Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: İlk Ayet ''OKU''  (Okunma sayısı 22915 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Aralık 16, 2010, 02:23:38 ös
Yanıtla #10

Sn. Prometheus,

Masonlar ateistlere budala demezler. Bu ifadenin geçtiği tek bir yer vardır, onu da dönemin koşulları ve ne sebeple söylendiği göz önüne alarak değerlendirmek gerekir.

http://www.masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=10828.msg68873;topicseen#new

Ritüellere dinler gibi sahip çıktıkları da, bence, doğru değildir.

http://www.masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=10775.msg68794#msg68794

Saygılarımla.
Bir kavramın tarihini bilmediğiniz sürece
Kavramın kendisini idrak edemezsiniz


Aralık 16, 2010, 04:23:17 ös
Yanıtla #11
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay

Nüzul (iniş, Hz. Muhammed'e tebliğ edilme) sırasına göre ilk sure, Kur'an'da 96. ayet olan el-Alak suresidir. Alak, döllenmiş yumurta demektir, ve surede insanın yaradılışı anlatılır.

"Oku ismiyle o rabbının, ki yarattı. İnsanı bir alaktan yarattı" (Elmalılı Meali)

Burada kastedilen, yani oku denilen, tabi ki Kur'andır. Mütedeyyin çevrelerin ısrarla iddia ettikleri gibi özgür düşünmeyi, okumayı teşvik eden bir emir değildir.

Başlığın en başında yer alan "Masonluk üç büyük dindeki ince ve değerli kavramları almış olabilir mi ?" sorusuna verilecek cevap bellidir aslında. Sayıyı 3'le kısıtlamayınız. İnsanın düşünsel tarihinde "ince ve değerli" hangi kavram varsa, Masonluğun içinde bulabilirsiniz. Unutmamak gerekir ki dinler dogmatiktir. İlla bu bağlamda karşılatırma yapmak gerekiyorsa, Masonluk ise bir öğretidir.

İlk ayet "elmayı yeme" olabilir mi? Hz. Adem'i Müslüman kabul ediyorsanız olabilir. Ama en katı Müslümanlar bile, yok artık bunu da söylemeyelim diyerek, Adem'in Hanif Din mensubu olduğunu söyler. Yani ilk ayet bu değildir. Elmanın aslında ne olduğu, kime yememesi söylendiği konuları sanırım bu başlığa çok uygun değil.

Müslümanların zaten okumadıkları, kutsal kitap dahil, bu sebeple bağnaz, yobaz, vb. oldukları konusuna gelince: Bu iddiada olan arkadaşların Kur'anı okuduklarından şüphe ederim ben. Lütfen baştan sona okuyunuz ve sadece Kur'an okuyarak nasıl "aydın düşünce sahibi" olunacağını bir daha düşününüz. Kur'an, sadece lafzından yola çıkarak insanları biryerlere götürecek bir metin değildir. Son derece yalın bir anlatımla tarihle, sosyal yaşamla, değerlerle ilgili bazı bilgiler içerir doğru. Ama gerçekte ne anlattığını anlayabilmek için çok uzun bir ezoterik yol katetmek gerekir. Kimsey kırmak istemem ama "Müslümanlar Kur'an bile okumuyorlar ondan cahiller" gibi bir önerme bana hiç makul gelmiyor.

Saygılarımla.



Sadece Kuran okuyarak aydın düşünce sahibi olunacağı,okuyanın kolaylıkla aydınlanabileceğine yönelik iddialar aydınlanmaya aşina olanlar tarafından yapılabilir mi,bilmiyorum.Ancak,okumayanların aydınlanamayacağını söyleyebilirim.

Nitekim aydınlanma bir varış değil,anbean devam eden bir süreçtir.Okuyarak da olsa anlamakta ısrarcı olanlar,okuduklarını sorgulayacaklardır.Kutsallığa atfedilen bir metinden herkez aynı anlamı çıkarıyorsa,o anlam günün şartlarına göre değişmeden kalıyorsa,bende o metnin kutsallığından şüphe ederim.

Ezoterizm,aydınlanmanın olmazsa olmazı olabilir,ancak Masonluğu aynı katagoride benzer şartlarla sınıflandıramayız.Masonluk da diğer ezoterik oluşumlar gibi bir seçenek olarak kalacaktır.Kuran'ı anlamaya çalışan ve bu çalışmayı kendine bir hedef olarak belirlemiş kimi ezoterik örgütlerin benimsedikleri yorumların geçerliliğini günümüzde de korudukları şaibelidir.Dolayısıyla Kuran,bireye hitap eden bir kitap olarak benimsenmeli ve bu kabulün öngörüsüyle yorumlanmalıdır.Aksi taktirde,kendisini referans kabul edenleri siyasallaştırdığına yönelik yaftadan kurtulması mümkün olmayacaktır.



Saygılarımla

Ben"O"yum,"O"ben değil...


Aralık 19, 2010, 04:49:16 ös
Yanıtla #12
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 117
  • Cinsiyet: Bay

Sayın hakan_34_06 ;
İlk ayet elmayı yeme değildir. O ilk yapılmaması gerekenşn uyarısıdır Havva anaya verilen bir emir ve sonucunda uyulmaması koşuluyla ama bu kurala uyulmamış ve ceza olarak cennetten çıkarılmışlardır. İlk ayet Hz. Muhammet e vahi ile gelen Oku dur.
                                                                                                                                                                                                                              Sayıgılarımla
להאיר את הפריבילגיה


Aralık 24, 2010, 05:29:20 öö
Yanıtla #13
  • Ziyaretçi

Zaten Kuran da elma diye bir şey geçmiyor. Kuran da zakkum ağacının meyvesinden söz ediliyor.


Aralık 24, 2010, 02:02:13 ös
Yanıtla #14
  • Ziyaretçi

Kur'an'ın ilk emri tartışmalı bir Konudur,İkra' ( oku ) birinci surenin birinci ayeti olduğunu söyleyenler olduğu gibi,Necm ( Parça ) Suresinde ilk olduğunu söyleyenler olmuştur...

Dikkat çeken ikinci Sure ise Kalem süresidir, ( Yaz ) emri.. Okumak ve yazmak...

Ayrıca ''Hadis Külliyatları'' ve Rivayet esasına dayalı belli ve farklı farklı Usuller yolu ile bizlere kadar gelen ''Hadis/Rivayetler'' çoğunlukla asılsız ve Akıl ve Bilim dışı olduğu kadar,Kur'an'ın öğretisine de büyük ölçüde uymamaktadırlar...

Kur'an-ın ilk emri Elma yeme olayı değildir...Bu İncil'de geçen bir olay olarak karşımıza çıkar... Kur'an a göre, Suçlu olan Kadın Havva değildir...Kur'anda Aı geçen Elma ağacı değil,sadece ''Ağaç'' olarak geçmektedir...Suçlu olarak Taha süresi 122-125 ayetlerinde Adem'in adı geçer...

Konuyu Masonluk ve ''Oku'' emri ile bağdaştırarak yorumlayamıyorum,çünkü ''Masonluk'' hakkında yeterli bilgiye sahip değilim...

Fakat şu bir Gerçek ki ''Bilim'' okumak ve öğrenmek her İnsanın Doğasında vardır...Çocuklukta Ataerkil bir öğrenim yolu ile gelişen insanlık yetişkinlikte ''Yanlız İrade'' si ile sorgulayabilme yeteneğine sahip olmaktadır...Bunda Çocukluğundan kalma Ataerkil öğretilere Körü körüne bağlılıkta taklit sonucu aldığı bilgileri mutaassıb Göz ve kafa yapısı ile bakmaya devam ederse ,Geleneksel olanı pekiştirmiş olur..Fakat 'Geleneksel öğretilerde Bağımsız bir irade ile ''Araştırmna ve soruşturma'' yapma yoluna gidebilirse,Gelenksel olandan da faydalanarak daha Erdemli bilgilere ulaşabileceği umulur...
« Son Düzenleme: Aralık 24, 2010, 02:08:03 ös Gönderen: Rohani »


Aralık 24, 2010, 02:37:28 ös
Yanıtla #15

Sn. Rohani'nin yazdıkları hakkında birkaç ilave...

"Nuzul sırasına göre" tanımlaması yapılırken,hatırda tutulması gereken, surelerin bütün olarak gelmedikleridir. Büyük çoğunluk ilk inenlerin Alak suresinin ilk 5 ayeti olduğu üzerinde hemfikirdir. "Oku", Alak suresi 1. ayetinde geçer.

Bu ilk 5 ayetten sonra Fatiha suresinin geldiği kabul edilir. Kalem suresi bunlardan sonradır. Buradaki kalem kelimesi de, bildiğim kadarıyla, yazmayı değil doğrudan "bir kalemi" işaret eder. O kalem de Kuran'ı yazan kalemdir.

Yasak meyveyi yeme konusu Taha Suresinde ve Bakara SUresinde yer alır. Meyveyi hem Adem hem Havva yemiştir. Ancak her ne hikmetse sadece Adem pişman olur,af diler.

Sn. AuthenticVisions, meyvenin adı ne Taha Suresinde, ne de Bakara Suresinde yer alır. Bildiğim kadarıyla Zakkum da geçmez. Hatta tefsirlerde bile zakkum adı yer almaz. Buğday, üzüm veya incir olduğu iddia edilir. Buğdayı tanımlamak için kullanılan "sünbüle" klimesi vardır, belki karışıklık buradan kaynaklanıyordur.

Saygılarımla.
Bir kavramın tarihini bilmediğiniz sürece
Kavramın kendisini idrak edemezsiniz


Aralık 25, 2010, 03:59:07 ös
Yanıtla #16
  • Ziyaretçi

Kıssada “ağaç”, “kişi/öteki” anlamına geliyor. Yani ‘kişi”ye (Sümerce kişi=giş; ağaç) dokunma; canına, malına, ırzına, namusuna, aklına, nesline dokunma… Onlar sana yasaktır. Öldürmek, leş, kan, zina, hırsızlık, yolsuzluk, yalan, aldatma vb. yasak ağaçlardır; bunlara yaklaşma…

Peki, her ağacın tohumu olduğuna göre “yasak ağacın” tohumu ne dersiniz? Yani “yasak ağaçtan yeme dürtüsünü” içimizde oluşturan nedir?

Kıssaların anası onu da veriyor: Birinci sahnede “sağlarından, sollarından, önlerinden, arkalarından” diye ifade edilen ve “yeryüzünde insanlara süslü gösterildiği” söylenen şehvet, şöhret, servet ve siyaset ‘hırsları’… Bunların hepsinin de kökünde “iktidar” tutkusu yattığından, tohum da bu: Mülk!

“Melek olmak” (en tekune melekeyn)…”

Buradaki melek olmayı ‘nurdan varlığa dönüşmek’ olarak anlayamayız çünkü hemen sonraki ayette tefsiri geliyor: “Yıkılmayacak bir mülke (mulk-i la yebla) kavuşmak…”

İşte “vesveselerin anası” da bu!

Görüldüğü gibi yine mülk meselesi… Yani mal ve iktidar; yani şehvet, şöhret, servet, siyaset; yani yeryüzünde insanlara süslü gösterilenler; yani sağdan, soldan, arkadan, önden ‘adamı’ sersemleten, paçavraya çevirenler; yani şöhretin, şehvetin, servetin, siyasetin (iktidar) insanın “Tanrı-Ben”ini okşayan dayanılmaz hafifliği…

Bütün bunların kökünde “mülk” hırsı var!

Şu halde daha derine inildiğinde yasak ağaç kişideki “mülk hırsı” oluyor!

Demek ki “vesveselerin anası” insanoğlunun iki büyük zaafını kullanıyor; mülk ve huld tutkusu. Yani güç, kudret, para, servet, şan ve şöhret elde etme, böylece bütün dertlerinden kurtularak rahat ve lüks bir hayat yaşama, tanrılar gibi herkese hükmetme, ne isterse onu yapabilme hırsı… Daha yakından bakılırsa bunların insandaki “açlık” ve “korku” güdülerinden beslendiği görülür. Şöyle ki: Zenginliğe duyulan açlık, şöhrete yönelik açlık, cinsel açlık ve iktidara yönelik açlık mülk arzusunu… Yok olup gitme endişesi, unutulma acısı, ölüm kâbusu vs. de huld (ebediyet/sonsuzluk) ihtiraslarını beslemektedir.

Eğer insanoğlunun gözünü bunlar bürümüşse her şey yapabilir. Aç ve doyumsuz, üstelik korkularla dolu bir insanın eğer kendini gemlemezse yapmayacağı bir kötülük yoktur. Bu uğurda her vaade kanabilir. İşte şeytanlık tam da burada ortaya çıkmakta ve insan bu hırslarına kendini kaptırarak son derece yırtıcı bir mahlûk haline gelebilmektedir. Dikkat edilirse hayatta bütün suç ve günahların kökünde bu ihtiras, bu ihtirasın kökünde de mülk ve huld tutkusu vardır.

( Alıntı )


Aralık 25, 2010, 09:54:15 ös
Yanıtla #17
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 647
  • Cinsiyet: Bay

Sn. Prometheus,

Masonlar ateistlere budala demezler. Bu ifadenin geçtiği tek bir yer vardır, onu da dönemin koşulları ve ne sebeple söylendiği göz önüne alarak değerlendirmek gerekir.

http://www.masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=10828.msg68873;topicseen#new

Ritüellere dinler gibi sahip çıktıkları da, bence, doğru değildir.

http://www.masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=10775.msg68794#msg68794

Saygılarımla.


Sayın Mustafa Kemal öncelikle geç cevap yazdığım için özür dilerim.
Verdiğiniz linklerde ki yazıları okudum, bana çok zorlama bir yorum gibi geldi. Benim anladığım kadarıyla ya "ateistler budala" kelimesi doğru farzedilecek veya "akıllı bir ateist mason olabilir" fikri çıkacak. Ayrıca, o dönemin koşullarına ve ne sebeple söylediğine bakılmalı derseniz, bu seferde masonluğun dogmatik olduğu ve çağlara göre değişemediği sonucu ortaya çıkıyor. Tabi ben hala dogma=öğreti konusunu anlayabilmiş değilim, şu an araştırıyorum.
Ayrıca ritüelsiz masonluk olmaz, olamaz diye forumda da detaylı olarak konuşulmuştur. Yani dinler ritüellere ne kadar sahip çıkıyorsa masonlarda ritüellere o kadar sahip çıkıyorlar.
Bu konu başlığı altında bu yazışmaların doğru olmadığını düşünüyorum, uygun görürseniz ayrıca başlık açmayı daha doğru buluyorum.

Oku kelimesi ilk veya son ayette gelirse ne değişecekti bilemiyorum. Müslümanlar ayetlerin önem sırasına göre indiğini veya bir sıralaması olduğunu düşünüyorlarsa, neden çağlar boyunca en geri kaldıkları konu  okumaktır sormak isterim.

Saygılarımla...
« Son Düzenleme: Aralık 25, 2010, 09:56:36 ös Gönderen: Prometheus »
Bir yere ait olmayı hiç istemedim. Ya kendim olurum yada başkalarının arkamdan övgüleri ile ölmüş olurum.


Aralık 25, 2010, 10:10:49 ös
Yanıtla #18
  • Ziyaretçi

 Ateistler neden Mason olamaz sorularıyla ilgili,forumda yapılmış bir söyleşiden ilgili soruyla  ilgili 32. derece bir Masonun verdiği cevabı paylaşmayı gerekli görüyorum.
"Admin: Peki ateistler? onlar iyi insanlar değil mi? Hem de erkeklerde var?
K.: Bu başka bir konu. Ateistlerin içinde iyi insanlar olabilir. Ama Masonluk, kişinin Yüce bir Yaradana inanmasını gerektirir. Yeminlerimiz ve dualarımız Yüce Yaradana bağlı olduğu için ateistlerin  yapacakları yeminler ve dualar herhangi birşeye bağlanamaz."
Ve Masonlukta ki dogmalar konusuyla ilgili Sayın MASON'un "Masonluk Dogmalara Karşımıdır" başlıklı konuda yapmış olduğu yorumdan bir kesit alıntı yapmak istiyorum.Bence dogmalar konusunu oldukça kesin ve yalın bir şekilde açıklamışlardır.
"Her dogma ayni degildir. Dogmalarin miktari ve bu dogmalarin uygulandigi topluluk onemlidir. Bunlar goz onunde bulunduruldugunda, topluluguna gore dogma miktari rahatsiz etmeyecegi gibi, iliskileri ve bagliligi kuvvetlendirir.

Dogmalar, bir tapinagin sutunlari gibidir. Onu ayakta tutar ve dayanikli olmasini saglarlar. Yanliz dogmalarin fazla miktarda olmasi, elbette gorusu azaltir ve rahatsiz eder. Bu nedenle dogmalarin miktarlari topluluguna gore degisir.

Masonluktaki dogmalar onu sapasaglam ayakta tutan en onemli kurallardir. Miktarini tartismam yanliz gerekli olduklari kesindir. Masonluktaki dogmalar, size bilimsel yada dini yonde bir engel yaratmaz. Masonlugun dogmalari celik kadar saglam ama camdandir. Icindekinide bilirsiniz, arkasindakinide, orada bulunma nedeninide." (http://www.masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=637.msg2346#msg2346)

Saygılarımla



Aralık 30, 2010, 10:18:38 öö
Yanıtla #19
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay


Açıkça hem söylemek hem de paylaşımcılara sormak istediğim bir konu var.

Kuran'daki sembolleri ve alegorileri,sembol veya alegori olduklarını bilerek mi okumalıyız;yoksa,binlerce yıldır müslümanlara dayatılan hikayeler,efsaneler gibi mi...

Ayetler göken inmiş,

Adem ile Havva yasak meyvayı yedikleri için cezalandırılmış,

Bütün insanlık ensest ilişkiden türemiş,

Tufandan insanları bir gemi kurtarmış,

Kabe'de şeytanı taşlayınca arınacakmışız,

Namazda(İbadet te diyelim)Tanrı'nın sözlerini O na tekrarlayınca makbul bir inanan olacakmışız,

Ölünce makbul olanlarımıza şarap eşliğinde huriler sunulacakmış,vs.vs.vs.


Gerçekten Allah'ına inanan birisi,bunlara inandığını savunabilir mi!?...


Allah'ını seven yapmasın,yoksa oturup ağlayacağım...


Ben"O"yum,"O"ben değil...


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
5 Yanıt
3839 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 27, 2013, 10:17:50 ös
Gönderen: 418