Masonlar.org - Harici Forumu
Diger => Diger Konular => Konuyu başlatan: Kadim - Mayıs 05, 2016, 03:02:31 ös
-
Şaka gibi insanlar var bu hayatta...!
Uzunca zamandır belirli aralıklar ile Masonlar Yahudidir, bütün amaçları H.Z. Süleyman'ın tapınağının yeniden yapılarak büyük İsrail'i kurmak, ağlama duvarı bu tapınaktan kalan bir duvar, Masonlar da bu tapınağın taş ustaları gibi söylemler dolaşıyor.
Ben de size soruyorum, tapınağın yeniden kurulması mecazi bir anlam değil midir ? ( Yani Konu İçimizdeki Mabet Değil midir ? )
Yani dil din ırk ayrımı olmaksızın evrensel bir kardeşlik esası yok mudur ? ( Zaten İçeride Ayrım Yapmak Yasak Değil mi ? )
Şu çıkan haberleri birileri derleyerek, soru cevap şeklinde bir konu açsa ne güzel olurdu.
Sevgili ADAM başta diğer uzmanlarımız mesela siz bu tarz konuları seversiniz, genel bir aydınlanma yapar mısınız ?
-
Öncelikle bunu kimin söylediği ve ne amaçla söylediği belirtilmeli ki, konuyu tutacak kişi yanlış ucundan tutmuş olmasın.
Çünkü bir deli çıkıp elindeki bir "taşı" kuyuya atmış da olabilir.
-
Masonluk hakkında 2. 3. kulaktan duyulma haberler ile, kitap okumadan, araştırmadan, bilmeden, öğrenmeden, haber sitelerinde konular açan kendini editör zanneden cahil insanlar dan bahsediyorum.
Bu arada cahil dememin sebebi bu insanlara cahil oldukları için değil, öğrenmek yerine karalamayı tercih ettikleri içindir.
-
Deliymiş.
Uğraşmaya değmez.
-
İyi de birileri uğraşmaz ise kuyuya taş atan deli çok olur.
Onu geçtim o taşı almak için kuyuya atlayan bile olur.
-
Sayın kadim,
Güneş balçıkla sıvanmaz, kuyu da bu taşlarla tıkanmaz.
Suyunu içmek isteyen içiyor, içmek istemeyen de ya tükürüyor ya da böyle irili ufaklı taşlar atıyor.
Bırakalım atsınlar.
-
Binlerce yıldır yapılan tüm güzellikler, aydınlanmalar, ritüeller, öğrenilmişlikler 2-3 deli kuyuya taş attı diye çamurla kirletilmemelidir.
Bir cam düşünün, bu camın önündekiler ve arkasındakiler, bu cam kirlendikçe öteki tarafı görünmez hale gelecektir.
Bu nedenle bu camın sürekli temiz olması, temiz tutulması gerekmez midir ?
-
İsrail'in bölgede arkeolojik çalışmalar yaptığı doğru. Belki de Süleyman'ın Tapınağının böylece ortaya çıkarılacağını ümit eden kişiler gerçekten vardır, bunu inkar edemeyiz.
Bu arada İsrail bu arkeolojik çalışmaları kime yaptırıyor biliyor musunuz? Kudüs İslam Vakfı adlı bir Müslüman organizasyona. Vakfın finansmanı direk olarak Ürdün Kralı'ndan geliyor. Vakıf hakkında burada bilgi var: https://en.wikipedia.org/wiki/Jerusalem_Islamic_Waqf ...
Peki tüm bunların Masonlarla ne ilgisi var? Hiçbir ilgisi yok. Olduğunu iddia eden kanıt sunmalıdır.
Ha eğer olur da bu Tapınağın kalıntıları gelecekte gün yüzüne çıkarsa, Masonlar onu görmeye ziyarete giderler mi? Elbette giderler. Gitmişken Mescid-i Aksa'yı da ziyaret ederler.
-
İsrail'in bölgede arkeolojik çalışmalar yaptığı doğru. Belki de Süleyman'ın Tapınağının böylece ortaya çıkarılacağını ümit eden kişiler gerçekten vardır, bunu inkar edemeyiz.
Bölgede arkeolojik kazı yapmak başka, o bölgede var olmuş bir yapıyı yeniden inşa etmek başka ama. İkisi aynı şeyler değil.
Yok eğer başka şeyler değilse, bizim evin karşısında apartman değil, arkeolojik kazılar yapılıyor demektir.
Sayın spock'un bu konuda bilgisi olduğu anlaşılıyor; kendisine rica edelim de bize bu durumu anlatsın.
Gerçekten böyle bir şey var mı, yoksa denildiği gibi sadece tarihsel,bilimsel bir çalışma mı var ?
-
Sadece arkeolojik kazı var. Fakat bu kazı alanı kimi zaman yer altından Mescid'i Aksa'nın veya Haram al-Sharif'in bulunduğu yer ile çakışıyor. Kıyamet de bundan kopuyor. Müslümanlar, kazı sırasında Mescid-i Aksa'nın yıkılmasından şüpheleniyorlar. Bu şüpheler zaman içerisinde büyümüş ve komplo teorilerine dönüşmüş. Komplo teorilerine göre İsrail'in amacı Mescid_i Aksa'yı ve Haram al-Sharif'i yıkıp, bunların yerine orijinal Süleyman Tapınağı'nın bir replikasını inşa etmek. Komplocular Masonların da bu konuda İsraille birlikte hareket ettiğini söylüyorlar ;D Bütün mesele bu.
-
Süleyman Mabedi denlen ve Tevrat'tan başka hibir tarihsel veride belirtilmeyen, arkeolojik olarak da o tarihte (M.Ö. 10. Yüzyıl) orada böyle bir bina yapılmış olduğu kanıtlanamamış olduğu için çıkıyor bu patırtı...
Fakat bunların Masonlukta hiçbir önemi yok. Çünkü Tevrat'ta o konudaki anlatımlar ile Masonluktaki alegorik anlatımların, birkaç kişi adı ve sütunlar gibi birkaç yapı öğesinden başka hiçbir benzerliği yok.
Bizim bu Forumun temel kuralları ne yazık ki bu konulardaki benzersizlikleri ayrıntılı olarak açıklamaya elvermiyor. Fakat tek bir örnek bile yeter: Masonluğa göre o mabedin başmimarı olan ve görevi başında öldürülen Hiram Abif, Tevrat'a göre sadece bir tunç döküm ustası olup Abif diye bir lakabı yoktur ve ölümü ilgi konusu değildir.
Dolayısıyla o arkeolojik çalışmalar da Masonluk açısından önemli değildir. Fakat bir başka kurum açısından çok önemli olabilir. O kurumun adını da biraz araştıran bulur.
-
Benim dikkatimi çeken husus; Süleyman Mabedi adı üstünde Kral/Hz Süleyman'ın hükümranlığı sürdürdüğü, efsanelere göre yapımı olağanüstü ve metafizik malzemeleri barındıran, harikulade bir mabet. Neden masonluktan illa ki ayrı tutulmaya çalışılıyor? Bunun yeniden yapılması, tarih sahnesinin yeniden canlandırılması bence gayet güzel olacaktır.
Ayrıca masonluk için önemli bir karakter olan Hiram Abif, Kral/Hz Süleyman'ın tapınağının baş mimarı olarak geçmez mi? Yani bu tapınak kanımca masonlar için de ayrı ve hoş bir yerdedir diye düşünüyorum.
He tabi birileri çıkıp da ''bu tapınağı yeniden yapmak için başka inançların kutsallarını yıkıyor masonlar'' derse işte orada yanılır. Ancak onun dışında bence Süleyman tapınağı ve masonluk birbirlerine çok yakındır.
Saygılarımla
-
Sanırım Masonlar bu durumu derinlemesine araştırmıştır.Dogma ve tabulara da karşı bir kurum olduklarına göre...
Kabala temelli topluluklar için, daha bir alakadar durum olabilir.