Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: VAH VAH VAH NE YAZIK,ÇOK ÖVÜNDÜĞÜ SEMTTEN ÇIKINCA BÖYLE OLUNUYOR DEMEK Kİ  (Okunma sayısı 32556 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ocak 30, 2009, 06:49:45 ös
Yanıtla #40
  • Ziyaretçi



Ocak 30, 2009, 10:13:37 ös
Yanıtla #41


Ortada sözü kesildiği için sinirlenen ve daha öncede sinirini kanıtlamış, kitlelerin ya çok sevdiği ya da nefret ettiği bir adam var. İster bu bürokratik dile aykırı olsun, ister kabaca olsun, ister ülkemizin onurunu koruyucu bir davranış olsun( ki bunu da hiç anlamam ! ) bu adam dünyanın çok da tınlamadığı bir savaşa dikkat çekti. Adil olmayan ve sözde hepimizin içinin acıdığı bir savaş ki  bu yüzden israil mallarını boykot edelim diye facebooklara bile topicler açtıran bir duyarlılık uyandırdı bize. (bizde böyle çok duyarlılıklar vardır! ) Siyasetten anlayan kendince çözümler yaratmışlar kadar bilgili olamıyorum fakat ben olayı böyle görüyorum. Gerisi ister şov olsun ister rant kavgası olsun. Bazen çirkinlikleri izlerken de keyif alabiliriz. Örneğin ben bu sözde ulusalcılarla-akpnin kapışmasını keyifli buluyorum ki biz gençler bu tarz kavgalarda daha dayanıklı çıkıyoruz maaşallahımız var!

Bu arada ideoloji fetişi, dar yorumlarla ve atışmalarla dolu tartışmaları bu siteye yakıştıramıyorum. Umarım bu konuda daha hassas olabiliriz. Saygılar, sevgiler...
ars longa, vita brevis...


Ocak 31, 2009, 02:33:11 öö
Yanıtla #42
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Bay Shimon Peres, t.erdoğanın "sen" diyerek ifadesi,benden yaşlısın demesi ve kabalığından sonra,telefon açıp üzgünüm-özürdilerim gibi ifadelerde bulunmuş, Bizim basınımız ve gaza gelen halkımızın bir kısmı, bu özrün insan olmanın ve düzgün devlet adamlığının ifadesi olduğunu bilmemektedir.


Yalçın DOĞAN   
Sinirlerine hakim olamayan Erdoğan, nezaket kuralları, dış politika manevraları ve başka ne varsa, hepsini ayaklar altına alarak, Peres’e, "sen" diye başlayan tiradında, kazandığı puanları kaybetmeye başlıyor. Türkiye’deki alışkanlığı fena halde sürüyor ve karşısındaki azarlamaya başlıyor. Kasımpaşa Davos’a taşınıyor. Hepimiz için tehlikeli bir durum.
Kimin umurunda? Şakşakçı ve yalaka takıma gün doğuyor. Cehalet kuyusundan attırılan yorumların bir bölümü aşağılık duygusu ürünü. Bir bölümü ise, iç politika kazanı.
Öyle iç politika ki, gece yarısından sonra İstanbul’da Erdoğan’ı karşılamak için acele bir konvoy oluşuyor ve bedava metro ve boy boy pankartlar.
Yerel seçimlere giderken, artık her mitingde, "Davos Fatihi Aramızda". Ama, o sırada biz neredeyiz, ne önemi var, çalsın sazlar, oynasın kızlar.
Yazının tamamı: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/10896527.asp

Bekir COŞKUN
Koca Türkiye’yi Batı’nın terör örgütü saydığı Hamas’ın müttefiki konumuna niye soktuğunu...
Ya da kimse; Türkiye’nin işte böyle, her gün biraz daha Batı kültüründen uzaklaşıp Araplaştığını sorgulamıyor...
Sevinip oynuyor herkes...
Yazının tamamı: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/10896518.asp?yazarid=2&gid=61

Tufan TÜRENÇ
Olaydan sonra Türkiye’de milyonlarca insan ile Arap dünyası, Erdoğan’ı "Davos fatihi" ilan etti.
Batılılar ise Chavez ile Ahmedinejad çizgisine oturtmaya başladılar.
İkisi de ülkemiz açısından son derece tehlikeli ve Türkiye’nin önüne ödenmesi zor faturalar koyacak gelişmeler.

Dilerim Tayyip Bey’in çevresi, bu iki tehlikeyi sezip bunu önleyecek mekanizmalar geliştirebilir.
Tayyip Bey, Peres’e karşı daha sakin davranmalı, onunla "Sen" diye konuşmamalıydı.
Öfkesini bastırıp daha ölçülü bir üslup kullanabilseydi ve moderatörün saygısızlığına öfkelenip paneli terk etmeseydi bu tatsızlık uluslararası bir olay olmazdı.

Hem Peres’e gereken yanıtları vermiş olur, hem de moderatörün engellemesini aşabilirdi.
Tayyip Bey, bir devlet adamının olgunluğunu ve sabrını gösteremedi.
Belki yaptığı, iç politikada ona artılar getirebilir ya da Arap dünyasından ona övgüler yağdırabilir.
Yazının tamamı: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/10896525.asp?yazarid=39&gid=61

Mehmet Y. YILMAZ
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Davos’tan dönüşünde ellerinde Filistin ve Türk bayrakları olan kalabalık bir grup tarafından karşılanmış.
Bu karşılama ile ilgili fotoğraflara baktım. Kalabalığın ellerindeki pankartlarda "Hoş Geldin Dünya Lideri" ve "Dünya Başbakan Görsün" sloganları yazılıydı.
Belli ki Başbakan, önümüzdeki seçim döneminde tepe tepe kullanacağı şahane bir koz elde etmiş bulunuyor: "Davos Fatihi!"
Başbakan’ın sık sık sözünü ettiği "krizi fırsata çevirmek" tam da bu olsa gerek.
Devlet adamı terbiyesi görmemiş olmanın yarattığı bir sorundan bir halk kahramanı çıkacak!
Yazının tamamı: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/10896963_p.asp


Ocak 31, 2009, 03:07:54 öö
Yanıtla #43
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 181
  • Cinsiyet: Bay

Erdoğan eleştiriliyor gazetelerde ama israil basınının türkiyeyi genelleyen yazılarını bu köşe yazarları hiç okumuyorlar mı? bakın ne yazmışlar, ki bu yazı resmen mahalle ağzı,Erdoğanı da geçer bu üslup.


---Sizin dükkan bizimkine nazaran kırılıp dökülecek çok daha fazla eşyayla dolu. -----


----Eğer Avrupalı olmak istiyorsanız, önce bir Avrupalı gibi davranmayı öğrenin; ki gelecek sene tekrar Davos'ta buluşabilelim.-----

------İsrail Filistin topraklarını işgal etmiştir, doğru. Ama Türkiye'nin de işgal altında tuttuğu topraklar var.-----

zaten okumuşsunuzdur bbcturkish kısmındalar. şimdi başbakan Erdoğanın zirveyi terketmesi oldukça yanlış bir hareketti. ve birilerinin söylediği gibi lozan 2. kere yazılmamıştır; ama siyasi tarihte bu gibi çıkışlar yapan liderlerimiz az olduğu için ve bu azlığa göre halkın ifadesi farklı olduğu için Erdoğana övgüler,tebrik msjları çekilmiştir. Ben aslında şuraya gelmek istiyorum, tamm erdoğanın davranışı yanlış olabilir ve erdoğan sonradan bütün yahudi halkını kapsıcak şekilde demediğini söylemiştir. ama nedense israil basını olayı farklı yerlere çekmek istemiş. bunu farkedebiliyomusunuz? yani aslında Erdoğan davosu terketmese bile aslında bu tarz düşünceler varmış. bir kere İsrail tarafı da TC tarafıda yanlış yaptı. Erdoğan resmen hizbullah'ın yanındayız tarzı msj verdi. neyse görücez bakalım ilerde neler olucak.


Ocak 31, 2009, 04:04:53 öö
Yanıtla #44
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Bizim yazılı ve sözlü medyamızda İsrail'in Filistin'e girmesini, bizim ülkemizdeki Yahudi kökenli T.C. vatandaşları da dahil bütün Yahudileri kapsıyacak şekilde eleştiri yapmaları da genellemedir ve ırkçılıktır.
İsrail'in basın organlarından İsrail ve halkı sorumludur.Onlar öyle yazdı diyerek bizimkilerde onlara savaşa açıp bunu yarıştırmanın bir anlamı yok.Bizim yazarlarımızın çoğu doğru olanın yanındadır.
Olgun bir devlet adamı böyle olunmaz açık ve nettir.Farkındaysanız, t.erdoğan ne zaman kağıttan ya da kürsüdeyken sağında ve solunda olan camlardan okunmasa bir gaf yapıyor, garip garip ifadelerde bulunuyor, yaww yaw gibi ne olduğu belirsiz sesler çıkarıyor.



Erdoğan eleştiriliyor gazetelerde ama israil basınının türkiyeyi genelleyen yazılarını bu köşe yazarları hiç okumuyorlar mı? bakın ne yazmışlar, ki bu yazı resmen mahalle ağzı,Erdoğanı da geçer bu üslup.


Biliyorsunuz akp ve t.erdoğan için araplar ve arap medyası önemli.Siz doğru olanı gözden kaçırmışsınız,bakın arap basını ne diyor.
Erdoğan, İsrail'in Gazze saldırısı başladığından bu yana, çok sayıda Arap liderden daha Arap ve daha insancıl olduğunu bir kez daha kanıtladı.
Kaynak: http://www.bbc.co.uk/turkish/news/story/2009/01/090130_davos_israel_arab_press.shtml
En güzeli Times'dan gelmiş "Huysuzluk nöbetleri geçiren Türk".
Doğru bir tespit olduğunu düşünmekteyim
zaten okumuşsunuzdur bbcturkish kısmındalar.
« Son Düzenleme: Ocak 31, 2009, 04:13:45 öö Gönderen: M.Akyol »


Ocak 31, 2009, 09:17:53 öö
Yanıtla #45
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 353
  • Cinsiyet: Bay

Ne Emine Erdoğanın gözyaşlarının tartışılmasının bir anlamı var ne ona buna hakarete varan sözler sarfetmenin... bu sebeple Davos Olayı ile ilgili olarak benim okuduğum en güzel en zihin açıcı yazılardan birisini sizinle paylaşmak istiyorum. Hem böylelikle tartışma gereği gibi evrilebilir. Belki isimlerden sıyrılıp olayın iç yüzü ne olabiliri bile konuşabiliriz. Öyle ümit ediyorum. öyle ümit etmek istiyorum. Madem ki burası harici üyelerin de görüşlerini tartışabildiği bir forum ama en azından masonlar.org bünyesi içerisinde, burada bulunan insanların belli bir kültürel birikimi de barındırdıklarına inanmak istiyorum. Öyle ümit etmek istiyorum.

Yazı Kemal OKUYAN'a ait başlığı DAVOS İÇİN İLK NOTLAR.

"Başbakan Erdoğan'ın Davos'ta Peres ile birlikte katıldığı paneli terk etmesi, hem Türkiye siyaseti için hem de bölgedeki gelişmeler için oldukça önemli bir gelişme.

Sıcağı sıcağına bu gelişme için ne söylenebilir?

Erdoğan bunu neden yaptı?

Üç olasılık öne çıkıyor.

Erdoğan, bir kez daha kontrolünü yitirmiş, sürekli sözünü kesen, bir ara omzuna vuran moderatöre sinirlenmiş ve "insani" bir tepki vermiştir. Ne demiş Fatih Altaylı? "Ben de olsam öyle yapardım ama işte bu nedenle başbakan filan olmuyorum!" İlk olasılık bu...

İkinci olasılık, Erdoğan'ın uluslararası alanda bazı gelişmeleri yanlış okuyup, hem iç hem de dış politikada elini güçlendirmek için "serbest" davranmaya başlamasıdır. Aynı gün IMF görüşmesinde de Davos'ta da aynı Erdoğan vardır. Tavır alan, reddeden...

Üçüncüsü, düpedüz büyük bir projenin yürürlüğe konma olasılığıdır. Türkiye'yi Ortadoğu'ya yerleştirecek, Ortadoğu halkları nezdinde itibarlı kılacak ne varsa yapılacak ve buna ABD, hatta İsrail göz yumacak...

İlki geçerliyse, bu kısa süre içinde bir dengeye kavuşturulur. Tayyip Erdoğan'ın arızalı yapısını "Batılı dostları" iyi biliyor. Buradan üçüncü olasılıkta işaret ettiğim "büyük proje"ye kan taşıyacak bir plana hemen geçiverirler.

İkinci olasılık geçerliyse, Erdoğan'dan kurtulmak için dün düğmeye basılmıştır. Başbakan'ın zayıflatılması, Abdullah Gül'ün elinin güçlendirilmesi, Fethullahçıların bu amaç için kullanılması gibi senaryolardan zaten söz ediliyordu. Ortada iyi yazılmış bir senaryo bulunmuyorsa ve Erdoğan'ın sinirlerine yenik düştüğü gibi hafifletici bir algı da yoksa, ne ABD, ne İsrail bu olayı unutabilir. Dediğim gibi, AKP içi dengeleri değiştirmeye kalkabilir, hatta Gazze krizi başladığından bu yana utanç verici bir politika izleyen CHP'nin ve yeniden ABD'nin has evladı olmak için fırsat kollayan TSK'nın yelkenine rüzgar üfleyebilirler.

Ama bana göre en güçlü olasılık, üçüncüsüdür. AKP'nin her yaptığına kulp taktığımızdan değil. Hiç tereddüt etmeden söyleyeyim, tek başına dünkü olay için "iyi yaptı" diye düşündüm. Ancak üç saniye sonra "neden yaptı" sorusuna yanıt aramaya başladım.

Erdoğan'ın kendisi farkında olmayabilir. Ancak danışmanları, özellikle Davutoğlu "IMF'ye biraz daha diklen, geri basacaklar" demiş, Davos'ta punduna getirip hır çıkarmasının hem iç hem dış politikada çok yararlı olacağını söylemiş olabilir.

Ahmet Davutoğlu, bu türden işler için görevlendirilmiş birisidir. İnce işler için... Dünkü gergin paneli yöneten moderatör Washington Post yazarı David Ignatius ile çok yakınlarda, Aralık ayında söyleşen, aslında hem Başbakan'a hem ABD'lilere danışmanlık yapan Davutoğlu'nun Tayyip'e "merak etme sen" demiş olması kuvvetle muhtemeldir.

Peki neden?

Neden böyle bir oyun sahnelenmekte?

Çünkü ABD Ortadoğu'da İsrail'le yetinerek yoluna devam edemiyor. Arap dünyasında işbirlikçi hükümetlerin hepsinin başı belada. ABD ve İsrail'le arası iyi olan etkisini yitiriyor, İran'a ve ABD karşıtı hareketlere alan açılıyor. Bu koşullarda yeni bir aktör daha devreye girecekse, en güçlü aday Türkiye'dir. Ama Türkiye çok eskiden beri ve yakınlarda İsrail'le stratejik anlaşma imzaladıktan sonra Arap dünyasında kuşkuyla yaklaşılan bir ülke.

Çaresizleştirilen bir coğrafyada kahramanlara gereksinim var. Daha doğrusu kahramanlıklara... Küçük jestler, gerçeklerin üzerini örtüveriyor, çabuk unutturuyor. Türkiye, esası hiç bozmadan Ortadoğu'nun prtestijli ülkesi haline geliverdi!

Erdoğan Davos'ta artistlik yaparken insansız hava aracı Heronlar Türkiye'ye doğru yola çıkmak üzereydi. Bütün anlaşmalar, stratejik ve de ticari, tıkır tıkır yürürlükte!

Türkiye, Kuzey Irak'ın hain aşiret reisleriyle işi bağlamış durumda, ABD Irak politikasında Türkiye'yi istediği noktaya getirdi. Ama Büyük Ortadoğu Projesi'nin başka unsurları da var... Bu nedenle Türkiye'ye alan açmak gerekiyor. İsrail de bunu istiyor.

Her tür barbarlığı yapabileceğini ve yapmaya hakkı olduğunu gösteren ve bu hakkı hep elinde tutmaya çalışacak olan İsrail'in yeni açılımlarla ABD'yi Ortadoğu'da yalnızlıktan kurtaracağının açık ipuçları görülüyor. İsrail iç politikasında önemli gelişmeler yaşanıyor, dengeler değişiyor. Bütün bunlara Barack Obama'yı ekleyin ve onu ABD halkının seçtiği masalını unutun!

Ortada iyi düşünülmüş bir tasarım var ve benim görüşüm, bu tasarımda Erdoğan kullanılıyor! Kullanılmıyor, kendi de her şeyiyle rol yapıyorsa, ki bu da bu adamların ideolojisine pek uygundur, bir şey değişmiyor.

Türkiye'nin ve bölgenin başına büyük çorap örülüyor.

"Yeni Osmanlıcılık" diyorduk, "bu ne" diye soruluyordu. Şimdi herkesin dilinde, en resmi ağızlar "Osmanlı paşalarına özenmiyoruz" gibi laflar ediyorlar ki, bu laflar alıştırmak içindir.

Dün Davos'ta tanık olduğumuz şov, Büyük Ortadoğu Projesi'ne Yeni Osmanlı'nın girişi için düzenlenmiştir. Teori bunu gösteriyor.

Yok, ortada Erdoğan'ın hesapsızlığı varsa, ABD desteğiyle hükümet olup, vıcık vıcık bir gericilikle, çılgınlığa dönüşmüş bir piyasacı kültürle ABD'ye kafa tutmanın bedelini kısa sürede ödetirler, hiç kuşkunuz olmasın. Erdoğan attan düşer, olan yine Türkiye'ye olur.

Ama dedim ya... Her zamanki gibi teoriye başvurmakta yarar var. Bütün gelişmeler, Türkiye'nin Ortadoğu halklarına bir kazık olarak pazarlanmak istendiğini gösteriyor. "

Sevgili skullG'un alintiladigi yazi, yapilan her hareketin, atilan her adimin, soylenen her sozun, oynanan satanc oyununun birer parcasi oldugunu destekliyor. Ortadoguda yuzyili asgin bir suredir satranc oynaniyor. Her Ortadogu ulkesinde surekli yasanan huzursuzluklar hic bitmiyor, bitirilemiyor, her ne hikmetse !!! Bu satranc bir donem SSCB ile Israil-ABD arasinda oynaniyordu, simdilerde AB-Rusya ABD-Israil birliktelikleri arasinda oynaniyor. Amac, Ortadogu ulkelerinin ele gecirilip yonlendirilmesi. Bu amacin temelinde daha bir cok amac var.

Cokpartili doneme gectiginden beri Turkiye de, yoneten, guc gosteren bir ulke yerine, yonetilen ve istendigi gibi davranmaya yonlendirilen bir ulke olmustur maalesef. Ulke, once Marshall yardimi adi altinda, sonra da IMF marifetiyle "resmen" satin alinmis, istenildigi gibi davranmak zorunda birakilmistir. 500 milyar USD dis borcla (ic borcu saymiyorum bile) siz istediginiz gibi konusabilir, istediginiz gibi ona buna kafa tutabilir misiniz? Alimallah, borsadan cekerler 8-10 milyar USD yi, ulke parasi iki gunde %40-50 devalue olur, gorursunuz aki karayi.

Davos'ta, moderatorun de, S.Peres'in de, RTE'in da yaptiklari da birer satranc hamlesidir. Amaci kestirmek guc; bize bicilmis yeni bir gorev de olabilir, yasanan tiyatro gosterisi neticesinde Turkiye'nin Iran-Hamas-Arap Ulkeleri cizgisinde gosterilme cabasi da olabilir. Bunu organize eden USD-Israil de olabilir, AB de.

Tam bagimsiz bir Turkiye olamadiktan sonra bu tur teatral etkinlikleri yasamaya devam edecegiz. Sunu aklimizdan asla cikartmamamiz ve her olayda dusunmemiz gerekiyor; her soz, hareket ya da hamlenin mutlaka bir amaci ve arkasinda bir guc var. Bunlar neye hizmet ederler, bunu surekli dusunmeliyiz.

Sevgi ve Saygilarimla,

Bakmak yetmez, gormek gerek...


Ocak 31, 2009, 01:31:06 ös
Yanıtla #46
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 386



------İsrail Filistin topraklarını işgal etmiştir, doğru. Ama Türkiye'nin de işgal altında tuttuğu topraklar var.-----



Bunu bende merak ettim doğrusu nerelermiş bu topraklar,


Ocak 31, 2009, 01:36:35 ös
Yanıtla #47
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 386


Evet şimdi kimsenin hiç bakmadığı bir bakış açıcı getireyim ;

Erdoğanın davostaki çıkışı israil devletini korumaya yönelik operasyonun ilk hamlesidir.

Nedenmi  ?

Amerikanın girdiği ekonomik kriz ile israili koruyamayacak olması sebebi ile israilin

bölgede yaşayabilmesi için güçlü bir devlete ihtiyaç vardır ki, buda Türkiyedir.


Ocak 31, 2009, 02:03:36 ös
Yanıtla #48
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 879
  • Cinsiyet: Bay

Sevgili kardeslerim Davos 2009 u tam olarak izledim ve bazı yargılarımda degismeler oldu.Simdi baktıgımızda 4 katılımcıdan 3 u israil karsıtıydi.Ve bu 3 katılımcı israilden önce konustu sonuc olarak israilde hepsıne bir cevap vermek zorundaydı bence sure olarak bir adaletsizlik yok.Diger 3 katılımcı sankı oraya israili yargılamaya gelmıs gibiydi keza turkiyenın tavri resmen haması destekler nitelikteydi bir dusunun birileri gelse PKK yi ovse ve DTP yi ovse bizim bu hosumuza gidermi.İsrailin damarına basıldi Simon Pereste tepki verdi sonra bizim Kasımpasali tepkiyle karsılasınca o daha buyuk tepki verdi cunku birileri gazlamıs bence.Eskiden us pustu nolduda aslana dondun be adam demezlermi.


Ocak 31, 2009, 02:25:48 ös
Yanıtla #49
  • Ziyaretçi

Onursuzlarda onur mu olur, hangi onurdan haysiyetten bahsediyorsunuz, anca onur adında arkadaşları olabilir onların.
En kolay örnek bir insan inandığı dini siyasete alet eder mi.Bu mu onların onuru.
Türkiye'yi soydular, topraklarını sattılar, kabadayılık yaptılar, insanların dini hassasiyetiyle oynayıp bunu oya çevirdiler.
Hangi onur?

t.erdoğanın bu hareketini, İsmet İnönü'nün Lozan'da ki görüşmelerine benzettiler.Ne alakası var.Tamam İnönünün siyasetini sevmem ama en azından maddi manevi ülkeyi satmadı.


Ama bu sizin tabir ettiğiniz sözde onur sahibi insanlar  NANKÖR. İnsan sevmese bile değer verir be.[/color][/size][/b]

Bu onursuzlar varya başka ülkenin boyunduruğu altına bile girerler Atatürk ilke ve inkilapları tarih olsun diye.
Ama unutmayın hani kafalarına göre onu bunu içeri alıyorlar ya, ya da yargıtay onursal başkanına yaptıkları gibi evini basıyorlar ya.Bunu acısı çıkacak bir gün de haberleri yok.

yazdıklarınızla davosta yaşananların uzaktan yakından alakası yok.RTE nin dini alet etmeside iç politkayı bağlar, bu duruş politik bir mesele değil Milletin emperyalizme karşı duruşudur.
Bu tepki silah tüccarlarına , bu tepki dünyanın kanını emenlere bir tepkidir.Bu tepki yeni dünya düzenin şekillenmeye başladığı bir tepkidir.
Bu tepki Atatürkün yeri geldiğinde göstermiş olduğu tepkidir.
Erdoğanı hiçmi hiç sevmem düşüncelerine 180 derece tersimdir , fakatttttttt

Hiç bir emperyalist Türke el kaldıramaz, anında kırıverirler.Bu konu iç politik bir mesle değil onur meselesidir.
Ortada bir el kaldırma mı var dı sayın degas ben mi kaçırdım? Hangi onur meselesi bu? Bu meseleyi çıkaran kim?

   Türkiye bir muz cumhuriyeti değildir, bir gazeteci Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının elini tutamaz, veya bir başkası sesini yükseltip konuşamaz.

   RTE 'nin yerinde Başbakan olarak Pamukpaşayı görmek isterdim.İsrail kaçacak delik aradı.


Evet şimdi kimsenin hiç bakmadığı bir bakış açıcı getireyim ;

Erdoğanın davostaki çıkışı israil devletini korumaya yönelik operasyonun ilk hamlesidir.

Nedenmi  ?

Amerikanın girdiği ekonomik kriz ile israili koruyamayacak olması sebebi ile israilin

bölgede yaşayabilmesi için güçlü bir devlete ihtiyaç vardır ki, buda Türkiyedir.

Söyledikleriniz çelişiyor sayın degas. Onur meselesiydi, şimdi ise koruma meselesi oldu..


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
3 Yanıt
9165 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 04, 2012, 02:05:15 öö
Gönderen: gnothi
7 Yanıt
7472 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 09, 2015, 05:42:52 ös
Gönderen: ADAM
3 Yanıt
6856 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 09, 2010, 09:34:14 ös
Gönderen: Lethe
2 Yanıt
3860 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 15, 2014, 12:34:18 öö
Gönderen: Zion
0 Yanıt
3983 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 20, 2013, 09:05:37 ös
Gönderen: karahan
0 Yanıt
3089 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 20, 2013, 09:58:57 öö
Gönderen: ADAM
3 Yanıt
2491 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 30, 2014, 09:52:22 ös
Gönderen: Kadim
29 Yanıt
10047 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 04, 2015, 01:37:10 öö
Gönderen: mbulut
0 Yanıt
1823 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 05, 2015, 09:13:59 ös
Gönderen: İNSAN
33 Yanıt
16697 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 24, 2015, 01:15:40 ös
Gönderen: Erbeks