Tekil adları çoğul yapmak için, yani varlığın birden çok olduğunu belirtmek için çokluk ekleri kullanılır. Konuşma ya da yazma dilinde çokluk ekleri sadece geldiği adı teklikten kurtarma göreviyle kullanılmaz. Aynı zamanda geldiği ada anlamsal birçok işlev de katar bu ek. Buradan da anlayabiliriz ki, Türkçede ekler, sadece biçimsel yapılarıyla değil, anlamsal işlevleri de göz önüne alınarak değerlendirilmelidir.
Dün gece bütün gözler seni aradı. (göz-ler)
Sözlerim senin için bir şeyler ifade etti mi? (şey-ler)
Bu iki cümlede çokluk ekimiz geldiği adın birden çok olduğunu belirtmektedir.
Çokluk eki, adlara gelerek farklı anlamlarda da kullanılır:
-Hafta sonunu teyzemlerde geçirdim. (Bu cümlede ''-ler'' eki, geldiği ada ''aile'' anlamı katmıştır. Teyzem ve onun ailesi, denmek istenmiştir.
-İçler acısı bir durumla karşılaştım. (Yaşanılan durumun tahmin edildiğinden de öte bir durum anlatılmak istenmiştir. Yani, bu cümlede ''abartma'' işlevinde kullanılmıştır ekimiz.
-Akşamları sahilde yürüyüş yapmayı severim. (Yapılan eylemin her gün yapıldığı anlatılmak istenmiştir. ''her'' anlamında kullanılmıştır.)
-Bu vatan daha nice Atatürkler yetiştirir. (Atatürk ve onun gibileri, onun benzerleri denmiştir. ''gibi'' ya da ''benzerlik'' anlamındadır.)
-Gece bir iki sularında uyandım. (Saatin tam olarak kaç olduğundan emin değil özne, ''yaklaşıklık'' ifade edilmiştir.
-Müdür Beyler, henüz okula gelmedi. (Burada cümle ''saygı'' ifade etmektedir ve cümleye bu anlamı veren çokluk ekimizdir.)
-Barış Manço, 1970'lerde ''Dağlar Dağlar'' ile sesini duyurmuştur. (''onlu yıllar'' ifade ediliyor.)
-Tek yuvalarını bütün kötülüklerden korumaya çalışıyordu. (Düşmüş olan tamlayanın çokluğu verilmek istenmiştir.)
-Bir zamanlar her gün sinemaya giderdik. (Geçmiş)
-Onlar basamağını öğreteceğim sizlere. (Buradaki amaç ''basamakların ayrımı''dır ve çokluk eki yalnızca bu görev için kullanılmıştır.
-Ahmetlerin hepsi buraya gelsin. (Aynı ada sahip kişilerin bir araya gelmesi istenmiştir.)