Merhaba,
Şimdi aklıma bu yazıyı buraya kopyalamak nereden geldi diye soracak olursanız Sn Masor1976'nın kullanmış olduğu bir cümleden geldi.
"Halbuki muhafazakar öğretmenler yollayarak bu faydalı kurumu devam ettirebilirlerdi" (Köy enstitülerini kastediyor-Darwin Bu Ise Nederdi? yazısında)
Muhafazakar öğretmen demek ne demek. Genç beyinlere rehberlik adına inandığı ideolojiyi, dini,cemaat telkinlerini mi verecek?
Muhafazakar öğretmenin karşılığı dinsiz öğretmen mi olacak?
İktidarlar değiştikçe öğretmenlerde mi değişecek? Müfredatlar mı değişecek.
İnsan hayatına akıl ve bilim mi yön verecek? Yoksa bireyi yok sayan, özgür düşünceyi tehlikeli sayan muhafazakar anlayış mı?
Aykut Kence ODTU'DE Biyoloji profesörüdür.
İmkanım olursa bu sempozyumdaki tüm bildirileri yayınlamak isterim.
1930′lar
Tarih ders kitapları dünyanın ve insanın evrimini anlatarak başlamaktaydı.
“…kitabımızda insanın tarihine girmeden önce, kainat, dünya ve insan hakkında zamanımızın ilme dayanan teorilerini aktardık ve açıkladık ve bunu yaparken batıl fikirlerden sıyrılarak, tarihi gerçekliği kavramaya çalıştık”
Afet İnan
1940′lar
Tarih ders kitaplarından ilk bölümler çıkarılmış ve tarih Yontma Taş Devri ile başlatılmıştır.
1960′lar
Biyoloji derslerinde olaylar doğal izahları ile açıklanıyordu:
“Öyle ise, tufanlarda canlıların ortadan kalktıkları, yeniden yaratıldıkları; türlerin sabit olduğu fikirleri doğru değildir”
1962 tarihli Biyoloji Ders Kitabı
1970′ler
“…liselerde okutulacak biyoloji kitaplarını, biyokimya kitaplarını, Allah’ın adıyla bizim adamlarımız, dinimize, kökenimize inanmış, bağlı kimseler hazırlasınlar…”
Fethullah Gülen
“Türk-İslam kültürünün aşağılanan unsurlarının çıkarılması, İslami değerlerin öne çıkarılması ve pozitivizmin dışlanması…”
1976-Tek Kitap Rejimi’nin Amaçları
39. T.C. Hükümeti (AP ‐MSP ‐MHP ‐ CGP)
1980′ler
Fethullah Gülen’in Türk biyoloji eğitimi konusundaki dilekleri 1985 yılında Vehbi Dinçerler’in Milli Eğitim bakanlığı sırasında gerçekleşme yoluna girmiştir. Lise biyoloji ders programına ABD’li köktendincilerle işbirliği içinde evrime seçenek olarak yaratılış görüşü eklenmiştir. Lise din kültürü ve ahlak bilgisi ders kitaplarında da aynı şekilde Darwin’in evrim kuramı çarpıtılmıştır.
“1980’li yılların ortalarında bir gün Yaratılışı Araştırma Enstitüsü (ICR) Türk Milli Eğitim Bakanı sayın Vehbi Dinçerler’den, davetsiz bir telefon aldı. Dini bütün bir müslüman olarak Mr. Dinçerler yaratılışa inanıyordu (yaratılışın Kur’an’daki anlatımı İncil’deki ile hemen hemen aynıydı). Türk Hükümetinin bir üyesi olarak, tüm eğitim sistemine vakıf olduğu için okullarında baskın olan laik temelli salt evrim öğretimine son verip, bunun yerine yaratılış ve evrime eşit zaman ayrıldığı iki modelli bir sistemi getirmek istiyordu. Bunun sonucu olarak yaratılışın bilimsel (İncildeki değil) kanıtlarını içeren ICR’ın çeşitli kitapları Türkçe’ye çevrildi ve Türkiye’de tüm okul öğretmenlerine dağıtıldı.”
Institute for Creation Research (ICR) – Acts and Facts
1. Resim
“Yaratılış teorisini müfredata ekleyenler sizin gibi akademisyenlerdir. Bakanın takdiri sadece tekelciliğin kaldırılmasının daha hür, daha bilimsel, daha tartışmacı, bireylerin yetişmesindeki “tekilci ve tekelci” engelleri ortadan kaldırmak olmuştur…”
Vehbi Dinçerler
1990′lar
Eskiden olayların doğal yollardan açıklandığı biyoloji derslerinde, şimdi doğaüstü gerekçelerden bahsedilir olmuştu:
“Günümüzde biyoloji ile ilgili birçok bilim adamı, hayatın çeşitliliğini, bir hücre içinde geçen hayat olaylarının olağanüstü nizamını ve kainatın çok ince bir düzenle işlediğini görerek, Allah’ın varlığını idrak ettiklerini belirtmişlerdir”
1992 tarihli Biyoloji Ders Kitabı
Evrim kuramı liselerin işlediği son biyoloji konusu haline getirildi.
Liseler ve Üniversiteler’de kullanılmak üzre “ilginç” ders kitapları yazılmaya başlandı, bir kaç örnek:
2. Resim
“… bu hesaba göre Hz. Adem’in boyunun yaklaşık 30 metre civarında olduğu söylenebilir. … Ağaçların 200 metre olduğu, dinazorların yaşadığı dönemde bizim gibi ufak tefek insanların yaşadığını düşünme, hayat mücadelesi açısından insan ters gelir. Kocaman kertenkelelerin, dev dinozorların yanında öyle insanların olması gerekir ki hayatla mücadelede mevcudiyetini koruyup neslini sürdürebilsin.”
Alternatif Biyolojiye Doğru
“Alternatif Biyoloji, genç ve gayretli ilim adamlarımızın göz nuru ve yorucu çalışmalarının mahsulü. Biz, bütün gönlümüzle bu mübarek çalışmayı takdirle karşılıyor ve alkışlıyoruz. Ne var ki, günümüzde zıvanadan çıkmış bilim telakkisinin yeniden hakiki yörüngesine oturtulabilmesi için, bilimin değişik dallarında bunun gibi daha yüzlerce telifata ihtiyaç var.”
Fethullah Gülen – Kitap hakkındaki görüşleri
3. Resim
Atatürk Üniversitesinde Biyokimya’ya Giriş(Resim 3'e Bakınız)
2000′ler
“…Darwin teorisi yapısı dolayısı ile ateistlerle deistlerin dünya görüsüyle birebir örtüşen bir görüştür. Akıllı tasarım ise dinlerin yaratılışla ilgili görüşleriyle birebir örtüşür.”
“…Darwin teorisi ateist fikirlerle örtüştüğü için bu bir ateist propagandasıdır bu kitaba girmemelidir demek ne kadar yanlışsa akıllı tasarım semavi dinlerin ilahi kitapların yaratılışla ilgili fikirleriyle örtüşüyor diye bunu yok sayamayız. Gallup Enstitüsü Türkiye’de bir araştırma yapmış, yapılan araştırmada ateist 1%.”
“… bu 1% ile Darwin’in görüşleri örtüşüyor ama AT 99% olan insanların görüşleriyle örtüştüğü zaman bu bir dini telkindir diyemezsiniz.”
Hüseyin Çelik
2003-2009 T.C. Milli Eğitim Bakanı
E. Yaratılış Görüşü
Var olan bütün dinlerin ortak yönü, canlının Tanrı tarafından yaratıldığı görüşüdür.
Buna göre yeryüzünde yaşayan bütün tür çeşitleri başka türlere değişmemiştir. Canlılar alemindeki türlerin herbiri farklı zamanlarda yaratılmıştır.
Şu anda kullanılan Lise Biyoloji Ders kitabı. Evrim anlatılmadan önce sanki bir uyarı niteliğinde, ‘Hayatın başlangıcına ait görüşler’ ve elbette yaratılış anlatılıyor.
2005 – Eurobarometer Araştırması:
13 soruluk temel bilimsel bilgiler anketi:
Türkiye – %44 (en az doğru cevabı bulunan ülke)
Ne sıklıkla bilim ve teknoloji konusundaki tartışmalara katılırsınız?
Türkiye – %71 – Hiç
Fen Dersleri Yeterince İlginç Değil mi?
Türkiye – %66 – İlginç değil
Sonuç
Çağdaş ülkeler neden evrim konusunda araştırmalara milyonlarca ya da milyarlarca dolar harcamaktadırlar?
Çünkü evrim kuramı insanın ve diğer canlıların geleceğini yakından ilgilendirmektedir. Evrimin bir sonucu da türlerin yok oluşudur. Yeryüzünde günümüzde yaşamakta olan canlı türleri varolmuş olan canlı türlerinin %1’i bile değildir. Çağdaş ülkeler, evrimin güncel yaşamımızdaki uygulamalarının sağladığı yararların yanısıra, insanı bu %1’in içinde tutmaya çalışıyorlar.
Biz de ise ülkemizi “muassır medeniyetler seviyesi”nin üzerine çıkarmak isteyen yöneticiler ne yazık ki nüfus artışını teşvik etmekte, ormanlarmızı satmaya çalışmakta, aynı yöneticiler okullarda yaratılışçılık ya da bilinçli tasarımı öğretmeyi savunmaktadırlar.
Eğer Atatürk’ün dediği gibi çağı yakalamak ve çağdaş uygarlıklar düzeyinin üstüne çıkmak istiyorsak eğitim sistemimizde acil reforma gereksinim vardır.
Kaynak
Bu makale Aykut Kence ve R. Nazlı Öztürkler Somel’in, 2007′de İnönü Üniversitesinin ev sahipliğinde gerçekleştirilen Biyoloji Eğitiminde Evrim Sempozyumu’nda yaptıkları sunumlardan derlenmiştir.
http://realityofevolution.wordpress.com/2009/08/30/turk-egitim-sisteminde-evrim-aykut-kence/http://www.facebook.com/notes/ateistagnostik-video-sayfas%C4%B1/t%C3%BCrk-e%C4%9Fitim-sisteminde-evrim-aykut-kence/220753583860