Sevgili Zennn bu değerli haberler için teşekkürler.
Bu bana bir yerlerde ettiğim bir iki sözü hatırlattı.
Masonlar olarak sık kullandığımız sözdür "dogma ve bağnazlıktan arınmak".
Yalnız bu söz önyargılı zihinlerde tarafgir oluyor. Mesela kimileri sadece yobaz olan dindarların (Tanrının değil de insanların, kralların egemenlerin uydurduğu dinlerin köleleri) dogmalara sahip olduğunu düşünür.
Oysa bilimin de dogması vardır. Daha doğrusu bilim insanlarının çoğunun.
Mesela bilim ve deha deyince ilk akla gelen Einstein!
Herkes Einstein'ın nobel ödülünü başka konulardan örneğin görelilik kuramından aldığını sanır. Oysa ki fotoelektrik konusunda almıştır.
Einstein o dönem yaygın olarak herkesin inandığı evrenin sabitliği ilkesine inanıyordu. Hatta bunu kafa patlatarak formüle etmişti. Çok alkışlandı. Sonunda biri matematikle yani bilimle bunu kanıtlamış, denkleme dökmüştü!
Oysa pek çok insanın yaptığı gibi görmek istediğine kılıf uydurmuştu. Her şeyi bildiğine inanıp diğerlerini dinlemeyi kesmişti. Hem bir bilim insanı olan hem de rahip olan Georges Lamaitre onunla konuşmaya aksini anlatmaya çalıştı. Randevu bile alamadı. En son bir kongre sırasında parkta bankta yanına oturarak 5 dk da derdini anlatmaya ve evrenin genişlediği fikrini aktardı. Bağnazlık gözünü kapamış olsa gerek ki, din adamı olarak gördüğü kişiyi duydu ama dinlemedi! Neden sonra Hubble kızılötesine kayma yoluyla evrendeki cisimlerin uzaklaştığını yani evrenin genişlediğini kanıtladı. Einstein evrenin sabit kalması fikrinin en büyük hatası olduğunu kabul etti. Bu sefer de nasıl genişlediğini formüle etti.
Bu bir örnek. Diyeceğim biz elimizdeki bilgi ile çok çok sınırlı bilgi ile her şeyi bildiğimizi düşünüyor ona göre de formüle edip sonra bu kesindir diyoruz. Demeyelim.
Doğada 5 kuvvet vardır diye çok önceden bazı bilgeler söylemiş. Aether demişler. Gerçi diğerlerine de hava toprak su ateş demişler. Ancak bunlara tahta diyerek espri katıyoruz. Oysa ki simgesel olarak başka şeyler ifade ediyor da olabilirler!
Bildiğimizi dondurmamak, her ne yöne olursa olsun önyargı, dogma ve bağnazlıklarla kendimizi bağlamamak en iyisi. Siz ne dersiniz.
Yoksa aramayı kesmek gerekir. Oysa hep ne deriz, aramayan bulamaz.
Sevgiler
Bu haberi paylaşırken aklımdan şimdi Sizin yaptığınız uyarıyı düşünüyordum Sayın
@ANARCHOSA tam da bunlar geçiyordu aklımdan...
Bilimin bu gün geldiği, gelebildiği düzeyin evrenin tüm fenomenlerini açıklayamadığı bir gerçek. Hatta fenomenlerin çoğunu eminim daha bilmiyoruz, karşımıza çıkmadılar...
Hakkınız var kesin olmayan, eksik bir veri setiyle yapılan analizin mutlaklığını iddia etmek budalaca.
Bilimsel yöntemin metodolojisi ve ilgi odağının olanaklarının sınırlılığını/sınırlandırıcılığını artık ben de kabul ediyorum. Yine de "keşifler" bilimi dolambaçlı sokaklarda kaybolmaktan kurtarabiliyor. Benim gibi körlerin gözlerini ve kulaklarını açıp Hakikate doğru bir adım daha yaklaştırabiliyor.
En içten Saygılarımla.