ADAM OLMAK - 10

[ADAM]

BİZDEN SİZE


Bu bölümden bazı pasajları yorumsuz vereceğim.


Kimileri insanların birlik ve bütünlüğünü çoğunluğun buyrultusuna uymakla özdeş tutar.

Çoğunluğun buyrultusuna uyma gereğine inanıyorsak bunu demokratik yöntemle sağlamak gerekir.

Kimileri demokrasiye pek güvenir.

Oysa henüz demokrasinin sahiden ya da yeterince yerleşememiş olduğu, ancak zorlamayla yürütülebildiği toplumlarda pek sık değinilen “çoğunluğun buyrultusu” diye bir şey uygulamada pek geçerli olmayabilir. “Bu sahiden çoğunluğun ortak buyrultusu mu yoksa aslında belirli kişilerin buyrultusu olup henüz yeterince bilinçlenememiş olan topluma kabul ettirilmiş bir şey mi?” diye sormak gerekir.

Çoğunluğun buyrultusu ise, bunun en doğru ve en uygun sonuçları ürettiğinden kuşku duyulabilir.

Bu nedenle ki toplumun istem ve beklentileri belirlenirken, toplumu oluşturan bireylerin sayısal çoğunluğu bir “ölçü” olarak alınamaz.

Bunun için insanlar arasındaki farklılıkların insanlığın evrensel birlik ve bütünlüğü bakımından engel sayılmayacağı bir düzeye ulaşmak gerekir.

Tüm toplumları, tüm insanlığı kapsayan birliğin ve bütünlüğün barış, anlayış ve mutluluk içinde gerçekleşmesi umudu hiçbir zaman sona ermez.

[Prenses Isabella]

Aslında benim anladığım, elbette çoğulculuğun fikirlerine uyum sağlamak değil. Sürü misali onlarla özdeşleşerek kendi benliğinden kop demek, kendini yaşayamamak değildir. Kişi kendini bulacak, bilecek ve öngördüğü yaşam şekliyle Bütünlüğün içersinde Bizliğe ulaşabilmek ama bu durum Dünyevi için yanlış anlaşılabilinen bir olay olacağı için benim kastettiğim daha çok Yazınızdaki şu Söz daha iyi ifade edebilmektedir;

 

Bunun için insanlar arasındaki farklılıkların insanlığın evrensel birlik ve bütünlüğü bakımından engel sayılmayacağı bir düzeye ulaşmak gerekir.

Şimdi gelinen şu süreç gereği Dünya Toplumlarının ortakça hareket edip, aralarındaki olumsuzlukların giderilmesi açısından tek bir Anlayış doğrultusunda beraberce adım atmaları beklenirken Dünyamızın Programı gereği Dünya Bilincinin ilerde nasıl bir AltınÇağ Bilincine doğru yükseltileceği hususunda ve bunun nasıl gerçekleştirileceği yönünde herhangi bir düşüncem olamasa bunun açıkçası pek de kolay bi şekilde gerçekleşeceğini sanmıyorum ama şunun bilincindeyim, ne kadar çok acele edilse hepimizin yararına ancak zamanın işlerliği gereği her geçen anın bizim büyük bir kayıp olduğunu da asla unutmamamız gereken gerçekliklerden biridir, diye düşünüyorum.

Sevgilerle,