Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: TECAVÜZ YASAL BİR HAKTIR.......  (Okunma sayısı 22079 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 04, 2010, 04:03:08 ös
Yanıtla #20

Sayın Oasis, öyle derin şeylerden bahsetmişsiniz ki, forumda yeni olduğum bugünlerde ilk yorumumu bu konuya yapmak istedim.
Ben bir bayanım ve diğer arkadaşlara biraz kadın bakış açısından bahsetmek istiyorum.
Tecavüz kelimesi kulağa ne kadar nahoş geliyorsa maruz kalınan durum bunu milyonlara katlar. Size gerçek bir olaydan söz edeceğim.
21 yaşında bir bayan sevdiğini sandığı ve 2 yıl kadar birlikte olduğu (fiziksel bir birliktelik değil) kişi tarafından bu ahlaksızlığa maruz kalıyor. İlk şokun ardından hemen kendi evine giderek temizlenme ihtiyacı hissediyor. Ertesi gün oturduğu semtin karakoluna giderek şikayette bulunuyor -sözlü bir şikayet. Karşısındaki polis memuru yasal prosedürlerden bahsediyor ve kadının temizlenmesinin delilleri ortadan kaldırabileceğini de ilave ediyor. Kadın kendini, ailesini, çevresini ve bu olayı ispat edemez ise başına gelebileceklerini düşünerek malesef o son cesareti gösteremeden şikayetten vazgeçiyor. Yaşadığı süreç öylesine içler acısı ki, kelimelerle tezahürü mümkün değil. Psikolojisi, fiziksel gücü, düşünceleri bir anda yerle bir oluyor. Yadsınamaz bir gerçekte şudur ki; 'suçlunun cezasını çekememesi' tüm teselli ihtimallerini de ortadan kaldırıyor -hoş hangi teselli fayda eder.
Ülkemizde tecavüze maruz kalanın olaydan sonra ki yaşadıkları, belki o olayın diğerlerinin yanında daha masum diye düşündürüyor bana. Hele hele psikolojisi bozulmuş mu, bozulduysa ne kadar bozulmuş gibi bir inceleme içler acısı vaziyette olduğumuzun göstergesidir. Bu tarz şikayetlerde tüm yetkili organların anında ve gizli bir şekilde olayın çözüme kavuşturulması gerektiği inancındayım. Mağdur kişi için çözümsüz geçen her günü acılarına acı katmaktan öteye geçmez.
Fakat toplumumuzda şöyle de bir gerçek var ki, herkes şikayette bulunma cesareti gösteremiyor. Buna yasal süreçte etken olduğu gibi, toplumun bakış açısı da bu cesaretsizliği ve adaletsizliği tetikler nitelikte.
Bu konuyla ilgili sayfalar dolusu yazı yazabilirim bıkmadan lakin yer işgal etmek istemiyorum. Sadece kendi düşüncelerimi ifade etmek istedim.

Bu çok önemli bir sorun. Yani tecavüze uğrayan birinin, kanıtlar üzerinden silinmişse, hak arama mücadelesi zorlaşıyor.

Bu masumiyet karinesi dolayısıyla uygulanması gereken bir durum aslında. Çünkü iftira gerçeği de her zaman gözönüne alınması gereken bir olasılık olarak olduğu yerde duracaktır.

Bu konuda insanların bilgilendirilmesi gerekir.

Bir diğer konu da tecavüz suçunun mahiyeti konusunda. Tecavüz, adam öldürme, hırsızlık, gasp, tehdit gibi somut sonuçları olan bir durumdan daha çok ahlaki ve psikolojik kavramlarla tanımlanan bir suç. Bunun temelinde kişilerin algıları yatıyor. Tabii ki tecavüz mağduru psikiyatri kliniklerinde gayet somut sonuçlar gösteriyor, bunu kastetmiyorum. Bu suçun, öncesi ve sonrasında, adam öldürme, hırsızlık gibi, somut bir zarar bırakmamış olması, zararın sadece kurbanın ruh sağlığında objektif teşhisi zor izler bırakıyor olması tecavüz suçunun tespitini çetrefilleştiriyor.

Bazen öyle insanlar oluyor ki, rıza ile ilişkiye girip, tecavüz edildiğini öne sürebiliyor, ve bu davayı kazanıyor da. Onların "adım çıkar" diye bir korkusu olmuyor. Bu durumda hukuk son derece zor bir duruma düşmüş oluyor. Bu yüzden aslında adli tıbbın psikiyatri dalı da, kişilerin geçmiş yaşamlarını, karakterlerini, suça eğilimi olup olmadıklarını saptaması gerekiyor. Fakat.. İşte tüm sorun da burada başlıyor ki, bu tespitleri yapmak için, psikiyatri, sosyal bilimlerin, yani göreceli olan alanların araçlarını kullanmak zorunda kalıyor. Bu da raporun güvenini sarsıyor. Bilmiyorum belki zaten böyle bir rapor yetkisi vardır adli tıbbın.

İşte eğer böyle bir şey mümkünse, verdiğiniz örnekteki kurbanın ve sanığın karakterlerini incelemek az da olsa veri sağlayacaktır. Bununla beraber, olayın duyulmsı gibi korkuları önlemek için, hukukun, verileri dışarı sızmayacak derecede koruması gerekecektir. Fakat sanığın bunu duyurması çok basittir. Tabi böyle olunca da o kişinin geleceği biraz karışıklaşıyor.

Hatta sanık cezasını alsa bile, böyle bir durumun duyulmuş olması, tecavüze uğrayanı yine mağdur edebiliyor.
Karanlıklar prensi bir beyefendidir. W.Shakespeare


Kasım 04, 2010, 07:00:47 ös
Yanıtla #21

Tecavuz elbette bi yasal hak degildir. Tecavuz olayına isin gercegi ben baska bi acidan bakiyorum, gerci yanlıs anlasilmalara sebebiyet vermeyi elbette istemem ama dusuncelerimi de belirtmekten ziyade olaya farklı acidan bakabilenlerin gorusleri de benim icin gercekten cok onemlidir. Oyleki, bunu daha cok  ''karma yasasi'' yla ilintiledigimden, bazi yönlerde tecavuze ugrayan kisi ya da kisilerin magdur olmasindan ziyade belki de ders gormesi acisindan bi sınav denegi olarak da degerlendirilebilinir, dusuncesindeyim. Cunku oyle bi durumla ya da olayla karsi karsiya kaldigimizda eger ki, karma olayına bilinc olarak daha cok dunyevi olarak degil de evrensel bi bakis acıyıla baktigimizda bunun daha iyi anlasilabilinecegi fikrindeyim, ozellikle de reenkarnasyon programına inanan, dolaysıyla bu programin insanoglu uzerinde uygulanmasının nedenleri ile sonuclari hususunda belirli bi goruse sahip olanlarin daha iyi bilebilecegi uzere kisinin bi onceki yasantisinda baskasina yasattigi olayın simdiki yasantisinda kendisine yasatilmasının ne amacla gerceklestirildiginin, kisinin kendisi tarafindan deneyim ve tecrube gecirmesi adına aldigi onemli bi ibret olayini belki de tesekkul ederek bi daha boyle girisimlerde bulunulmanin sonuclarinin en basta kendisi icin de ne gibi zararli olabileceginin ogrenilmesini saglamaktadir.

Tabi bu, kisiden kisiye degisebilecegi gibi 'her kafadan bi ses cikar' misali olaya herkes farkli yorumlar da getirebilir :) Ben boyle dusunuyorum.  

Saygilar,
 
« Son Düzenleme: Kasım 04, 2010, 07:06:17 ös Gönderen: Prenses Isabella »
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Kasım 04, 2010, 07:18:00 ös
Yanıtla #22
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 439
  • Cinsiyet: Bay

bazi yönlerde tecavuze ugrayan kisi ya da kisilerin magdur olmasindan ziyade belki de ders gormesi acisindan bi sınav denegi olarak da degerlendirilebilinir, dusuncesindeyim. 

sn Isabella bu cümlede anlattıklarınıza yorum yapmadan önce tam olarak ne açıklamak istediğinizi bilmek isterim. çünkü yanlış anlayıp yanlış anlaşılmak istemem

saygılarımla,


Kasım 04, 2010, 07:26:08 ös
Yanıtla #23

bazi yönlerde tecavuze ugrayan kisi ya da kisilerin magdur olmasindan ziyade belki de ders gormesi acisindan bi sınav denegi olarak da degerlendirilebilinir, dusuncesindeyim.  

sn Isabella bu cümlede anlattıklarınıza yorum yapmadan önce tam olarak ne açıklamak istediğinizi bilmek isterim. çünkü yanlış anlayıp yanlış anlaşılmak istemem

saygılarımla,


:) Sevgili Lucifer; sozlerimden yeterince acik oldugumu saniyordum. Tam olarak neyi aciklamak istedigimi sozlerimle bu sekilde anlatabildigime inaniyorum. Bunun disinda ne tur bi aciklama yapmami bekliyorsunuz? Ozur dilerim ama daha baska bi ifade seklini ne biliyor ne de baska turlu bi ifade yontemini biliyorum..  

Yorumlarinizi bekliyorum.

Saygilarimla,
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Kasım 04, 2010, 08:21:22 ös
Yanıtla #24

Tamam, pekala:) konuya iliskin olarak sozlerime biraz daha aciklik getirme gereksinimini hissettim. Reenkarnasyon programi dahilinde anlatmak istedigim ve kisinin bunu kendi yasantisinda gorerek nasil bi ibret alacagina dair bi aciklama:

Soyleki; bilindigi uzere dunya yasaminda, formasyon olarak, birer varlık oldugumuzu, bununla birlikte her birimizin farkli da olsa bi bilinc tasıdıgımız, yadsinamaz. Bunun icindir ki, dogada insani hayvandan ayiran en önemli husus, dusunen bi varlik olmasidir. Zaten insani hayvandan ayiran da bu sinir olmustur. Evcillestirilmis hayvanlarda her ne kadar bu duygular gelismis olsa da sonucta hicbir hayvanda bu tur bi duyguyu ( tecavuz dahil ve benzeri yapilan faaliyetler ) asla goremezsiniz. Sozum ona surekli olarak bu tur durumlar karsisinda hayvan deyimini kullanmamiza ragmen.. Cunku onlar herseyi icgudusel olarak yaparlar. Boylelikle de  yaptiklarindan sorumlu tutulamazlar. Bu sebepten boyle bi davranisi sergileyen insan formasyonunda bedenlenmiş olarak bu dünyada yasayan bi varligin duygularini bu sekilde kullanmasi onu insanlik sinifindan cikardigi gibi ustelik doganin en ilkel varligindan daha asagi bi sinifa sokmaktadir. Burada goruldugu uzere cok ince ama onemli derecede bi fark atan Insan - Hayvan arasindaki ayrimi ortaya koymak istedim. Insanoglunun kendi icgudulerine deyim yerindeyse bi baraj koyabilme yetenegine sahipse ve bunu kullanmiyorsa boyle bi yaradilis sansina sahip olmasi ona bi yonden arti puan kazandirirken, bi yonden de az once belirttigim durumu da yasayabilme olasiligina da girmiş olur.

Umarim, daha aciklayici olabilmisimdir.
  
« Son Düzenleme: Kasım 04, 2010, 08:38:29 ös Gönderen: Prenses Isabella »
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Kasım 04, 2010, 08:22:09 ös
Yanıtla #25
  • Ziyaretçi

Sayın cardiffmonster;
Şahsımı ve Sayın mio_eroe' yi eleştirmişsiniz ! Eleştirmişsiniz eleştirmesine de bunu hangi sıfatla ve hangi yetkiyle yaptığınız anlayamadım ! Sanırım kendinizi forum içerisinde bir otorite olarak görmektesiniz ve forum sahibi Sayın Mason veya Forum Moderatörümüz Sayın skullG ile benzer bir pozisyonda olduğunuzu düşünmektesiniz ! Aksi taktirde; Forum Kuralları Madde 15 gereği hareket etmeniz gerekirdi (Madde 15: Forum izleyicilerinin tespit ettikleri kurallara aykırı mesajları [email protected] adresine göndermeleri halinde derhal inceleme yapılarak gerekli yaptırımlar uygulanacaktır ).
Bunun yanısıra oldukçada nezaketsizce olmuş uyarınız ! Bu konuyla ilgili olarakta Madde 8' e bakmanızı salır veririm !
Kaldı ki konuyu dağıtmamak adına Sayın mio_eroe tarafıma bir mesaj gönderdi ve bende bir mesaj ile cevapladım. Gereksiz yere tartışmak veya konuyu sulandırmak gibi bir endişemiz olmadığı gibi konuyla ilgili hemfikir olduğumuzu karşılıklı olarak saygı çerçevesinde ilettik birbirimize !
Şimdi halen bir rahatsızlık içerisindeyseniz lütfen Madde 15' i uygulayınız. Keza yanıt niteliği taşıyan bu mesajımın ardından, şahsım adıma Forum Kuralları Madde 5 ve Madde 8 gereği konuyla ilgili başka bir yorum yapmayacağım (Forum kuralları gereğidir davranışım ! Şahsınızı dikkate almamak gibi bir protesto değildir ! )...

Sağlıcakla kalın,


Kasım 04, 2010, 08:31:44 ös
Yanıtla #26

Sevgili Lethe; paylasimlarini dikkatle inceleyen bi arkadasin olarak ayni sekilde Sevgili arkadasim Cardiffmonster' in de dusunce  itibariyle goruslerini begendigimi soyleyerek belki haddime dusmez ama sanirim ortada gercekten bi yanlis anlasilma var. Cunku Sevgili arkadasimizin belki ortamin her ihtimale karsi gerilmesi durumuna gelinmemesi icin ilimli oldugunu sezinledigimden elbetteki bu tavrina belki hakli olunarak tepki verebilirsiniz ama aslinda bunu boyle anlasilmasi gercekten de ikiniz adina uzucudur.

Ozur dilerim:) yineliyorum ama Sevgili Cardiffmonster' in hassas bi anlayisa sahip olmasi galiba yanlis bi duruma cekilmesine yol acti. Bu arada Sevgili Arkadasimizi savunmak bana asla dusmez ama gorduklerimi ve kazandigim izlenimleri belirtmekten de kacinmak istemedim dogrusu..

Saygilarimla,    
« Son Düzenleme: Kasım 04, 2010, 08:34:44 ös Gönderen: Prenses Isabella »
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Kasım 04, 2010, 08:43:21 ös
Yanıtla #27
  • Ziyaretçi

Sevgili Isabella;

Siz dusuncelerine cidden onem verdigim bir uyesiniz. Bu anlamda sayet sizin dusunceniz bu dogrultudaysa ben kendi adima degerli forum uyelerini gereksiz yere mesgul ettigim icin ozur dilerim...

Saygilarila,


Kasım 04, 2010, 08:47:57 ös
Yanıtla #28

Sevgili Isabella;

Siz dusuncelerine cidden onem verdigim bir uyesiniz. Bu anlamda sayet sizin dusunceniz bu dogrultudaysa ben kendi adima degerli forum uyelerini gereksiz yere mesgul ettigim icin ozur dilerim...

Saygilarila,

Estagfurullah Sevgili Lethe; ayni sekilde ben de .. Bu arada hakkimdaki dusunceniz icin de cok tesekkür ediyorum, benim icin mutluluktur.

Saygi ve Sevgilerle :)
« Son Düzenleme: Kasım 04, 2010, 08:53:12 ös Gönderen: Prenses Isabella »
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Kasım 05, 2010, 12:35:34 öö
Yanıtla #29
  • Ziyaretçi

Sayın cardiffmonster;
Şahsımı ve Sayın mio_eroe' yi eleştirmişsiniz ! Eleştirmişsiniz eleştirmesine de bunu hangi sıfatla ve hangi yetkiyle yaptığınız anlayamadım ! Sanırım kendinizi forum içerisinde bir otorite olarak görmektesiniz ve forum sahibi Sayın Mason veya Forum Moderatörümüz Sayın skullG ile benzer bir pozisyonda olduğunuzu düşünmektesiniz ! Aksi taktirde; Forum Kuralları Madde 15 gereği hareket etmeniz gerekirdi (Madde 15: Forum izleyicilerinin tespit ettikleri kurallara aykırı mesajları [email protected] adresine göndermeleri halinde derhal inceleme yapılarak gerekli yaptırımlar uygulanacaktır ).
Bunun yanısıra oldukçada nezaketsizce olmuş uyarınız ! Bu konuyla ilgili olarakta Madde 8' e bakmanızı salır veririm !
Kaldı ki konuyu dağıtmamak adına Sayın mio_eroe tarafıma bir mesaj gönderdi ve bende bir mesaj ile cevapladım. Gereksiz yere tartışmak veya konuyu sulandırmak gibi bir endişemiz olmadığı gibi konuyla ilgili hemfikir olduğumuzu karşılıklı olarak saygı çerçevesinde ilettik birbirimize !
Şimdi halen bir rahatsızlık içerisindeyseniz lütfen Madde 15' i uygulayınız. Keza yanıt niteliği taşıyan bu mesajımın ardından, şahsım adıma Forum Kuralları Madde 5 ve Madde 8 gereği konuyla ilgili başka bir yorum yapmayacağım (Forum kuralları gereğidir davranışım ! Şahsınızı dikkate almamak gibi bir protesto değildir ! )...

Sağlıcakla kalın,

Sayın Lethe, uyarınız için teşekkür ederim... Sanırım biraz daha açmam gerekli yazdığım birkaç cümleyi ki yanlış anlaşılma olmasın...

Yazdığım kendi rahatsızlığımı ifade etmek içindi. Yaşınızı, işinizi, eğitiminizi bilmiyorum. Ama biliyorum ki yazılan her satır ve ağızdan çıkan her söz geri döndürülemez. Atıfta bulunduğunuz forum kurallarını biliyorum en az sizin kadar, ve benim yazdığımda da forum kurallarına aykırı bir şey varsa siz gereğini yapsanız da yapmasanız da zaten moderatorler ve adminler ellerinden geldiği kadar kontrol yapıyorlar ve hatalıysam da gereğini yaparlar...

Sıfatımı sormuşsunuz, nasıl ki birbirini tanıyan tanımayan bir kaç kişi herhangibir mekanda konuşurken herkes birşeyleri söyleyebilirse ve muhabbetin ucu tatlıya yahut acıya bağlanabilirse, o hesapla yazdım yazdıklarımı. Kesinlikle bir müdahale etme, üzerime vazife çıkarma vs niyetim yoktu. Karşınızdakinin tavırlarını *sanarak* değilde dikkatli tahlil ederseniz sanırım sizin ve hepimiz için iletişimde bir hayli faydası olur... Rahatsız olduğum bir konuyla ilgili fikrimi beyan ettim, siz de benim düşüncemi dışa vurmamdan rahatsız olmuşsunuz, olabilir, bu gayet doğal insanlık hali bir durum diye düşünüyorum.

Son olarak konuyu biraz daha açıcam, ki tecavüz gibi hassas bir konuda herkesin hassas olması gerektiğini düşünüyorum. hassas olmak zorunlu mudur? Değil diyebilirsiniz. saygı duyarım.... Öyle bir ortamdayız ki, 'Fatmagül'ün suçu ne?' den esinlenen girişimcilerin -afedersiniz- fatmagülün şişme bebeği için pazarlama çalışmalarında bulunuyor. İnsanların nasıl bir psikolojik hatta psikiyatrik durumda olduğu ortadayken, belki biraz gereksiz tepkide bulundum -size göre- , *ancak* herhangibir arkadaş ortamında da aynı konu üzerinde benzer bir atışma ile karşılaşsaydım, aslında göstereceğim tepki bundan çok daha ağır olabilirdi...

Gereksiz bir yazı kalabalığına sebep olduysam üyelerden özür dilerim...

Eğer yazdıklarım forum kurallarına aykırı ise eskilerin değimi ile 'şeriatın kestiği parmak acımaz'...

saygılar


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
16 Yanıt
8423 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 15, 2008, 04:58:00 ös
Gönderen: cardiffmonster
63 Yanıt
29898 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 25, 2011, 02:45:43 ös
Gönderen: Masor1976
2 Yanıt
4210 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 25, 2011, 08:49:15 öö
Gönderen: Masor1976
0 Yanıt
2074 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 21, 2012, 02:03:30 ös
Gönderen: Makbenah