Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Kadınlar ve Özgürlük.......  (Okunma sayısı 20863 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Temmuz 08, 2011, 11:24:38 öö
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 308
  • Cinsiyet: Bay

“Başbakan miting alanlarında sık sık dile getiriyor, nüfusunuzu arttırmalısınız, çok çalışmalı yani çok çocuk yapmalısınız, en az 3, anlaştık mı, durmak yok... Örneğin Sincan’da 16 Mayıs’ta şöyle diyordu:

“Bizim başarımız, bizim gücümüz nereden geliyor? Genç nüfusumuzdan. Yıllarca bu ülkede doğum kontrolünü teşvik ettiler. Şu anda CHP aynı şeyi yapıyor.. Bu millete doğum kontrolüyle, ne yazık ki dünya sahnesinde, yaşlı bir nüfusa sahip ülke olması için hep telkinler yaptılar… Sakın bu oyuna gelmeyin. En az 3 çocuk...”
 
Bu “talimatları” Gül’den tutun Davutoğlu’na kadar hepsi yineliyor! Türkiye’de çevre katliamlarını gözetmekle görevli bakan Veysel Bey, Başbakanından aldığı feyzle seçmenlerine en az beş çocuk yapmalısınız diyerek çıtayı yükseltti! Eh, Başbakanı en az 3 diyor, yani ucu açık! Belki 10’a kadar yolu var!
 
AKP’nin bu çok çocuk politikasının anlamı nedir?
 
Fransız sosyal bilimci Emmanuel Todd, Arap ülkelerindeki demokratik başkaldırıyı yorumluyor. 2007 yılında yazdığı “Durdurulamaz Devrim” kitabıyla, bu gelişmeleri öngörmüş ender bilimcilerden!
 
Todd’a göre bu devrimin ayak sesleri, nüfus göstergelerinde önceden duyulmuştu: Kadınlar arasında okuryazarlık hızla artmış, doğum oranları düşmüş ve yaygın olan akraba evliliklerinde önemli bir azalma olmuştu!
 
Diyor ki: “Her türlü modernleşmenin koşulu demografik modernleşmedir. Onunla birlikte, dindarlık zayıflıyor. Arap toplumlarında daha şimdiden laikleşme anlamında, bir anti-İslamlaşma yaşanıyor, tıpkı bir zamanlar Avrupa’da anti-Hıristiyanlık gibi... Değişmez İslam ve değişmez Müslüman tamamen Batı’nın hayali tasarımlarıdır.”
 
Devam: “Bu gelişimin sonunda, politik sistemin değişimi, gitgide yayılan demokratikleşme dalgası ve tebaalıktan vatandaşlığa geçiş var... 1975’te kadın başına 7.5 çocuk, 2005 yılında 3.5’a düştü. Tunus doğum oranları artık Fransa’ya yaklaştı. Fas, Cezayir, Libya ve Mısır’da kadın başına üç çocuk sayısının altına inildi. Yani genç yetişkinler anne ve babalarının aksine okuma yazma biliyor, doğum kontrolü uyguluyor...”
 
Peki, Arap/İslam dünyasında çağdaşlaşmada neden geri kalındı?
 
Sıkı durun, önemli bir yanıtı var:
 
“Kuzey Hindistan ve Çin için de geçerli olan, yani İslam, Hinduizm ve Konfüçyanizm farklı üç din bölgesi için basit bir açıklama var. Bu üç bölgenin ortak noktası, kadının küçük görülmesi ve haklarının kısıtlanmasına dayanan geleneksel bir aile yapısıdır. Bu yapı Mezopotamya’da İslam öncesine kadar uzanıyor. Hatta Hz. Muhammed, günümüze kadar birçok Arap toplumundaki kadının sahip olduğundan fazlasını sunmuştu kadınlara...”
 
Ataerkil düzen “her türlü toplumsal gelişmeyi engellemekte. Hakları kısıtlanan kadın, çocuklarını daha ilerici ve dinamik bir şekilde yetiştiremiyor. Toplum kemikleşiyor ve adeta uykuya dalıyor, bireylerin güçleri gelişemiyor. Özgür eş seçimine dayanan aşk evliliği hakkı 19. yy. Avrupası’nda toplumsal hiyerarşiyi dağıtarak, özgürlük gereksinimini doğurdu...”
 
Arap ülkelerindeki gösterilerde en önde kadınlar ve kızları görüyoruz!
 
Türkiye Arap ülkesi değil ve hiç olmadı! Atatürk’ün bu ülkeye yaptığı en büyük devrim, belki de kadınların üzerindeki yüzyılların zincirini parçalayıp atmasıdır! Bu açıdan kadınlar devinim ve değişimin motorudur, çünkü toplumun en baskı altındaki ezilen kesimidir, üstelik toplumun yarısıdır!
 
Dinciler, AKP ve diğerleri için kadını türbanlamak, klasik-modern çuvalın içine sokmak, tarihsel geçmişlerinden aldıkları bir görev! Kadını dini-erkek toplumun klasik çocuk doğuran ve erkeğine hizmet eden figürü olarak tutmak. Türban, hiçbir zaman kadın veya insan hak ve özgürlüklerinin bir unsuru olmamıştır! Her zaman en gerici erkek ideolojisinin yaptırımıdır!
 
Erdoğan ve adamları, kadını toplumsal sahneden ve yaratıcılıklarından geri çekerek, evde çocuk doğurma makinesi olarak çalıştırmak istiyor!
 
Bol çocuk, zavallı bir anne, sürünen ama üç kuruş sadaka alan bir aile.. gereğince toplum hayatına entegre olamamış milyonlarca çocuk-genç...
 
Ve her türlü siyasal, ideloojik, dinsel iktidar manipülasyonlarına açık oy depoları!
 
Türkiye çok yol aldı kadın özgürlüğünde. Önemli bir kesim özgür...
 
Ama Erdoğan’lara, özgür olmayan milyonlarca kadının varlığı gerekmektedir!
 
Dört yılda bir “milli irade” aracı olarak kullanacağı...
 
Fakat kadınların mücadelesi, tarihin tekerleğini ileri doğru çeviriyor...” ( Orhan Bursalı )


IŞIK ve SEVGİ ile KALIN.......
Işık, sadece ışık ama daha fazla ışık.......


Temmuz 09, 2011, 02:00:38 öö
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

       Sayın oasis, (Orhan Bursalı'dan aldığınız) bu paylaşımın büyük bir bölümüne katılmakla birlikte özellikle son paragrafa "Fakat kadınların mücadelesi, tarihin tekerleğini ileri doğru çeviriyor..." ifadesine asla katılmıyorum. Bu konu ile ilgili geçmişte düşüncelerimi belirtmiş idim,  bir kez daha vurgulamakta yarar görüyorum. Şöyle ki; (ülkemiz için geçerlidir) Cumhuriyetten önce Türk kadınının hangi konumda olduğunu sanırım hepimiz çok iyi biliyoruz. Ayrıntıya girmeden kısaca söylemek gerekirse, kimliksiz, kişiliksiz, alınıp satılabilen bir mal durumundaydı  Türk kadını. Mustafa Kemal , adeta mal konumunda olan kadınlarımıza hem de bütün dünyaya örnek olabilecek şekilde "İNSAN KİMLİĞİNİ VERDİ" Türk kadını dünyadaki bir çok uygar ülke kadınlarından çok daha evvel bir çok haklara kavuştu. Pekiyi ne oldu sonunda, Türk kadını , "ben uygar olarak yaşamak istemiyorum, ben bir mal gibi alınıp satılmak istiyorum, çağdaş kadın kıyafetleri bana göre değil, ben Türk değil Arap kadınının kıyafetleriyle yaşamak istiyorum, "İNSAN OLARAK " kocamın tek eşinin ben değil benden başka bir kaç kadının da olmasını istiyorum demedimi. Şimdi tarihin tekerleği ileri mi? yoksa geri mi? çevrilmiş oluyor bütün bunlardan sonra.
       Ne yazık ki, Türk kadını kendisine "İNSAN OLMA " erdemini veren Mustafa Kemal'e karşı bence ihanet içindedir. Yazık. Çok yazık...
       Konuyu çok daha detaylı olarak anlatmam mümkün olmakla beraber, bu kısa anlatımımın birilerine bir şeyler anlatabildiğini düşünüyorum.
       Saygılar-sevgiler.
"Vur ama dinle beni"


Temmuz 09, 2011, 03:19:59 öö
Yanıtla #2
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 667
  • Cinsiyet: Bay

Kadın denince bazen aklıma uzaylılar gelir...
Kadınlar çok enteresan ve hiç bir erkeğin kadını anlayabildiğini düşünmüyorum. sanki telepatiyle bile anlaşa biliyorlar, aralarında.
Uzaylı dan kastım, içlerinden insan çıkartıyorlar... seni, beni çıkartıyorlar :). belkide atalarımız bundan korktuğu için''kadının sırtından sopayı,
karnından sıpayı eksik etmicen'' diyordu. Hisleri de çok kuvvetli, senin nereye adım atacağını önceden kestiriyor ve belli etmiyor...
Her yönüyle bizden 3-0 öndeler. Kadınları bastırmak lazım. Onlara hak,mak yok :)
Saygılarımla


Temmuz 09, 2011, 06:00:11 öö
Yanıtla #3
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 229

Sayin Hacamat, uzaylilarin icinden insan cikartigini bilmiyordum, enteresan... Ayrica bastirilmasi ve hak verilmemesi gereken kisiler bence bizzat belli kesimlerin bastirilmasini ve onlara hak verilmemesini isteyen kisiler olmalidirlar. Bilmem anlatabildim mi? :)

Herneyse...

Sayin Alsah'a katildigimi belirtmek isterim. Tabii ki toplumun belli kesimleri bu bahsedilen "carki" ileriye degil, geriye dogru dondurmek istiyorlar.

Fakat Mustafa Kemal Ataturk'un kendisine getirdigi bu buyuk sansin farkina varamayan da kendi kaybeder. Demek ki bazi insanlar "insan" olmayi hak etmiyorlar ki, olamiyorlar, kaciniyorlar bu durumdan.
YY & Y


Temmuz 09, 2011, 03:46:41 ös
Yanıtla #4

Orhan Bursalı, Akp'nin her söylemini gericilik formatına dönüştürmeye çalışıyor herhalde. Kendisi gitsin Almanya'nın yaşlanan nüfusunu gençleştirmek için hangi tür söylemlere girdiğine bir baksın önce. Türkiye'de sadece Kemalist gözlüklerle, Kemalist bir matriks içinde yaşayınca böyle oluyor. Ne o, yoksa Batı Avrupa devletleri de mi gerici olmak istiyor ne? :)

Erdoğan, Türkiye'nin genç nüfusunu korumak istiyor. Hepsi bu. Bunun altında gericiliğe özlem, kadınlara şiddet, baskı vb. gibi motivasyonlar yok. Kadının türbanını aynı yazıda "çuval" olarak gören bir yazardan, Erdoğan'ı ideolojik gözlüklerinden farklı değerlendirmesini bekleyemeyiz zaten. Dinime küfreden bari müslüman olsa.

Ben de Erdoğan'ın 3 çocuk tavsiyesini eleştiriyorum. Ama eleştirim hep ekonomik düzeyde kalıyor. Böyle gericileşme arzusu ile arada bir bağ kuramıyorum. Arap devrimlerini "laikleşen halk"a bağlamak da tuhaf. Mısır'daki, Suriye'deki Müslüman Kardeşleri bu anlatımda nereye koyacaksınız merak ediyorum. Devrimin motoru oldular. Üstelik fitili ateşleyen Tunus Liderinin, tam bir laisist olduğu gerçeğini, camilere namaz vakitleri dışında girilmesini yasak eden bu laisist adamın nasıl bir seküler tepkiye maruz kaldığını da açıklarsınız diye umuyorum. Şu yabancı sosyolog bunları görememiş mi? Hadi o göremedi, başkası da mı göremiyor?

Akp 10 yıldır iktidarda. Acaba şeriat ne zaman gelecek... Her seçimde bekliyoruz, ama bir türlü gelmiyor. Kendi matrikslerinde yaşayanların tuhaf zihinlerinden başka bir yerde şeriat paranoyası yok.

Saygılar



Karanlıklar prensi bir beyefendidir. W.Shakespeare


Temmuz 09, 2011, 04:02:46 ös
Yanıtla #5
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 229

Sayin Popperist,

Alıntı
Erdoğan, Türkiye'nin genç nüfusunu korumak istiyor. Hepsi bu. Bunun altında gericiliğe özlem, kadınlara şiddet, baskı vb. gibi motivasyonlar yok.

Demissiniz. Peki nasil bu kadar emin olabiliyorsunuz? 15 sene once "Egemenlik kayitsiz sartsiz milletinmis! Yok oyle birsey! Egemenlik kayitsiz sartsiz Allah'indir!" diyen bir adam bugun gelip "Egemenlik kayitsiz sartsiz milletindir " diye bagiriyorsa hic mi bu sizin kafanizi kurcalamaz? Erdogan, yalan soyluyor, degismedi demiyorum. Umarim gercekten degismistir. Fakat ben nasil bu kadar emin olabiliyorsunuz ve guvenebiliyorsunuz onu pek anlayamiyorum. Hani paranoya diyorsunuz ya, keske arkasi dayanaksiz bir paranoya olsa bu. Yani keske AKP'lilerin gecmiste yaptiklari ve soylediklerini bilmesek veya unutabilsek de sizin kadar guvenebilsek bu sahislarin niyetlerine...

Konuyu baska yere cekmek istemiyorum. Sadece nasil bu kadar emin oldugunuzu ogrenmek istedim.

Esenlikler,
Laus Deo.
YY & Y


Temmuz 09, 2011, 04:39:21 ös
Yanıtla #6

Nasıl bu kadar emin olabiliyorum?

Çünkü Akp'nin az çok ne olduğunu görecek kadar uzun bir süre onları iktidarda gördük. "Şeriat gelecek" temalı paranoyaları haklılaştıracak bir yasal düzenleme getirmediler. Türkiye dış işlerinde, özellikle AB yolunda önemli yollar katedildi. Ekonomi için yabancı sermaye çekildi. Türkiye'yi dışa açan bir yönetim mi bu ülkeye kapalı bir düzen getirecek? Ben Akp'nin klasik bir sağ politika uyguladığını düşünüyorum. Abdullah Gül 1996'da AB'ye "Hristiyanlar, girmemiz mantıksız" diye karşı çıkıyordu. Fakat dış işleri ve cumhurbaşkanlığı döneminde, dışarıyla ilişkileri geliştirmeye çalıştığını görüyoruz. Söylemleri de bu yönde. "E ama eskiden böyle böyle demişlerdi" argümanı da "şimdi ise böyle diyorlar ve bu da pratiğe yansıyor" diye cevaplayabilirim. Radikal bir islami partiden ayrıldılar, evet. Ama bu ayrılığın nedenlerinden biri, Türkiye şartlarında eski ideolojilerini devam ettirmelerinin mümkün olmadığını, ve klasik sağ politika yapmaları gerektiğini, yani değişmeleri gerektiğini, ve geçmişte yanlış yaptıklarını anlamış olmalarıdır.

Ben sorumu cevapladım. Şimdi cevaplama sırası sizde.

Siz neden Akp'nin her söylemini, klasik "şeriat geliyor" argümanıyla düşünüyorsunuz? Bunların değişmemiş olduğuna yönelik kanılarınız nelerdir? Akp, kimleri neyle zorladı? "3 çocuk yapın" gibi nüfusun yaşlanmamasına dair bir söylemi bile, nasıl nüfus demografiğinin ileride değişmemesi amacından çok, kadınları baskılama aracı olarak görüyorsunuz. Ben de bunu öğrenmek istiyorum.

Saygılar
Karanlıklar prensi bir beyefendidir. W.Shakespeare


Temmuz 09, 2011, 06:06:49 ös
Yanıtla #7
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 667
  • Cinsiyet: Bay

      kadınlara özgürllük verilmesin :=)... ''sırtında sopa ,karnında sıpa'' eksik olmasın :) Tepemize mi çıkartalım... Kendi adıma, kadınlardan çok korkuyorum... Çok tehlikeliler. Uzaylılar gelse, kadınları muhattap alır heralde :)
Saygılarımla


Temmuz 09, 2011, 11:39:26 ös
Yanıtla #8

Sayın Hacamat, kullandığınız smileyler sandığınız gibi söyleminize espri katmıyor. İnsan haklarının şakası olmaz. Şakası kötü. Şaka değil de samimiyseniz bu daha kötü.
Karanlıklar prensi bir beyefendidir. W.Shakespeare


Temmuz 10, 2011, 12:24:24 öö
Yanıtla #9
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

     Sayın popperist,  konunun başlığı "kadınlar ve özgürlük" AKP'yi nereden çıkardınız. Konumuz AKP veya politikaları değil ki. Hem sonra gösterdiğiniz örnekleri  lütfen doğru seçin. Batı Avrupa ülkelerindeki kadınların kimliklerine hiç baktınız mı ? Bazı şeyler davulla zurnayla gelmez. Anladığım kadarı  ile İran İslam devrimi hakkında yeterli bilgi sahibi değilsiniz. Diğer taraftan Kemalizm karşıtı da olabilirsiniz  ama Kemalizmin kadınların kimliklerini kazanmalarındaki katkıyı önemsemezseniz size ne söyleyebilirim .  Mısır ve Suriyedeki Müslüman Kardeşlerin nereye oturtulacağı zaman içinde görülecektir. Yukarıda da belirttiğim gibi,  şahsen , burada siyasi parti propogandasından çok konularla ilgili düşüncelerin yansıtılmasını tercih ederim.
        Saygılar-sevgiler. 
"Vur ama dinle beni"


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
4 Yanıt
4262 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 06, 2013, 03:25:50 öö
Gönderen: Melina
Kadınlar ne ister?

Başlatan blossom « 1 2 » Diger Konular

19 Yanıt
8892 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 14, 2016, 02:48:21 öö
Gönderen: night manager
2 Yanıt
3060 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 27, 2008, 07:49:27 ös
Gönderen: Supeluta
0 Yanıt
2596 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 21, 2011, 10:48:54 öö
Gönderen: oasis
90 Yanıt
37854 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 30, 2015, 06:44:46 ös
Gönderen: ADAM
25 Yanıt
11466 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 06, 2014, 08:12:45 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2757 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 25, 2014, 08:45:05 öö
Gönderen: ADAM
21 Yanıt
10257 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 01, 2014, 06:15:12 ös
Gönderen: ADAM
19 Yanıt
9082 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 07, 2014, 10:50:09 öö
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
3291 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 14, 2014, 07:51:22 öö
Gönderen: ADAM