Bir şeyi objektif değerlendirmek lazım. Olayları tek taraflı değerlendirirsek doğruyu bulamadığımız gibi amaca da ulaşamayız. Söz konusu yıllar, bir ülkenin yeniden kuruluş yılları. Yokluklar, sefalet bir yandan, iç isyanlar ayaklanmalar bir yandan. Tüm bu olumsuzluklara karşın yep yeni bir devlet kurabilmenin mücadelesi veriliyor. Hem öyle bir devlet ki, en uygar ülkelere bile uygarlık dersleri verebilecek atılımlar yapabiliyor. O gün yaşananlar o günün değerleri içinde yargılanmalı. Bakın günümüzde 80 milyona ulaşmış bir ülke ve yine tek parti yönetimi var.
Söz konusu cami değil mi? evet cami satılmış. Doğru mu değil mi kesin bilemiyorum (aslında olaya basit bakmamak lazım mutlaka bir izahı vardır ama neyse ben oraya girmeyeceğim). O gün satıldığını varsayalım, tamam, pekiyi bu gün ne yapılıyor, 40 haneli bir l00-150 nüfuslu bir köye 2-3 cami yapılıyor mu yapılmıyor mu? çevrenize bir bakın, Cuma günleri hariç cemaat tarafından doldurulan kaç tane cami gösterebilirsiniz?. Olur olmaz, ihtiyaç var mı, yok mu demeden durmadan cami yapılmaktadır. Pekiyi bu doğru mu ?
Bakın eski tek parti yönetimi zamanında köy enstitüleri vardı, fen ile, matematik ile, müzik ile, sanat ile, tarım ile yetişen ve öğrencilerini bu mantık ile yetiştiren öğretmenler vardı. Evet, şimdi de tek parti yönetimi, son 10 yıl içinde tüm yurtta atanan fen bilgisi, matematik, sanat tarihi öğretmeni sayısını, buna mukabil atanan din ve ahlak kültürü öğretmeni sayısını biliyor musunuz? Ayrıca ; ülkede ne kadar hakim ve savcı açığı var iken, atanan cami imamlarının sayısını biliyor musunuz ? Bütçeden diyanete ayrılan pay ile Yargıya ve Sağlığa ayrılan paylar hakkında bilginiz var mı? . Evet , Dersim isyanının bastırılmasını eleştirenler, bu gün yaşananlarla kıyaslama yapabiliyorlar mı?.
Daha fazlayı izaha bile gerek görmüyorum. Şunu kabul edemiyorum. Tu-kaka Cumhuriyetimizin ilk yılları, tu-kaka tek parti devri. Varsa yoksa açıktan açığa olmasa da imalı şekilde hep Atatürk , Atatürk . Şahsen o devri bu güne tercih ederim.
Saygılar-sevgiler.