Sn.animi et spirus öncelikle paylaşımınız için teşekkürler.Bahsettiğiniz gibi ay ve yıldız özellikle ay,güneş ile birlikte eski Türk mitolojilerinde sıkça karşılaşılan bir sembol olmakla birlikte,birçok anlam taşımaktadır.Güneş ve Ay hem ayrı ayrı hem birleşik olarak birçok eserde karşımıza çıkmaktadır.Karınca kararınca Ön Türk devletlerindeki Ay figürü üzerine bilgi paylaşmak isterim.Bilgilerden sonra kısa zaman içerisinde görsel olarakta katkı sağlamak isterim.Saygılarımla.
''Yeniden doğuş mitolojilerinin ve sembollerinin temeli ay gizemciliğine dayanır.Yani ''yeniden doğuş'' fikrinin en arkaik arketipi ve simgesi aydır.İnsan en eski çağlardan bu yana sonsuz yaşamın sırrını bulmaya çalışmıştır.Ay'ın evreleri,ilk ayın görünüşü,büyümesi,dolunay,küçülmeye başlaması,üç gün yok olduktan sonra tekrar görünmesi,yeniden doğuş ve döngü kavramının geliştirilmesinde büyük rol oynamıştır.
Neolitik çağlardan beri özellikle tarımın keşfinden sonra sular,yağmur,kadınların ve hayvanların doğurganlığı,bitkiler,erginlenme törenleri ve en önemlisi ölümden sonra hayat fikrinin gelişmesi,ilkel insanda Ay'ın dönemsel değişimleriyle bağlantılı olarak görülmüştür.İnsanların büyük çoğunluğu yaşamın devamlılığına inanma gereksinim duymuşlardır.
Özellikle göçer,avcı toplayıcı toplumlarda,zaman ay evreleri aracılığıyla ölçülür.Bunun sonucunda ay takvimleri ortaya çıkmıştır.Eski insanlar için bir ay sembolü,muska,ikonografi,simge vs. kozmik düzlemde etkili olan ay güçlerini tümüyle kendinde toplar.Yaşam gücünü çoğaltır,ölümden sonrasında da mutlu bir kader sağlar.Ay sürekli yenilendiği için canlıdır,tükenmez ve insana yeniden doğuş umudu verir.
Türk söylencelerinde Ay ve Ay ile bağlantılı ata ya da ata-hayvan büyük rol oynar.Türklerin kolektif bilinçaltında şekillenen ay hayvanlarından biri kurttur.Kurt kutsal tanrısal bir yaratıktır.Tanrı'nın yeryüzündeki sembolüdür.(Sizinde söylediğiniz gibi) Proto-Türk olarak kabul edilen Wu-sun(Chou) ve Göktürklerin kurttan türeme efsanesinde dişi kurt rol oynar.Tamamen yok edilen bir millet bu hayvan sayesinde yeniden doğar.Cengiz Han'ın atalarından Alan-Kowa çadırında yatarken,ay pencereden girmiş kendisini hamile bırakmış ve giderken de kurt kılığında çıkıp gitmiştir...
Oğuz Kagan destanında da Oğuz'a yol gösteren kurt erkektir.Türk söylencelerinde kurdun hem eril hem de dişil özelliği vardır.Yeniden doğuşla ilgili olan mitolojide dişi kurt doğurganlık,üreme ve dolayısıyla ana tanrıça arketipi özellikleri gösterir.Göç esnasında da yol gösterici lider olarak ise tarı arketipi formundadır.Bu ikili özellik ay gizemciliğinde de vardır.Tüm tarihsel-kozmik döngü inanışlarının çıkış noktası ay ve ay evrelerinin ritimleridir.Kadim uygarlıklarda ay hem eril hem dişil özelliği olan bir gök cismidir.Karanlık yanıyla dişil,aydınlık tarafıyla eril yönü sembolize eder.Tıpkı bir ay hayvanı olan kurdun hem eril hem dişil özellikte olması gibi.
Gelelim Ay'ın Hilal şekline
Türk kozmolojisinde ay ile bağlantılı bir diğer hayvan boğadır.Aynı hilal şekli boğanın boynuzlarına benzetilir.Kadim toplumlardaki ezoterik bilgiye göre,ay Boğa Takımyıldızında yücelir ve kutsal hale gelir.
Türklerde boğa ve ay,zaman tanrısı olarak kabul edilir ve özellikle avcı-göçer toplumlarda ay takvimi kullanılırdı.Oğuz Kagan destanında Oğuz'un atası,eril özellikte olan boğadır.Oğuz'u doğuran ise dişil anlam yüklenen aydır.
Türk mitlerinde ay genellikle ''ay dede'' olarak nitelenir.Ay dede ile yedi başlı ejderhanı yani Yelbegen'in savaşını anlatan Altay masalları hem Türklerin kozmoloji anlayışı hem de astronomi anlayışıyla yakından ilgilidir.Aslında bu söylence kendi içinde ilginç masalsı bir gerçek barındırır.Altay Türk kültür çevresinde ay tutulmaları ejderhanın ayı yemesi şeklinde anlatılırdı.Bu sembolojik anlatımın çözümlemesi : Ay kendi ekseni etrafında hareketi sırasında,ekliptiği iki kere keser.Bu noktalar ay düğümleri olarak adlandırılır.Kadim toplumlarda,yükselen ay düğümü,kuzey ay düğümü veya ejderhanın başı olarak,alçalan ay düğümü,güney ay düğümü veya ejderhanın kuyruğu olarak adlandırılır.Ay tutulmaları bu kesişim noktalarında olur ve Altay Türkleri ay tutulduğu zaman ''Yine Yelbegen ( Yedi Başlı Ejderha) Ay'ı yedi '' der.Türkler ay tutulmasını kurt ile de ilişkilendirmişler ve tutulmanın kurtların aya saldırarak onu yemesi ile ilgili olduğunu düşünmüşlerdir.Ejderha ve kurt sembolizmi kullanılarak anlatılan mitlerdeki bu gizemli söylemler,''kutsal bilgiyi'' üzeri örtülü,sembolik bir dil kullanarak anlatır.Türkçe Kö-Luu adı verilen Ejderha Takımyıldızı,ikonografilerde ay ve güneş ile birlikte görülmektedir.
Dolunay şaman mitolojisinde güçlü şamanların atası sayılmıştır.Şamanlar inisiyasyon ritüellerinde 3 gün ölür ve sonra tekrar dirilir.İç organları çıkarılır ve yerine kaya kristalleri konur.Yeniden doğuş olarak adlandırılan bu ritüel,Ay'ın gökyüzünde 3 gün yok olması ve yeniden yeni ay olarak görülmesi ile alakalıdır.Şamanların sırra erme ritüelleri çok zorlu sınavları içerir.Her şamanın inisiyasyonunu sağlayan bir kartal anası vardır.Şamanların inisiyasyon yerleri,7 gök katı,mağaralar,yeraltı veya labirent gibi sembolik yerlerdir...Ata şamanlar aday şamanlara,soy bilgilerini,gizli dilleri,gelenekleri,şamanlara ait söz dağarcığını ve sözlü geleneği,mitolojileri öğretir.Ata şamanlar kadim astroloji bilgisine de sahiptirler ve savaş zamanlarını Ay'ın konumuna göre ayarlarlardı.Ay bu anlamda da yani ezoterik bilgi ve tarihi boyunca Türklerin en önemli yardımcısı ve yol göstericisi olmuştur.''
Ne ay,ne güneş varmış,insanlar uçarlarmış,
Uçanlar ısı verir,ışıklar saçarlarmış (Altay efsanelerinden alıntı)
http://turkkozmology.blogspot.com.tr/Atalarımızın Gök Tanrı Dini Ergun Candan