Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: HASDAI CRESCAS  (Okunma sayısı 1448 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 04, 2007, 08:59:38 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

1340’da doğan Crescas, İspanyalı (Barselona) bir teolog ve devlet adamıydı. Barselona’da ticaretle uğraşan bir cemaat lideriydi. 1370’de Barselona ve Gerona şehirlerinde, İbrani şairler arasında düzenlenen bir yarışmaya katıldı. Daha sonra yenilenme ve Yahudi haklarının arttırılmasını isteyen Katalonya Yahudileri ile Aragon Kralı arasında elçi olarak görev yaptı. 1387’de , Kral John I’in başa geçmesiyle beraber Crescas, Aragon mahkemesinde görev yapmaya başladı ve ‘familiaris , de casa del senyor rey ( kraliyet mahkemesi üyesi) unvanını aldı. Aynı yıl kraliyet tarafından, Yahudi yasalarına göre dinden çıkarma davalarındaki sorumlu olarak atandı.

Daha sonra Crescas, Saragossa’ya taşındı ve orada Valencia’ya taşınan Isaac ben Sheshet yerine haham olarak görev yapmaya başladı. 1390’da John I, Crescas’a Yahudiler’e karşı hareketler yapanları yargılayıp onları cezalandırma yetkisi verdi. Daha sonra kraliçe, Crescas’ı bütün Aragon krallığındaki Yahudiler hakkındaki, davalarda hakim olarak görevlendirdi. Bu dönem sırasında Crescas’ın oğullarından biri 1391’de Barselona’da, Yahudi karşıtı ayaklanmaların birinde öldü. Crescas’ın kendisi bu tip saldırılardan korunuyordu ve Aragon Yahudi Cemaatinden korunmalarının sağlanması için bağışlar topladı. Bu dönemde, daha sonra Yahudi cemaatine karşı bu tip saldırıların özelliklerinden bahsetti. 1393’te Crescas, Saragossa ve Calatayud cemaatlerinin temsilcileriyle beraber , kral tarafından Barselona ve Valencia’da yeniden yerleştirilecek Yahudiler’i seçmesi istendi. Buna ek olarak bu şehirlerdeki Yahudi mahallelerinin onarımı ve yeniden yapımı için bağış toplama yetkisi verildi. 1401’de Crescas Pamplona’da, büyük ihtimalle Kral Charles III ile, Yahudi nüfusunun problemleri hakkında görüşmek için birkaç hafta geçirdi.

1412’deki ölümüne kadar böyle yoğun bir hayat geçiren Crescas’ın , Yahudi bilgeliğiyle ilgilenmek için kısa bir zamanı vardı. Ancak buna rağmen, Hıristiyan propaganda edebiyatıyla mücadele etmek için , Katalan dilinde 1397-8 yılları arasında ‘Hıristiyan Prensiplerinin Yalanlanması’ adlı çalışmasını yazdı. Ayrıca, Katalan dilinde Hıristiyanlık karşıtı başka bir çalışma yaptı ve Profiat Duran’ı , Hıristiyan inancına karşı bir polemik yazması için etkiledi. Kendi çalışmasında Hıristiyanlığın temel öğretileri olan , İlk günah, kurtuluş, Teslis, yeniden doğuş, kutsal doğum, vaftiz, İsa’nın mesihliği, Yeni ahit gibi kavramları .eleştirdi: Crescas’ın en önemli edebi çalışması Or Adonay ( Tanrı’nın Işığı) Aristoteles mantığının karşıtı bir önermeydi.

Bu çalışmasında Crescas, Aristoteles ve Maimonides’in yazılarındaki doktrinlerden bazılarını eleştirerek Aristoteles mantığını reddetmek istedi. Bu düşünürlerin aksine Crescas, kainatın dışında sonsuz bir boşluk olduğunu – yani başka dünyaların olabileceğini de savunur. Sonsuzun varlığını öne süren Crescas, sonsuzluğa gerilemenin imkansızlığında temellenen , Aristoteles ‘in “hareketsiz hareket ettiren” kavramını da sorgular. Benzer şekilde Crescas, Maimonides’in Tanrı’nın varlığı ve birliğine dair kanıtlarının geçersiz olduğunu çünkü bunların “sınırlı” ve “sonlu” kavramıyla temellendirildiğini öne sürer. Crescas’a göre, Tanrı’ya “neden” ve ‘eylem sıfatı’ ifadeleri atfedildiğinde , Tanrı insanla karşılaştırılmış olur. Maimonides , bu tip özelliklerin Tanrı ile insan arasındaki ilişkiyi göstermediklerini düşünerek yanlış yapmıştır.

İlahi kudreti düşünürken Crescas, Tanrı’nın ya doğrudan ya da melek ve peygamberler gibi aracılarla eyleme geçtiğini öne sürer. İlahi kudretin temelde iki türü vardır: Doğanın düzenine hükmeden ‘genel kudret’ ve hem Yahudi ulusu hem de tek tek bireylerin hayatlarına hükmeden ‘özel kudret’. Bu bağlamda Crescas, Maimonides gibi Yahudi filozofların entelektüel bakış açısını reddeder. Entelektüel mükemmelliğin ne ilahi kudretin kriteri ne de ödül ve cezanın temeli olduğunu öne sürer. Vahiy hakkındaki tartışmasında Crescas, anti-entelektüel bir bakış açısı sergiler. Maimonides’in aksine Crescas, geleneksel peygamberi, Tanrı tarafından entelektüel başarıları değil, ahlaki erdemleri nedeniyle seçilmiş insan olarak algılar. Bu görüşlerini savunurken Crescas , Yahudi inancını Aristoteles mantığından farklı bir mantıkls sunmak ister. Yahudi geleneğinin temel inançlarından bahsederken Crescas, insan doğasının entelektüel kapasitesine değil, duygusal yönlerine bağlı bir Yahudilik görüşü sunar. Bu çerçevede, inancın mantıki açıklamalarına karşı olan Judah Halevi ile hemfikirdir.

Crescas’ın teolojisinin başka bir konusu da Yahudi inancının temel prensipleridir. Mişna Üzerine Yorumlar ‘da, Maimoides Yahudiliğin on üç prensibini açıklar:

1.Tanrı’nın varolduğuna inanmak
2.Tanrı’nın birliğine inanmak
3.Tanrı’nın nedensizliğine inanmak.
4.Tanrı’nın sonsuzluğuna inanmak
5.Sadece Tanrı’ya ibadet edilebileceğine inanmak.
6.Peygamberliğe inanmak
7.Peygamberlerin en büyüğünün Moşe olduğuna inanmak
8.Tora’nın Tanrı tarafından Moşe’ye verildiğine inanmak
9.Tora’nın değişmemiş olduğuna inanmak.
10. Tanrı’nın insanların düşüncelerini ve yaptıklarını bildiğine inanmak
11.Tanrı’nın ödüllendirdiğini ve cezalandırdığına inanmak
12.Maşiah’ın geleceğine inanmak
13.Ölülerin dirileceğine inanmak.

Maimonides’e göre , Her Yahudi’nin bu inançları kabul etmesi şarttı , aksi takdirde dini ihlal etmiş sayılırdı.

İnancın bu temel prensiplerinin her hangi birinden uzaklaşan kişi için, “İsrael toplumunun dışına çıkmış “ denir ve “Yahudiliğin gerçek kökünü inkar etmiş sayılır”. Bu nedenle “dinsiz” ya da “inançsız” olarak nitelendirilir. ( Jacobs, 1988, 15).

Bu görüşü eleştiren Crescas, Or Adonai kitabında farklı bir sistem önerir. Crescas’a göre Yahudiliğin temel inancı , Yani Tanrı’nın varolduğu , Tekliği ve maddi olmayışı, diğer inançlardan farklı bir kategoridedir. Yahudiliğin bu temel prensibine ek olarak üç inanç kategorisi vardır:

1.Yahudi dininin ayrı düşünülemeyeceği temel prensipleri:
1.Tanrı’nın yarattıklarına dair bilgisi
2.Tanrı’nın kudreti
3.Tanrı’nın gücü
4.Peygamberlik / Vahiy
5.İnsanın özgür seçim kabiliyeti; ve
6.Tora’nın insanın gerçek umuduna ve nihai mutluluğuna eriştirdiği

2.İnanç ve yasalardan bağımsız gerçek görüşler:
1.Yaradılış
2.Ruhun ölümsüzlüğü
3.Ödül ve ceza
4. Diriliş
5.Tora’nın değişmezliği
6.Moşe’nin, Tanrı tarafından verilmiş otoritesi
7.Büyük Rahip’in Urim ve Tumim kehanetlerine sahip olduğu
8.Maşiah

3.İnanç ve yasalara bağımlı gerçek görüşler:
1.Din adamlarının dualarında ve kutsamalarında söz edilen inançlar
2.Teşuva’da belirtilen inançlar ; ve
3.Yom Kipur ve diğer Yahudi Bayramlarında söz edilen inançlar.

Crescas’a göre, temel inançlardan ya da gerçek görüşlerden herhangi birini reddeden kişi imansızdır. Bu iki kategori arasındaki fark, Yahudi inancının temel inançlar olmadan kavranamayacağı, ancak gerçek görüşler olmadan da düşünülebilmesidir. Bu iki kategori olasılıklarla desteklenir. Bunlar, Crescas’ın geçerli gördüğü Yahudi öğretisine dayanan görüşlerdir. Ancak, çıkarılan bu sonuçlar bariz ya da basit olmadıklarından , Yahudiliğe inananlar için zorunlu değildir. Bu olasılıklardan bir çoğu soru şeklinde ifade edilir:

1.Dünya sonsuz mudur?
2.Bir çok dünya var mıdır?
3.Küreler canlı mıdır?
4.Yıldızlar insanın kaderini etkiler mi?
5.Tılsım ya da muskaların gücü var mıdır?
6.Şeytan var mıdır?
7.Ruhun bir vücuttan diğerine geçmesi mümkün müdür?
8.Çocuk ruhu ölümsüz müdür?
9.Cennet ve Cehennem
10.Maaseh Bereşit ( Yaradılış) ve Maaseh Merkavah ( İlahi Araba) mistik doktrinleri fizik ve metafizikle açıklanabilir mi?
11.Kavramanın doğası
12.İlk Neden
13.Tanrı’nın gerçek doğası anlaşılabilir mi?

Bütün bu konular geleneksel Yahudi kaynaklarında tartışılır, ama Crescas bunların hep ucu açık sorular olarak kaldığının farkındadır. Dolayısıyla, Rabinik literatürdeki alimlerin görüşlerini kabul etmeyen birinin imansız olduğu söylenemez.

Crescas’ın zamanından sonra dine felsefi yaklaşım, İspanya’daki bir çok Yahudi düşünür arasında çekiciliğini kaybetmiştir. Bir çok yazar hala Maimonides’in sistemi takip etse de, Aristoteles mantığı, Yahudi dünyasındaki egemen görüş olmaktan çıkmıştır. Sonradan gelen Yahudi yazarlar, Yahudilik hakkında felsefe yapmak yerine, dikkatlerini Yahudi inancının temel prensiplerini tanımlamaya yöneltmiştir. Simon ben Zemah Duran, Joseph Albo ve Isaac Arama gibi bu tip İspanyalı düşünürler , eserlerinin bir çoğunda Maimonides’in Yahudiliğin On üç prensibini eleştirir.


Referanslar

L. Jacobs, Principles of Jewish Faith, Northvale, NJ, 1988


Crescas’ın Temel Eserleri

H. Crescas, ‘The Light of God” , H. Wolfso’un Crescas’ Critique of Aristotle kitabında, Cambridge , 1929

Daha Fazla Bilgi İçin:

S. Feldman, ‘A Debate Concerning Determinism in Late Medieval Jewish Philoshopy. Prooceedings of American Academy of Jewish Research, 51, 1984

M. Nehorai, ‘Crescas Polemics with Gersonides’. Bar-İlan 22/23, 1988

S. Pines, Scholasticism after Thomas Aquinas and the Teachings of Hasdai Crescas and His Predecessors, Jerusalem, 1967

C. Toutai, ‘La Providence divine chez Hasday Crescas’ Daat 10, 1983

H.A. Wolfson. Crescas’ Critique of Aristotle, Cambridge, 1929

H. A. Wolfson, ‘Crescas on the Problem of Divine Attirbutes’ in H.A. Wolfson (ed) Studies in the History of Philosophy and Religion, vol. II, Cambridge, 1977