Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: İ.A.M.  (Okunma sayısı 72490 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ağustos 17, 2007, 02:25:56 ös
Yanıtla #190
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

bakınız sn. alaaddin,

islam konusu içinde olduğu için, sizde kendinizi ve örgütünüzün liderinin müslüman olduğunu söylediğiniz için bu sınır içerisinde soru soruyorum.

diğer sorduğum soruların cevaplarını hala beklediğimi en başta belirterek,

İskender Erol Bey, tanrının huzunuda imamının kendisi olduğunu söylediği bir namaz kıldırdığını, bu namazın ilk safında Muhammed (sa) ve İsa (as)'nin olduğunu hemen ardında kendi elçilerinin yardımcılarının vezirlerinin olduğunu (7 kişi) ardında Kırklar sonra yetmişler ve sonra her saf onları onarlı olmak üzere Tanrı huzurunda Namaz Kıldırdığını söylüyor. Huzur Namazı diyor bu namaza... böylesi bir namazı peyfamberin kıldırdığına dair bir deliliniz var mı? peygamber zamanında böyle bir namaz kılınıyor muydu? eğer eve diyorsanız hangi sahih hadis veya siyer veya islam tarihi kitabında bu namaz çeşidi geçmektedir?

ruhu allah'a ulaştırma olarak adlandırdığınız şey islamın bir şartı mıdır? eğer kişi bu şarta inanmıyorsa cennete gidecek midir yoksa cehennemlik midir? (bu sorunun cevabını ben biliyorum, ama site ahalisi sizden de duymak ister herhalde)


saygılarımla...



p.s.: biz o kadar yazarak soru soruyoruz siz maşallah "Ben etmiceek demiyorum" tarzıyla geçiştiriyorsunuz.



Ağustos 17, 2007, 07:27:57 ös
Yanıtla #191
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1091
  • Cinsiyet: Bay

Evet dediğiniz doğru. Bunu açıklamak için biraz araştırmam gerekiyor. Açıkcası sorunuz biraz zor.

Ruhu Allah a ulaştırmak farzdır. Eğer kişi buna inanmıyorsa yani Allah a ulaşmayı dilemiyorsa cennete giremez.
''Kızıl elmada buluşalım''


Ağustos 17, 2007, 07:36:38 ös
Yanıtla #192
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1091
  • Cinsiyet: Bay

Allah Şura suresinin 13. ayetinde şunları söylüyor. Allah dilediğini kendisine seçer ve onlardan kim Allah a ullaşmayı dilerse Allah  onları kendisine ulaştırır.
''Kızıl elmada buluşalım''


Ağustos 17, 2007, 10:23:24 ös
Yanıtla #193
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

sn alaaddin,

şura suresinin 13. ayetinin tamamı ve 17. ayeti kadar bir arada değerlendirmemiz daha doğru olacak.


13- O, itikadî konularda,Nûh'a emrettiğini -ve sana [ey Muhammed,] vahiy aracılığıyla öğrettiğimizi ve aynı zamanda İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya emrettiğimizi- sizin için uygun gördü: [sahih] itikada sağlam bir şekilde sarılın ve o konuda bütünlüğünüzü bozmayın.

Onları çağırdığın bu [itikad bütünlüğü] başka varlıkları veya güçleri Allah'a ortak koşanlara ağır gelse [bile], Allah dileyen herkesi Kendine çeker ve O'na yönelenleri doğru yola ulaştırır.

14 [Geçmiş vahiylerin mensuplarına gelince,] onlar [hakikati] tanıyıp öğrendikten sonra, aralarındaki kıskançlık ve çekişmelerden dolayı bütünlükten uzaklaştılar; ve Rabbinden [O'nun koyduğu] belli bir vadeye kadar [bütün hükümleri iptal eden] bir hüküm gelmemiş olsaydı, onlar arasında [baştan] her şey karara bağlanmış olurdu. İşte bakın, öncekilerden ilahî kelâmı devralanlar [şimdi] onun öğretileri hakkında şüpheye varan büyük bir tereddüt içindeler.

15 İşte bunun için sen [bütün insanlığa] çağrıda bulun ve [Allah tarafından] emrolunduğun gibi dosdoğru ol; onların heva ve heveslerine uyma ve de ki:

“Ben, Allah'ın bütün vahyettiklerine inanırım: sizin değişik görüşleriniz arasında20 adaleti gözetmekle emrolundum. Allah benim de, sizin de Rabbinizdir. Bizim yaptıklarımızın hesabı bize çıkacaktır, sizin yaptıklarınız da size. Bizimle sizin aranızda bir çekişme olmamalı: Allah hepimizi bir araya toplayacaktır; çünkü varış O'nadır.”

16 O'nu(n çağrısını) kabul ettikten sonra Allah hakkında21 [hâlâ] tartışanlara gelince: onların bütün itirazları Rableri katında geçersizdir, boştur. [O'nun] gazabı üzerlerine çökecektir; ve onları şiddetli bir azap beklemektedir:

17 çünkü indirdiği vahiy ile hakikati ortaya koyan ve [böylece insana, doğru ile eğriyi tartacağı] bir terazi veren O'dur.
Senin bütün bildiğin ise, Son Saat'in yakın olduğudur.

---

Muhyiddin Arabî, Futuhat-ı Mekkiye'sinin sonunda vasiyyet bölümünde Şura 13. âyetten başlayarak der ki: Yüce Allah vasiyyet-i âmme'de (genel tavsiyesinde, emrinde) "(Allah) Sizin için dinden Nuh'a tavsiye ettiğini, sana vahiy eylediğimizi, İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya tavsiye kıldığımızı kanun yaptı. Şöyle ki: Dini doğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin." (Şûra, 42/13) buyurdu. Şimdi, Hak Teâlâ, dini ayakta tutmayı, -ki o, her zaman ve millette o zamanın şeriatidir- onun üzerinde bir araya gelmemizi ve onda ayrılık çıkarmamızı emreyledi. Çünkü "Allah'ın eli cemaatle beraberdir." Kurt da sürüden ayrılan koyunu yer ki o da topluluğun bulunduğu yerden kaçıp uzaklaşarak yalnız kalandır. Bunun hikmeti şudur: Allah Teâlâ'nın mabud bir ilâh olarak düşünülmesi ancak esma-i hüsnası sebebiyledir. Bu esma-i hüsnadan uzak olması sebebiyle değildir. Onun için "esmâ"nın çokluğu ile birlikte zatını birleştirmek lazımdır. O, bunların tümü ile ilâhtır. Bundan dolayı "Yedullah" yani kuvvet, cemaat iledir. Hakimlerden (bilge kişilerden) birisi vefat ederken evladına vasiyyet etti. Onlar bir topluluk idiler, "Bana bir kucak değnek getirin." dedi. Getirdiler, tuttu onları toplayıp bir deste yaptı, "Bunu böyle toplu olarak kırın." dedi, kıramadılar. Sonra dağıttı "Birer birer kırın." dedi kırdılar, "İşte dedi, siz de benden sonra böylesiniz, toplu olduğunuz sürece mağlup olmaz yenilmezsiniz. Ayrıldınız mı düşmanınız fırsat bulur sizi mahveder." İşte dini tutacak olanlar da böyledir. Dini ayakta tutma hususunda bir araya gelip de dağılmadıkları takdirde düşman onlara kahredemez. İnsan kendi nefsinde de böyledir. Nefsinde kendini toplayıp da Allah'ın dinini yerine getirmeye azmettiği zaman, ne insanlardan ne cinlerden bir şeytan, vereceği vesvese ile onu imanın ve meleğin yardımı karşısında yenemez."

Müşriklere ağır geldi, o senin kendilerini davet edip durduğun şey, o putlardan, o şirk ve ayrılıktan vazgeçip tevhid ile İslâm'a girmek, dini doğrultmak işi. Allah ona, dinine veya kend sine dilediğini seçer, derer, ve kim gönül verirse ona onu başarılı kılar. O doğru yola onu çıkarır.

---

fizilal'de seyyid kutup 13. ayet için şu yorumu yapmıştır . "Allah dilediğini kendisine seçer ve kendisine yöneleni de doğru yola iletir."

Nitekim Hz. Muhammed'i de -salât ve selâm üzerine olsun- peygamberlik görevi için seçmiştir. Yine yüce Allah kendisine dönüp yönelen için de yolu açık tutmuştur.

----

Taberi tefsirinde 13. ayetin yorumu

Allah teala bu âyet-i kerimede, Nuh (a.s.)ı, peygamberlerin sonuncusu olan Hz. Muhammed (s.a.v.) ve ikisinin arasında geçen, Hz. İbrahim, Hz. Musa ve Hz. İsa´yı zikretmiş böylece bu beş peygamberin azimet sahibi olduklarına bizzat işaret buyumnuştur.

Âyet-i kerimede, bu peygamberlere´şeriat olarak gönderilen dinin emeli­nin bir olduğu beyan edilmektektedir ki o da sadece Allaha kulluk etmektir. Ya­ni tevhid inancıdır. Allah teala bütün peygamberlerine bu hak dini ayakta tutma­yı ve onda ayrılığa düşmemeyi emretmiştir.

Hak dini ayakta tutmak, onun hükümleriyle amel etmek suretiyle gerçek­leşir. Onda ihtilaf etmemek ise hükümleri arasında ayrılık gözetmemekle tahak­kuk eder.

Allah teala, ayet-i kerimede, kullan, sadece kendisine kulluk etmeye da­vet eden tevhid inancının müşriklere ağır geldiğini bu itibarla Hz. Muhammed (s.a.v.)i dinlemediklerini beyan etmektedir. Buradan anlaşılmaktadır ki, müşrik­lerin iman etmemeleri, Resulullahın kusurundan dolayı değildir. Zira AUah tea­la dilediği kulunu sevgisine ve dostluğuna seçer, onu Peygamber yahut veli kı­lar ve kendisine yönelenlere hak yolunu gösterir, peygamberlerine uymaya mu­vaffak kılar.


---

ayrıca sizin verdiğiniz çeviriye benzer hiçbir çeviri de mevcut değil (diyanet, muhammed esad, yaşar nuri, edip yüksel, süleyman ateş, ali bulaç, suat yıldırım ve abdülbaki gölpınarlı çevirilerine baktım)



Ağustos 17, 2007, 11:59:43 ös
Yanıtla #194
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1091
  • Cinsiyet: Bay

Allah dileyen herkesi Kendine çeker ve O'na yönelenleri doğru yola ulaştırır.

İşte burayı yanlış tercüme ediyorlar.




« Son Düzenleme: Ağustos 18, 2007, 12:11:47 öö Gönderen: alaaddin »
''Kızıl elmada buluşalım''


Ağustos 18, 2007, 12:15:19 öö
Yanıtla #195
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1091
  • Cinsiyet: Bay

Kendiniz teker teker tercüme edin isterseniz ve yorum yapalım.
''Kızıl elmada buluşalım''


Ekim 12, 2007, 02:12:09 ös
Yanıtla #196

   Bu konuda bir şey söylemem gerekirse; bir İnsanın savunduğu bir şeyin mutlaka sağlam bir dayanağı olmalıdır. Neden derseniz çünkü bunun sonucunda elaleme rezil olmak da vardır aksi halde kişinin  doğruyu söylemesi durumunda ise Tanrı'nın İzni'yle Yücelmek de!....
   Tabi bunu öncelikle kişinin eğer Tanrı'nın İşleri doğrultusunda hareket ediyorsa ve herşeden önce bunun kendi isteğiyle değil Tanrı'nın İsteği'ni Yerine Getirmek için Seçilmişse hele hele buna Tanrı İzin vermişse o zaman herhangi bir kişinin ileri sürdüğü savın kaynağını da dikkate almamız gereklidir.
   Ancak Yeryüzünde birçok kişi kendini Peygamber olarak göstermiş ve savunduğu gerçeklerle birçok kişiyi arkalarından sürüklemeyi başarmışlardır. Aynı zamanda birçok kişi tarafından horlanmış, dövülmüş hatta öldürülmüşlerdir. Peki kimin doğruyu kimin yanlışı söylediğinden kesin ve net olarak nasıl emin olabiliriz ki? Düşünün ki bu kişi eğer gerçek eğer ki gerçek dışı bir söylemi iddia ediyorsa bizlerin Tanrı'ya yakınlık derecemizi gözardı edemiceğimiz bir gerçekle hareket ederek bu kişilerin bizleri Yüce Yaratıcı'ya mı yakınlaştırıyor yoksa O'ndan uzaklaştırıyor mu?
   Birçok sahte Peygamberin mevcut olduğu gezegenimizde en mantıklısı söylenilenleri dikkatli bir şekilde analiz etmeli ve yüreğindeki İman Gücü'ne dayanarak hareket etmektir. Bunu yaparken tamamen nesnel yaklaşım sergilememiz gerekmektedir. Çünkü öznel yaklaşımlarımızın hiçbirimize bir faydası da olmıcaktır.
   Sonuç olarak şunları söyleyebilirim ki; Birey ya da İnsanoğlu diyelim sürekli olarak sınanmaktadır. Bu nedenle de hiçkimsenin değil sadece senin Yaratıcı'ya olan İman'ın ölçülmektedir....
                                                                                                      SAYGILARIMLA   
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Nisan 30, 2009, 10:40:56 öö
Yanıtla #197
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay

1.Bu kişi peygamber ve mesih olduğunu ve Allah tarafından kendisine bir kitap yollandığını iddia ediyor.
Bunu kim söylüyor ondan duydun mu öyle bir şey. Hiç araştırdın mı o hiç böyle kelimeler kullanmış mı ?
2.Bu kişi Hulki Cevizoğlu'nun programına çıkmış ve fotomontaj yaptırmış olduğu bazı resimleri gösterip bak işte benim üzerime nur indi gibi laflar etmiş.
Elinde fotorafın fotomontaj olmadığına dair kanıtlar ve belgeler vardı (uluslar arası belgeler)
3.Bu kişi Allah'la görüşebildiğini iddia etmekteymiş.
Allah ın her elçisi Allah ile görüşebilir Kuranda Allah ile görüşülemeyeciğine dair hiç bir şey yok. Allahl görüşülemez diyenler sokaktaki imamlar cübbeli hoca ve benzeri.
4.Bir dönem Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığıda yapmış bu kişi.
Evet
5.Bakırköy ruh ve sinir hastalıklarından raporlu olan bir kişi imiş.
Böyle birşeyin kanıtı
6.Cevizkabuğu programında Fatiha'yı bile tam okuyamamış ve aynı programda Yaşar Nuri Öztürk'ten fırça yemiş.
Bu soruya cevap vermek bile istemiyorum.





          Sadece peygamberler değil inancında samimi olan herkes,Allah ile konuşur...
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Kasım 18, 2010, 11:53:34 öö
Yanıtla #198
  • Mason
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 1235
  • Cinsiyet: Bay



ilginç buldum, paylaşmak istedim...

Saygılarımla,
Tempus fugit...


Kasım 18, 2010, 12:04:23 ös
Yanıtla #199
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay


Miraç provasında,cennete düşmüş olabilir mi?...
Ben"O"yum,"O"ben değil...