Sanki yıllardır bu ülke insanı söz konusu şahsın kim olduğunu bilmiyormuş gibi "o çok mübarek bir insandır okullar açar" yazınca tüm düşünceler değişecek herkes fethullah hocaya iman edecek ::)

   Siz satanizmden konuşabiliyorken Sayın Aslı neden Fethullah Gülen'den bahsedemesin?
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Supeluta - Mart 20, 2008, 10:06:23 ös
birde konu başlığında adamın ismini doğru yazsaymışınız daha güzel olacakmış: "fethullah ..."
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: blossom - Mart 20, 2008, 10:24:57 ös
birde konu başlığında adamın ismini doğru yazsaymışınız daha güzel olacakmış: "fethullah ..."
Güzel bir nokta Sn. hiario, insan düşüncelerini benimsediği kişinin adını doğru telaffuz edebilmeli...
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Mozart - Mart 20, 2008, 10:47:51 ös
sn. aslı hanımefendi çok teşekkür ederim hocaefendimizi böyle bi foruma taşıdığın için.
en iyi ağlayan beydir fethullah gülen.ben kendisini çok seviyorum.sadece ağlamasını ses olarak kaydettim dinliyorum sürekli.
dinleyip ailece ağlıyoruz.bakın size de o güzel insanın videoyalarını vermek istiyorum ama lütfen seyredin sizde seveceksiniz.
buyrun:
http://www.youtube.com/watch?v=oNi3Z3qZ7Z4
http://www.youtube.com/watch?v=4tbnGnzdmgU&NR=1
http://www.youtube.com/watch?v=SRAyGkE1q50&NR=1
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: sun - Mart 20, 2008, 11:38:24 ös
birde konu başlığında adamın ismini doğru yazsaymışınız daha güzel olacakmış: "fethullah ..."
Güzel bir nokta Sn. hiario, insan düşüncelerini benimsediği kişinin adını doğru telaffuz edebilmeli...

-Bir harf eksik yazılmış yalnışlıkla bunda ne var.
-Adamı çekemiyorsunuz ya nelere takmışsınız :) gülünç.

-Feytullah Gülen nin taraftarı değilim ama saygı duyarım. Açılmasında rol oynadığı okullar gerçekten çok başarılı.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: blossom - Mart 20, 2008, 11:46:25 ös
birde konu başlığında adamın ismini doğru yazsaymışınız daha güzel olacakmış: "fethullah ..."
Güzel bir nokta Sn. hiario, insan düşüncelerini benimsediği kişinin adını doğru telaffuz edebilmeli...

-Bir harf eksik yazılmış yalnışlıkla bunda ne var.
-Adamı çekemiyorsunuz ya nelere takmışsınız :) gülünç.

-Feytullah Gülen nin taraftarı değilim ama saygı duyarım. Açılmasında rol oynadığı okullar gerçekten çok başarılı.

Sevgili alaaddin, Fethullah Gülen' le ne alakası var yorumumuzun? :) En azından ben, fikirleri seven bir kişinin adını doğru telaffuz edememesinden bahsettim.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: paragon - Mart 20, 2008, 11:53:42 ös
Sn.asli
Fethullah gülenin biyografisini yazarak sempatizan toplamaya çalışıyorsanız oldukca başarısız bir yöntem denediğinizi söylemeliyim.Sanki yıllardır bu ülke insanı söz konusu şahsın kim olduğunu bilmiyormuş gibi "o çok mübarek bir insandır okullar açar" yazınca tüm düşünceler değişecek herkes fethullah hocaya iman edecek ::)
Eleştirinin bile bi adabı oldugunu ögrenenemsişsiniz halen açılan karşıt görüş başlıklarında  provakasyonve kuru gürültüden öteye geçemeyişiniz hayretle takip edip, eshefle kınıyorum  ....
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: relic - Mart 21, 2008, 01:46:53 öö
Fethullah GÜLEN, bence zeki bir insan... değişimin eğitimle olacağının farkındalığını bilen ve bunu bizede hissettiren bir kişilik... Uzun süreçli ama etkili ve kalıcı bir yatırım... (sabır gerektiren bir yatırım)
Açılan okulların asıl amacı taze dimağlara düşünce kazımaktır...
Sizde takdir edersiniz ki bir kağıda yazı yazmak için önce o kağıdı temizlemek gerekir,Lakin açılan okullardaki çocuklar tertemiz bir sayfa gibidir,dilediğinizi dilediğiniz şekilde yazar çizersiniz...
Özel okullarla başlandı bu işe,sonra dershaneler ve en sonundada devlet okullarında kadrolaşma...

Şunu asla unutmamak gerekiyor birilerine birşeyi empoze etmek için illaki bunu direk olarak söylemlerle veya benzeri yöntemlerle  yapmazsınız bunun onlarca yolu vardır. Önemli olan bu yolları insanların geçtiği yollarla kesiştirmektir sonrası ise sizin koordinasyonunuza kalmış... (Okullar ise neredeyse bütün insanların geçtiği bir yoldur ve hatta bu daha yolun başlangıcıdır...!)
Saygılarımla...
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Supeluta - Mart 21, 2008, 11:22:05 öö
-Bir harf eksik yazılmış yalnışlıkla bunda ne var.
-Adamı çekemiyorsunuz ya nelere takmışsınız :) gülünç.

-Feytullah Gülen nin taraftarı değilim ama saygı duyarım. Açılmasında rol oynadığı okullar gerçekten çok başarılı.


 Feytullah ne ya..? Alaaddin,Gülen ile dalga geçen her kesim bu adamın ismini Fetullah diye telaffuz eder,Fethullah demez,adamı çekememezlik ile filan zımbırt..ne alakası var...
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: MASON - Mart 21, 2008, 11:33:52 öö
Sayin Uyeler,

Mesajlarinizi yazarken kelimelerinizi daha itina ile secmenizi ve tartismanin seviyesini dusurmemenizi rica ediyorum. Farkliliklara olan sayginiz oz itibarinizin gostergesidir.

Saygilarimla
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Prenses Isabella - Mart 21, 2008, 01:19:47 ös
-Adamı çekemiyorsunuz ya nelere takmışsınız :) gülünç.


Alaaddin, Kardeş son günlerde gözüme çok takıldın ya hayırdır inşallah aslında bu gibi Konulara pek girmiyorum ama gelgelelim acayip noktalara değiniyon üstelik de en hassas olduğum noktalara (!), her neyse

Şimdi bana bunun açıklamasını yapabilir misin? Lütfen; çok merak ettim açıkçası = Neymiş bu adamın çekilememez tarafı da öğrenelim bari :D

Ya öyle bir şey dedin ki inan bana bu dünyada arasan tarasan böyle bir adam bulamazsın...
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Asli - Mart 21, 2008, 01:55:38 ös
Alıntı
En azından ben, fikirleri seven bir kişinin adını doğru telaffuz edememesinden bahsettim.

Telaffuz sözle olur Sn. blossom.Doğru yazamamasından demeniz gerekirdi.Bakın gördüğünüz gibi bazen herkes yanlışlık yapabiliyor.İnsanız sonuçta.Bir bayan olarak öbür konudan kinlenip burada bu şekilde fikir belirtmeniz beni bir hemcinsiniz olarak çok üzdü doğrusu.

Anketinize isterseniz "bayanların tartışmasından sonra birbirlerine kinlenmesi " şıkkınıda ekleyin.

Saygılarımla,
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: blossom - Mart 21, 2008, 02:04:36 ös
Alıntı
En azından ben, fikirleri seven bir kişinin adını doğru telaffuz edememesinden bahsettim.

Telaffuz sözle olur Sn. blossom.Doğru yazamamasından demeniz gerekirdi.Bakın gördüğünüz gibi bazen herkes yanlışlık yapabiliyor.İnsanız sonuçta.Bir bayan olarak öbür konudan kinlenip burada bu şekilde fikir belirtmeniz beni bir hemcinsiniz olarak çok üzdü doğrusu.

Anketinize isterseniz "bayanların tartışmasından sonra birbirlerine kinlenmesi " şıkkınıda ekleyin.

Saygılarımla,
"Teleffuz" kelimesini özellikle kullandım, çünkü Fetullah dediğiniz için muhtemel öyle yazmışsınız. Hiç merak etmeyin yazarken karşı tarafın ne diyeceğini bilerek yazıyorum. Şimdiye kadar hiçkimseye kin duymadım, bu nedenle size de "kin" duyacak değilim. Lütfen takma adım ile kin kelimesini aynı cümleler içinde geçirmeyiniz.
Ayrıca Fethullah Gülen' e karşı bir sempatim yok, aksine karşı çıktığım bir şahsiyet. Ama herkesin fikrine saygı duyuyorum. Ve lütfen başka noktalara çekmeyiniz Sn. Aslı mevzuyu...

Saygılarımla,
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Universal - Mart 21, 2008, 02:17:47 ös
Değerli üyelerimiz,

Yaptığınız hataların eleştirilmesi doğaldır. Bu hatanın eleştirilmesini kişiselleştirmek yerine hatalarınızı düzeltmek için çalışmayı tercih etmeniz; Hem size, hem de muhatabınıza daha çok yarar sağlayacaktır.

Hatırlatmak istedim,

Saygılarımla,
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: blossom - Mart 21, 2008, 02:22:51 ös
Değerli üyelerimiz,

Yaptığınız hataların eleştirilmesi doğaldır. Bu hatanın eleştirilmesini kişiselleştirmek yerine hatalarınızı düzeltmek için çalışmayı tercih etmeniz; Hem size, hem de muhatabınıza daha çok yarar sağlayacaktır.

Hatırlatmak istedim,

Saygılarımla,

Güzel yorumunuz için teşekkürü bir borç bilirim Sn. Omnia Tempus Alit.

En derin saygı ve sevgilerimle,
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Hyperion - Mart 21, 2008, 02:24:34 ös
Sayın crazyphysics e sonuna kadar katılmakla birlikte,
Bir öğrenci olarak açtığı eğitim kurumlarının tam bir beyin yıkama merkezi olduğunu düşünüyorum.. Açtığı dershaneler de okumuş açtığı üniversitede bir sene geçirmiş bir insan olarak gözlemdiklerim oldukça kötü.. Amerika da yaşamasının ve bu ülkeye giriş yapamamasının sebebinede bilmeyen yoktur zaten adamın amacı belli.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Prenses Isabella - Mart 21, 2008, 02:36:08 ös
Bir öğrenci olarak açtığı eğitim kurumlarının tam bir beyin yıkama merkezi olduğunu düşünüyorum.. Açtığı dershaneler de okumuş açtığı üniversitede bir sene geçirmiş bir insan olarak gözlemdiklerim oldukça kötü.. Amerika da yaşamasının ve bu ülkeye giriş yapamamasının sebebinede bilmeyen yoktur zaten adamın amacı belli.


Sizin olayın bir benzerini ben de Dershanelerine giderek yaşadım. 1 yıldı ama resmen bir bataklık, Beyin Yıkama Yuvaları. Maalesef!     
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Hyperion - Mart 21, 2008, 02:39:51 ös
Alıntı
Sizin olayın bir benzerini ben de Dershanelerine giderek yaşadım. 1 yıldı ama resmen bir bataklık, Beyin Yıkama Yuvaları. Maalesef!     

Maalesef gerçekler bunlar..
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Asli - Mart 21, 2008, 02:42:36 ös
Dersanelerde(bir müslümanla ilişkili ise) beyin yıkanıyor,Kur'an kurslarında beyin yıkanıyor, Müslümanlığım "m" si olan heryerde beyin yıkanıyor.Bu kadar sığ bakış açısı ile bir yere varmak mümkün değil.

Ozaman Localarda ne yapılıyor.Orada beyin yıkanmıyormu?Bu bakış açısına göre tabii...Yoksa Mason üyelere şirin gözükmek için nabza göre şerbet mi veriliyor?
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Genius Loci - Mart 21, 2008, 02:50:53 ös
Dersanelerde(bir müslümanla ilişkili ise) beyin yıkanıyor,Kur'an kurslarında beyin yıkanıyor, Müslümanlığım "m" si olan heryerde beyin yıkanıyor.Bu kadar sığ bakış açısı ile bir yere varmak mümkün değil.

Ozaman Localarda ne yapılıyor.Orada beyin yıkanmıyormu?Bu bakış açısına göre tabii...Yoksa Mason üyelere şirin gözükmek için nabza göre şerbet mi veriliyor?

dershane ya da okulun amacları nelerdir? kişiye  "kırıp mızrap" ya da "barla lahikası"nı veya "gençliğe öğütleri" okutmak mı? "abi"lere tam bir bağlılıkla bağlı olmasını sağlamak mı? "hocaefendi"ciği yerlere göklere sığdıramadan ona intisap etmenin nasıl bir zaruret olduğunun izahı mı?

eğer bunlar değilse bir dershanenin amacı yapılan "beyin yıkama"nın ötesinde bir şey de değildir. yok eğer okul, dersane denilen yerlerin amacının yukarıda yazdıklarım olduğunu söylüyorsanız haklısınız...

localar ile fethullah örgütlenmesini karşılaştırmanız da ilginç... "özgür irade" ile girilen bir dernek ile, onlu yaşlarında yeni delikanlılığıa genç kızlığa adım atanlara belli bir dinin belli bir yorumunun pompalandığı örgütlenmeyi karşılaştırmanız da ki yarar veya savunduğunuz şeye faydasının ne olduğunu çzöümleyemedim.

saygılarımla...
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Asli - Mart 21, 2008, 03:23:56 ös
Alıntı
localar ile fethullah örgütlenmesini karşılaştırmanız da ilginç... "özgür irade" ile girilen bir dernek ile, onlu yaşlarında yeni delikanlılığıa genç kızlığa adım atanlara belli bir dinin belli bir yorumunun pompalandığı örgütlenmeyi karşılaştırmanız da ki yarar veya savunduğunuz şeye faydasının ne olduğunu çzöümleyemedim.

Localara hür irade ile giriliyorda Kur'an kurslarına silah zoru ile mi gidiliyor sayın Skullg?Ayrıca Kur'an kurslarında ne yapıldığı belli  Kur'an öğretiliyor.Localarda ne yapılıyor bu sır.Burada anlatılanlar dışında bişey yapılıyorsa bunu nasıl bilebiliriz?Siz bundan emin olabilirmisiniz?

Gizli öğreti. Adı üstünde.

Ayrıca Kur'an kursları herkese açık sadece belli bir elit kesime değil.Gizli saklı bişeyde yok.

Saygılarımla,
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Genius Loci - Mart 21, 2008, 03:56:11 ös
sn. asli,

elma ile armudu birbirine karıştırıyorsunuz.

sorularımı tekrar okumanızı rica ederim.

kuranla ilgili ne dedim ki tüm islamcıların yaptığı gibi zora gelince kuranı öne sürüyorsunuz.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Lux_e_Tenebris - Mart 21, 2008, 04:24:44 ös
Alıntı
localar ile fethullah örgütlenmesini karşılaştırmanız da ilginç... "özgür irade" ile girilen bir dernek ile, onlu yaşlarında yeni delikanlılığıa genç kızlığa adım atanlara belli bir dinin belli bir yorumunun pompalandığı örgütlenmeyi karşılaştırmanız da ki yarar veya savunduğunuz şeye faydasının ne olduğunu çzöümleyemedim.

Localara hür irade ile giriliyorda Kur'an kurslarına silah zoru ile mi gidiliyor sayın Skullg?Ayrıca Kur'an kurslarında ne yapıldığı belli  Kur'an öğretiliyor.Localarda ne yapılıyor bu sır.Burada anlatılanlar dışında bişey yapılıyorsa bunu nasıl bilebiliriz?Siz bundan emin olabilirmisiniz?

Gizli öğreti. Adı üstünde.

Ayrıca Kur'an kursları herkese açık sadece belli bir elit kesime değil.Gizli saklı bişeyde yok.

Saygılarımla,
Saniyorum algida secicilik yapip diger uyenin de dedigi gibi elma ve armudu karistiriyorsunuz. Ayrica bu karsilastirmada bile pek basarili olamamissiniz zira kosullar farkli. Localara bebeklikten aliskanlik yaratir tarzda gonderilmiyor kimse ;) Her uye dogruyu yanlisi anlayabilecek yasa geldiginde (ki yas sinirlamasi bundandir) kendisine ve kendisinden uzanan kalp eli sayaesinde baskalarina maddi manevi yardim edebilecek seviyeye geldiginde (ki belli bir maddi durumunun olma kosulu bundandir)  hur iradesini kullanip, kendisi uye olur localara. 3-4 yasindan itibaren "normali budur" tarzinda islenmez kafalarina.

Feth(?)ullah Gulen ve cemaati ve yaptiklari hakkinda en az iki sat susmadan konusabilecek seviyede bilgi ve tecrubeye sahibimdir, o da ayri bir konu.
Keske bazi seyleri sadece konu hakinda bazi seylere vakif olanlar tartisabilse...

Bu arada harflere takilan uyeler: Sn. Gulen'in zamaninda yasal olarak isim degistirmis olmasi ile ilgili yazilanlar hakkinda ne dusunuyorsunuz? ;) Dogru ise bu komik olur argumanlariniz biraz.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: blossom - Mart 21, 2008, 04:56:24 ös
Gülen' in daha önceki ismi neymiş ki Sn. Lux_e_Tenebris?
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Lux_e_Tenebris - Mart 21, 2008, 04:58:10 ös
Polemige girmekten hoslanmam, sadece kisinin bu konudaki fikrini merak ettim. Arastirirsaniz bu konudaki iddialari bulabilirsiniz.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: blossom - Mart 21, 2008, 05:01:16 ös
Polemige girmekten hoslanmam, sadece kisinin bu konudaki fikrini merak ettim. Arastirirsaniz bu konudaki iddialari bulabilirsiniz.
Teşekkür ederim Sn. Lux_e_Tenebris, araştıracağım.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Asli - Mart 21, 2008, 05:03:56 ös
Gülen' in daha önceki ismi neymiş ki Sn. Lux_e_Tenebris?

Bakıyorum da fısatları kaçırmıyorsunuz :) İsimi cismi önemli değil.Önemli olan nurlu kişiliği.Bunu karalamaya güç yetmez.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Genius Loci - Mart 21, 2008, 05:06:15 ös
Gülen' in daha önceki ismi neymiş ki Sn. Lux_e_Tenebris?

Bakıyorum da fısatları kaçırmıyorsunuz :) İsimi cismi önemli değil.Önemli olan nurlu kişiliği.Bunu karalamaya güç yetmez.

:D :D :D
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: blossom - Mart 21, 2008, 05:17:01 ös
Bakıyorum da fısatları kaçırmıyorsunuz :) İsimi cismi önemli değil.Önemli olan nurlu kişiliği.Bunu karalamaya güç yetmez.

Değiştirdiği ismini merak ettim. Yoksa benim kendisini karalamak gibi özel bir çabam yok Sn. Aslı. Sizin düşüncelerinizede saygı duyuyorum.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Lux_e_Tenebris - Mart 21, 2008, 05:21:09 ös
Gülen' in daha önceki ismi neymiş ki Sn. Lux_e_Tenebris?

Bakıyorum da fısatları kaçırmıyorsunuz :) İsimi cismi önemli değil.Önemli olan nurlu kişiliği.Bunu karalamaya güç yetmez.
Kisi v cemaati hakkindaki bilgilerinizin kaynagini ogrenebilrmiyim?
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: OFDincel - Mart 21, 2008, 06:44:59 ös
   Kişiler hakkında konuşulması taraftarı değilim lakin bahsi geçen şahsın Hocasının bir lafı vardır tam nasıl olduğunu hatırlamıyorum ama sözün teması şöyle idi; " Eğer karşındaki kişinin seviyesine gelemediysen onu eleştirme" 10 yaşında Kur'an ı hatmetmiş 14 yaşında vaaz vermeye başlamış onlarca ülkede okullar açtırıp Türkçeyi dünya dili yapma iddiasına girişmiş Dünya Türkçe Olimpiyatlarını düzenleyen ve bir ülkenin başbakanın arkasında olduğu bile iddia edilebilecek bir şahsın adını nasıl yazıldığı v.b. şeylerin tartışılması bence şahsa haksızlık olur eleştireceksek bile daha ele alınır şeylerl eleştirmeliyiz  Sayın crazyphysics'in dedikleri bence bu konudaki en mantıklı cümleler.

  Ayrıca Fethullah GÜLEN şahsın ilk tek ve son adıdır ve bir takma isim değildir.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Mozart - Mart 21, 2008, 06:48:30 ös
bukadar savunabiliyorsanız videolarda söledikleri sizin için normal mi peki?

Gülen' in daha önceki ismi neymiş ki Sn. Lux_e_Tenebris?

Bakıyorum da fısatları kaçırmıyorsunuz :) İsimi cismi önemli değil.Önemli olan nurlu kişiliği.Bunu karalamaya güç yetmez.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Lux_e_Tenebris - Mart 21, 2008, 09:24:14 ös
   Kişiler hakkında konuşulması taraftarı değilim lakin bahsi geçen şahsın Hocasının bir lafı vardır tam nasıl olduğunu hatırlamıyorum ama sözün teması şöyle idi; " Eğer karşındaki kişinin seviyesine gelemediysen onu eleştirme" 10 yaşında Kur'an ı hatmetmiş 14 yaşında vaaz vermeye başlamış onlarca ülkede okullar açtırıp Türkçeyi dünya dili yapma iddiasına girişmiş Dünya Türkçe Olimpiyatlarını düzenleyen ve bir ülkenin başbakanın arkasında olduğu bile iddia edilebilecek bir şahsın adını nasıl yazıldığı v.b. şeylerin tartışılması bence şahsa haksızlık olur eleştireceksek bile daha ele alınır şeylerl eleştirmeliyiz  Sayın crazyphysics'in dedikleri bence bu konudaki en mantıklı cümleler.

  Ayrıca Fethullah GÜLEN şahsın ilk tek ve son adıdır ve bir takma isim değildir.

Takma isim denilmemistir, dikkatli okuyunuz.

"10 yaşında Kur'an ı hatmetmiş 14 yaşında vaaz vermeye başlamış onlarca ülkede okullar açtırıp Türkçeyi dünya dili yapma iddiasına girişmiş Dünya Türkçe Olimpiyatlarını düzenleyen ve bir ülkenin başbakanın arkasında olduğu bile iddia edilebilecek "
Hmmm... Her sey Turkiye icin yani ::) Turkceyi yazarken Turkce'yi yazsaydiniz ;) Bu arada Turkce olimpiyatlari takdire sayan bir sey olsa da o kadar buyutulecek bir sey degil. Zira Turkce'ye verdikleri onemi biz burada goruyoruz ;) Turkce yarismalari icin sponsor arayisinda olduklari afisleri, tanitim programlari vs. noktalama ve imla hatalari ile dolu ;) Bence siz de bir kisiyi kac yasinda Kur'an'i (bunu dogru yazmissiniz ;) ) hatim ettigini baz alarak degil de yapilanlar ve niyetler olarak incelerseniz daha objektif olmus olursunuz diye dusunuyorum. Bir ulkenin basbakaninin arkasinda oldugu iddia edilebilecek demissiniz :) Bu cumle cok uzerinde durulabilecek bir cumle aslinda. Bir cok degisik acidan yaklasilabilir.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: OFDincel - Mart 21, 2008, 10:15:15 ös
   Kişiler hakkında konuşulması taraftarı değilim lakin bahsi geçen şahsın Hocasının bir lafı vardır tam nasıl olduğunu hatırlamıyorum ama sözün teması şöyle idi; " Eğer karşındaki kişinin seviyesine gelemediysen onu eleştirme" 10 yaşında Kur'an ı hatmetmiş 14 yaşında vaaz vermeye başlamış onlarca ülkede okullar açtırıp Türkçeyi dünya dili yapma iddiasına girişmiş Dünya Türkçe Olimpiyatlarını düzenleyen ve bir ülkenin başbakanın arkasında olduğu bile iddia edilebilecek bir şahsın adını nasıl yazıldığı v.b. şeylerin tartışılması bence şahsa haksızlık olur eleştireceksek bile daha ele alınır şeylerl eleştirmeliyiz  Sayın crazyphysics'in dedikleri bence bu konudaki en mantıklı cümleler.

  Ayrıca Fethullah GÜLEN şahsın ilk tek ve son adıdır ve bir takma isim değildir.

Takma isim denilmemistir, dikkatli okuyunuz.

"10 yaşında Kur'an ı hatmetmiş 14 yaşında vaaz vermeye başlamış onlarca ülkede okullar açtırıp Türkçeyi dünya dili yapma iddiasına girişmiş Dünya Türkçe Olimpiyatlarını düzenleyen ve bir ülkenin başbakanın arkasında olduğu bile iddia edilebilecek "
Hmmm... Her sey Turkiye icin yani ::) Turkceyi yazarken Turkce'yi yazsaydiniz ;) Bu arada Turkce olimpiyatlari takdire sayan bir sey olsa da o kadar buyutulecek bir sey degil. Zira Turkce'ye verdikleri onemi biz burada goruyoruz ;) Turkce yarismalari icin sponsor arayisinda olduklari afisleri, tanitim programlari vs. noktalama ve imla hatalari ile dolu ;) Bence siz de bir kisiyi kac yasinda Kur'an'i (bunu dogru yazmissiniz ;) ) hatim ettigini baz alarak degil de yapilanlar ve niyetler olarak incelerseniz daha objektif olmus olursunuz diye dusunuyorum. Bir ulkenin basbakaninin arkasinda oldugu iddia edilebilecek demissiniz :) Bu cumle cok uzerinde durulabilecek bir cumle aslinda. Bir cok degisik acidan yaklasilabilir.


   Şimdi imla olayına girersek bundan siz zararlı çıkarsınız eski mesajlarınıza binayen diyorum :) ve gereksiz yerlere sapar konu ayrıca eğer Türkçe'ye verdikleri değeri burda görüyoruz derken beni kastettiyseniz ben onlardan değilim bazıları gibi deneme amaçlıda olsa hiç içlerine girmedim benim ki dışarıdan bir bakıştı sadece yaptıkları etkinlikleri olumlu olarakda nitelemedim sadece etki-tepki açısından irdeledim kişileri ve oluşumları değil mantaliteyi eleştirdim.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: seteney - Mart 23, 2008, 03:26:07 ös

    Kur'an kurslarının amacı nedir sayın Aslı?  Kur'an'ı içeriğiyle öğretip idrakini sağlamak mı,yoksa her kursun bağlı olduğu gurubun kendi yorumuna göre yaşam biçimini empoze etmek mi?
   Bu arada  Gülen'in dershanelerindeki beyin yıkama faaliyetleri  konusunda sessiz kalmışsınız;benim kızım bu konuda bayağı yönlendirmeye maruz kaldı.Hatta dershane bittikten sonra da bir müddet  kızımı aramaya devam ettiler "ablaları". >:(
   
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: blossom - Mart 23, 2008, 04:40:19 ös

    Kur'an kurslarının amacı nedir sayın Aslı?  Kur'an'ı içeriğiyle öğretip idrakini sağlamak mı,yoksa her kursun bağlı olduğu gurubun kendi yorumuna göre yaşam biçimini empoze etmek mi?
   Bu arada  Gülen'in dershanelerindeki beyin yıkama faaliyetleri  konusunda sessiz kalmışsınız;benim kızım bu konuda bayağı yönlendirmeye maruz kaldı.Hatta dershane bittikten sonra da bir müddet  kızımı aramaya devam ettiler "ablaları". >:(
   

Sn. seteney, yanlış anlamayınız ama neden bilerek gönderdiniz kızınızı? Eğer özel bir durum ise, şimdiden affınıza sığınırım.

Saygılarımla,
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Prenses Isabella - Mart 23, 2008, 06:07:00 ös

Sn. seteney, yanlış anlamayınız ama neden bilerek gönderdiniz kızınızı? Eğer özel bir durum ise, şimdiden affınıza sığınırım.


Sayın Seteney; öncelikle Size hak verdiğimi belirtmeliyim.

Saygılar.

Sevgili Blossom; izninle araya girmemi hoş görürsün :) aynı durum benim de başımdan geçtiği için, şöyle belirteyim; Üniversite Hazırlık Aşamasında bahsı geçen Dershaneye ben de gittim. Ancak şunu açıklıkla ifade edebilirim ki; Olayın Boyutunu ancak aralarına girerek öğrenebilirsin. (!)

Doğal olarak bir başka dershane yoktu da ona mı gittin diyeceksin?

Sevgili Kardeşim; inan bana olayı hiç bu denli korkunç ve dehşet olarak düşünemezdim. Sadece bir Öğrenci olarak bana gereken Dersleri verme gayesiyle gittim. Yoksa sahiplerinin düşüncelerinin, fikirlerinin benim için herhangi bir önemi yoktu ki!

Her neyse kısaca ifade etmem gerekirse orasının ya da bu amaçla kurulan dershanelerin bir Eğitim Yuvası değil, tam tersine Beyin Yıkama Yuvası olduğu kanaatine vardım. Neden çünkü fikir ve inanç empoze etmekten başka bir amaç taşınmamaktadır. Artı kendi gözlerimle görüp buna tanık olduğum için kulaktan dolma bilgilerle hareket etmeyen bir yapıya sahip olan bir kişi olarak kendi gözlemlerimden yola çıkarak bu şekilde bir açıklama gereksinimini duydum. Ha fikir empoze ederek taraf toplamak adına birtakım girişimlerde bulundukları da cabası ancak ben yine de kendi İnanç Sistememim gereği İnancımı Kendimde, Yaşantımda Geliştirdiğimden onları hiçbirşekilde sorumlu tutmuyorum. Asıl sorumlu kişiler kendi kaderlerini başkalarının ellerine rahatlıkla bırakan kişilerdir. Bunun için de bu bir tercih meselesidir ve bu yüzden de her zaman söylediğim gibi daima da söyleyeceğim => ''Her Koyun Kendi Bacağından Asılır''......   

Sevgiler;)
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Lux_e_Tenebris - Mart 24, 2008, 09:38:47 ös
   Kişiler hakkında konuşulması taraftarı değilim lakin bahsi geçen şahsın Hocasının bir lafı vardır tam nasıl olduğunu hatırlamıyorum ama sözün teması şöyle idi; " Eğer karşındaki kişinin seviyesine gelemediysen onu eleştirme" 10 yaşında Kur'an ı hatmetmiş 14 yaşında vaaz vermeye başlamış onlarca ülkede okullar açtırıp Türkçeyi dünya dili yapma iddiasına girişmiş Dünya Türkçe Olimpiyatlarını düzenleyen ve bir ülkenin başbakanın arkasında olduğu bile iddia edilebilecek bir şahsın adını nasıl yazıldığı v.b. şeylerin tartışılması bence şahsa haksızlık olur eleştireceksek bile daha ele alınır şeylerl eleştirmeliyiz  Sayın crazyphysics'in dedikleri bence bu konudaki en mantıklı cümleler.

  Ayrıca Fethullah GÜLEN şahsın ilk tek ve son adıdır ve bir takma isim değildir.

Takma isim denilmemistir, dikkatli okuyunuz.

"10 yaşında Kur'an ı hatmetmiş 14 yaşında vaaz vermeye başlamış onlarca ülkede okullar açtırıp Türkçeyi dünya dili yapma iddiasına girişmiş Dünya Türkçe Olimpiyatlarını düzenleyen ve bir ülkenin başbakanın arkasında olduğu bile iddia edilebilecek "
Hmmm... Her sey Turkiye icin yani ::) Turkceyi yazarken Turkce'yi yazsaydiniz ;) Bu arada Turkce olimpiyatlari takdire sayan bir sey olsa da o kadar buyutulecek bir sey degil. Zira Turkce'ye verdikleri onemi biz burada goruyoruz ;) Turkce yarismalari icin sponsor arayisinda olduklari afisleri, tanitim programlari vs. noktalama ve imla hatalari ile dolu ;) Bence siz de bir kisiyi kac yasinda Kur'an'i (bunu dogru yazmissiniz ;) ) hatim ettigini baz alarak degil de yapilanlar ve niyetler olarak incelerseniz daha objektif olmus olursunuz diye dusunuyorum. Bir ulkenin basbakaninin arkasinda oldugu iddia edilebilecek demissiniz :) Bu cumle cok uzerinde durulabilecek bir cumle aslinda. Bir cok degisik acidan yaklasilabilir.


   Şimdi imla olayına girersek bundan siz zararlı çıkarsınız eski mesajlarınıza binayen diyorum :) ve gereksiz yerlere sapar konu ayrıca eğer Türkçe'ye verdikleri değeri burda görüyoruz derken beni kastettiyseniz ben onlardan değilim bazıları gibi deneme amaçlıda olsa hiç içlerine girmedim benim ki dışarıdan bir bakıştı sadece yaptıkları etkinlikleri olumlu olarakda nitelemedim sadece etki-tepki açısından irdeledim kişileri ve oluşumları değil mantaliteyi eleştirdim.
Hayir burada derken forumdaki degil Amerika'daki faaliyetlerden bahsettim. Imla ve Turkce'yi dogru kullanmaktan (veya Turkce'yi yayma cabalarinin oldugundan) bahis acan siz oldugunuz icin o ornegi verdim. Kisisel olarak forumda hic kimseyi tanimadigim icin, prensiplerim geregi on yargi da olusturmamaya calisirim. Bunun haricinde birisi bilmedigi bir konuda sadece dini sebeplerden bir kisinin veya cemaatin yaptigi hatayi gormuyor veya gormezden geliyor ise dogal olarak o kisiye karsi belli bir kanaatim olusur.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: piri reis - Mart 25, 2008, 12:04:46 öö
size daha çetrefilli bi konudan bahsedeyim gülen cemaatinin masonlarla alıp veremediği nedir ?neden saçma sapan tv dizilerinde masonları komikçe kıyafetler giymiş ,sadece kötülük için çalışan ruh hastaları şeklinde göstermektedir.zaman gazetesinde kendisine karşı olanları( sanki kötü birşeymiş gibi )masonlukla itham etmektedir.masonlarla aralarındaki sorun nedir?
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Supeluta - Mart 25, 2008, 01:55:08 öö
zaman gazetesinde kendisine karşı olanları( sanki kötü birşeymiş gibi )masonlukla itham etmektedir.masonlarla aralarındaki sorun nedir?

stv yi pek izlemediğimden dizilerinde masonları nasıl gösteriyor falan bilmiyorum..zamanıda pek okumam..ancak büyük medyanın tüm yayın organlarıyla yaptığı tek şey,,kendisine karşı olanları ya şeriatçı,ya tarikatçı vs damgalayıp sunmak değil mi ki?? o hengamede zaman gazetesinin gözünüze batmış olması ilginç,,yani medyamızda bu tür durumlara alıştık diyebilirim..
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Isis - Mart 25, 2008, 02:45:07 öö
size daha çetrefilli bi konudan bahsedeyim gülen cemaatinin masonlarla alıp veremediği nedir ?neden saçma sapan tv dizilerinde masonları komikçe kıyafetler giymiş ,sadece kötülük için çalışan ruh hastaları şeklinde göstermektedir.zaman gazetesinde kendisine karşı olanları( sanki kötü birşeymiş gibi )masonlukla itham etmektedir.masonlarla aralarındaki sorun nedir?

Sizin dediginiz sey benim de dikkatimi cekti. Rastgele denk geldigim bahse konu kanalin bir dizi bolumunde ( sadece bir kac bolumune denk geldigim ve bastan asagi Masonlari kotuleyen "Yagmurdan Sonra" dizisininin "Tapinak Sovalyeleri" adi altinda Masonlara camur atmalari da mide bulandirici idi.) Aynen sn piri reis'in ifadelerinde de gectigi uzere,  Masonlari yolsuzluklara ve cesitli suclara adi karisan, psikopat ruhlu gostermelerinden son derece rahatsiz oldum. Bir de kendilerini sozum ona musluman liberal diye tanimlarlar. Ustelik kendilerine Kuran talebeleri diye nitelendirme yapan bu grubun baskasina iftira atmadan once iki kez dusunmesi gerekir diye dusunuyorum.



Muhabbetle
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Isis - Mart 25, 2008, 12:45:59 ös
size daha çetrefilli bi konudan bahsedeyim gülen cemaatinin masonlarla alıp veremediği nedir ?neden saçma sapan tv dizilerinde masonları komikçe kıyafetler giymiş ,sadece kötülük için çalışan ruh hastaları şeklinde göstermektedir.zaman gazetesinde kendisine karşı olanları( sanki kötü birşeymiş gibi )masonlukla itham etmektedir.masonlarla aralarındaki sorun nedir?

Bunun yagane sebeplerinden biri, saniyorum toplumumuzda da cok yaygin olan muntazam / gayr-i muntazam ayrimi yapilmamasidir.   Gayr-i masonlarin adi bir cok ise karisiyor malum.  Yok efendim 28 Subat'da Fransa Ozgur Locasinin Turkiye'deki Ozgur Mason Locasina gonderdigi mektubu okumustuk basinda daha once.



Muhabbetle
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Santander - Mart 25, 2008, 08:01:07 ös
Bugün fettullah cemaati 30 milyar dolarlık bi cemaat haline geldi yüzlerce şirketler hastaneler okullar sistemden bağımsız yalnızca allah rızasını arayan insanların bu serveti yapabilmesi mümkün mü?Hala hocaefendi mübarektir müslümandır falan şimdi insanın içinden bişey söylemek geliyor site yönetimi izin vermez diye söyleyemiyorum
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: bilmeliyimgalilei - Mart 25, 2008, 10:06:12 ös
Bir arada birkac iddia duymustum.Fettullah Gulenin Vatikanca atanmis gizli gorevli oldugu vs iddiasi :D
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: blossom - Mart 25, 2008, 10:09:42 ös
Bir arada birkac iddia duymustum.Fettullah Gulenin Vatikanca atanmis gizli gorevli oldugu vs iddiasi :D

Bence biraz uçuk bir iddia, o kadarda değildir heralde? :D
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Isis - Mart 25, 2008, 10:28:07 ös
Bir arada birkac iddia duymustum.Fettullah Gulenin Vatikanca atanmis gizli gorevli oldugu vs iddiasi :D

Bu iddia dogru olsa once benim haberim olurdu merak etmeyin ama yine de bu iddianin dogru olmadigini soylemekle hasimlarini maalesef sevindiremeyecegim :)


Muhabbetle

Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: piri reis - Mart 25, 2008, 10:43:32 ös
Bir arada birkac iddia duymustum.Fettullah Gulenin Vatikanca atanmis gizli gorevli oldugu vs iddiasi :D

Bence biraz uçuk bir iddia, o kadarda değildir heralde? :D

bu iddianın sahibi aytunç altındaldır ne kadar doğru ne kadar yanlış bilemiyorum.mantıksızda gelmiyor hani
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: seteney - Mart 27, 2008, 12:18:17 öö
 Sayın Blossom ,
  Kızım daha iyi puan almak istediği için tercih yapmadı ve ikinciye sınava girmeye karar verdi.
  Ben büyük bir yanılgıyla, özel bir okullar grubunun bir parçası sanarak,evimize yakın olduğu için o dershaneyi tercih ettim.
  Ertesi gün durumu öğrenmiştim ama kızım kendisine güvenmemi ,sadece disiplinli çalışmak için dershaneye gereksindiğini ,durumun farkında olduğu için dikkatli davranacağını söyledi .(Fem dershaneleri değildi)
 
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: blossom - Mart 27, 2008, 12:49:48 öö
Sayın Blossom ,
  Kızım daha iyi puan almak istediği için tercih yapmadı ve ikinciye sınava girmeye karar verdi.
  Ben büyük bir yanılgıyla, özel bir okullar grubunun bir parçası sanarak,evimize yakın olduğu için o dershaneyi tercih ettim.
  Ertesi gün durumu öğrenmiştim ama kızım kendisine güvenmemi ,sadece disiplinli çalışmak için dershaneye gereksindiğini ,durumun farkında olduğu için dikkatli davranacağını söyledi .(Fem dershaneleri değildi)
 

Sn. seteney,

Teşekkür ederim nezaketle açıkladığınız için. Ozaman şunu söylemek isterim, kızınız gereçekten karakteri sağlam bir çocukmuş. Böyle bir çocuk yetiştirdiğiniz için size saygı duyuyorum, iyi bir evladınız var gerçekten şanslısınız.

Saygılarımla,
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: seteney - Mart 27, 2008, 08:51:03 ös
Çok teşekkürler Sayın Blossom.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Asli - Nisan 11, 2008, 10:51:53 öö
Fethullah Gülen 1999 yılında rahatsızlığı sebebiyle tedavi amacıyla yurtdışına çıkmış ancak Türkiye’de hakkında açılan davalar ve hukuksuzca aleyhinde yürütülen kampanya sonucu yurtdışında ikamet etmek zorunda kalmıştır. Fethullah hocanın suçu neydi? Türkiye’nin birçok ilinde ilçesinde okullar, kurslar gibi eğitim kurumları ya da devletin imkanlarının yetersiz olmasından dolayı, gittikleri şehirlerde barınacak yer bulamayan gençlerimize yönelik yurtlar açmak mıydı?. Ya da Türk bayrağını, dünyanın dört bir yanında dalgalandıracak, Türk insanının eğitim kalitesini adı aklımıza bile gelmeyecek ülkelerde gösterecek eğitim kurumlarına gönül elçiliği yapması, Anadolu insanının büyüklüğünü göstermesi için vesile olması mıydı?  Bugün kimi kesimler taşıdığı misyonu görmek, nasıl destek oluruz diye araştırmak yerine nasıl köstek oluruz çabasına giriyorlar ve bilerek ya da bilmeyerek, Türkiye’ye zarar veriyorlar. Hangi ülke vardır ki, kendi özvarlığından çıkmış bir okulu, kendi basını aracılığı ile şikayet etsin ya da onlar hakkında olumsuz bir haber yapsın. Fransa’da Sen Benuva ya da ABD’de Robert Kolej hakkında olumsuz bir haber çıktığına hiç şahit oldunuz mu? Bilakis bu okullarda okuyan Türk öğrencilere özel avantajlar sağlanır ve söz konusu ülkelerle Türkiye arasında bir köprü olarak görülürler.

 

Bugün sayın Gülen’in vesilesiyle açılan yurt dışındaki onca okul yeri geldiğinde Türkiye’nin söz konusu ülkelerdeki fahri konsoloslukları, elçilikleri olarak görev görmekte, Türkiye’nin çıkarlarını söz konusu ülkelerde korumaktadırlar. Bulundukları ülkelerin, elit tabakasının çocukları bu okullarda okumakta, Türk insanına, Türkiye’ye ve Türkçe’ye aşina olmaktadırlar. Günümüzde küreselleşmenin en önemli kollarından birisi olan “Kültürel Küreselleşmenin” uygulamasını bu okullar vasıtasıyla görmekteyiz. Bu okulların görevini tamamlamak için Türkiye’nin bilgi, demokrasi, adalet ve zenginlik üreten bir yapıya kavuşması elzemdir.

 

İşte aslında bu okullar ve sayın Gülen’in Türkiye içindeki eğitim faaliyetleri Abdulhamid vizyonunun günümüze derlenmiş bir aktarımıdır. Bununla birlikte Abdulhamid’in özellikle doğu politikası okunduğunda bölgedeki din alimlerine önemli misyonlar yüklediği ve  yardımlarını aldığı görülmektedir. II. Abdülhamid Han bölgeye dönük alt ve üst yapı yatımları ile birlikte manevi birlikteliğin sağlanmasının da bir zorunluluk olduğunu görmüştür. İşte sayın Gülen, modernlik ile İslamiyeti bağdaştıran çalışmaları, ki onun vesilesiyle açılan okullar ve o okullardan mezun olan gençlerin uluslar arası düzeyde gösterdikleri başarılar, modernite-din ilişkisinin iyi kurgulanmasının müspet sonuçlar vereceğinin bir göstergesidir. Sayın Gülen’in tüm eserlerinde Türkiye’ye olan bağlılığı görülmektedir. Kendisinin, din üzerinden toplumsal çatlaklar oluşturulmaya çalışıldığı zor zamanlarda yaptığı ufuk açıcı tespitler ile gerilimlerin dozunu azalttığı da bilinmektedir. Bugün kendisine Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde duyulan muhabbet de not edilmelidir. CHP lideri Deniz Baykal’ın henüz yeni gördüğü gelişmeleri sayın Gülen yıllar önce öngörmüş ve hem söz konusu bölgelerimizde hem Kuzey Irak’ta okullar açılması yolunda tavsiyeler de bulunmuştur. Bugün söz konusu bölgede sayın Gülen’in öngörüsüyle açılmış 6 okul bulunmakta ve bu okullar  Öyle ki bugün söz konusu eğitim kurumları terör örgütünün ve onun temsilcilerinin karşı çıktığı yapıların başında gelmektedir. Bu kişiler, söz konusu eğitim kurumlarına karşı ne yazık ki kimi kesimlerce kullanılan irtica perdesi üzerinden yapmaktadırlar. Kimi çevrelerin silahını kullanarak, bölgeye yönelik girişilen eğitim hamlelerine ve bu hamleler sonucu oluşan gönül birlikteliğini sarsmaya uğraşmaktadırlar. PKK ve uzantısı gruplar, içinden Selahaddin Eyyubi gibi büyük bir İslam komutanını çıkarmış Kürt halkının açıkça “dinsizleşmesini” istemektedirler. Biliyorlar ki bu coğrafyayla aralarındaki en önemli bağ din bağıdır ve o nedenle yüzyıldır başlatılmak istenen hiçbir kalkışma başarıya ulaşamamıştır.

 

Bununla birlikte son yıllarda sayın Gülen’in Batı bölgelerimizdeki işadamları Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgemize yönelik motive ettiği ve yönlendirdiği de görülmektedir. Örneğin geçen sene Kurban Bayramında, bölgeye dönük oluşturulan Kurban kampanyası, sivil toplumun bölgeye yönelik kucaklama girişiminin en önemlilerindendi.bu ziyaretler sırasında karşılaşılan bir olay bu noktada dikkat çekicidir. İşadamlarımız bölgedeki şehirlerin birinde, bir evi, gıda maddeleri ile birlikte ziyaret ediyorlar. Karşısında işadamlarımızı gören ev sahibi kadın partiden (PKK) geldiniz di mi soruyor? İşadamlarımız ise kendilerini ve geldikleri yerleri anlatıyor. Ev sahibi kadınımız bir anda gözyaşlarına boğuluyor ve şimdiye kadar Batı bölgelerinden hiç kimsenin kendilerine hal hatır sormadığını dile getirerek, aslında büyük bir eksikliği de vurguluyor. Evet devlet bölgeyle ilgilenmeli ancak sivil toplum olarak biz de söz konusu bölgedeki kardeşlerimize elimizi uzatmalı ve onları kucaklamalıyız. Bu nedenle sayın Gülen girişim önceliği verdiği bu faaliyete büyük önem vermek ve her türlü katkıyı sunmak zorundayız.

 

Sayın Gülen’in düşünceleri ve varlığı, Türkiye’yi etnik bir çatışma sürecine taşımak isteyenlerin önünde önemli engellerden biri olacaktır. Toplumsal diyaloğa ve uzlaşıya her fırsatta büyük önem verdiğini söyleyen Gülen’in Türkiye’ye geri dönüşü hızlanmalı ve gerçekleşmelidir. Bu aynı zamanda Türkiye’nin demokratik olgunluğunun gelişimi için de önemli bir işaret olacaktır. Türkiye için son derece önemli çalışmaların gerçekleşmesine vesile olmuş, Türk bayrağının dünyanın dört bir tarafında dalgalanmasını ve Türkiye’mizin sesinin duyulmasına vesile olmuş muhterem bir şahsın, ülkesine dönmesi ve kendisine yönelik mesnetsiz suçlamaların kaldırılması zor bir şey olmasa gerektir. Pire için yorgan yakmanın hiç vakti değildir. Teröristle mücadelede yararlanılması askeri yöntemler sonuna kadar uygulanırken, terörle mücadelede de her türlü kuvvetimizden özellikle sosyal barışın sağlanması hususunda önemlidir.  Her röportajında vatan hasretiyle yandığını söyleyen sayın Gülen de eminim ki kendi sütüne düşen görevin farkındadır. Türkiye gönül ve aklın ortak çalışması gereken bir süreçten geçiyor. İlk meclisin kompozisyonu aslında Türkiye’nin neye ihtiyaç duyduğunu da ortaya koyuyor! Tarihten ders almanın vaktidir.

 

 

Metin Külünk
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: DaVinci - Nisan 11, 2008, 12:12:23 ös
Nihai hedefe ulaşana kadar, her yöntem ve yol mübahtır. Bunun içine yalan söylemek ve insanları aldatmak da girer. Yeter ki, 'hizmet' kesintiye uğramasın. Hizmet denilen çalışmanın en büyük özelliği, sessiz ve derinden olmasıdır. Bu gizlilik de güçlü oluncaya kadar devam edecektir. Cemaatin temel felsefesi budur...
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: DaVinci - Nisan 11, 2008, 12:16:45 ös
The Economist dergisinin Fethullah Gülen’i "peygamber" ilan etmesi konusunda Hürriyet Gazetesi’nde yayımlanan haberi anımsarsınız. Haber üzerine, Fethullah Gülen, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök’e sitem dolu, duygusal bir protesto mektubu göndermiş. Bu haberi yayınladığı ve "prophet" sözcüğünü yanlış çevirdiği için Hürriyet’i kınıyor.

Hürriyet’in de yayınladığı gibi "prophet" sözcüğünün birçok anlamı vardır. Ama asıl anlamı "peygamber"dir. Öteki anlamlar yananlamlar sınıfına girer. "Prophet" sözcüğünün anlam kaymasına uğraması dinsel bağlamın dışında kullanılmasını gerektirir. Örneğin, ("Fethullah Gülen, a prophet of Turkish politics") gibi bir cümle kurulsa, sözcüğün anlamı değişir, cümlenin Türkçesi "Türk politikasının üstadı (önderi) Fethullah Gülen" olur.

Hürriyet’te yayınlanan tercüme doğrudur. Bu doğruluğu da The Economist’teki yazıda yer alan bilgiler kanıtlamaktadır: "Kendisi, dinleyenlerin gönlündeki bam telini çalan ve gözyaşlarıyla sulanmış olan vaazlar veren son derece duygusal bir vaiz olmasına karşın başında bulunduğu hareket, içinde bulunduğu şartlara fevkalade riayet etme irfanına sahiptir ve küresel bir şirket gibi profesyonel hareket etmektedir." (Zaman, 08.03.08)

Ayrıca bunca şamataya gerek yok, isteyen The Economist yazarına sözcüğü hangi anlamda kullandığını sorabilir.

KUTSAL ÇEVİRİ

Fethullah Gülen’in protesto etmesi gereken yer Hürriyet Gazetesi değil kuşkusuz, The Economist Dergisi. Bakalım haberin kaynağını protesto edecek mi?

İşin içinde Fethullahçılığa özgü bir oyun da var: Fethullah Gülen, Ertuğrul Özkök’e yazdığı mektupta The Economist’i de eleştirirken, Fethullahçı hareketin komutanı Zaman Gazetesi, söz konusu haberi iftiharla yayınlamış bulunuyor. (Zaman, 08.03.08)

Zaman Gazetesi’ndeki çevirinin Hacivat Türkçesi Nuray Mert’in de dikkatini çekmiş; "Zaman gazetesindeki tercüme, nedense, fazlasıyla ağdalı ve bol sayıda eski Türkçe kelime ve deyimlerle doluydu" diyor (Radikal, 11.03.08). Amaç, kutsal metin duygusu yaratmak!

Çeviride bazı değişiklikler yapılması Nuray Mert’in dikkatini çekmiş. "A ’prophet’ who finds honour, and some suscipcion, on his own country" ("Kendi ülkesinde saygı ve biraz da şüpheyle karşılanan bir peygamber") cümlesinin Zaman’da yayınlanan çeviride yer almaması benim dikkatimi çekti. Neden acaba?

FETHULLAHÇI KAFA

Fethullah Gülen, hakkında yayınlanan bir yazı ve o yazıda kullanılan bir sıfattan çok rahatsız (!) ama Zaman Gazetesi o yazıyı iftiharla yayınlıyor. Fethullah Gülen peygamber sıfatını geri çevirip sempati toplarken ne kadar alçakgönüllü bir zat olduğunu da kanıtlıyor. Ve böylece bir taşla bir kuş sürüsü vuruyor. Buna Fethullahçı ticaret kafası denir!

Özdemir İNCE
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: DaVinci - Nisan 11, 2008, 12:22:23 ös
Zaman gazetesinin 30 Temmuz 2007 sayılı Avustralya baskısında bir ilan yayımlandı. Gazetenin 3. sayfasındaki ilanı veren kurumun adı aynen şöyle:

Australian Catholic University.

Türkçesiyle, Avustralya Katolik Üniversitesi.

İlanın ana başlığı da şu:

İslami Araştırma ve Müslüman-Katolik İlişkileri Fethullah Gülen Kürsüsü

Büyük puntolarla yazılmış bu başlığın hemen altında ilanın amacı ve adresi yazılı:

3 yıl süreli, tam zamanlı görev. Fen ve Edebiyat Fakültesi St. Patrick Kampüsü, Fitzroy, Victoria.

Yapılacak başvurularla seçilecek kişiler, öğretim elemanı olarak yetiştirilecek. Daha sonra da üniversitenin Melbourne Kampusu'na yerleştirilecek, İlahiyat, Felsefe ve Dini Eğitim Enstitüleri ile birlikte çalışacak.

Ücret Avustralya ölçeklerine göre de dolgun:

Yıllık 143 bin 110 Avustralya Doları.

Avustralya Doları'nın değeri Amerikan Doları'na çok yakın.

***

Buraya kadar olan bölüm için şu yorum yapılabilir:

Ne güzel... Türkiye'den bir kişinin adı, üniversitede İslam dini ile ilgili bir kürsüye verilmiş. Demek ki üniversite ile çok iyi bağlar kurulmuş ve başarılmış!

Ancak adaylarda aranan özelliklerden biri ayrıca dikkatimizi çekti. Okuyalım:

"Başarılı görülen aday, üstün insani ilişkiler ve iletişim yeteneği sergilemeli, üniversitenin misyonuna, Katolik ilke ve değerlerine bağlılık göstermelidir."

İslam dini ile ilgili bir kişinin böyle bir kürsüde Katolikliğe saygı duyması beklenir mi?

Beklenir...

Katolikliğin ilke ve değerlerinden haberdar olması istenir mi?

İstenir...

Peki Katolikliğe bağlılık istenir mi?

İşte bu olmadı. İşin içine bağlılık girince, artık ona ait olma, onunla birlikte hareket etme duyguları da öne çıkar!

Bir Fethullah Gülen Kürsüsü kuruluyor ve burada görev yapacak elemanların Katolikliğe bağlılığı isteniyor!

Bu durumda sormak gerekir:

Hizmet, İslamiyete mi Katolikliğe mi?

***

Fethullah Gülen adını kullanan kişiler, Hıristiyanlığın en katı kurallara sahip mezhebi Katolikliğe de hizmet edebilirler.

Buna da saygı duyarız.

Ancak, Türkiye'de İslamiyet satıp dünyada bambaşka şeyler yapmanın başka bir adı olmalı!

Hıristiyanlığın kendi içinde belirlediği uzun erimli hedef zinciri şu:

İsa 'nın ardından birinci binyılda, Avrupa'nın tümü Hıristiyanlaştırıldı.

İkinci binyılda, Amerika kıtasının tümü ve Afrika'nın bir bölümü Hıristiyanlaştırıldı.

Üçüncü binyılda, Afrika'nın kalan bölümü ve Asya Hıristiyanlaştırılacak.

Fethullah Gülen hareketi, girişte aktardığımız ilan bağlamında bu hedefin tam ortasına oturuyor!

25-27 Ekim 2007'de İngiltere Lordlar Kamarası'nda uluslararası bir konferans var. Adı şu:

Müslüman Dünyasının Dönüşümünde Gülen Hareketi'nin Rolü!

Müslüman dünyası nereye dönüştürülüyor?

Kim dönüştürüyor?

Gülen bu dönüştürümün neresinde?

Belki de konferansta yanıt verilir!

Şu soruyu eklemek gerek:

Müslüman dünyası dönüştürülürken Türkiye'ye nasıl bir don biçiliyor ve bu biçilmede Gülen'in rolü ne?

Tümünün yanıtı şu saptamayla da özetlenebilir:

Gülen hareketi, dini de kullanan Amerikan küreselleşmesinin İslam coğrafyası taşeronudur!

Cumhuriyet 08.10.2007

Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Asli - Nisan 11, 2008, 12:48:05 ös
Daha öncede üzerine basarak belirttiğim gibi tüm karalamalar ve yürütülen linç politikası hocanın islami kimliği sebebi ile dir.

Cumhuriyet gazetesinin de cizgisinin ve amacının ne olduğu başındaki kişiden belli.Gazetemi  gizli örgüt mü belli değil.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: DaVinci - Nisan 11, 2008, 01:06:22 ös
Sn.asli sizin isinize gelen yayin organlarini burada yayinliyorsunuz ben sizin yayinladiginiz yayin organin hakkinda herhangi bir yorumda bulunmadim ama gercekleri yazdigi icin koskaca Cumhuriyet gazetesi hakkinda ithamlarda bulunabiliyorsunuz.Bunlar karalama ve linc politikasi degil belgelerdir ama hosunuza gitmedigi seyler icin istediginizi diyebilirsiniz....

Saygilarimla....
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Isis - Nisan 11, 2008, 03:00:40 ös
Daha öncede üzerine basarak belirttiğim gibi tüm karalamalar ve yürütülen linç politikası hocanın islami kimliği sebebi ile dir.

Cumhuriyet gazetesinin de cizgisinin ve amacının ne olduğu başındaki kişiden belli.Gazetemi  gizli örgüt mü belli değil.

Sn Asli Hanim,

Sizi oldukca samimi bir kul olarak gordugumden supheniz olmasin. Duru ve berrak bir bakis acisina sahip olmaya calismaktan ote bir  niyetinizin olmadigi acik. Ancak gozunuzu kapatip ekolunuzun yanlislarini bile elestiremiyorsaniz bu cemaatin itaat kulturunden ileri geliyor yaniliyor muyum?Oncelikle cemiyetiniz surada hataya dusuyor. Butun teb'asina diyor ki, "Bakin biz Islam'in bayraktarligini yapiyoruz, agbiler ablalariniz sizin birer ordu komutani Halid Bin Velidiniz, Yemen Valisi Ebu Hureyreniz, Misir Valisi Yusufunuz ... dolayisi ile onlara itiraz, itaatsizlik, elestiri, sahabilerdeki bu sunnete aykiridir. Zaten biz ne yapiyorsak, ne ediyorsak referansimiz Kuran ve Hz Peygamber." 

 Hani neredeyse hic utanip sikilinmasa Hz Aise'nin Hz Peygamber (saw) icin soyledigi "Onun ahlaki Kuran ahlakidir"  dedigi gibi "Bizim kulliyyen butun hal ve davranislarimiz Kuran ahlakidir" diyecekler. Sadece Gulen'in kitaplarinda sik sik kullandigi " Islam yorungeli, Iman eksenli" tasvirine ayak uydurmaya calisiliyor, referans Kuran'dan ve Sunnetten deniliyor. (insallah oyle olurlar, ne diyelim).Ancak takdir edersiniz ki ne Gulen ne de muntesipleri boyle buyuk bir iddiada bulunma riskini goze alamaz. Bu devirde kim kendi ekolu icin "Ben bastan asagi Kuran ahlaki uzerineyim" diyebilir? Bu payeye hic kimse kendini koyamaz. Kimin kuran ve sunnet ahlak uzerine oldugunu ancak Allah bilebilir. Bundan dolayidir kiiiiiiiiiii;  her yapilan reddiye icin "suphesiz bu bir iftira, yalan, yakistirmaca" demeden once madem insaniz , hata yapilabilir fehvasinca, yanlis yapilan yerde duzelebilmeyi bilmek, yanlis anlasildilarsa daha hassas davranmaya calismaktir erdemlilik.

Yalniz reddiyeleri hic okudunuz mu siz karalama demeden once?Yoksa bakislarinizin bulanmamasi icin cogunu okumuyor musunuz? Insan bir ekole gonul verebilir, fikirlerini benimsemis olabilir ancak sadece kendi kaynaklarini okursaniz objektif olamaz, sadece o gonul verdiginiz grubun penceresinden baktiginiz icin, yapilan yanlislari da goremezsiniz. Size tavsiyem, objektif olmayi hedefliyorsaniz sayet, hem kendi kaynaklarinizla birlikte yapilan her turlu elestiriyi de okumaniz, uzun uzun dusunmeniz. Iste o zaman duru ve berrak bir bakis acisini yakalamis olursunuz..


 Diyorsunuz ki, "Bunlarin sebebi Hoca'nin islami kimligi tasimasindan" Varsayalim ki gercekten Hocayi hazmedemeyenler olabilir, Islam dusmani olanlar olabilir, yahu hic mi bunlarin arasinda samimileri olamaz? Bu nasil bir mantiktir? Siz nereden bilebilirsiniz, insanlarin kalplerini mi acip baktiniz da bu soyledir diyorsunuz? Sizin bir musluman olarak "madem reddiye sahipleri hataya dusuyor" sizin de ayni hataya dusmeden, kesin bri delil ve ispat olmaksizin "Cunku Islam dusmanilar, cunku Hocayi hazmedemiyorlar" diye soylemeniz sizin Islam ve Kuran kimliginizle yakisik aliyor mu? Karalama veya degil, onemli olan ekolunuzun bu reddiyelerde gecen ithamlari sayet samimiyse dikkate alip, "Demekki buralarda yanlis anlasilmisiz, yanlis anlasilan konularda daha hassas olmaliyiz, bakin bir ilan vermisiz misyonerlikle suclanmisiz, daha aciklayici olmaliyiz "  demesi gerekmez mi? Koru korune cemaatinizi lutfen savunmaktan vazgecin. Bu sizin ufkunuzu hic acmaz emin olun. Yanlislari gormuyorsaniz  "Haksizliga karsi susan dilsiz seytandir" nebevi beyanindaki ithama maruz kalirsiniz hafezanallah. Yanlislari gorun ve duzeltin, duzeltemiyorsaniz katildiginiz meclislerinizde elestirilerde bulunun,  yanlislari sakin kabul ederek, sineye cekmeyin. Cunku bir vakit gelir ki, artik butun hal ve hareketler, soylemler ulfet olusturur ve Hallac'in dil surcmesiyle soyledigi "Enel Hak" deme kustahligina kadar gideriz. (Onunkisi kustahlik degildi gerci, o sadece Allah'la oyle butunlesmistiki, agzindan bir anda cikti ve o donemin insanlarinca ilahlik iddiasinda bulunuyor diye yanlis algilandi.. )


Muhabbetle

Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Isis - Nisan 11, 2008, 03:24:33 ös
....Veya bize kizip sinirlenmeden, sakin bir dille bu ithamlardaki hareketlerin rasyonel aciklamalarini yapin, sundan dolayi soyle yapildi, su sebepten su sekiller varid oldu" gibi iknalarda bulunun..Bilmiyorsaniz bilirkisiyle konusup, sebeplerino , dogrularini ogrenip, gelin burda bizle paylasin..Aksi halde,  bu ne size ne de ekolunuze olan bakisi hic degistirmeyecek, aksine sabit kalacaktir...


Umarim anlatabiliyorum...


Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Santander - Nisan 11, 2008, 06:15:55 ös
Daha öncede üzerine basarak belirttiğim gibi tüm karalamalar ve yürütülen linç politikası hocanın islami kimliği sebebi ile dir.

Cumhuriyet gazetesinin de cizgisinin ve amacının ne olduğu başındaki kişiden belli.Gazetemi  gizli örgüt mü belli değil.

Sn Asli Hanim,

Sizi oldukca samimi bir kul olarak gordugumden supheniz olmasin. Duru ve berrak bir bakis acisina sahip olmaya calismaktan ote bir  niyetinizin olmadigi acik. Ancak gozunuzu kapatip ekolunuzun yanlislarini bile elestiremiyorsaniz bu cemaatin itaat kulturunden ileri geliyor yaniliyor muyum?Oncelikle cemiyetiniz surada hataya dusuyor. Butun teb'asina diyor ki, "Bakin biz Islam'in bayraktarligini yapiyoruz, agbiler ablalariniz sizin birer ordu komutani Halid Bin Velidiniz, Yemen Valisi Ebu Hureyreniz, Misir Valisi Yusufunuz ... dolayisi ile onlara itiraz, itaatsizlik, elestiri, sahabilerdeki bu sunnete aykiridir. Zaten biz ne yapiyorsak, ne ediyorsak referansimiz Kuran ve Hz Peygamber." 

 Hani neredeyse hic utanip sikilinmasa Hz Aise'nin Hz Peygamber (saw) icin soyledigi "Onun ahlaki Kuran ahlakidir"  dedigi gibi "Bizim kulliyyen butun hal ve davranislarimiz Kuran ahlakidir" diyecekler. Sadece Gulen'in kitaplarinda sik sik kullandigi " Islam yorungeli, Iman eksenli" tasvirine ayak uydurmaya calisiliyor, referans Kuran'dan ve Sunnetten deniliyor. (insallah oyle olurlar, ne diyelim).Ancak takdir edersiniz ki ne Gulen ne de muntesipleri boyle buyuk bir iddiada bulunma riskini goze alamaz. Bu devirde kim kendi ekolu icin "Ben bastan asagi Kuran ahlaki uzerineyim" diyebilir? Bu payeye hic kimse kendini koyamaz. Kimin kuran ve sunnet ahlak uzerine oldugunu ancak Allah bilebilir. Bundan dolayidir kiiiiiiiiiii;  her yapilan reddiye icin "suphesiz bu bir iftira, yalan, yakistirmaca" demeden once madem insaniz , hata yapilabilir fehvasinca, yanlis yapilan yerde duzelebilmeyi bilmek, yanlis anlasildilarsa daha hassas davranmaya calismaktir erdemlilik.

Yalniz reddiyeleri hic okudunuz mu siz karalama demeden once?Yoksa bakislarinizin bulanmamasi icin cogunu okumuyor musunuz? Insan bir ekole gonul verebilir, fikirlerini benimsemis olabilir ancak sadece kendi kaynaklarini okursaniz objektif olamaz, sadece o gonul verdiginiz grubun penceresinden baktiginiz icin, yapilan yanlislari da goremezsiniz. Size tavsiyem, objektif olmayi hedefliyorsaniz sayet, hem kendi kaynaklarinizla birlikte yapilan her turlu elestiriyi de okumaniz, uzun uzun dusunmeniz. Iste o zaman duru ve berrak bir bakis acisini yakalamis olursunuz..


 Diyorsunuz ki, "Bunlarin sebebi Hoca'nin islami kimligi tasimasindan" Varsayalim ki gercekten Hocayi hazmedemeyenler olabilir, Islam dusmani olanlar olabilir, yahu hic mi bunlarin arasinda samimileri olamaz? Bu nasil bir mantiktir? Siz nereden bilebilirsiniz, insanlarin kalplerini mi acip baktiniz da bu soyledir diyorsunuz? Sizin bir musluman olarak "madem reddiye sahipleri hataya dusuyor" sizin de ayni hataya dusmeden, kesin bri delil ve ispat olmaksizin "Cunku Islam dusmanilar, cunku Hocayi hazmedemiyorlar" diye soylemeniz sizin Islam ve Kuran kimliginizle yakisik aliyor mu? Karalama veya degil, onemli olan ekolunuzun bu reddiyelerde gecen ithamlari sayet samimiyse dikkate alip, "Demekki buralarda yanlis anlasilmisiz, yanlis anlasilan konularda daha hassas olmaliyiz, bakin bir ilan vermisiz misyonerlikle suclanmisiz, daha aciklayici olmaliyiz "  demesi gerekmez mi? Koru korune cemaatinizi lutfen savunmaktan vazgecin. Bu sizin ufkunuzu hic acmaz emin olun. Yanlislari gormuyorsaniz  "Haksizliga karsi susan dilsiz seytandir" nebevi beyanindaki ithama maruz kalirsiniz hafezanallah. Yanlislari gorun ve duzeltin, duzeltemiyorsaniz katildiginiz meclislerinizde elestirilerde bulunun,  yanlislari sakin kabul ederek, sineye cekmeyin. Cunku bir vakit gelir ki, artik butun hal ve hareketler, soylemler ulfet olusturur ve Hallac'in dil surcmesiyle soyledigi "Enel Hak" deme kustahligina kadar gideriz. (Onunkisi kustahlik degildi gerci, o sadece Allah'la oyle butunlesmistiki, agzindan bir anda cikti ve o donemin insanlarinca ilahlik iddiasinda bulunuyor diye yanlis algilandi.. )


Muhabbetle



İmzamı atıyorum ellerinize sağlık...
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Mozart - Nisan 17, 2008, 01:01:06 öö
fetullah'dan fethullah'a çevirdiği iddia ediliyor.Çünkü fetullahın çok sevgili hocası saidi kürdinin hocasının ismi molla fethullah'dır.


Gülen' in daha önceki ismi neymiş ki Sn. Lux_e_Tenebris?
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Mozart - Nisan 17, 2008, 01:07:19 öö
Rusya kadar olamadık.Onlar kapattı biz hala besliyoruz.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Isis - Nisan 17, 2008, 03:12:44 öö
Rusya kadar olamadık.Onlar kapattı biz hala besliyoruz.

Bu tur dusunceyi cok bagnazca buluyorum...


Muhabbetle
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Mozart - Nisan 17, 2008, 09:56:43 ös
bu bağnazlıksa bağnazlığımla gurur duyuyorum.teşekkür ederim beyefendi

Rusya kadar olamadık.Onlar kapattı biz hala besliyoruz.

Bu tur dusunceyi cok bagnazca buluyorum...


Muhabbetle
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: blossom - Nisan 17, 2008, 11:50:32 ös
bu bağnazlıksa bağnazlığımla gurur duyuyorum.teşekkür ederim beyefendi

Rusya kadar olamadık.Onlar kapattı biz hala besliyoruz.

Bu tur dusunceyi cok bagnazca buluyorum...


Muhabbetle

Sayın M.Akyol, kendisi bir hanımefendi. Düzeltmek istedim...
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Mozart - Nisan 18, 2008, 12:12:50 öö
cinsiyeti yazmıyor hanımefendinin  profilinde.kusura bakmasın

bu bağnazlıksa bağnazlığımla gurur duyuyorum.teşekkür ederim beyefendi

Rusya kadar olamadık.Onlar kapattı biz hala besliyoruz.

Bu tur dusunceyi cok bagnazca buluyorum...


Muhabbetle

Sayın M.Akyol, kendisi bir hanımefendi. Düzeltmek istedim...
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Santander - Nisan 18, 2008, 03:03:23 ös
Eğer herhangi bir tarikatın zararları önü kesilmesi gereken bi yapı olduğunu düşünüyorsak o tarikatın okullarının kapatılmasını istemek gayet doğaldır.O okullarda da tarikat mantığında insanlar yetişecektir elbette ki kapatılmalıdır
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Asli - Nisan 18, 2008, 03:17:35 ös
Eğer herhangi bir tarikatın zararları önü kesilmesi gereken bi yapı olduğunu düşünüyorsak o tarikatın okullarının kapatılmasını istemek gayet doğaldır.O okullarda da tarikat mantığında insanlar yetişecektir elbette ki kapatılmalıdır

Ülkü ocaklarınıda kapatın ozaman.Zira her türlü sapkın ın yetiştiği ana okullardır bunlar.Bu şekilde hiç birşey çözülmez.

Size kalsa imam hatipleride kapatırsınız eminim.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: ONE - Nisan 18, 2008, 03:36:46 ös
Eğer herhangi bir tarikatın zararları önü kesilmesi gereken bi yapı olduğunu düşünüyorsak o tarikatın okullarının kapatılmasını istemek gayet doğaldır.O okullarda da tarikat mantığında insanlar yetişecektir elbette ki kapatılmalıdır

dogudan (genelde) terorist cikiyor, doguya yatirim yapmayalim , okullar acmayalim...
İmam-Hatipleri kapatalim , Erdoganlar, Guller yetismesin...bazi cevrelerde darbe yapmak zorunda kalmasin...

sn Santander, sizin "zarar" dediginiz olgu size gore zarar...
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Santander - Nisan 18, 2008, 03:38:06 ös
Sn.One
Okulları kapatalım demiyorum "FETHULLAH YURTLARINI" kapatalım diyorum
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: ONE - Nisan 18, 2008, 03:40:43 ös
Sn Santander...bu kapatma aliskanligindan ne zaman vazgecilecek...
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Santander - Nisan 18, 2008, 03:44:42 ös
Ben insanı müslüman olduğu için değil insan olduğu için severim "kapatma sevdası" inanın kimseye özel bir ruh hali değil bugün islam güçlense iktidar olsa emin olun kiliseler bile misyoner yurdu diye kapatılır.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: ONE - Nisan 18, 2008, 04:07:01 ös
bir kesim cikiyor Fethullah Gulen "Hıristiyan Misyoneridir" bile diyebiliyor  degil mi sn Santander...

ayrica İslam kisinin icindedir...siz azinlik oldugunuz halde "Fethullah Yurtlarinin" kapatilmasini isterken, guclenmis bir İslamin kiliseleri kapatacagi elestirisinde bulunarak kendinizle celisiyorsunuz...

Ulkenin sinirlarini size hatirlatarak, Osmanli zamaninda gayrimuslimlerin de  hurce dinlerini yasadiklarini belirtmek isterim...

Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Genius Loci - Nisan 18, 2008, 04:09:42 ös
hürce ama vergisini ödemek kaydıyla :)
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: ONE - Nisan 18, 2008, 04:26:02 ös
Koskoca Osmanlinin himayesindesin o kadar olacak tabi ;)
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: DaVinci - Nisan 18, 2008, 04:40:42 ös

ayrica İslam kisinin icindedir...siz azinlik oldugunuz halde "Fethullah Yurtlarinin" kapatilmasini isterken, guclenmis bir İslamin kiliseleri kapatacagi elestirisinde bulunarak kendinizle celisiyorsunuz...



Sn.One azinlik dediginiz kim yada fethullah yurtlarinin kapatilmasini isteyenler mi azinlik oluyor.nasil guclenmis islam hani islam kisinin icindeydi evet Osmanli zamaninda herkes istedigi dini yasayabiliyordu kiliselerde,camılerde.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: DaVinci - Nisan 18, 2008, 04:46:11 ös
Eğer herhangi bir tarikatın zararları önü kesilmesi gereken bi yapı olduğunu düşünüyorsak o tarikatın okullarının kapatılmasını istemek gayet doğaldır.O okullarda da tarikat mantığında insanlar yetişecektir elbette ki kapatılmalıdır

dogudan (genelde) terorist cikiyor, doguya yatirim yapmayalim , okullar acmayalim...
İmam-Hatipleri kapatalim , Erdoganlar, Guller yetismesin...bazi cevrelerde darbe yapmak zorunda kalmasin...

sn Santander, sizin "zarar" dediginiz olgu size gore zarar...
Sn.One erdoganlar ve guller yetısıp T.C. ne  zarar vereceklerse evet yetısmesınler daha ıyı olur....
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: ONE - Nisan 18, 2008, 04:57:03 ös
evet Fethullah Yurtlarinin kpatilmasini isteyenler azinlik sn DaVinci...
İslamin guclendiginden bahsetmedigimi belirtirken, İslamin temislcisi sn Fethullah Gulen yada baksa biri degildir..bizim onderimiz bize bu dini teblig eden Hz. Muhammeddir...
ayrica emin olun ki guclenen bir İslam dunyaya barisi hakim kilacaktir...

Sn.One erdoganlar ve guller yetısıp T.C. ne  zarar vereceklerse evet yetısmesınler daha ıyı olur....

sizin gorusunuzdur saygi duyarim..
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: DaVinci - Nisan 18, 2008, 05:04:26 ös
Sn.One sızın azınlık dedıklerınız bu ulkenın gelecegıdırve tahmın edemedıgınız sayıdadır.Hz. Muhammed tabıkı ıslamın onderıdır.ıslam devletı kurarak mı guclenmeye baslanacak yada erbakan nın dedıgı gıbı kanlı mı olacak kansız demek gıbı bır sey herhalde.Gorusume saygı duydunuz ıcın tesekkur ederım.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: ONE - Nisan 18, 2008, 06:37:31 ös
....ıslam devletı kurarak mı guclenmeye baslanacak yada erbakan nın dedıgı gıbı kanlı mı olacak kansız demek gıbı bır sey herhalde...

Erbakan Hoca nin dedigi gibi olacak...İslam birligiyle...Dogu pazarina yonelerek, AB ve ABD nin kolesi olmaktansa Dogu nun lideri olarak.. Yada Turgut Ozal in yapmak istedigi gibi Türki Cumhuriyetleriyle dayanisma icinde..Onlarin bizden bekledigi onderlik rolunu ustlenerek..
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: piri reis - Nisan 18, 2008, 11:51:52 ös
fethullah küresel güçlerin istediği prototipte müslüman yetiştirme misyonlu dış kaynaklı kuruluşun başındaki şahıstır.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: ONE - Nisan 19, 2008, 12:06:06 öö
fethullah küresel güçlerin istediği prototipte müslüman yetiştirme misyonlu dış kaynaklı kuruluşun başındaki şahıstır.

kuresel gucler nasil bir tip musluman istiyormus sn piri reis ?
bazilarina gore seriatci olan Fethullah Gulen bunu ne kadar gerceklestirebil(ecek)mis
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: piri reis - Nisan 19, 2008, 07:19:31 ös
malum gazetelerini sağduyu ile okursanız orada cevaplarınızı bulabilirsiniz.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: martı - Temmuz 24, 2008, 07:57:48 ös
Forumu şaşkınlıkla okudum açıkçası Fetullah Gülen'in bu kadar sempatizanı olduğunu bilmiyordum saygı duyduğumu belirteyim ancak bundan büyük üzüntü duyduğumu da söylemeliyim.Yüzyıllar öncesinin islam geleneğini bu güne taşımaya çalışmak afedersiniz büyük bir fikir erozyonudur.İşlam dininde kurallar ve ilkeler zamana göre değişim gösterir ve zamana göre tekrar şekillenir.Kuran indiğindeki şartlarla günümüz şartları bir olmadığından aynen alıp uygulamaya çalışmak büyük bir sapıklıktır kanımca.diğer dinlerde de gecerlidir bunlar...
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: bilmeliyimgalilei - Temmuz 31, 2008, 01:53:20 ös
  Eger Turkiye de illa ki bir donusum araniyorsa islami acidan,bu donusumun gecis kapisidir Fettullah gulen.Emniyet guclerinin arasina sizma girisimi her zaman vardir...
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: sun - Temmuz 31, 2008, 02:21:00 ös
Feytullah Gülen'in vizyon konusunda çok usta. Taktik ve stratejilerine hayranım. Bu kadar büyük düşünüp ve bu büyük düşlerini yavaş yavaş gerçekleştiriyor.

Eskiden dindar kesim büyük bir cehalet içindeydi. Yıllar geçtikçe Feytullah Gülen cemaatindeki herkesi eğitime yönlendirdi.Şuanda bu cemaatte olup çok iyi yerlerde olan insanlar var. Zamanla güçlendiler. Hem maddi hem manevi.

Feytullah Gülen nin sempatizanı olmasamda büyük saygı duyarım kendisine.

Asıl mesele ise onun başarısını çekemeyen insanlar. Saçma sapan iftiralarda bulundular. Bu iftiraların hiç bir kanıtı olmamasına karşın bu insanlar inandılar bu iftiralara.

 Yazk ki onlara ne yazık...Haset çok kötü bir hastalıktır.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: bilmeliyimgalilei - Temmuz 31, 2008, 02:25:06 ös
iftiradan kastiniz neler sevgili Alaaddin biraz daha acabilir misiniz ?
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: paragon - Temmuz 31, 2008, 02:37:49 ös
 Galiba iftira dediğiniz şu yargıya intikal edip hoca efendi  kaçak halde yurt dışındayken yıllarca süren davalar olmalı .birçogundan aklandı sonuç olarak fakat madem suçsuzluguna inancı tamdı neden kaçtı???

   Kendi cemaatindeki insanları sıtratejisi geregi devlet kademelerine yerleştirmesinden bahsetmişsiniz, sonrada böylesi bir oluşumu gayet normal birşey gibi  anlatıp destekliyorsunuz  şaşırdım dogrusu ...

 Amaçlar güdüp kendi amaçlarını gerçekleştirmek için cemaat evlerinde yetiştirdiği gençlerin % 80 polis ,koleji askeri lise ,ve akademilerin sınavlarına girdirmek, sonrada baglantıyı kesmeyerek  yıllarca o dediğiniz maddi ve manevi güce ulaşmasını beklemek bence ihanetin ve art niyetin ta kendisidir..
Evert  belki çok iyi bir sıtratijisyendir fakat zamanında baskı gördüğü devlet kurumlarının gücünü ve tarafsızlıgını bozmaya yönelik bu taktik pekde takdir edilip hoşgörülecek masumiyetde degildir .Burası aşikar......
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: bilmeliyimgalilei - Temmuz 31, 2008, 02:39:21 ös
Galiba iftira dediğiniz şu yargıya intikal edip hoca efendi  kaçak halde yurt dışındayken yıllarca süren davalar olmalı .birçogundan aklandı sonuç olarak fakat madem suçsuzluguna inancı tamdı neden kaçtı???

   Kendi cemaatindeki insanları sıtratejisi geregi devlet kademelerine yerleştirmesinden bahsetmişsiniz, sonrada böylesi bir oluşumu gayet normal birşey gibi  anlatıp destekliyorsunuz  şaşırdım dogrusu ...

 Amaçlar güdüp kendi amaçlarını gerçekleştirmek için cemaat evlerinde yetiştirdiği gençlerin % 80 polis ,koleji askeri lise ,ve akademilerin sınavlarına girdirmek, sonrada baglantıyı kesmeyerek  yıllarca o dediğiniz maddi ve manevi güce ulaşmasını beklemek bence ihanetin ve art niyetin ta kendisidir..
Evert  belki çok iyi bir sıtratijisyendir fakat zamanında baskı gördüğü devlet kurumlarının gücünü ve tarafsızlıgını bozmaya yönelik bu taktik pekde takdir edilip hoşgörülecek masumiyetde degildir .Burası aşikar......
Haklisiniz...
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: BILGI - Temmuz 31, 2008, 09:20:26 ös
Kendisini ağlayarak hikaye anlatabilen değişik bir adamdır.
Umarım Türkiye ye döner.
Amerika da çok keyif sürdü zira.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: martı - Ağustos 01, 2008, 02:17:46 öö
Kendisini ağlayarak hikaye anlatabilen değişik bir adamdır.
Umarım Türkiye ye döner.
Amerika da çok keyif sürdü zira.

:D :D :D kesinlikle katılıyorum :D
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Mozart - Ağustos 01, 2008, 02:31:04 öö
Yapmayın dostlar hasta adam tedavi oluyor nasıl dönecek.Ağlasın o orda zaten dünyada su sıkıntısı var.

Kendisini ağlayarak hikaye anlatabilen değişik bir adamdır.
Umarım Türkiye ye döner.
Amerika da çok keyif sürdü zira.

:D :D :D kesinlikle katılıyorum :D
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Mozart - Ağustos 01, 2008, 02:36:13 öö
Hep siyasette güvendiğimiz  kişiler  neler yaptı neler bir düzgün adam saydığım ecevit vardı oda yaşlandığında şaşırdı eşiyle beraber.Hiç unutmam bir Cevizkabuğu programına eşi telefon ile bağlandı ve fettoşun elini sıktığından memnuniyetle bahsetti.
Kim kaldı dostlar kim bu ülkede?

Çok namuslu Bülent Ecevitten  inciler:
 
 
Ecevit’ten, Fethullah Hoca okullarına övgü  


Tiran'da Fethullah Gülen cemaatinin sahibi olduğu Gülistan Eğitim Öğretim Şirketi'nin genel müdürünü kabul eden Başbakan Ecevit, Arnavutluk ve Kosova'da 7 okulları bulunduğunu öğrenince, ‘‘Yine bazı çevrelerce eleştirilmeyi göze alarak, tebrik ederim’’  dedi.



BAŞBAKAN Bülent Ecevit, Arnavutluk ziyaretinde Fethullah Gülen'e sıcak mesaj gönderdi. Ecevit, Arnavutluk'ta oturan Türk vatandaşlarını kabulünde, Fethullah Gülen cemaatinin sahibi olduğu Gülistan Eğitim Öğretim Şirketi genel müdürü ile ilginç bir diyalog gerçekleştirdi. Genel Müdür İbrahim Aydoğan, Arnavutluk ve Kosova'da 7 okulları bulunduğunu, bu okullarda 2 bin öğrencinin eğitim gördüğünü söyledi. Okullarda Arnavutça, İngilizce ve Türkçe olmak üzere üç dilde eğitim yapıldığını kaydeden Aydoğan, olimpiyatlarda da büyük başarı sağladıklarını ifade etti. Ecevit ise Aydoğan'ı dinledikten sonra, ‘‘Yine bazı çevrelerce eleştirilmeyi göze alarak tebrik ederim’’ dedi. Aydoğan, Ecevit çiftini okullarını görmeye de davet etti. Bu davetini Rahşan Ecevit'e de ayakta ileten Aydoğan, kendisinden, ‘‘Programım müsait değil. Bu sefer gelemeyeceğim. İnanın can-ı gönülden isterdim’’ karşılığını aldı.


İbrahim Aydoğan, Fethullah Gülen'in kendilerine yol gösterdiğini söyledi. 1992 yılında Arnavutluk hükümeti tarafından bir arazinin 99 yıllığına boş bir arazinin de 36 yıllığına şirkete verildiğini kaydeden Aydoğan, Cumhurbaşkanının çocuğunun da bu okuldan mezun olduğunu, Maliye ve İçişleri bakanlarının çocuklarının ise halen bu okulda eğitimlerine devam ettiklerini söyledi. 2 bin kişinin öğrenin eğitim gördüğü okulda her öğrenci aylık 150 dolar ödüyor. 120 Türk öğretmenin görev yaptığı okullarda, 250 de Arnavut personel çalışıyor.


Kabulde, Tirana Üniversitesi'nde Türkolog olarak görev yapan Adalet Yavuzer ise Balkanlar'da yokedilmeye çalışılan Türk kültür izlerinin fotoğraf arşivini yaptığını belirterek, bu arşivi Rahşan Ecevit'e sundu. Yavuzer, Balkanlar'da Türkçe merkezi oluşturulması ve Arnavutluk'ta yaz döneminde Türkçe kursları açılmasını istedi.

Ecevit, bu kabulün ardından ise Arnavutluk'ta görev yapan Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet mensupları ile görüştü.


BAŞBAKAN Bülent Ecevit, Arnavut yöneticilerden Kosova yönetiminde Türklerin de yeralması konusunda söz aldı. Ecevit, Arnavutluk gezisinin ikinci gününde 11 muhalefet parti lideriyle görüştü. Parti liderleri ağırlıklı olarak Kosova sorununa değindiler. Ana muhalefet lideri, eski Cumhurbaşkanı Sali Berisha, Kosova'daki sorunun bitmeyeceğini belirtince Ecevit, Kosova'daki tek sorunun yönetim boşluğu olduğunu vurguladı. Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı'na başladığında önce yönetim boşluğunu doldurduğunu hatırlatan Ecevit, Kurtuluş Savaşı'nın da bu şekilde kazanıldığını anımsattı. Ecevit'e, Kosovalı Türklere yapılan taciz, tecavüz, haklarının ellerinden alınması yönündeki baskıların durdurulması ve Kosovalı Türkler ve Arnavutlar arasındaki sorunların giderilmesi konusunda tüm yöneticiler söz verdiler.

DSP Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit, eşi Başbakan Ecevit'in övgü yağdırdığı dini cemaat lideri Fethullah Gülen'in Tiran'daki okuluna ilgi göstermedi. Eşinden ayrı bir programı olan Rahşan Ecevit, boş vakti olmasına karşın, Gülistan Eğitim Öğretim Şirketi Genel Müdürü İbrahim Aydoğan'ın ‘‘Okullarımızı size gezdirelim’’ davetini, ‘‘Programım müsait değil. Yoksa can-ı gönülden isterim’’ diye, geri çevirdi. Daha önce özürlüler okulunu gezen Bayan Ecevit, dün de Tiran'da müze gezdi.

 
 Kaynak: http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2000/03/01/185256.asp
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: bilmeliyimgalilei - Ağustos 01, 2008, 02:42:42 öö
Acikcasi yazinizi okumadim Sn.Akyol ama ismi gecen kisi hakkinda oncelikle izledigim bir video bana yetti ve artti.Askeri kurumlar ve Emniyet birimleri icine tam anlami ile 'sizma' girisimlerinden bizzat bahsettigi,hatta 'daha yolumuz var' dedigi o goruntuler bana yetmisti,,,Tabi baska yolsuzluklarda mevcut hali hazirda
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: sun - Ağustos 01, 2008, 09:56:49 öö
Yolsuzluklar ? Adam ister askeriyeye müridlerini gönderir ister polis akademisine. Onun amacı onlardan yararlanmak değil. Oralarda dindar insanların bulunmasını sağlamak. Başka bir amacı yok. Zaten başka bir amacı olduğunu söyleyenlere diyecek bir şeyim yok.

Yazık sizlere hala dedikodu yapıyorsunuz. Tüm cümlelerinizde, kelimelerinizde, harflerinizde hasetlik kokuyor.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: bilmeliyimgalilei - Ağustos 01, 2008, 01:19:40 ös
  Hasetlik degil bunlar Sn.Alaaddin,dindar diye bahsettiginiz kisi seneler once izmirdeki vaazlarinda muslumanlara yapilan zulumlerden bahsederken simdi en yakin yardimcilari toplantilarda Papanin elini opuyor ?
 Askeriye ve Emniyet konusuna gelince eger bu bir amac olsaydi dediginiz gibi algilayabilirdik belki ama bu konu bir amac degil bir 'ARAC' bunu kendiside dile getiriyor.
  Ayrica bir muslumanin sinavlarda 'yolsuzluk' yapmasi sizce savundugu degerlere yakisiyor mu ?
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: de_hund - Ağustos 01, 2008, 01:45:16 ös
   Güç için polislik,askeriye gibi kolları  elde etmek,herşeyden önce türkiyeyi düşünmemek ve hakaret etmek demektir. Dünyada herşey 'iktidar' amaçlıdır. Bu iktadar ise 'yaşam form'u kurmaya yöneliktir. kimse kendisini saksoranktlaştırmasın. Türkiyenin geleceği için polis ve ordu tarafsız ve laik olmalıdır. Elbette bir devrin son kavuklu ve pişekarını oynamaktalar bu kişiler.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Mozart - Ağustos 01, 2008, 01:50:07 ös
Bay Alaaddin Bir insanın dindarlığı fettoşu  niye ilgilendiriyor ki?Allahla kul arasına girmeyemi çalışıyor?

Yolsuzluklar ? Adam ister askeriyeye müridlerini gönderir ister polis akademisine. Onun amacı onlardan yararlanmak değil. Oralarda dindar insanların bulunmasını sağlamak. Başka bir amacı yok. Zaten başka bir amacı olduğunu söyleyenlere diyecek bir şeyim yok.

Yazık sizlere hala dedikodu yapıyorsunuz. Tüm cümlelerinizde, kelimelerinizde, harflerinizde hasetlik kokuyor.

Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: paragon - Ağustos 01, 2008, 02:52:48 ös
Yolsuzluklar ? Adam ister askeriyeye müridlerini gönderir ister polis akademisine. Onun amacı onlardan yararlanmak değil. Oralarda dindar insanların bulunmasını sağlamak. Başka bir amacı yok. Zaten başka bir amacı olduğunu söyleyenlere diyecek bir şeyim yok.

Yazık sizlere hala dedikodu yapıyorsunuz. Tüm cümlelerinizde, kelimelerinizde, harflerinizde hasetlik kokuyor.

İnsanların niyetleri konusunda nekadarda eminsiniz sn alladdin.Üstelik asıl niyetinin asker ve polislerin arasında dindar  insanlarında bulunması diyorsunuz.Kim nekadar dindar terazisi malum şahısmı oluyor yagni ... .

 Ben poliaannacı zihniyetle fikir yürütenlere , mevzubahis kişinin yaptıgı hiçbirşeyde art niyet olamazmış gibi görenlere, sonrada bunlarda haklı art niyet arayanlara kıskanç ve çekemez diyenlere çok gülüyorum ..
 
  Pardon ama siz sempatizanı degilim dediğiniz bu kişiyi alehinde konuşan bizlerden  kat kat dahamı iyi tanıyorsunuz?Ki hiçbir  neden sunmadan şahsın masumiyetine ve art niyet taşımadıgına bukadar kesin konuşup bizi küstahça çekememezlikle suçluyorsunuz.Siz bize hasetkar derseniz bende size samimiyetsiz derim .Çünkü eger söylediğiniz gibi şahsın içini bukadar iyi bildiginize göre yediğiniz içdiğiniz ayrı gitmiyor olmalı ........
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: sun - Ağustos 01, 2008, 02:59:33 ös
Dediklerimi çarpıtıp çarpıtıp duruyorsunuz. Ne demek istediğimi anladınız.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: paragon - Ağustos 01, 2008, 03:02:35 ös
 Hayır eger yukarda anlayıp yorumladıklarım haricinde bişey söylemek istediyseniz anlamadım  sn .alaaddin .Benim çıkarımlarım bunlardır önyargılı davranıp davranmamak size kalmış ..Eger bi yanlış anlaşılma varsa sahsınıza ait bunu gidermekte size düşüyor.

  Örnegin şu son suçlama mesajınız yerine gayret edip söylediklerinizi  açıklayabilirdiniz .Tabi görünen haricinde  bi açıklaması varsa
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: sun - Ağustos 01, 2008, 03:24:38 ös
Yanlış anlamanız veya anlamamanız beni pek de ilgilendirmiyor. Eğer bir şeyler anlamak istiyorsanız ön yargınızı yıkıp da okuyunuz.Şahsen ben ön yargılarınızı yıkamam malesef o kadar ilerleyemedim.

Geçmişte çok denedim tartışmayı ama bir yere varamadığımın kanısındayım.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: sun - Ağustos 01, 2008, 03:43:38 ös
Allah la kul arasına girmek istediğini zannetmiyorum fetoşun. Açık konuşmak gerekirse muhafazakar insanları askeriyeye  sokmak. Kendi görüşündeki insanları iyi bir yere gelmesini istiyor. Amacı bu. başka bir şey değil.

Zaten kendisi siyaseti sevmiyor. Onun da çalışdığı  alan eğitim.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: de_hund - Ağustos 01, 2008, 03:58:18 ös
  İnsanlar kötü bir yerde mi? Nedense beğenilmeyen 'insanlık'  aydınlanma çağından beridir sürekli güzel dünyamızı büyütmekte..amacı muhafazakar olan insanları askeriyeye sokmak he?  sonra ne olucak? uğraş alanı siyaset değil demişsiniz. eğitim zaten herşeye sahip olabilir. fethullah gülenin amacı asla mutlu ve aydınlık bir türkiye yaratmak değil. cumhuriyetten beridir sürekli bir şekilde birileri şeriat,islam,ılımlı islam gibi düşünceleri tc nin üstünde oynamaktalar. türkler islamiyeti kabul etti diye,ülkemiz yeni bir islam devleti olmucak. fethullah gülen olmasa bile türkiye gelişir. biz laik bir topluluk istiyoruz. eğitimden orduya heryer laik olmalı... yüzyılların en güzel düzeni bu iken,buna sırt çeviriliyor. Ama filizlenen birşey yok olmaz kolay kolay buda bilinmeli..
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: sun - Ağustos 03, 2008, 09:02:54 ös
Sizin fikriniz daha ötesine geçemeyeceğim.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Türk - Ağustos 03, 2008, 10:33:41 ös
Emperyalist güçler paraları ile akıl satın alır hizmet beklerler, Sn. Aslı Fethullah Gülen hoca efendiniz ilk zamanlar Aklını güzel inancına yorardı. şimdi ise emperyalizm'in kirli oyunlarına yormakta. hayat bize herşeyi öğretiyor iyi düşünmek lazım.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: çiftkatlı - Ağustos 25, 2008, 02:18:51 ös
fethullah gülen dini kurumlarda itibarı çok yüksek ,siyasette itibarı çok yüksek ticarette itibarı çok yüksek evet hepside en iyi yönüyle toplanmış ve bu kişilik meydana gelmiştir şimdi din konusunda muteber deniyor fakat müslüman alemine karşı olduğu ve müslüman topraklarında katliamlarla tanınan ülkede yani amerike birlrşik devletlerinde ikamet ediyor nedense bizim asıl ve önemli din büyüklerimiz genelde amerikayı tercih ediyorlar bu ne çelişkili bir durumdur.okullardan bahsediliyor okullar en önemli misyon yuvasıdır eğer kullanırsanız bir insanı 20 yaşından sonra döndüremezsiniz fakat ilkokul çağlarında onu bir şeye inandırmak isterseniz bunu başarıyla sağlarsınız bir ülkede rejim değiştirecekseniz bunu mutlaka okul çağlarında başlatıp misyonunuza göre önemli mevkilere insan yetiştirmelisiniz ayrıca özel okullar önemli ticarethanelerdir.siyasette tezat gruplarında önemli desteğini alabilen bir insan nasıl oluyorda hala yurt yasağına maruz bırakılıyor buda büyük çelişkidir.ticaret konusunda malum çok lafta çok yalan çok malda çok haram vardır derler ne kadar doğru ne kadar yanlış bilinmez ama bence dini savunuyorsak bu dini en güzel yaşayan ve en doğru şekilde telaffuz eden varoş halklrını yazmalı ve tartışmalıyız neden derseniz dinini safça ve kalben yaşayan insanlar bu din konusunda kullanılabilen saf insanlardır bu birtek müslümanlıkta değil her dinde geçerlidir.bunlar tamamen benim şahsi düşüncelerimdir.yanlış düşüncem olduysa kusuruma bakılmasın.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: agnusdei - Aralık 25, 2008, 11:27:04 ös
Fetullah gülen neyi temsil ediyor bilen varmı? Ya yapmayın allah aşkına:) Gülen hoca efendi Gayri müslim destekli bir İslami tarikatın lideridir. NNe komik bir tezat ya...
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: dogudanesen - Aralık 26, 2008, 11:58:48 öö
STV'yi ,Zaman'ı ,Aksiyon'u takip edin.Bir de açın youtube'u (dolaylı da olsa girilebiliyor)...Fazla değil bir iki gününüzü ayırıp google'dan aratın Fethullah Gülen diye...Karşınıza çıkan herşeyi okuyun,dinleyin,izleyin ve zihninizde bir toparlayın...Nasıl ki çoğumuz bu siteye Masonluk ve Masonları'ı merak ettiğimiz için bir şekilde dahil olduysak ;Fethullahı ve Talebelerini de öğrenmek için bir şeyler arayın ,sorun ...eğer mantığınız ve dimağınız kuvvetli bir birey iseniz Fethullah ve Talebelerinin amaçlarının,araçlarının ve yaptıklarının ne olduğunu,neye yönelik olduğunu anlarsınız !
Bu başlık neden İnanç / İslam başlığı altında anlayamadım ! Çünkü Fethullah Efendi ve Talebelerinin el atmadığı yer kalmadı Türkiye ve dünyada ! Bence tüm forum konularına Fethullah Gülen diye bir başlık eklenmeli ! Hem biz yanlış tanıyanlar olarak belki oradan daha da aydınlanırız ,biz hepimiz laik ve yurtsever enayiler olduğumuzdan bu MÜBAREK insanı anlayamıyoruz bir türlü !
Her şey bir yana madem ki bu ülkede bu ülkeninin değiştirlemez niteliklerine böyle savaş açıldı ;unutmasınlar savaşlar tek cepheli olmaz .Talebeler bu mesajları da takip ediyordur zaten ona göre :) zaten Abdülhamit dönemine döndük ,hatta aştık ! bravo bize ...
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Waldow - Şubat 01, 2009, 06:46:30 ös
Fem dersanelerine gittim ben bir yıl ve orda gercekten cemaat faaliyetleri gizli yapılıyordu.Sohbet adı altında cesitli fikirler empoze ediliyordu.Benım goruslerıme fikirlerime tersti nasıl bir sey oldugunu gordukten sonra hic bir toplantılarına gitmedim. Neyse bir sorum var Fettullah Gülen ve mason locaları arasında baglantı varmi?
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: degas - Şubat 01, 2009, 07:12:00 ös
Deli saitin izinden giden ermeni olaylarında yanlarında kaldıkları Türk aileyi öldürerek erzuruma yerleşen kardeşinin adı mesih olan, ilkokul mezunu salya sümük milleti kandıran , okulları CİA nın para tranfer merkezi olan ,  , ermeni Küreselci ajanı, suan amerikada hac'ta.Aslada dönemeyecek.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: ozak1977 - Şubat 02, 2009, 11:09:23 öö
Üniversite hazırlık kurslarına ,İstanbul'da yurtlarında ve ışık evlerinde kaldığım için kimse onları benden iyi tanıyamaz...İnanın ki tanımasaydım , bu denli nefret edemezdim.Bir milletin evlatları, genç dimağlar ancak bu kadar kandırılabilir.Risaleyi Nur dan mektubatı ve sözleri okudum: inanın ki birşey bu kadar da saçma sapan olur.Fethullah Gülen'in piyasada olmayan kasetlerini seyretmiş olduğum için ,muhteremin peygamberliğe, en azından halifeliğe oynadığını bilmekteyim.Anadolu'nun zeki ,sahipsiz,fakir çocuklarına kol kanat gererekten şakirt yapılmaktadırlar, aileleri de ne olacak ki ,ne kötülük var bunda alkol uyuşturucu kullanıp ortada kalacağına hem okur ,hem namazını kılar diye düşünmektedirler.Okul bitince teşkilatın askeri hazırdır, hem gelirinin bir kısmını vermek ,hem eskiden kendi durumunda olan muhtaç öğrencilere her tür desteği vermek mecburiyetindedir.Bunlar üniversite 2. sınıfta türbanlı bir arkadaşla hemen baş-göz edilir ve böylece bu ihtiyaç da karşılanmış olur.Köyden gelen fakir,gariban bu öğrencinin artık işi,eşi, çevresi kısaca herşeyi vardır. Peki bu durumdaki bir insan artık laiklik ister mi hiç,artık Atatürkçülük umrunda olur mu? Feto'ya gelince,kendilerinin çok daha karanlık yönleri daha doğrusu tercihleri vardır; o da bu forumda söylenmez ayıptır
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Dino - Şubat 02, 2009, 12:53:12 ös
Üniversite hazırlık kurslarına ,İstanbul'da yurtlarında ve ışık evlerinde kaldığım için kimse onları benden iyi tanıyamaz...İnanın ki tanımasaydım , bu denli nefret edemezdim.Bir milletin evlatları, genç dimağlar ancak bu kadar kandırılabilir.Risaleyi Nur dan mektubatı ve sözleri okudum: inanın ki birşey bu kadar da saçma sapan olur.Fethullah Gülen'in piyasada olmayan kasetlerini seyretmiş olduğum için ,muhteremin peygamberliğe, en azından halifeliğe oynadığını bilmekteyim.Anadolu'nun zeki ,sahipsiz,fakir çocuklarına kol kanat gererekten şakirt yapılmaktadırlar, aileleri de ne olacak ki ,ne kötülük var bunda alkol uyuşturucu kullanıp ortada kalacağına hem okur ,hem namazını kılar diye düşünmektedirler.Okul bitince teşkilatın askeri hazırdır, hem gelirinin bir kısmını vermek ,hem eskiden kendi durumunda olan muhtaç öğrencilere her tür desteği vermek mecburiyetindedir.Bunlar üniversite 2. sınıfta türbanlı bir arkadaşla hemen baş-göz edilir ve böylece bu ihtiyaç da karşılanmış olur.Köyden gelen fakir,gariban bu öğrencinin artık işi,eşi, çevresi kısaca herşeyi vardır. Peki bu durumdaki bir insan artık laiklik ister mi hiç,artık Atatürkçülük umrunda olur mu? Feto'ya gelince,kendilerinin çok daha karanlık yönleri daha doğrusu tercihleri vardır; o da bu forumda söylenmez ayıptır

Sayin ozak1977,

Lutfen bu sahisla ilgili bildiklerinizi bizlerle paylasir misiniz? Zira dediginiz gibi, kendisini ve ideolojisini sizden daha iyi tanimamiz imkansiz. Paylasiniz ki, degerli forum uyeleri gibi ben de daha detayli ogreneli, niyeti nedir, basarmak icin neler yapmakta, kimlerle isbirligine gitmektedir...

Simdiden tesekkur ederim. Bilirsiniz, dusmanini tanimadan savasmak yenilgi ile sonuclanir.

Sevgi ve Saygilarimla,
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Waldow - Şubat 02, 2009, 02:33:07 ös
simdi benım sordugum soruyu mason kardeslerimiz nie es geciyor

Fettullah Gülen ve mason locaları arasında baglantı varmi?

Bazıları boyle idda ediyor aralarında baglantı varmıs diye aslını sızden ogrenmeyi bekliyorum net bir cvp beklıyorum.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Genius Loci - Şubat 02, 2009, 02:37:33 ös
Sn. Waldow, sorunuzun es geçilmesi olduğunu düşünmüyorum, sadece dikkat çekmemiş olabilir. Net bir şekilde cevap vereyim sorunuza. Hayır YOK. Olması da düşünülemez.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Mozart - Şubat 02, 2009, 02:37:51 ös
Bay Waldow ne gibi bir bağlantıdan bahsediyorsunuz?Bunu açıklayınız ki bilgisi olan herkez yardımcı olsun.
Gezegenimizde herşey birbiriyle bağlantılı.Bir sistem içerisinde yaşıyoruz, bir sistem bir bağ içerisinde nefes alıyoruz.
Siz hem duyumlarınızı hem de ne bağlantıları olduğunu yazarsanız daha açıklayıcı olur

saygılarımla
simdi benım sordugum soruyu mason kardeslerimiz nie es geciyor

Fettullah Gülen ve mason locaları arasında baglantı varmi?

Bazıları boyle idda ediyor aralarında baglantı varmıs diye aslını sızden ogrenmeyi bekliyorum net bir cvp beklıyorum.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Waldow - Şubat 02, 2009, 02:48:05 ös
Bazı kaynaklar Fettullah Gulen cemiyetiyle ABD deki bazı mason localarının para konularında yakın iliskiler icinde oldugunu soluyorlar bir kanıt gormedim sadece soylenti simdi benim dusunceme gore mason cemiyeti bagnazlıga karsi ve her zaman aydın ileri goruslu hareket ederler.Fettullah Gulen cemıyetininde ne oldugu belli.Ama mali yonden bir iliskileri olurmu olmazmı onu soruyorum.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Dino - Şubat 02, 2009, 02:49:03 ös
Sayin Waldow,

Her iddiayi gercekmis gibi algilamayacak yastasiniz ve sanirim bu konuda da, bu formdaki yazilari okuduysaniz bir kaniya varmissinizdir.

Masonlar taassuba, bagnazliga, yobazliga karsi dimdik durmuslardir asirlardan beri. Vatanseverlerdir ve laiktirler. Vatanlari her zaman ve herseyin ustunde olmustur. Vatanlarini satmaz, din gibi kolay kullanilacak bir mecra uzerinden strateji gelistirmezler.

Tum bunlar isiginda, F. Gulen ya da benzeri tehlikeli olusumlar ile Mason Localari arasinda bir iliski olabilir mi? Yanitini ben vereyim, olamaz, yoktur, olmayacaktir. Masonlarin; vatanlarini satanlar, dini kullanip insanlari somurenler, bagnazlar, gericiler, Ataturk devrimlerine karsi cikanlar, amaclarina ulasmak icin salya sumuk aglayanlarla ilgisi olamaz. Bizler bu vatan ugruna dik duran insanlariz. Ve bu dik durusumuz, bu tur insan musvettelerine karsi her daim devam edecektir.

Umarim cevabinizi almissinizdir.

Sevgi ve Saygilarimla,
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Waldow - Şubat 02, 2009, 02:51:01 ös
Turkiyedeki masonluklar yurt disindaki mason cemıyetleri arasında fark varmı sizce sn.dino ve bu farklar neler sizce?
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Dino - Şubat 02, 2009, 02:55:15 ös
O bazi kaynaklar, bizlerin toplantilarda keci kesip kanini ictigimizi de soyluyor. Hani komigini gorduk de bu kadarini pek gormedik.

Mason Localari, Turkiye'de oldugu gibi dunyanin diger ulkelerinde de siyasetin icinde yer almazlar. Kisisel olarak siyaset icinde olan Kardeslerimiz elbette vardir ama bu Locayi baglamaz, Loca'nin siyasete girdigi anlami asla tasimaz. Teorik olarak F.Gulen icin soylenen baglanti, camurdan ibarettir. Turkiye'deki bazi localarin Taliban lideri ile iliskide oldugunu dusunebilir misiniz?

Sevgi ve Saygilarimla,
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Waldow - Şubat 02, 2009, 02:58:33 ös
Bakınız ben orda boyle bir baglantı varmı yokmu sordum bu platforma her turlu soruyu sorma ve direk mason olan kisilerden bilgi almak icin geldik yani herturlu (sacma dahi olsa) soru sorulabılnmelidir nitekim sordum ve cvbınıda aldım ama soru sorani yargılamanız yanlıs.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Genius Loci - Şubat 02, 2009, 03:01:23 ös
Sn. Waldow,

farktan kastınız nedir?

Eğer farktan kastınız temel ve törel ilkeler yönündense bunun da HAYIRdır.

Ancak üyelik prosedürü gibi konular yönündense kastınız buna da evet cevabı verilebilir.

Sorunun gelişinden ben temel ilkeler törel ilkeler yönünden fark olup olmadığını sorduğunuzu seziyor ve HAYIR diyorum.

Sevgi ve Saygılarımla.

ps: Hayır cevabım elbetteki Muntazam (Düzenli) Masonluk açısındandır.
....

Ek: Sn Waldow, elbetteki soru soracaksınız ve bu sorularınıza cevap almayı da isteyeceksiniz. Sorunun absürd olduğunu söylemek soranı yargılamak değildir. Sn. Dino Üstadımın da ifade ettiği üzre bir çok yazıda Masonlukla ilgili akla hayale sığmayacak, pek çok kez gülüp geçilenecek hatta bu gülme sırasında yok ya bu nasıl bir zihniyettir denilerek genel için üzülecek ifadelere rastlanmaktadır. Bunların absürd olduğunu söylemek, akıl dışı hezeyanlar olduğunu belirtmek yanlış olmasa gerektir. Siz bazı kaynaklarda böyle ifadeler yer aldığını söylediğiniz için Sn. Dino bunun ne denli komik, ne denli gerçekle örtüşmeyen bir ifade olduğunu vurgulamak istemiştir. Yoksa burada bulunan hiçbir Mason ya da Yöneticinin sizleri yargılamak gibi bir düşüncesi asla ve kata olamaz.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Waldow - Şubat 02, 2009, 03:03:53 ös
Ben bakıs acisi dusunce sistemi olarak demistim.Sanırım bu konuda pekte doyurucu bir cvp alamayacagımı dusunuyorum.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Dino - Şubat 02, 2009, 03:05:56 ös
Turkiyedeki masonluklar yurt disindaki mason cemıyetleri arasında fark varmı sizce sn.dino ve bu farklar neler sizce?

Sayin Maldow,

Ben Turkiye'de tekris ve ardindan ustad olmus, simdi de yurtdisinda yasayan ve burada da bir Locada calismalarina devam eden birisiyim.

Icerik, dunya gorusu vs anlaminda herhangi bir fark yoktur. Olan farkliliklar sadece sekisel olabilir. Ama sunu da gonul rahatligi ile soyleyebilirim, Turkiye'de yasanan Masonluk, bir cok ulkenin uzerinde bir kaliteye ve bagliliga sahiptir.

Bakınız ben orda boyle bir baglantı varmı yokmu sordum bu platforma her turlu soruyu sorma ve direk mason olan kisilerden bilgi almak icin geldik yani herturlu (sacma dahi olsa) soru sorulabılnmelidir nitekim sordum ve cvbınıda aldım ama soru sorani yargılamanız yanlıs.

Ben sizi yargilamadim, ayrica ne haddime. Belki aciklama icinde sitem bulmus olabilirsiniz, yargilama degil. Sitemin sebebi de, yapilan bu yakistirmalarin, bizlerin hayat gorusune taban tabana zit olmasidir. Oyle bir kavga var ki, siz ne kadar kurallara riayet ederseniz edin, karsi taraf hep bel altindan vuruyor. Amac da ulkemizin seklini degistirmek. Bu tiplerle bizler ayni kefeye konunca ister istemez insan sinirlenebiliyor. Elbette bu sinir size degil, ulkemi yikmaya calisanlara...

Sevgi ve Saygilarimla,  

Sevgi ve Saygilarimla,
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Genius Loci - Şubat 02, 2009, 03:06:57 ös
Sn Waldow,

Düşünce sistemi / bakış açısı olarak diyorsanız yukarıdaki HAYIR cevabım geçerli olacaktır. Temel ilkeler açısından Masonluk EVRENSELdir. Burada ya da Amerikada temel ilkeler açısından farklılık söz konusu değildir.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Waldow - Şubat 02, 2009, 03:11:50 ös
Tesekkurler Sn skullg ve Sn.Dino cevaplarınız beni aydınlatti.Ben masonlugun görüsünün ne oldugunu biliyorum ve Fettullah Gulenlede fikir konusunda taban tabana zıt oldugunu biliyordum.Ama zaten duyduklarım turk masonlugu ile ilgili degildi ABD deki bazı mason cemıyetlerının parasal destek gibi birsey yaptıgını duymustum bu yuzdende 2. sorum olan turkiye ve abd masonlugu arasında bir farmı diye sormustum her sorumunda cevabını aldım.

Yanlız bir sorum daha var SBS (Skulls and Bones Society) masonik bir toplulukmudur düzenli masonluk bu kurulusu kendinden gorurmu?
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: degas - Şubat 02, 2009, 03:34:02 ös
Bones Society) masonik bir toplulukmudur düzenli masonluk bu kurulusu kendinden gorurmu?

Masonluk son 150 yıldır ismi olup kendi olmayan bir düşünce organizasyonudur.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: ozak1977 - Şubat 14, 2009, 02:01:26 öö
Sayın Dino,

Öncelikle size cevap yazmakta geciktiğim için özür diliyorum.

Bu cemaatin yurtlarında ve ışık evlerinde televizyon ve radyo hiç açılmazdı ,yasaktı. İsteyen kulaklığı ile ses çıkarmadan dinleyebilirdi .Zaman gazetesi ve Sızıntı dergisi dışında gazete-dergi girmesi de yasaktı.Televizyon sadece akşam çay saatinde açılır onda da Fethullah Hoca'nın vaazları izlettirilirdi.Vaazlarından birinde gene ağlayarak saçma sapan birşeyler anlatırken birden duruyor aynen bir şizofren rolü oynayaraktan, 'peki Resulallah pekala ,hı hı tamam söylerim hı, hı ...' diyor ve vaaza devam ediyor. Bunu izleyen cemaatten homurdanmalar yükseliyor, herkes şaşkın, peygamber hocamıza göründü. Hiçbirimiz göremedik ama muhterem zat 'eren' ya ! İletişimi kurdu ve sonra cemaati azarlıyor. 'Namazınızı kılmıyorsunuz diye beni azarladı'.

Görüldüğü üzere amaç , insanlardaki en ulvi ,en mukaddes hisleri ve değerleri sömürerek kitleleri peşinden sürüklemektir. Vaazlar seyredilirken yurttaki bazı bayan arkadaşlar da selpak tüketmektedir. Gözler şişer ,kızarır ( kuzular zaten üniversiteyi yeni kazanıp,Anadolu'nun bağrından kopup gelmiştir, analarından yeni ayrılmışlardır.17-18 yaşlarındaki bu fidanların beyinleri elbetteki istismara açıktır). Bir gün yine vaaz kasetlerinden birini izliyoruz bişey farkettim. Yurt müdüresi ve yardımcıları bizlere bakıp bazı notlar tutuyorlardı.Benim odamdaki kızların( ben hariç ) hepsi türbanlıydı.Odada kendi aramızda konuştuk  ve onlara neden notlar alındığını sordum. Efendim meğer hepimizin dosyası tutulurmuş da bu dosyalarda ruh halimiz, haftasonları nerelerde gezdiğimiz ,namaz kılıp kılmadığımız, oruç tutup tutmadığımız, dürüstlük derecemiz,okulda erkeklerle konuşup konuşmadığımız ve ya ne kadar yakın durduğumuz, hediye edilen risalelerden günde kaç sayfa okuduğumuz,türban takmaya nasıl baktığımız,vs vs , Kanım donmuştu.

Teşkilatın askerleri olan türbanlı kızlar, bayan öğrencileri okulda izlemek,diğer gruplara yaklaşmalarını engellemek ve olup biten herşeyi müdüre hanıma ve o da birüst makamına bildirmekle mükellefti.

Ramazanda ve kandillerde yurtta bir hareketlilik olurdu. Fatih deki ne kadar kara çarşaflı varsa yurda ,ellerinde baklavalar ,böreklerle gelirlerdi. Ve bu günlerde ilahiler, Kur'an'lar okunup, hular çekildikten sonra müdüre hanımın vaazı dinlenirdi. Tabi bu arada ağlayanlar, ayılanlar, bayılanlar kırılagidiyordu.Vaazlarından birinde müdüre hanım muhteremden konuyu açtı. Efendim , şakirtlerden ( erkek talebe) biri birgün hocaya bir soru sormuş, o da yere bakarak cevaplamış. 'Peki hocam neden yüzüme bakmadınız. Size karşı bir kusurum mu oldu ?'diye sormuş. 'Sadece nefsime hakim oluyorum ' demiş. Müdüre hanım bu olaya vaazında yer verdikten sonra pekçok bayan hıçkırıklara boğuldu. Benimse anlayamadığım da zaten hocanın ,bir erkeğin yüzüne bakarken niçin nefsine hakim olmaya çalıştığıydı.

Bahsettiklerim sadece denizde bir damladan ibarettir.Bu misyoner ordusuyla savaşmak sanıldığından çok daha  meşakkatli olacaktır.Meslek liselerine bu kadar çok ihtiyaç varken ısrarla imam hatip lisesi açmaya devam eden bir ülkede sonucu tahmin etmek çok da zor değildir.

Saygılarımla

Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Mozart - Şubat 14, 2009, 02:41:09 öö
Bayan ozak1977  "hu" derken zikir mi yapıyorlar?
Kur'an'lar okunup, hular çekildikten sonra müdüre hanımın vaazı dinlenirdi. Tabi bu arada ağlayanlar, ayılanlar, bayılanlar kırılagidiyordu.

Aramızda psikolojik analiz yapabilecek olan var mı? Buna sapıklık desek uygundur herhalde.
'Sadece nefsime hakim oluyorum ' demiş.
Hanımefendi siz niye onların yurdunda kaldınız, anladığım kadarıyla onların düşüncelerinde değilsiniz?
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: ozak1977 - Şubat 14, 2009, 03:32:29 öö
Sayın M.Akyol,

Yol yordam bilmeyince ve yaşadığımız şehirdeki insanların referansıyla gidince ,ilk yıl böyle bir hatamız

oldu. Sonra zaten  kendi evime  çıktım.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Mozart - Şubat 14, 2009, 03:37:29 öö
Anladığım kadarıyla İstanbul'da bir yurda gitmişsiniz, haklısınız İstanbul'a öğrenci olarak gelenlerin büyük sıkıntısı tarikat yurtları. Dışardan bakılınca anlaşılmıyor, Milli Eğitim Bakanlığı ....... Yurdu yazıyor. Ama olsun sizin için yaşamsal bir tecrübe olmuş.
Ayrıca diğer sorumu hatırlatmak isterim.;

Bayan ozak1977  "hu" derken zikir mi yapıyorlar?
Kur'an'lar okunup, hular çekildikten sonra müdüre hanımın vaazı dinlenirdi. Tabi bu arada ağlayanlar, ayılanlar, bayılanlar kırılagidiyordu.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Dino - Şubat 14, 2009, 03:44:27 öö
Sayin Ozak1977,

Bir insan ya da toplulugun herhangi bir amaci varsa bu yolda yapilabilecek hersey mubahtir. Hele hele, hedef aldiginiz ve beyinlerine girip etkilemeye calistiginiz topluluk cahil, nereye cekerseniz oraya gidebilecek bir topluluksa isiniz daha kolay ve amaciniz yakindir. Ayrica sizi bu ugurda destekleyen gucler de varsa degmeyin keyfinize. Bir de bu gucler tarafindan atanan taseron yoneticileriniz varsa bu is tamamdir. Onlara gore tamamdir ama aydinlik beyinli, cagdas, kulturlu, bilincli ve en onemlisi Ataturk ilke ve inkilaplarina inananlar icin hic de tamam degildir. Diger musluman ulkeleri saymiyorum bile ama benim ulkemde yobazlik ile cikilacak bir yol yoktur, buna cogunlugu aydin ve hosgorulu olan halkimiz asla izin vermeyecektir. Bizler Ataturk'un cocuklariyiz ve yuzumuz aydinliga donuk, en azindan olmali.

Bu durum ve F. Gulen tamamen bir komplodur ulkemizin basina orulen, iceriden ve disaridan. Ama basari sansi yoktur. Aydin Turk toplumu sakindir, izlemeyi ve olanlardn ders cikartmayi bilir. Damarina basmadiginiz surece pek sesini cikartmaz ama o asil kanin dolastigi damara birileri basmaya gorsun, gelecek tokadin nereden geldigini bile gormek mumkun degildir.

Aydinlik yarinlara biran once ulasmak umudu ile...

Sevgi ve Saygilarimla,  
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: ozak1977 - Şubat 14, 2009, 01:50:11 ös
Sayın M.Akyol,
 
Söylenen kelime 'Allah ', ancak hızlı ve hep bir ağızdan söylenince ve 'h' harfi vurgulandığında kulağa 'huu' gibi gelmekteydi.Ortam çok sıcak ve kalabalıktır ve hatunlar tesettürden dolayı üst üste giydiklerinden bunaltıcı hava artar. Tabi nevrotik olan tipler ayılıp, bayılır veya üstünü başını çekiştirip kendini perişan hale sokar.Arada bir de laikliğe karşı slogan atıp topluluğu kışkırtan amigolar vardır ki, bunlar televizyonlarda bile gösterilmiştir ve eminim ki sizlerde izlemişsinizdir.

Buna ,bişey değil canım sadece 'zikir'  demek yanlıştır kanaatimce. Çünkü orası ezilmiş, itilmiş-kakılmış, hakarete uğramış, rencide edilmiş, kocası tarafından dövülmüş kadınların kendilerini ispat ettikleri ve ifade ettikleri bir arenadır.Tabi bu son bahsettiğim işin psikiyatrik boyutudur ki ''bakın bana Allah aşkıyla ne hale geldim''  oyununu oynar herkes orada....Üstünü en çok paralayan, kendini yerden yere atan kişi ,kendince Tanrı'ya en yakın olandır...Ben bunu Tarkan konserine gidip, üstünü başını paralayan ve tezahurat sonrası bayılan hanımlara benzetmekteyim...

Tanrı'ya ulaşmanın yolunun bunlar olmadığını düşünüyorum. Arap milliyetçiliğinin dünyaya dayatılmasının sonucudur bunlar ve en büyük destek de Türkler'den gelmektedir, tıpkı tarihte yaşandığı gibi...


Saygılarımla
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Barbaros - Şubat 14, 2009, 10:59:39 ös
Sizler konuşa durun adamlar dünyada süper güç oluyorlar.
Nedir alıp veremediğiniz? Sizlerin bu tarz düşüncelerine çok karşıyım. Bir kişiyi eleştirmek için önce o kişiyi iyi tanımanız gerekir. Kimileri medyanın işine gelen haberleri baz alarak burada Fethullah Gülen'i kötüler, kimileri de aile yapısı olarak buna uygunluğu sebebiyle iyimser davranır. Nihayetinde hepiniz işinize geldiği gibisiniz. İçinden gelerek bu adamın izini süren ve onun yolundan gitmek isteyen nice zenginler var. Bunlarında mı beyinlerini yıkadılar? Bakıyorum da olaylara yalnızca öğrenci açısından yaklaşıyorsunuz. Zamanında bu cemaate bende katıldım(7 yıl önce), ne zaman ki sıkıcı geldi, Fethullah Gülen'in kasetlerini dinlemeye başladık o zaman bıraktım, ağlıyordu çünkü ama rol değil hissederek belli oluyordu. Tabi onları o yaşta bize dinletmeleri hala saçma geliyor. Ailem bırakma dediği halde bıraktım. İradeden de değildir, dışarıda gezmek, eğlenmek daha çok hoşuma gidiyordu :D Bazen düşünüyorum, belki bırakmasaydım şuanda çok daha güzel yerlerdeydim. Belki de bıraktığım için beni daha güzel günler bekliyor, okulumdan çok memnunum. Ama unutmadığım nitelikleri var ki benim için oradaki abiler en güzel abilerdir. Birisi tıp okuyordu, birisi de eczacılık fakültesi. Öyle çok iyi durumları da yoktu, hatta durumları zordu diyebilirim. O kadar işin içinde bize matematik, fizik anlatıyorlardı hemde karşılıksız, ben bıraktığım halde herhangi bir karşılık aldılar mı? Hayır. Hepsini özledim. Allah onlardan binbir kere razı olsun.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Nueva - Şubat 15, 2009, 01:06:12 öö
Sayın Barbaros Merhaba ,

Yazınızı üzüntüyle ancak hayrete düşmeden okudum. Ülkemizde yazınızdan hissedilen yaklaşıma yaygınlık kazandırılmasına yönelik aşırı gayretler bulunduğu herkesin malumudur. Ancak size hiç katılmadığım noktalar var ki , ifade edilmemesi hata olur. ""Sizler konuşa durun adamlar süper güç oluyorlar"" biçiminde bir cümleniz var , biliniz ki bu tip oluşumlardaki gibi "görünür" bir gayret içerisinde olmayan büyük ve son derece aktif bir topluluk vardır ülkemizde. Gazi'nin Kadınları ve Gazi'nin Erkekleri , yanyana , birlikte düşünen, aklı,bilgiyi,sağduyuyu ve bilimi önceleyen ,ulus menfaatlerine duyarlı , aydınlık zihinli ,ışıklı insanlarımızın çabaları , methettiğiniz oluşumu bertaraf edecek güce fazlasıyla sahiptir.

"Ne alıp veremediğiniz var ?"şeklindeki sorunuza cevaben , bu yetkiyi Bursa Nutku'ndan aldıklarını ifade etmek yeterli olacaktır. Tabii okudu iseniz bu cevap bir anlam taşır. Şunu unutmayınız , methettiğiniz şahıs ve oluşum "ilahi olarak yetkilendirilmiş" değildir ,son peygamber Hz.Muhammed olduğuna göre , bu dini önderlik makamına hiç ama hiçkimse kendi kendini "atayamaz." İnsanların sadece dindar olmaları size hitap etseydi ve yegane düşünce bu olsaydı bu temel ilkenin çiğnenmesi size ters geliyor olurdu. Takdir edersiniz ki , başkasının gözetiminde ve denetiminde sergilenen ve dünyevi karşılık ve kazanım beklenerek ifa edilen ibadet görünümlü kültür-fizik hareketleri herşeyden önce riyakarlıktır ve Yaratıcı Kudret'e hakarettir. Ancak zaten o oluşumu terk etmekten duyduğunuz pişmanlığı "Ayrılmasam şu an çok iyi yerlerdeydim." biçimindeki cümlenizde ifade etmişsiniz ki , bu cümlede ruhani bir gaye , özel bir derinlik sahibi olma arzusu değil sadece maddesel ve dünyevi heveslere ulaşmada , oluşumdan umduğunuz medet ifadesi bulunuyor , ki bu da yorum dahi gerektirmeyecek kadar sarih bir ifadedir.

Yaşınız 20 olarak gözüküyor ve o oluşuma 7 yıl önce girmiş iseniz , zaten düşün gücü , ussal donanım edinimi , doğru-eğri muhakeme noktaları yönünden yolun en başındaymışsınız , yaşamınızın bundan sonraki dönemlerinde "gerçeğin" ne olduğunu arayış, bilgiye değer verme , aklı önceleme hususlarında bir parça olsun düşüneceğinizi ummak istiyorum.

Saygılarımla
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: ozak1977 - Şubat 15, 2009, 01:27:21 öö
Sayın Nueva,

Ben de Sayın Barbaros' a cevap vermeyi düşünüyordum ancak ,siz o kadar güzel ifade etmişsiniz ki artık bunun da üzerine söz söylemeye gerek yok diyorum.

Saygılarımla
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Mozart - Şubat 22, 2009, 01:32:04 öö
Özbekistan'da Fethullahçılara ceza yağdı
 
Özbekistan’da 3’ü Türk olmak üzere 11 kişi, Fethullah Gülen cemaatine üye olmak ve bu ülkede yasadışı yollardan kendi inançlarını yaymaktan 6.5 ile 8 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı.

Özbekistan Devlet Televizyonu, Gülencilerin kullandığı “nur” kelimesine atfen “Karanlığa Giden Işık” adını verdiği programda, “Türk Nurcuları” adını verdiği kişilerin, Özbekistan’ın çeşitli kentlerinde açılan liselerde “Nurculuğu yaydıkları”ve “Pan Türkist” propaganda yaptıklarını ileri sürdü.

Özbek televizyonu, Türkiye’den gelen Nurcuların kurduğu okulların özellikle yatılı statüyle faaliyet gösterdiğini, bundan amacından da öğrencileri ailelerinden ve çevrelerinden uzaklaştırarak, 24 saat kendi denetimleri altında, daha kolay etkilediklerini iddia etti.

Bu okulların 1990’lardan itibaren Özbekistan’da faaliyet göstermeye başladığını belirten kanal, Özbek lider İslam Kerimov’un talimatı üzerine bu okulların kapatıldığını ve bazı “Türk Nurcuların” sınır dışı edildiğini ve çok sayıda Özbek okul yöneticisiyle 3 Türk Nurcunun tutuklandığını kaydetti.

Özbek Televizyonu, Taşkent Mahkemesi’nde yıkıcı faaliyet ve dini propagandadan yargılanan 3’ü Türk, 11 kişinin 6.5 yıl ile 8 yıl arasında hapis cezalarına çarptırıldığını duyurdu.

“Türk Nurcuları” adını verdiği Gülen cemaati üyelerini “Binlerce yıllık Özbek kültür ve geleneklerini yıkıp din yoluyla beyin yıkamakla” suçlayan Özbek Televizyonu, bu okullardan mezun olan iyi eğitimli, “Türkçü” çocukların ileride devletin kilit noktalarına gelmesinin amaçlandığını iddia etti.

Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/Dunya/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&Kategori=dunya&KategoriID=&ArticleID=1062494&Date=21.02.2009&b=Ozbekistanda%20Fethullahcilara%20ceza%20yagdi

Bu ve bunun gibi düşünenler, Türkiye'deki İtalyan Lisesi, Alman Lisesi, Fransız Liselerine karşıdırlar, oradaki öğrencilere Hristiyan eğitimi verildiğini söylerler, ama kendileri gidip Afrika'daki bir çocuğa İstiklal Marşı okuturlar,  Türk Kültürü adı altında Arap kültürü aşılarlar. Afrikalı çocuk ne hissedebilir ki İstiklal Marşından, bu ne büyük hainliktir. Kendi çocuklarına yapılsa ama onlara demediklerini bırakmazlar.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Dino - Şubat 22, 2009, 02:42:25 öö
Niyetlerinin ne oldugunu, amaclarina nasil ulasacaklarini kendi gozlerinizle gorun, kulaklariniz ile duyun lutfen. Ve sonra dusunun; kisisel olarak ben ne yapmaliyim???

http://www.youtube.com/watch?v=oNi3Z3qZ7Z4

Saygilarimla,
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: TRca - Şubat 22, 2009, 07:41:54 öö
FETHULLAH GÜLEN GRUBU:
1-AMACI:
Devletin tüm sistemlerinde İslam hükümlerini egemen kılarak teokratik bir İslam diktatörlüğünü kurmaktır.
Fethullah GÜLEN laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ni sona erdirip, yerine şer'i yasaların hakim olduğu İslam devletini kurmak için okullarında beyinlerini yıkadığı gençlik ile oluşturacağı toplumu kullanmayı planladığı tespit edilmiştir.
Fethullah GÜLEN, demokratik usuller ile ılımlı İslam görüntüsü ile kamufle edilmiş yöntemi,
Toplumun önemli bir kısmı tarafından kabul görmesine neden olan yurt içi ve yurt dışındaki okulları vasıta olarak kullanması,
Papa ile görüşerek sadece Türkiye'de değil, Dünyadaki Müslümanları yönetmeyi amaçlayan ruhani liderliğe olan ilgisi,
Siyasi parti, kişi ve bazı devlet kadroları tarafından kabul görmesi nedeniyle hedefine ulaşmada devlet rejimini istismar etmesi,
Dini ve siyasi yapısını sürekli canlı tutan kaynağı belirsiz finans desteği ile,
Ülkemizdeki en güçlü ve etkin irticai yapılanma olarak değerlendirilmiştir.
2-STRATEJİSİ:
Fethullah GÜLEN, İslamcı ideolojik bir yaklaşımla, bulunduğu legal yolu muhafaza ederek, sahibi olduğu etkin mali gücü ile;
A- Bünyesinde bulunan vakıf, okul ve dersaneleri kullanarak eğitilmiş gençlerden oluşan bir taban oluşturmak,
B- Devletin bütün kadrolarında, bütün bürokraside, Milli Eğitim Bakanlığı ve Emniyet Teşkilatında kadrolaşmak,
C- Yurt dışında Türkiye�de kurulacak siyasal islama sempati ile bakacak bir gençlik oluşturmak istemektedir.
Çizilen hoşgörü ve barış tabloları ile bazı devlet çevrelerini etkileyen Fethullah GÜLEN, hedefine ulaşıncaya kadar kamuoyu faaliyetlerine destek verdiği imajını yaratarak, toplumun gerçeği görmesinin önünü, ılımlı görünüşü ve demokrasi şemsiyesine sığınarak kesmektedir.
Cumhuriyet düzenine "Kefere düzeni" diyen bu şahıs, bugün bu düzeni ister görünerek, bazı kesimleri bu davranışına inandırabilmektedir.
Fethullah GÜLEN oluşturduğu öğrenci seçme ekipleri ile köy ve semtleri dolaşarak zeki ve becerikli öğrencileri seçmekte, sağladığı imkanlar ile kendisine bağlamaktadır. Fethullah GÜLEN�in düşünceleri öğrencilere evlerde, okullarda, kamplarda beyin yıkama metotları ile öğretilmektedir. Bu toplantılarda Atatürk, devrimleri ile toplumun İslam�dan ve inançtan uzaklaştırıldığı için Deccal (Ahir zamanda ortaya çıkacak fitnenin başı) olarak tanıtılmaktadır.
Fethullah GÜLEN sahip olduğu imkanlar ile semavi dinlerin temsilcileri ile başlattığı diyalog vasıtası ile �Dünya Dinler Birliği� adı altında bir oluşuma zemin hazırlamış ve bu oluşum yönünde İslam Dini�nin temsilcisi olma yönünde uluslararası alanda izlenen ve karşılıklı çıkarlara dayanan bir stratejinin ilk sayfalarını da açmıştır.
Fethullah GÜLEN faaliyetlerinde gösterdiği gizlilik, taraftarlarının kendisine bağlılığı, etkili, kararlı ve merkeziyetçi yönetimi ile ülkemizin en güçlü irticai yapılanmasıdır.
Fethullah GÜLEN şeriat düzeni hedefine ulaşmak için özellikle gençlik kesimini sabırlı bir yöntem ile kendisine bağlamayı hedefleyen bir strateji takip ederek, bunlar vasıtasıyla toplumun bütününe hakim olmayı ve diğer yönden yürütme ve yasama erklerini hedefi doğrultusunda kullanmayı amaçlayan bir politika izlemektedir.
3-TEŞKİLAT:
Zirvede Fethullah GÜLEN olmak üzere, silsile yolu ile bir yere kadar inen bir yapılanmayı kapsamaktadır.
Tarikatın başı: Fethullah GÜLEN,
Danışman Kadrosu,
Şehir imamları,
Esnafı organize eden imamlar,
Semtlerden sorumlu imamlar,
Ev düzeyinde görevli imamlar,
Bireyleri kontrol eden imamlar,
Fethullah GÜLEN öğrencilerin örgütlenmesine özel bir önem vermektedir. Fethullah GÜLEN yapılanmasının özünü teşkil eden Işık evlerinde tecrübesiz öğrenciler, kendilerini Fethullah GÜLEN�e tam bir teslimiyete götürecek eğitimden geçmektedirler.
4-YURT İÇİ FAALİYETLERİ:
Fethullah GÜLEN grubunun faaliyetleri bütün yurt sathında yaygın bir görünüm arz etmekte ise de, özellikle Samsun-Adana hattının batısında kalan illerde, üniversite çevrelerinde ve Doğu�da Erzurum İli�nde yoğunlaşmıştır.
Fethullah GÜLEN Grubu yurt sathına yaygın 88 vakıf, 20 dernek, 128 özel okul, 218 şirket, 129 dershane ve yaklaşık 500 öğrenci yurdunun yanı sıra biri İngilizce olmak üzere 17 yayın organı, ortalama 250 bin tirajlı gazete, TV İstasyonu, ulusal düzeyde yayın yapan 2 radyo istasyonu, faizsiz finans kurumu, bir sigorta şirketini denetimi altında bulundurmaktadır.
Fethullah GÜLEN Grubunun özellikle eğitim alanında zaman zaman devletten de ileri imkanlara sahip olduğu gözlenmektedir. Fethullah GÜLEN Grubu, planlı, programlı, sinsi çalışmalarının önünde tek engel olarak Türk Silahlı Kuvvetlerini görmektedir.
Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı uyguladığı politika, hoş görünme, Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı bazı politikacılardan alınmış tavizlerle polisi güçlendirme, böylece denge sağlama, etkinleştiği polis camiasını gerektiğinde Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı kullanma şeklindedir.
Türk Silahlı Kuvvetlerini ele geçirme amacıyla sızma politikasını sessiz ve derinden devam ettirmektedir.
Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları arasına sızma çalışmalarının yanı sıra subay ve astsubay çocuklarını kendi okullarına ve dershanelerine kaydettirmeye, yetiştirilen bu çocukları askeri okullara sokmaya çalışmaktadır.
Fethullah GÜLEN tarafından, silahlı kuvvetler içinde yapılanabilmek ve ileride etkinliğe kavuşabilmek amacıyla yeni projeler üretilmeye başlanmış, bu çerçevede askeri okullarda okuyan öğrenciler önce fiili hedef olarak belirlenmiş, kültür düzeyi yüksek, kendine bağlı, türban takmayan bayanların askeri öğrenciler ile tanışmaları ve evlenmelerinin sağlanabilmesi için gerekli vasatı sağlayacak bir yapılanmaya gitmiştir. Fethullah GÜLEN, bu yöntem ile 10 yıl içinde Türk Silahlı Kuvvetleri içinde söz sahibi olacağı bir konuma gelmeyi planlamaktadır.
5-YURTDIŞI FAALİYETLERİ:
Fethullah GÜLEN, planlı bir şekilde yurtdışı örgütlenmesine yönelmiştir.
Bu yönelişte:
Sosyo ekonomik ihtiyaçları fazla olan yeni Türk Devletlerinde taban oluşturmak,
İran�ın Şii propagandasının etkisini kırmak,
Finans ihtiyacını karşılayacak olan ticari şirketlerinin ticari atılımlarını sağlamak,
Bu devletlerde ihtiyaç duyulacak bürokratik kadroları yetiştirmek,
Türk İslam Birliğini oluşturmak, gayeleri güdülmüştür.
Dünya İslam Birliğini sağlamak amacını güden Fethullah GÜLEN, Türk ve Müslüman olmayan ülkelerde de faaliyet göstermektedir.
Bu faaliyetlerinin amacı:
Kendisine bağlı bürokratik kanalların oluşturulması,
Globalleşmenin sonucu oluşan bilgi transferini hedefi doğrultusunda kullanma,
Kendisine bağlı kişilerin refah düzeylerini artırmak ve etki alanlarını genişletmektir.
Fethullah GÜLEN grubu, 1992 yılında başlattığı yurtdışı açılımı sonucu 35 ülkede:
6 üniversite ve yüksekokul,
236 lise,
2 ilkokul,
8 yabancı dil ve bilgisayar merkezi,
6 üniversiteye hazırlık kursu,
21 öğrenci yurdu olmak üzere toplam 279 eğitim kurumunu faaliyete geçirmiştir.
Yurtdışındaki okulların kuruluş amaçları:
Kuruldukları ülkelerde ileride devleti yönetecek nitelik ve nicelikli kadroları yetiştirmek,
Bu kesimin Türkiye�de kurulacak İslami Devlete sempati ile bakmasını sağlamak,
Uzun vadede Türkiye�de kurulması planlanan siyasal İslam�a uluslararası alanda siyasi destek sağlamak,
Fethullah GÜLEN, hükümetin bilgisi dahilinde Papa 2 nci Jean Paul�un daveti üzerine 9 Şubat 1998 tarihinde Vatikan�da Papa ile görüşmüştür. Görüşme İslam ve Hıristiyan Dünyalarını temsilen dinler arası diyalog zemininde oluşmuş ve Fethullah GÜLEN, uluslar arası platformda Türkiye�de İslami kesimin lideri olarak gösterilmiştir.
6-FİNANS KAYNAKLARI:
Fethullah GÜLEN yoğun ve kapsamlı faaliyetlerini yürütebilmek için geniş finans kaynaklarına sahiptir. Bu finans kaynakları genel olarak bilinmekle birlikte diğer irticai gruplara oranla mali ilişkilerini büyük bir gizlilik içinde yürütmektedir.
Fethullah GÜLEN müminlerin zengin olmalarını şart olarak görmektedir. Ancak, şahısların tek tek çok zengin olmalarından ziyade büyük sermayeli, ancak çok ortaklı şirketlerin kuruluş şeklinde bu görüşünü uygulamaya koymaktadır. Çünkü çok zengin olan kişi dünya işleri ile uğraşmaya önem vererek hedeflere ulaşma yolundaki çalışmalarını aksatacaktır.
Fethullah GÜLEN grubunun büyük bir gayrimenkul varlığı vardır. Bu gayrimenkullerden yüksek rakamlara varan kira geliri elde etmektedir. Örneğin gruba bağlı Akyazılı Vakfı'nın 23 ilde çok miktarda konut, dükkan, büro, okul, mağaza, dershane, yurt binası bulunmaktadır.
Fethullah GÜLEN grubunun siyasi partilere siyasi destek sağladığı yolunda duyumlar mevcuttur.
1997 yılı Eylül ayında kendisine bağlı Asya Finans Kurumu, devletten 553 milyar Türk lirası teşvik almıştır. Bu iki husus birlikte değerlendirildiğinde finans desteği için siyasi partileri ve bürokratları kullandığı, böylece bu kişiler vasıtasıyla devlet imkanlarından yararlanmasına göz yumulduğu sonucuna varılmıştır.
Fethullah GÜLEN eğitime finans sağlamak amacıyla kendisine bağlı kişi ve kuruluşlardan vergilendirme adı altında aylık ve yıllık aidat toplamaktadır. Özellikle Fethul1ah GÜLEN'in Kazakistan'daki okulları için Denizli�deki taraftarlarınca 1 milyon dolarlık kaynak aktarıldığı, Afyon, Malatya, Kayseri ve İzmir illerinde de bu yolda faaliyetler yürütüldüğü bilinmektedir.
Fethullah GÜLEN grubu yurt dışındaki üniversite, orta dereceli okul, ilkokul ve dil eğitim merkezlerinden büyük gelir elde etmektedir. Bu gelirlerin bu kurumların finansmanı ve geliştirilmesinde kullanıldığı düşünülmektedir.
Işık Sigorta, Asya Finans gibi büyük kuruluşların gelirleri,
İş Hayatı Dayanışma Derneği (İŞHAD) ve Genç İşadamları Derneği (GİAD) bünyesindeki işadamlarının bağışları da Fethullah GÜLEN�in finans kaynakları arasında büyük bir yer tutmaktadır. Ayrıca televizyon, radyo, gazete, dergi gibi yayıncılık alanından da büyük gelir sağlanmaktadır.
Fethullah GÜLEN'in çalışma sisteminde "imkanlar nispetinde maddi yardım yapmak, yapamayacaksa bedenen çalışmak" kuralı mevcuttur. Bu bedeni çalışma karşılığında ücret almaması veya ucuz bir ücret alması maliyeti düşürmektedir.
Dış güçlerin Fethullah GÜLEN'e verdikleri yurt dışı desteği karşılığında, onu kendi menfaatleri doğrultusunda yönlendirmelerinin kuvvetle muhtemel olduğu unutulmamalıdır.
7-FETHULLAH GÜLEN�İN SİYASİ HEDEFLERİ:
Fethullah GÜLEN ilk etapta devlete karşı savaş vererek hedeflere ulaşmanın yıpratıcı olacağını teşhis etmiş, bu nedenle mevcut sistemi yıkma yerine, devlet modeline uygun bir örgütlenme ile devlete alternatif bir sistem kurmayı hedeflemiştir.
Bu nedenle tüm devlet organlarında yerel yönetimlerde sivil sektörde örgütlenmeyi hedeflemiştir.
İleride devlet yönetimini kontrol altına alabilmek için kısa vadede tüm kadrolara yandaşlarının getirilmesi veya bu kadroları işgal edenlerin kendisine bağlanmasını hedeflemektedir. Uzun vadede ise tam bir kontrol sağlayabilmek amacıyla eğitim sektöründe yoğun bir faaliyet göstererek teşkilatlanma ve kadrolaşmayı yaygınlaştırmayı amaçlamaktadır.
Ilımlı ve modern imajı ile siyasi partiler ve hatta Atatürkçü laik kesim içinde desteğini artırmaya çalışmaktadır.
Böylelikle Türkiye Büyük Millet Meclisi�nde yandaşlarının mutlak çoğunluğu elde etmelerini sağlarken, hedeflediği teokratik diktatörlüğe yumuşak geçişi sağlamak için Başkanlık sistemini desteklemektedir. Fethullah GÜLEN hiçbir kuvvet tarafından geri adım atmaya zorlanamayacağı bir duruma ulaştığında Atatürk ilke ve inkılaplarını ortadan kaldırmayı, laik demokratik, sosyal hukuk devletini ortadan kaldırarak şeriat devleti kurmayı hedeflemektedir.
Fethullah GÜLEN tüm dinler ve uluslar ile iyi ilişkiler kurarak onlardan gelecek karşı girişimleri engellemeyi hatta kendini desteklemelerini sağlamayı düşünmektedir. İleride kuracağı şeriat devletini desteklemek üzere birçok ülkede ileride yönetime gelecek gençleri yetiştirmektedir.


KAYNAK ; Nurettin Veren "Kuşatma" İsimli kitabından
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: dogudanesen - Şubat 22, 2009, 01:55:59 ös
Sizler konuşa durun adamlar dünyada süper güç oluyorlar.
Nedir alıp veremediğiniz? Sizlerin bu tarz düşüncelerine çok karşıyım. Bir kişiyi eleştirmek için önce o kişiyi iyi tanımanız gerekir. Kimileri medyanın işine gelen haberleri baz alarak burada Fethullah Gülen'i kötüler, kimileri de aile yapısı olarak buna uygunluğu sebebiyle iyimser davranır. Nihayetinde hepiniz işinize geldiği gibisiniz. İçinden gelerek bu adamın izini süren ve onun yolundan gitmek isteyen nice zenginler var. Bunlarında mı beyinlerini yıkadılar? Bakıyorum da olaylara yalnızca öğrenci açısından yaklaşıyorsunuz. Zamanında bu cemaate bende katıldım(7 yıl önce), ne zaman ki sıkıcı geldi, Fethullah Gülen'in kasetlerini dinlemeye başladık o zaman bıraktım, ağlıyordu çünkü ama rol değil hissederek belli oluyordu. Tabi onları o yaşta bize dinletmeleri hala saçma geliyor. Ailem bırakma dediği halde bıraktım. İradeden de değildir, dışarıda gezmek, eğlenmek daha çok hoşuma gidiyordu :D Bazen düşünüyorum, belki bırakmasaydım şuanda çok daha güzel yerlerdeydim. Belki de bıraktığım için beni daha güzel günler bekliyor, okulumdan çok memnunum. Ama unutmadığım nitelikleri var ki benim için oradaki abiler en güzel abilerdir. Birisi tıp okuyordu, birisi de eczacılık fakültesi. Öyle çok iyi durumları da yoktu, hatta durumları zordu diyebilirim. O kadar işin içinde bize matematik, fizik anlatıyorlardı hemde karşılıksız, ben bıraktığım halde herhangi bir karşılık aldılar mı? Hayır. Hepsini özledim. Allah onlardan binbir kere razı olsun.

Sondan başlayarak bir şeyler söyleyeyim ben de :

ilk olarak ; "karşılıksız" olduğuna emin misiniz? siz bıraktınız karşılık alamadılar,sizle birlikte o ÖRNEK ABİLERİNİZDEN ders alan kaç kişi vardı? kaçı şu an ABİ oldu? ve SİZ; şu an gezip tozmakla meşgulsünüz ancak "Allah razı olsun diyorsunuz" ne malum yarın sizin de o yola giren bir zengin ya da ders veren bir ABİ olmayacağınız ?

içten ağlayınca insan illaki dini yönden samimi midir ? günahsız mıdır, örnek insan mıdır ? peşinden ne yaptığını sorgulamadan gidilesi bir insan mıdır ?

alıp veremediğim nedir biliyor musun ? o eczacı tıpçı abilerinin öğrenciyken kulüplere,konseylere,birliklere bilmem ne olup heryeri
ümmet yapmasıdır, meslek sahibi olunca da ne olurlarsa olsunlar bir rant şantiyesi kurup koloniler halinde heryere mikrop gibi yayılmalarıdır.masumane dedikleri şeylere değinmiyorum bile...

mason ya da masonluk hayranı bir harici değilim ama masonlara attıkları tüm iftiraları kendileri yapan bu iyilik timsalleri kimse kusura bakmasın hiç de anlattıkları gibi melek değillerdir.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Waldow - Şubat 22, 2009, 02:28:11 ös
Ben bir ogrenciyim devletin yurdunda kalıyorum yurttaki arkadaslarımızla fikir kavgaları yapıyoruz geceleri. Örn: bir arkadasımız Fettullah Gulen alehtari bir kac cumle sarf etti ve buna karsilik baska bir ogrenci onu son derece ayıpladi arkadasımızı sanki peygambere kufretmıs gibi yargıladi yani burdan ne anlıyoruz Fettullah Gulen sempetizanları ve onun yolunda gidenler onu bir mesih gibi goruyor ve tapıyor.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Amon - Şubat 23, 2009, 12:13:21 ös
İlkokul mezunu bir imamın ülkenin - yargısı emniyeti eğitimi - dahil her alanında faaliyet göstermesi ne üzücü
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Mozart - Şubat 23, 2009, 01:13:55 ös
Bay Amon düşünün artık Türkiye'nin ve bunun okullarının olduğu ülkelerin düştüğü durumu.
Türkiye'deki yargı Özbekistan'daki yargı kadar cesaretli olmadığı açık şekilde görülmektedir.

İlkokul mezunu bir imamın ülkenin - yargısı emniyeti eğitimi - dahil her alanında faaliyet göstermesi ne üzücü

Bay SkullG; Özbekistan'da bu okullar yargı tarafından kapatılabiliyorsa, Türkiye'deki Cumhuriyet Baş Savcıları niye kapatamıyor dershaneleri, okulları, yurtları? Cumhuriyet değerlerine aykırı olarak kapatılamaz mı?
Siz de hatırlarsınız ki Nuh Mete Yüksel fethullah gülen hakkında çok dava açtı, uğraştı. Sonra Nuh Mete Yüksel'in sahte görüntüleri çıktı, adamın ayağını kaydırdılar, kimse de sahiplenmedi, silindi gitti.
Siz bir hukukçu olarak bu olayın hukuki yapısını nasıl değerlendiriyorsunuz?
saygılarımla
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Quantum - Mart 13, 2009, 12:41:08 öö
İlkokul mezunu bir imamın ülkenin - yargısı emniyeti eğitimi - dahil her alanında faaliyet göstermesi ne üzücü

Zaten mantıksal olarak düşünürseniz Fethullah Gülen'in aldığı eğitim (ki 3 seneden az okula gitmiştir), zeka ve vizyonuna sahip bir bireyin, böyle milyon dolarlara hükmeden, tüm dünyaya yayılmış bir organizasyon kurup yönetebilmesi mümkün değildir.

Fethullah Gülen Türkiye Cumhuriyeti için ABD tarafından uygun görülen ılımlı islam modelinin vitrinindeki insandır. Masum ve mazlum yüz ifadesi, insanları kolayca etki altına alabilen sesi ve konuşma tekniği ile bu modelin başındaki kukladır.
İslam dini bu dünyada çekilen yoksulluk, açlık, hastalık gibi tüm dünyevi sıkıntıların, tanrının bir lütfu olduğunu ve karşılığının ise sonsuz cennet olduğunu söyler. Tek bir şartla; isyan etmeyecek ve her türlü sıkıntının allahtan geldiğini kabul edeceksiniz. Eh, halk böyle bir düşünce yapısına sokulunca politikacılar için ülkeyi yönetmek de daha kolay oluyor haliyle. Düşünsenize, enflasyon yüksek ve ekmek alacak paranız yok. (Başbakan masum, Allah öyle istedi). Çocuğunuz hasta ama sosyal güvenceniz tedavi masraflarını karşılamadığı için tedavi ettiremiyorsunuz ve yavrunuz göz göre ölüyor (Sağlık bakanı masum, allah öyle istedi. Hem çocuk cennete gidecek, daha ne istiyorsun).
Bu yüzdendir ki Fethullah hem CIA paralarıyla güçlendi, hem de yıllardır Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetenlerin kendisine verdiği imtiyazlarla palazlandı.

Fethullah Cemaatinin içini çok iyi biliyorum. Hatta Fethullah'ın akrabalarından bile tanıdığım insanlar var. İnanın bana, din, iman vs bu adamların umurunda bile değil. Herkes bu güce ortak olmak, çoluk çocuk, ailece bu güçten faydalanmaktan başka birşey düşünmüyor.
İslamı en ciddi terör kaynağı olarak lanse eden ABD'nin, Fethullah Gülen gibi islamı kullanarak demokratik ve laik  rejimi devirmek amacıyla suçlu bulunan bir insanı himaye etmesini açıklayabilecek biri varsa, buyursun, forum herkese açık
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: ceycet - Mart 13, 2009, 10:52:36 öö
Bence butür oluşumların tek hedefi,gerçek islam ile inananların arasına,müslümanlık ve sünnet adı altında arap,abbasi geleneklerini,bağnazlığı,körü körüne iteati yerleştirmek yoluyla gerçek islamın ve Kur'an ın inanalara verdiği mesajları engellemek,Allah'ın inanalardan istediklerinin anlaşılmasının önüne geçmektir.Dinini öğrenmek isteyen samimi inananların dinin kaynağına,yani İslama ve Kur-an'a yönelmeleri,inançlarını bu doğrultuda sorgulayıp ayetlerin gerçek anlamlarını anlamaya çalışmaları gerekmektedir.
Gerçek yazılıdır ve herkese farklı zamanlarda ayrı mesajlar vermektedir.Özellikle Kur-an insanın ruh haline ve içinde bulunduğu duruma göre değişebilen mesajlar içermektedir.Ben bu anlamda Kur-an'ın herkes için ayrı,ayrı yazıldığını ve içeriğinin zamana,insana ve insanın o andaki ruh haline göre değiştiğine inanıyorum.Dolayısı ile benim inancıma göre,Kur-an'ı ,kimse birbaşkası için tevhil edemez,herkes herdaim ancak kendisi yorumlayabilir.Bu nedenle butür oluşumların,insan ile gerçek arasında engel teşkil ettiğine inanıyorum.Saygılarımla....
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: bycagabey - Mart 19, 2009, 01:13:24 öö
Saidi Kurdinin eserlerini Türkiye yasalarına uyarlayan  kart-kurtcuların islami versiyonu
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Isis - Mart 19, 2009, 11:55:57 öö
TRca'nin yazisina ilaveten, birakin sehir imamlarini, ulke imamlari hatta kita imamlari bile var. Mesela Kuzey Amerika kitasinin imami ayri, Ingiltere dahil Avrupa kitasinin imami ayri :D
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: degas - Mart 27, 2009, 09:16:14 ös
"Ermeni olan dedesinin pasinlerli Ibrahim bey'in hizmetkarligini yaptigi yillarda, Rus isgali sirasindaki ermeni ayaklanmasinda Ibrahim bey ve ailesi ermeni hizmetkarlarinin tasallutuna ugrayinca, Ibrahim bey hizmetkarini ve onun ailesinin bir bolumunu oldurur. Ardindan, intihar eder. Olaydan sag kurtulan Fethullah gulen'in babasi, 18-19 yaslarindayken, ispire gelir ve yerlesir. Fethullah GULEN: Musluman adi alir ve bir Turk kizi ile evlenir. gulen'in babasinin, 'Oyle bir evlat yetistiriyorum ki, bunlari kendi dinleri ile vuracak' dedigi de rivayet olunur." (E.M.H., 2 Haziran 1999) Cumhuriyet'ten Deniz som, 16 haziran 1999 tarihli"Vaziyet"te okuyuculardan Veli Yildirimin agzindan su bilgileri aktariyor: "ABD'de Turkiye'deki 'Sizinti' Dergisinin karsiligi olan 'The Fountain' isimli bir dergi var. Bunu Washingtondaki Katolik universitesi'nden Cizvit papazi Sidney Griffith ve Abdulaziz Sachadina. Bunlardan Griffith, bir ara Gulen'i New Jersey'de ziyaret etmis. Sachedina ise Tanzanyada dogmus;Hindistan,iranve kanad'da okumus; Siilik davasinda hizmet icin uzun yillar ABD, kanada, urdun, pakistan ve Afrika-Avrupa ulkelerinde ders vermis; halen de Virginia universitesi'nde profesor olarak gorev yapan bir kisi. Sachedina, mesaisinin bir bolumunu ABD'deki Stratejik ve Uluslararasi Arastirma Merkezinde (CSIS)'din, politika ve insan haklari uzmani olarak calismaya ayirmis; ayni zamanda, 'Mehdilik' konusunda uzman kabul ediliyor ve bu konudaki konferanslariyla da taniniyor. 1962'de Georgetown Universitesi bunyesinde kurulan CSIS, dunyanin muhtelif ulkeleri ve bolgeleri uzerinde politik-ekonomik arastirmalar yapiyor ve hazirladigi senaryolari ABD yonetimine ve sirketlerine sunuyor .CSIS'in Orta Dogu Masasi'ndaki yoneticilerden biri olan Edward R.M.Kane Kahire,Bagdat,Beyrut,Tripoli, Dakar ve Ankarada CIA gorevlisi olarak da calismis. Dolayisiyla, CSIS ile CIA arasinda baglanti kurmak mumkun."Som, Yildirimin bilgilerini aktardiktan sonra, su yorumu yapiyor: "The Fountain'in son sayisinda 'The Restoration of Balance' (dengenin onarimi) baslikli bir yazi var; yazari, M.Fethullah Gulen. Yoneticisi olarak Isa saracin, murahhas aza olarak Cherly Pearson'in ve genel koordinator olarak Mustafa K.Sungurun gorundugu derginin yazi kadrosunda, kimligi acikca belirtilmemis bir kisi daha bulunuyor; M.F.Sahin.bilindigi gibi, Fethullah Gulen, bazi yazilarinda Abdulfettah Sahin adinida kullaniyor. Turkiyedede satilan The Fountain, Internet ortaminda da mevcut ve'islamiyette yeni bir ses' olarak Gulenin gorusleri veriliyor. Fethullah Gulen ABD'de 'tedavi oluyormus' diyorlar,'entegrasyon tamamlaninca' donecektir." Gulenin, "sahabe efendilerimize cinnet derecesinde sevgisi vardir" seklinde tanimladigi babasi Ramiz, cocuklarina, Sahabelerle hic ilgisi olmayan isimler vermistir: Fethullah, Sibgatullah ve Mesih. Gulenin babasinin ogullarindan birine, samimi Musluman ailelerde rastlanmayan ve ama Yehova Sahitlerinin propoganda yayinlarinda sik sik kullanilan"Mesih" adini vermis olmasi dikkat cekicidir.(Ankara Emniyet Muduru Cevdet Saral ve ekibince hazirlanan Fethullah Gulen Raporu, s.18'e atfen,star gazetesi, 14 haziran 1999) Nedendir bilinmez, Fethullah Gulen babasinin Alvar koyunden ayrilmasi ile ilgili olarak "Kucuk Dunyam" kitabinda hic bir aciklamada bulunmamaktadir. Oysa bu, son derece ciddi ve aciklama gerektiren bir konudur.Gulenin suskunlugu akla,"neleri ve nicin gizledigi" sorusunu getirmektedir. (Ankara Emniyet Muduru Cevdet Saral ve ekibince hazirlanan Fethulleh Gulen Raporu, s.20'ye aften, star gazetesi, 14 haziran 1999) Cumhuriyetten Deniz Som, 22 haziran 1999 tarihli "Vaziyet"te, okuyuculardan Veli Yildirimin agzindan su bilgileri aktariyor: "Turkiyedeki 'Sizinti' dergisinin ABD deki karsiligi olan 'The Fountain'in ust yonetiminde gorevli kisilerden biri de Islam-Hiristiyan iliskileri ve ortadogu konularinda uzman olan Ibrahim M. Abu Rabi .Rabi ayni zamanda ,Hartford Universitesinde 'Mcdonald Centre for the study of Islam and Christians'da gorev yapiyor... Said-i Nursi'nin talebesi oldugu soylenen Vatikan dinler arasi enstitusu'nden Kardinal Thomas Michel ve ABD'deki Georgetown Universitesinden Barbara Stowasser, Istanbula geldiklerinde Fethullahcilarin konugu olmuslar. Gulenin Vatikanda Papyi ziyareti sirasinda acikladigi, Sanli Urfada uc dini bir araya getirecek bir okul acma dusuncesinin de ABD de hazirlanan planlar dogrultusunda degerlendirilmesi gerekiyor. Kurtulus Savasinda Istanbulda faaliyet gosteren Misyonerler ile Islamcilarin isbirligi incelenirse, gunumuzdeki senaryolar daha iyi anlasilacaktir.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: mosilats - Mart 27, 2009, 10:08:23 ös

  Yer yer yalnışlıklar bulunmakta aslen Elazığlıdır.Erzurum'un pasinler ilçesine dedesi yerleşmiştir.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: degas - Mart 27, 2009, 11:39:49 ös

  Yer yer yalnışlıklar bulunmakta aslen Elazığlıdır.Erzurum'un pasinler ilçesine dedesi yerleşmiştir.

zaten dikkatli okursanız aynı şeyi söylüyor zaten.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Isis - Mart 27, 2009, 11:40:37 ös
Sn Degas. Forumda bununla ilgili bir sayfa zaten bulunmakta. Sizin gibi engin seviyeli biri nasil olur da forumu okumaz ve bu basligi gormez dogrusu sasilacak is. Arti, bu Fethullah Gulen biyografisinin Muhsin Yazicioglu ile ne alakasi var ve dahi Guncel basliginda ne isi var diye sorsam?
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: degas - Mart 28, 2009, 12:01:30 öö
Sn Degas. Forumda bununla ilgili bir sayfa zaten bulunmakta. Sizin gibi engin seviyeli biri nasil olur da forumu okumaz ve bu basligi gormez dogrusu sasilacak is. Arti, bu Fethullah Gulen biyografisinin Muhsin Yazicioglu ile ne alakasi var ve dahi Guncel basliginda ne isi var diye sorsam?

İşte bu sorunuzda başlı başına 10 ciltlik bir cevabı içeriyor, ama açıkistihbarattaki yazıları okumaya başlayın takıldığınız yerde sorun anlatayım.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Isis - Mart 28, 2009, 12:06:51 öö
Valla artik bu Fethullah Gulen' konularindan gina geldi. Sanki evrende baska sey yok konusacak. Ne diyeyim guzel kardesim. Size kolay gelsin.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: degas - Mart 28, 2009, 12:27:20 öö
Valla artik bu Fethullah Gulen' konularindan gina geldi. Sanki evrende baska sey yok konusacak. Ne diyeyim guzel kardesim. Size kolay gelsin.

Konu feto değil.
Sümüklüyü aşar bu konular.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Waldow - Mart 28, 2009, 01:14:53 ös
Kusura bakmayın ama acık istihbaratın her bilgisine inanmayınız.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: degas - Mart 28, 2009, 01:43:36 ös
Kusura bakmayın ama acık istihbaratın her bilgisine inanmayınız.

Bu bakışa göre değişir, bana doğru gelen bir olay senin çıkarına uymadığı için yanlış olabilir.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Waldow - Mart 28, 2009, 01:58:06 ös
Gercekler cıkara gore degerlendirilemez.Size diyorumki acık istihbaratın herbilgisini oldugu gibi dogru kabul etmeyin.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Kemal - Mart 28, 2009, 02:59:28 ös
CİA şuanda nasıl Pkk'yı kontrol ediyorsa Fethullah Gülen Grubunuda öyle kontrolü altında istediği gibi yönlendiriyor. Medya bu konular hakkında bilgisiz. En basitinden Fethullah Gülen'i Nur Cemaati lideri olarak gösteriyorlar. Çok yanlış. Nurculuğun aktif şuanda 3 kolu vardır. Fethullah Gülen onlardan biri. Ekonomik olarak çok geliştiği için tüm gruplar bu yapılanma içinde eriyecektir.
Başlık: Fethullah Gülen bu evde yaşıyor - Altın Jenerasyon İbadet ve Dinlenme Merkezi
Gönderen: Mozart - Nisan 19, 2010, 05:50:38 ös
Fotoğraflar: http://www.poconorecord.com/apps/pbcs.dll/misc?url=/_flash/gallery/gallery.html&Avis=PR&Dato=20100416&Kategori=PHOTOS1013&Lopenr=416009999&Ref=PH

ABD'de bir gazeteci, Fethullah Gülen için "Dünyanın en tehlikeli İslamcısı aramızda" başlığı ile bir makale kaleme almasının ardından, yerel bir gazete Gülen'in yaşadığı çiftliğe gitti ve iddiaların asılsız olduğunu yazdı.

WASHINGTON - 1999'dan beri Amerika’da yaşayan Fethullah Gülen’in Pennsylvania eyaletindeki Pocono Dağı eteklerinde yer alan çiftliği görüntülendi.

Pocono Record sitesinde Dan Berrett imzasıyla çıkan haberde ve fotoğraflarda, "On yıldan fazla bir zamandır dünyanın en etkili ve en tartışmalı Müslüman liderlerinden biri Pocono Dağları'nın eteğindeki 10 dönümlük bir arazide yaşıyor" denildi.

Yazıda Fethullah Gülen, "Bilim, eğitim ve inançlararası diyaloğu kapsayan İslam vizyonu sayesinde milyonlarca mürit ve Türkiye'deki laik kurumların şüphesiz kazanan hasta bir Türk vaiz" olarak tanımlandı.

Berrett makalesinde, "Gülen milli güvenliği tehdit ediyor mu?" sorusuna yanıt arıyor. Bu sorunun gündeme gelme sebebi ise ABD’li bir öğretim üyesi ve eski FBI danışmanı olan Paul L. Williams'ın “Son Haçlı Seferi” adlı blog’unda yazdığı bir yazı.

DÜNYANIN EN TEHLİKELİ İSLAMCISI ARAMIZDA
Williams “Dünyanın en tehlikeli İslamcısı aramızda yaşıyor” başlıklı makalesinde şu ifadeleri kullanmıştı:

"Dünyanın en tehlikeli İslamcısı’nı Afganistan’da, Pakistan’da, Sudan’da ya da Somali’de aramayın. Yanıbaşımızda 30 milyar dolarlık servetiyle dünya genelinde bir halifelik kurmak için çalışıyor. Çiftlikte Kalaşnikof’larla silahlı eğitim yapılıyor. Çevredekiler yükselen silah sesleri nedeniyle FBI’a defalarca şikayet iletti. FBI da buraya baskınlar düzenledi. Ancak valiliğin Gülen’i bölgeden gönderme girişimleri kendisine Green Card (Yeşil Kart) verilmesi sonrasında sonuçsuz kaldı. 100 dönümlük çiftlikteki helikopterler alçak uçuş yaparak çevredekileri rahatsız ediyor. Silahlı 100 İslamcı tarafından kale gibi korunan çiftlikte yaşayan Gülen’in bu aktivitelerine FBI, CIA ve federal hükümet nasıl sessiz kalıyor?”

Bu makale üzerine Fethullah Gülen’in yaşadığı bölgede yayın yapan Pocono Record gazetesi, Gülen’in kaldığı çiftliğe gitti ve hem çiftliği görüntüledi, hem de bölgedeki Amerikalılarla konuşup iddiaların doğru olup olmadığını sordu.

Resmi kayıtlarda ’Altın Jenerasyon İbadet ve Dinlenme Merkezi’ olarak görünen evi görüntüleyen gazete, çiftliğe komşu binalarda yaşayan kişilerin yazıda tarif edilenleri doğrulamadığını bildirdi.

Konuşulan Amerikalılar’ın “Hiç silah sesi duymadık. Beraber piknik yapıyoruz. 11 Eylül’den sonra defalarca kapımızı çalıp yaşananlardan dolayı özür dilediklerini ve bu saldırıyı yapanların İslam’la alakası olamayacağını anlattılar” şeklindeki sözlerine yer verildi.

DAHA İYİ İNSANLAR OLAMAZ
Howard Beers adlı Amerikalı haftada 6-7 gün çiftliğe gidip oradaki tadilat işlerini yaptığını belirterek, “Daha iyi insanlar olamaz. Eğer burada bahsedilen şeylerden biri yaşanmış olsaydı bunu ilk görecek insan ben olurdum. Çiftlikte olduğum süre içerisinde hiç bir zaman ne bir silah gördüm ne de silah sesi duydum. Söylenenlerin hepsi asılsız” ifadesini kullandı.

İÇİNDE GÖLET VE REZİDANSLAR VAR
Merkezde yaşayanlar da yazılanların iftira olduğunu kanıtlamak için Pocono Record muhabirine, Fethullah Gülen’in yaşadığı evi ve çiftliğin birçok noktasını fotoğraflama izni verdi.

Dan Berrett, 5 milyon müridi olduğunu söylediği Gülen’in yaşadığı çiftliğin bir dinlenme merkezini andırdığını, içinde basketbol ve futbol sahaları, eski ağaçlar, gölet ve çiftlikte yaşayan 100 kişi ve ziyarete gelen konuklar için rezidanslar bulunduğunu yazdı.

O ADAMIN SÖYLEDİĞİNİN TERSİYİZ
Amerikalı gazeteciye faaliyetleri ve Gülen hareketi konusunda bilgi veren merkezin başkanı Bekir Aksoy, “O adamın söylediklerinin tam tersiyiz” açıklamasını yaptı. Berrett de çiftlikte bulunduğu süre içerisinde hiç silah görmediğini, orta yaşlı, modern kıyafetler giyen ılımlı ve bıyıklı insanların burada yaşadığını, ayrıca başörtülü kadınların ve kız çocuklarının da göze çarptığını aktardı.

GÜVENLİĞİN SEBEBİ GÜLEN'İ TÜRK ZİYARETÇİLERDEN KORUMAK
Çiftlikteki merkezin yöneticileri, Gülen’in kendilerinin misafiri olduğunu belirterek girişte güvenlik önlemlerinin alınma sebebinin de Gülen’i yağmur gibi gelen Türk ziyaretçilerden korumak olduğunu söyledi. Bekir Aksoy, “Burayı çok sevdi ve bir daha da ayrılmadı. Aslında buraya gelişi bir kazaydı” dedi.

AKCİĞERLERİ SU TOPLADI
Merkezde Gülen’le birlikte yaşayan Türkler, gazeteye verdikleri bilgide 68 yaşındaki Gülen’in sağlık problemlerinin arttığını ve akciğerlerinin su toplamaya başladığını aktardı. Ayrıca diyabet, yüksek tansiyon ve kalp rahatsızlığı bulunduğunu belirtti. Bu nedenle odasından günde 5 vakit kılınan namaza imamlık etmek için çıkması dışında çok nadir dışarıya adım attığını anlattı.

Çiftliğin eski bir yaz kampı olduğu, Kemal Özgür adlı mikrobiyolog bir Gülenci’nin Minnesota’da tanıştığı Gülen’i buraya devat etmesinin ardından Fethullah Gülen’in o zamandan bu yana hayatını burada sürdürdüğü belirtildi. FBI’ın çiftliğe geldiğini doğrulayan merkez, bunun Gülen’in göçmenlik tartışması sırasında gerçekleştiğini ve uzun yıllar önce olduğunu kaydetti. Gazetenin bilgisine başvurduğu FBI ajanı J.J. Klaver da, “Yıllardır o çiftliğe hiç gitmedik” bilgisini iletti.

Gazete Gülen hakkında eleştirel makaleyi kaleme alan Paul Williams'a ulaşamadığını yazdı.


Kaynak: http://www.ntvmsnbc.com/id/25083811/
Başlık: World’s ‘Most Dangerous Islamist’ Alive, Well, and Living in Pennsylvania
Gönderen: Mozart - Nisan 19, 2010, 05:56:30 ös
Yukarıdaki iletimle ilgili olan o yazı

An Islamic Armed Fortress Emerges in the Pocono Mountains
The most dangerous Islamist in the world is neither Afghani nor Arab.
He comes from neither Sudan nor Somalia.
And he resides in neither the mountains of Pakistan nor the deserts of the Palestinian territories.
This individual has toppled the secular government of Turkey and established madrassahs throughout the world.
His schools indoctrinate children in the tenets of radical Islam and prepare adolescents for the Islamization of the world.
More than 90 of these madrassahs have been established as charter schools throughout the United States. They are funded by American taxpayers.
One of these charter schools – Tarek ibn Zayed Academy (TiZA) in Minnesota – is so radically Islamic and subversive in nature that the Minnesota Department of Education issued two citations against it and the American Civil Liberties Union is suing it.
Dozens of his universities, including the Faith University in Istabul, train young men to become lawyers, accountants, and political leaders so that they can take an active part in the restoration of the Ottoman Empire and the Islamization of the Western World.
He also allegedly operates compounds to train jihadis in the tactics of guerilla warfare.
This individual has amasssed a fortune – over $30 billion – for the creation of a universal caliphate.
His name is Fethullah Gulen and he resides not in the wilds of southern Turkey – but the mountains of Northeastern Pennsylvania.

From his fortess headquarters, located on 28 acres at 1857 Mt. Eaton Road in Saylorsburg, Pennsylvania, Gulen plots the overthrow of secular governments and oversees the spread of education jihad throughout Asia, Europe, and the United States.
Gulen is surrounded by an army of over 100 Turkish Islamists, who guard him and tend to his needs. The army is comprised of armed militants who wear suits and ties and do not look like traditional Islamists in cloaks and turbans. They follow their hocaefendi's (master lord’s) orders and even refrain from marrying until age 50 per his instructions. When they do marry, their spouses are expected to dress in the Islamic manner, as dictated by Gulen himself.
The Saylorsburg property consists of a massive chalet surrounded by numerous out buildings, including recreational centers, dormitories, cabins for visiting foreign dignitaries, a helicopter pad, and firing ranges.

Neighbors complain of the incessant sounds of gunfire – including the rat-tat-tat of fully automatic weapons – coming from the compound and the low flying helicopter that circles the area in search of all intruders.
The FBI has been called to the scene, the neighbors say, but no action has been taken to end the illegal activity.
Sentries stand guard at the gates to the estate to turn away all curiosity seekers.
Within the sentry hut are wide screen televisions that project high resolution images from security cameras.
Before the hut is a sign that reads “Golden Generation Worship and Retreat Center.”
It’s hard for the local residents to understand that the Muslim who operates this compound is not an American political or intelligence official – but rather a radical Islamist from Turkey.
Gulen fled Turkey in 1998 to avoid prosecution on charges that he was attempting to undermine Turkey’s secular government with the objective of establishing an Islamic government. Since his arrival in Pennsylvania, the Department of Homeland Security has been trying to deport him. But in 2008 a federal court ruled that Gulan was an individual with “extraordinary ability in the field of education” who merited permanent residence status in the U.S.
The ruling remains quizzical because Gulen has no formal education or training.
Gulen, according to the Middle East Quarterly, was a student and follower of Sheikh Sa'id-i Kurdi (1878-1960), also known as Sa'id-i Nursi, the founder of the Islamist Nur (light) movement. After Turkey's war of independence, Kurdi demanded, in an address to the new parliament, that the new republic be based on Islamic principles. He turned against Atatürk and his reforms and against the new modern, secular, Western republic.
How powerful is Gulen? And why is he such a threat to America and the Western world?
Consider this.
Turkey is now ruled by the Justice and Democratic Party (Adalet ve Kalkinma, AKP)- - a party under the Gulen’s control. Abdullah Gul, Turkey’s first Islamist President, is a Gulen disciple along with Prime Minister Recep Tayyip Erdogan and Yusuf Ziya Ozcan, the head of Turkey’s Council of Higher Education.
Under the AKP, Turkey has transformed from a secular state into an Islamic country with 85,000 active mosques – one for every 350- citizens – the highest number per capita in the world, 90,000 imams, more imams than teachers and physicians – and thousands of state-run Islamic schools.
Despite the rhetoric of European Union accession, Turkey has transferred its alliance from Europe and the United States to Russia and Iran. It has moved toward friendship with Hamas, Hezbollah, and Syria and created a pervasive anti-Christian, anti-Jewish, and anti-America animus throughout the populace.
Speaking on Monday at the inauguration ceremony of "TRT al Turkiye," the new channel of the state run TV station TRT, Prime Minister Erdogan said Turkey will always be on the side of Muslims wherever they are.
Gulen’s tentacles stretch throughout the country since his followers, known as Fethullahists, have gained control of the country’s media outlets, its financial institutions and banks, and its business organizations.
According to Bayram Balci, a Turkish scholar, the Gulen schools that have been established throughout the world seek to expand “the Islamization of Turkish nationality and the Turification of Islam” in order to bring about a universal caliphate ruled by Islamic law.
Several countries have outlawed the establishment of Gulen schools and cemaats (communities) within their borders – including Russia and Uzbekistan. Even the Netherlands, a nation that embraces pluralism and tolerance, has opted to cut funding to the Gulen schools because of their imminent threat to the social order.
But Gulen’s activities in the United States, including the establishment of an armed fortress in the midst of the Pocono Mountains, have escaped national press attention.
In his public statements, Gulen espouses a liberal version of Sunni/Hanafi Islam and promotes the Muslim notion of hizmet – altruistic service to the common good.
Despite the paramilitary training at his Pocono fortress, Gulen has condemned terrorism and called for interfaith dialogue. He has met with Pope John Paul II, the Greek Orthodox Patriarch Bartholomeos, and Israeli Sephardic Head Rabbi Eliyahu Bakshi-Doron.
In private, Gulen has stated that “in order to reach the ideal Muslim society ‘every method and path is acceptable, [including] lying to people.’”
In a sermon that was aired on Turkish television, Gulen said:
You must move in the arteries of the system without anyone noticing your existence until you reach all the power centers … until the conditions are ripe, they [the followers] must continue like this. If they do something prematurely, the world will crush our heads, and Muslims will suffer everywhere, like in the tragedies in Algeria, like in 1982 [in] Syria … like in the yearly disasters and tragedies in Egypt. The time is not yet right. You must wait for the time when you are complete and conditions are ripe, until we can shoulder the entire world and carry it … You must wait until such time as you have gotten all the state power, until you have brought to your side all the power of the constitutional institutions in Turkey … Until that time, any step taken would be too early—like breaking an egg without waiting the full forty days for it to hatch. It would be like killing the chick inside. The work to be done is [in] confronting the world. Now, I have expressed my feelings and thoughts to you all—in confidence … trusting your loyalty and secrecy. I know that when you leave here—[just] as you discard your empty juice boxes, you must discard the thoughts and the feelings that I expressed here.
Why has the federal government opted to turn a blind eye to Gulen and his mountain fortress?
Why have Gulen’s madrassahs been kept under the radar screen of Hoimeland Security?
Why have the CIA and FBI allowed Gulen to wreak havoc and topple secular governments without interruption or intervention?

Kaynak: http://www.familysecuritymatters.org/publications/id.5921/pub_detail.asp
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: popperist - Nisan 19, 2010, 06:50:50 ös
Sayın Mozart,

Yazısını buraya aldığınız kişinin Obama sevmez, sürekli anti-islamik denemeler yazan, şahin bir evangelist olduğunu ve http://thelastcrusade.org/ gibi agresif bir sitenin yöneticisi olduğunu biliyor muydunuz?

Adama göre ben bile müslüman olduğum için "dünyanın en tehlikelisi" olabilirim. Adam zaten islam karşıtı. Böyle birinin olguları objektif değerlendirebileceğini ve kulaktan dolma fikirlere karşı iradesini koruyabileceğini düşünebiliyor musunuz?

Saygılar.

Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Mozart - Nisan 19, 2010, 07:21:39 ös
Bay popperist

Ben kopyala yapıştır yaptım, bir görüş belirtmedim. Ayrıca yukarıda iki ayrı görüş var ; Birincisi belirttiğiniz gazetecinin söylediklerinin doğru olmadığı iddiasıyla ilgili yazı, diğeri de sizin belirttiğiniz kişinin yazısı.

Ayrıca belirttiğiniz kişi İslam karşıtı ise F.G.'e övgüler yağdırması gerekir, demek ki taraflı olmamış ve objektif davranmış.

Sevgiler
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: futurum - Mayıs 07, 2010, 07:04:50 ös
Herkesin fikrine,inancına saygım var.Şahsım adına konuşuyorum ki Fetullah Gülen bence insanları din ile kandıran müslümanlara para,makam,mevki üzerine yeni bir,artık mezhep mi diyeyim yoksa din mi diyeyim,vaad eden kime neye hangi misyona hizmet ettiği belli olmayan ve en az Usame Bin Ladin kadar tehlikeli bir kişiliktir.

Belki bana kızacak belki Fetullahcı arkadaşlar ama bu adamın Amerika'da yaşaması Türkiye'ye gelmemesi neyin göstergesi?(Lütfen bana yasaklıydı bilmem neydi demeyin.Hükümet kimin emrinde hepimiz biliyoruz.)

Son dinin İslamiyet olduğunu yazan Kuran-ı Kerim i kullanarak insanları tarikat olgusu altında toplayan Gülen,islamiyete bu kadar bağlıda neden dinler arası diyalog kurmaya çalışıyor?(Onlara da islamiyeti tanıtmak ve doğru yola çekmek için değil mi:)
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: rvoncu - Temmuz 17, 2010, 04:19:44 öö
Sn.asli
 4 ay önce Amerika da Fetullah Gülen'i görme şansına eriştim.Ben yöneticilikle ugraştığım için onun kadar mükemmel bir CEO  ömrümde görmedim kendine ait şirketinde milyonlarca çalışanı ve bu cahil işçiler ona  körükörüne bağlı, şirketinin ne bir gideri var nede bir vergisi sadece kar amaçlı tek kişiye hizmet eden dev bir holding ve giderek büyümeye devam ediyor ,ne bir kriz nede bir ekonomik çöküş onun yıkılmasına neden degil gerçekten böyle bir şirketimin olmasını isterdim.İşiyle normal hayatını hiç karıştırmıyor işinde gayet ciddi  ve özverili , normal hayatında ise kazandıkları yemek için ugraşan bir iş dehası ....
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Mozart - Temmuz 17, 2010, 12:35:45 ös
Bay rvoncu,

Size katılıyorum, ilgili kişi görevini iyi yapıyor. Ben kendisinin yerinde olsam, atölye çalışmaları düzenlerim.

Sn.asli
 4 ay önce Amerika da Fetullah Gülen'i görme şansına eriştim.Ben yöneticilikle ugraştığım için onun kadar mükemmel bir CEO  ömrümde görmedim kendine ait şirketinde milyonlarca çalışanı ve bu cahil işçiler ona  körükörüne bağlı, şirketinin ne bir gideri var nede bir vergisi sadece kar amaçlı tek kişiye hizmet eden dev bir holding ve giderek büyümeye devam ediyor ,ne bir kriz nede bir ekonomik çöküş onun yıkılmasına neden degil gerçekten böyle bir şirketimin olmasını isterdim.İşiyle normal hayatını hiç karıştırmıyor işinde gayet ciddi  ve özverili , normal hayatında ise kazandıkları yemek için ugraşan bir iş dehası ....

Siz de böyle bir şirket sahibi olablirsiniz, ülkemizde koyun çok.

gerçekten böyle bir şirketimin olmasını isterdim.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: sun - Temmuz 18, 2010, 05:01:52 ös
Sayın Mozart bende size tam anlamıyla katılıyorum işini gayet iyi yapıyor Sayın Gülen. Bununla birlikte ülkemizde ayrı bir koyun sürüsü, rotary klübüde var dimi. Ama şu "ülkemizde koyun çok" cümlesinin sizden gelmesi işin komik olan kısmı.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Mozart - Temmuz 18, 2010, 06:29:13 ös
Bay 2. Abdulham,

Rotary ile ilgili sorularınızı, Rotary konu başlığı altında sormanız daha uygun.

Sevgiler
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: sun - Temmuz 21, 2010, 06:34:36 ös
Rotary, rotaract club bunlarla ilgili sorum yok. Sadece koyun sürülerine örnek verdim.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: nonserviam - Temmuz 23, 2010, 01:02:53 ös
Her şeyden önemlisi Atatürk'e 'beton kemal' diyen, tarikatının önderi(fehullah gülen)'nin konuşmalarında 'Mabede Giden Yolların Kapatıldığı Zaman Dilimi' diyerek bahsettiği Mustafa Kemal ve İnönü yönetimine karşı tavır alması, ders çalıştırma, gezi vb sahte bahanelerle kişilerin kandırılıp dini eğitim verilmesi(beyinlerinin yıkanması), siyasi propagandalar öğütlenmesi ( ki ben kendi gözlerimle bir kitabında komünistlerden sakının yazısı görmüştüm ) ve başsavcılığın hakkında dava açması  bile amacının ne olduğunu belirtmeye yeter de artar diyebiliriz. Beyni yıkanmış müritlerinin , fet(?)hullah gülenin insanların dini duygularını istismar edip, onların üstünden rant sağlamaya çalışan bir insan olduğunu anlayabilmeleri için daha ne gerekli bilmiyorum.
Başlık: Hüseyin Hatemi: GÜLEN OKULLARI ABD’NİN MENFAATİ İÇİN KURULDU
Gönderen: Mozart - Eylül 29, 2010, 02:35:35 ös
Hukuk profesörü Hüseyin Hatemi ile röportaj;

GÜLEN CEMAATİNDEN AMERİKAN, YAHUDİ LOBİSİNİN BEKLENTİLERİ VARDI

Gülen Cemaati yayınlarıyla ve stratejisiyle o günden bugüne nasıl geldi bugün hatalı bulduğunuz yönü nedir?

Gülen cemaati hata yapmadı daha doğrusu gitgide iyi olma yolundayken başına akıbet geldi. Açık söylemek gerekirse Gülen cemaatinden Amerikan, Yahudi lobisinin beklentileri vardı. İlk vekaleti onları verdi. Ama Fethullah Gülen ve ekibinin hepsi bunu bilinçli olarak kabul etmediler yani onlar da bilmiyorlardı bu vekaletin anlamını. Denize düşen yılana sarılır misali baskı altındalardı. Böyle birden bire Özal vasıtasıyla yani Amerikan elçisi, Yahudi asıllı Abramovich birden Sovyet Rusya çatırdıyor, yakında Sovyetler çökecek, İran’a da Saddam’ı saldırttık ama Saddam beceriksiz çıktı, yakında Saddam da süklüm püklüm İran’dan çekilecek, bu sırada Sovyetler çökerse de İran rejimi bütün Sovyet, Müslüman topluluklarını ele geçirecek, şii olsun Sünni olsun, belki Afganistan bile İran nüfusu altına girecek. Şu halde siz Fethullah Hocaya baskı yapacağınıza, takibat altında bırakacağınıza, tam aksine, İran’la bu sefer Sünni kuşakla sınır çekmek için( Çin Seddi gibi) İran tehlikesini enterne etmek için Fethullah Hoca okulları vasıtasıyla bir nevi emperyalistlerin misyoner gönderip arkasından gitmesi gibi Türk okulları, Türk İslam okulları perdesi altında aynı zamanda İngilizce öğreten, Amerikan misyonerliği de yapan okullar açılsın, Fethullah Hoca da bir Sünni lider olarak o hareketin başında itibar görsün. Ama tabi Fethullah Hoca, kendisine bu şekilde bir vekalet verildiğinin farkında olmadan eh biraz nefes aldık diye desteklendi, genişlendi.

GÜLEN OKULLARININ TÜRK MİLLİ MENFAATİNE HİZMET ETTİĞİ ZOKASINI TÜRKİYE’DE ÇOK KİŞİ YUTTU

Ama bu okullar Amerikan menfaati için kurulmuş okullardı, göstermelik olarak İstiklal Marşı ezberletmekle filanla da onlar da bilinçsiz olarak Türk Milli menfaatlerine hizmet ettiklerini zannederek bir slogan uyduruldu. Türkiye’de de bu zokayı yutan çok oldu. Şey diye:”Adriyatik’ten, Çin Denizine kadar Osmanlıyı tekrar canlandırıyoruz. Türk hakimiyeti!” Halbuki Türk hakimiyetini ne Avrupa ister, ne Amerika ister, ne Yahudiler ister. Bu kadar da saflar. Adriyatik’ten, Çin Denizine kadar diye kükremeye başladılar, her iftar sofrasında kükremeye başladı, takma yeleli aslanlar. Ama arkadan körfez(I.körfez, Amerikan işgali değil de baba Bush harekatı) savaşı şartları doğunca 1991’de, o zaman Amerikan Yahudi lobisi şöyle düşünmeye başladı: Biz Saddam’ı İran’ı mahvetsin, it dişi, domuz derisi diye teşbih ortaya attık ama bir şey beceremedi, şimdi de yavaş yavaş o beceriksizliğini örtmek için Kuveyt’i işgal, genişleme sevdasına düştü. Şu halde biz şu Saddam Frankeştayn’ını icat ettiğimiz gibi imha edelim, ama bundan sonra da Sünnilere tetikte olalım yani Sünniler de tehlike olabilir.

28 ŞUBAT, İRAN- TÜRKİYE İLİŞKİLERİNİ ÖNLEMEK İÇİNDİ

Nitekim sonra Taliban’ın da bir zamanlar Sovyet işgali sırasında Vahabi etkileriyle sözüm ona İslami gurupları destekledikleri sonra Taliban Frankeştayn’ının doğmasına sebep oldukları gibi bu sefer de Saddam’dan da korktular. Saddam örneğinden şuna bir dersini verelim, 10 sene sonra da abluka dan sonra son öldürücü darbeyi vururuz. Bu arada da Fethullah Hoca’ya da eskisi kadar güvenmeyelim, bu da tehlikeli olabilir diye Fethullah Hoca da bir gözetim altına alındı bu harekette, eskisi kadar güven duyulmadı. Bu güvensizlik bir adım daha ilerledi, o da şu: Bosna Hersek Ali İzzet Begoviç hareketini baktılar ki Türkiye’de Fethullah Hoca gurubu da iran gibi destekliyor, demek ki bu da tehlikeli olabilir dediler ve hemen Bosna Hersek İslami hareketini kısırlaştırdılar, enterne ettiler, örümceklerin sinek etrafına hücre örmesi gibi ağlarını ördüler, ondan sonra da büsbütün Fethullah Hoca hareketini incelemeye aldılar.

"FETHULLAH HOCA’NIN FERMANI, 28 ŞUBATÇILAR ELİYLE İMZALANDI"

Bu arada 28 Şubat oldu Türkiye’de de, İran- Türkiye ilişkilerini önlemek için. Ama Fethullah Hoca hareketi, İran’a hiçbir zaman yakınlık belirtmemişti o zamana kadar. Hatta 28 Şubat hareketi dış güçler tarafından İran’a da yapıldığı için bu Fethullah Hoca hareketi de bunu sezerek iyice kendisini güvence altına almak, eski suçlarından, güvensizliklerinden kurtulmak için Amerikan- İsrail odakları, İran aleyhine çok açık ve haksız beyanlarda bulunmaya başladı, İranlılar Müslüman sayılmaz anlamına gelen. Biz İranlılarla ayrı mezhepten değil, aramızda din farkı vardır demeye başladı. Ama bunu neden söyledi? Neredeyse bardak, Fethullah Hoca’nın üçüncü bir güvensizlik doğurucu tutumu ile iyice taşmıştı. Fethullah Hoca da bu bardak taşmasının sonuçlarından kurtulmak için, 1998’de bu beyanda bulundu ama kurtarmaya yetmedi, neydi o bardağı taşıran darbe? Maroviç ile birlikte yani İstanbul’daki Katolik psikopozu Maroviç’in girişimi ile Fethullah Hoca’nın Papa 23.John’ın davetlisi olarak Roma’ya- Vatikan’a gitmesi ve Papa tarafından İzzet-ül İkram ile karşılanması yani bizim siyasetimize yardımcı olsun diye destekleyip ortaya çıkarttığımız bir kişi nasıl olur da, bu kadar bilinçsizlik gösterip, bizim en fazla karşı olduğumuz Vatikan ile samimi, dostluk ilişkilerine girer diye artık zaten Fethullah Hoca’nın fermanı, 28 Şubatçılar eliyle imzalamışken, Fethullah Hoca da bunu sezdi, -Vur abalıya usulü İran’a şimdiye kadar söylemediğim derecede ağır bir yüklenme yapayım da bu tehlikeyi bertaraf edeyim diye Nevval Sevindi’yi çağırdı. Zaman Gazetesi’nde Nevval Sevindi’ye röportaj verdi ve orada dedi ki, İranlılar Müslüman da değildir anlamına gelen:”İranla aramızda mezhep farkı yoktur din farkı vardır.” Yani demek istiyor ki, İranlılar, samimi Müslüman olmadığı gibi Müslüman değillerdir esasen. Biz orada okul açmak istedik, buna da karşı çıktılar, bizimle adeta alay ettiler. İran’da okul açmak istedik, buna karşı, “Paranız çoksa buradaki yoksul öğrencilere yardım etmek istiyorsanız biz İran’ın şartlarını daha iyi biliyoruz, paranızı bize verin, biz sizin yerinize okul açıp o parayı da öyle kullanalım” Buna çok kızdığını söylüyordu. Bunun üzerine 1998’de söylenen bu söz de bardağın taşmasını önlemedi. Artık ferman imzalanmıştı.

FETHULLAH HOCA’NIN AJAN OLMASI İÇTEN BİLE DEĞİLDİR”, "FETHULLAH HOCA’DA AMERİKA’DA İSRAİL’İN MENFAATLERİ İÇİN İPOTEK EDİLDİ."

Bu Deniz Baykal kasetleri hazırlanıp, zamanı gelince ortaya atılması gibi, Fethullah Hoca’nın belki de tamamen uydurmaydı veya bir toplantıda söylediği sözlerle zaten her toplantıda olduğu gibi "ajan olması içten bile değildir." Zaten Fethullah Hoca’nın yanına gelen, çok sureti haktan görünen, Amerikalı Musevi filan da çoktu, hazırlanan bir kaset. “Sakla kaseti gelir zamanı usulü. “ birden bire çıkartıldı ve Fethullah Hoca Amerika’ya gitmişken öyle zamanlandı ki, Öcalan nasıl o zamanlarda paketlenerek Türkiye’ye gene İsrail menfaatleri için rehin olarak teslim edildiyse ama bizim menfaatlerimize teslim edilmiş gibi gösterildiyse, Fethullah Hoca’da Amerika’da İsrail’in menfaatleri için ipotek edildi. Öcalan burada, Fethullah Hoca da orada. Yoksa Fethullah Hoca’nın Türkiye kamu düzenine aykırı, söylediği bir şey yoktu. Yaptığı şeyler eleştirilebilir ama Türkiye’ye gelmesi düşünülemeyecek olan veya geldiği zaman hapsedilmesini yargılanmasını gerektiren bir suç olduğu söylenemez.

Kaynak: http://www.odatv.com/n.php?n=gulen-okullari-abdnin-menfaati-icin-kuruldu--2909101200
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Lethe - Eylül 29, 2010, 08:40:19 ös
Hala ortaçağ skolastik düşüncesini savunan insanların bu derece prim yapması ne kadarda üzücü... Birileri yapay hücre üzerinde çalışıp hastalıklara çözüm bulmaya çalışıyor, birileri kuraklığa, açlığa çare bulabilmek için buğdayın gen haritasını çıkarıyor. Birileride cahil kitlelere din, iman muhabbeti yapıp prim yapıyor. Daha bugün Sarayburnu civarında sarıklı, takunyalı tipler gördüm. Ne yani şimdi bu sünnet mi ! Kafaya bak, zihniyete bak...
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Cornelius - Eylül 30, 2010, 02:43:45 öö
Kimsenin ozgurluklerine tecavuz etmedikce isteyen sarigi ve cubbesiyle dolasabilmelidir diye dusunuyorum. Buna karsi olan herhangi birisi mini etege tepki gosteren herhangi birisiyle ayni zihniyete sahiptir bence. Diger renklere saygi gostererek, isteyen dergaha, isteyen birahaneye gidebilmelidir. Keske herkes tolerans ve hosgoru sahibi olabilse..

En derin sevgi ve saygilarimla..
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: popperist - Eylül 30, 2010, 04:44:15 öö
Hala ortaçağ skolastik düşüncesini savunan insanların bu derece prim yapması ne kadarda üzücü... Birileri yapay hücre üzerinde çalışıp hastalıklara çözüm bulmaya çalışıyor, birileri kuraklığa, açlığa çare bulabilmek için buğdayın gen haritasını çıkarıyor. Birileride cahil kitlelere din, iman muhabbeti yapıp prim yapıyor. Daha bugün Sarayburnu civarında sarıklı, takunyalı tipler gördüm. Ne yani şimdi bu sünnet mi ! Kafaya bak, zihniyete bak...

Prim yapmasının sebebi siyasi ve ideolojiktir.

Ben Türkiye muhafazakarlığının bu kadar güçlenmesini, pozitivist, modernist statükonun güçlenmesiyle korelasyon gösterdiğine inanıyorum.

Örneğin, Türkiye'de laiklik, "modernist" temelde ele alınıyor ve buna göre politikalar, yasalar, uygulamalar ortaya çıkıyor. Muhafazakar da buna tepki olarak muhafazakar oluyor.

Eğer statükoculuk biter de,  özgürlük kültürü ülkenin aydınları, okumuşları, yazarları tarafından savunulmaya başlarsa, bu tepki muhafazakarlığı bitecek, ve dini cemaatler bu kadar kolay prim yapmayacaktır.

Yani prim madalyonunun bir diğer yüzünde, Sayın Cornelius'un da şikayet ettiği özgürlük kültüründen yoksun kişiler vardır. Bu kişilere köşe yazarları, hukukçular, politikacılar ve aydınlar girer. Eğer bunlar devlet modernistliğini bırakırsa, kısa zamanda bu tür cemaatçilik de bitecektir.
Başlık: Ynt:
Gönderen: Prenses Isabella - Eylül 30, 2010, 09:49:32 öö
Hala ortaçağ skolastik düşüncesini savunan insanların bu derece prim yapması ne kadarda üzücü... Birileri yapay hücre üzerinde çalışıp hastalıklara çözüm bulmaya çalışıyor, birileri kuraklığa, açlığa çare bulabilmek için buğdayın gen haritasını çıkarıyor. Birileride cahil kitlelere din, iman muhabbeti yapıp prim yapıyor. Daha bugün Sarayburnu civarında sarıklı, takunyalı tipler gördüm. Ne yani şimdi bu sünnet mi ! Kafaya bak, zihniyete bak...

Haklısın:) aynı şikayetten dert yananlardan biriyim.


Kimsenin ozgurluklerine tecavuz etmedikce isteyen sarigi ve cubbesiyle dolasabilmelidir diye dusunuyorum. Buna karsi olan herhangi birisi mini etege tepki gosteren herhangi birisiyle ayni zihniyete sahiptir bence. Diger renklere saygi gostererek, isteyen dergaha, isteyen birahaneye gidebilmelidir. Keske herkes tolerans ve hosgoru sahibi olabilse..

En derin sevgi ve saygilarimla..

Sevgili Cornelius; hangi çağda yaşıyoruz ki, hala bu ortaçağ zihniyetine müsamaha gösterelim, tolerans sağlayalım? Medeniyet dediğiniz elbette salt dış görünümle alakalı değildir. Fakat çağımız hızla ilerliyor ama biz dışı görünümüze paralel olarak zihniyetin dışa vurumu şeklinde gözlemlediğimz kadarıyla herhangi bi gelişim arzedememekteyiz. Dikkat edin, zihniyetin dışa vurumu olarak nitelendirdiğim bu sarıklı giyim tarzını sanırım bundan yüzyıllar önce dünya yüzeyinde yaşanılmış olan Peygamberler döneminden kalma.. Hadi o zamanlar insanlığın süreci gereği bulunduğu koşullar ve şartlar bunu gerektiriyordu fakat şuanki durum çok farklı.. 21. yüzyıldayız :D dikkatinizi çekerim.    
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Cornelius - Eylül 30, 2010, 03:33:10 ös
Sayın  popperist,
Çok güzel bir açıdan yaklaşmışsınız konuya. Statükoculuk anahtar kelime..

Sayın Isabella,
Sizin düşünce özgürlüğüne karşı çıkacak birisi olduğunuzu sanmıyorum. Bize en saçma gelen düşünceye bile saygı göstermemiz gerek. İster peygamberler döneminden olsun ister antik çağdan kalma olsun.. 21. Yüzyılda yaşıyor olmak 21. yüzyıl düşünce ve giyim kuşam standartlarında yaşamamızı zorunlu kılmaz.
Yanlış anlaşılmamı önlemek için bir dipnot düşeyim; ben burada kendi düşüncesiyle başka düşünceler üzerine baskı kuranları savunma amacında değilim. İsteyen istediğini düşünsün. Zihniyeti hakarete maruz kalmasın. Benim derdim bu. Tekrar ediyorum, lütfen biraz tolerans..

Sevgilerimle..
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Lethe - Eylül 30, 2010, 09:53:49 ös
Sayın Cornelius;

Saygı duyulmayı hak eden bir üslubunuz var. İfadelerinizde tartışmasız haklı olduğunuz noktalarda var. Ancak mini etekli bir hanımefendi dini bir kıyafet giymiş olmuyor ki ! Oysa sarıklı ve cübbeli gezen insanların ben kendi adıma samimi olduklarını düşünmüyorum ! Sayın Isabella' nın da belirttiği gibi zaman ile birlikte her şey değişti ve bu değişim devam etmekte. Bence gerek İslam dininin gerekse diğer dinlerin peygamberleri günümüzde yaşasalardı çok şık giyinen birer beyefendi olurlardı !
Bir de; 3 Kasım 1934' deki kıyafet kanunu ile cüppe ve sarık giymek yasaklanmış, bu kıyafetleri giyme hakkı yalnızca din adamlarına tanınmıştır (Hoş, yakında bu kanunda değişir :) )

Bu vesile ile saygılarımla,
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Lethe - Eylül 30, 2010, 10:08:16 ös
Sayın popperist;

Yine doğru analizler ile etkileyici bir yorum yapmışsınız. Ancak herşeyden öte insanların eğitim ve kültür düzeylerini yükseltmemiz gerekiyor. İnsanoğlu çok ilginç bir varlık, zamanında bilgiyi vermezseniz sonrasında Nuh diyor peygamber demiyor :)) Sabit fikirli olup, dediğim dedik, öttürdüğüm düdük diyor ! Maalesef uzun yıllardır sürdürülen bir politikanın sonucu olarak bu duruma geldik. Bir zamanlar mantar gibi türeyen - açılan- imam hatip okullarında eğtim gören çocuklarımız, şimdinin gençleri oldu ve oy kullanıyorlar !!!
Başlık: Ynt:
Gönderen: Prenses Isabella - Eylül 30, 2010, 11:52:08 ös

Sayın Isabella,

 21. Yüzyılda yaşıyor olmak 21. yüzyıl düşünce ve giyim kuşam standartlarında yaşamamızı zorunlu kılmaz.


Sayın Cornelius;

Sayın Isabella' nın da belirttiği gibi zaman ile birlikte her şey değişti ve bu değişim devam etmekte. Bence gerek İslam dininin gerekse diğer dinlerin peygamberleri günümüzde yaşasalardı çok şık giyinen birer beyefendi olurlardı !


yani .. :)
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: popperist - Ekim 01, 2010, 01:57:06 öö
Sayın Lethe,

Dediğniz gibi eğitim önemli. Fakat "sabit fikirliler çoğalıyor" kaygısı bana göre endişe edilmeyecek bir şey. Bir insanın yapabileceği en kötü şey nedir? Suçtur değil mi? Size yapabileceği en kötü şey de özgürlüğünüzü kısıtlamasıdır. Bunun içine söz ile tacizden, cinayete kadar her türlü suç girer.

Benim kıstasım şu; ister eğitimli insanlar, isterse eğitimsizler çoğalsın; kim ki eğer suç işler, onun hesabı görülür. Sabit fikirliler çoğalıyorsa, onların tüm yanlış söylemleri, politikaları, suçları da sabit fikirli olmayanlarca karşılık bulacaktır. Tarih boyunca bu böyle olmuş ve doğru ve yanlış kavramları üretilmiştir.

Benim bu ülkenin eğitimli insanlarından beklediğim şu; onlara kafese konulacak, zaptedilecek vahşi bir tay gibi yaklaşmasınlar, çünkü bu yapıldığı anda haksız oluyorlar. Peki ne yapsınlar? Mümkünse karışmasınlar. Onaylamasınlar fakat onların özgürlüğüne de set çekmesinler. Beklesinler; çünkü eğer onlar yanlış taraftaysa, yanlışı onlar yapacaktır. İlk taşın onlar tarafından atılmasını beklesinler ve onlar bir suç işlediğinde, saçma bir politikayı savunduğunda, işte ancak o zaman bunların karşısına çıksınlar. Fakat bugün tam tersi oluyor. Kısaca; özgürlüğü kim önce baltalarsa o haksız oluyor.

Bugün mesela başı açık kadınlar, geçen sene sanırım Adana'da olacak, çarşaf yakmış, başörtüsü falan yırtmışlardı protesto olarak. Yahu sen kendi hayatını yaşasana. Neden örtüsüne laf ediyorsun? Tamam cüppe, sarık, başörtüsü bunlar bu çağa yakışmayacak, çirkin, komik şeyler ama isteyen giyer sana ne? Halbuki bu kadınlar, öfkelenmek yerine rahat rahat hayatını yaşasa, türbanlılara, sarıklılara laf etmemeyi öğrense, bu sefer bunların bu rahatlığını ve mutluluğunu, çarşaf giyen kadın hazmedemeyecek ve o yarın mini etek yakmaya başlayacak ve haksız olan da o olacak. Bugün ise tam tersi; sanki mutlu ve huzurlu olan, görücü usulüyle evlenip ömür boyu sosyal hayattan uzak tutulan, kompleksli olan kesim tutucular değil de, bu çarşaf, türban yakan kadınlar gibi görünüyor ve tutucular kendi mutsuzluklarını bu manzarayı seyrederek ödünlüyorlar. Patolojik olan ve irrasyonel olan şey, tutuculardan çıkması gerekirken, bugün onlar, kendilerini kutsal bir davanın insanı olarak görüyor. Halbuki hiç gündeme getirilmeseler, kendi tutumlarında bu kadar diretmeyecek ve yaşam biçimlerinin doğru olup olmadığını kendileri sorgulayacaklar. Başını örtmeden, çarşaf giymeden de müslüman olunabileceğini, dışarıda çalışarak da namuslu olunabileceğini, kendisine güvenen, özgürlüğe bağımlı bir yan komşusundan gördüklerinde, artık içinde bulundukları şartlara onlar sitem edecek ve olası bir hasede, kıskançlığa onlar düşecekler.

Ne yazıkki Türkiye'de diyalektik hep ters işliyor.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Cornelius - Ekim 01, 2010, 11:01:16 ös

Bugün mesela başı açık kadınlar, geçen sene sanırım Adana'da olacak, çarşaf yakmış, başörtüsü falan yırtmışlardı protesto olarak. Yahu sen kendi hayatını yaşasana. Neden örtüsüne laf ediyorsun? Tamam cüppe, sarık, başörtüsü bunlar bu çağa yakışmayacak, çirkin, komik şeyler ama isteyen giyer sana ne?

Sayın popperist'in bu sözü benim yazacaklarımla aşağı yukarı aynı..

Sayın Lethe, dediğiniz gibi sarık ve cübbe giyenlerin bir kısmı samimi değildir. Ve evet, peygamberler günümüzde yaşamış olsalardı çok şık birer beyefendi olurlardı. Ama şunu da unutmamak gerek, o sarıklı ve cübbeli görüp irrite olduğumuz kişilerin içinde hayatını dine adamış değerli şahıslar vardır mutlaka. Örnek verecek olursam, Tünel'deki Galata Mevlevihanesi'nden çıkan sarıklı ve cübbeli insanlara rastlamışımdır, onlara "yobaz" sıfatını yapıştırmak büyük bir ayıp olur.. O sarık ve cübbeyi ben dini bir simge olarak algılıyorum, gericilik, yabazlık, şeriatçılık simgesi olarak görmüyorum. Ha bu giyim kuşamda bu olumsuz yönlere sahip olan kişiler var mıdır? Elbette vardır, az sayıda da değildir ama "kurunun yanında yaş da yanar" zihniyetini ben pek sağlıklı bulmuyorum.

Son olarak ufak bir erkleme yapayım. Shriner'lar da dini inançlarına işaret eden feslerini takarak faaliyetlerde bulunurlar. Bizim durumumuzla örtüşen bir örnek değil ama öyle bir ülkede yaşıyoruz ki, fes takan bir grup ortaya çıksa onları da bir kutuba iterler. Kutuplaşmaya hayır diyorum ben..

Sevgi ve saygılarımla..
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Lethe - Ekim 02, 2010, 01:21:10 öö
Sayın Popperist;

Elbette insanoğlu yaşadıklarından ders alan bir varlıktır ancak konu siyaset yada din olduğunda insanların fikirlerini değiştirmek maalesef mümkün olmuyor. Bu gibi durumlarda insanlar hata yaptıklarınıda düşünmüyorlar / farketmiyorlar. Malumunuz Sivas' ta, Madımak Oteli' nin yakılması olayı henüz çokta eski bir konu değil. Sizce şimdi o olayı gerçekleştiren insanlar yaptıklarından çok mu pişmanlar ! İçinde tanrı sevgisi olan bir insan böyle bir şeyi nasıl yapabilir ! Maalesef değişmiyor zihniyetler, kimse yaptığının hata olduğunu kabul etmiyor. Çünkü okumuyor, sorgulamıyorlar !
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Lethe - Ekim 02, 2010, 01:31:38 öö
Sayın Cornelius;

Galata mevlevihanesi' nden çıkan bireylere bende saygı duyuyorum, onlarda birer can ! Ancak yok işte samimiyet yok ! Konu tamamen şov ! Topluma mesaj vermek, birşeylere hazırlamak. Ne münasebet efendim, ne yani sarıkla - cübbeyle gezince sevaplar katmerli mi oluyor ! Giysin adam gibi pantolonunu, gömleğini çıksın dışarı. Benim göz zevkimide bozmasın, o ne öyle binlerce yıl öncesinden bir zaman makinasıyla gelmiş gibi. İnsanlara saygımız var ancak saygısızlığa ve samimiyetsizliğe tahammülümüz yok. Bu tür şeylerin diğer dinlere ait toplumlarda gerçekleşmemeside ayrı bir konu !!!
Her dine ve inançlı olan her insana saygım var benim ancak samimiyetsizce tavırlara tahammül edemiyorum.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: tcorbaci - Ekim 02, 2010, 03:12:41 öö
islam olgusunun neresinde bu adam...yani halife mi,ermiş mi, deli mi ,veli mi??? neresinde..kim olduğunun çok bir önemi yok...
Başlık: Ynt:
Gönderen: Prenses Isabella - Ekim 02, 2010, 11:54:40 öö

Elbette insanoğlu yaşadıklarından ders alan bir varlıktır ancak konu siyaset yada din olduğunda insanların fikirlerini değiştirmek maalesef mümkün olmuyor. Bu gibi durumlarda insanlar hata yaptıklarınıda düşünmüyorlar / farketmiyorlar. Malumunuz Sivas' ta, Madımak Oteli' nin yakılması olayı henüz çokta eski bir konu değil. Sizce şimdi o olayı gerçekleştiren insanlar yaptıklarından çok mu pişmanlar ! İçinde tanrı sevgisi olan bir insan böyle bir şeyi nasıl yapabilir ! Maalesef değişmiyor zihniyetler, kimse yaptığının hata olduğunu kabul etmiyor. Çünkü okumuyor, sorgulamıyorlar !


Sevgili Lethe; işte en büyük yakınılan ya da şöyle diyeyim, insanlığın en önemli sorunlarından biri olarak gördüğüm işte bu durumdur. Kendi kişisel fikirlerimle tamamiyle örtüştüğünüzü görmek, beni o denli mutlu etmekte ki, ne yazıkki karşı düşüncede olanlara olayın ne kadar açık yönlülüğünü anlatmak isteseniz de bir anlaşmazlık, bir çekişme vuku bulacaktır. Size tamamiyle katılıyorum demekten ziyade aynı fikirde olmamız itibariyle de sizi kutluyorum. Bu denli aynınlanmış bir zihne sahip olarak bu kadar mükemmel bir tenkitte bulunabilmeniz ayrıca bir gurur vericidir.

Bununla birlikte her ne hikmetse bilemiyorum ama dünya tarihine baktığımızda kötü amaçla hareket eden yobaz insanların, kendi deyimleriyle yaptıkları herşeyi Allah' ın adıyla yaptıklarını göstermeleri ne derece dehşet verici öyle değil mi? Burada biz giyim kuşamı eleştirmiyoruz. Ama geçmişten gelen bir alışkanlığı hatta olası ihtimalleri olabilecek her türden bir saldırıyı, insanlığı tehdit edici unsurları önleyebilmek için alınması gerekli en önemli tedbirlerden biri, diye düşünüyorum. Burada dikkanizi çekerse ben ya da Sevgili Kardeşim Lethe' nin kendimizden dolayı korkumuz ya da çekincemiz olmadığı gibi bireysel olarak kendimizden çok içinde bulunduğumuz dünyanin ve ilerki aşamalarda insanlığın karşılaşabileceği tehditler hususunda endişemiz, tedirginliğimiz söz konusudur. Yoksa toplum içinde böyle bi düşünceye sahip olduğumuzu yansıttığımız anda en çok direkt saldırılara hedef olacağımızın bilincindeyiz. Bunun için de protesto hakkımızı sadece içselliğimizde yaşatıp bunu daha çok aydınlanmış insanlar arasında söz konusu etmekteyiz. Çünkü biliyoruz ki, az ya da çok özellikle de bu sitede bulunanlar kendilerini aşmış, belirli seivyeye gelmiş hatta neyin ne olduğunu sadece kendimi kastediyorum, benden çok daha iyi bilenlerdir.

Burada önemle belirtmek istediğim bir diğer husus ise, özellikle Tanrı adına bizzat Yüce Yaradan tarafından görevlendirilmiş Peygamberlerimize inanmak benim bireysel hakkımdır, özgürlüğümdür. Yalnız bu dönem çok çok gerilerde kalmıştır. Söyler misiniz lütfen sahte şeyhlerin peygamberlerin dışında hangi bu güzelim ve yüce varlıklardan Tanrı adına herhangi bir kötülük icraa etmiştir ? Onlar sadece güzelliği ve barışı öngören erdemleri yeryüzüne getirmişlerdir, yaymışlardır, örnek teşkil edici davranışlarda bulunmuşlardır. Insanlar tarafından öldürülmüş, saldırılmış ancak kendileri en ufak bir olumsuz davranışta bulunmamışlardır. Geldiğimiz noktaya baktığımızda ise hiç kimse Tanrı adına hareket edemez. Herkes belirli bir seviyeye gelmiş ve kimseye akıl verecek ya da sözüm ona üstünlük sağlayacak durumde değildir. Bu sayılan sahte şeyhlere baktığımızda bilgi itibariyle yoksun ancak her ne hikmetse olumsuzluk anlamında tamamiyle kendilerini yetkin saymaktadırlar. Neden? bunu hiç düşündünüz mü? Şimdi bana onları savunanlarla kendileri herhangi bir negatif ya da suç unsuru teşkil edecek şekilde davranmasalar bile gene de bana göre bu bahsı geçen sahte şeyhlerle aynı kefededir. Çünkü yaptıklarını tasvip ediyorlar ve en önemlisi de giyimin sarıklının her neyse bu tür bir tarzı bile hala hala gelişmiş modern çağımızda takdikliyorlar. Burada sorun olan açık ya da kapalılık değil sorun olan ;

 
Galata mevlevihanesi' nden çıkan bireylere bende saygı duyuyorum, onlarda birer can ! Ancak yok işte samimiyet yok ! Konu tamamen şov ! Topluma mesaj vermek, birşeylere hazırlamak. Ne münasebet efendim, ne yani sarıkla - cübbeyle gezince sevaplar katmerli mi oluyor ! Giysin adam gibi pantolonunu, gömleğini çıksın dışarı. Benim göz zevkimide bozmasın, o ne öyle binlerce yıl öncesinden bir zaman makinasıyla gelmiş gibi. İnsanlara saygımız var ancak saygısızlığa ve samimiyetsizliğe tahammülümüz yok. Bu tür şeylerin diğer dinlere ait toplumlarda gerçekleşmemeside ayrı bir konu !!!
Her dine ve inançlı olan her insana saygım var benim ancak samimiyetsizce tavırlara tahammül edemiyorum.

budur.

En derin saygılarımla,

Hatta şunu da söylemek isterim ki, yeryüzünde şimdiye dek Tanrı adına hareket miş birçok gruplar ya da tarikat tabi hısitiyanlık kapsamında kastediyorum kendilerini ifşa etmemişler üstelik yaptıkları çalışmaları asla O' na maletmemişlerdir. Hatta karşıt gurplardan şeytana tapmakla bile suçlanmışlardır. O halde akla şu gelmiyor mu; yaydıkları güzel öğretiler insanlığın gelişimine önemli derecede katkılar sağlamıştır, hatta dünyanın şuanki aşamasına gelmesinde onların büyük yararları olmuştur. Peki bu ikilem bize neyi ifade ediyor, bi taraf kötü amaçları için O' nun adını kullanarak faaliyete geçerlerken diğer taraftan da güzellikleri bilgi yoluyla daha çok aydınlanmamızı sağlayanlar bunu bu şekilde yapmayıp tersi biçimde O'ndan geldiği halde  sanki bağımsız hareket ediyormuş gibi hareket etmeleri (!) Sizce de garip değil mi?

Şimdi bu sarıklıları savunanlara söylüuyorum onların yaptıklarını nasıl tasvip edersiniz? Alenen, açıkça görmüyor musunuz ki gözlerini kan, kin ve nefret bürümüş. Insanlığa ne yönde bir katkı sağlıyorlar ? Nefretten başka, saldırıdan başka.?    Dediğim gibi artık Peygamberler dönemi geçmiş ve hiç kimse bu düşünceyler kimseyi etkisi altına alamaz. Gelişime ayak uydurmak farzdır ama bu gelişime ayak uyduramayanlar varsa size açıkça söyleyebilirim ki, belki bunu söylemek bile bana düşmez çünkü bu dünya hepimizin ortak malıdır ama kişisel çıkarlardan uzak, menfaat dışı ise, o zaman beğenmeyen çeker gider.. ve dünyanın gelişimi önünde ise hiçbir güç engel olamaz. Insanlık elbette gelişecek, çağ değişiyor, hala hala modern olmaya çabalıyoruz biz oysa bu dönemleri yıllar öncesinden yaşayıp atlamalıydık ama hala bu tür şeylerle uğraşmamız bize sadece vakit kaybından başka bişey değil.. sadece gelişimi ve ilerlemeyi geciktiriyoruz o kadar.. bu da ne çok kayıplara yelken oluyor o da ayrı bir mevzu konusu.. her neyse :) 

Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: abdkeskin - Ekim 02, 2010, 09:01:28 ös
Virüs gibi birşey, her yere sızıyor.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Lethe - Ekim 02, 2010, 11:42:16 ös
Sevgili Isabella;

Naçizane düşüncelerimin tarafınızca tasvip ve takdir edilmesi vesilesiyle onur duydum. Son yazınızdada belirttiğiniz gibi bu foruma üye olan bireylerin neredeyse hepsi bilinçli insanlar. Yazdıklarına, ifade ettiklerine dikkat edilmesi gereken bireyler. Ancak benim şahsi olarak özellikle yorumlarını takip ettiğim üyelerden biride sizsiniz. Forum yöneticilerinin bilgili, tecrübeli,kamil insanlar olması siteye kalite katıyor. Bunun yanısıra siz ve sizin gibi üyeler ise forumu  keyifle takip edilir, fikir beyan edilir yapıyor.

Konumuz Fettullah Gülen olunca konuşacak çok konu çıkıyor ortaya. Fettullah Gülen ile ilgili doğru orantılı öyle çok konu, öyle çok söz var ki söylenecek ! Bir kısmı yazıya döküldü, bir kısmı dökülmedi, bir çok kısmını ise bilmiyoruz. Şahsen Fettullah Gülen' den nefret etmiyorum ama onu da samimi bulmuyorum. Hep hoşgörülü bir insan olarak lanse ediliyor. Sürekli kendisinin cemaati olan Nur Cemaati' ninde hoşgörülü yardımsever olmaları dile getiriliyor. Öyle anlayışlı, hoşgörülü insanlar ki, öğrencilik yıllarımda kendilerinin cemaati sayesinde saçım uzun, kulağımda küpe var diye 1 hafta hastanede -istirahat- ettim :) Hoşgörülü oldukları için kendilerince şiddet gördüm ve dolayısiyle hastanede tedavi oldum demiyorum :)
Bu olaya rağmen nefret etmem Fettullah Gülen' den !  Acıyorum ! Hem ona hemde ona inananlara ! Ömür geçiyor... Aslında ziyadesiylede hızlı bir şekilde geçiyor. Boş şeylerle vakit geçirmemek gerek !!! Mutlu olmak için çabalamak, Jesse Cook' un Rain adlı eserini dinlercesine huzurlu yaşamak gerek hayatı...

En derin saygı ve sevgilerimle,



Başlık: Ynt:
Gönderen: Prenses Isabella - Ekim 03, 2010, 11:32:25 öö

 Öyle anlayışlı, hoşgörülü insanlar ki, öğrencilik yıllarımda kendilerinin cemaati sayesinde saçım uzun, kulağımda küpe var diye 1 hafta hastanede -istirahat- ettim :) Hoşgörülü oldukları için kendilerince şiddet gördüm ve dolayısiyle hastanede tedavi oldum demiyorum :)


:D ben de bi dönem daha uzun yıllar önce üniversite sınavlarına hazırlanırken onların dershanesine gitmiştim.. ne güzel ama yani seni bu halinle kabul ettiklerine inanamıyorum.. resmen beyin yıkama yeriydi ama ben sadece derslerime bakıyordum ;) tabi ders haricinde söledikleri bi kulağımdan girip diğer kulağımdan çıkıyordu ya:) bu arada iyi bi enerjik formuna sahip olabilmeniz de ayrıyeten güzellik verici.. sağlıklı düşünen işte böle senin gibi sağlıklı bi forma sahip olur.. kutlarım.   valla diğer yandan da böle gençlerimizin entel takınmaları her zaman hoşuma gitmiştir yani.. biraz göz zevkimizi arttırıyorlar.. Allah sizlerden razı olsun diyelim..
Başlık: Ynt:
Gönderen: Prenses Isabella - Ekim 03, 2010, 12:24:36 ös
Bu arada Sevgili Lethe; geçenlerde Sayın ve çok ünlü modacımız Cemil İpekçi tarafından düzenlenilen Mardin' in tarihi medresesi olan Kasimiye Medresesinde gerçekleştirilen defile, bazı zihniyetlerin tepkisine maruz kalırken en başta kendi şahsi fikrimi belirtecek olursam, hoşuna gidenlerden biri de bendim:) çünkü ilerde doğal olarak zamanaşımı söz konusu olduğu için çağın gereği artık Kutsal yerlerimiz - Cami ve Kiliselerimiz doğal olarak bir müze görevini görecektir. Insanlığın gelişimi sürecinde artık ibadet edilen yer olmaktan çıkıp tamam Kutsallığı gene devam edecektir ama nihayetinde insanların sıklıkla gezip gördüğü birer tarihi mekan olmaktan öteye gidilemeyecektir.

Umarım taşlanmam ;) :D  
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: oasis - Ekim 03, 2010, 07:09:35 ös
       Ülkemizde varlığını sürdüren cemaatlerin bazılarının giyim kuşam tarzı bazılarımızın hoşuna gitmesede bu onların kendi seçimleri kamu düzenini bozmadıktan sonra ve şiddet öğesi içermediği ölçüde istediklerini yaparlar bu onların bileceği bir iş.Kimseye sen şunu giyeceksin tarzında bir dayatmada oldukça saçma bence.

       Samimiyete gelince sarık,cübbe vs. gibi islam tandaslı kıyafetleri giyenlerin içinde nasıl samimiyetsiz kişiler varsa çağdaş olduğunu modern tarzda giyim kuşama sahip olduğunu gördüğümüz bireyler arasındada bolca samimiyetsiz, şahsiyetsiz kişilerde bulunmaktadır.Şahısların dışından ziyade içinin yada kafa yapısının çok daha önemli olduğu malum.

       Bir de şu var peygamber yaşasaydı şöyle  giyinirdi böyle giyinirdi mevzuu bençe çok gereksiz ve komik bir polemik konusu bunu bazı siyasilerin yaptığı gibi ULU Önder yaşasaydı bizim partiye oy verirdi gibi gereksiz bir tartışma olarak görüyorum.

       Öğrencilik yılları uzun süren biri olarak ve üniversite yıllarında bayağı aktif olarak siyasi grublarla çok yakın ilişkisi olan birisi olarak Gülen cemaatini  hiçbir şiddet ortamında ne gördüm ne de duydum.

       Tüm sarıklı cübbeli olanları aynı kefeye koyarak onlara saldıranların önce kendilerinin bir aynaya bakarak ne olduklarının farkına iyice bir varmaları bence çok daha önemli.Sevgi ve saygıdan bahseden hoşgörüyü dillerinden düşürmeyen bazı şahsiyetlerin her şeyi kendilerince ve kendi dar dünyalarınca düşünmeleri ve açıklamaya çalışmaları da çok komik.Evrensel nizamın şuuruna varmışçasına ahkam kesenler daha dünyasal boyut ortamında kendi iç hesaplaşmasını bitirememiş hastalıklı kişilerin bol olduğu bir ortama dönüşüveriyor ne yazıkki bulunduğumuz coğrafya.Kişilerin entel dantel takılmasından ziyade entelektüel birikime sahip olması bence daha önemli neyse görmedim,duymadım,konuşmadım.......

IŞIK  ve  SEVGİ ile KALIN.......
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Lethe - Ekim 03, 2010, 09:17:51 ös
       Ülkemizde varlığını sürdüren cemaatlerin bazılarının giyim kuşam tarzı bazılarımızın hoşuna gitmesede bu onların kendi seçimleri kamu düzenini bozmadıktan sonra ve şiddet öğesi içermediği ölçüde istediklerini yaparlar bu onların bileceği bir iş.Kimseye sen şunu giyeceksin tarzında bir dayatmada oldukça saçma bence.

     3 Kasım 1934' deki kıyafet kanunu ile cüppe ve sarık giymek yasaklanmış, bu kıyafetleri giyme hakkı yalnızca din adamlarına tanınmıştır ! Bizim Anayasamız tür olarak sert, yoruma açık olmayan Anayasalar grubuna girmiyor mu ? Yani yoruma açık değil ! Öyleyse T.C. Anayasa' sını ihlal söz konusu !

       Samimiyete gelince sarık,cübbe vs. gibi islam tandaslı kıyafetleri giyenlerin içinde nasıl samimiyetsiz kişiler varsa çağdaş olduğunu modern tarzda giyim kuşama sahip olduğunu gördüğümüz bireyler arasındada bolca samimiyetsiz, şahsiyetsiz kişilerde bulunmaktadır.Şahısların dışından ziyade içinin yada kafa yapısının çok daha önemli olduğu malum.

      İnsanların şahsiyetsiz, kişiliksiz olmaları değil ifade edilen Sayın Oasis... Sözü edilen konu samimiyetsiz tavırlar. Belki şöyle bir örnek daha iyi tanımlayacaktır düşüncelerimi... Alnınıza damalı haç dövmesi yapıp İsrail' de gezebilir misiniz ? Demokrasi gereği gezmeniz gerekir öyleyse değil mi ! Ama bu tavrınız samimi değildir !!! Daha öncede belirttiğim gibi isteyen insan istediği inanca sahip olabilir, şov yapmaya yada tribünlere oynamaya gerek yok !!!


       Ülkemizde varlığını sürdüren cemaatlerin bazılarının giyim kuşam tarzı bazılarımızın hoşuna gitmesede bu onların kendi seçimleri kamu düzenini bozmadıktan sonra ve şiddet öğesi içermediği ölçüde istediklerini yaparlar bu onların bileceği bir iş.Kimseye sen şunu giyeceksin tarzında bir dayatmada oldukça saçma bence.

       Samimiyete gelince sarık,cübbe vs. gibi islam tandaslı kıyafetleri giyenlerin içinde nasıl samimiyetsiz kişiler varsa çağdaş olduğunu modern tarzda giyim kuşama sahip olduğunu gördüğümüz bireyler arasındada bolca samimiyetsiz, şahsiyetsiz kişilerde bulunmaktadır.Şahısların dışından ziyade içinin yada kafa yapısının çok daha önemli olduğu malum.

       Bir de şu var peygamber yaşasaydı şöyle  giyinirdi böyle giyinirdi mevzuu bençe çok gereksiz ve komik bir polemik konusu bunu bazı siyasilerin yaptığı gibi ULU Önder yaşasaydı bizim partiye oy verirdi gibi gereksiz bir tartışma olarak görüyorum.

       Politik bir şeyden söz etmedim ben. Atatürk' ün yada bir başka liderin yada peygamberlerin yaşasalardı hangi görüşe sahip olacaklarını bilemem. Konuyu çok güzel çarpıtmışsınız ! Ben peygamberlerin günümüzde yaşasalardı tekstilin geliştiği moda unsurunun ortaya çıktığı devrimizde halen ortaçağ kıyafetleriyle gezmeyeceklerini ifade ettim. İnsanlara dair düşünceleriniz daha gördüğünüz ilk birkaç saniye içerisinde, dış görünüşüne bakarak oluşuyor. Peygamberler kendi dinlerini yaymaya, tanıtmaya çaba gösteren iyi niyetli insanlardı. İnsanlar üzerinde daha etkileyici olmak için sanırım kıyafetlerine de dikkat ederlerdi !

       Tüm sarıklı cübbeli olanları aynı kefeye koyarak onlara saldıranların önce kendilerinin bir aynaya bakarak ne olduklarının farkına iyice bir varmaları bence çok daha önemli.Sevgi ve saygıdan bahseden hoşgörüyü dillerinden düşürmeyen bazı şahsiyetlerin her şeyi kendilerince ve kendi dar dünyalarınca düşünmeleri ve açıklamaya çalışmaları da çok komik.Evrensel nizamın şuuruna varmışçasına ahkam kesenler daha dünyasal boyut ortamında kendi iç hesaplaşmasını bitirememiş hastalıklı kişilerin bol olduğu bir ortama dönüşüveriyor ne yazıkki bulunduğumuz coğrafya.Kişilerin entel dantel takılmasından ziyade entelektüel birikime sahip olması bence daha önemli neyse görmedim,duymadım,konuşmadım.......

      Evet ! Bu ifadelerinizi İkiz Kule' lerde hayatını kaybeden, yanarak ölmemek için aşağıya atlayan ve bir çoğu daha yere düşmeden kalp krizi geçiren insanların yakınlarınada söyleyiniz !!!
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Lethe - Ekim 03, 2010, 09:27:22 ös
Bu arada Sevgili Lethe; geçenlerde Sayın ve çok ünlü modacımız Cemil İpekçi tarafından düzenlenilen Mardin' in tarihi medresesi olan Kasimiye Medresesinde gerçekleştirilen defile, bazı zihniyetlerin tepkisine maruz kalırken en başta kendi şahsi fikrimi belirtecek olursam, hoşuna gidenlerden biri de bendim:) çünkü ilerde doğal olarak zamanaşımı söz konusu olduğu için çağın gereği artık Kutsal yerlerimiz - Cami ve Kiliselerimiz doğal olarak bir müze görevini görecektir. Insanlığın gelişimi sürecinde artık ibadet edilen yer olmaktan çıkıp tamam Kutsallığı gene devam edecektir ama nihayetinde insanların sıklıkla gezip gördüğü birer tarihi mekan olmaktan öteye gidilemeyecektir.



Umarım taşlanmam ;) :D 

Sevgili Prenses Isabella;Ne kadarda doğru bir analiz ! Bilimin 15-20 yıl içerisinde büyük keşiflerde, söylemlerde bulunacağını tahmin ediyorum. O zaman söylediklerin gerçekleşecek ! Dershane konusuna gelince, muhtemelen FEM dershanesidir :) Lise sondayken banada çok övülürdü bu çeşit dershaneler ! Ben itibar etmemiş ve "Modern Eğitim Fen Dershanesi" ne gitmiştim... "Modern" :)
Bu arada aramızda yüzük kardeşliğine benzer bir bağ oluştu sanırım :)

En derin saygılarımı sunarım !
Başlık: Ynt:
Gönderen: Prenses Isabella - Ekim 03, 2010, 09:29:28 ös

Bu arada aramızda yüzük kardeşliğine benzer bir bağ oluştu sanırım :)


Aynen:) hiç bozulmaması dileğiyle..
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Sirius - Ekim 04, 2010, 04:52:41 öö
Sn Isabella
Felsefeniz nekadar artniyetsiz bir fikir olsada bazi cevrelerce hos karsilanmayacaktir. Tartismalarinizi insanlarin kisisel inanc ve maneviyatini zedelemiyecek bir cerceve icerisinde yapmaniz dilegiyle.

Saygilar

-M-

 

Bu arada Sevgili Lethe; geçenlerde Sayın ve çok ünlü modacımız Cemil İpekçi tarafından düzenlenilen Mardin' in tarihi medresesi olan Kasimiye Medresesinde gerçekleştirilen defile, bazı zihniyetlerin tepkisine maruz kalırken en başta kendi şahsi fikrimi belirtecek olursam, hoşuna gidenlerden biri de bendim:) çünkü ilerde doğal olarak zamanaşımı söz konusu olduğu için çağın gereği artık Kutsal yerlerimiz - Cami ve Kiliselerimiz doğal olarak bir müze görevini görecektir. Insanlığın gelişimi sürecinde artık ibadet edilen yer olmaktan çıkıp tamam Kutsallığı gene devam edecektir ama nihayetinde insanların sıklıkla gezip gördüğü birer tarihi mekan olmaktan öteye gidilemeyecektir.

Umarım taşlanmam ;) :D  
Başlık: Ynt:
Gönderen: Prenses Isabella - Ekim 04, 2010, 10:06:12 öö
Sn Isabella
Felsefeniz nekadar artniyetsiz bir fikir olsada bazi cevrelerce hos karsilanmayacaktir. Tartismalarinizi insanlarin kisisel inanc ve maneviyatini zedelemiyecek bir cerceve icerisinde yapmaniz dilegiyle.

Saygilar

-M-

 

Bu arada Sevgili Lethe; geçenlerde Sayın ve çok ünlü modacımız Cemil İpekçi tarafından düzenlenilen Mardin' in tarihi medresesi olan Kasimiye Medresesinde gerçekleştirilen defile, bazı zihniyetlerin tepkisine maruz kalırken en başta kendi şahsi fikrimi belirtecek olursam, hoşuna gidenlerden biri de bendim:) çünkü ilerde doğal olarak zamanaşımı söz konusu olduğu için çağın gereği artık Kutsal yerlerimiz - Cami ve Kiliselerimiz doğal olarak bir müze görevini görecektir. Insanlığın gelişimi sürecinde artık ibadet edilen yer olmaktan çıkıp tamam Kutsallığı gene devam edecektir ama nihayetinde insanların sıklıkla gezip gördüğü birer tarihi mekan olmaktan öteye gidilemeyecektir.

Umarım taşlanmam ;) :D  

Sizi çok iyi anliyorum Sayın Sirius; uyarınız için teşekkür ederim, haklısınız bundan sonra dikkat etmeye çalışacağım.

Bu arada affınıza sığınarak küçük bi ayrıntıya girmek istiyorum, izninizle..

Nickimin önadı olarak '' prenses '' eklediğim için eskisi gibi bana ' Isabella ' diye hitap edilmesini ve ille de önadımı da belirtmenize gerek olmadığı hususunda bi açıklama yapmak istedim. ( malum internette bu aralar çok popüler olduğu için ben de onlara özendim :D )  

Saygılarımla,
Başlık: Feytullah Gülen'in Bill Gates ilişkisi
Gönderen: Mozart - Kasım 06, 2010, 01:52:09 ös
Paul Williams, www.familysecuritymatters.org sitesinde yazdığı bir makaleyle Türkiye’yi karıştıracağa benziyor. Bill Gates Funds Gulen Islamist Movement (Bill Gates, Gülen’in İslami Hareketi’ni Fonluyor) başlıklı yazısında, Williams, başlıktan da anlaşılacağı üzere, Fethullah Gülen ile Bill Gates arasındaki maddi ilişkileri açığa çıkarmaya çalışıyor.

Williams’ın yazısına göre, 2007 yılında dünyanın en zengin üçüncü kişisi olan Bill Gates’in adını taşıyan Gates Vakfı, Texas Lise Projesi (Texas Highschool Project) kapsamında Cosmos Vakfı’na 10.550.000$ tutarında bir ödeme yapmış. Yazıya göre Cosmos Vakfı, Texas’ta 25 yatılı okul işleten, kamu tarafından fonlanan ve Gülen Cemaati ile organik bir bağı olan bir vakıf.

Williams ayrıca Gülen’in Amerikan Devleti’nce son derece desteklendiğini de yazısında belirtiyor: Cosmos Vakfı’na $41,570,721 tutarında bir ödemenin vergi veren Amerikalılar’ın cebinden sağlandığı ve cemaatin servetinin bir kısmının CIA sayesinde edinildiği de bu iddialar arasında.

Daha önce Fethullah Gülen'in çiftliği ile ilgili yaptığı haberler nedeniyle adıdan Türk medyasında söz ettiren Paul Williams’ın “Bill Gates Funds Gulen Islamist Movement” metni genel hatları ve iddiaları ile bu şekilde. Fethullah Gülen'in bu iddiaya yanıtının ne olacağı merakla bekleniyor

Kaynak: http://www.odatv.com/n.php?n=fethullah-gulen-silikon-vadisine-mi-tasiniyor-0511101200
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: ozkann - Kasım 23, 2010, 10:47:09 öö
Kendime hatırlatmak için bugün tekrar izledim.
Tamamı not alınır, izlememiş olanlara izlemelerini tavsiye ederim.

Mustafa Kemal'in kapattığı tekke ve zaviyelerin yerine açılan, Allah'ın izin verdiği (?) kutsal evlerde yapılan çalışmalarda Türkiye'deki devlet yapısı ölçüsüne göre bütün anayasal müesseselerdeki güç ve kuvveti cephelerine çekecekleri ana kadar atacakları her adımın erken sayılacağını öğreniyorlar.
Ne de olsa 1921'den bu tarafa ateizmin paletleri altında ezilen insanlara Allah'ı tebliğ etme görevini aralarında paylaşıyorlardı.

Yine Fethullah Bey'in kendisinin dediği gibi;

Elalem bizi(sizi) biliyor, yolun nereye gittiğini de biliyor(uz).
Yol ayrımında ne tarafa yol aldığınızı(mızı) da biliyor(uz).
Ve birgün bu yolların gidip nereye dayandığını da biliyor(uz).

Bunlar hiçkimsenin karalaması değil, kendi söyledikleri...

Ama cümlelerin ikircikli yapısı, her zaman kıvırmaya müsait konuşma tarzı ise savunma mekanizması.

Saygılar

bakın size de o güzel insanın videoyalarını vermek istiyorum ama lütfen seyredin sizde seveceksiniz.
buyrun:
[url]http://www.youtube.com/watch?v=oNi3Z3qZ7Z4[/url]
[url]http://www.youtube.com/watch?v=4tbnGnzdmgU&NR=1[/url]
[url]http://www.youtube.com/watch?v=SRAyGkE1q50&NR=1[/url]
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Kaufmann - Nisan 14, 2011, 10:34:36 ös
Feytullah Gulen cemaati benim tarafimdan sadece `Dini sermaye` olarak algilanmaktadir..Malasef her namazin sonunda bir para her iyiligin sonunda bir cikar gozlemlerim..
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Asli - Nisan 14, 2011, 11:24:22 ös
Belki konu basliginin disina gidecek ama bu arkadasimizin yazdigi uzerinde durmak gerekiyor. Eger mesajim uygun gorulmezse yeni konu olarak ayrilabilir.

Feytullah Gulen cemaati benim tarafimdan sadece `Dini sermaye` olarak algilanmaktadir..Malasef her namazin sonunda bir para her iyiligin sonunda bir cikar gozlemlerim..

Her ibadetten sonra para toplama aliskanligi, sadece Fetullah Hocama degil, her dine ve hatta neredeyse her hocaya mahsustur. Kiliseye bile gittiginizde ayinden sonra elden ele para toplama sepetleri iletilir. Sinegogtada tahmin ediyorum aynidir. Cami girislerinde de para toplanir, namaz cikislarindada. Yani Fetullah Hocayi para topladigi icin sevmiyorum demek bence yeterli bir neden degil.

Para toplanmasina bence katiyen karsiyim. Heleki ibadetten yada duygu somurusunden hemen sonra para istenmesi cok yanlis ve yapmacik. Ama bu heryerde yillardir yapilan birsey.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Mustafa Kemal - Nisan 14, 2011, 11:28:44 ös
Sn. Aslı,

Yani her dinde aynı, amaç sadece para toplamak mı diyorsunuz?

Onu demediğinizi tahmin ediyorum ama o anlam da çıkartılabilir bu tespitinizden rahatlıkla :)

Saygılar.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Asli - Nisan 14, 2011, 11:38:15 ös
Amac sadece para toplamak demedim. Onu demekte istemedim. Ama amaclardan biri (hatta en buyuk amaclardan biri) para. Cunku para nasil kisiyi guclendiriyorsa, dinide guclendirir. Reklamini yaptirir, insanlari etkiler vs. Bunu cok iyi bilen hocalar ise (sanki Hz. Muhammed yetmiyormus gibi) dini, onlarin uzerinden ogrenilmesi gerektigini savunarak karsiliginda para beklerler.

Elbette iyi niyette mevcuttur. Iyi amaclarda mevcuttur. Iyi faaliyetlerde yapilmaktadir. Fakat insanlara "maddeci olmayin. maddiyata degil maneviyata yonelin." gibi ogutlerde verirken hemen arkasindan "maddiyati su sepete koyun. biz sizin icin degerlendiririz" demek abes kaciyor. Ibadet merkezleri para kazanmasin demiyorum. Ama para verin diye psikolojik baski, israr yada zorlamaya girmelerini yanlis buluyorum.

eee? Peki ya para kazanamazlarsa? O zaman ne olacak? derseniz cevabim su olur.

Insanlar gonullerinden koptugu kadar para vermelidirler. Boylece inancta, insanlarin gonullerinde mevcut oldugu kadar buyur. Insanlarin inanci azsa, ibadethaneleride kucuk ve bakimsiz olur. Inanci fazlaysa ibadethaneside buyuk ve bakimli olur. Bunu kisinin kendisi gonlune ve kendi inancina gore ayarlayarak kisisel bir sorumluluk olarak yapmalidir.

Sevgilerimle
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Kaufmann - Nisan 14, 2011, 11:42:42 ös
Belki konu basliginin disina gidecek ama bu arkadasimizin yazdigi uzerinde durmak gerekiyor. Eger mesajim uygun gorulmezse yeni konu olarak ayrilabilir.

Feytullah Gulen cemaati benim tarafimdan sadece `Dini sermaye` olarak algilanmaktadir..Malasef her namazin sonunda bir para her iyiligin sonunda bir cikar gozlemlerim..

Her ibadetten sonra para toplama aliskanligi, sadece Fetullah Hocama degil, her dine ve hatta neredeyse her hocaya mahsustur. Kiliseye bile gittiginizde ayinden sonra elden ele para toplama sepetleri iletilir. Sinegogtada tahmin ediyorum aynidir. Cami girislerinde de para toplanir, namaz cikislarindada. Yani Fetullah Hocayi para topladigi icin sevmiyorum demek bence yeterli bir neden degil.

Para toplanmasina bence katiyen karsiyim. Heleki ibadetten yada duygu somurusunden hemen sonra para istenmesi cok yanlis ve yapmacik. Ama bu heryerde yillardir yapilan birsey.

Asli hanim,benim demek istedigim ibadet sonrasi para toplama degildi.Evet bircok dinde ibadet sonrasi cemaaten yardim beklenir bu gayet normaldir. Vahiy yoluyla bir topluma veya bir kurulusa nakit geldigi gorulmemistir.Benim degindigim nokta cemaat ve taraftarlarinin malasef bircok seye maddi acidan bakmasidir.Cemaat disinda birine yardim edilmesi malasef pek gorulmemistir.Genelde hep icinde giden bir sermaye vardir ve kendi adamlari kendi kuruluslari kazanir.Insani insan oldugu icin sevmek olayida burda kalkar.Sempatizan olmadiginiz taktirde malasef tabiri kabaca olasada zilnik alamazsiniz ve gormezsiniz...
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Asli - Nisan 14, 2011, 11:50:36 ös
Insani insna olarak sevmek :)
Lafta herkesin yaptigi ama eyleme gecince pek az gorulen bir durum. Bu sadece dincilere yada milliyetcilere mahsus degildir.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Barque - Mayıs 10, 2011, 11:34:32 ös
Öncelikle, yaşamımdaki son 1 yıla ait deneyimlerimden yola çıkarak yazdım bu uzun yazıyı. O yüzden " Bu ne böyle, sana kim hayatını yaz dedi?" demeden önce samimiyetimi göstermek için böyle bir ifade biçimi seçtiğimi belirtmek isterim. Sadece hayatı üzerine büyük bir karar vermiş ve 1 taşta bir kaç kuş vurmaya çalışmış birinin sözleridir bunlar. Fakat kendime göre bir çok gerçeği gördüm ve şuanda bana uygun olmadığını anladığım çoğu şeyden arınmış durumda olduğumu düşünmekteyim. Polemik amacıyla yazmadım bu yazıyı sadece kişisel görüşlerimdir. Belki ben cemaati bu yönüyle gördüğüm için kararım bu yazıdaki gibi oldu, anlayışla karşılamanızı temenni ederim :) Ayrıca konu bütünlüğünü çok fazla koruyamadım, aklıma ne geldiyse yazdım desem yeridir. Kusura bakmayın affınıza sığınıyorum :(

Fethullah Gülen, büyük bir karmaşa. Ben daha 19 yaşındayım, bu forumdaki çoğu bireye göre çok daha az bir bilgi birikimine sahibim. Ama bu konuda "yaşadığım" şeylerle de destekleyebileceğim için bir kaç kelam etmek istiyorum.
    
 Ben geçen sene üniversite sınavına hazırlanırken dil bölümü öğrencisi olduğumdan ötürü Ankara'daki bu alanda 2 büyük dershane arasında kaldım. Biri cemaatle ilişkisi açıkça bilinen bir dershane diğeri ise normal bir dershaneydi (normal lafım yanlış anlaşılmasın, bildiğim kadarıyla herhangi bir cemaatle ilişkisi olmadığını vurgulamak için öyle söyledim). Cemaat kaynaklı dershanenin yaptığı indirim sınavında %50'ye varan bir indirim kazandım fakat o dönem etrafımda anlatılanların da etkisiyle riske girmek istemediğimden diğer dershaneye kayıt yaptırdım (cemaat kaynaklı dershanenin o tercih dönemi süresince yakın bir ilgi gösterdiğini de söyleyeyim). Ne riski bu derseniz, "abiler, sohbetler, kitap okumalar veya kendi görüşlerine biraz olsun ters gidenlere karşı agresif bir tutum içine girmeleri" vesaire ile çeşitlenen risklerdir. Geleceğimizde büyük bir etkisi olan bir sınavın hazırlık döneminde başka kaynaklı problemlerle de uğraşmak istemedim.
    
  Yıl içinde bir yıllık hazırlık dönemimde cemaatten herhangi biri benimle iletişime geçmedi. Fakat cemaat kaynaklı dershaneye gitmeyi tercih eden arkadaşlarım yaşadıkları bazı olumsuz durumları anlatıyorlardı. Şuan hepsini sıralamak istemiyorum ama ilk aklıma geleni; hocanın derste dini anlamı olan bir kelime etmesi ve arkadaşımın bahsedilen şeyin anlamını bilmemesi sonucu hocaya bunun ne anlama geldiğini sorduğunda, aşağı görülüp bilmediği için ayıplanması.
      
Gelelim sınavdan sonra olanlara, sınav bitti ve sonuçlar geldi. Beklediğimden de yüksek bir puan aldığım için bütün planlarım altüst olmuştu, bu yüzden tercihlerimi yeniden yapılandırıyordum. Bu arada çoğu arkadaşım meçhul dershaneden veya cemaat kaynaklı bazı kişilerin kendilerini aradığını; yurt, okul ve bölüm seçiminde tavsiyelerde bulunup, yardım talep ettiklerini söyledi. Bir gün ben de arandım ve bir "abi" meçhul dershanede benimle görüşmek, yardımcı olmak istediğini, İstanbul'dan geldiğini son günü olduğunu söyledi (Ben Ankara'da yaşıyordum). Önce kendim bir düşündüm ve fırsat bu fırsat hep anlatılanları yazılanları dinledik, bir de kendim göreyim dedim ve annemle beraber gittim görüşmeye ( annemin de fikrini merak ediyordum çünkü ). Görüşme sonucu annemin fikri "aslında iyiler olarak değişti" :)  Ben de bölüm olarak Çince istiyordum ve bu bölüm topu topu 2 si özel olmak üzere 4 üniversitede vardı. Özellerden birisi de cemaatin idi. Bu sırada büyük bir maraton başladı, burslu kazanıyordum  o özel üniversiteyi ve o yapılan görüşmeden sonra da ailemin isteği "oraya gitmelisin" olarak değişmişti. Özellikle babam "Hacı" olduğu için daha bir istekliydi.
      
Ben bir Müslümanım, fakat dinimi bir cemaatin öğretileri, yönlendirmeleri doğrultusunda yaşamak bana göre bir seçenek bile olamazdı.  Fakat gel gelelim meçhul üniversitenin o bölümdeki eğitimi kaliteliydi, bütün eğitim kadrosu Çinli hocalardan oluşmaktaydı vesaire " burslu olmak da cabasıydı". Kendimden ve irademden emindim ve bu yüzden gitmeye karar verdim. Ayrıca bu kararımın öncesinde görüşlerine çok önem verdiğim lisedeki Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi  hocamla uzun bir görüşme yaptım ve durumu anlattım. Kendisi benim düşüncelerimi doğruladı ve eğer gerçeği kendin görmek istiyorsan gitmelisin dedi. Kayıt yapıldı vesaire, tabi bu sırada o "abi"yle görüşmeler devam ediyordu. Kendisi isterse okula yakın bir abi evi ayarlayabileceğini söyledi, biz de kayıttan sonra bir bakmaya gittik. Hepsi böyle midir bilmem ama orada yaşanmaz (zaten babam da 5 dakika sonra hadi gidelim burada yaşatmam seni dedi). Bir oturma odası, yerde kocaman bir halı ve üstüne serilmiş bir örtü, 3 kanepe ve bir kitaplık vardı. Kitapların isimlerine baktığımda dramımı da görmüş oldum. Televizyon, internet yoktu. 4 kişi kalıyorlardı ama sürekli gelip gidenler vardı ve bazıları orta okul öğrencileriyle ders çalışıyorlardı. Bütün odaları sırayla geziyoruz derken bir odaya geldik, kapısı kapalıydı. "Abi" miz dedi ki " Burası büyük abimizin odası, biz de kendisini çok görmeyiz zaten." böylece pas geçtik odayı, içeride ne var merak etmedim değil :)
        
Sonrasında oradan ayrıldık ve kampüsteki yurda gidip kayıt yaptırdık. Görünüş olarak çok moderndi, her şeyiyle güzel gözükmekteydi. Benden bir hafta sonra diğer 2 oda arkadaşım geldi. İkisi de cemaat okullarında okumuş gelmiş kişilerdi, bir tanesinin babası ise cemaate ait şirketlerden birinde yüksek bir mevkideydi. Fakat herkesin düşünebileceğinin aksine kendileriyle çok iyi bir dostluğum oldu, şuan kardeş gibiyiz. Kendileriyle bir çok kez cemaat hakkında konuşma fırsatım oldu haliyle ve körü körüne inananlardan farklı olduklarını gördüm.  Ek bir duruma gelirsek, her 3 odaya 1 "belletmen abi" tahsis edilmişti. Kendisi namaz vakitlerinde sürekli gelir ve çağırırdı ( sabahları ne kadar ısrarcı olduklarına inanamazsınız, ben yine yırtıyordum ama diğer iki arkadaş cemaatten yetişme olduğu için onlara hiç acıma yoktu ).  Ayrıca bir kaç haftada bir özel servisler gelirdi ve belletmen abiye ait öğrenciler toplanarak başka bir abinin evine ya da sahilde çay içmeye vesaire giderdik. Baş kısımlar çok eğlenceliydi, daha doğrusu bizim ekip şamataydı o yüzden gırla muhabbet oluyordu ve eğleniyorduk fakat bu toplantıların sonlarında sohbet denen mevzu oluyordu. Belletmen abi bir anda yazarı meçhul olan bir kitap çıkarıyordu ve ondan kesitler okumaya başlıyordu. Çoğu kişi ciddiye bile almıyordu, ben bir kaç kez gerçekten anlamaya çalıştıysam da eski kelimelerin çokluğu yüzünden bir şey çıkartamadım ( ama o sohbetler öncesinde yenen künefeler, çiğ köfteler hele ki maklubeler inanılmaz lezzetliydi :) ). Bunun dışında belletmen abinin ağzından "hocaefendi" lafı düşmezdi. Onun izinden gitmek kendisine bahşedilen bir lütuftu, her şeydi nurdu şuydu buydu, ona kıl kondurmazdı. Cinsel konularda bir katılık vardı. Bir gün oda arkadaşlarımla film izliyorduk o sırada belletmen abimiz de odaya gelmişti (evet çat pat gelebiliyorlar :)), filmin başlarında bir tecavüz sahnesi vardı ve sonrasında adamın karısına edilen tecavüz sonucu intikam alması vesaire söz konusuydu. Malum sahnede sadece kötü adam çığlık atan kadının baldırını açarken görülüyordu ve sonrasında görüntü değişecekti hemen (daha önce izlemiştim oradan biliyorum). Fakat belletmen abimiz baldırı görür görmez bilgisayara atıldı ve filmi kapattı. Normalde ağır bir tepki verirdim ama arkadaşların hatırına bir şey demedim. Cinsellik inkar edilemez bir gerçektir, bundan kaçılamaz ve bilinçli bireylerin yetişmesi açısından iyi öğrenilmek zorundadır da. Buna ilaveten kız arkadaş(sevgili) da hoş karşılanmaz cemaatte. Bu duruma karşılık sundukları neden kısaca şuydu : "İnsan kendini helaline( evleneceği eşine) saklamalı." Bu haliyle "cinsel ilişki" açısından bakarsak  benim de görüşüm budur, eşimizle ilişkimizin bir kutsallığı olmalıdır bence de ama bu hayatımız boyunca sevgilimiz olmayacağı anlamına gelmez. Bir insanın sevgilisiyle olan ilişkisi sadece cinsel ilişki üzerine kurulmuş olmak zorunda değildir değil mi ?

        
Sürekli yurda kafileler gelirdi; bazen servislerle başka bir şehirdeki yurtlardan birinden olduğu söylenen öğrenciler gelir ve kalırlardı, bazen son model arabalarla büyük büyük abiler gelirdi.( Cemaatte genelde yaş çok önemli değil, büyük bir iş adamından bahsederken de abi diyorlar. ) Kırmızı ve sarı odalar vardı yurdumuzda, kocaman 4 köşesi kanepelerle ve kitaplıkla çevrili, ortasında tek parça kocaman sarı ya da kırmızı halı olan yerlerdi. Bu büyük abiler veya öğrenciler oralarda kapalı kapılar ardında sohbetler yaparlardı (neler olduğu hakkında bir bilgim yok). Ayrıca 2 haftada bir zorunlu seminerler verilirdi ve yanlış duymadınız"zorunluydu" evet. Yurda kayıt olurken imzaladığınız sözleşmelerde bu toplantılara katılmayı kabul ettiğiniz vesaire de yazıyordu, katılmazsanız yoklamada yok yazılıyordunuz aileniz aranıyordu disiplinlik konular vesaire. Bu seminerlerden birinde "Kitap okumayı sevdirme" konu başlığı adı altında bir büyük abi gelip konuşma yaptı. Benim için çok aydınlatıcı(!) olmuştu. Türkiye'de kıyı kesimlerde insanların az kitap okuduğu ve cahil olduğunu, nitekim bunu referandumda(o dönemler) hayır(!) oyu kullanmalarından anlayabileceğimizi söyledi ve güldü. Çıkıp terkedemiyorsun da tabi uyudum ben de bu cümleden sonra :)
          
Sonuç olarak cemaat hakkında şöyle bir fikir edindim. Cemaatin altyapısı yani öğrenci abileri, ev abileri, bölge abileri vesaire genelde bu topluluğa Allah aşkı için katılıyorlar. Amaçları bir kişiyi daha kendi deyişlerince doğru yola getirebilmek. Çoğu bu görüşte samimi - tabi ki sadece iyi bir mevkiye gelmek için cemaate girip yolunu bulmaya çalışan çok insan var fakat bilsinler ki cemaat o kadar da saf değil kimin ne olup olmadığını az çok anlıyorlar artık :) - veya ben öyle olduklarını düşünüyorum diyeyim. Fakat üst kesimlere, para ve güç sahibi kişilere geldiğimizde iş değişiyor bence. Olay Allah aşkı olmaktan çıkıyor ve şuanda gördüğümüz ele geçirme politikaları ortaya çıkıyor. Mükemmel denebilecek bir bağış sistemi, döngüsü olan bir sistemin belirli bir güce ulaştığında nefsine yenik düşen ya da kötü niyetli insanlarda başka açlıklara yol açacağı büyük muhtemeldir. Yani ben cemaatin başta nasıl olduğunu tam bilmem ama "artık" iyi bir amaca hizmet ettiğini düşünmüyorum.
          
Müslümanım diyor isen, Kur'an ve Hz. Muhammed (sav)'den başka neye güvenebilir ya da ihtiyaç duyabilirsin ki? Cemaatin en büyük problemi, Fethullah Gülen'e resmen tapmaları, onu bir (haşa) bir peygamber gibi görmeleridir ( bu görüşüme cemaatten bir çok kişi de katıldı).
Hangi aklı başında insan, dinini yaşamak için başka birine ve onun yol göstermesine ihtiyaç duyar ki? O inanç bizim inancımız olarak kalır mı artık yoksa saptırılmış mıdır? İnandığınız şey hakkında, en güvenilir 2 kaynak hali hazırda bulunurken başka şeyler ve kişilerin yönlendirmesine ihtiyaç duymak niye? Ha diyorsanız ki bu sistem iyi maksat çarkımız dönsün para, güç bizde olsun, o zaman bir şey diyemem. Sadece bu davranışın ne kadar etik olduğu tartışılır diyebilirim :)
          
Son olarak da :)  Şuanda o okuldan ayrılmış, Çin'e gelmiş bulunmaktayım ve yaklaşık 3 aydır buradayım, eğitimime burada devam etmekteyim.  ( Foruma üyeliğim kabul edildiğinde kaydım yeni yapılmıştı ve o tarz bir yurtta bu siteye giriş yapmamın sıkıntıya yol açacağını düşündüğümden uzun bir süre uzak kaldım forumdan, sonrasında da Çin'e gelme vesaire derken önceliklerim arasından çıkmıştı ama artık buradayım diyebilirim. )

Esenlik içinde kalın.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Prometheus - Mayıs 11, 2011, 12:58:39 öö
Sayın Barque, Ne kaybettin? Ne kazandın farkında mısın peki?
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Barque - Mayıs 11, 2011, 01:18:37 öö
Sayın Barque, Ne kaybettin? Ne kazandın farkında mısın peki?


Evet, hür ve kendi fikirleri doğrultusunda yaşayabilen bir birey olma yolunda büyük bir adım attığıma inanıyorum. Kaybettiğim bir şey olduğunu zannetmiyorum. Belki o okulu tercih ederek yarım senemi ve orası yerine Hacettepe'ye gitmiş olsaydım karşıma çıkması muhtemel olacak fırsatları kaybettim ama "Sizi öldürmeyen şey güçlendirir.". Ayrıca hem bu vesileyle hem Çin'e gelmeyi başardım, hem de kendi adıma ilk büyük ve köklü kararlarımdan birini verip uygulamaya koymuş oldum. Eğer bu maceraya hiç atılmamış olsaydım şuan Hacettepe'de İngiliz Dili ve Edebiyatı, Amerikan Kültürü ve Edebiyatı ya da Dilbilim okuyor olacaktım. Bu kötü bir şey mi, değil tabi ki. Fakat şuan ki durumumla kıyaslayamam bile.

Ek olarak belki benim cemaat hakkında düşüncem yanlış, belki onlar çok iyi, belki onların bir parçası olmak en güzel şeylerden biri ama ben kendimi oraya ait hissetmedikten, o yaşayış tarzını samimi bulmayıp, benimsemedikten sonra neyi değiştirir ki. Şuan ki halimden oldukça memnunum diyebilirim bu yaşadıklarımdan ötürü.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Alşah - Mayıs 11, 2011, 02:00:45 öö
      Sayın Barque, bence doğru olanı yapmışsınız. Ama herkes sizin kadar kararlı  ve cesur olamaz. Nice gençleri gördük eriyip gittiler.
      Saygılar-sevgiler
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Barque - Mayıs 11, 2011, 02:32:07 öö
      Sayın Barque, bence doğru olanı yapmışsınız. Ama herkes sizin kadar kararlı  ve cesur olamaz. Nice gençleri gördük eriyip gittiler.
      Saygılar-sevgiler
Teşekkür ederim Sayın Alşah. Durumları gereği kendilerini bir anda onların içinde bulup, eğriyi doğruyu tartma şansını elde edemeyen, doğru olduğu söylenen şeyler düşüncelerine zerk edilen ve yahut bu şansı çok geç elde edip artık ne faydası var ki diyen çok insan var.
Bir de cemaatin gücünden nemalanmaya çalışan, dur bir aralarına gireyim, yükseleyim, paraya para demeyim diyen o kadar çok genç insan var ki.. Onlar için gerçekten üzülüyorum, kısa yoldan gücü elde etmek isteyip bu uğurda kendilerinden ödün veren insanları anlayamıyorum. İstediklerini elde etseler bile başka bir "beni" yaşamak ne kadar mutluluk getirir bilinmez ya da bu sadece benim anlayamadığım bir şey, o durumu yaşayarak görmektense hiç anlayamamayı tercih ederim. Ayrıca bunu Müslümanlık adı altında yapmaları beni daha çok yaralıyor, o insanların faydalı ya da zararlı olduğunu anlayamadığı bir kuruluşun içinde bulunması, güç kazanıyorum derken aslında o topluluğa güç kazandırması inandığı dinle ne kadar bağdaşır bilemiyorum. Zararlıysa sonu çok kötü, faydalıysa ne mutlu onlara.
Saygılarımla..
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Prometheus - Mayıs 11, 2011, 02:56:41 öö
Evet hürriyetini kazandığın doğru, sadece o mu? geleceğini de kazandın.
Kısaca kendini kazandın.

Hatırlıyorum da, annesiz babasız üniversite yıllarımda çok zorluklar çekmeme rağmen, o yurtlara götürmeye kalkanlara ne sert cevaplar vermiştim.

Dinler cahiller ve korkaklar içindir, buna onların çok ihtiyaçları var. Çünkü başka çarelerinin olduğunu göremiyorlar.

Hayatımız boyunca hatalar yaptık ve halada yapmaya devam ediyoruz.  Ama hata yapmak sorun değil, korkup bir yerlere sığınmak gözlerini kapamak kötü.

Sanırım sen bizlerin yaptığı bir çok hatayı yapmayacaksın.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Alşah - Mayıs 11, 2011, 10:22:04 ös
       Sayın Barque, yazınızı okuyunca  adeta  düşüncelerimi yansıtmışsınız gibi oldum.  Ne diyeyim,  her halde ilerleyen süreçte yazacağımız çok şeyler olacak.
       Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: kmldmn - Mayıs 12, 2011, 01:39:41 öö
Fetullah Gülen ve cemaati hakkında tarafsız ve kapsamlı bir kaynak olan Rahmetli Necip Hablemitoğlu'nun kitabı Köstebek'i okumanızı öneririm. Neyin ne olduğu çok kapsamlı araştırılmış ve tarafsız bir biçimde okuyucuya sunulmuş.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: TANMAN - Mayıs 12, 2011, 12:38:19 ös
Sayın Barque; iyi bir deniyim olmuş sizin için.

Bu arada merak ettiğim bir hususu sorma isterim size. Sizin gibi bazı yanlışları farkedip gidenler oluyor muydu? Ayrıca siz gitmeye karar

verdiğinizde bu cemaatçiler size problem çıkarıyormu?

Sevgi ve Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Barque - Mayıs 12, 2011, 04:03:34 ös
Sayın Barque; iyi bir deniyim olmuş sizin için.

Bu arada merak ettiğim bir hususu sorma isterim size. Sizin gibi bazı yanlışları farkedip gidenler oluyor muydu? Ayrıca siz gitmeye karar

verdiğinizde bu cemaatçiler size problem çıkarıyormu?

Sevgi ve Saygılarımla.

Teşekkür ederim Sayın TANMAN, sorunuzu elimden geldiğince yanıtlamaya çalışayım;
Ben ayrılırken her hangi bir problem çıkmadı. Çünkü ben kendi değerlerimden ödün vermeyecek şekilde nabza göre şerbet vermeyi iyi bilirim. Bu sadece cemaat içindeyken uyguladığım bir şey değil daha önce de buna benzer olmasa da bazı şeyler yaşadım ve bu yöntemi kullandım. Sonuçlar da gayet olumlu olduğu için yine bu şekilde bir yol seçtim ve gayet olumlu sonuç aldım.

Cemaat içindekilerle tabir-i caizse aramda gayet güzel bir ilişki vardı. Bazı insanlar onlarla zorunlu olarak kaldığında veya cemaate ait yurtlar ve "abi,ışık artık nasıl derseniz" evlerde yaşamak ucuz olduğu için oraları seçiyor. Ama sonrasında çok sert bir tavır takınıyorlar ve hiç bir görüşe açık olmuyorlar. Burada görüşe açık olmaktan kastım karşı tarafın da düşüncelerini öğrenmek ve öğrendiklerimizi o güne kadar kendi bildiklerimizle harmanlamak. Dediğim gibi çoğu insan bunu başaramıyor ya da yapmak istemiyor ve tabir-i caizse o yurtlarda sevilmeyen adam olabiliyor. Böyle bir durumda yaşayacağınız olayın adı da "dışlanmışlık" oluyor genelde.

Onun dışında size kötü davranma, hakaret gibi şeyleri zaten yapamazlar, hiç kimse kimseye bu hakkı vermez. Duyduğuma göre işi o noktalara getirenler de varmış ama cemaat çok büyük bir oluşum. Yani bu toplulukta efendi, gerçekten takdir edilecek insanlar olduğu kadar kötü niyetli veya anlayışsız insanlar da var. Ben özellikle üniversiteye ait kampüs içinde bir yurtta kaldığım için kötü bir davranış sergileme şansları hiç olmuyordu (bu gıcıklık yapmadıkları anlamına gelmez, uç noktalardaki davranışları sergileyememelerinden bahsediyorum). Böyle bir durumda başvurabileceğiniz bir sürü merci var.  Özel yurtlarda ise işlerin daha karışık bir hal alması olasılık ihtimalindedir.

Ben ayrılma isteğimi söylediğimde daha çok "sizi sevmiyorum, anlaşamıyoruz"dan ziyade eğitimim için bir ayrılış yaptım (daha doğrusu bu kılıfa uydurdum) . "Belletmen abi"ye bunu Çin'e gitmek istediğimi vesaire söylediğimde kendisi destekledi, "zaten burada Çince öğreniyorsun, fırsat varsa vakit kaybetmeden Çin'e gitmen senin için en iyisi olur" dedi. Halbuki Çin'e gitmem kesinleşmiş değildi, sınava yeniden girip başka bir bölüm seçme düşüncesindeydim daha çok.

Dini bir çok etkinliğe (evet Müslümanım ama bu onlarla aynı görüşte olmamı gerektirmiyordu) katılmamama rağmen yurtta sevilen biriydim. Genelde esprili ortamlar çok olmazdı neden bilmiyorum ve insanları güldüren ben ve 2 oda arkadaşım arasında geçen muhabbetler olurdu. Ayrıca ben genelde çok bilinmeyen şeyleri araştırıp öğrenmeye meraklı olduğum için anlattıklarım ilgilerini çekiyordu :) Bu yüzden arkadaşlar ve yurt görevlileriyle sıcak bir vedalaşma yaşadım. Eğer istersem bana cemaatten Çin'de bulunanları araştırıp onlar vasıtasıyla yardım edebileceklerini, bazı telefon ve adresler verebileceklerini söylediler. O anda vermeye çalışsalar davranışım nasıl olurdu bilmiyorum ama sonra araştırıp vereceklerini söyledikleri için teşekkür ettim ve ayrıldım. ( Büyük ihtimal nezaketen söylediler çünkü o günden sonra haber bile almadım kendilerinden :) Daha önceki mesajlarımda dediğim gibi cemaat neyin ne olduğu az çok anlayabiliyor, onlardan olmadığınızı hissettikleri zaman size sadece buz dağının görünen yüzünü gösteriyorlar. Ha ben şimdi arayıp sorsam ne derler bilemem :D )

İnsanlar size siz izin verdiğiniz ölçüde kötü veya iyi davranabilir. Ben elimden geldiğimce ılımlı olmuştum; temkinli, pek o taraflarda bezi olmayan fakat öğrenmeye de kapalı olmayan biriydim. Yine dediğim gibi siz katı davranışlar gösterir, olumsuz tepkiler verirseniz; karşınızdaki insanların da size aynı kanaldan geri dönüş yapmasına izin vermiş olursunuz.

Benim gibi yanlışları fark edip gidenler oluyor muydu? Hmm, daha önce tanıştığım kişilerden böyleleri var. Bir çok arkadaşım da var bu şekilde. Ama benim gittiğim yerde bu tarz bir ayrılık yaşayan olmadı. Bunun sebeplerinden en büyüğü okulun cemaate ait olması. Yani az çok bilerek gelenler vardı içlerinde. Diğer bir sebep benim yurdumun yabancı öğrencilerle karışık olmasıydı, yani onlar da cemaatin yurt dışı okullarından gelenler idi. Genel olarak başarılı ama maddi durumu olmayıp, kendilerine sağlanan imkanlar yüzünden gelenler ise zaten her şeye çoktan razıydı. Benim bulunduğum koridorda Türkiye 1.sinden başlayarak ilk 100 de en az 10 kişi vardı. Ne demek istediğimi anladınız umarım :) 
Ha şöyle bir şey vardı, sınıfımdaki kız arkadaşlardan yine kampüs dışındaki okulun kız yurdunda kalanlardan bazıları KYK yurtlarına ya da diğer özel yurtlara geçti. Sürekli "abla"larının aramasından, sohbetler, kısıtlamalar, giriş-çıkış saatleri vesaire bir çok nedenden ötürü ayrıldılar.

Bu arada aklıma gelmişken şöyle bir durum da var, cemaat zaten az çok başta önlemini almaya çalışıyor. Yani en azından bizim okulda öyleydi. Nasıl mı alıyorlar, şöyle; kayıt esnasında önce sorularla dolu bir kağıdı dolduruyorsun ve sonra o kağıt üzerinden yurt müdürüyle görüşmeye giriyorsun. Sana içki, sigara gibi alışkanlıklardan başlayarak sorulara verdiğin cevapların "neden" ine kadar sorular soruyor ve hangi yurda gideceğine karar veriyor. Okulun 3 tane erkek yurdu vardı; 2 si kampüs içinde biri dışında. Kampüs içindekilerden biri yabancı öğrencilerle karışık hazırlık ve 1.sınıflar, diğeri ara sınıflar için. Eğer alkol, sigara tarzı alışkanlıkların varsa, asi bir karaktere sahipsen seni dışarıda yurda alıyorlar. Bu yurtta giriş çıkış, saatleri kontroller vesaire daha az. Kampüs içindekilerse daha ılımlı öğrenciler için. Ben kampüs içindeydim, baskıcı olduğu söylenebilir kurallar açısından. Okulun uzaklığı ve giriş çıkış saatleri ise ayrı bir muammaydı, hem akşam 7de kampüse giriş kapanıyordu hem de 9 da yurda giriş :) Yani ders çalışıp duruyorduk ve Allah'tan okulun manzarası falan güzeldi :) Ek olarak, yurt görevlileri de daha sert bir mizaca sahip. Her akşam oda yoklaması olurdu, eksik gördüklerine kafayı takarlardı laf atarlardı vesaire can sıkarlardı kısacası. Gittiklerinde ise gülüp geçerdik, sonuçta bizim hazırlık ve 1.sınıflar olmamızdan yola çıkarak daha baskıcı olmayı kendilerine hak görüyorlar ve sorun çıkarmayacağını düşünüyorlardı :)
Vize döneminde sınıf arkadaşlarımdan biri dışarıdaki yurtta kaldığı için, beraber çalışmak için izin aldık ve 3 gün onunla kaldım. Gerçekten eğlenceliydi, hiç bir kısıtlama yoktu gece 2de de elimizi kolumuzu sallayıp gezebiliyorduk. Yoklama namına bir şey yoktu vesaire sıkıntı yoktu yani. 

İşte böyle, yine uzun bir yazı oldu ve asıl konudan baya sapmış oldum çoğu yerde, kusura bakmayın :(
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Barque - Mayıs 12, 2011, 04:05:06 ös
       Sayın Barque, yazınızı okuyunca  adeta  düşüncelerimi yansıtmışsınız gibi oldum.  Ne diyeyim,  her halde ilerleyen süreçte yazacağımız çok şeyler olacak.
       Saygılar-sevgiler.

Saygılarımla Sayın Alşah :)
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Barque - Mayıs 12, 2011, 04:35:08 ös
Evet hürriyetini kazandığın doğru, sadece o mu? geleceğini de kazandın.
Kısaca kendini kazandın.

Hatırlıyorum da, annesiz babasız üniversite yıllarımda çok zorluklar çekmeme rağmen, o yurtlara götürmeye kalkanlara ne sert cevaplar vermiştim.

Dinler cahiller ve korkaklar içindir, buna onların çok ihtiyaçları var. Çünkü başka çarelerinin olduğunu göremiyorlar.

Hayatımız boyunca hatalar yaptık ve halada yapmaya devam ediyoruz.  Ama hata yapmak sorun değil, korkup bir yerlere sığınmak gözlerini kapamak kötü.

Sanırım sen bizlerin yaptığı bir çok hatayı yapmayacaksın.

Teşekkür ederim Sayın Prometheus, mesajınız gözümden kaçmış o yüzden geç cevaplayabiliyorum.
Ben sadece seçimler yapıyorum. Hep doğru olanı yapmalıyım diyerek kısıtlamıyorum kendimi, yaptığım seçimlerin doğurduğu sonuçlar ve onların önüme serdiği diğer seçimlere göre tekrar tekrar yolumu bulmaya çalışıyorum. Neyin ne olduğunu en etkili bu şekilde öğrenebiliyorum. Yaptığım seçimlerin doğru veya hatalı olup olmadıklarını zaman gösterecek. 
Ayrıca " Dinler cahiller ve korkaklar içindir, buna onların çok ihtiyaçları var. Çünkü başka çarelerinin olduğunu göremiyorlar. " diye bir cümleniz var. Ben bunu kendi inanışım açısından " Dinler cahiller ve korkakların -daha çok- ihtiyaç duyabileceği şeylerdir. Çünkü başka çarelerini olduğunu göremiyorlar." diye algılamak isterim. Tabi ki bu sizin kendi görüşünüz, hayır böyle olacak demiyorum lütfen yanlış anlamayın. Sadece böylesi bana daha uygun diyelim. Çoğu kişiye göre sadece kısıtlamalar ve yasaklardan oluşan, çaresizlikten ötürü böyle bir yönelim gösterilen boş inanışlar bütünü olduğunu düşünmemekteyim. Yoksa kendime en büyük haksızlığı ben yapıyor olurdum :)
Saygılarımla..
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: TANMAN - Mayıs 12, 2011, 04:54:21 ös
Sayın Barque; içten ve detaylı cevabınız için teşekkür ederim

Sevgi ve Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Barque - Mayıs 12, 2011, 05:01:46 ös
Sayın Barque; içten ve detaylı cevabınız için teşekkür ederim

Sevgi ve Saygılarımla.
Rica ederim Sayın TANMAN.
Saygılarımla ..
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Prometheus - Mayıs 12, 2011, 11:16:43 ös
Konu din olunca insanlar illa konuyu yumuşatmak derdindeler. Adına din değilde, herhangi teori desek eleştirilerimizi daha farklı yapacağızdır.
Üstelik dinlerin şöyle bir handikapları var ki; tek bir hata bulduğunuzda tümünü reddetmeniz gerekir. Çünkü sonuçta yaratıcının sözü olarak beyan edilmektedir. Yaratıcının da bir hata yapması söz konusu olamayacağına göre o dini olduğu gibi çöpe atmak gerekir. Ancak şu var ki, dinlerin bütün savlarının yanlış olduğu söylenemez, nede olsa içinde herkesin bilip kabul ettiği bir çok doğru şeylerde bulunmaktadır.
İslamiyette bir çok tutarsızlık bulunmasına rağmen sadece miras konusunda yapılan hata bile yeterli olmalıydı. Ancak korku işin içine girdiği için, bazı şeyleri görmeme, kabullenmeme gibi hatlar yapabiliyoruz. Oysa katı bir biçimde sormak, korkmamak lazımdı, "Tanrı bu kadar basit bir hatayı nasıl yapar?" Yok hata aktaran da derseniz o zaman her tarafında hata olabileceği ihtimali çıkar.
Bu gün için Her şey değişkendir, kesin doğru sayılabilecek tek bir bilgi bile neredeyse yoktur. Matematikte ki doğru tanımı bile tarihte defalarca değişmiştir. Doğrunun tanımı iki nokta arasındaki en kısa yoldur, bunu ilk kullanan gemiciler olmuştur. Ancak Dünyanın yuvarlak olduğu anlaşıldıktan sonra, doğru tanımı uzaya taşınmaya başlanmış, ancak uzayında çekim gücü yüzünden ve işin içine zamanda girdiğinden bükük  olduğu anlaşılmıştır. Basit bir doğru tanımı bile defalarca değişmiştir. Bu gün kuantum mekaniği yüzünden bütün fizik kanunlarımız çöpe atılmak üzeredir. Kaldı ki kim bir yaratıcıyı ispat edebilmiştir, Einstein?, Stefan Hawking? tarihimiz boyunca bir sürü süper zeka gelip geçmiştir, tanrıya inananı çokken ispat edeni yoktur. Hayır vardır diyen çıkacağını zaten sanmıyorum, o zaman niye diğer dinler var demek gerekir.
Bu sebeplerle, bu gün itibariyle doğru saydıklarımız yarın tam tersi yanlış çıkabilir. Ben bu gün dinlerin yanlış olduğunu söylüyorsam, yarın bu fikrimi değiştirmeyeceğim anlamına gelmez. Kim bilir belki de en büyük savunucularından birisi bile olup çıkabilirim. Böyle düşünmek bana hiçbir şey kaybettirmeyeceği gibi, daha cesur bakmamı sağlayacaktır. Çünkü kendimi tamamen dinin dışına atmış ve dışarıdan daha net, daha tarafsız bakmış olacağım.
Bu yüzden psikolojik olarak dine inanmanın sebebini insanın içindeki korkulardandır demek bana çok ağır bir itham gibi gelmiyor. Psikolojiyi ve tarihi biraz incelerseniz bunu benim uydurmadığımı görebilirsiniz.
Şu var ki, inanç seviyeleri, korku miktarına bağlıdır diyebiliriz. Bu daha doğru bir tanım olabilir. İşte o zaman "herkesin ihtiyacı vardır ama korkakların daha çok ihtiyacı vardır" gibi bir sonuç çıkartabiliriz. Buna bende bir şey diyemem. Ancak unutulmamalıdır ki, ödül ve cezanın olduğu her yerde bir korku vardır. Korku deyince yanlış anlaşılmasın lütfen, az veya çok o ayrı konu, illa ateşin verdiği acıdan korkmayı kastetmiyorum. Birisinden geride kalma korkusu da olabilir bu. Beğenilmeme, takdir görmeme veya yüceltilmeme, onaylanmama  gibi bir sürü korku olabilir.

Böylesine önemli ve ağır konuların yazışarak çözülmesi ise bence en zor şey.

Saygılarımla...
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Barque - Mayıs 12, 2011, 11:44:24 ös
Konu din olunca insanlar illa konuyu yumuşatmak derdindeler. Adına din değilde, herhangi teori desek eleştirilerimizi daha farklı yapacağızdır.
Üstelik dinlerin şöyle bir handikapları var ki; tek bir hata bulduğunuzda tümünü reddetmeniz gerekir. Çünkü sonuçta yaratıcının sözü olarak beyan edilmektedir. Yaratıcının da bir hata yapması söz konusu olamayacağına göre o dini olduğu gibi çöpe atmak gerekir. Ancak şu var ki, dinlerin bütün savlarının yanlış olduğu söylenemez, nede olsa içinde herkesin bilip kabul ettiği bir çok doğru şeylerde bulunmaktadır.
İslamiyette bir çok tutarsızlık bulunmasına rağmen sadece miras konusunda yapılan hata bile yeterli olmalıydı. Ancak korku işin içine girdiği için, bazı şeyleri görmeme, kabullenmeme gibi hatlar yapabiliyoruz. Oysa katı bir biçimde sormak, korkmamak lazımdı, "Tanrı bu kadar basit bir hatayı nasıl yapar?" Yok hata aktaran da derseniz o zaman her tarafında hata olabileceği ihtimali çıkar.
Bu gün için Her şey değişkendir, kesin doğru sayılabilecek tek bir bilgi bile neredeyse yoktur. Matematikte ki doğru tanımı bile tarihte defalarca değişmiştir. Doğrunun tanımı iki nokta arasındaki en kısa yoldur, bunu ilk kullanan gemiciler olmuştur. Ancak Dünyanın yuvarlak olduğu anlaşıldıktan sonra, doğru tanımı uzaya taşınmaya başlanmış, ancak uzayında çekim gücü yüzünden ve işin içine zamanda girdiğinden bükük  olduğu anlaşılmıştır. Basit bir doğru tanımı bile defalarca değişmiştir. Bu gün kuantum mekaniği yüzünden bütün fizik kanunlarımız çöpe atılmak üzeredir. Kaldı ki kim bir yaratıcıyı ispat edebilmiştir, Einstein?, Stefan Hawking? tarihimiz boyunca bir sürü süper zeka gelip geçmiştir, tanrıya inananı çokken ispat edeni yoktur. Hayır vardır diyen çıkacağını zaten sanmıyorum, o zaman niye diğer dinler var demek gerekir.
Bu sebeplerle, bu gün itibariyle doğru saydıklarımız yarın tam tersi yanlış çıkabilir. Ben bu gün dinlerin yanlış olduğunu söylüyorsam, yarın bu fikrimi değiştirmeyeceğim anlamına gelmez. Kim bilir belki de en büyük savunucularından birisi bile olup çıkabilirim. Böyle düşünmek bana hiçbir şey kaybettirmeyeceği gibi, daha cesur bakmamı sağlayacaktır. Çünkü kendimi tamamen dinin dışına atmış ve dışarıdan daha net, daha tarafsız bakmış olacağım.
Bu yüzden psikolojik olarak dine inanmanın sebebini insanın içindeki korkulardandır demek bana çok ağır bir itham gibi gelmiyor. Psikolojiyi ve tarihi biraz incelerseniz bunu benim uydurmadığımı görebilirsiniz.
Şu var ki, inanç seviyeleri, korku miktarına bağlıdır diyebiliriz. Bu daha doğru bir tanım olabilir. İşte o zaman "herkesin ihtiyacı vardır ama korkakların daha çok ihtiyacı vardır" gibi bir sonuç çıkartabiliriz. Buna bende bir şey diyemem. Ancak unutulmamalıdır ki, ödül ve cezanın olduğu her yerde bir korku vardır. Korku deyince yanlış anlaşılmasın lütfen, az veya çok o ayrı konu, illa ateşin verdiği acıdan korkmayı kastetmiyorum. Birisinden geride kalma korkusu da olabilir bu. Beğenilmeme, takdir görmeme veya yüceltilmeme, onaylanmama  gibi bir sürü korku olabilir.

Böylesine önemli ve ağır konuların yazışarak çözülmesi ise bence en zor şey.

Saygılarımla...
Detaylı açıklamanız için teşekkür ederim, size sonuna kadar hak veriyorum; "Böylesine önemli ve ağır konuların yazışarak çözülmesi ise bence en zor şey." gerçekten yerinde bir tespit o yüzden konuyu devam ettirmeyeceğim. Bilimsel bir konu olmasının dışında metafiziği de fazlasıyla içine alan bir kavram olduğu için zaten "dediğim dedik" bir sonuca varılamaz. Kişinin kendinde biten bir konudur, dediğiniz gibi bugünkü düşüncelerimizin yarın değişmeyeceğinin garantisi de yoktur.
Bahsettiğiniz "korku" kavramıyla ilgili bir yanlış anlamam olmamıştı zaten, o konuda açıklamanız gayet yeterli. Sözünüzü yumuşatmak amacıyla yazmamıştım o cevabı,  istediğinizi yazmakta özgürsünüz. Sadece "cahillik" kısmına takıldığım için cevap yazmıştım.  Tekrardan bu açıklayıcı cevabınız için teşekkür ederim :)

Saygılarımla..
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Kaufmann - Mayıs 29, 2011, 02:20:43 öö
Kula Kulluk eden insanlar nasil bir olurda Yaratan a inaniyoruz diyebilirler?
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: ruzber - Ekim 12, 2011, 08:46:30 ös
bir kere iyi bir hoca olsa neden Bediüzzaman Said Kürdi alıntılarını her yerde
Said Nursi olarak tanımlıyor? bu yaptığı bir faşizm değilmidir? her yerde nur
cemaati karşımıza çıkıyor, her yerde onlardan referans isteniyor yoksa tüm yapılması gereken devlet işlerin de olsa
yapılmıyor adalet nerede?
nurculara soruyorum birde benim eğitimdeki aksaklıkla ilgili her iletime
beğenmedi taraftarları olarak demeniz de sizin farklı fikirlere tahammülsüzlüğünüzü de göstermiyor mu?
önce iğneyi kendinize sonra doğruyu arayanlara çuvaldızı batırın. her tür fikre insan saygı duymalıdır.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: CAMPANELLA - Ekim 23, 2012, 11:22:09 öö
Fethullah gülen islami radikalizmi bitirecek projenin mimarıdır, büyük alimdir, küresel dünyamıza uygun olan dinsiz ideolojiyi ancak bu şekilde yavaş yavaş oturtabiliriz.İnsanlar kendilerindeki potansiyeli ortaya ancak rahat ortamlarda çıkarabilirler, o yüzden inadına sekülarizm...
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Waldow - Ağustos 05, 2013, 11:04:49 öö
Üzerinde çokça tartışılmış neredeyse 40bin defa gösterilen bir konu olmuş. Açıkçası yine iyi prim yapmış Fethullah Efendi.

Bende hakkında bazı şeyler yazayım dedim. Aslında ne kadar yazarsak o kadar reklamı oluyor. Neyse...

FETHULLAH GÜLEN'in GERÇEK YÜZÜ


"Nihai hedefe ulasana kadar, her yöntem ve yol mübahtır. Bunun içine yalan söylemek ve insanları aldatmak da girer. Yeter ki, 'hizmet' kesintiye uğramasın. Hizmet denilen çalışmanın en büyük özelliği, sessiz ve derinden olmasıdır. Bu gizlilik de güçlü oluncaya kadar devam edecektir. Cemaatin temel felsefesi budur..."

AMACI VE STRATEJİSİ

Fethullah Gülen'in amacı; devletin tüm sistemlerine İslam hükümlerini egemen kılarak, teokratik bir İslam diktatörlüğünü kurmaktır. Bu amacına ulaşabilmek için de topluma, Hoşgörü ve Barış mesajları vermeye yönelik ılımlı bir cemaat lideri portresi çizmeye özen göstermektedir.


Fethullah Gülen, hiçbir kuvvet tarafından geri adım atmaya zorlanamayacağı bir duruma ulaştığında, Atatürk ilke ve inkılaplarını ortadan kaldırmayı, laik, demokratik, sosyal hukuk devletini yıkarak, şeriat esaslarına dayalı bir rejim kurma amacını bu ılımlı görünüm altında gizlemektedir. Çünkü; Fethullah Gülen ilk etapta devlete karşı savaş vererek hedeflerine ulaşmanın yıpratıcı olduğunu tespit ederek, kurulu sisteme ters düşme yerine, onunla barışık, ama onu içten içe ele geçirici bir politikayı yeğlemektedir. Bu sebeple, birinci hedef olarak; asker, sivil ve emniyet teşkilatında örgütlenmek esas alınmıştır.

Bu nedenle Fethullah Gülen; şeriat devletine ulaşmayı hedefleyen amacını gerçekleştirmek için aşağıda belirtilen stratejiyi uygulamaktadır.

Stratejinin birinci adımında; devletin bütün kadrolarında, bütün bürokraside, Milli Eğitim Bakanlığında ve Emniyet Teşkilatında kadrolaşmayı,

Stratejinin ikinci adımında; bünyesinde bulunan vakıf, okul ve dershanelerde, eğitilmiş gençlerden oluşan bir taban oluşturmayı,


Stratejinin üçüncü adımında ise, kendisine maddi destek sağlayacak sermayeyi oluşturmayı hedeflemektedir. Yurt dışında Türkiye�de kurulacak islami devlete, uluslararası alanda sempatiyle bakacak bir gençlik oluşturmayı ilke olarak benimsemiştir.

Bu doğrultuda; Fethullah Gülen, oluşturduğu öğrenci seçme ekipleriyle, semt ve köyleri dolaşarak, zeki ve becerikli öğrencilerle irtibat kurmakta, bilahare, evlerde, dersanelerde ve kamplarda, beyin yıkama metoduyla, bu kişileri amaçları doğrultusunda yetiştirmektedir.

Fethullahçılar, görsel-sözel yayın organlarının propaganda gücünü kabul ederek, televizyon, radyo, gazete ve dergi gibi kitle haberleşme araçlarını etkin olarak kullanmaktadırlar.

Ayrıca Fethullah Gülen; sahip olduğu imkanlarla, semavi dinlerin temsilcileriyle başlattığı diyalog vasıtasıyla Dünya Dinler Birliği adı altında bir oluşuma zemin hazırlamıştır. Bu oluşumla, İslam dininin temsilcisi olma yolunda, uluslararası alanda karşılıklı çıkarlara dayanan bir stratejiyi uygulamaktadır.

SİYASİ TUTUM VE DAVRANIŞLARI

F.Gülen, Türkiye'de yasal bir konuma gelmek, din konusunda akla gelebilecek tek isim olmak amaçlarıyla partiler üstü bir siyaset izlemeye çalışmaktadır. Bu nedenle de, hiçbir siyasi parti ve liderini karşısına almamaya özen göstermiş ve doğrudan siyasetle ilgilenmemiştir. Yine de, 1994 yılında zamanın Başbakanı Tansu Çiller ile görüşmüş ve belkide bu görüşmenin, F.Gülen, Çiller'e destek veriyor şeklinde kamuoyuna yansıyan sonucunu ortadan kaldırmak amacıyla, başta Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit, Hikmet Çetin, Muhsin Yazıcıoğlu olmak üzere birçok siyasi liderle doğrudan görüşmeler yapmıştır.

F.Gülen, kendisine yakın ya da uzak bu kadar geniş bir yelpazenin siyasi liderleriyle görüşürken, amacının; partiler üstü olmak ve tarafsız görünerek geniş bir kitleyi yanına almak olduğu bilinmektedir. F.Gülen, bu görüşmelerinin sonucunu kısa sürede almış ve anılan siyasi liderlerin tamamı kendisinin aleyhinde tavır sergilememiştir. Onun siyasi liderlerden aldığı bu geniş destek, basına da yansımış ve F.Gülen genel olarak bu kesimden de destek görmüştür. Sonuçta F.Gülen izlediği siyasal yaklaşımla TBMM'de geniş bir destek bulmayı başarmıştır. Ancak, F.Gülen'in açıkça tavır aldığı, eleştirdiği tek siyasal oluşumunda Refah ve sonrasında da Fazilet Partileri olduğu dikkat çekmektedir. F.Gülen, adı geçen partilere karşı olduğunu, bunların yanlış yaptığını vurgularken, iki önemli amaçla hareket etmiştir. Bunlardan birincisi, rakibi olan bir dini oluşuma karşı çıkmış, ikincisi ise kamuoyunun ve özellikle TSK'nin karşı çıktığı bir partiye cephe alarak, TSK'ne ılımlı görünmek olduğu bilinmektedir.


Bugün Fethullah Gülen; faaliyetlerinde gösterdiği gizlilik, taraftarlarının kendisine bağlılığı, etkili, kararlı ve merkeziyetçi yöntemi, siyasal yaklaşımı ile ülkemizin en güçlü ve en etkili irticai yapılanmasını oluşturmuştur.

YURTİÇİ FAALİYETLERİ

F.Gülen'in, faaliyetleri tüm yurt sathında yaygın bir görünüm arz etmekle birlikte, özellikle Samsun-Adana ekseninin batısında kalan illerde ve üniversite çevrelerinde, doğuda ise, Erzurum'da yoğunlaşmaktadır.

a. Eğitim Faaliyetleri


F.Gülen grubunun yurtiçinde 199 okulu, 201 dershanesi, 25 bin kapasiteli 240 yurt ve pansiyonu mevcuttur. F.Gülen grubunun kontrolündeki bu okullar, İmam Hatip liselerinin orta kısımlarının kapatılmasından sonra irticai kesim tarafından rağbet edilen eğitim kurumları haline dönüşmüş, 200 civarında vakıf ve 200 civarında şirket tarafından desteklenir hale getirilmiştir.

F.Gülen'in, Türkiye'deki etkili çevrelere ılımlı görünme politikası eğitim kurumlarına da yansımış ve söz konusu yüzlerce okulda, devletin laiklik konusundaki isteklerine uygun düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. Nitekim, bu tavrı da basına yansımış ve okullarda türbanlı olarak görev yapan bayan öğretmenler başlarını açmış, hatta erkek öğretmenler İslamcılara ait bıyık biçimlerine son vermişlerdir.

Fethullahçılar, örgütlenme ve faaliyetleri ile Devlet İçinde Devlet özelliği göstermekte ve özellikle grubun okulları, Milli Eğitime alternatif bir anlayışla yönetilmektedir. Söz konusu okullarda görev yapacak öğretmen ve idareciler grubun önde gelenleri tarafından tayin edilmektedir.

Fethullah Gülen Nurcu grubuna ait bazı okul ve dersanelerde, kız-erkek öğrencilere gündüz ve yatılı olarak ayrı binalarda eğitim verilmekte, böylece, yarının kuşakları olan öğrenciler, okul çağında siyasal islamın zihniyeti ile yönlendirilmektedir.


Öte yandan, günümüzde F.Gülen grubu tarafından dersane kavramının değişik bir boyutta ele alındığı görülmektedir. Nurcu gruplar, çok önem verdikleri gençlik kesiminin kazanılması için öğrenci evlerini aynı zamanda dershane olarak da kullanmaktadırlar. Yetişmiş öğrencilerin sorumlu olduğu evlerde, Nurculuk ve diğer dini konularda bilgiler verilmektedir.

Nurcu grupların gençlik kesimine yönelik eğitim çalışmalarından birisini de kamplar oluşturmaktadır. Öğrencilerin tatil ihtiyaçlarının karşılanmasının yanısıra, cemaat şuurunun yerleştirilmesi amacıyla F.Gülen grubu tarafından başlatılan kamp tertiplenmesi uygulamasının, organizasyon ve katılım yönünden son dönemde önemli ölçüde arttığı bilinmektedir. Son dönemde, F.Gülen grubu tarafından meslek sahibi yetişkinlere yönelik olarak da kamplar tertiplendiği gözlenmektedir. Söz konusu bu kampların cemaat içerisinde sorumlu düzeye gelmesi muhtemel şahısların meslek içi eğitimlerine yönelik olduğu bilinmektedir.

Eğitim amaçlı etkinlikler kapsamında, dersane ve kamplar vasıtasıyla sürdürülen çalışmalarda, eğitim materyali olarak Risale-i Nur Külliyatı ile F.Gülen grubunun çıkardığı yazılı, sözlü ve görsel nitelikli dökümanlar kullanılmaktadır.


b.Kadrolaşma Faaliyeti

F.Gülen Nurcu grubu; hedefi olan laik, demokratik ve sosyal hukuk devletİ yerine, şer-i yasaların hakim olduğu İslam Devletini kurabilmek amacıyla, devlet kademelerinin mutlaka ele geçirme doğrultusundaki çabalarını sürdürmektedir.

Fethullah Grubu Nurcular, öncelikli hedef olarak; Milli Eğitim Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri ile Emniyet teşkilatını seçmiş olup, kadrolaşma faaliyetlerinde Milli Eğitim Bakanlığı'na özel önem vermişlerdir. Bu kapsamda, anılan Bakanlıktaki kadrolaşma faaliyetlerinde F.Gülen grubunun belirli mesafe kaydettiği, atama ve tayinlerde etkili oldukları bilinmektedir.

c. Basın - Yayın Alanındaki Faaliyetleri:


F.Gülen'in, eğitime verdiği önemin bir benzeri de basın-yayın alanında görülmektedir. Okul ve kitap arasında ilişki kurmuş ve bu nedenle de gazete, dergi, kitap, radyo ve TV konularında kısa sürede büyük atılım gerçekleştirmiştir. Nitekim, Fethullahçılar tarafından, biri İngilizce olmak üzere 17 yayın çıkartılmaktadır. Bunlar;

(1)Fountain Dergisi

(2)Sızıntı Dergisi

(3)Yeni Ümit Dergisi


(4)Yeni Ses Gazetesi

(5)Köprü Dergisi

(6)Karakalem Dergisi

(7)Ekoloji Çevre Dergisi


(8)Samanyolu Dergisi

(9)Zirve Dergisi

(10)Vuslat Dergisi

(11)Galaksi Dergisi


(12)Aksiyon Dergisi

(13)Mutlu Genç Dergisi

(14)Ümit Dergisi

(15)Can Kardeş Dergisi


(16)Sun Dergisi

(17)İndependent Türk Dergisi�dir.

Ayrıca Fethullah Gülen grubu;

Günlük tirajı ortalama 250 000 olan Zaman Gazetesi ile Türkiye�de en çok satılan dergi olan Sızıntı Dergisi, siyasi ve aktüel konulara yer veren Aksiyon dergisi söz konusu yayınlar arasında dikkat çekmektedir.


Bunun yanısıra;

(1)Samanyolu TV (İstanbul),

(2)Selam TV (Siirt),

(3)Merkür TV (Van)


İsimli televizyon kanalları ile,

(1)Yıldız FM (Adana),

(2)Dünya Radyo (Ankara),

(3)Şimşek FM (Bursa),


(4) Radyo Şira (Elazığ),

(5)Afşin FM (K.Maraş),

(6)Samanyolu FM (İzmir),


(7)Cemre FM (Mardin),

(8)Filiz FM (Muş),

(9)Doğuş FM (Muğla),

(10)Rize'nin Sesi Radyosu (Rize),


(11)Burç FM (Tokat),

(12)Esra FM (Van)

radyo kanalları bu grubun basın-yayın faaliyetlerine verdiği önemi gösterdiği kadar, bu alanda ne denli etkin bir güce sahip olduklarını da göstermektedir.

F.Gülen'in, ılımlı, yasal bir konum kazanma ve bu yolla geniş kitlelere hitap etme politikası basın-yayın faaliyetlerinde de kendisini göstermiştir. F.Gülen'in bu amaç doğrultusunda basın-yayın faaliyetlerini 10 kişilik uzman bir gruba incelettiği, bu grubun;


(1)Dine saplantılı yazılar yazanların yerine, daha ılımlı ve milliyetçi çizgide olan yeni yazarların görevlendirilmesi,

(2)Başta laiklik olmak üzere, Atatürk ilkeleri ve onlara göre biçimlendirilmiş, T.C. Anayasası ve yasaları çerçevesinde faaliyette bulunarak; hedef kitleleri genişletmek ve imajını yükseltmek olduğu bilinmektedir.

d.Sermaye Alanındaki Faaliyetleri:


Nurcu grupların, bilinen en eski ve etkili maddi kaynak temin çalışmaları; fitre, bağış ve kurban derisi toplama çalışmalarıdır.

Bununla birlikte gelişen, yaygınlaşan hatta uluslararası boyut kazanan günümüzdeki sözkonusu kaynaklarla idame ettirmenin zorluğunu gören anılan kesim, bol ve sürekli kazanç temini yönüyle ticari hüviyetli yatırım yapmaya yöneltmiştir.

Ancak, Nurcu grupların bu ticari yönelişte taban kazanma ve taraftar kitleyi genişletme amacını da gözönünde bulundurarak özel okul, medya kuruluşları gibi, yatırımlara ağırlık verdikleri gözlenmiştir.

Bu hareket tarzı doğrultusunda yapılanmayı başlatan F.Gülen grubu, ulaştığı potansiyelle de diğer gruplara oranla önemli gelişme göstermiştir.


Anılan grubun önemli ölçüde öğrenci ve gençlik kesimini hedef alan yatırımları meyanında, otomotivden gıda pazarlamacılığına kadar çok geniş alanda faaliyet göstermek amacıyla açtığı 230 şirketin 117'sinin eğitim amaçlı kuruluş olması dikkat çekicidir.

F.Gülen grubu, bahse konu eğitim amaçlı şirketler vasıtasıyla yurt içinde 199 özel okulu ve 201 dershaneyi faaliyete geçirmeyi başarmıştır. Öte yandan anılan grup yurt dışındaki okulların finansmanında karşılaşılan güçlüğün aşılması maksadıyla yeni projelere yönelmiş ve bu meyanda sigortacılık alanında Işık Sigorta ve faizsiz bankacılık alanında Asya Finans'ı kurmuştur.


Yurt Dışı Faaliyetleri

a. Amacı



Fethullahçılar, yurt dışı faaliyetleriyle tüm irticai unsurlar içerisinde en çok dikkati çeken grubu oluşturmaktadır. F.Gülen, tarikatın yurtdışı açılımları için, başta ABD olmak üzere Hristiyan Batı Dünyasının önemli bir tehdit olabileceğini değerlendirerek, bu çevrelere karşı ılımlı bir dini lider görüntüsü çizmeye özen göstermektedir.



Yurtiçinde hedeflenen noktaya büyük oranda ulaşıldığı kanaatine varan anılan grup, planlı bir şekilde yurtdışı örgütlenmesine yönelmiştir. Bu yönelişte;



Sosyal-ekonomik ihtiyaçları fazla olan yeni Türk devletleride taban oluşturmak,


* İran’ın Şii’lik propogandasının etkisini kırmak,

* Finans ihtiyacını karşılayacak şirketlerin ticari açılımlarını sağlamak,

* Bu devletlerde ihtiyaç duyulacak bürokratik kadroları yetiştirmek,

* Türk-İslam Birliğini oluşturmak temel amaç olmuştur.


Dünya İslam Birliğini gerçekleştirmek isteyen F.Gülen’in, Müslüman ve Türk olmayan devletlerde faaliyet göstermesinin amacı ise;


* Kendine bağlı bürokratik kanalların oluşturulması,

* Globalleşmenin sonucu oluşan bilgi transferlerini hedefi doğrultusunda kullanma,

* Kendine bağlı kişilerin refah düzeylerini artırarak etki alanını genişletmektir.



b. Eğitim Faaliyetleri :

Fethullahcılar; hem kendi yandaşlarına ekonomik menfaat temin etmek, hem de, Türkiye’de gerçekleştirmeyi hedef aldıkları İslam devletine, uluslararası alanda destek sağlamak için yurt dışında okul açma faaliyetlerini büyük bir hızla sürdürmektedirler.

Bunun yanında, söz konusu okullarda, ileride devleti yönetecek nitelik ve nicelikli kadroyu yetiştirerek, bu kesimin Türkiye’de kurulacak İslami devlete sempati ile bakmasını sağlamayı amaçladıkları bilinmektedir.

F.Gülen, 1992 yılında başlattığı yurt dışı açılımı çerçevesinde, toplam 45 ülke/özerk bölgede;


* 17 üniversite/yüksekokul,
* 246 lise,
* 11 İlkokul,
* 16 yabancı dil ve bilgisayar merkezi,
* 5 üniversiteye hazırlık kursu,
* 6 öğrenci yurdu

olmak üzere toplam 232 eğitim kuruluşunu faaliyete geçirmiştir.

Bu müesseselerde, toplam 40 bin’i aşkın öğrenci bulunmaktadır. F.Gülen Nurcu grubunun, eğitim alanındaki bu yatırımlarının toplam değerinin, 350 trilyon TL. civarında olduğu da bilinmektedir.

F.Gülen “okullar imparatorluğunu”nu neden başka yerde değilde Orta Asya’da açtığı hususunu; Asya’nın elden kaçırılabileceğini, Türk yatırımcısı, işadamları ve eğitimcisinin Asya’ya sahip çıkmadığı takdirde diğer ülkelerin bölge ülkelerine sağlayacakları menfaatlerle Asya’yı ele geçirebileceklerini, insanların, Devletin Asya Ülkelerine açılım yapmaması durumunda bile vakıf, dernek ve şirketler aracılığıyla o bölgelere giderek bölgeyi etkisi altına almaya çalışan ülkelere karşı bir set oluşturması gerektiği sözleriyle belirtmiştir.

1996 sonbaharında birçok ünlü gazetecinin götürülüp, gezdirildiği Orta Asya’daki özel okullarda büyük övgü ile söz edilmiş, İngilizce ile modern eğitim verdikleri yazılıp çizilmiştir.


Ancak, o bölgeden gelen bazı işadamları ve öğrenciler tarafından “okullar imparatorluğu”nun görülmeyen yüzünün olduğu da iddia edilmektedir. Bu iddialarda; ders dışındaki saatlerde, genelde din eğitimi ve cemaatin propagandası yapıldığı, referans kitaplarının çoğunun şeriatçı yayınlar arasından seçildiği, cemaatin Türkiye’deki uzun vadeli hedefleri arasında laikliğin kaldırılması gibi söylemlerin olduğu belirtilmektedir.

Mevcut yurt dışı okulların ülkelere dağılımı incelendiğinde; Türk şirketlerinin ağırlıklı olarak faaliyet gösterdiği ülkeleri tercih etmesi dikkat çekmektedir. F.Gülen’in, uygun koşulların bulunduğu Batı Avrupa ülkelerinde ve özellikle Almanya’da organize olmayıp, SSCB’nin dağılmasından sonra bağımsızlığını kazanan ülkelerde, ABD’nin nüfuz alanını genişletme çabalarıyla aynı dönemde yaygın ve organize bir güce kavuşmuştur. Bu durum, F.Gülen grubunun daha ziyade Avrupa alanı dışında Amerikan etkinliği altındaki veya ilgi alanındaki bölgelerde geliştiği belirtilmektedir.

F.Gülen yurtdışındaki okulların finans kaynağının nasıl temin edildiği şeklinde kendisine yöneltilen sorulara; paranın cemaate bağlı kişilerden (müritlerinden) bağış yoluyla sağlandığını, ayrıca, Asya’daki işadamlarının da kazançlarının bir kısmını bu okullara aktardıkları cevabını vermektedir.

Ancak, bu okulların faaliyetlerini yakından bilen kaynaklarca; yurtdışındaki okulların kar amacı gütmeyen vakıflar tarafından kurulmakta olduğu, bu ülkelerin çoğunluğunda bu tür vakıfların mali denetimlerin dışında bulunduğu, Türkiye’den götürülen öğretmenlere, 12-15 bin dolar arasında maaş ödeniyormuş gibi gösterilip paranın büyük bir bölümünün Türkiye’ye transfer edildiği, gerçekte öğretmenlerin hesabına 500-600 dolar yatırıldığı belirtilmektedir.

F.Gülen grubunun okul açmış olduğu ülkelerde, öncelikle kendisine bağlı şirketler kurarak, okul yapımı ve idamesinin bu şirketler ve adı geçen ülkelerde bulunan işadamları tarafından desteklendiği bilinmektedir.

F.Gülen grubunun özellikle Türk Cumhuriyetlerinde etkili olduğu; Türkmenistan, Özbekistan ve Azerbaycan gibi ülkelerde bürokrat düzeyinde taraftarlarının bulunduğu bilinmektedir. Bu ülkelerde ticari faaliyet gerçekleştirmek isteyen Türk İş adamlarının ise karşılaştıkları zorlukları aşabilmek için söz konusu grubun yardımına ihtiyaç duyduğu, bunun karşılığında ise bir bedel ödediği, ödenen bu bedelin ise Fethullahçılar tarafından başta eğitim olmak üzere çeşitli alanlarda kullanıldığı bilinmektedir.

Ayrıca yurt dışında faaliyet gösteren bu okullar için para transferi ve teminat mektubu vermek gibi işlemleri karşılamak amacıyla kurduğu Asya Finans kurumundan istifade edilmektedir. Asya Finans’tan önce bu gibi işlemlerin Faysal Finans tarafından yürütüldüğü Türk insanının ortak düşüncesidir.

Özet olarak, F.Gülen grubuna bağlı okullar, cemaate bağlı iş adamları tarafından doğrudan veya kurdukları vakıflar aracılığıyla finanse edilmektedir. Bu işlemde iki tarafın karşılıklı menfaati söz konusudur. F.Gülen okullar açarak şeriat devletine giden yolda mürit sayısını artırmakta, iş adamları ise bu okullar vasıtasıyla o ülkedeki ticari ilişkilerini geliştirmektedirler. Yurtiçinden o ülkelerde yatırım yapmak isteyen iş adamları da kaçınılmaz olarak F.Gülen Cemaatine başvurarak bağış yapmakta, karşılığında ticari menfaatlerini sağlamaktadırlar.

F.Gülen’in yurt dışı yatırımlarına yönelik kaynaklarının bir kısmının ise bazı Batılı Ülkelerce sağlanmakta olduğu, bunda da amacın, Ortadoğu ve Afrika kökenli radikal İslami faaliyetlerin etkisini kırmak olduğu Türk basınınca kamuoyu gündemine getirilmiştir.

Ancak, dış güçlerin F.Gülen’e verdiği bu yurt dışı kaynağın karşılığı olarak, onu kendi menfaatleri doğrultusunda yönlendirmeleri bilinen gerçektir.


c. Diğer Dini Kesimlerle İlişkileri :

F.Gülen, başka din ve tarikat liderlerinin ileri gelenleri ile görüşmeler yaparak, bu görüşmeleri kendi hedefleri doğrultusunda kullanmak istemektedir. F.Gülen’in Papa II nci Jean Paul ile görüşmesinin, yaratılmak istenen ılımlı bir dini lider imajının uzantısı olduğu bilinmektedir.

Ayrıca, bu görüşmede; Türkiye’de rahip yetiştiren bir Ruhban okulu açılmasını destekleyeceği konusunda garantiler verdiği cemaatin yaptığı faaliyetlerden anlaşılmıştır.

F.Gülen, hükümetin bilgisi dahilinde, Papa II nci Jean Paul’ün daveti üzerine, 09 Şubat 1998 günü Vatikan’da Papa ile görüşmüştür. Görüşme, İslam ve Hıristiyan dünyasını temsilen “Dinler arası diyalog” zemininde olmuş ve F.Gülen, uluslararası platformda “Türkiye’deki İslami kesimin lideri” olarak gösterilmiştir. Söz konusu görüşmede F.Gülen’in Papa’ya;



(1) Antalya, Tarsus, Efes ve Kudüs gibi bazı kutsal yerlere müşterek ziyaret,



(2) Üç büyük dinden liderlerin işbirliği ile, ilki Washington’da olmak üzere, muhtelif dünya başkentlerinde bir konferans serisinin gerçekleştirilmesini,




(3) Öğrenci değişim programı çerçevesinde, Ş.Urfa-Harran’da bir ilahiyat okulunun kurulması hususlarını teklif ettiği Türk medyasında yazılmıştır.


GERÇEKLER

Fetullah mı, Fethullah mı?


İzmir nüfus müdürlüğünden, 31.01.1986 tarihinde değişme sebebi ile aldığı 3881 kayıt no'lu kimliğinde ismi; FETULLAH'tır. Fethullah Gülen, saf insanlar üzerindeki etkisini arttırmak için ismini, "Allah'ın Fetihçisi" anlamına gelen FETHULLAH'a dönüştürmüştür.

Dedeleri

Fethullah Gülen, dedelerinin, annesinin ve akrabalarının Seyyid yani peygamber soyundan geldiklerini söylemektedir. Dedelerinden ermiş gibi, evliya gibi bahsetmektedir. Fethullah Gülen'in dedeleri harbi görünce cepheye koşmak yerine soluğu daha emin yerlerde almakta bir sakınca görmemişlerdir. 93 harbinde Fethullah Gülen'in dedeleri Korucuk'u terkederek Sivas ve çevresine yerleşirler. Birinci Dünya Savaşında ise istikamet Yozgat'a bağlı Yerköyü'dür. Milletimiz vatan savunması peşinde iken , Gülen'in dedeleri ve cem'i cümlesi rahat bir yaşam sürmekteydiler. Gülen'e sorarsanız dedeleri çok ızdırap çekmiştir. Dedeleri ile ilgili gerçekler sorulunca Fethullah Gülen dedelerinin kaybolduğunu anlatmaktadır!

Babası

Fethullah Gülen'in babası Ramiz, sahabeleri cinnet derecesinde sevdiğini söylemektedir.

Ancak, Ramiz'in oğullarına koyduğu isimler (Fethullah, Sıbgatullah ve Mesih) arasında tek bir sahabe adının bile olmaması dikkat çekicidir. Hemen hemen hiçbir samimi müslüman ailesinin çocuklarında rastlanmayan bir isim var ki, son derece dikkat çekicidir.

Annesi

Fethullah Gülen, annesi Rabia Hanım'ı şöyle anlatmaktadır.

"Benim ilk Kur'an hocamdır. Kendi anlattığına göre bana 4 yaşında Kur'an okumayı öğretmiş bir ay içinde de hatmettiğimi söyler. Ancak,ben, hatmettiğimi hatırlamıyorum.

Sıradan bir cami hocası da bilir ki, Kur'an öğrenmek ve hatmetmek için önce mahreç akabinde tecvit ilmi bilmek gerekir. Yani Kur'an mahreç ve tecvit ilmi ışığı altında okunur, hatmedilir ve hıfz edilir. Aksi mümkün değildir. Çünkü bunlar bilinmezse ayetler kesinlikle yanlış okunur , yanlış okumak günah olduğu gibi kılınan namaz da sahih olmaz.

Evlilik


Fethullah Gülen, kendisine niçin evlenmediği sorulunca cevap verir: "Ümmet-i Muhammet'in bunca dert ve ızdırabını düşünmekten, evlenmeyi düşünmeye hiç fırsatım olmadı." Fethullah Gülen, evlenmemek konusundaki açıklamalarında ustaca bir taktik kullanarak şeyhini ve kendisini Hz. Peygamberin varisleri olarak gösteriyor. Oysa evlenmemesinin altında yatan gerçek, hastalığı ile ilgili olsa gerek. Zira, Fethullah Gülen çok eskilerden beri şeker hastasıdır. Şeker hastalığının etkilerinden birisi de insanı iktidarsız yapmasıdır.

Kadın

Fethullah Gülen, önce takma Abdulfettah Şahin daha sonra Fethullah Gülen adlarıyla yazdığı, Ölçü ve Yoldaki Işıklar adlı kitabında kadınları üç gruba ayırıyor. Sokak kadını, zevk kadını, ev ve hizmet kadını. Fethullah Gülen, kadınları bu şekilde sınıflandırıken, İkinci Diriliş'i gerçekleştirmek amacıyla faaliyet gösteren Işık Evlerinde kalan gençlere sabah namazından sonra şu dua yaptırılır. "Allahım kadınların şerrinden, Allahım kadınların belasından, Allahım kadınların fitnesinden bizi koru ve esirge!..

Türban

Gülen; Sonsuz Nur adlı kitabında başörtüsü için feryat ederken şöyle diyordu:



"Türbana çağdışı diyorlarmış.Eğer bununla baş örtüsünü kastediyorlarsa doğru. Neden? Çağları aşan bir kıyafet de ondan. Günümüz dünyası ondaki hikmet harikasını kimbilir ne kadar sonra idrak edecek.



Fethullah Gülen, Bahçelievler Camii'nde gerçekleştirdiği Pazar sohbetlerinde yaptığı konuşmalarında, türban ve başörtüsü konusunda şöyle diyordu;


"Bir bacımızın türbanını çıkarttıklarında kıyamet kopar. Çünkü çok alışmış ve onunla bütünleşmiş onu dini emri olarak saymaktadır. Onu çıkardığı zaman, dinin bir yanının yıkılacağına inanır.

Ancak Nevval Sevindi'yi New York'ta karşısında türbansız, başörtüsüz görünce bu düşüncelerinden çark eden Fethullah Gülen, ona şu cevabı veriyordu:

" Başörtüsü de aynı şekilde üzerinde durulacak usul, yani imanın ve İslam'ın esaslarından, şartlarından değildir. Bunlardan dolayı, insanın adeta dinin dışında tutulması dinin ruhuna aykırıdır. Bu konuda dayatmalar, ısrarlar ifrattır ve zorlamadır. Hatta nefret ettirmedir. Gönülde sevgi önemlidir.


Fethullah Gülen, batı konusundaki görüşleri belirsizdir.

Sonsuz Nur adlı kitabında batıyı, Avrupa ve Asya'yı yerin dibine geçiren Fethullah Gülen, "Fethullah Hocaefendi ile Ufuk Turu " adlı kitabında batıya övgü yağdırmaktadır.


Ufuk Turu Kitabında batı yandaşlığı,

"Mutlak manada, batı düşmanlığı, zannediyorum ki bizi çağın dışına iter. Ve zaman tarafından elenirsiniz. Ve batıdan alınacak birçok güzellik var."



Sonsuz Nur kitabında batı düşmanlığı,

"Avrupa'nın kafir ve zalimleri, Asya'nın insanlığı istismar eden münafıkları ve içimizdeki gafiller istemeseler bile, sikkeyi basan, tuğrayı elinde tutan ve peygamberlerce Sultan-ül Enbiya olarak kabul edilen, O günde beş defa nam-ı celilini dünyaya ilan ettiğimiz Sultanlar sultanı, bir gün mutlaka kalplere girecektir...." şeklinde dile getirmektedir.


Askerlik ve Milliyetçilik


Fethullah Gülen , askere ve askerlik konusuna ılımlı görünmeye çalışmaktadır. Nurcular Molla Said'den aldıkları dersle askerliği bir vatan görevi olarak görmemektedirler. Askere gitmeyide bir tokat gibi karşılarlar. Fethullah Gülen de orduyu yabancı bir ortammış gibi anlatır. Rahat bir askerlik yapabilmek için torpiller aramış ve adamını bularak kendisini himayeye aldırmaya gayret etmiştir. Askerin karavanasını yememiş, eğitimden kaçmıştır. Israrla zamanlı zamansız abdest alıp namaz kılmış, ibadetini askerliğe karşı bir araç gibi kullanmış; çok sıkışınca kendisini arkadaşları aracılığı ile komutanlara milliyetçi, yurtsever gibi lanse etmeye çalışmıştır. Askerliğini zor şartlar altında yapmadığı için, ordunun yemeğini kendisine caiz olmadığını düşünen Fethullah Gülen, teskere gününü de , " hayatımın en kabuslu günleri sona ermişti" sözleriyle açıklıyor. Fethullah Gülen'in kabusu her nurcu gibi askerliğn felsefesine olan inançsızlığından kaynaklanmaktadır.

Suudiler ile İlişkisi

Fethullah Gülen Suudiler ile ilişkisini her fırsatta yalanlamaktadır.

Fethullah Gülen, Suudlarla hiçbir ilgisini olmadığını iddia ederken hayatının her döneminde yanında olan ve Küçük Dünyam kitabında birçok yardımını gördüm dediği eski MSP milletvekillerinden Salih Özcan, Rabıta'nın Türkiye temsilcisidir. Rabıta ise dünyaya şeriat düzenini yaymak için kurulmuş, merkezi Suudi arabistan'da bulunan bir örgüttür ve arkasında Amerikan petrol şirketi Aramco vardır. Rabıta dünya ülkelerine Şeriat düzeni yaymak için her yıl tonlarca altın ve milyarlarca dolar harcar.


Suudi arabistan karşıtı(!) Fethullah Gülen ne hikmetse, Rabıta'nın Türkiye temsilcisi ve kurucusu Salih Özcan'ın koltuğunu altından çıkmamış ve vaazlarında Suudi krallarının giydiği cübbelerden giymiştir.

Tekke ve Medrese

1938 yılında doğan Fethullah Gülen eğitim durumunu açıklarkan şöyle diyordu;

"Ben medreseye devam ederken de tekkeyi ihmal etmezdim.Zaten ilk gözümü açtığım, ruhumu mayaladığım yer tekkedir..." "Oysa Fethullah Gülen'in doğumundan çok önce kapatılmıştı tekkeler ve medreseler. Fethullah'ın, müridlerini etkilemek amacıyla bu yola başvurduğu ise açıktır.

Hedefler Fethullah Gülen, amacının şeriat olmadığını her ortamda ilan etmektedir.


Fethullah Gülen, kitaplarında dünyada yeni denilen bütün düzenlerin yıkılacağını anlatırken, "birgün gelecek,semavat, zemin bütün nizamıyla İslam'ım bembeyaz ellerine teslim olacak. Ak şeriata, ak yola, ak sisteme" diyerek gerçek amacını ortaya koyuyordu. Sıkıştırıldığında hiçbir zaman şeriatı övmediğini iddia eden Fethullah Gülen , ortamı müsait bulduğu zaman şeriat özlemini sürekli dile getiriyordu.

"Hiçbir zaman tadbil edilemeyecek, değiştirilemeyecek olan şeriat-ı fıtriye'dir. Bu itibarla yeryüzüne mirasçı olmak için, evvela salahate, yani dinin kuran ve sünnet çizgisinde yaşanmasınave İslam'ın hayata hayat olmasına gayret etmek şarttır. Şeriat-ı fıtrıye riayet etmeyen toplumlar veya manevi hayatlarında iç değişikliğe uğrayan ümmetler, milletler bugün hakim olsalar da yarınki mahkumiyetleri kaçınılmazdır.



Fethullah Gülen, şeriatın amaçlarına uygun hareket eden beyinlere ihtiyaçları olduğunu açıklıyor ve şunları belirtiyordu;

"Şeriat'taki hikmet-i teşri ve sahib-i Şeriatin maksatlarına aşina...Dini hükümlere menat sayılan esaslar mevzuunda vukuflu... İlahi varidata açık objektif dimağlara şiddetle ihtiyaç var..."


Demokrasi

Gülen, değişik ortamlarda demokrasinin faydalarından bahsetmektedir.



Şimdi tenkide bütün kapıları kapalı demokrasi var. Şimdi onun iyi yanları olabilir yani, halk idaresi falan, bizim hizmetimiz adınada kolaylaştırıcı yanları var bunun. Ama artık bu mahluk başka bir şey doğurmaz. Allah'ı inkar edenlerin bile kiliseye koştukları gibi, hadiseler er geç bütün insanları mabetlere koşturacaktır. İnşallah Türkiye dahil dünyada yeniden islama dönüş var...Tüm sistemler yıkılacak. Yıkılacak,zulümlerinin cezasını görecekler. Ve o zalimler başlarına inecek bir kılıçla cezalarını görecekler. Said-i Nursi(Kürdi)




-Fethullah Gülen, tahsilini tekke ve meedresse olarak açıklarken, asıl ismi Said-i Kürdi olan Said-i Nursi için methiyelerini bitiremiyordu.

Saf insanlarımızı kandırmak için hep bir tarafı abartılı ve gerçek dışı olaylarla anlatılan Fethullah Gülen,Said-i Nursi olayında da gerçekleri hep saklamış yada farklı şekilde anlatma yoluna gitmiştir. 1876 yılında Bitlis'te doğan Said-i Kurdinin en büyük amacı Güneydoğu'da Kürtçe eğitim yapan bir üniversite açmak ve burada Şeriatçı bir Kürt devletinini temellerini atmaktı. Kapatılan Refah Partisinin Kocaeli Milletvekili ve Adalet eski Bakanlarından Şevket Kazan'ın telgraf çekip,mektup yazıp, yanlarında olduğunu belirttiği İBDA-C'nin yayın organı taraf dergisinde nurculuğun gerçek yüzü ortaya konmuştur..."Özgür Kurdistan İçin Savaş.

Cumhuriyet


Fethullah Gülen bu konudaki görüşlerini kamuoyundan saklamaktadır. Çoğu zamanda nabza göre şerbet verme mantığından Cumhuriyet yanlısı gözükmektedir. Ancak, gerçekler Fethullah Gülen'in anlattığı gibi değildir. Nurculara göre; Türkiye Cumhuriyeti bir askeri istibdat ve sapıklıktır. Cumhuriyet, onlara karşı hücum etmek için girişilmiş bir zındık hilesidir. Türkiye Devleti, sadece islam'a değil ahlaka da aykırıdır. Cumhuriyet, halkın intihab ve meşveret hakkı olan idare demektir ve onu kusursuz olarak olarak ilk takdim eden kitap da Kur'an-ı Kerimdir. Cumhuri idareyi Kur'an'a zıd göstermek maksatlı değilse bir bilgisizlik eseri; cumhuriyete tarafdar olup da onun kaynağını görmemezliktengelmek ise inattan başka bir şey değildir.(ölçü veya yoldaki ışıklar 3.s 26)


Aczimendiler ile ilişkisi

Fethullah Gülen, aczimendilerin, nurculuk ile bağlantısı olmadığını açıklamıştır.

Gülen, ılımlı bir şekilde nurculuğu benimsetmeye çalışmaktadır.Bu anlamda aczimendileride desteklemiştir. Aczimendiler adıyla anılan cübbeli, asalı, uzun saçlı ve sakallı grup da , açıkça nurcu olduğunu belirtmektedir. 300- 400 kişilik bir cemaatten oluşan aczimendiler Molla Said'i örnek olarak eylem yapmaktaydılar. Aczimendilerin lideri Müslüm Gündüz 12 Haziran 1996 tarihinde HBB televizyonunda yayınlanan programda; "Kemalizm bir dindir. Allah'ı Mustafa Kemal, peygamberi İsmet İnönü'dür.Demokrasi dinsizliktir. Laiklik'te öyledir.Geleceğiz, Türkiye'yi alacağız" diyebilmiştir. * Hizbullah'a bakışı




Fethullah Gülen, Hizbullah'ın cinayetleri hakkında karşısında kamuoyuna görüş bildirmekten hep kaçınmıştır. Ancak Gülen, kitaplarında Hizbullah'ı Allah Partisi olarak açıklıyordu.

" Hizbullah;Allah cemaati, tabiri caiz ise Allah Partisi. Siyasi boğuşmalar, siyasi partiler karşısında Allah Partisi. Allah'ın askeri olduktan sonra, kutsiler ordusu, Allah'ın kulu olduktan sonra , Hz Muhammed'in erleri olduktan sonra zaman ve mekan onları ayıramaz. 



Cihad



Fethullah Gülen, cihadın yeryüzü hakimiyeti olduğunu açıklamaktadır. Ancak, kendilerinin bu anlayışın içinde görmediklerini de belirtmektedir.


Fethullah Gülen , kitaplarında konuya ilişkin şu açıklamalarda bulunuyor;

"Cihad bir hayır kapısıdır; o kapıdan giren iki hayırdan birine mutlaka kavuşacaktır. Evet, ya şehit olup ebedi bir hayat, ya da gazi olup hem dünta, hem de ukba nimetlerine ulaşacaktır. İşte cihad'da böyle bir bereket vardır. Yeryüzünde irşad, tebliğ,cihad ve dine hizmetten daha büyük vazife yoktur. Bu vazifede temel şart dertli ve sancılı olmasıdır."Vazifemizin adı cihaddır.En önemli mesele imanın kurtulmasıdır. Sabırla pişip olgunlaşmadan, çıkış adına yapılacak her şey tam bir hayaldir. Kuvvetin hakimiyeti gelip geçicidir; baki olan Hak ve adaletin hakimiyetidir. Bunlar bugün olmasa bile, çok yakın bir gelecekte mutlaka galebe çalaaktır. Onun içindir ki en büyük siyaset, Hak ve adalet taraftarlığında aranmalıdır.(Ölçü ve Yoldaki Işıklar 3. S45)

Siyasi, gayri siyasi bütün gruplar için " vahy-i münzel'in alem-şumul davetine icabetten başka, ne çare ne de makul bie mesned kalmadığı çağrısıyla insanımıza sesleniyoruz. Hepiniz toptan Allah'ın ipine sımsıkı sarılın ve sakın parçalanıp ayrılmayın." (Ölçü ve Yoldaki Işıklar 2. S27)

Doğal Afetler

Nurcular, bu konudaki görüşlerini kamuoyuna yansıtmaktan çekinmemişlerdir. 17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen deprem faciasının ardından, birçok hacı, hoca ve dahi molla takımı yıkıklan binaların, yaralanan, sakat kalan ve ölen insanların acılarını ranta dönüştürmek için herzamanki gibi kolları sıvadılar. Sanki, binaların yıkılmasında, inşaatları eksik malzeme ile yapan müteahhitlerin avukatlığına soyunmuşlardı. Onlara göre bu ceza Allahın verdiği bir cezaydı. Küçük çocukların ölmesi ise bir lütuf gibi gösteriyorlardı. Onlara göre çocuklar büyüyüp gavur mu olsaydı.


Hedefler


Fethullah Gülen amacının şeriat olmadığını,herhangi bir örgütlenme içine girmediklerini, kendisininde nurcuların lideri olmadığını söylüyordu. 18 Haziran 1999 tarihinde Fethullah Gülen kasetlerinin basına yansımasıyla gerçekler de ortaya çıktı. Fethullah Gülen bu kasetlerde özellikle Mülkiye ve Adliye kadrolaşmasının genişletilmesi gerektiğini kaydederken,"Bunlar gelecek adına bizim o ünitelerde garantimizdir"şeklinde konuşmaktaydı.


Fethullah Gülen, söz konusu kasetlerde Atatürk'ün silah arkadaşı ve ulusal Kurtuluş Savaşı'nın önderlerinden İsmet İnönü'ye yönelik

Şef, "Erzurum'da çarşaf giyen kadınları sokak ortasında astı" şeklinde konuşuyordu. Kasetlerde Fethullah Gülen izleyecekleri yolu şu cümleler ile anlatıyordu: Sivrilmeden, mevcudiyetinizi hissettirmeden çok ilerlere gitmeliyiz. Erken vuruş yapılırsa, dünya Cezayir'deki gibi başlarını ezer. Zaiyata meydan verilmemeli. Amacımınz için sabretmeliyiz. İşte bizler bugün, böyle bir olma veya olmamadurumuyla karşı karşıya bulunuyoruz. Ya bütün bu buhranlardan sonra bir idrak ve izanla, kurulmasını tasarladığımız dünyayı kuracak ve huzura ereceğiz veya bir kısım küçük hesap ve çıkarlar uğruna, çekilen binlerce ızdırabı semeresiz ve boş kılacak bir anlayış ve davranışla gerisin geriye gideceğiz. Düşmanlarımızı meşgul etme, düşündürme ve göz açtırmama gibi, kisayet ve dirayet isteyen hususları beceremesek bile, hiç değilse onların oyunlarına gelmeme ve elimizde kendi tükenişimizi hazırlamama anlayışını göstermeliyiz. Aslında buna mecburuz da.

(Ölçü ve Yoldaki Işıklar 2. S6-7)

Yıllar ve yıllar bu ülkede, ruhi hayatın büyük ölçüde söndürülmesi, dini dünyamızın işlemez hale getirilmesi, aşkın, vecdin bütün bütün unutturulup gönüllerin diline zincir vurulması, düşünen ve okuyan aydınların gidip kaskatı bir pozitivizme aborde olmaları, salabet ve hakta sebat yerine softalığın ikame edilmesi; hatta ahiret ve cennet istenirken bile, dünyada alışıgelen mutluluğun devamı mülahazasıyla istenmesi gibi çarpık düşünce, çarpık telakkileri sinelerimizden söküp atmadan bir yeni fasıl açmamız mümkün değildir. (Ruhumuzun Heykelini Dikerken s 23)

Siyasi Partiler ile ilişki

Fethullah Gülen, herhangi bir siyasi parti ile yakınlığının olmadığını söylüyordu.

Ancak Fethullah Gülen'in basın tarafından ele geçen kasetlerindeki konuşmaları bu konudaki görüşlerini açıkça ortaya koymaktaydır."Aynı cephe sayılabilecek, bize sıcak bakabilen bir çerçeve içinde mütalaa edebileceğimiz siyasiler vardır. Refah'tan Doğruyol'a kadar uzanan siyasi yelpazedir.Bu insanlarla çatışmadan onlarla aramızdaki farklı müşterekleri ortaya koyarak, o çizgide belli bir münasebet tesisinde yarar var bence. Siyasete karışmam, siyasete karışma demek,"Vatan ve Millet işine, milletin hayat ve bekasına karışmam ve karışma demektir.(Ölçü ve Yoldaki Işıklar 3.s45)

Amerika'ya gidişi

Fethullah Gülen, Amerika'ya gidiş nedenini hep hastalığı olarak gösterdi.

Oysa gerçek onun söylediği gibi değildi. 28 Şubat ile nurcuların gerçek yüzünü ortaya çıkması; kendisinin Amerika'ya kaçma sebebiydi. Davadan dönmenin büyük günah olduğunu söyleyen Gülen, kendisi ile ilgili gerçekler ortaya çıkınca soluğu nedense hep Amerika'da alıyordu.

Şirketleri

Fethullah Gülen, ticaret ile uğraşmadığını söylemektedir.

Fethulllah Gülen, hem tipik bir cemaat lideri hem de kapitalist grup önderidir. TÜSİAD ve MÜSİAD'a karşı İŞHAD'ı o kurdurmuştur. Yurt dışındaki okullarıda bir yandan batı endeksli kafaları ve yakın gelecekte oluşturmayı planladığı siyasi ve kapitalist gücün kimliğini teşkil etmekteydi. Bu nedenle o okullar sadece eğitim kurumları değildi. Bürokratik, siyasi ve iktisadi ilişkilerin zeminlerini oluşturuyordu. Başta Asya Finans olmak üzere 500'ün üstünde şirket te bizzat Fethullah Gülen'e çalışmaktadır. Yoksa bunca okulu imamlık yaparak kurmuş olması mümkün değildir, Fethullah Gülen'in.

Patrik ile ilişkisi

Fethullah Gülen, Fener Rum Patriği ile görüşmüş ve görüşmenini amacını dinler arası diyalog olarak göstermişti. Dünyanın dört bir yanında okullar açarak Nurcu düşünceyi yaymayı amaçlayan Fethullah Gülen, Yunanistan'da yaşayan Türkleri de tarikatına katmak için ilgimç bir yöntem izledi. Heybeliada'daki Ruhban Okulu'nun yeniden açılması için Fener Rum Patriği Bartholomeos ile dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz arasında aracılık yapmayı kabul eden Gülen'in asıl amacı, Batı Trakya'da kendi okullarını açmaktı.

Işık evleri


Fethullah Gülen, ışık evlerinin varlığını hep reddetmiştir. Ama aynı Gülen, kitaplarında ışık evlerini öve eve bitirememektedir.

"Geçmişte bu evlerin yaptığı vazifelerin bazılarını medrese yapar, bazılarını mektep yapar, nazılarını tekke yapardı. Gel gör ki bu evlerin temeline harç atıldığı zaman, dünyanın o dönem itibariyle artık medrese yoktu.Bütün işler artık bu evlerdeydi. Bu evler çevresine ışık saçan evlerdir. Evler islamiyeti öğretecekti. Bu evler belli olmazlar. Elden geldiğince kamufle edilmelidir.

Takıyye

Kendisi hakkındaki sözleri hep kamu vicdanının reddeceği boş sözler olarak değerlendirdi. Fethullah Gülen, dini kendi çıkarları için kullanmaya devam ederken kendisi hakkında çıkan yazıların artması üzerine Amerika'ya gidiyordu. Sabah ve ATV tarafından yayınlanan kasette de amacının " hissettirmeden devleti ele geçirerek Türkiye'de bir şeriat devleti kurmak olduğunu "açıkça dile getiriyordu. Ancak, Gülen bu gerçekler karşısında takıyye yapmaktan kaçınmıyordu.

Gazetelere bakışı

Her zaman çeşitliliği savunmuştur.İslami olmayan gazete ve mecmuaları okumak zararlı olur. Eğer mutlaka okunması gerekiyorsa sadece başlıkları okunmalıdır. (ölçü ve Yoldaki Işıklar 4. S96)






kaynak: http://www.geocities.com/fethullahgercegi/ (http://www.geocities.com/fethullahgercegi/)

http://ulusal-birlik.blogspot.com/2008/08/fethullah-glenin-gerek-yz.html (http://ulusal-birlik.blogspot.com/2008/08/fethullah-glenin-gerek-yz.html)





Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Samuray - Ağustos 05, 2013, 11:28:49 öö
Ssyın Waldowun da doğru bir şekilde alıntılarıyla işaret ettiği gibi sayın Fethullah Gülen laik cumhuriyet ve özgür düşünce için bir tehdit durumuna gelmektedir. Dilerim ki bu kadrolaşma faliyetlerinden bir an evvel vazgeçer.
Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Spock - Ağustos 05, 2013, 09:43:25 ös
Fethullah Gülen Opus Dei'nin İslam-Türk versiyonudur.

Ayrıca Opus Dei ile çok yakın işbirliği içerisindedir (sözüm ona dinler arası diyalog çerçevesinde ama bunun ötesi de kuşkusuz vardır).

ABD tarafından bu kadar korunmasının sebebi budur.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: FAUST - Mart 25, 2019, 01:50:20 ös
Forumun form olduğu zamanlar sanırsam..Tartışmalar bile alev alev kahkahalar içinde okusam da zaman dediğimiz kavram böyle işte ...
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: NOSAM33 - Mart 25, 2019, 06:26:07 ös
Aşağılık , ŞEREFSİZ  biri benim için .  Bir çok masum İnsan, onun yüzünden hapis yattı ve yatıyor ...
Ölenler ise bir hiç uğruna hakka yürüdüler ...
 >:( >:( >:( 8)
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Alşah - Mart 26, 2019, 12:02:32 öö
        İlk imamlık yıllarında Kentimizde bulunmuş, kendisini tanıyanlar, karakteri ve ahlakı ile ilgili pek olumlu şeyler anlatmıyorlardı. Ülkemizi karıştırmak   için özel olarak yetiştirilmiş, hain biri olduğunu düşünüyorum.
        Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Waldow - Eylül 08, 2023, 12:52:43 öö
Yıllar geçti ve gerçekler ortaya çıktı...Bu forumda Hocaefendilerini savunanlar acaba şuan ne yapıyorlar? Muhtemelen en azılı karşı çıkanlar grubundalar, hapisteler veya yurtdışında firarlar belki de. Baştan sona yazılanları tekrar okudum 2008 yıllarında bile bu örgütün iç yapısını açıkça ortaya koymuş bazı forum üyelerimiz. Bunun yanı sıra forumdaki Mason üyelerin de yine aklın ışığında bu örgütlenmeye ne kadar karşı çıktıkları da ortaya koyulmuş. Forumda yazılan yazılar silinemiyor sanırım bu iyi olmuş :D. Şuan sosyal medya platformlarında bu örgüte çok karşı olduğunu söyleyen bir iktidar eski milletvekilinin de Fethullah'a övgü yağdırdığı bir yazıyı da okumuş oldum. Google'da kaynağı bulmaya çalıştım ancak bulamadım. Sanırım sildirmiştir. Ha bu arada, bu örgüt locaların içinede adam sızdırmış, kendilerine karşı bir tertip var mı yok mu öğrenmek için. Sizleri de es geçmemişler anlayacağınız :)
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Selim - Eylül 15, 2023, 12:00:37 öö
Fetöş ve Masonluk asla bir araya gelmeyecek ikili.  Yanar dünya, kendisini yok edecek fikir ile kucaklaşmaz. Varsa dövülecek demir, varsa yürek varsa altın olmaya niyeti olan bakır buyursun gelsin. Ama ...   
Başlık: Ynt: Fetullah Gülen Kimdir?
Gönderen: Ali Genetic - Eylül 22, 2023, 03:30:14 ös
Şu güzel forumda şu kişinin tartışılması dahi gülünç.  :D Bilim ve sanat bölümleri ölüyor :D