Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Oportünizm Üzerine  (Okunma sayısı 4245 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 23, 2015, 03:02:55 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Sayın prohulsion, bu bölümde bu başlık altında konuya şöyle bir giriş yapmıştı:

Bir önce açtığım “Pragmatizm Üzerine” isimli konu başlığında de geçen “oportünizm” üzerine bir şeyler yazmaya çalışacağım. Şüphesiz ki, hep söyledeğim gibi, bir pozitif bilimci olarak bu yazacaklarımın daha iyisini yazacak üyelerimiz olacaktır.

Türk Dil Kurumu sözlüğünde İngilizce anlamından hareketle "fırsatçı" biçiminde tanımlanmaktadır. Geniş anlamda ise tanımı olaylardan veya durumlardan bencilce kendisine avantaj çıkarmak için uygulanan politika, izlenen yol olarak da yapılabilir.

Kişi kendine avantajlar sağlarken ilkelere veya diğer bireylerin karşılaşacağı durumlara hiç önem vermez. Kendisini fırsatçılık üzerine güdüler.

Bu tip kişilere ise "oportünist" denir. Oportünizm ya da oportünist davranış sosyal yaşam, ekonomi, politika gibi bir çok alanda karşımıza çıkabilir.

Oportünist insanlar davranışlarını belirlerken yüksek bir amaca, ilkeye veya diğer bireylere göre değil de şimdiki gereklere  ve elde edecği çıkara/fırsata/yarara göre davranır. Yarın da yarın ki gereklere veya çıkarlara göre davranır. Bu tip insanlar hep bir yerden bir kişiden veya bir kurum hep bir çıkar, fayda veya fırsat bekler.

Oportünist insanlar bireycidirler daha doğrusu bencildirler. İlkeleriyle ilkeleri için mücadele etmek yerine başarı için koşulları kendi şartlarına/çıkarlarına uydurma yoluna giderler.

Oportünizm de çıkar için her yol uygundur. Bu yönüyle "Makyavelizm" ile de benzeşmektedir denebilir.


Bundan sonra kısa katkıda bulunanlar oldu ama -kusura bakmasınlar- o katkılar pek önemli sayılmazdı.

Oysa konu önemli.

Şimdi bunu yeniden ale alarak paylaşımda bulunacak olanları bekliyoruz.

Özellikle, şöyle bir yaklaşımda da bulunulabilir: Bir mason oportünist olabilir mi? Şayet olamazsa neden? Olabilirse, hangi koşullar altında niçin?

Sayın propulsion, bundan sonra da Makyavelizm konusuna geçmişti. biz de bu başlık ile gecçici olarak işimiz bittikten sonra ona geçeceğiz. Ancak şimdilik bu kadarı üzerindeki katkıları alalım, varsa...
« Son Düzenleme: Şubat 23, 2015, 03:06:58 ös Gönderen: ADAM »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Şubat 23, 2015, 03:30:33 ös
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 2105
  • Cinsiyet: Bay
    • Masonluk ve Masonlar

Bir mason, oportunist olamaz. Bir mason, çıkarları doğrultusunda başkalarını önemsemeden,  her fırsatı kendi avantajı için değerlendiren, başkalarının ne düşündüğünü onemsemeyen bir kişi olamaz. Opurtonist bazı özellikleri alabilir. Örneğin bir mason her fırsatı ve avantaji degerlendirebilir ancak bunu, sadece kendi çıkarları için degil, aile ve kardeşleri ve sonra insanlık için yapabilir. Benim görüşüm bu yöndedir.


Saygılar...
Gnothi Seauton

Yaşamak, kendini adam etmektir. Zeka ve bilgiyi kullanarak, etinden, kemiğinden kendi heykelini yapmaktır. - Goethe


Şubat 24, 2015, 02:39:55 öö
Yanıtla #2
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 402
  • Cinsiyet: Bay


Foruma üye olduğum ve kendi çapımda katkı vermeye başladığım günden bu yana Masonluk ile ilgili yorum yapmaktan hep geri durmaya gayret ettim. Nedeni  söz hakkının benden önce başkalarına düştüğünü düşünmemdir.

Sayın ADAM'ın sorusu için, akıl yürüterek “Oportünizm ve Masonluk” ile ilgili düşüncelerimi paylaşmak noktasında okuduğum kaynaklardan hareketle, Masonluğun amaçları ve ilkelerini hatırlatarak başlamak ve Masonluğun ülküsünü vermek isterim.

Masonluğun amaçları bu forumda birçok kez irdelenmiş bir konudur (İstenirse sağ üst köşede bulunan arama kısmına gerekli anahtar kelimeleri yazılarak tarama yapılabilir). Özetlemek gerekirse Masonluğun amaçları iki ana başlık altında toparlanabilir. Bunlar "Evrensel" ve "Bireysel" çaptaki amaçlardır. Masonluk, özetle,  hem ortak bir insanlık ülküsünü hem de iyi insanı daha iyi insan yapmayı hedefler.

Bahsettiğimiz ortak insanlık ülküsü özetle "İnsanların barış ve mutluluğunu sağlayacak bir ülkü mabedi yapımına hazırlanmak ve çalışmaktır” şeklinde özetlenebilir. Bu ülkünün gerçekleşmesi için insan kişiliğine saygıyı, insanların iyiliğine çalışmayı, bireyin özgürlüğünü ve ahlaki sorumluluğunu, insanlar arasında hak ve ödev eşitliğini, bilime saygıyı prensip olarak benimser

Masonluğun ilkeleri hususuna gelince, bu ilkeler (Bu konu da hem bu forumda hem de bir çok yazılı kaynakta kolayca bulunabilir. Bu nedenle özet yapılmaya çalışılmıştır.) :
Masonluğun amaçları doğrultusunda özgürlük, kardeşlik ve eşitlik ilkeleridir.  Gerekli olduğunu kabul ettiği ve hedeflediği ortak insanlık ülküsü ve bu ülkünün gerçekleştirilmesi için özellikle şu noktaları önemli sayar.

Bunlar sırasıyla insanlar arasında sevgi, saygı ve hoşgörü, insanın temel hak ve özgürlüklerine saygı, insanın ahlakî sorumluluğu, insanlar arasında hak ve vazife eşitliği, insanlar arasında evrensel kardeşlik, insanlar arasındaki farklılığın bir zenginlik olduğu, özgür düşüncenin ve bilimsel gelişmenin önemi şeklinde sıralanabilir.

Oportünizm tanımında “Oportünist insanlar davranışlarını belirlerken yüksek bir amaca, ilkeye veya diğer bireylere göre değil de şimdiki gereklere  ve elde edeceği çıkara/fırsata/yarara göre davranır. Yarın da yarın ki gereklere veya çıkarlara göre davranır. Bu tip insanlar hep bir yerden bir kişiden veya bir kurumdan hep bir çıkar, fayda veya fırsat bekler.” biçiminde yazmaktadır. 

O halde az evvel özetle yazdığım Masonluğun kurumsallığı, amaçları,  ilkeleri ve bunların hizmet ettiği ortak insanlık ülküsü için çalışmak düşüncesi ve bunun içerdiği süreklilik verdiğimiz oportünizm tanımıyla hiç de uyuşmamaktır.

Oportünizm ile ilgili devamında gelen tanımda “Oportünist insanlar bireycidirler daha doğrusu bencildirler. İlkeleriyle ilkeleri için mücadele etmek yerine başarı için koşulları kendi şartlarına/çıkarlarına uydurma yoluna giderler.” yazmaktadır.

Bu bireycilik ve bencillik Masonluğun evrensel ilkeleri arasında sıraladığımız kardeşlik ilkesi ile kesinlikle uyuşmamaktadır.

Çünkü Masonluğun ilkeleri olarak karşımıza çıkan özgürlük, kardeşlik,  eşitlik ve tüm insanlar için ortak bir insanlık ülküsünün gerçekleşmesi için gerekli olanlar aşağıdaki gibidir.
Bir masonun daha fazla sevgiyi ve hoşgörüyü, temek hak ve özgürlüklere daha fazla sahip çıkmayı, evrensel kardeşlik ilkesi, özgür düşünce ve bilimsel gelişmeye daha da önem vermeyi ve bunlar için daha da gayret harcamayı hem ön planda tutması  hem de bu hususların sürekliğini sağlaması gerekmektedir.

Kaynakça:
M. Remzi Şanver: Masonluk: Işığı Arayanların Hikayesi,
Murat Özgen Ayfer: Adam Olmak Üzerine
Murat Özgen Ayfer: Masonluk Nedir? Nasıldır?
HKEMBL web sayfası: http://www.mason.org.tr/
ÖMBL web sayfası: http://www.mason-mahfili.org.tr
« Son Düzenleme: Şubat 24, 2015, 02:48:57 öö Gönderen: propulsion »
Nosce te Ipsum


Şubat 24, 2015, 04:12:11 ös
Yanıtla #3
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 718
  • Cinsiyet: Bay

Sn. Propulsion'un söylediklerine ek... Masonluk'ta "ben yaptığım iyilikleri topluma açıklayım ki, insanlar beni sevsin" fırsatçılığı da yoktur. Masonluk yaptığı yardım ve hayır işlerinin reklamını yapmaz ve herkesin katılabildiği toplantı ve sosyal aktiviteler (kermes, vb.) organize ederek, herkesin görebileceği şekilde, insanlardan para toplamaz. Burs verilen öğrenciler, Masonlar tarafından kendilerine yardım edildiğinin farkında bile değillerdir. Dışarıya fark ettirmeden topluma yardım etme fikri o kadar önemlidir ki, Masonluk bu uğurda, "siz ne yapıyorsunuz ki, açıklayın da görelim, sizin yararınız sırf kendinize, vb." şeklinde kimilerince yerden yere vurulmayı ve buna rağmen sessiz kalmayı bile göze alır. İşte bu da, fırsatçılığın Masonlukla yakından uzaktan alakası olmadığını kanıtlamaya yeter de artar bile.
Live long and prosper.


Şubat 24, 2015, 06:03:17 ös
Yanıtla #4
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın propulsion tarafından açılmış bu konuya ben de katkıda bulunmazsam olmaz diye düşünmüştüm.

Ancak bu felsefi konuları yüzeysel olarak, sadece temel kavramlar bakımından bildiğimi, iş ayrıntılara girince tökezlediğimi de belirtmeliyim.

Bunun için ne yapmalı diye düşündüm.

Orhan Hançerlioğlu’nun Felsefe Ansiklopedisi’ne başvurmalı.

Gerçi Hançerlioğlu bu gibi konuları işlerken, kendine özgü göreli eğilimini genel geçerli doğrular gibi yansıtmıştır ama bunu bildiğimiz sürece olsun!

Nitekim bu başlığı işlerken de öyle yapmış. Daha en başta, Oportünizm sözcüğünün eski dildeki karşılığını “İdârei maslahat” diye vermiş. Basit tanımında şöyle demiş “Günlük koşullara ve çıkarlara göre ilkelerden sapma eğilimi.”

Oldu mu?

Bana göre olmadı.

Bence “Fırsatlardan yararlanma eğilimi” olarak tanımlanmalı. “Fırsatçılık” olarak tanımlamak bile yanlış çünkü bu tanım “bireyin çıkarını gözetmesi tutumu” anlamına çekiliyor. O zaman da bir erdemsizlik örneği oluyor. Oysa kavramın ille de öylesini yansıtması gerekmeyebiliyor.

Örneğin benim pek az bildiğim ekonomi biliminde “Oportünite maliyeti” diye bir şey geçer; buna “Fırsat maliyeti” deniyor bildiğim kadarıyla. Maddi bir kazanç elde etmenin yarattığı manevi gider olarak düşünülebilir. Tersi de söz konusu olabilir. Birbiriyle ilgisiz iki şeyin birbirinin karşılığı haline gelmesi.

Bir de fırsatlardan yararlanmak, fırsatları kaçırmadan değerlendirmek yani benim yaşamda bilemediğim, yapamadığım işler söz konusudur ki, bunların da aslında hiç de kötülenecek bir yanı olmasa gerektir, başkalarına zarar verilmediği, başkalarının hakları çiğnenmediği, doğruluktan ve dürüstlükten ayrılınmadığı sürece…

Fakat işte çoğunlukla bunun tersinin yapıldığı, bir kişinin kendi yararını gözetirken bencilce davranması ve bunun maliyetini başkalarının sırtına yüklemesi ya da çıkarını başkalarının sırtından edinmesi durumu biçiminde beliriyor ki, nitekim o nedenle hoş karşılanmıyor.

Hançerlioğlu, bu kavramın eski felsefe sözlüklerinde “yüksek bir amaca göre değil, şimdiki gereklere göre davranmak” biçiminde tanımlandığını belirtmiş. Bunun da hangi kaynaktan almış, biliyor musunuz? Şöyle vermiş: (Rıza Tevfik, Kamusu felsefe, c.' II. s. 49).

Eyvah! Hey eyvah ki ne eyvah!

Neden biliyor musunuz?

Rıza Tevfik’in Türk Masonluğu Tarihi’nde 1918 yılında yaptığı o işi, oportünist davranışı hatırlayın bir hele!... Bilenler hatırladı, değil mi? Bilmeyenler de bir araştırıversin. Bu Forumun arşivinde bile vardır.

Türk Masonluğunda oportünizmin dik âlâsına bir örnektir bu. Siyasi bir iştir aslında. Fakat şimdiki siyasi yapıp etmelere bakacak olursak, bundan yüz yıl kadar önceki olay “masum bir açıklama” olarak bile nitelenebilir göreli olarak… 

Sayın Spock Masonlukta böyle işler olmaz diyor ama oluyor işte. Başka örnekler de verelim mi?... Yok, öyle bir söz edersem, kimileri belki  beni Masonluğa karşıtlık etmekle suçlar. Neme gerek; oportünist davranayım.

Demek Oportünizm, bir bakıma kendini koruma önlemi de olabiliyor.

Hançerlioğlu, Oportünizm teriminin dilimizdeki bir diğer karşılığını da “Eyyamcılık” olarak vermiş. Dediğine göre, Lenin, çeşitli yapıtlarında, oportünist anlamında “sosyal-şoven” deyimini kullanmış. Burada konu, emperyalist burjuvazi aracılığıyla Asya ve Afrika’nın sırtından geçinen bir Avrupa yaratmak olgusuna geçiyor. Elbette konuyu bireysel olarak değil de toplumsal boyutta değerlendirir, işin içine benim bilmediğim makro ekonomiyi katarsak, bu terimin kavramsal boyutu çok farklı olur.

Orhan Hançerlioğlu’nun ansiklopedisinde konu bu kadarla kalmıyor. Bu sadece bir başlangıç. Sonrası, o minicik puntolarla iki sütun halinde büyük boş bir kitap olarak yayınlanmış yapıtta iki sayfadan fazla ki bu en azından 1500 kelime demektir. Benim takatim ise ancak bu kadar.


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Şubat 24, 2015, 07:34:29 ös
Yanıtla #5
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 718
  • Cinsiyet: Bay



Örneğin benim pek az bildiğim ekonomi biliminde “Oportünite maliyeti” diye bir şey geçer; buna “Fırsat maliyeti” deniyor bildiğim kadarıyla. Maddi bir kazanç elde etmenin yarattığı manevi gider olarak düşünülebilir. Tersi de söz konusu olabilir. Birbiriyle ilgisiz iki şeyin birbirinin karşılığı haline gelmesi.

Hançerlioğlu, Oportünizm teriminin dilimizdeki bir diğer karşılığını da “Eyyamcılık” olarak vermiş. Dediğine göre, Lenin, çeşitli yapıtlarında, oportünist anlamında “sosyal-şoven” deyimini kullanmış. Burada konu, emperyalist burjuvazi aracılığıyla Asya ve Afrika’nın sırtından geçinen bir Avrupa yaratmak olgusuna geçiyor. Elbette konuyu bireysel olarak değil de toplumsal boyutta değerlendirir, işin içine benim bilmediğim makro ekonomiyi katarsak, bu terimin kavramsal boyutu çok farklı olur.


Ekonomide fırsat maliyeti, önünüzde iki yoldan birini seçmek gibi bir durum olduğunda ve bunlardan birini seçtiğinizde, vazgeçtiğiniz diğer yolun eğer seçmiş olsaydınız size getireceği faydadır.Yani bir seçim yaparsınız ve diğer elediğiniz seçimin size getireceği faydadan feragat etmiş olursunuz. O feragat ettiğiniz fayda sizin fırsat maliyetinizdir. Çünkü seçtiğiniz yolun getireceği fayda için diğerinin faydasından vazgeçerek bir bedel ödemiş sayılırsınız. Bunu yapmanızdaki sebep, seçtiğiniz yolun getireceği faydanın, elediğiniz yolun getireceği faydadan büyük olacağını düşünmenizdir. Örnek: Paranızı mevduat faizinde mi, yoksa borsada mı değerlendireceksiniz? Borsanın getirisinin faizin getirisinden daha yüksek olacağını düşünerek borsaya yönelirseniz, vazgeçtiğiniz faizin getirisi sizin için fırsat maliyeti olur. Fakat bu manevi bir husus değildir, çünkü ekonomi maneviyatla ilgilenmez. Getiri, kalkınmışlık veya refah seviyesini etkileyecek, mesela bir Afrika ülkesinde temiz içme suyuna erişim gibi bir konu bile olsa, ölçülebilir bir istatistik olduğundan manevi değil, sayısaldır.

Lenin de emperyalist burjuvazi aracılığıyla Asya ve Afrika’nın sırtından geçinen bir Avrupa yaratmak olgusuna değinirken, kapitalist sistemin fırsatçılığından bahsetmiş. Kapitalist sistemin süregelen pazar arayışı, kalkınmakta olan ülkelerdeki düşük ücret seviyesinden yararlanma, kendi üretmek istemediği malların üretimini bu ülkelere kaydırma ama nihai faydayı bu ülkelere yansıtmama gibi... Çok daha detaylı değerlendirirdik ama yeri burası değil... Avrupa, kendi sosyal refahını sağlamak için, kalkınmışlığın düşük olduğu Asya ve Afrika'yı kullanıyor demeye getirmiş ve bunu fırsatçılıkla özdeşleştirmiş.
Live long and prosper.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
1 Yanıt
4591 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 16, 2017, 09:52:25 öö
Gönderen: RANA
Komünizm Üzerine

Başlatan Daemon « 1 2 » Diger Konular

14 Yanıt
11666 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 26, 2013, 05:17:49 ös
Gönderen: NOSAM33
Maji üzerine 1

Başlatan martı Ezoterizm

3 Yanıt
7420 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 24, 2018, 02:18:48 öö
Gönderen: Venus
62 Yanıt
65664 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 11, 2017, 10:13:13 öö
Gönderen: Spock
0 Yanıt
3129 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 21, 2013, 07:52:00 ös
Gönderen: Etimolog
5 Yanıt
4863 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 08, 2014, 07:03:49 ös
Gönderen: Metatron
30 Yanıt
10834 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 21, 2014, 05:32:54 ös
Gönderen: Alşah
6 Yanıt
4414 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 28, 2014, 08:11:46 öö
Gönderen: ADAM
3 Yanıt
3240 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 27, 2014, 04:30:30 ös
Gönderen: karahan
3 Yanıt
3385 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 18, 2015, 12:34:27 ös
Gönderen: ruzber