çok bilindik bir slogandan başalyalım;
YÖK KALKACAK POLİS GİDECEK
ÜNİVERSİTELER BİZİMLE ÖZGÜRLEŞECEK
YÖK denilen kurulun şu ana kadar ülkemiz üniversiter yaşamına bir katkısı olmuş mudur? hayır
2547 sayılı Yükseköğretim Yasasının üniversitelerin akademik, ekonomik özgürlüğü tırpanlayan, üniversitelerdeki bilimsel düşünceyi ve özgürlüğü ortadan kaldıran düzenlemeleri ve bu üniversiteler böyle olmuyor bunların başına bir kurul koyalım, yoksa bunlar anarşi yuvası oluyorlar düşüncesiyle kurulmuş olan YÖK türk üniversitelerinin gelişiminin önündeki en büyük engeldir.
1933 yılında yapılan üniversiteler yasasının çağ be çağ gerisinde düzenlemeler getiren 2547 sayılı yasa ile ihdas edilen bir cunta ürünü olan YÖK her halükarda kaldırılmalıdır.
bu dediklerimle ilgili yüzlerce örnek verilebilir. ancak ben sadece yakinen bildiğim şu örneği vereyim. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınlarının 1980 sonrası yayınlamış olduğu kitap sayısı 0'dır. fakültemizin dergisi YÖK'ün ihads tarihi olan 1982'den itibaren 1987 yılına kadar arasında hiç yayınlanmamıştır. 1987 yılında yayınlanan sayısının yılı 1982-1987dir (c.39 s.1-4)... Hukuk fakültesi yayınlarının 80 öncesi pek çok kıymetli eseri türk yazın ve hukuk hayatına kazandırmasına karşı 80 ve özellikle 82 sonrası neredeyse hiç yayın yapamamasının sebebi 2547'dir. Çünkü fakültelerin tüzel kişilikleri ortadan kaldırılmış, fakültelerin birleşmesiyle kurulan ve tamamen simgesel önemi olan üniversite ve tabiki rektörlüklerin 82 sonrası tam tersine dönmüş sistemde artan yetkileri ve fakültelerin tüzel kişiliklerinin ellerinden alınması sebebiyledir bu...
bugün dahi, akademisyenlerin üzerinde sallanan demokles kılıcıyla YÖK, bilimsel gelişmenin önündeki en büyük engeldir. dünyanın en demokrat en özgürlükçü kişisi o kurulun başına geçse bile YÖK'ün bu özelliği hiçbir zaman değişmez...
ve yine bilindik bir dörtlükle bitirelim
dünya yerinden oynar
dünya yerinden oynar
YÖK'ten adam çıksa
YÖK'ten adam çıksa