Biraz da bu genel başlık üzerinde gezinmek istedim ve birtakım sorular ürettim.
Masonluktaki yüksek derecelerin çalışmaları farklı mıdır?
Çalışma tarzları bakımından simgesel dereceler ile yüksek dereceler birbirine pek benzer. Ritüelleri ve öğretilerinin kapsamı farklıdır. Yöntemleri bakımından da yer yer birtakım farklılıkları olabilir.
Bir masonun derecesi nasıl yükseltilir?
Her büyük locanın ve her yüksek derece örgütünün tüzüklerinde bir masonun derecesinin nasıl yükseltileceği belirtilmiştir. Bu yöntem, ayrıntılar bir yana, dünyanın her yerinde hemen hemen aynıdır.
Her mason, Masonluğa ilk girişinde “çırak” niteliğini alır. Belli bir süre boyunca toplantılara düzenli olarak katıldıktan sonra kendisinden bir “çalışma” (tez) hazırlaması istenir. Bu bazı uygulamalarda yazılı, bazılarında sözlü, bazılarında hem yazılı hem sözlüdür. Bazı uygulamalarda bir de sınav vardır. Başarılı bir çırak mason “kalfa” olur; sonra gene aynı yöntemle “üstat” derecesine yükselir.
Felsefi düzeyde yani yüksek derecelerde çalışmak isteyen üstatlar, locaları ile olan ilişkileri düzgünse yüksek derecelerde çalışmaya başlayıp aynı yöntemle ilerleyebilirler.
Simgesel derecelerden yüksek derecelere geçiş nasıl oluyor?
Bu bakımdan önce örgütlenmenin tarzına bakmak gerekir.
Yüksek derecelerden söz edince, elbette ortada bir rit var… Bazı ritlerde tüm dereceler bir bütün halindedir. Dolayısıyla o uygulamalarda yüksek dereceler simgesel derecelerin devamı gibidir. Çoğunda ise simgesel dereceler ve yüksek dereceler ayrı örgütlenmelerdir. Bazı yüksek derece örgütlerinin belli simgesel derece örgütleriyle ilişkisi ya da bağlantısı vardır; bazılarının yoktur. Böyle bir bağlantı yoksa, üstat derecesindeki bir mason yüksek derecelerde çalışmak istediğinden gider, oraya başvuruda bulunur. Bağlantı varsa bile bunun uygulandığı örnekler vardır ama kiminde de tersine yani ilgili masonun başvurusunu büyük locaya iletmesi, büyük locanın da bunu yüksek derece örgütüne aktarması gerekir.
Ancak her durumda, yüksek dereceleri yöneten örgüt, her üstat dereceli masonu kendi bünyesine almak zorunda değildir. Bu bakımdan bağımsızdır.
Masonlukta bir “çalışma” hazırlamak için çok geniş bilgi sahibi olmak mı gerekir?
Her mason, nasıl Masonluğa girebilecek ölçüde yeterince kültürlü ise, herhangi bir derecede çalışma hazırlayabilmek bakımından da hem yetenekli hem de yeterince bilgilidir. Zaten önceden böyle bir yeterliliği olmayan ya da bunu sonradan edinebilecek yeteneği bulunmayan masonlar, birbirini izleyen derecelerin belli bir aşamasında kalmayı yeğler, daha çok ilerlemezler.
Derece yükseltmelerinin karşılığında bir para ödenir mi?
Bir masonun derecesinin yükseltilebilmesi için bireysel bakımdan “düzenli” olması gereklidir. Bireysel düzenin koşullarından biri de ödenti yükümlülüklerini aksaksız yerine getirmektir. Masonlar, gerek Masonluğa ilk girişlerinde gerekse derecelerinin yükseltilmesinde, yıllık ödentilerinin dışında ayrıca belirli bir ödemede bulunurlar.
Kimilerinin, «Masonlukta parası olanın derecesi yükseltilir.» diye bir savı vardır. Üstealik bu sav, antimasonik cephelerde iyice abartılmıştır. Gerçi tarihte (özellikle 18. yüzyılın ilk yarısında) yer yer kimi varlıklı kimselere yüksek dereceler verilerek bunun karşılığında oldukça yüklü bağışlar alındığı görülmemiş değildir. Geçmişte kalmış olan bu uygulama hayli eleştiriye uğramıştır. Günümüzde ise, Masonlukta “para ile derece almak” diye bir şey yoktur. Orada yapılan birtakım işlemler, bunların bir maliyeti vardır; derece almak isteyen bir mason da buna katılmak, katkıda bulunmak durumundadır; katkıda bulunamayacaksa, bu özel durum ayrıca değerlendirilir. Gücü olmayanın, kendisi de isterse böyle bir ödemeden bağışık tutulması bile söz konusu olabilir Bunun iske o kişiyi incitmeden, bu kez tinsel bir borç altına sokulmadan yapılması gerekir.
Yalnızca Amerika’daki birtakım yüksek derece örgütlerine özgü bir yöntem uyarınca; isteyenler, toplu bir ödeme yaparak yüksek derecelerin birkaçını birden art arda kısa süre içinde alabilmektedir. Bu da o ülkeye özgü bir istisnadır.
Masonluktaki öğretinin tümünü alabilmek için en yüksek dereceye kadar gelmek mi gerekir?
Bir mason, istediği herhangi bir derecede durabilir. Özellikle “üstat” derecesini aldıktan sonra, bununla yetinen ve yüksek derecelerde çalışmak istemeyen çok görülür. Kimileri de yüksek derecelerin kendi görüşlerince yeterli buldukları bir aşamasına geldikten sonra daha ilerlemek istemez. Belli bir dereceyle yetinmiş hatta yüksek derecelerle hiç ilgilenmemiş bir mason için «Masonluktaki öğretinin tümünü almamış!» denilemez; bu çok yanlış bir niteleme olur. Çünkü hangi ritte olursa olsun, yüksek derecelerdeki öğretinin özü zaten simgesel derece ritüellerinde kendini gösterir; sonrası felsefi düzeydeki bi takım ayrıntıları kapsar.
Her mason yalnız kendi derecesindeki toplantılara mı katılır?
Bir mason, üyesi olduğu locada, herhangi bir geçerli engeli (mazereti) olmadığı sürece, kendi derecesiyle birlikte daha alt derecelerdeki toplantılara da katılmakla yükümlüdür. Örneğin üstat derecesini almış bir mason, locasının tüm toplantılarına katılmakla yükümlüdür.
Yüksek derecelerde çalışan birimlerin toplantıları ayrıdır ama hiçbir mason «Ben artık yüksek dereceli bir mason oldum.» diyerek, bundan böyle üyesi olduğu locanın ya da birimin daha alt derecelerdeki çalışmalarına katılmazlık edemez. Böyle bir tutum düzensiz duruma düşmesine bile yol açabilir. Kaldı ki, daha yüksek derecede olan bir masonun daha alt derecelerdeki toplantılara katılması, oradaki kardeşlerine kendi bilgi ve deneyimlerini aktarması görevlerinden biridir.
Masonluktaki yüksek derecelerle bağlantılı olarak aklıma gelebilmiş öncelikli sorular işte bunlardı. Belki dahası vardır; onu da masonların tamamlamasını bekleyelim. Bu arada benim aklıma gelmemiş sorular üretecek olanlar olursa, onlara şimdiden teşekkürler.