Etimolojisi
Mimarlığın Türkçe’de kelime kökeni, Arapça “umr” eyleminden kaynaklanır. Umr eylemi Arap dilinde bina yapma yolu ile geliştirmek, zenginleştirmek, mamur hale getirmektir. Mimarlık, ümran haline getirme yani bayındır olma, uygar ve ileri olma eylemidir. Türkçe kullanımda olan evlenmek eylemi yeni bir düzenin kurulması ile özdeşleştirilir ve yeni düzenin temsiliyeti binaya sahip olma yolu ile kurulur.
Latince mimarlık, architectonice’dir. Kelime techne ve architecton olarak ayrışır. “Techne” kelimesi Antik Yunan’da bilinen anlamda teknoloji değil, aynı zamanda yaratma (poiesis, creation) anlamına gelmektedir. “Architecton” orijin, prensip ve öncelik anlamına gelen “arche” ve marangoz veya zanaatkar anlamındaki “tecton”’dan oluşur. Kelime Latince’de usta biri olarak tanımlanan bilgi donanımlı yaratıcı tarafından yaratılan, bir yapış (making) eylemi anlamındadır.
Mimarlık Nedir?
Mimarlık en basit anlatımı ile; Yapı Tasarlama sanatı ve bilmidir. Daha geniş bir açıklama ise, makro ölçekte şehir planlaması, kent tasarımı ve peyzaj tasarım mikro ölçekte ise mobilya ve endüstri ürünleri tasarımını da içeren bir sanat ve bilim dalıdır.
Mimarlıkla ilgili günümüze gelen en eski kaynak olan Vitruvius ‘un “Mimarlık Üzerine On Kitap “ adlı eseridir. Vitruvius’a göre, iyi bir bina GÜZELLİĞİ (venustas) SAĞLAMLIĞI (firmitas), -işe- YARARLILIĞI (utilitas) içermelidir. Mimarlık bu üç temel eleman arasında ki denge ve koordinasyon olmalıdır.
Mimarlık disiplinler arası bir branştır. İçinde matematik, fen, sanat, teknoloji, sosyal bilimler, politika, tarih, felsefe vb. dalları barındırır. Vitruvius kitabında mesleği şöyle tarif eder.
“Mimarlık farklı bilim dalları ve çeşitli öğretilerin bilgisi ile süslenmiştir. Diğer sanatlardaki tüm çalışmalar mimarlığın değerlendirilmesi ile ölçülür.” Ve ekler “Mimar iyi tarih bilmeli, filozofları iyi izlemeli, müzikten anlamalı,biraz tıp bilgisi bulunmalı, hukukçuların düşüncelerini bilmeli, yıldız bilim ve göklerin kuramı ile tanışıklığı olmalıdır…
İnsanın var oluşu ile ortaya çıkmış ve günümüze kadar çeşitli evrelerden geçmiştir. En genel anlatımı ile mimarlık şu alt başlıklar altında değerlendirilir.
A- Tarih öncesi (pre-historic) zamanlar: Yazılı tarihten önce insanların yaptığı megalith, obelisk vs yapıtlar.
B- Antik Dönem Mimarlığı:MÖ 3000 ile MS 337 tarihleri arasında oluşan mimarlıklar. Mısır, Yunan,Roma vb.
C-Erken Hristiyanlık Dönemi Mimarlığı:MS373 - MS 500 arası. Bizans mimarisi adıyla anılan İstanbul merkezli bir uygarlık.
D-Romanesk Mimarisi:500-1200. Eski Roma mimarlığı unsurlarının yeniden kullanımı ile doğan üslup.
Bu dönemde İslam mimarisi orta Doğu da kendini şekillendirmektedir.
E-Gotik Mimarisi: 1200-1400.Avrupanın muhteşem katedrallerinin inşa edildiği yaratıcı yapı ustalarının dönemi.
F- Rönesans Mimarisi:1400 -1600.A Italya, Fransa ve İngiltere’de ki “uyanış çağının” etkisi ile klasik üsluplara yönelinen mimari dönem.
G-Barok Mimarisi:1600-1700. Italya’da düzensiz şekiller ve aşırıya kaçan zenginlikte süslemelerle son derece görkemli kiliselerde kendini gösteren üslup, Fransa’da klasik dönem elemanlarının yoğun süsleme (işleme) kullanılmasıyla hayat bulmuştur. Ancak en çarpıcı halini Rus aristokrasisinin elinde almıştır.
H-Rokoko Mimarisi:1650-1790.Barok dönemin sonlarına doğru eğrisel elemanların ağırlıklı olarak kullanıldığı daha naif çizgilerin tercih edildiği dönemdir.
I-Amerikan Koloni Mimarisi:1600-1780. Yeni Dünyanın Avrupalı sakinlerinin kendi ülkelerinden getirip burada yeniden yorumlayarak kullandıkları mimari üslup.
J-Neo-Klasik Dönem:1750-1880.Rönesans mimarisine yeniden duyulan ilginin bir sonucu olarak Avrupada’ki klasik şekillere yeniden dönülmüş ve sonucunda klasik dönem mimari elemanalrın yenien yorumlandığı bir mimari üslup ortaya çıkmıştır.
K- Yeni Yunan Dönemi:1790-1850.Sütun, alınlık, korniş gibi Klasik Yunan Mimarisini ait elemanların yeniden kullanıldığı dönem.
L- Viktorya Dönemi:1840-1900. Endüstrileşme mimariye bir çok buluş getirdi. Viktorya stili Gotik, Romanesk ve Italyan mimarisinin temel elemanlarını çağın yeni malzemeleri ile harmanlayarak oluşan dönemdir.
M- Sanat ve El Sanatları Akımı (Arts and Crafts Movement) :1860-1900. 19 asrın sonlarına doğru endüstrileşmeye bir tepki olarak çıkmıştır. Doğal malzemelerin, el sanatları kullanılarak işlendiği mimari anlayıştır.
N- Yeni Sanat (Art Nouveau) Mimarisi:1890-1914. Bu yeni stil malzeme ve grafik tasarımda ilk olarak ortaya çıkmıştır. 1890 larda mimaride ve mobilya tasarımında kendini gösterir. Bu stildeki yapılar asimetrik şekiller, kemerler, oyma ve boyama ağırlıklı dekoratif yüzeyleroluşturularakinşa edilmiştir.
O- Mimaride 20.Asır Trendleri: 1900-Günümüz.Bauhaus ekolü ile yeşeren ve dekonstrüktivizm, formalizm, modernizm, postmodernizm gibi daha birçok yeni çağdaş hakeretin yer aldığı son dönem mimarisi.

Tabi bu evreler bize mimarlığın günümüze kadar olan sürecini tam olarak yansıtmamaktadır. Dünyanın çeşitli yerlerinde daha birçok akım veya stil vardır. Örneğin bir İslam Mimarisi vardır ki -yukarıda ele alınmadı hiç- başlı başlına bir konudur. Uzakdoğu mimarisi için de aynı şeyi söylemek mümkündür.
Bunu bir açılım olarak kabul edip, alt başlıklar halinde konuları detaylı bir şekilde işleyebileceğimizi düşünüyorum.
Saygılarımla