Sayın mbulut, sağ olsun, çok ilginç ve güzel bilgiler aktarıyor.
Buna benzer bilgileri elbette başka kültürlerde bulmak da olanaklı. Fakat o bulunabilecek olanlar, burada verilenlerin değerini ve önemini düşürmez.
Konuyu Masonluk ile bağlantılandırmaya giriştiğimizde ortaya bir başka durum çıkar.
Ta 18. yüzyılın başından beri, günümüzdeki Masonluğun, Orta Çağdaki inşaatçı localarının bir devamı olduğu söylenmiştir.
Bu doğru değildir. Yanlış olduğu kanıtlanabilmektedir. Fakat masonlar bunu bir kez söylemiş olup, sözlerinden bir türlü dönememektedir.
Bir diğer yanda da asal düşünme ve değerlendirme ilkelerinin bilimsellik, akıl verileri ve bilgelik olduğunu söylemektedirler.
Ne çelişki!.
Sözünü ettikleri inşatçılar ise batılıdır, doğulu değil. Üstelik öyle batılıdır ki, Avrupalı bile değil İngilterelidir, hadi olsun olsun Britanyalı.
Bu locaların Orta Çağdaki yapıtlarına baktığımızda, gerek Britanya’da gerekse İngilizler pek önemsemese bile Avrupa’da, taş yontucu ve biçimlendiricilerin, yapıtlarının üzerine birer işaret koymuş olduklarını görürüz. Bunlar birer işarettir; kişinin imzası gibi bir şeydir; simge değildir.
Taşlar üzerine simgeler yerleştirmek, bir diğer deyişle taş işlemek, ayrı bir konudur. Öyle taşlar çok eski çağlardan beri dünyanın her yerinde vardır. Bunlardan son yıllarda dünya çapında en çok yankılanmış olanı da Göbeklitepe buluntularıdır çünkü varsayımsal uygarlık ve dinler tarihlerini allak bullak etmektedir.
Batıdaki o taş işçilerinin, işledikleri taşlar üzerine günümüzdeki Masonlukta görülen simgelerden pek azını yerleştirdiğini de görebiliriz. Kuşkusuz, güneş, ay, üçgen (içinde göze benzer bir çizimle ya da onsuz), kare ve diğer geometrik çizimler, haçlar, çeşitli kombinasyonlar, bitki ve hayvan figürleri, daha birçok şey…
Bunların günümüzdeki Masonlukta da görülüşü, o eskilerin “masonik” olduğunu değil, günümüzdeki Masonluğun o eski kültürlerin devamı olduğunu da değil, hatta Masonluğun onlardan yararlanmış ya da esinlenmiş olduğunu bile değil, sadece bir EVRENSEL KÜLTÜR TEMELİ ORTAKLIĞI bulunduğunu gösterir.
Bu bağlamda, özellikle, herhangi bir yerde üst üste yerleştirilmiş bir gönye ve pergele benzer bir figür görürseniz, sakın bunu hemen “masonik” olarak nitelemeyin; çünkü değildir. O belki sadece bir geometrik çizimdir. Siz gördüğünüz bu geometrik çizimi zihninizde ille de Masonluk ile bağdaştırmak istediğiniz için bunu üst üste yerleştirilmiş bir gönye ve pergel gibi düşünür ya da öyle olduğunu söylersiniz.
Kaldı ki, üst üste yerleştirilmiş bir gönye ile pergelden oluşan bir düzenleme ne günümüzdeki Masonluğa ne de Orta Çağda Avrupa’daki inşaatçı locaları ve birliklerine özgü bir çizim ya da bir işaret ya da bir amblemdir. Bunu Kıta Avrupası’nda birçok meslek ve sanat kuruluşunun, özellikle “Compagnonnage” olarak anılmış meslek ve zanaat birliklerinin de kullanmış olduğu bilinmektedir.
Ancak üst üste konmuş olan bir gönye ve pergel ya da böyle bir oluşumu yansıtan bir çizim, bir geometrik düzenleme günümüzde de tartışmasız bir biçimde kesinlikle “masonik” olabilir.
Ne zaman ve hangi koşul altında tartışmasız bir biçimde kesinlikle “masonik” olur, bunu burada söylemeyeceğim çünkü konumuzun dışındadır.
Burada diyeceğimiz, getirmiş oldukları için sayın mbulut’a tekrar çok teşekkür etmekle birlikte, bunların Masonluk ile hiçbir ilgisi ve bağlantısı olmadığını söylemektir.