Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Yeni üye alınmasıyla ilgili Türkiye'deki masonların tabuları mı var? (dogudan)  (Okunma sayısı 7277 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 14, 2011, 04:09:54 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Bu sorudan sonra belki Sayın dogudan'ın burada "tabu" terimini kullanmakla ne demek istediği üzerinde bir açıklama yapılmıştır ama ben ne anladığıma bakmak istiyorum.

Tabu dokunulmaz olandır. Dolayısıyla Masonlukta tabudan söz edilince bu herhalde kaçınılmaz bir kural anlamında kullanılıyor.

Eh, öyle olunca sadece Türkiye'de değil, dünyanın her yerinde mason kuruluşlarının yeni üyeler almak bakımından tabuları vardır. Bunlardan kimileri dünyanın her yerinde aynıdır, kimileri ilgili ülkedeki mason örgütünün  kendi kültürü ve tutumu ile bağlantılıdır, kimileri de Masonluk anlayışından ileri gelir.

Bu bağlamda dünya yüzündeki en sıkı, en kılı kırk yaran ülke sanırım İsveç.

Bizim konumuz ise Türkiye...

Yurdumuzda üç mason büyük locası var. Bunlardan ikisinin (ÖMBL ile KMBL) öngördükleri kurallar birbirine pek yakın. Hatta bu bağlamda bir ilginç durum var; KMBL tüzüklerine göre üye olarak alınacak kişiler kadın olmalı; ÖMBL tüzüklerinde böyle bir kısıt belirtiylmiyor ama şu ana kadar hiç kadın üye almamışlar o ayrı.

HKEMBL kardınların zaten Masonluğa alınamayacağı görüşünde. (Aslında son zamanlarda bu bağlamdaki tutumu biraz farklı bir şekilde dile getiriliyor ama en azından değil kadın üye kabul etmek, localarının toplantılarına kadın masonları konuk olarak kabul etmesi bile söz konusu değil.) 

HKEMBL kendi bulunduğu kanadın tanımadığı bur kuruluşun üyesi olan masonları da localarına konuk olarak kabul etmiyor. Kendi üyelerinin o gibi kuruluşların toplantısına katılmasını da yasaklıyor. İşte size tabu! (Oysa Batı ülkelerinin birçoğunda bu kadar katı bir tutum olmadığını görüyoruz.)

Diğer birçok ülkede Gelenekçi Masonluk kanadında görüldüğü üzere HKEMBL'nda da bir kişinin Masonluğa kabul edilebilmesi için mutlaka "Ulu Yaradan" olarak nitelenen bir yüce varlığa inanması ve locaların toplantıları sırasında da kutsal din kitaplarının açık bulundurulması zorunlu. Buna da tabu denilebilir mi bilemem ama Masonluğun liberal kanadında dolayısıyla yurdumuzda ÖMBL ve KMBL böyle bir kural yok.  Gerçi kimileri bunu Ateistlik ile özdeşleştiriyor ama o yanlış çünkü her iki büyük locada da dinlerine ve inançlarına sıkı sıkıya bağla olanlar var. Öte yanda HKEMBL üyelerinin bu tabuya (tabuysa eğer) tam olarak uyup uymadıkları hayli kuşkulu ama böyle oluşu kuralı değiştirmiyor ve ortadan kaldırmıyor.

HKEMBL'nın ister istemez kabullerdiği bir diğer kural, bir mason kuruluşunun "düzenli" sayılabilmesi için ille de kökeninin dönüp dolaşıp İngiltere Birleşik Büyük Locası'na bağlanmış olması ya da bu büyük loca tarafından düzenliliğin onanmış bulunması. İkisi de aynı kapıya çıkar.

Buna karşın HKEMBL da dahil olmak üzere yurdumuzdaki tüm mason kuruluşları, bir büyük locanın özgür, bağımsız ve Masonluğun amaçları bakımından evrensel ama kendi ülkeleri bakımınından sulusal olması gerektiği konusunda birleşiyor. Acaba bunu da hpsi için geçerli bir tabu sayabilir miyiz?

Bir de Masonluğa girecek olan adayların diğer nitelikleri... Elbette her birinin çevresinde iyi tanınmış, dürüst, onurlu, erdemli kişiler olması beklenir ama hem bir asgari yaş sınırı var hem de bir asgari ekonomik geçim düzeyinde olma sorunu. Aslında birçok kişinin üzerinde durduğu ve acımasızca eleştirdiği bir konu bu. Örneğin bir genç mason olmak isteyişine karşın bu nedenle olamadığından yakınıyor da aynı gerekçe ile Bilmemne Kulübü'ne üye olmak istemesine karşın oraya alınmayışını hiç de dert etmiyor.  Sanırım kimileri mason derneklerini yol geçen hanı sanıyor ya da öyle olmasını bekliyor.
     
Düşünüyorum da, acaba ben bu bağlamdaki soruyu yanlış mı anlıyorum. Yoksa konu bu değil de Masonluğun ritüelik uygulamasındaki öğreti üzerinde mi durmalıydık. Öyleyse, onu da yapabiliriz forum kuralarının elverdiği ölçüde. 



 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Kasım 27, 2015, 01:32:17 öö
Yanıtla #1
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 631
  • Cinsiyet: Bay

Yine bir eski başlık ve biz yine onu canlandırmaya çalışıyoruz. Ama olsun, iyi yapıyoruz...

Başlık, Masonların üye alımı sırasında tabularının harekete geçip geçmediği ile ilgili bir açıklamayı kovalıyor. Anladığım kadarıyla Sayın ADAM da, bu soruya cevap ararken konuya birey olarak değil de, kurum olarak yaklaşıp yakalamaya çalışıyor.

Ama Mason olan kişinin , birini Masonluğa davet ederken o kişide aradığı özellikler veya olmasını istediği özellikler dikkate alındığında,  tabularını tamamen bir tarafa bırakabilir mi sorusu üzerinde çok durulmuyor.  Niye durulmadığını bilmiyoruz. Belki de o zamanın şartları böyle bir cevabı gerektirdiği için, tercih bu yònde yapılmıştır.

Üzerinde durulan şeyin de Türkiye 'de var olan büyük locaların belirlemiş olduğu şartlar olduğunu görüyoruz.Bu sartlarda herhangi bir tabu olup olmadığı konusunda fikirler yürütülmüş ve bilgiler verilmiş.  Yani kısacası, sorunun daha genel bir bakış açısı ile irdelenmiş olduğunu görüyoruz.

Ama insan olarak merak etmiyor değilim. Kurum olarak değil de ;  Mason kişi , bireysel olarak birini Masonluğa layık görürken ,ne kadar objektif olabilir ?

Mesela 1970 'li yıllarda Sol'a yakınlığı ile bilinen bir Mason, bir sağcı komşusunu, Mason olabilecek meziyetleri taşıyor olmasına rağmen;  Masonluğa davet edecek kadar Loca şartlarını kendi şartlarının üstünde tutabilir miydi?

Ya da, herhangi bir meslekten gelen kisilerin( örnek : mobilyacı) , Masonlukta iyi işler beceremeyeceği yönünde bir tabu oluşturan kişi, karşısına o meslekten biri çıkarsa ve o kişi Masonluğa da gerçekten uygunsa , o oluşturduğu tabusundan sıyrılıp Mason olması için uğraşır mı?



« Son Düzenleme: Kasım 27, 2015, 02:03:27 öö Gönderen: İNSAN »


Kasım 27, 2015, 02:23:51 öö
Yanıtla #2
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 2105
  • Cinsiyet: Bay
    • Masonluk ve Masonlar

Sayın İNSAN güzel bir noktaya değinmiş. Masonlukta belkide sayın ADAM'ın deyimiyle ''tabu'' yani değişmez sayılacak şeylerden birisi de, locaya gelen masonların, loca dışındaki tüm unvan ve payelerini loca dışında bırakmasıdır. Yani bir kişi solcu, sağcı, başkan, belediye görevlisi vs. olabilir. Ancak locaya geldiği anda eşitliği ve sevgiyi barındırmalıdır kendisinde. Peki o halde şu sorulabilir; Hadi diyelim ki loca içinde bıraksın, loca dışında bunu bırakmadan, karşıt fikirleri ''masonluğa uysa bile'' dışlamaz mı? İşte masonluğun güzel noktalarından birisi de budur. Zira masonluk, öğretilerinin sadece loca içerisinde sınırlı kalmasını istemez. Kişileri görüşlerinden ötürü dışlamamak, kuyusunu kazmamak, farklı görüşlerden de olsa aynı sevgi ve gayeleri paylaşan kişileri kardeşi olarak kabul edebilmektir mason olmaya giden adımlardan bir tanesi.
Gnothi Seauton

Yaşamak, kendini adam etmektir. Zeka ve bilgiyi kullanarak, etinden, kemiğinden kendi heykelini yapmaktır. - Goethe


Kasım 27, 2015, 09:40:44 öö
Yanıtla #3
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 513
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Risus'a katılıyorum. Genel olarak ele alırsak söyledikleri doğrudur.

Bireysel olarak ele alacak olursak Sayın İNSAN'ın tarif ettiği gibi tabuları olan bir mason elbette tabularına aykırı bir kişiyi önermeyebilir.Eğer o kişi masonluğa girecek özellikleri taşıyor ve bu yolda ilerlemeyi düşünüyorsa bir başkası bu görevi üstlenebilir. Sanmıyorum siyasi düşünce, meslek vs.gibi nedenlerden dolayı mason olmaya uygun olan kişiyi önermeyecek bir "masonun" olacağını..

Sadece önerilmeyen kişiye değil önerilen kişiler için aynı durum geçerlidir. Kendi düşüncesine, kendi mesleğine vs.yakın olduğu bir kişiyi öneren bir mason objektif olmamış olabilir.Önerilen kişi masonluğa uygun değil ise bu durum bir yerde kendini belli eder..

Görmek, varlığın yükselişidir.


Kasım 27, 2015, 10:08:48 öö
Yanıtla #4
  • Yeni Katilimci
  • *
  • İleti: 13
  • Cinsiyet: Bay

Sn. Mbulut'un dediği şekilde düşünüyorum. Objektif veya değil zaten önerilen kişi ne olduğunu belli eder. Sanırım bir veya iki üyenin referans olması durumu kötü niyetli girişlerin yapılmaya çalışılmasının engellenmesidir. Ama şunu da söylemeden geçmek istemiyorum: Doğrudan başvuru yapan kişi de bulunduğu ortamda değerlendirilebilir. Mesela kişi doktor. Mutlaka mesleği doktor olan bir Mason vardır. Ve başvuru yapan kişiye ulaşabilir. (Kendi kisisel fikirlerini masonluktan)ustte tutmadan da bu kisinin degerlendirilmesi kendisinden istenebilir( fisleme degil de biyografik istihbarat). Yani basvuran kisi incelenir(gizli veya direkt temas kurularak). Bu şekilde bir alım yapılabilir. Bu konudaki görüşleriniz nedir?
Biz bütün ışığa sahibiz, yapmamız gereken tek şey; düşüncelerimizi pratiğe dökmek.


Kasım 27, 2015, 10:55:55 öö
Yanıtla #5
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 2105
  • Cinsiyet: Bay
    • Masonluk ve Masonlar

Sn. Mbulut'un dediği şekilde düşünüyorum. Objektif veya değil zaten önerilen kişi ne olduğunu belli eder. Sanırım bir veya iki üyenin referans olması durumu kötü niyetli girişlerin yapılmaya çalışılmasının engellenmesidir. Ama şunu da söylemeden geçmek istemiyorum: Doğrudan başvuru yapan kişi de bulunduğu ortamda değerlendirilebilir. Mesela kişi doktor. Mutlaka mesleği doktor olan bir Mason vardır. Ve başvuru yapan kişiye ulaşabilir. (Kendi kisisel fikirlerini masonluktan)ustte tutmadan da bu kisinin degerlendirilmesi kendisinden istenebilir( fisleme degil de biyografik istihbarat). Yani basvuran kisi incelenir(gizli veya direkt temas kurularak). Bu şekilde bir alım yapılabilir. Bu konudaki görüşleriniz nedir?

Zaten bir bakıma olan da budur. Ayrıca kefil olan, tavsiye eden kişi/kişilerin ''Üstad'' mason olmaları gerektiğini de gözardı etmeyelim lütfen.
Gnothi Seauton

Yaşamak, kendini adam etmektir. Zeka ve bilgiyi kullanarak, etinden, kemiğinden kendi heykelini yapmaktır. - Goethe


Kasım 27, 2015, 11:11:16 öö
Yanıtla #6
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 513
  • Cinsiyet: Bay

Doğrudan başvuru yapan kişi de bulunduğu ortamda değerlendirilebilir. Mesela kişi doktor. Mutlaka mesleği doktor olan bir Mason vardır. Ve başvuru yapan kişiye ulaşabilir. (Kendi kisisel fikirlerini masonluktan)ustte tutmadan da bu kisinin degerlendirilmesi kendisinden istenebilir( fisleme degil de biyografik istihbarat). Yani basvuran kisi incelenir(gizli veya direkt temas kurularak). Bu şekilde bir alım yapılabilir. Bu konudaki görüşleriniz nedir?

Doğrudan başvuru yapan kişinin başvurusu ilgili locaya gönderilir. İlgili locanın üstadı gerekli tanışma veya araştırmalar için belirli kişileri görevlendirebilir.Görevli olan kişilerin mesleki benzerliklerinden çok masonik bilgilere hakim kişi olması önemlidir. Derece olarak üstad olan değil nitelik olarak üstad olması daha doğru olanıdır.Bu durumda değerlendirmenin objektif olmayacağını düşünmüyorum.

Sayın İNSAN'ın bahsettiği durum biraz farklı. Masonluğa uygun olan bir kişinin ,masonluğa girmeyi istemesine rağmen tabusu olan bir mason tarafından önerilmemesi veya önerilmesi için kayıtsız kalınması.
Görmek, varlığın yükselişidir.


Kasım 27, 2015, 11:45:46 öö
Yanıtla #7
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 631
  • Cinsiyet: Bay

Olmaması gereken şey olduğu hususunda herkes aynı fikri barındırıyor. Bu vurgu ile daha çok dikkat çeken isim ise Sayın Risus olarak görünüyor. Ancak aynı vurguyu,yani tabulardan bağımsız bir karar verme süreci olması gerektiğini Sayın mbulut ve Sayın siriusian da yapıyor. Yani anladığım kadarıyla diyorlar ki,  'böyle şey olmaz'.

Bu yorumlar arasında şöyle bir fark ortaya çıkıyor. Risus , gerçek Mason kişinin ,zaten böyle bir balçık içine girmeyeceğini,Loca şartlarını merkeze alacağını belirtiyor.

Ama diğer taraftan da , olması gereken bu durumun karşısında, "olan durum" var. Ben de  olması gereken ile olan durum arasındaki ranj değerinin ne kadar büyük olduğunu merak ediyorum.

Yani , açıkçası şunu merak ediyorum :

Mason kişi, esmer olan harici üzerinde bir tabu oluşturup da, esmerlerin iyi bir Mason olamayacığı yönünde bir tabu oluşturursa ve etrafında da Mason camiasında olması gereken bir esmer harici varsa , onunla ne kadar ilgilenir ?

Ya da ilgilenmez de ; " bundan olmaz " mı der ?







Kasım 27, 2015, 11:51:02 öö
Yanıtla #8
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 2105
  • Cinsiyet: Bay
    • Masonluk ve Masonlar

Elbette iç tüzüğü bilmiyorum lakin şu durum yapılıyor olabilir: Bir hariciye kefil olmak için 2 üstad mason gerekmektedir. Eğer 2 üstad mason bir hariciyi ''teklif'' ediyor/kefil oluyorsa zaten herhangi bir tabusu olmadan bu kişinin mason olmasını istedikleri için kefil olmuşlar demektir. Yani bu konuyu ''harici öneren masonlar'' için konuşamayız zira öneri yapıldığı için engel teşkil eden bir tabu da yok demektir.

Ancak kendiliğinden başvuru yapan kişiye gelince. Bu durumda da birbirinden mesleki ve belkide derece bakımından farklı iki üstad mason görevlendirilip bu kişiyi inceleyip gerekirse kefil olmaları bekleniyor olabilir. Bu durumda bir mason, tabularından ötürü kefil olmasa bile diğer mason bu tabuların masonlukta yersiz olacağını ispat ile kefaletini sürdürebilir. Ancak birbirinden bağımsız her iki masonun da aynı tabularla bu kişiye kefaleti reddetmesi demek, kişi için ya ''şanssızlık'' ya da ''gerçekten mason olamayacağı'' anlamına gelmektedir.
Gnothi Seauton

Yaşamak, kendini adam etmektir. Zeka ve bilgiyi kullanarak, etinden, kemiğinden kendi heykelini yapmaktır. - Goethe


Kasım 27, 2015, 12:12:16 ös
Yanıtla #9
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 513
  • Cinsiyet: Bay

Olması gereken duruma uygun olmayan kişi kurumsal bir tabu oluşturamaz.Bireysel boyutta tabularını sürdürebilir. Bu nedenle harici ile ilgilenmeyebilir.Elbette yanındakiler gerekli hatırlatmaları yapar ama o kişi kendi kurallarını değiştirmeyerek masonluğun töresel davranışlarına aykırı tutumuna devam edebilir.

Şüphesiz  gelecek olan o harici bu kişiden daha yararlı olacaktır.

Görmek, varlığın yükselişidir.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
2637 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 17, 2007, 05:56:53 ös
Gönderen: SublimePrince
0 Yanıt
3801 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 01, 2008, 09:15:04 ös
Gönderen: Isis
0 Yanıt
6623 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 23, 2008, 02:03:10 öö
Gönderen: Anatolic
34 Yanıt
24207 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 30, 2012, 01:13:45 ös
Gönderen: NOSAM33
5 Yanıt
10256 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 03, 2009, 08:10:54 öö
Gönderen: ADAM
5 Yanıt
28551 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 11, 2010, 03:45:29 ös
Gönderen: lucifer
4 Yanıt
19729 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 05, 2010, 12:07:04 ös
Gönderen: ADAM
29 Yanıt
17272 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 21, 2014, 11:37:47 öö
Gönderen: Selim
13 Yanıt
15809 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 21, 2013, 05:03:19 ös
Gönderen: Tij
20 Yanıt
9507 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 22, 2013, 02:37:10 ös
Gönderen: WaleC