Eski Türk Sembolleri

[mbulut]

Arketip : Kelime anlamıyla kalıp, şablon, ilktip şeklinde ifade edilen arketipler gerçekte insan kültürünü oluşturan yapıtaşlarıdır. İnsanlar uzun dönemler boyunca karşılaştığı benzer olayları bir süre sonra belli davranış kalıplarına oturtmuş ve bu kalıpları kuşaklar boyunca aktarmaya başlamıştır.

Arkaik : Tarih ve arkeolojide, erken bir dönemi veya 'klasik dönem' öncesi bir arkeolojik kültürü tanımlar.

Petroglif : (Yun. Petra,kaya ve glyphein, oymak'tan fr. gelir) kaya üzerine yontulmuş, çizilmiş veya boyanarak yapılmış arkeolojik resim sanatı.

İkonografi : Simgesel dil Sanat yapıtlarının konularını ya da içeriklerini, yapılışlarındaki tarzla karşılaştırmalı olarak inceleme yöntemi İkonların tanıtılması ve açıklanması

Çağlar boyunca insanoğlu,söylence ve simgeler aracılığıyla ‘’bilinmeyen’’ ile iletişim kurmuştur.Tüm bu ‘’sözlü kültür’’ ve ‘’yazılı kültür’’ tasarımlarını yaratanlar ve ortaya çıkaranlar,ait oldukları toplumun ortak bilinçaltını bilen ve hafızalarında tutan özel insanlardır.Bunlar bulundukları toplumu etkileyen ve harekete geçiren şamanlar,ozanlar,bilgeler ve peygamberlerdir.Sözlü ve yazılı kültür mirası taşıyıcıları olarak çok önemli bir misyon üstlenmişlerdir.Bir Yakut Şamanı’nın sözlü kültür hafızası 12.000 kelimeden ibaretken,normal insan kapasitesi 4.000 sözcük barındırır.

Arkaik insanlar o zamanın metafizik kavramlarını simge,mitoloji ve ritüeller yardımıyla ifade etmişlerdir.Mitolojiler gibi sözlü anlatımlar arkaik dönemde yapılan ve kayaların üzerinde görülen şifreli işaretler,bu özel insanların yaratımlarıdır.Simgeler ve semboller kapalı ve örtülüdürler.Onu ancak anlamını (gerçek anlamı) bilenler anlayabilir…

Türklerin Çarkıfelek olarak isimlendirdiği Swastika,evrenin ve gökyüzünün bir merkez etrafında dönüşünü ifade eder.

Detaylar

Türklerin ‘’Tengri’’ tamgası.Dört yön sembolizmiyle alakalı ‘’yer’’ ikonografisidir.

Detaylar

Taşçı-Mason Tamgası

Detaylar

Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde,tarihi yapıların üzerindeki Masonik semboller diye isimlendirilen işaretler,Türk Runik harflerinin ve tamgalarının bir devamıdır.

Taşçı tamgaları olarak bilinen bu işaretler,4-5 yy’da Karadenizin kuzeyinden Avrupa’ya akın eden Kıpçak,Kuman,Hazar gibi boylardaki,Türk taş işçisi olan insanlar tarafından taşlara vurulmuştur…

‘’Hamsa’’ adı verilen el sembolü

Detaylar

El ikonografisi tanrıçanın şifa veren,koruyan eli ile alakalıdır.Asyalı bebeklerde görülen leke Umay Ana’nın el izi olarak bilinir.El sembolü olan nazarlık ya da muskalar Ana Tanrıça’nın sembolüdür ve Umay Ana’nın eli,Hz.Meryem’in eli,Hz.Fatıma’nın eli,Tanrıça Tanit’in eli ve Venüs’ün eli olarak mitoloji ve anlatılarda hayat bulur.

Ata Şamanlar bir sonraki şamana el biçiminde,ağaçtan yapılmış sembol verirler.Günümüzdeki ‘’el vermek’’ deyimi bu ritüele dayanır.

Hakasya Abakan Türklerine ait insan biçimli 7 kollu şamdan petroglifi.

Detaylar

Uygur Türkleri Büyükayı takımyıldızı ibadeti için tapınaklarda mum yakarlardı.(Ölmüşlerin ruhlarının gökyüzüne yükselmesi için dua ederlerdi).Bu mumlar Büyükayı’nın yıldız sayısı kadardı.7 kollu şamdan bu kozmolojik ve dini görüşün bir uzantısıdır.Bu sembolün en erken kazımalarına dünyanın çeşitli bölgelerinde rastlanır.

Karahanlı Devleti parasıdaki ve Erzincan ‘’Mama Hatun’’ türbesindeki,Ana Tanrıça arketipi olan beş uçlu yıldız.

Detaylar

Venüs ikonorafisini Türkler de kullanmıştır.Pentegram,Venüs ile Güneş’in gökyüzünde her sekiz yılda bir aynı burçta kavuşmasıdır.Beş kez olan bu kavuşum noktaları birleştirilince Pentegram adını verdiğimiz beş uçlu yıldız ortaya çıkar.Pentagramın ortasındaki üçgen şekil Ana Tanrıça’nın gören gözü ile ilişkilendirilir.Üçgen ya da delta simgesi koruyucu tılsım ve muska olarak da kullanılmıştır.

Memlüklü Devleti parasındaki Davut yıldızı sembolü

Detaylar

Davut yıldızı ikonografisine,Barbaros’un sancağında rastlanır.Eski denizciler,bu yıldız grubuna yelken açma yıldızları adını verir ve Ülker’in ufuk çizgisinde Güneş ile birlikte yükselmeye başladığı dönemde denize açılırlardı.Bu zaman dilimi,Türklerin ‘’Hıdrellez’’ olarak bildiği dönemdir.

Ülker Türkçede sıra ve dizi demektir.Sümer kil tabletlerde Ülker Takımyıldızını,hem dizi biçiminde hem de Davut Yıldızı şeklinde görebiliriz.



Kaynakça

1-  Türklerin Kozmik Sembolleri Tamgalar (Nuray Bilgili)

2-  www.turkkozmology.blogspot.com.tr

3- www.wikipedia.org

4- www.turkcesozlukler.com

[Kadim]

Aşağıdakileri özet olarak yazdım.
Merak edenler aralarda geçen terimleri yazarak uzun kaynaklarına ulaşabilirler.
En altta da gerekli açıklamayı yaptım, iyi okumalar

Geçenler de mizah bölümünde açılan "Türk olmanın belirtileri" adlı konuya yazmıştım, bu konuya devam edecek ve geliştirecek olursam bu yazıyı, aşağıdaki sonuçlara ulaşırım;

Benim bildiğim kadarıyla;
Gerçek Türklerin karakteristik yapıları farklı ve çeşitlilik gösterir.

Mısır'daki yapılar, Çin'deki yapılar, Hindistan'daki yapılar, Budizm, Yahudilik, Hristiyanlık, Müslümanlık gibi Dinler gelmeden önce,
Türkler bambaşkaydı ve bunlardan önce de bu toprakların Mezopotamya'nın, Anadolu'nun ve Asya'nın gerçek sahipleri Türklerdi...

Belkide bu yukarıda saydığım dinler ve medeniyetler, Türklerin ibadet ve inanışlarından, yaptıkları yapılardan piramit ve tapınaklardan, Türk efsanelerinden, sembollerinden ve benzeri özelliklerinden esinlenerek çıkmış bile olabilir yada Türk soylarının parçaları olabilir.

Hani diyorlar ya insanlar güneyden geldiler siyahi'diler sonradan değişime uğradılar diye bence bunlar tamamen saçmalık.
Bunların gerçek kanıtları çıkmaya başladı ve kazılar devam ettikçe daha da çok sonuç çıkacaktır...
Bu topraklarda onların bahsettiği siyahilerin geldiği tarihten de öncesinde yaşayanlar vardı...

En renkli ve kaliteli elbiseler, en güzel ticaret yolları ve metotları, en iyi savaşçılar, savaş taktikleri ve aletleri, en iyi atlar ve diğer hayvan yetiştiricilikleri, en iyi mimari yapılar piramitler, tapınaklar, yer altı şehirleri, mağaralar ve yerleşkeler, en iyi kervanlar Türklerdeydi...

Yahudi gibi ticaret yaparlardı, Avrupalılar gibi modern ve medeni, Ermeniler gibi yeteneklilerdi, Taş ustaları gibi işçilikleri vardı.
Belki bu saydıklarım da aynı Türk soylarının devamı yada kollarından olabilir, gen haritaları çıkarılabilir.

Bu 3,4 gruba bakacak olursanız gerçek Türklerin karakteristik yapılarına buradan ulaşabilirsiniz.

Gerçek Türklere özgü çoğunluk olarak; boy oranı erkekler de 1.75 - 1,85, bayanlar da 1,55 - 1,70 orta ya da ortadan uzuncadır. Kafatası yapısı brakisefaldir, kafatasının üzeri sivreltili, kafatasının arkasında çıkıntı vardır. Burun düz ya da kartal burundur. Deri buğday rengindedir. Elmacık kemikleri gelişkindir ama mongoloid ırktaki gibi aşırı fırlak değildir. Kemikler kalın, kaslar gelişkindir ve ayak ilk iki parmakları uzun ve tabanı geniş, göz yapıları çok olmamak üzere hafif çekik, kemik yapıları kalın ve sağlam, doğuştan çevik ve enerjik insanlardı. Pratik düşünür sonuca odaklı işler yaparak çalışırlardı. Kurnaz ve akıllıydılar, inançları kuvvetli insanlardı.

Ama şuan bakacak olursak adı Türkiye diye herkes Türk değil.
Gerçek Türkler dünyanın farklı yerlerinde hayatlarını sürdürmekteler.
Farklı koloniler ve bölgelerde çevresel olarak dağılmış bir şekilde hayatlarını sürdürmektedirler.
Bazen yer altında bazen dünyanın en zenginleri listesinde bazen İtalya Finlandiya dolaylarında, bazen Kanada ve Amerika da kısacası her yerdedirler....

Bu belirttiğin Türk sembolleri çok önemlidir;
Bu sembolleri dünya üzerinde kullananlar çoktur.
Bu sembolleri kullananlar ya Türk kökenlidir yada Türk kökenli olduğunu bilmeyenlerdir.

NOT:
Türkler tek bir dine mensup değil, tek bir toprak parçasında yaşayanlardan ibaret değildir.

Türkler Sam, Ham, Yafes ve Nuh'tan öncede vardı.
Bilinen ve yok olmayan Tek ırk Türkler desem belkide yeridir...

Adem ve Havva'dan olma Kayin ve Evelin soyu tamamen yok olmuştur.
Seth'in soyundan Dünya ırkları devam etmiştir.

Seth'ten olma Yafes atalarının özellliklerini taşımakta ve Türk'lerin bilinen en eski atasıdır.

Türklerin de Seth'in soyundan geldiği ve torunlarından olduğu kabul edilir.
Amerika ve Kanada nüfusunun çoğunluğu Yafes'ten olma Avrupa'dan göç eden Türkler'den oluşur.

Avrupa da ki Musevilerin ve dağılan bölgelerin çoğunluğu Türklerden oluşur.
Şuan ki İsrail Avrupa'dan giden Yafes'in soyundan Türk asıllı Musevilerin çoğunluğundan oluşmaktadır, Sam'den olma Yahudi ırkı azınlıktır.

Yafes'in soyundan gelen Hitlerin hedefindeki ırk Sam'den olma Yahudi ırkıdır ve onun zulmünden etkilenmeyenler Yafes'in soyundan Türk musevileridir ve Hitlerin kullandığı sembolde Türklere aittir.

Rusya da ki nüfusun çoğunluğunu Türk boyları oluşturur.

Bu mevzu uzar gider çok derin konular bunlar...

[ADAM]

Çok güzel...

Bunların üzerine çok değerlendirme yapılabilir.

Ancak, acaba tüm bunların (ayrı ayrı) tarihlemesi olanağı var mı?

[mbulut]

Paylaşmış olduğum sembollerden daha fazlasına ulaşılabilir.Burada paylaşılmış olanlar daha çok bilindik semboller üzerineydi.

Elbette biraz araştırma yapıldığı takdirde tamamının olmasa da bazılarının tarihlemesini yapmak mümkündür.Bu konuda ufaktan çalışmak güzel olacak..

[KAM]

onun adı OZ  tamgasıdır       yeniden doğuşu  veya kendi kendini yenilemeyi  temsil eder  şuan hala asyada bozkırlarda yaşayan insanlar bu tamgayla hayvanlarını damgalar

[mbulut]

Ben bu konuda biraz kararsızım sn.İlteris.Çünkü aynı sembol hem gök çarkı hem de oz tamgası olarak adlandirilmaktadir.Dediğiniz gibi yüksek ihtimal olarak inancsal açıdan değerlendirmek mantıklı geliyor.

Elbette yeniden doğuş anlayışı islamiyet öncesi Türk toplumlarında olan bir anlayıştı.Oz'a öze dönmek Tanriya tekamül etme anlayışı ateşle yanma (ateşe tapma değil)  ön Türk toplumundan Osmanlı dönemine kadar birkaç değişiklik olmasına rağmen devam etmiştir.

[Waldow]

Özetle bütün Dünya türktür ve türklerden çoğalmıştır şeklindeki ırkçı bakış açısı. Türklerdeki bu ırkını yüceltme arzusunun amacı sanırım taa osmanlının çöküşünden itibaren başlayan sürekli geri gitme ve batılı devletler karşısında ezilmesinden ötürü. Bir türlü hazmedilemedi. Türklerin tarihleri ve tarihteki yerleri asla yadsınamaz. Ama bu kadar abartmaya da gerek yok.

[mbulut]

Sn.Waldow size kesinlikle katılıyorum. Birçok insan kendi ırkını, milletini yüceltmek ister.Burada öyle bir ince çizgi var ki çoğu kişinin dikkat etmediği bu ince çizgi "üstünlük kurma"

Sn.Kadim güzel bir noktaya değinmiş "Türkler çok iyi ticaret yapardı. ." şeklinde. Peki bu bahsettiğimiz semboller mesela bu ticaretler sayesinde (ipek yolu-baharat yolu vs.aracılığıyla)  Türk kültürüne geçmiş olabilir.Günümüzde olduğu gibi geçmişte se kültürler arası iletişimin olduğunu söylemek yanlış olmaz.Bu iletişim ve etkileşim sonucu bu semboller başta olmak üzere birçok söz, davranış ve inançları sadece tek bir millete bağlamak doğru olmaz.Evet Türklerin geçmişte zengin bir kültürü vardı ama tekel değildi.

Bu doğrultuda konuyu ırkçı bir düşünce anlayışı ile özetlemek ne kadar doğru olur ?