Eski Türk Sembollerinden Çift Başlı Kartal

[mbulut]

Masonluğun 33.derecesinde kullanıldığıda söylenen çift başlı kartal figürü eski Türk inanç sisteminden,Selçuklu devletine olduğu kadar birçok ülke ve inanışta görülmektedir.

Tanım olarak ; Eski çağlarda Sümerler ve Hititlilerde rastlanır. Sümerler’de Lagaş kentinin simgesi çift başlı kartaldır. Onlardan; Akadlara, Asurlulara, Sasanilere, Bizanslara ve Türklere geçer. Aynı zamanda: Hititlilerde, Büyük krallık döneminde: Hattuşa, Alacahöyük ve Yazılıkaya’da ki kabartmalarda, yine çift başlı kartal görülür.(www.wikipedia.org)

Türk Beylerinin ongun’ları olan kuşlardan çift başlı kartalın kendisinden türediğine inanılmıştır, içinde kutsal ruh’u barındıran totem benzeri bu ongunlar, boyları korur ve ölümsüzlüğü sembolize ederlerdi. Çift başlı kartal, Orta Asya’dan beri Türklerin hakimi­yet sembolüydü, T.C Polis kokartlarında da yerini almıştır. Diğer yandan, tarih boyunca birçok devletin; bayrak, flama, para, kokart, takım amblemi, kutsal mimari içeren yapıt­ları, kentleri, kralları, askeri ve güvenlik güç­lerinin sembolik kuşu olarak kullanılmış ve kullanılmaya devam edilmektedir. Jüpiter ve Güneş’in sembolü Kartal, değişmez yasaları betimler. Jüpiter’in kuşu, Roma paralarında imparatorluk amblemi olarak kullanılmıştır. Sıklıkla iki başlı betimlendiğinde görüş açısı mükemmelleşen kartalın bu ifadesi, yüksek enerji sağlayan bilginin hayata geçirilmesidir. Bir çok tradisyonun kutsal kartal sembolü; yükselmeyle, güçle, ruhaniyetle, sezgiyle, habercilikle, güneş ve ışıkla ilişkilenerek,
kö­tülüğe zıt kabul edilen ezoterik bir ambleme dönüşür. Kudret ve adalet atfedilen kartal, yılanla savaşım halindedir. Bu nedenle; alt düzeydeki nefsaniyetin, yüksek güçler adına yok edilmesinin sembolü haline gelmiştir. Arslan başı ile birleştirilen kartal figürü, yer ve gökteki iki kralın özdeşleştirilmesidir.


Görsellere geçmeden önce Şamanizm inancında çift başlı kartal:

''...Eski Türk inanç sisteminin bir diğer figürü de göğün en üst katında bulunduğu söylenilen ''Gök Kartalı''dır.Eski Türk mitolojisine göre,''Bu kartalın sol kanadı ayı,sağ kanadı da güneşi örtüyordu.''Bazı figürlerde ise çift başlı kartal bir güneşin üzerinde resmedilmiştir.

Yani ne zaman çift başlı kartalla karşılaşıldıysa mutlaka güneş sembolünün de bu figürle yan yana kullanıldığı görülmüştür.

Gök-Tanrı inisiyasyonunu dile getiren Türk miitolojisinde yerle gök arasında kutsal bir kapının olduğu ve bu kutsal kapıyı da çift başlı bir kartalın tuttuğu söylenmektedir.Bütün bunlar hep birbiriyle bağlantılı bir konuyu dile getiren ifadelerdir.Ve aynı zamanda Gök-Tanrı innisiyasyonunun içinde bulunan önemli sembollerdir...'' (Ergün Candan - Atalarımızın Gök Tanrı Dini)

Rus Çarlığı,Arnavutluk Bayrağı,Bizans İmparatorluğu,Türk Silahlı Kuvvetleri,Polis Rozeti içerisinde ve daha farklı kültürlerde de bulunmakta olan çift başlı kartal figürünün görsellerinin tamamının yerine sadece masonlukta,Selçuklu Devletinde ve Türklerin eski inanç sisteminde bulunan çift başlı kartal figüründen bazı görseller aşağıda bulunmaktadır.

Detaylar

Masonlukta 33.derecede kullanıldığı söylenen çift başlı kartal figürü

Detaylar

Selçuklu Devlet Bayrağı

Detaylar

Divriği Ulu Cami Çift Başlı Kartal Figürü

Detaylar

Şamanizmde kullanıldığı düşünülen Çift Başlı Kartal Figürü

[mbulut]

Bu konuya ilgi duyup bu başlığın ilgi çekmemesi beni düşündürdü...

Umarım bu konuda bilgisi olup bizleri aydınlatacak birileri konuya dahil olur ve öğrenmiş oluruz çift başlı kartal figürünün Türklerde ne amaçla kullanıldığını. ..

[Kajmeran]

Çift başlı kartal için türk sembolüdür demek yanlış olabilir özgün bir figur olmayıp bir çok millet ve kültür bu sembolu çesitli yazitlarda ve islemelerde kullanmıstir. Bunlardan bir tanesine de selçuklu devleti öncesinde baska turk devletleri tarafindan kullanilmista olabilir bilgim yok.
Evrensel olan bu figur hakimiyet manasını tasimakta ve bir cok kurulusun amblemi olarak gunumuzde  kullanilmaktadir.

Saygılar

[mbulut]

Evet Sn.Kajmeran haklısınız birçok millet ve kültürde kullanılmış olan bu figür hakkında kısa bir tanım yapmıştım,incelemeyi sadece Türk kültürü açısından yaptığım için pek değinmedim ama yine de bilgilendirmeniz için teşekkürler.Hem bu sembol hem de bundan önce paylaştığım tüm sembolleri sadece Türklere ait olarak düşünmek yanlış olur... Saygılarımla

[ADAM]

Elbette öyledir.

Şunu da göz önünde tutmak gerekir:

Benzer hatta tıpatıp aynı figür ya da geometriek düzenleme, bir simge ise, bu gerek tarihsel dönem gerek coğrafya bakımından farklı olan, dolayısıyla kültür bakımından farklı toplum ve topluluklarda, birbirinden farklı amaçlarla değerlendirilmiştir.

Nitekim Çift Başlı Kartal da, çeşitli doğu ve batı kültürlerinde (ayrıca Amerika'da) birbirinden farklı değerlendirmelerle kullanılmış olduğu gibi, tarihteki ve günümüzdeki Masonlukta da çok farklı amaç ve biçimlerde değerlendirilmiştir. 

Hele Masonluk açısından konu Eski ve Kabul Edilmiş İskroç Riti'ne geldiğinde, bu ritin çerçesinde tek değil çok sayıda birbirinden farklı çift başlı kartallar olduğunu  söyleyebiliriz. Burada bunların örnekleri bile verilebilirdi ama konuyla bağlantısızdır.
   

[Kadim]

Sanırım ADAM bunlardan bahsediyor...
Çift Başlı Kartal çeşitleri.

[Kadim]

Çift Başlı Kartal Çeşitleri

[ADAM]

Bravo doğrusu!...

Ben bu kadar çok resim bulamazdım.

Ancak bunlardan çoğu ABD Kuzey Jürisdiksiyonu 32. derece amblemlerinin versiyonları. (Sanrım içlerinde iki tane de Güney var.) Arada bir 30. derece görüyorum; bir de Shriner eklemesi. Oysa gerek başka jürisdiksiyonlarda gerek ayrıca 31. derecede farklı düzenlemeler görebiliriz.

Bu arada bir de ilgilenenlere Sayın Tamer Ayan’ın “Çift Başlı Kartal” adlı bir kitabının olduğunu belirtelim. Yüksek derecelerde çalışan masonların ilgilenenlerinden çoğu o kitabı zaten bilir ya, bilmeyenler de bu vesileyle bilmiş olsun.

Sayın Kadim’e teşekkürler.

[Mandıra Filozofu]

Bravo doğrusu!...

Ben bu kadar çok resim bulamazdım.

Ancak bunlardan çoğu ABD Kuzey Jürisdiksiyonu 32. derece amblemlerinin versiyonları. (Sanrım içlerinde iki tane de Güney var.) Arada bir 30. derece görüyorum; bir de Shriner eklemesi. Oysa gerek başka jürisdiksiyonlarda gerek ayrıca 31. derecede farklı düzenlemeler görebiliriz.

Bu arada bir de ilgilenenlere Sayın Tamer Ayan’ın “Çift Başlı Kartal” adlı bir kitabının olduğunu belirtelim. Yüksek derecelerde çalışan masonların ilgilenenlerinden çoğu o kitabı zaten bilir ya, bilmeyenler de bu vesileyle bilmiş olsun.

Sayın Kadim’e teşekkürler.

Sayın ADAM, Tamer Ayan Bey'in Çift Başlı Kartal Kitabını alıp üstün körü incelemiştim. Bugün baştan başlayarak okumaya başladım. Muhtemelen bir kaç güne bitiririm.

Çok güzel bir kitap. İlk bölümde kartal figürüyle birlikte, bilim, masonluk, Royal Society, eski önemli masonlar ve yaptıkları, masonluğun hedefi  ne olmalı, masonlukta nitelik, nicelik, elitist olma mecburiyeti, şehirli - köylü ayrımı vs. anlatılıyor.

Mitostan bilime giden yol, ve bilgelik için de bilgiye ihtiyaç duyulduğundan, bilgi edinmenin bir 'must' olduğundan bahsediliyor.

Mitosta İkaros'dan bilimde insanın uzay maceralarına kadar anlatımlar, bilgilendirmeler var. Tabiki kardeşlik, özgürlük, hürriyet de konular arasında.

İkaros(İkarus)'in hikayesi de hoşuma gitti. Gerçi benim de Twitter profilimde yine bir mitos avatarı mevcut, Sisifos. İkaros'da Sisifos'da incelenmesi gereken karakterler gibi duruyor.

İkaros'taki özgür olma , bilme ve uçma isteği yanında, hakkı olmayanı isterken kanatlarının yanması ve ya Sisifos'unda taşı tepeye taşımaya çalışırken sürekli tekrar başa dönmesi ve bu cezayla devam etmesi, eğitici, güzel, ibretlik ve feyz alınacak örnekler.

Onun için alegoriler ve hikayelerin gerçekten çocuk yaşlarda felsefe dersleriyle anlatılması, çocuklara bunların sorgulatılması gerekli. Bu gelecek nesillerin özgür düşünceyle ilerlemelerinin de yolunu açacaktır diye düşünüyorum. Yani hikaye ve alegorilerin çocuklarımıza daha ortaokul yıllarından başlayarak anlatılması bunları anlamlandırmalarının, sorgulamalarının sağlandırılması gerekli.

Kısaca Felsefe ve Mitoloji derslerinin ağırlığının arttırılması gelecek için faydalı olacaktır gibime geliyor.

Özetle, Tamer Ayan Bey'in kitabı daha ilk bölümünü bitirmeme rağmen bende bir ufuk açma sağladı (özellikle masonluk konusunda), herkesin okumasını tavsiye ederim.

Sevgiler