Önceleri okuduğum ve yıllarca birdaha elime almadığım bir kitabımı,aklıma gelen birşey için tekrar açıp gözden geçirdim.
Bulgaristan ve Çekoslovakya'da
Parapsişik Araştırmalar ve Bilimsel Mekaleler de geçen bir konu.
İstanbul 1977 baskısı bu kitab da ilginç bilgiler dikkatimi çekmişti özellikle pramid hakkındakiler;hiç olmadı ne kadar doğru olduğu konusunda fikir yürütülebilir..
--------------------------------------------------
Piramidin Gücü:
"Dünyanın yedi harikasından ve mevcut mimarinin en acaiplerinden biri olan Mısır'ın Büyük Piramid'i 5000 yıla yakın bir zamandan beri insanları düşündürmüştür. Dünya üzerinde insan eliyle yapılmış olan bu yapının amacı ne idi? Kral Keops'un mezarı olarak bir ara düşünülmüşse de içinden Kırala ait birşey çıkmamıştır. Amerikan medyomu Edgar Cayce'e göre, piramidin asıl inşası mühendislik işleri Hermes'e aittir. Kahire yakınlarında çölün ortasında bulunan Büyük Piramit yaklaşık 57 dönümlük bir toprak parçası üzerinde yükselmekte olup, tabanının çevresi 1000 yarda kadardır. Her biri 54 ton kadar gelen büyük kireçtaşı blokların üst üste konulmasıyla inşa edilmiştir. Bu kadar büyük olan blokların arasında yarım milimetre kadar bile aralık bulunmamaktadır.
91304 patent numaralı bir Keops Piramidi modeli Prag'da yapılmış bulunuyor. Firavun'dan ziyade, Piramid için Çekler'in kafasında başka bir şey bulunuyordu. Prag'da dolaşırken bir kitablığın üzerinde duran küçük bir piramit modeli gözüme ilişmişti. İçinde de, bir kibrit kutusu üzerine yerleştirilmiş jilet bıçağı bulunuyordu. Merakımızı yenemiyerek sorduk, "Pramidlerin sırlarından birini öğrenmek istermisiniz?" diye sordu rehberimiz. "Tabii" diye cevap verdik. "Piramidin sırlarından birisi onun biçimidir." dedi. O zaman yine belli belirsiz bir şekilde Edgar Cayce'in belirttiklerini hatırldık. Onun söylediklerine göre, piramidin sırları onun matematiğinde, geometresinde, astronomisinde ve kullanılan taşların çeşidinin sembolizminde bulunmaktadır. Okuyabilenler için piramidin kendisi taşlaşmiş bir tarihdir. O tarihte insanlığın ilk çağlarında 1998'e kadar olan ve olacak bilgiler verilmektedir.
"Fakat biçimin ne önemi olabilir?" diye sorduk. Yanımızdaki Çek derhal cevap verdi: "Enerji üretmektedir." Bu bir şaka mıydı? Bize anlattılar. Yıllar önce bir Fransız olan Mösyö Bovis Mısır'daki Büyük Piramid'i ziyaret etmişt. Yapının içine giren yollardan biri Firavunun odasıdır. Sıcaktan bunalmış Bovis içeri atar kendisini. İçerde ki hava nemliydi. Fivavun la hiç de ilgisi bulunmayan başka bir şey Bovis'i şaşırtmıştı. Odada, içinde ölü kediler bulunan çöp kutuları vardı. Bu hayvanlar besbelli ki piramidin içinde yollarını yitirip ölmüşlerdi. Fakat kedilerin tuhaf bir halleri vardı. Hiç de kokuşmuşa, çürümüşe benzemiyorlardı. Etrafda herhangi bir leş kokusu da yoktu. Rutubete rağmen hayvanlar adeta mumyalanmışlardı. Bu durum Bovis'i son derece şaşırtmıştı.
"Acaba?" diye merak etti Bovis, "Firavun2un cesedinin bozulmaması için piramidin biçimi bir garanti mi oluyordu?" Bovis, bundan sonra piramidin boyutlarının birbirine oranının, tam olarak kuzey-güney doğrultusunda bulunmasının tesadüfi birşey olmadığına karar kıldı.
Bovis tabanı bir yarda genişliğinde bir Keops Piramidi modeli yaptı. Kuzey-güney doğrultusuna göre yön verdikten sonra içine ölü bir kedi koydu. Bir süre sonra kedi mumyalanmıştı. Kediyi alarak başka organik meddelerle denemelere devam etti. Bilhassa çabucak bozulan organik maddelerle denemelere devam etti. Denemelerden sonra Bovis bu piramidlerde bozulmayı önleyen ve çabucak kurumaya sebeb Keopsolan bir etkinin olması gerektiğini kabul etmek zorunda kaldı. Keops Piramidinin küük modelleri üzerinde kendi kendine denemeler yaptı. Bunların içinde eski
kullanılmış jiletleride denedi ve eski keskinliklerine döndüğünü gördü. Sonunda şu karara vardı: " Piramidin içinde ki boşluğun biçimi ile, o boşlukta oluşan fizik, kimyasal ve biyolojik olaylar arasında bir ilişki bulunmaktadır."
-----------------------
İşte böyle bir bilgi. Ne kadarı doğru olduğu ise mechul.