Siirde anlatmak istedigin temayi cok guzel islemissin. Oyleki basindan sonuna kadar hep bir duzen icinde gitmis. Senin serbest siirlerini cok sevmedigimi soylemistim ama bu digerlerinden daha farkli olmus. Yine de bu siirin icerigine katilmadigim gercegini degistirmiyor.
Dunya Surgunu mu Dunya Halifeligi mi?...sorusunu akla getirdi senin bu siirin. Adem (sahs-i manevisinde biz), dunyaya zahirde surgun edilmis(iz) gibi dursa(k)da, aslinda bu Cennetten cikarilip, onun hazirdan yemeyi degil, alin terinin ne oldugunu ogrenmesi icin, kazandigi isciligin semeresini almak icin, nimetlerin kadr-u kiymetini bilip tasarruf uzere yasasin icin, savaslarin, acinin, goz yasinin sahidi olup, kendisinin bu dunyaya ancak ve ancak hem ferdi hem de umumi sulh ve barisi tesis etme vazifesini yerine getirsin icin, fakiri, yoksulu, yolda kalmisi gorup yardimi, ikrami ogrensin ve Rabbine daha cok sukretsin/zikretsin icin, Cennette kalsaydi(k) meleklerin oldugu gibi sabit makamda kalacakti(k). Ama bu surgun, onun sinirli ve sabit makaminin/derecesinin onunu acti ve calistigi kadar yukselecegini vaad edilen bir noktaya getirdi.
Bu surgun ona hikmetin kapilarini acti. Muteaddit hastaliklara karsi sifayi aradi ve buldu. Tanri ona Cennet'te olsaydi hastalik vermeyecek, verse de belkide dua ile alacakti geri. Ama surgunde kendisine mukemmel bir sekilde dizayn edilmis beynini cok iyi egzersiz yaparak kullanabilme sansi verildi. Bu potansiyelin onda oldugu gercegi hatirlatildi. Soguktan, kistan, ayazdan, selden, yagmurdan, kardan, her turlu vurgundan, soygundan, talandan korunmasi icin kendi evini, yuvasini yapma sansi verildi. Cennet'te kalsaydi, idarecilik ne bilmeyecekti cunku herseyin idaresi Tanri'da olacakti ama surgunde idareciligi ogrendi. Aya gitti, atomun parcalanisini izledi, hucrenin hareketini gozledi. Ve neticede Cennet'te kalsaydi bu kadar seyi yapmadigindan alin terinin, isciligin kiymetini bilmediginden, bunun tadinin zevkine de varamayacakti. Cennet'te kalsaydi Tanri'yi arayip bulma zahmeti olmayacak, hersey gozunun onunde ayan beyan oldugundan, Yaraticisini pozitif ilimlerde bulup, gorurken kendi sahsini, cemalini gormek icin heyecanlanmayacak, ici icine sigmayacakti.
Adeta bir bulmaca, bir labirent olan bu dunya ona hem tekamulun, hem calisip kazanmanin, hem de semereyi alip kiymetini bilmenin yollarini acti.
Bilge Seytan'in kovulmasi ise Tanri'nin hatasi degil. Burada bile Tanri bize ders verdi. Dunyaya gonderildiginizde adaleti elinizden birakmayin, oglunuz bile ihanet icinde olsa (yasalara karsi gelse, adam oldurse, vatan haini olsa vs), aranizdaki idarecinin tasarrufuna verip adilce yargilanmasini salik verdi bize. Affetmenin bir siniri oldugunu, temizlerin hakettigi muameleyi gormesi icin pislerin ayristirilip tekrar temizlenmesi gerektigini hatirlatti.
Iyi ki beni bu surgune atmissin Ya Rab..! Biz ki daha bunu yeni yeni anlasak da...Sana cok tesekkur ediyorum. Suphesiz sen ne yaparsan hikmetli yaparsin...
Konu: Aden Bahçesi (Okunma sayısı 2632 defa)
Şubat 06, 2011, 03:21:44 öö