Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: ANTİ-SEMİTİZM - 1  (Okunma sayısı 2728 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 02, 2010, 01:49:48 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Bu konuyu en çok bu bölüme yakıştırabildim. Uygun düşmemişse başka bir yere aktarılabilir.



Şu ya da bu nedenle genelde Yahudilerden hoşlanmayan, salt hoşlanmamakla kalan bir kişiye hemen “Antisemitist” denilemez.

Öyle denilebilmesi için, Yahudilere karşıt bir eylemi olması ya da öyle eylemlerde bulunanları gönülden desteklemesi gerekir. İşte gerek o eylemler gerekse bu tür eylemcilerin aldığı destek, topluca Antisemitizm olarak nitelenebilir.

Günümüzde, yarım yüzyılı aşan bir süreden beri Akdeniz’in doğusunda bir türlü çözümlenemeyen sorunlara bakarak, Antisemitist denilebilecek kişilerin öncelikle Müslümanlar ve Araplar olduğu düşünebilir. Oysa asıl Yahudi karşıtı düşünce, eğilim, akım ve eylemler Hıristiyan toplumlarında oluşmuştur. Tarihte Hıristiyanların Yahudilere nasıl eziyet ettiğine, varlarını yoklarını ellerinden alışlarına ilişkin örnekler saymakla, anlatmakla bitmez.

Sakın yanlış bir izlenim edinilmesin...

Burada Yahudilerden ya da Semitizmden yana bir tutum benimsemekte değilim. Sadece Antisemitizm denilen akımın hangi nedenden kaynaklandığını kısaca incelemek niyetindeyim. Bunu ise, sadece bu forumda işlemekte olduğu birtakım diğer konularla olan bağlantısı nedeniyle yapacağım. Üstelik bunlardan çoğundaki bağlantı ortada bir ilişki olduğundan ötürü değil, sadece konunun kapsamı öyle.

Gerekçe

Antisemitizmin gerekçesi olarak, genellikle şöyle bir tez ileri sürülür:

“Yahudiler, dünyanın hemen her yerinde ekonominin can damarlarını ele geçirmiştir. Bunu kendi toplumlarının çıkarları uğruna kullanmaktadır.”

Doğru söze can kurban!

Fakat bu olgu Antisemitizmin temeli değildir. Tarihte dünya çapında asıl emperyalist eylemleri sergilemiş olanlar Hıristiyanlardır. En yaygın kölecilik, sömürgecilik ve dominyonculuk olgularını, halkının çoğunluğu Hıristiyan olan ülkeler sergilemiştir. Bunların birçoğu, ayrı birer “sömürge imparatorluğu” bile oluşturmuştur. Hangisinin önde geldiği sorulacak olursa; bunun ön yargısız yanıtı, herhalde «Al birini, vur ötekine!» biçiminde olur.

Japonlar, çağdaş teknolojiyi endüstride akıllıca kullanarak ve dayanışma içinde çalışarak büyük bir ekonomik güç oluşturdu. Üstelik onların ekonomik gücü, sadece şu ya da bu Japon firmasının değil, Japon ulusallık bilincinin ürünüdür. Gerçi bu olgu 20. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkmıştır ama bundan ötürü “Antijaponizm” diye bir akım doğmamıştır.

Yahudileri, sırf kendi toplumlarını koruyup gözetmek üzere bir ekonomik güç oluşturmakla suçlayanlara şunlar sorulabilir:

«Siz neredeydiniz?... Kafanız, sadece ellerinizin armut toplamasına mı yarıyordu?... Aklınız neredeydi?... Neden onlara bu fırsatı tanıdınız?... Neden aranızda ulusal birlik ve bütünlük oluşturup, uluslararası boyutta ekonomik güç elde etmek üzere atılımlarda bulunmadınız?»

Bu tarz bir söylem elbette konuyu polemiğe sürüklemek sayılır, başka bir şey değil... Bir yanıtı da vardır. Şöyle denebilir:

«Yahudiler, bu ekonomik gücü kendi içlerine kapanık ve salt kendilerine özgü olan din birliğiyle bütünleştirerek yapıyor. Kendilerini Tanrı’nın sevgili kulları olarak niteleyip, dünya yüzünde her bakımdan üstünlüğün bir tek kendi ailelerinin hakkı olduğunu savunuyor.»

Tamam... Şimdi iş değişti.

Demek ki, Antisemitizm öncelikle ekonomiye dayanan bir gerekçeden kaynaklanmıyor. Ekonomik olgu belki bir yan ürün olabilir ama işin temelinde “din” var. Hatta uluslararası politikadaki sorunlar bile bundan ileri geliyor.

O zaman, Yahudilerin dinsel niteliklerine şöyle bir göz atmalıyız. Ancak burada bizi sadece bunların Hıristiyanlar ile olan çelişkileri ilgilendirecek.



ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Şubat 03, 2010, 02:55:27 ös
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

sayın Adam
bu konu hakkinda ki görüşlerinizin devamını okumayı bekliyorum. lütfen konuyu sonuna kadar irdeleyiniz.
sevgi ile kalın


Temmuz 04, 2010, 03:57:01 ös
Yanıtla #2
  • Ziyaretçi



«Siz neredeydiniz?... Kafanız, sadece ellerinizin armut toplamasına mı yarıyordu?... Aklınız neredeydi?... Neden onlara bu fırsatı tanıdınız?...
.





Onlara belli fırsatlar Hristiyan devletler tarafından kapatılırken belli fırsatlarda açılmıştır.
Tıpkı bir adamın görme fırsatı elinden alınıp kör olduğunda duyma yetisinin güçlenmesi gibi.
Bir yerden kesince o kişi tüm enerjisini tek bir yere yöneltir.
Yahudilere de belli fırsatlar kapatılmıştır Roma'da ve Roma'dan kovulup yerleştikleri diğer Hristiyan devletlerde.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
1684 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 03, 2010, 03:30:48 ös
Gönderen: ADAM