Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: TANRI'dan MEKTUP  (Okunma sayısı 24129 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ağustos 19, 2011, 03:24:46 ös
Yanıtla #20
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 199
  • Cinsiyet: Bay

   Dün gece yattığımda aklıma geldi Sn. skullG'nin söylediği. Yani ben yanlış yazdım. Sn. ADAM'ın aktarımı İslam baz alınarak falan yazılmamıştı. Direkt olarak "Tanrı" kavramı baz alınarak yazılmıştır. Siteye girerken bir düzeltme yapan olmuş mudur diye merak etmiştim. Sağolsun Sn. skullG'nin gözünden hiçbir şey kaçmıyor.

   Benim eleştirdiğim Heterodoks İslam katı kuralları olan, halk bazındaki İslam'dır. Ya da kastettiğim Heterodoks İslam budur. Halk bazındaki İslam. Ama yanlış konuya yazmışım ben, yine de olsun.

   Ve gerçek İslam aklı öyle ön planda tutar ki! Size bir şey aktarmak istiyorum. Sinan MEYDAN'dan:
   
   "Bizim dinimiz için herkesin elinde bir değer ölçüsü vardır. Bu değer ölçüsü ile herhangi bir şeyin bu dine uygun olup pşmadığını kolayca takdir edebilirsiniz. Hangi şey ki akla, mantığa, toplum çıkarına uygundur, biliniz ki o dinimize de uygundur. Bir şey akıl ve mantığa, milletin çıkarına uygunsa, kimseye sormayın. O şey dinidir. Eğer bizim dinimiz akıl ve mantıkla uyuşan bir din olmasaydı, en mükemmel din olmazdı, en son din olmazdı.

   Bizim dinimiz, milletimize hakir, miskin ve zelil olmayı tavsiye etmez. Aksine Allah da peygamber de  insanların ve milletlerin yücelik ve şerefini muhafaza etmelerini emrediyor.
 
   Büyük dinimiz, çalışmayanın insanlıkla ilgisi olmadığını bildiriyor. Bazı kimseler çağdaş olmayı inançsız olmak sanıyorlar. Asıl inançsızlık onların bu inanışıdır. Bu yanlış yorumu yapanların amacı İslamların inançsızlara esir olmasını istemek değil de nedir? Her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil akılladır."

   Sn. ADAM aslında "Tanrı" kavramını eleştiren bir yazı paylaşmış. Ya da insanların gözündeki "Tanrı" kavramını eleştiren bir yazı paylaşmış. İnsanların akıllarını kullanmasını tavsiye eden bir yazı bu. Sn. ADAM çok da iyi yapmış.

   Bense diyorum ki, aklı kullanarak tanrının varlğı daha mantıklı geliyor. Dinlerimizi doktrinlerden kurtarıp aklımızı kullanarak yaşayalım. Çok daha anlaşılır ve güzel günler belki o zaman gelir.

   Ve Allah... "Size bu ayetleri okuyup düşünesiniz diye indirdirdik." demiyor mu? Aklınızı kullanın diyor.

   Saygılarımla...

                                                                                                                                                           MMT

   
Size ne yapacağınızı söyleyebilirler ama ne düşüneceğinizi asla!


Ağustos 19, 2011, 03:38:35 ös
Yanıtla #21
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Sn.Mmt

Affınıza sığınarak bir ekleme yapmak isterim izniniz olursa.

Allah Kuranda bilinmeyi istedi diyor bu ayet aslında her şeyin başlangıcı o bilinmeyi istemek allah katında yarattıklarına bunu ttemin edebilmek içinde aklı önermiş kuranda bol bol.Tüm felsefecilerin ortak ittifak yaptıkları kendini bilen rabbini bilir diyerek.Bilinmeyi dileyen bilinmeyi akıl yolu ile yapılacağını bizlere öğretiyor kuranda o yüzden akıl ile bilim hep ortak olmuştur.İnsan aklını kullanıp o tekamül seviyesine geldiğinde bilinmeyi dileyeni bir parça anlar duruma gelir.

Belki bu yüzden ademden beride insanoğlunun belkide çok az kısmı bu akıl denen mevhumun farkında olup onu kullanmayı seçmiştir ve bilmiştir.Aramakla bulunmaz lakin bulanlarda hep arayanlar der cüneydi bağdadi.Akılı kullanarak aramaktan vazgeçmemek en önemlisi aklı rehber edinmekten hiç caymamaılıyız.Kendi aklından emin olmayan başkasının aklını kullanır emin olmayanında imanı olmaz derler.

Saygılar
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Ağustos 19, 2011, 03:52:21 ös
Yanıtla #22
  • Ziyaretçi

Bir kaç hadis paylaşmak istiyorum bu noktada.

Söylemediğim sözü, hadis olarak bildiren veya Kur’anı kendi reyi [görüşü] ile tefsir eden, Cehennemde azap görecektir. [Tirmizi] (Radikal islamın doğuş hikayesi hadislerin inkarı ve kafalarına göre kuran tercüme ve tefsiriyle olmuştur)

“Hilâfet benden sonra otuz sene sürecek, ondan sonra da saltanat şeklini alacaktır.” (Müsned, 5:220, 221.)

“Bu iş nübüvvet ve rahmetle başladı, sonra rahmet ve hilâfet halini alacak, sonra saltanat şekline girecek, sonra da ceberût ve fesâd-ı ümmet meydan alacak.” (Kadî İyâz, eş-Şifâ, 1:340; Müsned, 4:273.)

Hz.Hasan ve Hüseyin'in şehid edildiği dönemlerde yaşananlar, Hollywoodun yaptığı dizilerdeki roma dönemindeki vahşeti anımsatmıştır bana. Türklerin zorla islamlaştırılması, nehirleri kırmızıya boyayacak kadar  oluk oluk akan kanlar. Örneğin islam halifesi olan Yezid hakkında rahmetli Necip Fazılın bir eserinde "şarapla abdest alıp çıplak kadınlarla namaz kılan" diye bir ibare hatırımda kalmış.

Netice nedir "islam garip gelmiş garip gidecektir". Yani bir islam hakimiyeti söz konusu olmayacak diye bakabiliriz.

Sakat bir islam rejimindense laik bir rejim insanlık açısından çok daha hayırlıdır kanaatini taşıyorum. Eğer kulluk yapmaya niyetin varsa ve ciddi engeller oluşmuşsa Allah gözünle bile namaz kılabilmene izin veriyor. 

Saygılarımla.
« Son Düzenleme: Ağustos 19, 2011, 04:09:18 ös Gönderen: Masor1976 »


Ağustos 19, 2011, 04:12:26 ös
Yanıtla #23
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Sizin garip tanımlamanıza katılmam mümkün değil.Bakış açınız içler acısı bir islam var gibi duruyor.İslamda rejim yoktur bir kere ilk yanlışınız orada rejimi bırakın islamda devlet anlayışı yoktur bunu bilmeden şeriat devleti diyede ötmeye hep meraklıyızdır.Sakatlığı islamda yada başka inançlarda arayacağımıza o sakat beyinlerin aslında bizler olduğu gerçeğine vakıf olmadan hep böyle atar tutar millet olur gideriz bence.

Verdiğiniz ve örneği çoğaltılabilecek bir sürü uyduruk hadis vardır musanın tevratı isanın incilinin başına gelenlerin aynı benzeri islamda maalesef hadislerde yaşanmış ve bu hadisleri ayıklamak zorunda kalmışlar bu uyduruk şu değil diye .Şimdi burdan yola çıkıpta islamımı kötüleyeğiz yada bu işi yapan insanlarımı sorumlu tutacağız.

İşte burada akıl izan devreye giriyor aklını ve mantığını kullanıp dinin bize asla demediği şeyleri denmiş gibi bir anlam çıkarıp oradan yoruma gitmek akılsızlıktan başka birşey değil sanırım.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Ağustos 19, 2011, 04:21:11 ös
Yanıtla #24
  • Ziyaretçi

Sayın Karahan, Hadis ilmini küçümsememek gerekir. Uydurma hadisler, zayıf hadisler ayıklanmıştır. Başlı başına ciddi bir ilim dalı denebilir. Konu başlığından çok saptık o yüzden uzatmak istemiyorum. Ama Kuran'ın tefsirinde örnek veriyorum bir ayet indiği zaman orada bulunan sahabilerin o ayet hakkında Hz.Peygamberin fikirlerini ezberleyip günümüze kadar gelmesini sağlamalarıyla kuran ayetine doğru anlam biçmek sağlanabilmiştir. Aksi taktirde Hadislerden mahrum bir Kuran Tefsiri insan ürünü yeni dinlerin doğurabilir ki Vahhabilik ve Radikal islami gruplar buna en güzel örneklerdir.

Saygılarımla.
« Son Düzenleme: Ağustos 19, 2011, 04:23:17 ös Gönderen: Masor1976 »


Ağustos 19, 2011, 04:27:19 ös
Yanıtla #25
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

ben sahih hadisleri kastetmedim islama bidat edilen hadisleri söylemiştim doğru olduğuna kesin inanılan hadislere kim ne diyebilirki.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Ağustos 19, 2011, 04:31:27 ös
Yanıtla #26
  • Ziyaretçi

Ben rahmetli Atatürk'ün de yaptırdığı gibi ehli sünnetin Kuran tefsirini makul görüyorum. Teknoloji her ne kadar gelişmiş olsa da örnek veriyorum İmamı Azam Ebu Hanife gibi din adamlarının gelme ihtimali yoktur.  Adamlarda Allah vergisi unutmama yeteneği ve dini ilimlrde kullanabilsin diye sıradışı bir  zeka verilmiş. Yani dinde reform yapmaya kalkarsak ve elimize kuranı almaya kalkarsak milyonlarca islam türemiş olur. Bu tehlikeyi görmekte yarar var.

Saygılarımla.


Ağustos 19, 2011, 06:19:51 ös
Yanıtla #27

İslam dinindeki bazı sorunlar şunlar: (Bu arada kendim de müslümanım).

En başta Kuran, Peygamber öldükten sonra tekrar tekrar yazılmış. Ebu Bekir'in Kuran'ı, Osman tarafından iptal edilmiş. Peygamber kendi zamanında kendisine gelenleri kitaplaştırmamış, söylediklerinin yazıya geçirilmesini istememiş. Neden Kuran, peygamber döneminde yazılmıyor da, ondan sonra gelen ve peygamber olmayan kimselerin editörlük işini üstlendiği, üstelik editörler arasında uyuşmazlığın çıktığı bir işin ürünü oluyor?

Sadece bu bile büyük bir sorundur, çünkü bundan sonra sıralayacaklarımın hepsi Kuran'dan kaynaklı sorunlardır (hadislerden değil).

İslamın sürekli korunacağı kitapta yazılıdır. Fakat günümüzde birçok İslam anlayışı var. Bunların biri, bir diğeriyle uyum göstermiyor. Şiilik ve Sünnilik, erken denecek bir dönemde katı bir islami yorum farkı getirdiler. Bu, ilahi kollamanın geçersiz olduğunu, yani islamın da her ne kadar ilahi bir kaynağı varsa da pekala tahrif edileceğinin bir göstergesi oluyor. Ki ilahi bir kaynak nasıl tahrifata uğrar bu konu da çok su götürür.

Herkes, kendisinden olmayanın ölünce ziyanda olacağını söylüyor. Fakat bu adaletli tanrı imajıyla çelişiyor. İnanç işi, kültürel bir iştir. Aksi halde ortadoğu insanının sürekli müslümanlığı seçmesi ve batı insanının hristiyanlığı tercih etmesi büyük bir tesadüf olurdu. Herkes bilir ki, aile bu konuda çok etkilidir. Eğer bu cevaplardan biri doğruysa, benimle aynı anda, farklı bir mekanda doğan bir protestan çocuğu, büyük ihtimalle hayatını protestan olarak devam ettirecek ve öyle ölecektir. Peki burada adalet nerede? Burada adalet var ise, o da kişilerin resmi inançlarıyla değil, iyi işleriyle yargılanacağının, kapsayıcı bir deizmin adaletidir. Ayrılıkçı teizmin, dünyanın farklı yerlerinde farklı insanlar olduğu sürece adaletle ilgili sorunları olacaktır.

Bir diğer konu da ibadetler. Günümüzde, ibadet edenlerden de gördüğümüz üzere, ibadetler insanı belki görevini yerine getirmiş hissi vererek bir iç huzur sağlıyor fakat, ibadetini aksatmayan insanlar neden diğerlerinden ahlaken veya başarı yönünden farklı olamıyor? İstatistiksel olarak tanrıya yakın olmanın elbette anlamlı farkları olması gerekir, fakat bu daima tutuculukta kendini gösteriyor. Düzgün ahlak ve düzgün insan olmakta bir fark yaratmıyor. İbadetler, inanmanın yanında gerçekten gerekli mi ve gerekliyse ne işe yarıyor? Kendi çabasıyla düzgün adam olabilmiş biri, zaten bunu kendi çabasıyla yapıyorsa, ibadetlerin buradaki faktörü nedir? Neden ilahi bir emir, bugünün insanlarına bu kadar anlamsız ve cansıkıcı geliyor? İbadetler, ev yemeklerinin, fastfooda yenilmesi gibi, neden basitleşiyor? Eğer çözüm ibadetleri, dikkatli bir bilinçle yapmaktan geçiyorsa, neden dikkat ve samimiyet üzerinde ibadetler kadar çok durulmuyor? İnsanı insan yapan aklı ise, günün islamı, neden bu şekilde bir yola giriyor?

Bu, İslam adına söylenmiş bir sözdü, fakat bu her türlü dine çevrilebilir.
Karanlıklar prensi bir beyefendidir. W.Shakespeare


Ağustos 19, 2011, 06:32:05 ös
Yanıtla #28
  • Ziyaretçi

Sayın popperist, Hz.Muhammed zamanında Kuranın kitaplaşmamış olmasının nedenleri ne olabilir. Okuma yazma oranının az olması, matbaanın olmaması bir etken olabilir. En büyük etken ise o zamanki arapların hafızalarının güçlü olmasıdır. Yani bir kitap kavramına gereksinimleri yoktu. Kuran hafızalarda hafızlar yoluyla korunarak gelmiştir. Hadisi şerifler de aynı şekilde fazlasıyla korunarak gelebilmiştir. Bu nedenle Hz. Osman'ın kitabı değiştirme ihtimali sıfırdır. Kanaatimce bu islamı lekelemek amacıyla oluşturulmuş bir bir komplo teorisi olabilir.

Sorun Kuranın harflerinin değişmemesi degil, Kuran'ın binlerce çeşit tefsirinin yaratılmasıdır. İslam bu şekilde tahrif edilmişdir.

Ayrıca atalarından kalan örfleri bırakamayan gruplar da vardır. Bu örflerini bir şekilde esnek bir ayet bulup; ya da hadis uydurarak kendi islamlarıyla  özdeşleştirme çabasına girmişlerdir diye düşünüyorum.

Saygılarımla.

« Son Düzenleme: Ağustos 19, 2011, 06:46:07 ös Gönderen: Masor1976 »


Ağustos 19, 2011, 06:57:49 ös
Yanıtla #29
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Benim aktarışım üzerine başlayan bu konu, özelleştirilmeye, hele İslâm dini üzerinde yoğunlaştırılmaya başlanınca ekseninden saptı.

Ne yapalım; forum üyelerinin yeğlemeleri böyle demek.

Ancak bu arada  bence Sayın Masor1976 çok kötü bir şey yaptı. Umarım verdiği bilgi doğru değildir. Çünkü doğruiysa, o zaman Kuran-ı Kerim metin bakımından kesinlikle güvenilmez, güvenilemez bir biçime girer. Gözünüzü seveyim ben nasıl güvenebilirim o hafız denilen kişilerin kulaktan dolma aktarmalarına. Kuran-ı Kerim bir kutsal kitapsa eğer, (olmadığırnı söylemiyorum) öyle birtakım aktarmalardan sonra mı yazılı hale getirilmiş gerçekten?

Bilmiyordum.

Doğruysa....

Eyvah eyvah!



 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
CHP ye Mektup

Başlatan Hamlet « 1 2 3 4 » Guncel Konular

37 Yanıt
14767 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 02, 2007, 04:56:19 ös
Gönderen: SublimePrince
5 Yanıt
4235 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 11, 2008, 02:20:10 öö
Gönderen: ONE
Son Mektup

Başlatan hakan_34_06 Siirler ve Sairler

0 Yanıt
2347 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 22, 2011, 12:03:10 öö
Gönderen: hakan_34_06
0 Yanıt
1955 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 25, 2011, 12:28:14 ös
Gönderen: karahan
3 Yanıt
4013 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 26, 2015, 09:46:54 ös
Gönderen: GOASISG
11 Yanıt
6667 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 20, 2014, 01:08:05 öö
Gönderen: yazbenide
9 Yanıt
5179 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 02, 2013, 12:45:20 öö
Gönderen: DehereLo
7 Yanıt
4467 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 26, 2014, 05:58:03 ös
Gönderen: karahan
0 Yanıt
1583 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 23, 2015, 05:30:12 ös
Gönderen: İNSAN
0 Yanıt
2099 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 16, 2015, 09:52:05 öö
Gönderen: MEDUSA