Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Bilim ve Dogma  (Okunma sayısı 18298 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Haziran 08, 2012, 05:20:01 ös
Yanıtla #30
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 730
  • Cinsiyet: Bay


Önce birinci aşama… Sayın asimov’un yazısı:
[/font][/size][/i]



“Burada aslında din dogma ile, ahlak ise Bilimle eşdeğer tutulmuş oluyor.”

Hayır, olmaz. Bir kere din ile dogma ille de özdeşleşmez. Hiçbir dogması olmayan dinler de var. Dogmanın sokulduğu bilimsel uygulamalar da var.

Ahlak ise tümüyle bir değer yargısıdır. Bilim bir birikimdir ve kendine özgü bir yöntemi vardır. Ahlak bir yönteme bağlı değildir. Ötesi bazı dinler ahlak kuralları içerir. Bilim ise ahlak ile hiç ilgilenmez. Sadece ahlak, bilimsel açıdan bir inceleme konusu olabilir.

“Sanıyorumki veya umuyorum diyelim, hepimiz dogmalardan arınmış, dünyayı anlayabilen, dinsel kuralların toplum yaşamında egemen olmadığı, baskıdan uzak, özgür bireyler ve toplum istiyoruz. Umarım öyledir.”

Ne güzel bir dilek… Ancak bu dileğin doğruluğuna katıldığımı da söyleyemem. Forumdaki sözler, tutumlar, eğilimler pek de öyle olmadığını gösteriyor sanki.


Merhaba,

Teşekkürler sayın ADAM,

Ahlak ile ilgili söylediğim biraz havada kalmış gibi doğru. Bu şekilde okununca yanlış anlaşılıyor. Ben dinsel ahlakın dışında bilimsel ahlak demek istemedim. Hayatında bilimsel düşünceyi benimsemiş bireylerin ahlakından, etik değerlerden bahsetmek istedim. Bu kişiler inançlı olabilecekleri gibi inançsız da olabilirler.

Temenni kısmında belirttiğim iyi niyet pek benimsenmemiş gibi birisi bize çizik atmış bir eksi vermiş. Demekki yazdıklarımızı beğenmemiş. Eğilimler konusunda size katılıyorum.

Son bir şey söylemek isterim benim için bu konu ile ilgili yazacaklarım henüz bitmedi. Notlarımı aldım katkıya devam edeceğim.

Saygılarımla.


Özgürlük zeka demektir, sevgi demektir. Özgürlük sömürmeme, yetkeye boyun eğmeme demektir. Özgürlük olağanüstü erdem demektir.
Jiddu Krishnamurti


Haziran 08, 2012, 06:31:51 ös
Yanıtla #31

Sayın ADAM,

Öncelikle yapmış olduğunuz açıklama için saygılarımı ve teşekkürlerimi sunarım. Aslında bir şeyler daha yazacaktım. Ama Orhan Hançerlioğlu'nun Felsefe Sözlüğü'nde "Dogma" sözcüğüne rastlayamayınca kaldım ortada. Yapmış olduğunuz açıklama üzerine ekleyeceğim bir şey en azından şimdilik yok. Sayın asimov, bir kaç şey ekleyeceğini belirtmiş. Eklerse, ben de bir şeyler ekleyebilirim :)

Saygılarımla.
• Laborare est Orare XXII.
• ... Bense daha önce duyulmamış, yeni şeyler söylediğim için onların ilenç ve lanetlemelerine maruz kalmaya devam edeceğim.... Simon Magus


Haziran 09, 2012, 01:29:34 ös
Yanıtla #32

Sayın asimov, yeni bir şey eklememiş. Ama ben daha önce Hançerlioğlu'nun Felsefe Sözlüğü'nde bulamadığım dogmatizmi buldum. Sayın ADAM, inakçılık maddesinde bulabileceğimi söyledi. Ben de bu sayede buldum. Ve aynen aktarıyorum:

İNAK. (Os. Nas, Fr. Dogme, İng, İt., Dogma). Her türlü inceleme ve eleştirmenin dışında tutulan ve değişmez olduğu varsayılan kavram… Bkz: İnakçılık.

İNAKÇILIK. (Os. Nassiyye, Fr. Dogmatisme, Al. Dogmatismus, İng. Dogmatism, İt. Dogmatismo). Din ya da yetkelerce ileri sürülen düşünce ve ilkeleri kanıt aramaksızın, incelemeksizin ve eleştirmeksizin bilgi sayan anlayış… Temelde skolastik bir anlayıştır, günümüzde değişme ve gelişmeyi yadsıyan öğretileri ve anlayışı adlandırır. Özellikle metafizik öğretilerim tümü inakçı (dogmatik) öğretilerdir. Deney alanının dışında kalan bütün savlar inakçı olmak zorundadır. Bu zorunluluk Tanrı sözünden başlayıp Aristoteles’in sözüne kadar genelleşmiştir. Örneğin ortaçağ Hıristiyan kültüründe herhangi bir kuralın gerçek sayılması için Aristoteles’in söylemiş olması yeter sayılıyordu. İnakçılığın zorunlu sonucu zorbalıktır. Deneylerle tanıtlanamayan kurallar, engizisyon işkenceleriyle tanıtlanmaya çalışılmıştır. İnakçılık, suçlu olmayanın ateşe atılsa bile yanmayacağı inancına kadar varmıştır. Bundan da ateşe atılınca yanan kişinin suçlu olduğu sonucu çıkarılmıştır. İnak’ın inan’dan farkı, inan’ın asla tanıtlanamayacak olanı kabul etmesine karşılık, inak’ın herhangi bir yetkeye bağlanan bir veriyi tanıtlanmış olarak kabul etmesidir. Örneğin ortaçağ skolastiğinde herhangi bir sözü Aristoteles’in söylemiş olduğunu tanıtlamak, o sözün doğruluğunu tanıtlamak demekti. Herhangi bir sistemde değişmez formüller düşlemek, bir düşüncenin tartışmasız kabulünü istemek, bilginin bağımlılığını göz önüne almaksızın her zaman ve her yerde geçerli saltık bilgiler olduğunu ileri sürmek inakçılıktır. Bkz. İnak, Metafizik, Skolastik, İnan, İnancılık, Eytişimsel Özdekçilik, Marksçılık.

Belki konudaki kavram karmaşasını bir nebze önler. Tabi ki buraya Hançerlioğlu ne dese doğrudur mantığıyla bu yazıyı koymadım. Ama bilmediklerimizi biliyor olamaz mı? Felsefe alanında yetkin bu ismin dogmatizm tanımını paylaşmamak olmazdı.

Tekrardan sayın ADAM'a teşekkürler.

Saygılarımla.
• Laborare est Orare XXII.
• ... Bense daha önce duyulmamış, yeni şeyler söylediğim için onların ilenç ve lanetlemelerine maruz kalmaya devam edeceğim.... Simon Magus


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
morals and dogma

Başlatan arteizm Sorular

2 Yanıt
9316 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 22, 2008, 10:53:00 ös
Gönderen: Genius Loci
0 Yanıt
5021 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 05, 2009, 12:06:37 öö
Gönderen: arte
31 Yanıt
38145 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 17, 2015, 05:15:38 öö
Gönderen: Risus
4 Yanıt
28388 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 07, 2012, 01:30:37 ös
Gönderen: NOSAM33
0 Yanıt
4457 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 03, 2012, 02:04:32 ös
Gönderen: karahan
9 Yanıt
6431 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 15, 2013, 06:28:48 ös
Gönderen: Samuray
1 Yanıt
3384 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 16, 2013, 06:27:39 ös
Gönderen: ceycet
6 Yanıt
4161 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 17, 2013, 07:22:24 öö
Gönderen: ceycet
1 Yanıt
2868 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 17, 2013, 01:15:12 ös
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
4225 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 30, 2015, 07:21:08 ös
Gönderen: propulsion