Kıymetli Üyeler ,
12 gün önce Hürriyet Gazetesi İnsan Kaynakları Eki'ni hazırlayan servis tarafından ulaşılan ancak mizanpaj değişikliği nedeniyle kamuoyuyla paylaşılması ertelenen bir araştırma sonucunu sizlere iletmek istiyorum.
2007 sonundan itibaren MBA , Executive MBA ve E-MBA programlarına alınan başvuru sayısında İstanbul'daki üniversiteler genelinde ortalama olarak beklentilerin %41,78 üstünde artış(!) olduğu ortaya konmuş . Araştırma sırasında görüş ve datalarına başvurulan İstanbul'daki üniversitelerimiz şunlardır : Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Galatasaray Üniversitesi, Bahçeşehir Üniversitesi,Marmara Üniversitesi , Yıldız Teknik Üniversitesi , Ticaret Üniversitesi, Kültür Üniversitesi, Bilgi Üniversitesi , Koç Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi .
Bu üniversitelerimizden alınmış bir diğer data da adayların yaş grupları ve profesyonel tecrübe durumları . Buradan çıkan ilginç sonuç , yüksek lisans programlarına başvuran adaylarda yaş ortalamasının bu kez 34 çıkması ; adayların 7-10 yıllık tecrübe sahibi oluşları ve anılan 11 üniversitenin mülakat aşamalarında bu adayların % 64'ünün(!) kariyer hedeflerinin ne olduğu sorusuna cevapları "iş kaybı nedeniyle yüksek lisans yapma zorunluluğu oluşması ve iş yaşamına güçlendirilmiş kalifikasyonlarla dönmek istemeleri " ve daha ilginç olanı da "bir branşta uzmanlaşıp şansını azaltmak istemeyiş ve MBA 'in "her görevi almaya olanak tanıdığı" şeklinde..
Benzeşik araştırma bundan 4 yıl öncesinin durumunu yansıtmakta : 4 yıl önce benzeşik üniversite grubu başvurularında adayların yaş ortalaması :26 Kariyer hedefi beyanları " Geniş bir bakış açısı yakalamak" "Alanımda uzmanlaşmak" " İşletmenin beklentilerini daha hızlı karşılayabilmek" vbg.
Bu yıl ulaşılan araştırma sonucunun bana önemli gözüken bir alt başlığı da başvuruların özellikle 0-5 yaş grubunda çocuğu olan adaylardan oluşmuş olması . Önceki araştırmada çocuklu aday oranı başvuruların %12'sini oluşturur iken , bu son araştırmada 0-5 yaş grubu çocuğu olan adaylar toplam başvuruların % 58(!)ini oluşturmakta ..
Bu araştırmadan çıkartılabilecek çok sayıda sonuç var ; burada yalnızca bazılarını dile getirmekle yetinelim :1/İnsanımız artık "uzmanlaşma"dan giderek uzaklaşıyor.2/ Tecrübeli profesyonellerimiz artık "kariyer yönetimi" ile değil , "işe girmekle" ilgileniyor . 3/ "Ne iş olsa yaparım" mantığı bu kez hem de MBA dereceli adaylarda zorunlu olarak kendini gösteriyor. 4/ İnsanımız "seçtiği " ve beğendiği bir alana başvurmuyor , "herşeye yarayacağı düşünülen" alanlara kayma eğiliminde . 5/İnsanımız "kendi seçimini" yaşamadığı için hem kalifiye hem de "beklentisiz" olmak zorunda ..6/İnsanımız çoluğu-çocuğuyla kapının önüne konmuş ve "tercih edilebilmek " için son çare olarak yeniden kampüs yollarını tutmuş durumda ...
Tüm bu koyu tablodan çıkacak tek sevindirici sonuç yüksek lisanslı insan sayımızın artıyor olması ancak keşke bu artış böyle zorunlu , gönülsüzce ve buruk biçimde olmasaydı ..Bu MBA programlarından mezun olunduğunda bir diğer maliyet unsuru da konunun insanımıza psikolojik yansıması olacaktır bence . Çünkü bu kez de çok tecrübeli , masterlı ve orta-üst kademe "maliyetli" çalışanların istihdamı büyük olasılıkla tercih edilmeyecek , çok genç, tecrübesiz adaylara ve düşük skala personeline rağbet edilecektir..Umarım ben yanılıyorumdur ve yine umarım insanımızın bu umutsuz gayretleri hepsine motivasyon , ailevi refah , başarma duygusu ve "liyakate inanç" biçiminde geri döner ..
Saygılarımla