Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Eski Türk Sembolleri Mason-Taşçı Tamgası  (Okunma sayısı 7282 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Aralık 30, 2014, 08:04:59 ös
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 512
  • Cinsiyet: Bay

Masonluğun sembolüne benzetilen bu figür,Ön Türk toplumlarında hem balık sembolü,hem de  runik alfabesinde yer almış olup,taşçı tamgaları olarakta bilinmektedir.

Her ne kadar toplumumuzda masonik semboller  ile eski Türk devletlerinde bulunan bir çok sembol şekil itibariyle benzerlik gösterse de anlam olarak bir ilişki olmadığını söylemek mümkündür.

Balık İkonografisi tüm kültürlerde aynı Arketipik figürü, yani Ana Tanrıçayı Simgeler. Eliade'ya göre Balık simgesi, Anne Arketipi ile bağlantılı Ay, Sular, Üreme, Hayat Verme, Doğurganlık, Koruma vb. kavramları içinde barındırır.Kadim Türklerde de bizim "eb-am" Harfi ya da Tamgası olarak bildiğimiz işaret, aslında "BALIK" sembolüdür ve KADINLIĞI ifade eder. Hint, Fenike Türk ve Yunan Kültüründe aynı sembol kullanılmış. Tam olarak kimin kimden aldığı bilinmese de bilinçaltında kalan ve göçler yoluyla taşınan, önemli arketipik sembollerden bir tanesi olduğu muhakkak.


Taşçı tamgaları olarakta bilinen bu işaretler 4-5.yy'da Karadenizin kuzeyinden Avrupa'ya akın eden Kıpçak,Kuman,Hazar gibi boylardaki,Türk taş işçisi olan insanlar tarafından taşlara vurulmuştur.Türkler yüzlerce yıl öncesinden,somut olanı,soyut sanat ile stilize eder ifade etmiş milletlerden bir tanesidir.







Görmek, varlığın yükselişidir.


Aralık 31, 2014, 08:13:57 öö
Yanıtla #1
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın mbulut, sağ olsun, çok ilginç ve güzel bilgiler aktarıyor.

Buna benzer bilgileri elbette başka kültürlerde bulmak da olanaklı. Fakat o bulunabilecek olanlar, burada verilenlerin değerini ve önemini düşürmez.

Konuyu Masonluk ile bağlantılandırmaya giriştiğimizde ortaya bir başka durum çıkar.

Ta 18. yüzyılın başından beri, günümüzdeki Masonluğun, Orta Çağdaki inşaatçı localarının bir devamı olduğu söylenmiştir.

Bu doğru değildir. Yanlış olduğu kanıtlanabilmektedir. Fakat masonlar bunu bir kez söylemiş olup, sözlerinden bir türlü dönememektedir.

Bir diğer yanda da asal düşünme ve değerlendirme ilkelerinin bilimsellik, akıl verileri ve bilgelik olduğunu söylemektedirler.

Ne çelişki!.

Sözünü ettikleri inşatçılar ise batılıdır, doğulu değil. Üstelik öyle batılıdır ki, Avrupalı bile değil İngilterelidir, hadi olsun olsun Britanyalı.

Bu locaların Orta Çağdaki yapıtlarına baktığımızda, gerek Britanya’da gerekse İngilizler pek önemsemese bile Avrupa’da, taş yontucu ve biçimlendiricilerin, yapıtlarının üzerine birer işaret  koymuş olduklarını görürüz. Bunlar birer işarettir; kişinin imzası gibi bir şeydir; simge değildir.

Taşlar üzerine simgeler yerleştirmek, bir diğer deyişle taş işlemek, ayrı bir konudur. Öyle taşlar çok eski çağlardan beri dünyanın her yerinde vardır. Bunlardan son yıllarda dünya çapında en çok yankılanmış olanı da Göbeklitepe buluntularıdır çünkü varsayımsal uygarlık ve dinler tarihlerini allak bullak etmektedir.

Batıdaki o taş işçilerinin, işledikleri taşlar üzerine günümüzdeki Masonlukta görülen simgelerden pek azını yerleştirdiğini de görebiliriz. Kuşkusuz, güneş, ay, üçgen (içinde göze benzer bir çizimle ya da onsuz), kare ve diğer geometrik çizimler, haçlar, çeşitli kombinasyonlar, bitki ve hayvan figürleri, daha birçok şey…

Bunların günümüzdeki Masonlukta da görülüşü, o eskilerin “masonik” olduğunu değil, günümüzdeki Masonluğun o eski kültürlerin devamı olduğunu da değil, hatta Masonluğun onlardan yararlanmış ya da esinlenmiş olduğunu bile değil, sadece bir EVRENSEL KÜLTÜR TEMELİ ORTAKLIĞI bulunduğunu gösterir.

Bu bağlamda, özellikle, herhangi bir yerde üst üste yerleştirilmiş bir gönye ve pergele benzer bir figür görürseniz, sakın bunu hemen “masonik” olarak nitelemeyin; çünkü değildir. O belki sadece bir geometrik çizimdir. Siz gördüğünüz bu geometrik çizimi zihninizde ille de Masonluk ile bağdaştırmak istediğiniz için bunu üst üste yerleştirilmiş bir gönye ve pergel gibi düşünür ya da öyle olduğunu söylersiniz.

Kaldı ki, üst üste yerleştirilmiş bir gönye ile pergelden oluşan bir düzenleme ne günümüzdeki Masonluğa ne de Orta Çağda Avrupa’daki inşaatçı locaları ve birliklerine özgü bir çizim ya da bir işaret ya da bir amblemdir. Bunu Kıta Avrupası’nda birçok meslek ve sanat kuruluşunun, özellikle “Compagnonnage” olarak anılmış meslek ve zanaat birliklerinin de kullanmış olduğu bilinmektedir.

Ancak üst üste konmuş olan bir gönye ve pergel ya da böyle bir oluşumu yansıtan bir çizim, bir geometrik düzenleme günümüzde de tartışmasız bir biçimde kesinlikle “masonik” olabilir.

Ne zaman ve hangi koşul altında tartışmasız bir biçimde kesinlikle “masonik” olur, bunu burada söylemeyeceğim çünkü konumuzun dışındadır.

Burada diyeceğimiz, getirmiş oldukları için sayın mbulut’a tekrar çok teşekkür etmekle birlikte, bunların Masonluk ile hiçbir ilgisi ve bağlantısı olmadığını söylemektir.


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Aralık 31, 2014, 09:41:19 öö
Yanıtla #2
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 512
  • Cinsiyet: Bay

Konuyu masonluk ile bağdaştırmak istemiştim fakat forum içerisinde birçok konu başlığı altında bilgilendirmeler olduğu için (nitekim bildiklerimden daha geniş çapta ) bu boşluğu sn.ADAM'ın doldurması güzel oldu.

Sn.ADAM'ın vermiş olduğu bilgilere katılıyorum. Eski Türk sembolleri konu başlıkları altında paylaşmış olduğum tum semboller tek bir kültüre, inanışa ait değildir.Türk kültüründe hem görsel hem de anlam olarak incelemeye çalıştığımız bu sembollerden bazıları  günümüze kadar birkaç değişiklikle geldiği gibi,birçoğunun da günümüzde varolan benzer semboller ile ilişkisi bulunmamaktadır.Özellikle masonlukta kullanılan sembolleri paylaşmam ise bu sembollerin sadece masonluğa özgü olmadığını, geçmişte farklı şekil ve anlamlarda kullanıldığını paylasmaktı...

Tekrar etmekte fayda var.Eski Türk kültürüne ait bu ve bunun gibi birçok sembolü tek bir millete ve inanışa sabitlemek kesinlikle doğru olmaz.Siyasi,idari ve ekonomik sebeplerden dolayı belki de bir kültürden baska bir kültüre aktarılmış olabilir.Keşke ülkemizde bu tür sembollerin diğer kültürler ile etkileşimini inceleyen,araştıran bir yapıt olsa (belki vardır ben bilmiyorum) güzel olurdu.

Katkılarınız için ben sizlere teşekkür ederim.Saygılarımla
Görmek, varlığın yükselişidir.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
10691 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 02, 2008, 12:24:53 ös
Gönderen: Santander
4 Yanıt
8019 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 25, 2019, 09:11:07 ös
Gönderen: karahan
1 Yanıt
4373 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 21, 2012, 12:15:10 ös
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
3288 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 27, 2017, 09:31:20 ös
Gönderen: Tık-Tik-Tak
7 Yanıt
13581 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 29, 2014, 02:27:23 ös
Gönderen: mbulut
3 Yanıt
12861 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 29, 2014, 02:15:25 ös
Gönderen: mbulut
6 Yanıt
8284 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 06, 2017, 08:57:21 ös
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
5553 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 31, 2014, 04:18:59 öö
Gönderen: Kajmeran
8 Yanıt
20340 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 03, 2022, 01:17:03 ös
Gönderen: Mandıra Filozofu
3 Yanıt
9231 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 07, 2015, 11:18:51 öö
Gönderen: Samuray